08/08 Dünya'da Neler oluyor

[muzo]

Sinyora'nın gözyaşları
Arap Dışişleri Bakanlarının toplantısına katılan Lübnan Başbakanı Sinyora, "Bir saat önce Hula köyünde korkunç bir katliam oldu. Bu kasıtlı bombalamada 40'tan fazla şehit verildi"... dedi ve kelimeler boğazına düğümlendi. İşte çaresizliğin gözyaşları.



Lübnan'ın Başkenti Beyrut'ta toplanan Arap Dışişleri Bakanlarının toplantısına Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora da katıldı. İsrail savaş uçaklarının yaptığı katliamın haberini Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, gözyaşlarıyla dünyaya duyurdu.

Sinyora, adil ve kapsamlı bir barış istediklerini söyledi. Ülkesinin bir çatışma alanı olmasını istemediğini söyleyen ve gözyaşlarını tutamayan Sinyora'yı konuşmasının bitiminde Arap Birliği'ne üye ülkelerin dışişleri bakanları ayakta alkışladı.



İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarının değerlendirildiği Arap Birliği dışişleri bakanlarının toplantısında konuşan Sinyora, Hula'daki hava saldırısında 40'tan fazla kişinin öldüğünü belirtti. Sinyora, "bir saat önce Hula'da 40'tan fazla kişinin öldüğü korkunç bir katliam gerçekleşti" diye konuştu. Lübnan Başbakanı "eğer bu korkunç saldırılar devlet terörü değilse, devlet terörü nedir?" dedi.

İsrail'in saldırganlığına karşı Arap ülkelerinden ve İslam dünyasından yardım beklediklerini ifade eden Sinyora, acil ve şartsız ateşkes çağrısında bulundu. BM'nin üzerinde görüşmeye devam ettiği taslağın kendilerini mutlu etmediğini ifade eden Sinyora, adil ve kapsamlı bir barış sağlanması gerektiğini belirtti.

Daha sonra bir açıklama yapan Lübnan Başbakanı Sinyora açıklamalarını düzelterek ölü sayısının 40 değil, 1 olduğunu söyledi.



Zaman

[muzo]

Bağdat'ta 3 bomba patladı: 9 ölü


Irak'ın başkenti Bağdat'ta yola yerleştirilen bombaların patladığı 3 ayrı saldırıda 9 kişinin öldüğü bildirildi.


Iraklı polis kaynakları, iki saldırının hedefinin polisler olduğunu, üçüncü hedefin ise henüz bilinmediğini belirtti.

[muzo]

Hindistanda sel felaketi büyüyor
Hindistan'ın batısında, muson yağmurlarının yol açtığı sellerde son üç günde ölenlerin sayısı 69'a çıktı.


Bir hükümet yetkilisi, durumun özellikle Maharaştra eyaletinin Hingoli ve Nanded bölgelerinde kötü olduğunu söyledi. Yetkili, seller yüzünden 120 bin kişinin de evlerinden olduğunu, akıntı çok güçlü olduğu için kurtarma çalışmalarının botlar yerine helikopterlerle yürütüldüğünü belirtti. Ülkenin güney ve doğusundaki eyaletlerde de sellerde 42 kişinin öldüğü bildirilmişti

[muzo]

24 Türk şoför yardım bekliyor
Irak’a akaryakıt ve LPG taşıyan 24 Türk tanker şoförünün çeşitli suçlamalarla çıkarıldıkları mahkemelerde yargılandığı bildirildi. 24 Türk şoför, yetkililerin kendilerine sahip çıkmamasından şikayetçi.


Irak’a akaryakıt ve LPG taşıyan 24 Türk tanker şoförünün çeşitli suçlamalarla çıkarıldıkları mahkemelerde yargılandığı bildirildi. Irak’ta hukuki sürecin ağır ve sorunlu işlediğin belirten Türk şoförler, bağlı oldukları şirketlerin ilgisizliğinden şikayet etti. Türk şoförler, Ankara’nın da bir an önce duruma müdahale etmesini istedi.

Amerika’nın Sesi Radyosu’nun haberine göre çeşitli suçlamalarla Iraklı görevliler tarafından mahkemeye sevk edilen 24 Türk şoförü, davaların bir türlü sonuca bağlanmamasından dolayı Musul’un Filfil köyünde mahsur kaldı. Bu şoförler arasında bulunan Gaziantepli Edip Çağlayan’ın geçen yılın kasım ayından beri Irak’ta olduğu bildirildi.

TIR'ıyla LPG taşıyan Çağlayan, tank güvenlik sibobunun arızalı olması gerekçe gösterilerek yargıç karşısına çıkarıldığını, açılan davalarda beraat ettikçe dosyasının bir başka mahkemeye gönderildiğini söyledi.

“ŞİRKETLER SAHİP ÇIKMADI”

Temmuz sonu itibariyle Irak’taki sekizinci ayını dolduran Çağlayan, Türk makamların kendilerine bir an önce yardım etmesini istedi. Çağlayan, bağlı olduğu taşımacılık şirketinin kendisiyle hiç ilgilenmediğini belirtirken, avukat ve barınma masraflarını da kendisinin karşıladığını anlattı.

Bağlı bulunduğu taşımacılık şirketinden şikayetçi olan bir diğer şoför olan Salih Keleş de Irak’ta bulunduğu süre zarfında bir tek şirket yetkilisinin dahi kendileriyle temas kurmamasından yakındı.

“SORUN RÜŞVET VERMEYİ REDDETMEMİZ”

Keleş, Iraklı bazı memurlara rüşvet vermeyi reddettikleri için işlerinin yokuşa sürüldüğünü savundu. Geceleri, TIR parkında bulunan lokantanın damında yattıklarını söyleyen Keleş, yaşam koşullarının oldukça olumsuz olduğunu ifade etti.

Irak’ta geçirdikleri fazladan her günün güvenlikleri açısından riskli olduğunu söyleyen Keleş, Musul’un Amerikan askerleri ve direnişçiler arasında çatışmaların yaşandığı bir kent olduğunu hatırlattı.

Musul’dan çıkamayan Türk şoförlerinden bir diğeri olan Seyithan Kaçar da gündüzleri 45 ile 50 dereceye ulaşan sıcaklığa ve içinde bulundukları olumsuz çevre koşullarına dikkat çekti.

Milli servet dediği TIR'ının harçlarını yatıramayacak duruma geldiğini belirten Kaçar, paraları bittiği için hamama ve lokantaya gidemediklerini söyledi.

Türk şoförlerin avukatları da davaların çoğunlukla beraatla sonuçlandığını ancak hukuki sürecin istikrarsız ülke koşulları nedeniyle ağır işlediğini belirttiler.

Hürriyet