ASİL
30-05-2012, 10:19
'Tasmalarını biz çözdük' diyen Başbakan Erdoğan'a Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ten cevap..
Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link
Geçtiğimiz günlerde Uludere konusunda meyayı sert bir dille eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazeteciler için "Tasmalarını biz çözdük" sözleriyle 'köpek' benzetmesinde bulunmuştu. Hürriyet (Only the registered members can see the linkürriyet) gazetesi yazarı Özkök, bugünkü köşesinde 'Evet ben bir köpeğim' dedi.
İşte Özkök'ün bugünkü o yazısı:
DÜN bir arkadaşım aradı.
Direkt söze girdi:
"Başbakan gazetecilere resmen köpek (Only the registered members can see the linköpek) dedi. Maşallah hiçbiriniz üzerinize alınmadınız. Hepiniz havalara bakıyorsunuz.
Bir süre sustu ve ısrar etti: "Yahu hiç mi alınmadınız?"
Bu defa gerçekten havalara bakarak, "Yooo... Alınmadım" dedim.
Hayret ifadesiyle baktı:
"Size inanamıyorum. Nasıl olur; deriniz bu kadar mı kalın? Veya bu kadar mı korkaksınız" diye devam etti.
Baktım ki ille de kendine uygun bir cevap bekliyor...
Verdim:
"Alınmadım. Çünkü gazeteciler köpektir" dedim.
Yüzündeki hayret ifadesi kızgınlığa dönüştü:
"İnanamıyorum, böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirsin" deyince, şu cevabı verdim:
"Söyleyen sadece ben değilim ki..."
Sonra masamdaki kitabı aldım, birinci sayfasını açtım ve önüne koydum:
"Allah Allah... Allah Allah" diye hayretle okumaya daldı.
* * *
Kitap şu cümleyle başlıyordu:
"Önsöz niyetine: Köpeğin genleri ve 'Kripto'"
Şöyle devam ediyordu:
"GEN: Gazeteciler için 'Gerçeğin bekçi köpekleri' derler. Bu havalı cümle, ne zaman birileri
gerçeklerin üzerini örtmeye kalksa, gazetecilerin toplumu alarma geçirdikleri savına dayanır."
Kafasını kaldırıp, "Yok canım. Böyle bir ifade mi olur" deyince, "Acele etme, bir alttaki cümleyi de
oku" dedim.
MEDYANIN KÖPEK OLDUĞUNU İSPATLAYABİLİRİM
Alttaki cümle şöyleydi:
"Aynı metafordan yola çıkıp, medyanın köpek (Only the registered members can see the linköpek) olduğunu ispatlayabilirim.. Sadece bu ülkede değil, dünyanın her yerinde, tasmasını elinde tutanın önünde kuyruk sallarken sahibinin 'tut' dediğine fena halde saldıran bir köpek..."
Yazar, medyanın hem gerçeğin bekçiliği için hem de sahibinin sesini duyurmak için bağırabileceğini anlatıyordu.
Acaba Başbakan köpek (Only the registered members can see the linköpek) lafını buradan mı aldı
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan'ın gazeteciler için "Tasmalarını biz çözdük" cümlesini işitince, kendi kendime "Ben bu 'tasma' kelimesini bir yerde okudum" dedim.
Birden aklıma geldi... Masamın üzerinde duran bir kitabın hemen girişinde okumuştum.
Radikal gazetesinin eski yazarlarından Ertuğrul Mavioğlu'nun kitabının önsözünde vardı.
Acaba Başbakan Arena konuşmasını yapmadan bunu okumuş mudur diye düşündüm
Kitap bana pazartesi günü geldi.
Ancak önsözün sonundaki tarihe baktım:
Nisan 2012 yazıyordu.
* * *
BAŞBAKAN BU LAFI BENDEN ALMIŞ DİYE ESPRİ YAPIYORDUM
Polis geçen yıl, Radikal (Only the registered members can see the link) gazetesini basarak, Ertuğrul Mavioğlu'nun bilgisayarına el koymuştu.
Acaba yine ona benzer bir şey mi oldu diye bir komplo teorisi kuracaktım ki, aklıma Ertuğrul
Mavioğlu'nu aramak geldi.
Arkadaşlarıyla bir kafede sohbet ediyorlarmış.
"Şu an ben de arkadaşlarıma, Başbakan bu lafı benden almış diye şaka yapıyordum" dedi.
Ondan öğrendim. Kitap 17 Mayıs'ta piyasaya çıkmış.
O konuşmayı yaparken bir şeyi daha hatırladım.
Gazetecilere "köpek" diyen başka biri daha vardı.
Bizzat ben.
Üstelik bu kelimeyi kendim için kullanmış ve "Ben bir tarassut köpeğiyim" demiştim.
İnsan kendi kendine köpek (Only the registered members can see the linköpek) der mi?
Ben derim arkadaş.
Çünkü benim için "köpek" kelimesi bir hakaret değildir.
Böyle düşünmemin bir başka nedeni daha var.
* * *
BEKÇİ KÖPEĞİ İFADESİ
Gelişmiş demokrasilerde gazetecilik mesleği ve bazı sivil toplum örgütleri için "watchdog" yani
tehli***i haber veren "bekçi köpeği" ifadesi kullanılır.
Evet, gazeteciler, gelecek tehli***i haber verme duyusuna ve görevine sahiptir.
Tehli***i görünce de bağırmaya başlarlar.
Boyunlarında tasma olması da fark etmez. Tasma bir zincirle bağlıysa, ileri atılıp onu koparmaya
çalışırlar.
Koparamazlarsa bile en azından bağırmaya devam ederler.
* * *
EVET BEN BİR TARASSUT KÖPEĞİYİM
Bana gelince;
Evet ben bir tarassut köpeğiyim.
Gelen ağır tehli***i de görüyorum.
"Öyleyse niye bağırıp haber (Only the registered members can see the link)vermiyorsun kardeşim" diyeceksiniz.
Allah kahretsin... Faranjit... Faranjit...
Bağırıyorum ama bir türlü sesim çıkmıyor...
Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link
Geçtiğimiz günlerde Uludere konusunda meyayı sert bir dille eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazeteciler için "Tasmalarını biz çözdük" sözleriyle 'köpek' benzetmesinde bulunmuştu. Hürriyet (Only the registered members can see the linkürriyet) gazetesi yazarı Özkök, bugünkü köşesinde 'Evet ben bir köpeğim' dedi.
İşte Özkök'ün bugünkü o yazısı:
DÜN bir arkadaşım aradı.
Direkt söze girdi:
"Başbakan gazetecilere resmen köpek (Only the registered members can see the linköpek) dedi. Maşallah hiçbiriniz üzerinize alınmadınız. Hepiniz havalara bakıyorsunuz.
Bir süre sustu ve ısrar etti: "Yahu hiç mi alınmadınız?"
Bu defa gerçekten havalara bakarak, "Yooo... Alınmadım" dedim.
Hayret ifadesiyle baktı:
"Size inanamıyorum. Nasıl olur; deriniz bu kadar mı kalın? Veya bu kadar mı korkaksınız" diye devam etti.
Baktım ki ille de kendine uygun bir cevap bekliyor...
Verdim:
"Alınmadım. Çünkü gazeteciler köpektir" dedim.
Yüzündeki hayret ifadesi kızgınlığa dönüştü:
"İnanamıyorum, böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirsin" deyince, şu cevabı verdim:
"Söyleyen sadece ben değilim ki..."
Sonra masamdaki kitabı aldım, birinci sayfasını açtım ve önüne koydum:
"Allah Allah... Allah Allah" diye hayretle okumaya daldı.
* * *
Kitap şu cümleyle başlıyordu:
"Önsöz niyetine: Köpeğin genleri ve 'Kripto'"
Şöyle devam ediyordu:
"GEN: Gazeteciler için 'Gerçeğin bekçi köpekleri' derler. Bu havalı cümle, ne zaman birileri
gerçeklerin üzerini örtmeye kalksa, gazetecilerin toplumu alarma geçirdikleri savına dayanır."
Kafasını kaldırıp, "Yok canım. Böyle bir ifade mi olur" deyince, "Acele etme, bir alttaki cümleyi de
oku" dedim.
MEDYANIN KÖPEK OLDUĞUNU İSPATLAYABİLİRİM
Alttaki cümle şöyleydi:
"Aynı metafordan yola çıkıp, medyanın köpek (Only the registered members can see the linköpek) olduğunu ispatlayabilirim.. Sadece bu ülkede değil, dünyanın her yerinde, tasmasını elinde tutanın önünde kuyruk sallarken sahibinin 'tut' dediğine fena halde saldıran bir köpek..."
Yazar, medyanın hem gerçeğin bekçiliği için hem de sahibinin sesini duyurmak için bağırabileceğini anlatıyordu.
Acaba Başbakan köpek (Only the registered members can see the linköpek) lafını buradan mı aldı
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan'ın gazeteciler için "Tasmalarını biz çözdük" cümlesini işitince, kendi kendime "Ben bu 'tasma' kelimesini bir yerde okudum" dedim.
Birden aklıma geldi... Masamın üzerinde duran bir kitabın hemen girişinde okumuştum.
Radikal gazetesinin eski yazarlarından Ertuğrul Mavioğlu'nun kitabının önsözünde vardı.
Acaba Başbakan Arena konuşmasını yapmadan bunu okumuş mudur diye düşündüm
Kitap bana pazartesi günü geldi.
Ancak önsözün sonundaki tarihe baktım:
Nisan 2012 yazıyordu.
* * *
BAŞBAKAN BU LAFI BENDEN ALMIŞ DİYE ESPRİ YAPIYORDUM
Polis geçen yıl, Radikal (Only the registered members can see the link) gazetesini basarak, Ertuğrul Mavioğlu'nun bilgisayarına el koymuştu.
Acaba yine ona benzer bir şey mi oldu diye bir komplo teorisi kuracaktım ki, aklıma Ertuğrul
Mavioğlu'nu aramak geldi.
Arkadaşlarıyla bir kafede sohbet ediyorlarmış.
"Şu an ben de arkadaşlarıma, Başbakan bu lafı benden almış diye şaka yapıyordum" dedi.
Ondan öğrendim. Kitap 17 Mayıs'ta piyasaya çıkmış.
O konuşmayı yaparken bir şeyi daha hatırladım.
Gazetecilere "köpek" diyen başka biri daha vardı.
Bizzat ben.
Üstelik bu kelimeyi kendim için kullanmış ve "Ben bir tarassut köpeğiyim" demiştim.
İnsan kendi kendine köpek (Only the registered members can see the linköpek) der mi?
Ben derim arkadaş.
Çünkü benim için "köpek" kelimesi bir hakaret değildir.
Böyle düşünmemin bir başka nedeni daha var.
* * *
BEKÇİ KÖPEĞİ İFADESİ
Gelişmiş demokrasilerde gazetecilik mesleği ve bazı sivil toplum örgütleri için "watchdog" yani
tehli***i haber veren "bekçi köpeği" ifadesi kullanılır.
Evet, gazeteciler, gelecek tehli***i haber verme duyusuna ve görevine sahiptir.
Tehli***i görünce de bağırmaya başlarlar.
Boyunlarında tasma olması da fark etmez. Tasma bir zincirle bağlıysa, ileri atılıp onu koparmaya
çalışırlar.
Koparamazlarsa bile en azından bağırmaya devam ederler.
* * *
EVET BEN BİR TARASSUT KÖPEĞİYİM
Bana gelince;
Evet ben bir tarassut köpeğiyim.
Gelen ağır tehli***i de görüyorum.
"Öyleyse niye bağırıp haber (Only the registered members can see the link)vermiyorsun kardeşim" diyeceksiniz.
Allah kahretsin... Faranjit... Faranjit...
Bağırıyorum ama bir türlü sesim çıkmıyor...