Giriş

Orijinalini görmek için tıklayınız : Oruca başlama vakti ve Kur'an.....



halukgta
02-08-2011, 19:03
Çok şükür bu yılda Ramazan ayına kavuştuk. Rabbim yalnız bizlere değil, bizden öncekilere de oruç tutmayı farz kıldığını, Kur’an da şöyle anlatır.

Bakara 183: Ey iman sahipleri! Oruç sizden öncekiler üzerine yazıldığı gibi sizin üzerinize de yazılmıştır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.

Bu ayetten de anlaşılıyor ki oruç, bizlerin korunması maksadıyla emredilmiştir. Rahman yine bir ayetinde, orucun faydasını anlatmak içinde, şöyle söyler bizlere.

( Ve oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.)

Allah bizler için faydası olan, oruç konusunda Kur’an da, çok detaylı bilgilerde vermektedir. Benim üzerinde durmak istediğim konu ise, bugün bizlerin oruca başlama vaktinin, Kur’an ın emrettiği vakit ile aynı olup olmadığı konusunda, konuşmak ve sizleri bu konu hakkında, düşünmeye davet etmek olacaktır.

Her yıl dağıtılan imsakiyelerde, Diyanet İşleri Başkanlığının verdiği imsak ve namaz vakitleri yazılıdır. Sabah ezanı okunduğunda, artık oruca başlamamız gerektiği öğretilmiştir bizlere.

Gerçekten bu bilgi doğrumudur. Allah ın rehberinde, oruca başlama vaktini izah ettiği örneğiyle, örtüşüyor mu bu bilgiler. Yine sabah ezanı günümüzde, Kur’an ın tarif ettiği vakitte mi okunuyor? İşte bir başka düşünmemiz gereken soru. Aslında konuyla da çok bağlantılı.

Bizlerin Kur’an ile irtibatımız kesik olduğu için, ne söyleniyorsa yapmak zorunda kalıyoruz. Din adına Kur’an dan konuşmak isteyenlere de kızarak, senin eğitimin ne ki bu konuda konuşuyorsun, diyerek susturulduğundan, kimse düşüncesini dahi söyleyememektedir. Böyle olunca da, ne Allah ın rehberine müracaat ediyoruz, nede Rahmanın ayetleri üzerinde düşünüyoruz. Din adına düşünme ve iman işini birilerine bırakmışız ne yazık ki. Bizler ruhban sınıfı İslam da yok dememize rağmen, açıkça bir ruhban sınıfı yaratmışız kendimize. Ne söylenirse, hiç itiraz etmeden yapıyoruz, herhalde bu daha kolayımıza gelmiş ki, itirazsız uyguluyoruz. Tabi sonucuna da katlanacağımızı unutmayalım.

Dün akşam ilk sahurumuza kalktık, Allah devamını da getirsin inşallah. Sabah ezan 04:15 gibi okundu, yani bizlere öğretildiği gibi, ezan okunmasıyla, artık oruç başlamıştı. Fakat işin ilginci, sabah namazına kalkanlar bilir, Ramazandan önceki birkaç gün öncesinde sabah ezanı, Ramazanın birinci gününde okunduğundan yaklaşık 35 dakika daha sonra okunuyordu. Yani sabah ezanı yaklaşık 35 dakika geri alındı. Ne oldu da birden bire, bir günde 35 dakika yaklaşık geriye geldi. Ramazan başlamadan evvel, geç mi sabah namazı kılıyorduk ta, Ramazan gelince daha geri gidildi. İşte düşünülmesi gereken sorular.

Allah sabah namazının vaktini tarif ederken, oruca başlama vaktine benzer bir vaktin tarifini yapar. Buda fecir vaktidir. Yani gecenin gündüze yakın anı. Gecenin gündüze dönüş anıdır. Buradan da anlaşılıyor ki, Allahın sabah namazının vaktini tarif ettiği zaman ile oruca başlama vaktinin zamanı aynıdır, fakat günümüzde sabah ezanı o kadar erken okunuyor ki, Allahın oruca başlama vaktiyle uyuşmuyor.

Sabah ezanının okunduğu saatte, lütfen başımızı pencereden çıkartıp dışarıya bakalım. Ezanın okunduğu zamandaki gecenin karanlığı ile yaklaşık 50–60 dakika sonrasında ki gecenin karanlığını karşılaştıralım. Daha sonrada Allahın bu konuda ki ayetini düşünelim. Bakalım Rabbim oruca ne zaman başlayın diyor, bizleri din adına yönetenler neler söylüyor, onu karşılaştıralım. Acaba aynı şeylerimi söylüyorlar, yoksa bu yaz gününün uzunluğunda, bir saate yakın, daha öncemi oruca başlatıyorlar, buna da sizler karar verin.

Bakara 187:….. Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın. …..

Tan yerinin ilk ağarmaya başladığı, fecir vakti, yani gecenin gündüze yakın vaktinden itibaren ki esas sabah namazının kılınma vaktidir, beyaz iplikle siyah ipliğin ayırt edilme anından itibaren, yemeyi içmeyi kesin diyor Rabbim. Bu andan itibaren oruca başlayın diyor.

Dikkat ediniz güneşin doğuşundan bahsetmiyor. Gecenin gündüzle buluşma anını tarif ediliyor. Gecenin konumunu açıklamak adına, bazı şeylerin fark edilecek duruma, geliş anının tarifini, örneğini veriyor Rabbim bizlere. Peki, bizler Allahın bu tarif ettiği zamanda mı başlıyoruz oruca, yoksa Rabbin tarif ettiği vakte yaklaşık bir saat mi var? Denemesi sizden. Allah o kadar basit ve anlaşılır veriyor ki örneğini, hala anlamayana, onu dinlemeyene sözüm olamaz.

Bundan yüzlerce yıl önce yaşayanlar, eminim ki oruca günümüzden daha doğru bir zamanda başlıyorlardır. Şimdi teknoloji var deniyor, ama şimdide Kur’an dan o kadar uzak yaşıyoruz ki dinimizi, söyleyecek söz bulamıyorum.

Şimdide yukarıdaki ayetin, sonundaki cümleye bakalım.

Orucu gece oluncaya değin tamamlayın.

Peki, bizler Allahın gece oluncaya değin, orucunuzu tamamlayın sözünden ne anlamışız? Oruca, günümüzde zifiri karanlıkta başladığımız gibi, gece tamamen karanlık olunca mı bitiriyoruz? Elbette hayır. Bu kısmı her ne hikmetse farklı anlamışız ve Allahın akşam namazını tarif ettiği vakte yakın, akşam ezanıyla orucumuzu bitiriyoruz.

Amacım Kur’an a uymayan, uygulamada yapılan yanlışlığı, gündeme getirmek ve üzerinde sizleri düşünmeye davet etmektir . Ben Rabbin kitabından anladıklarımı aktardım. Sizlere düşen Allahın ayetleri ile bizlere öğretilenleri karşılaştırmak ve Kur’an ı rehber alıp, kendi imtihanımızı doğru yaşamak olmalıdır. Allah yanlışlarımı affetsin.

Allah daha nice Ramazanlara kavuşmayı nasip etsin cümlemize inşallah. Dilerim Rabbimden cümlemizin oruçları, bedenimize ve ruhumuza şifalar verir. Orucun nimetlerinin farkına varamayanlarında, farkına varmalarını sağlar. Ve yine dilerim Rabbimden, aklını kullanıp, Kur’an ın rehberliğinde iman eden, kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
Dünyagündemi.net

osmann
03-08-2011, 09:52
Amacım Kur’an a uymayan, uygulamada yapılan yanlışlığı, gündeme getirmek ve üzerinde sizleri düşünmeye davet etmektir . Ben Rabbin kitabından anladıklarımı aktardım. Sizlere düşen Allahın ayetleri ile bizlere öğretilenleri karşılaştırmak ve Kur’an ı rehber alıp, kendi imtihanımızı doğru yaşamak olmalıdır. Allah yanlışlarımı affetsin.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
Dünyagündemi.net

amacının ne olduğunu artık biliyorum... kesinlikle yukarıda yazdığın gibi değil... sana artık reformist haluktga diyeceğim... çünkü diğer arkadaşlarımı uyarmam lazım sana karşı... alınmaca olmasın yanlız, dediğim gibi kişisel değil. sen işini yapmaya devam et...ben de karşında olmaya devam edeceğim...

Orucun nasıl tutulacağı kuranda yazıyormu? apaçık yazıyor demişsin...daha evvel namazında nasıl kılınacağını apaçık yazdığını söylemiş ama bir türlü ayet ismi ve numarası vermemiştin...araya iş falanmı girdi ne oldu? hala geç değil. varsa böyle bir ayet lütfen ismini ve numarasını ver. haa yoksada buraya yaz. ben yalan söyledim de. hadi yalan diye yazma, yanlış biliyormuşum de. hadisleri insanların gözünden düşürmek, önemsiz kılmak için gösterdiğin çabayı takdir ediyorum. bıkmadan usanmadan güzel bir üslupla yazıyorsun. bunu sevabına mı yapıyorsun merak ediyorum...yoksa birilerinen karşılık görüyormusun. (maddi anlamda) bana ayet ismi ve numarası vermedikçe daha da sertleşeceğim. sana milleti kandırmana izin vermeyeceğim. reformist haluktga.
allah, kendisine kulluk , peygamberine ümmet olanlara rahmet, olmayanlara lanet etsin. amin.

hilalyıldız
03-08-2011, 11:38
amacının ne olduğunu artık biliyorum... kesinlikle yukarıda yazdığın gibi değil... sana artık reformist haluktga diyeceğim... çünkü diğer arkadaşlarımı uyarmam lazım sana karşı... alınmaca olmasın yanlız, dediğim gibi kişisel değil. sen işini yapmaya devam et...ben de karşında olmaya devam edeceğim...

Orucun nasıl tutulacağı kuranda yazıyormu? apaçık yazıyor demişsin...daha evvel namazında nasıl kılınacağını apaçık yazdığını söylemiş ama bir türlü ayet ismi ve numarası vermemiştin...araya iş falanmı girdi ne oldu? hala geç değil. varsa böyle bir ayet lütfen ismini ve numarasını ver. haa yoksada buraya yaz. ben yalan söyledim de. hadi yalan diye yazma, yanlış biliyormuşum de. hadisleri insanların gözünden düşürmek, önemsiz kılmak için gösterdiğin çabayı takdir ediyorum. bıkmadan usanmadan güzel bir üslupla yazıyorsun. bunu sevabına mı yapıyorsun merak ediyorum...yoksa birilerinen karşılık görüyormusun. (maddi anlamda) bana ayet ismi ve numarası vermedikçe daha da sertleşeceğim. sana milleti kandırmana izin vermeyeceğim. reformist haluktga.
allah, kendisine kulluk , peygamberine ümmet olanlara rahmet, olmayanlara lanet etsin. amin.

S.A.Sevgili muhterem kardeşlerim yüce ALLAH (C.C.) İslamı Kuran'a göre peygamber efendimizin (SAV) gösterdiği ve anlattığı (açıkladığı) şekilde yaşamayı tüm müslüman kardeşlerimize nasip etsin inşaallah.AEO.:praying::praying::praying

halukgta
03-08-2011, 14:35
Sayın Osman bey. Size aşağıda tekrar linkini verdiğim yazımda, Allah Kur'anda namaz konusunda gereken detayları verdiğini, ayetler ile hatırlatmıştım. Ama sanırım siz, size öğretilenleri Kur'anda görmediğiniz, bulamadığınız için, Kur'anda her şey yok diyerek, Kur'ana çok büyük saygısızlık yaptığınızın farkında değilsiniz.


Kur'anda rekat sayılarını bulamazsınız, çünkü Allah namazın miktarını bizlere bırakmıştır, bu konuda bizleri bağlayıcı bir yük getirmemiştir. Kısaltılmış namazı anlatarak, daha rahat bir zamanda bundan daha fazla kılmamız gerektiğini söylemiştir bizlere.

Zekat konusunda da yine ne kadar verileceğini bizlere bırakarak, kendi ailemizin bakmakla yükümlü olduğumuzun, geçiminden arta kalanından veriniz diyerek, bunu da bizlere bırakmıştır. Fakat birçok ayetinde çok vermemizi teşvik etmiştir.

Hac konusunda da gereken her şeyi söylemiştir. Örneğin iki günde hac görevini isteyen tamamlayabilir, isteyen daha uzun kalabilir demiştir. Sefa ve Merve tepelerinin ziyaretinde bir sakınca yoktur diyerek, açıklık getirmiştir. Düşünün sakınca olmayacak bir açıklamayı dahi yapan Allah, gereken her şeyi yazmamıştır diyebilir miyiz? Kabe'nin çevresini dönerek Allah ı anın zikredin, orada Allah için kıyam edin, rüku edin, secde edin diyerek namaz kılmamızı dahi açıklamıştır. Ama bizler illaki beşeri öğretileri de Kur'anda arıyoruz. İşin kötüsü bulamadığımızda Kur'anda her şey yoktur deme saygısızlığını gösteriyoruz. Bu büyük günahtır. Çünkü Allah her konuda sizlere açıklık getirdim, bu kitaptan sorumlusunuz demiştir. Allah böyle söyledikten sonra, Kur'anda olmayan bir hükümden sorumlu tutar mı? Karar sizin,

Allah Kur'anı, bu dini yemin olsun ki sizler için kolaylaştırdım diyorsa, gelin onu zorlaştırmayalım. Allah her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız, hiç bir şey eksik bırakmadım, her konuda sizlere açıklık getirdim diyorsa, gelin Rabbıma inanalım, beşere değil.


Hepimiz imtihanımızı yaşıyoruz. Kimin doğru yolda olduğunu, yalnız Allah bilir. İkimizin arasındaki bu konuşmaların, sözlerin ve inancımızın hangimizin doğru olduğunu huzuru mahşerde göreceğiz. Dilerim cümlemiz Kur'anın ipine sarılan kullar oluruz. Dilerim hepimiz huzurda yüzleri gülen kullar oluruz.

Bu konuda söyleyecek başka sözüm yok. Birbirimizi kırmanın da şu mübarek Ramazanda alemi yok zaten. Bu arada size hayırlı ramazanlar dileklerimi de iletiyorum.

Aramızdaki bu konuşmaların hükmünü Rabbim e bırakıyorum. Bu konu benim için sona ermiştir.
Saygılarımla


Only the registered members can see the link

osmann
03-08-2011, 23:25
Sayın Osman bey. Size aşağıda tekrar linkini verdiğim yazımda, Allah Kur'anda namaz konusunda gereken detayları verdiğini, ayetler ile hatırlatmıştım. Ama sanırım siz, size öğretilenleri Kur'anda görmediğiniz, bulamadığınız için, Kur'anda her şey yok diyerek, Kur'ana çok büyük saygısızlık yaptığınızın farkında değilsiniz.


Kur'anda rekat sayılarını bulamazsınız, çünkü Allah namazın miktarını bizlere bırakmıştır, bu konuda bizleri bağlayıcı bir yük getirmemiştir. Kısaltılmış namazı anlatarak, daha rahat bir zamanda bundan daha fazla kılmamız gerektiğini söylemiştir bizlere.

Zekat konusunda da yine ne kadar verileceğini bizlere bırakarak, kendi ailemizin bakmakla yükümlü olduğumuzun, geçiminden arta kalanından veriniz diyerek, bunu da bizlere bırakmıştır. Fakat birçok ayetinde çok vermemizi teşvik etmiştir.

Hac konusunda da gereken her şeyi söylemiştir. Örneğin iki günde hac görevini isteyen tamamlayabilir, isteyen daha uzun kalabilir demiştir. Sefa ve Merve tepelerinin ziyaretinde bir sakınca yoktur diyerek, açıklık getirmiştir. Düşünün sakınca olmayacak bir açıklamayı dahi yapan Allah, gereken her şeyi yazmamıştır diyebilir miyiz? Kabe'nin çevresini dönerek Allah ı anın zikredin, orada Allah için kıyam edin, rüku edin, secde edin diyerek namaz kılmamızı dahi açıklamıştır. Ama bizler illaki beşeri öğretileri de Kur'anda arıyoruz. İşin kötüsü bulamadığımızda Kur'anda her şey yoktur deme saygısızlığını gösteriyoruz. Bu büyük günahtır. Çünkü Allah her konuda sizlere açıklık getirdim, bu kitaptan sorumlusunuz demiştir. Allah böyle söyledikten sonra, Kur'anda olmayan bir hükümden sorumlu tutar mı? Karar sizin,

Allah Kur'anı, bu dini yemin olsun ki sizler için kolaylaştırdım diyorsa, gelin onu zorlaştırmayalım. Allah her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız, hiç bir şey eksik bırakmadım, her konuda sizlere açıklık getirdim diyorsa, gelin Rabbıma inanalım, beşere değil.


Hepimiz imtihanımızı yaşıyoruz. Kimin doğru yolda olduğunu, yalnız Allah bilir. İkimizin arasındaki bu konuşmaların, sözlerin ve inancımızın hangimizin doğru olduğunu huzuru mahşerde göreceğiz. Dilerim cümlemiz Kur'anın ipine sarılan kullar oluruz. Dilerim hepimiz huzurda yüzleri gülen kullar oluruz.

Bu konuda söyleyecek başka sözüm yok. Birbirimizi kırmanın da şu mübarek Ramazanda alemi yok zaten. Bu arada size hayırlı ramazanlar dileklerimi de iletiyorum.

Aramızdaki bu konuşmaların hükmünü Rabbim e bırakıyorum. Bu konu benim için sona ermiştir.
Saygılarımla


Only the registered members can see the link

yahu öyle bir yazıyorsunki sana sana yazmakta zorluk çekiyorum... güzel bir üslüp kullandığını başından beri söylüyorum. yine aynını yapmışsın... ilmine diyeceğim yok... Kısaca şunu söylüyorum. allah c.c. kuranda emretmiş. doğru nasıl yapılacağınıda peygamber efendimizi s.a.v. açıklamış uygulamış. sen o uygulananların yanlış olduğunu iddia ediyorsun...
namazın miktaı bize bırakılmış öylemi? öğle namazı 10 rekat değil o halde. (4 sünnet, 4 farz, 2 son sünnet) biz fazlamı kılıyoruz öğle namazını? yada azmı? yada kaç kılarsan farketmezmi? bunumu diyorsun?
sonra zekatın bir ölçüsü yokmu? malın 40 ta biri diye bir şey yok öylemi?
sana hasbünallah diyorum yahu....nasıl bunları söyleyip kuranı yere göğe sığdıramıyorsun hayret ediyorum....
bakınız ben hoca falan değilim...kıt ilmimle senin farklı şekilde anlattıklarına yanlışlık yapmamak adına bir yerlerden bakarak (hanefi mezhebine uygun) yazmaya çalışıyorum...senin reformist çabalarının olduğuna şüphem yok. bu konuda işi polemik malzemesi yaparak günaha da girmek istemiyorum, ama meydanı sana bırakmakta istemiyorum....
sünnete karşı geldiğin müddetçe (ki namazı haccı ve zekatı vs. tüm dini vecibeleri peygamber efendimiz s.a.v. gösterdiği, öğrettiği ve uyguladığı halde dikkate almadığından dolayı) senin yazdıklarına karşı formdaki arkadaşları uyaracağım...
çok isterdimki formda bu konularda ilim sahibi arkadaşların bişeyler yazmasını...yazdıklarına sünneti seniyeye uygun cevaplar vermesini...yanlış bişeyler yazıp günaha girmek istemiyorum...ama senin yazdıklarının hak olduğunu düşünmüyorum... bana cevap yazma... ben burada senin yazdıklarına karşı arkadaşları uyarayım yeter...sen gene bildiğini yaz...