PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kimse Kendini Kandırmasın; İstifa Etmediler, ..



can123
01-08-2011, 22:59
Bir grup "huysuz ihtiyar" bulunmaz hint kumaşı olduklarını düşünerek hükümeti "istifayla" tehdit etti; bu tehdite papuç bırakmayan sivil hükümet de "yolunuz açık olsun" dedi...

Böylece Tayyip Erdoğan'ın ne kadar büyük bir demokrasi havarisi, Türkiye için ne büyük bir şans olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu!

Yarından itibaren bu tür "kulisler" okuyacaksınız...


--------------------------------------------------------------------------------

Öncelikle şu tespiti yapalım ki gerek Genelkurmay'ı yöneten kadronun, gerek TSK'nın varlığını Türkiye Cumhuriyeti'nin güvencesi olarak gören kesimin (önemli bir bölümünün) siyasi öngörü ve olanları-olacakları değerlendirme kapasitesi sıfırmış...

Genelkurmay'a yönelik güven zaten epey bir zaman önce sarsılmıştı. Dünyanın en büyük ordusunun tepesinde oturanlar, çetin kurmay eğitimlerinden geçenler, bir adım ötesini göremez, hesaplayamaz, B planı yapamaz, doğru adımın nerede ve ne zaman atılacağını bilemez vaziyettelermiş.

İstifa çoğu zaman onurlu bir davranıştır. İkbal beklentisi içinde olmadığınızı, tehdit veya tavassutu elinizin tersiyle ittiğinizi gösterir. Ancak doğru zaman ve doğru zeminde yapıldığında...

Hepsinden önemlisi, gerçekten "istifa" ise...

Ayrıca bir Genelkurmay Başkanı istifa ederken, sadece işin "onurlu bir hareket yapma" kısmını değil, bu istifanın karşıdakilerin oyununu bozup bozmadığını da düşünmek zorundadır. İstifadan sonra ortaya çıkacak tablonun sorumluluğunu üstlenmek zorundadır.

Dünkü istifalar AKP hükümetinin işini zorlaştırdı mı, yoksa kolaylaştırmadı mı?

Tabii ki kolaylaştırdı...

Onlar bugünün hesabını geçen yıl Necdet Özel'i Jandarma Genel Komutanlığı'na getirerek yapmışlardı.. Yanında Necdet Özel'i de alıp götüremeyen bir "toplu istifanın", toplu istifadan çok "sorun olan unsurların kendiliğinden çekip gitmesi ve yoldaki taşların böylece temizlenmesi" şeklinde algılanıp büyük bir rahatlama yaratacağı belli değil miydi?

Genelkurmay'ı yöneten kadronun gösterişli üniformalar ve halkın peşin itibar kredisi altında nasıl politika üretememe, strateji kuramama, çözümleme zekasına sahip olmama ve alternatif planlar yapamama bataklığında yüzdüğünü Açık İstihbarat yıllarca yazdı.

Bu kifayetsizlikler listesine kendini kurtarma, sisteme entegre olma, "bana dokunmayan yalan bin yaşasın" zihniyeti, gözlerin terfiden başka bir şey görmemesi, giydikleri üniformanın tarihi misyonundan bihaber olma, eşlerin ve çoğu yurtdışında okutulup uluslararası şirketlerde işe sokulan çocukların hırsları, kaprisleri, şımarıklıkları gibi "genetik bozuklukları" da ekleyin...

Gelinen nokta budur...

Bir grup "huysuz ihtiyar" bulunmaz hint kumaşı olduklarını düşünerek hükümeti "istifayla" tehdit etti; bu tehdite papuç bırakmayan sivil hükümet de "yolunuz açık olsun" dedi...

Böylece Tayyip Erdoğan'ın ne kadar büyük bir demokrasi havarisi, Türkiye için ne büyük bir şans olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu!

Taraf gazetesi de "Daha karpuz kesecektik" başlığını atarak huysuz ihtiyarların arkasından şampanyayı patlattı!

Yarından itibaren basına bu tür ve şu tür kulisin sızmaya başladığını göreceğiz:

"Komutanların istifa restine karşılık Tayyip Erdoğan geri adım atmadı ve emekliliğe sevketme karşı restini çekti. Papucun sağlam olduğunu gören komutanlar bozguna uğradı. İstifa restini geri çekip "kendi istekleriyle emekli olma" üzerinde pazarlık yapmaya başladılar. Ordunun daha fazla yıpranmasına gönlü razı olmayan Erdoğan, kendi isteğiyle emeklilik formülünü kabul etti..."

Acı ama daha acı olan, yarından itibaren yandaş medyaya sızmaya başlayacak bu kulisin gerçek olma ihtimalinin hayli yüksek olması..

Dikkat edelim, dünden beri önemli bir şeyi atlıyoruz: Haberler önce "Komuta kademesi topluca istifa etti" şeklinde geldi. Bir "istifalar" bir saat içinde "emeklilik başvurusuna" dönüştü. Oysa istifa ayrı bir şeydir, emeklilik ayrı...

Kusura bakılmasın, sadece açık kaynaklara yansıyan bilgileri bir araya topladığımda ben, Tayyip Erdoğan'ın komutanların istifasını istediği sonucuna varırım.

Açık kaynaklardan çıkan sonuç şu:

Belli ki komutanlar, 2011 YAŞ'ında yapılması planlanan atamalara karşı çıktılar. Tutuklu askerler sorununa da çözüm bulunmasını istediler ve bu konuda ısrarcı oldular. Evet, bu noktada kendilerince bir "mücadele" vermiş olduklarını kabul edelim. Ancak öyle anlaşılıyor ki hükümet, ne atamalarda, ne tutuklu asker sorununun düzeltilmesinde adım atmaya yanaşmadı.

Pazarlık tıkanınca komutanlar "istifa" restini öne sürdüler. Jandarma Genel Komutanı da kendileriyle birlikte istifa etmedikçe böyle bir istifanın tabii ki anlamı yoktu ama son barutlarını bu şekilde atmış oldular. Komutanların bir B planı olmadığını bilen Tayyip Erdoğan da resti gördü ve gerekirse emekliliğe sevkedileceklerini bildirdi. Bu durumda teslim bayrağı çekildi ve hiç değilse "kendi isteğiyle emeklillik" formülünü kurtarmış oldular.

Ortada onurlu bir istifa filan yok anlayacağınız...

Milliyet gazetesinden Fikret Bila, "Genelkumay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in istifa edebileceğine ilişkin duyumlar bir hafta önce Ankara kulislerine yansımaya başlamıştı. Koşaner’in YAŞ toplantısının seyrine göre karar vereceği de belirtiliyordu" bilgisini aktarıyor.

Bu demektir ki askerler, "istifa edebileceklerini" önceden hükümete belli edip, Ankara kulislerine de sızdırmışlar. Bütün tükenmişliğe rağmen hükümetin "böyle bir şeyi göze alamayacağına" olan inanç da son dakikaya kadar korunmuş gibi görünüyor.

Necdet Özel kendileriyle birlikte hareket etmediği müddetçe böyle bir istifanın, AKP'nin orduyu istediği gibi dizayn etme arzusunun önünü sonsuza kadar açmak anlamına geldiğini komutanların bir kısmı kuşkusuz bilmekteydi. Lakin biz bu "kurmay zekasını" artık tanıdıysak, kendi aralarında "Necdet her ne kadar AKP'ye yakın olsa da ordu disiplini içinde yetişmiş bir arkadaşımızdır; son dakikada da olsa bizi yalnız bırakmaz" şeklinde naif hayallere kapılındığını öngörebiliriz.

Necdet Özel ile konuşulup istifaya iknâ etme girişiminde bulunulmuş da olunabilir ki eğer böyle bir şey varsa yakında ortaya çıkar. Böyle bir girişimde bulunanların "İstifa cephesi yaratarak seçilmiş hükümeti zor duruma sokma ve kaos yaratma planı" çerçevesinde "şüpheli" sıfatıyla Beşiktaş Adliyesi'ne çağrılmaları ise en fazla Ocak 2012'yi bulur...

NTV'de söze "Başbakan'dan aldığım bilgiler doğrultusunda perde arkası veriyorum" diyerek başlayan Hüseyin Çelik'in,,

"Orgeneral Koşaner ayrılmak istediğini beyan etmiş ve bu talep uygun görülmüştür" açıklaması herşeyi fazlasıyla izah etmektedir.

Komutanlar bu açıklamalara karşılık, "Biz emeklilik talep etmedik, şunlara şunlara tepki olarak istifa ettik" diyememektedir.

Zaten hükümet cephesinin telaşsızlığı ve olaya hazırlıklılığı, toplu istifa karşısında nasıl hareket edileceğinin çok önceden planlandığını göstermektedir. Erdoğan gayet sakin bir biçimde Necdet Özel'i yanına alıp Abdullah Gül'e çıkmış. Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala'ya da on beş dakika içinde iki kararname yazdırılmıştır.

Köşk'ten basına servis edilen fotoğraf bile atılacak adımların çok önceden belirlendiğini göstermeye yetecek niteliktedir. Fotoğrafta "yeni Genelkurmay Başkanı" Cumhurbaşkanı'nın karşısında süt dökmüş kedi gibi otururken, Cumhurbaşkanı'nın işaret parmağı ders verircesine havadadır!

İşte özlenen ve arzulanan Genelkurmay Başkanı budur!

Koşaner'in "önemli mesajlar içeren" veda mesajının bir basın toplantısıyla okunamaması, Genelkurmay'ın internet sitesinde yayımlanamaması ve adeta bir "özel mektup" havasında yazılması -hatta dün Açık İstihbarat'ın dikkat çektiği gibi "piyasaların kapanmasının beklenmesi- müstavilerin (pardon, emeklilik isteyenlerin...) "vuruşarak gitme" cesareti taşımadıklarının göstergesidir.

Olup bitenleri kamuoyu ile paylaşmak, Ordu üzerinde oynanan oyunları Türk Milleti'nin vicdanına havale etmek gibi bir niyet, misyon, cesaret ise zinhar yoktur.

Bu defteri burada kapattıkları, tek isteklerinin emeklilik hayatında rahatsız edilmemek olduğu aşikârdır. Üste üstlük, yarın kendilerini eleştirecek olanlara "Biz Hilmi Paşa gibi yapmadık, 3 yılımızı yakıp çekip gittik" cevabını verebilmek gibi bir lüksleri vardır.

En büyük çuvallama da yenilen bütün dayaklara rağmen "Genelkurmay'ın bir gün silkinip kendine geleceğine" inananlar cephesinden gelmiştir. İstifa haberleri ilk anda tatlı bir heyecan yaratmış, "Galiba kâbus son buluyor" umutları yeşermiştir. "İşte budur! Geç kalmış ama onurlu bir istifa!" nidâları yükselmiştir.

Olayın üzerinden iki saat geçmesini bekleyemeyen yazar Nihat Genç, "günün kaybedenleri" listesine adını altın harflerle yazdırmakla kalmayıp, Müslüm Baba'nın yandaşları gibi kendilerini jiletlemeye hazır müritlerine bile, "Yapma Nihat Baba...Biraz daha düşün ve yarın yeni bir yazı yaz" yorumunu yaptırmıştır.

Genelkurmay'dan artık "şık bir gol bekleyenler" cephesindeki yazarların bir kısmı da ilk heyecanla topa hızlı girmişler ve kaybetmişlerdir. Güngör Mengi ve refikaları Ruhat Mengi bu kategoride ipi göğüsleyen isimlerdir. Karı-koca Mengi'ler, "Bu büyük krizin AKP'yi çok zor durumda bırakacağı" iddiasından hereketle "Tayyip Erdoğan böyle olacağını bileseydi, açılımı başka türlü kurgulardı" vecizesini savurmuşlardır.

İnternet medyasından Açık İstihbarat'ı saymazsak, olayın ne olduğunu kısa sürede görüp sonucu en kısa cümlelerle anlatan tek kişi ise Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı' dır. Ataklı, bu gelişmenin AKP'nin önünü açtığını ilk idrak eden muhalif yazarlar arasında yer almıştır.

Doğan medyasının kadim yazarları ise olay akşam saatlerinde cereyan ettiğinden, istifa haberinin duyulmasından önce yazıp gönderdikleri yazılarını değiştirmeye şu yaz sıcağında üşenmişlerdir. Üşenmeselerdi ihtimal ki Sedat Ergin ve Murat Yetkin gibi yazarlardan ayağı yere basan analizler okuyabilirdik.

Netice itibarıyla asayiş berkemaldir. Araya mübarek Ramazan ayının da girmesiyle bu olayın unutulması ve hayatın kendi seyrinde akması kolaylaşacaktır.

Silivri'ye gitme ihtimali bulunanların Ramazan filan demeyip tatili erkene almalarında ise her zaman fayda vardır...

asilhan_35
01-08-2011, 23:26
onlar türk ordusunun şerefli askerleridirler onlar şerefli durşlarını sergilediler gelelim senin taraf gazetesi yağcılığına taraf gazetesinin bu ülkede kimler tarafından kurulduğunu iyi biliriz saroscu fetullahçı gladyo satılmış amerikan uşakları biz iyi biliriz türk ordusunun neden yıpratılmak istendiğini biz iyi biliriz kimlerin servislerinde yetiştirildiğini satılmış amerikan uşaklarını sahte düzmece senaryolarla istediğini içeri alacaksın istediğiniz gözaltına alacaksın istediğini içini atacaksın kendini savunmasına dahi izin verilmeyen yüzlerce kişi içeride ama unutmasınlar şuhan elinde bulundurduğu yargıyla istediğini yapan hükümet unutmasınki o yargı birgün onşlarada lazım olcak çünkü hesap günü bir gün mutlaka gelir sanmasınlar bu saltanat dahim kalacak mutlaka hesap ğünü gelir

realraven
01-08-2011, 23:47
onlar türk ordusunun şerefli askerleridirler onlar şerefli durşlarını sergilediler gelelim senin taraf gazetesi yağcılığına taraf gazetesinin bu ülkede kimler tarafından kurulduğunu iyi biliriz saroscu fetullahçı gladyo satılmış amerikan uşakları biz iyi biliriz türk ordusunun neden yıpratılmak istendiğini biz iyi biliriz kimlerin servislerinde yetiştirildiğini satılmış amerikan uşaklarını sahte düzmece senaryolarla istediğini içeri alacaksın istediğiniz gözaltına alacaksın istediğini içini atacaksın kendini savunmasına dahi izin verilmeyen yüzlerce kişi içeride ama unutmasınlar şuhan elinde bulundurduğu yargıyla istediğini yapan hükümet unutmasınki o yargı birgün onşlarada lazım olcak çünkü hesap günü bir gün mutlaka gelir sanmasınlar bu saltanat dahim kalacak mutlaka hesap ğünü gelir


:clap2:::clap2:::45:

xfles7837
02-08-2011, 00:51
israil den ısrarla özür bekleyen hükümet, kendi ordu mensuplarının başına çuval geçirenlerden özür dilemelerini istemek bir yana geçtiğimiz günlerde bu hakareti yapanları ülkede ağırlayarak kendi ordusuna karşı bakış açısını göstermişlerdir.

draculu45
02-08-2011, 00:57
artık yorum yazmıyorum bu konuda çünkü bu ülkede her iki insandan biri güveniyor güven veriyorsa gerisi teferut yıllarca her dış ülkelere gezmeye giden basbakanların duruşlarınıda gördük tartışmaya gerek yok bence her görüşe saygı duyarım

DJ VoLkAn
02-08-2011, 01:55
Yazık oldu, adamlar istifa ettikleriyle kaldılar... görüyorum ki hiç kimse bir ders çıkartmamış hala...

yakupyurt
02-08-2011, 02:27
ülkemiz için sansızlık bence tayyip erdoğan gibi bir basbakanımız keşke olmasaydı taraf gazetesine gelince yalaka medyanın önde geleni nedenmi taraf olmassan bertaraf olursun sözünden ürken korkaklar sürüsü ile yönetiliyor

muslum-baba
02-08-2011, 07:14
ben hiç bi komutana güvenmiyorum bi bakmışsın oda ergene komluk olmuş yazık ölen gençlere
koskoça türkiye cumhuriyetinde paşalar kendi ülkesini satarsa bu pkk şerefsizleri ne yapsın

can123
02-08-2011, 09:36
ben hiç bi komutana güvenmiyorum bi bakmışsın oda ergene komluk olmuş yazık ölen gençlere
koskoça türkiye cumhuriyetinde paşalar kendi ülkesini satarsa bu pkk şerefsizleri ne yapsın

hocam cöple samanı karıştırmışsın gibi davulla zurnayla karşılıyan asker değildi gibi hatırlıyorum birde apoya görüşmek için hükümet adam gönderdi gibi birde ül***i satanlar biz iyi pazarlamacıyız diyenlerdir biraz ağır olmuş söylediklerin ergenekonda insanlar hala sanık hükümet davaların sonuçlanmasını istemiyor onlar için iyi malzeme can simidi olay bu

osmann
02-08-2011, 09:47
ülkemiz için sansızlık bence tayyip erdoğan gibi bir basbakanımız keşke olmasaydı taraf gazetesine gelince yalaka medyanın önde geleni nedenmi taraf olmassan bertaraf olursun sözünden ürken korkaklar sürüsü ile yönetiliyor

ülkenin yarısı senin gibi düşünmüyor...seçim oldu bitti. halkın iradesine herkes saygı duymalı... paşalarla ilgili olarak bazıları sütten çıkmış akkaşık değil. herkes türk generali dendiğinde vatanın bölünmez bütünlüğü için dünyayı ateşe verir diye düşünüyor...bir çoğu bu şekilde...ama hepsi değil...içerde olanlar sebepsiz tutulmuyor...çok güzel bir plan hazırlamışlar.(kafalarınca) hazırlanan plan deşifre olursa ne yapacaklarınıda hesaplamışlar. şimdide mazlum rolunu oynuyorlar...yesinler... kim vatana ihanet etti ise cezasını çeksin... asker brokrat farketmez...selametle...

Not: Bu memleket kimsenin babasının çiftliği değil...kimse kendi rey ve hevesine göre yönetime el koyamaz- yönetemez...
seçimle gelinir seçimle gidilir...ve seçim sonuçlarına saygı duyulur...

camelh
02-08-2011, 12:34
askerleri yargılıyanlar önce kendi geçmişlerine baksın ilk önce yargılanıp aklansınlar görelim zamanla neler çıkıcak hep birlikte hayretler içinde izliyeceğiz

can123
02-08-2011, 13:00
ülkenin yarısı senin gibi düşünmüyor...seçim oldu bitti. halkın iradesine herkes saygı duymalı... paşalarla ilgili olarak bazıları sütten çıkmış akkaşık değil. herkes türk generali dendiğinde vatanın bölünmez bütünlüğü için dünyayı ateşe verir diye düşünüyor...bir çoğu bu şekilde...ama hepsi değil...içerde olanlar sebepsiz tutulmuyor...çok güzel bir plan hazırlamışlar.(kafalarınca) hazırlanan plan deşifre olursa ne yapacaklarınıda hesaplamışlar. şimdide mazlum rolunu oynuyorlar...yesinler... kim vatana ihanet etti ise cezasını çeksin... asker brokrat farketmez...selametle...

Not: Bu memleket kimsenin babasının çiftliği değil...kimse kendi rey ve hevesine göre yönetime el koyamaz- yönetemez...
seçimle gelinir seçimle gidilir...ve seçim sonuçlarına saygı duyulur...

şimdikiler farklı yönetiyor değilmi hocam?tek adam yada diktadör gibi var mı ondan başka bir merci birde bunlar sütten çıkmış daha önceki davalarında da sütten çıkmıştılar hatta dokunulmazlıklar ondan kalkmadı zaman aşımı bekliyorlar gerci bunlarındilinde vatan bölünmez diye birşey yok oyüzdende bop eş başkanı ya haritalar cizilip duruyor bunları planı şimdilik çok güzel deşifre oluncaya kadar ama anlaşabildiğimiz tekşey suçlular asker veya brokrat cezasını çeksin ama kısa zaman da suğistimal edinmeden arac olarak kullanmadan(kendine fayda getirecek)

AYFLY
02-08-2011, 13:20
yazık?????????????????????

adnanarkan
02-08-2011, 22:14
ülkemize faydası dokunan herkesten allah razı olsun.ama kimki ülkemizi bölmeye çalışıyorsa onları rabbime havale ediyorum.

atakurtul
02-08-2011, 23:05
Allah ordumuzu başımızdan eksik etmesin kişiler bugün var yarın yok orta asyadan gelirken bir avuç idik şimdi elli milyon Allah elli milyonu korusun