hallederiz
14-08-2011, 23:12
Karayılan’ın İran tarafından yakalanıp yakalanmadığı hala kesinleşmiş değil.
Ancak eğer PKK elebaşısı gerçekten İran tarafından yakalanmışsa, bu bölgedeki tüm dengeleri değiştirecek kadar önemli.
Şöyle ki;
SORU 1- İRAN İADE EDER Mİ, YARGILAR MI?
Karayılan’ın yakalanması kadar, İran tarafından yakalanması da önemli.
Bu durumda, iran’ın PKK’lı teröristi iade edip etmeyeceği sorusu ortaya çıkıyor. Çünkü Türkiye’nin PKK’yla yaptığı mücadelenin bir benzerini İran da, PKK’nın yan örgütü PEJAK’la yapıyor. Eğer İran Karayılan’ı PEJAK üyesi olarak yakalarsa, onu yargılayacağı ve Türkiye’ye iade etmeyeceği kesin gibi. Ayrıca İran daha önce yakaladığı PEJAK üyelerini kısa bir yargılamadan sonra idam etmişti. Karayılan’ın akibetinin de bu olma ihtimali büyük.
Ancak İran Karayılan’ı Pejak değil de, PKK üyesi olarak yakaladıysa, o zaman işin içine uluslararası siyaset de girer.
SORU 2- SURİYE BAĞLANTISI
Karayılan’ın yakalandığı haberlerinin ortaya çıktığı dönem manidar;
Tam Suriye’de rejim muhaliftlerinin haretketlendiği, Beşar Esad yönetiminin de sert tedbirlerle, tanklar kullanarak muhalifleri ezdiği döneme rastladı bu haberler.
İran’ın Suriye’de mevcut yönetime çok yakın durduğu biliniyor. Türkiye ise, Beşar Esad yönetimine muhaliflere karşı sert tedbirleri nedeniyle çok sert çıkışlarda bulunuyor.
İşte tam bu noktada, Karayılan bir “pazarlık unsuru” olarak İranlılarca kullanılmak istenebilir.
SORU 3- PKK’NIN YÖNETİMİNDE SURİYELİ AĞIRLIĞI
Karayılan PKK terör örgütü içinde çok önemli bir isim. Kendisinin, halen İmralı’da hapiste bulunan PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’la yakınlığı da biliniyor.
Karayılan’ın yakalanmış olması, Öcalan’ın PKK’nın aktif örgütü ile ilişkisinin “biraz daha azalması” anlamına gelir.
PKK içinde, militanların ve üst düzey yöneticilerin yaklaşık üçte birinden fazlasının da Suriye uyruklular olduğu biliniyor. Karayılan’ın yakalanması, Suriye kökenlilerin örgüt içinde etkilerinin artmasının da önünü açacaktır.
Bu durumda, PKK’nın özellikle Kuzey Irak’taki aktif yapılanmasının, başta İmralı olmak üzere, Türkiye’deki bağlantılarla ilişkilerinin azalacağı sonucunu doğurabilir. Bu da, örgütün aktif teröristlerinin Türkiye’deki uzantıları yerine, Suriye tarafından yönlendirilmesinin önünü açabilir.
Bu durum en çok Türkiye’de hükümetin son dönemde gündeme getirdiği, ancak seçim döneminde dondurduğu, seçimden sonra ise yeniden başlatma işaretleri verdiği “Kürt açılımını” derin etkileyecek kadar önemli bir gelişme haline gelir.
Kısacası; Karayılan’ın yakalanması kadar, “ne zaman” ve “kim tarafından” yakalandığı da büyük önem taşıyor.
İran’ın, gerçekten yakalamışsa, Karayılan kartını hem Türkiye’deki PKK yapılanmasını etkilemek, hem Türk hükümetinin bölge politikalarını etkilemek için kullanması kaçınılmaz olacaktır. (Zeynep Gürcanlı / Hürriyet)
Kaynak: Peki şimdi ne olacak? - GAZETEVATAN.COM (Only the registered members can see the link)
Ancak eğer PKK elebaşısı gerçekten İran tarafından yakalanmışsa, bu bölgedeki tüm dengeleri değiştirecek kadar önemli.
Şöyle ki;
SORU 1- İRAN İADE EDER Mİ, YARGILAR MI?
Karayılan’ın yakalanması kadar, İran tarafından yakalanması da önemli.
Bu durumda, iran’ın PKK’lı teröristi iade edip etmeyeceği sorusu ortaya çıkıyor. Çünkü Türkiye’nin PKK’yla yaptığı mücadelenin bir benzerini İran da, PKK’nın yan örgütü PEJAK’la yapıyor. Eğer İran Karayılan’ı PEJAK üyesi olarak yakalarsa, onu yargılayacağı ve Türkiye’ye iade etmeyeceği kesin gibi. Ayrıca İran daha önce yakaladığı PEJAK üyelerini kısa bir yargılamadan sonra idam etmişti. Karayılan’ın akibetinin de bu olma ihtimali büyük.
Ancak İran Karayılan’ı Pejak değil de, PKK üyesi olarak yakaladıysa, o zaman işin içine uluslararası siyaset de girer.
SORU 2- SURİYE BAĞLANTISI
Karayılan’ın yakalandığı haberlerinin ortaya çıktığı dönem manidar;
Tam Suriye’de rejim muhaliftlerinin haretketlendiği, Beşar Esad yönetiminin de sert tedbirlerle, tanklar kullanarak muhalifleri ezdiği döneme rastladı bu haberler.
İran’ın Suriye’de mevcut yönetime çok yakın durduğu biliniyor. Türkiye ise, Beşar Esad yönetimine muhaliflere karşı sert tedbirleri nedeniyle çok sert çıkışlarda bulunuyor.
İşte tam bu noktada, Karayılan bir “pazarlık unsuru” olarak İranlılarca kullanılmak istenebilir.
SORU 3- PKK’NIN YÖNETİMİNDE SURİYELİ AĞIRLIĞI
Karayılan PKK terör örgütü içinde çok önemli bir isim. Kendisinin, halen İmralı’da hapiste bulunan PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’la yakınlığı da biliniyor.
Karayılan’ın yakalanmış olması, Öcalan’ın PKK’nın aktif örgütü ile ilişkisinin “biraz daha azalması” anlamına gelir.
PKK içinde, militanların ve üst düzey yöneticilerin yaklaşık üçte birinden fazlasının da Suriye uyruklular olduğu biliniyor. Karayılan’ın yakalanması, Suriye kökenlilerin örgüt içinde etkilerinin artmasının da önünü açacaktır.
Bu durumda, PKK’nın özellikle Kuzey Irak’taki aktif yapılanmasının, başta İmralı olmak üzere, Türkiye’deki bağlantılarla ilişkilerinin azalacağı sonucunu doğurabilir. Bu da, örgütün aktif teröristlerinin Türkiye’deki uzantıları yerine, Suriye tarafından yönlendirilmesinin önünü açabilir.
Bu durum en çok Türkiye’de hükümetin son dönemde gündeme getirdiği, ancak seçim döneminde dondurduğu, seçimden sonra ise yeniden başlatma işaretleri verdiği “Kürt açılımını” derin etkileyecek kadar önemli bir gelişme haline gelir.
Kısacası; Karayılan’ın yakalanması kadar, “ne zaman” ve “kim tarafından” yakalandığı da büyük önem taşıyor.
İran’ın, gerçekten yakalamışsa, Karayılan kartını hem Türkiye’deki PKK yapılanmasını etkilemek, hem Türk hükümetinin bölge politikalarını etkilemek için kullanması kaçınılmaz olacaktır. (Zeynep Gürcanlı / Hürriyet)
Kaynak: Peki şimdi ne olacak? - GAZETEVATAN.COM (Only the registered members can see the link)