PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 12/09 Türkiye'den Haberler



muzo
12-09-2006, 09:57
Karısı ve oğlunu tabanca ile yaraladı
Denizli'de bir kişi, kendisini aldattığını düşündüğü eşi ve oğlunu tabancayla yaraladı.



Denizli merkeze bağlı Yukarı Şamlı Köyünde oturan Hanım D. bir süre önce rahatsızlandı. Beş ay hastanede tedavi gören Hanım D, eve döndüğünde eşinin kendisini bir başka kadınla aldattığını öğrendi.

Karı koca arasında çıkan tartışmaya oğulları M.A.D. (15) de karışırken, H.D, yanında taşıdığı tabancayla eşi ve oğluna ateş etti. Vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanan anne-oğul, Denizli Servergazi Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Olayın ardından firar eden H.D'nin yakalanmasına çalışılıyor

AA

muzo
12-09-2006, 09:58
Onur Air yolcuları Trabzon uçağını bekliyor
Yolcu kabininde hissedilen yoğun yanık kokusu nedeniyle İstanbul'a geri dönen Onur Air'e ait uçak yolcuları, başka bir uçakla Antalya'ya gönderilecek.
12 Eylül 2006 00:33


Bünyamin Tokmak bildiriyor - Onur Air Basın Koordinatörü Rauf Gerz, yolcu kabininde hissedilen yoğun yanık kokusu nedeniyle İstanbul'a geri dönen 026 sefer sayılı uçak yolcularının, başka bir uçakla Antalya'ya gönderileceklerini bildirdi.

Rauf Gerz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Atatürk Havalimanı bekleme salonuna alınan yolcuların, saat 23.20'de İstanbul Atatürk Havalimanına inmesi beklenen Trabzon uçağına alınacaklarını bildirdi. Gerz, şunları söyledi: ''Yolcu kabininde yanık kokusu hissedilen uçak, teknik ekiplerce inceleniyor. Atatürk Havalimanı bekleme salonuna alınan yolcular, Trabzon-İstanbul seferini yapan uçakla Antalya'ya gönderilecekler.

Trabzon-İstanbul uçağının saat 23.20'de Atatürk Havalimanına inmesi bekleniyor. Bu uçak çok kısa sürede hazırlanıp, yapılamayan İstanbul-Antalya seferini gerçekleştirecek. Tahmin ediyorum en geç 24.00'a doğru yolcular uçağa alınacak.''

İstanbul'dan saat 21.15'de İstanbul-Antalya seferini yapmak üzere havalanan Onur Air'e ait 026 sefer sayılı Boeing M-97 tipi uçak, kalkışın hemen ardından yolcu kabininde hissedilen yoğun yanık kokusu nedeniyle Marmara Denizi üzerinde yakıt boşalttıktan sonra Atatürk Havalimanı'na geri dönmüş, uçak teknik ekip tarafından kontrol edilirken, yolcular da bekleme salonuna alınmıştı.

AA

muzo
12-09-2006, 09:58
Niğde'de feci kaza: 4 ölü, 4 yaralı
Niğde'de bir minibüs ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 4 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
12 Eylül 2006 00:48


- Aksaray'dan Niğde yönüne gitmekte olan Atilla Birdal yönetimindeki 68 EP 898 plakalı minibüs, Murat Edilli yönetimindeki 51 KN 007 plakalı otomobille Bor-Altunhisar yol kavşağında çarpıştı.

Otomobil sürücüsü Murat Edilli ile araçta bulunan Çağrı Edilli, Taner Özcan ve Hüseyin Çetintaş, olay yerinde hayatını kaybettiler. Kazada yaralanan minibüs yolcularından Hacı Dağtekin, Zeliha Gürbüz, Murat Darılmaz ve İran uyruklu Kayamaz Bigi ise Bor ve Niğde Devlet Hastanelerinde tedavi altına alındılar. Minibüs sürücüsü Birdal'ın gözaltına alındığı, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi

AA

muzo
12-09-2006, 09:59
Söğütteki saldırıda polis parmağı Söğüt'te olay çıkaran, muştalı, bıçaklı grubun protokole üst düzey bir polis memuru tarafından sokulduğu ve aynı memurca işlem yapılmadan bırakıldığı iddia edildi.
12 Eylül 2006 06:00



Fatih Altaylı'nın köşe yazısı

altayli@sabah.com.tr

Saldırganları protokole kim soktu kim salıverdi?

Başbakan'ın Söğüt'teki konuşması sırasında ciddi olaylar çıktı. Erdoğan'ın yeğeni Ali Erdoğan, ciddi biçimde yaralandı, yüzüne 14 dikiş atıldı.
Bu olayların perde arkası ise korkunç.
Gelen bilgilere göre, Başbakan'ın yakınındaki AK Partililere saldıran grup, Başbakan'ın ve yakın çevresinin bulunduğu "protokol bölümüne" ilçede görevli üst düzey bir Polis Müdürü tarafından sokuldu.
Protokol bölümüne sokulan bu kişilerin üzerinde, muşta, bıçak gibi saldırı amaçlı aletler vardı.
Bu grup, hemen Başbakan'ın arkasındaki bölüme yerleşti ve ardından olaylar patladı.
Grup AK Partililere saldırdığı sırada Başbakan'ın yeğeni Ali Erdoğan, yüzüne gelen bir "muşta" darbesiyle yaralandı. Ali Erdoğan'ın yüzüne 14 dikiş atıldı.
Saldırgan grup, Başbakan'ın koruma görevlileriyle de arbede çıkardı. Bu saldırı sırasında Başbakanlık korumalarınca etkisiz hale getirilen saldırganlar, yerel Emniyet güçlerine teslim edildi.
Ancak iddialara göre, saldırganları teslim alan kişi, saldırganları protokol bölümüne sokan kişiydi. Ve kendisine teslim edilen saldırganları "hiçbir işlem yapmadan" salıverdi.
Durumun anlaşılması üzerine hemen Emniyet alarma geçirildi ve saldırganlar, Eskişehir karayolu üzerinde yakalandı. Saldırganların 06 DB 001 plakalı bir otomobil kullandığı anlaşıldı. Yakalanan sanıklar, polislerle tartıştıktan sonra bir kez daha serbest bırakıldılar ve Ankara'ya doğru yola devam ettiler.
Daha sonra Ankara girişinde bir kez daha durduruldular. Ancak yine gözaltına alınmaktan kurtuldular. Fakat bu sefer kimlik tespiti yapıldı. Otomobilde bulunan üç kişiden ikisinin Ali Işıklar ve Recai Yıldırım olduğu öğrenildi. Üçüncü kişinin ise MHP'de Genel Başkan Yardımcısı olduğu ve bir dönem bakanlık da yaptığı iddia ediliyor. 06 DB 001 plakalı Volvo marka otomobilin trafikte MHP adına kayıtlı olduğu da ortaya çıkmış durumda.
Zanlıların 16 araçlık bir konvoyla Söğüt'ten geldiklerini, ancak çıkan olaylarla bir bağlantıları olmadığını öne sürdüklerini de öğrendim. Şimdi Emniyet Genel Müdürlüğü, kimlikleri belirlenen saldırganları dördüncü kez yakalamak için seferber oldu.
AK Parti yönetimine yakın isimler, saldırının "planlı ve organize" olduğunu düşünüyor.
İçişleri Bakanlığı da Söğüt'teki olayda saldırganların protokol bölümüne nasıl girdiğini ve yakalandıktan sonra kimin tarafından salıverildiğini ortaya çıkarmak için bir müfettiş görevlendirdi.
Gerçekten de bu soruşturma önemli. Çünkü Başbakan'ın bulunduğu bölüme eğer silah sokulabiliyorsa, Başbakan'ın güvenliği ciddi tehlike altında demektir.
Ve olaylar şunu gösteriyor ki, gelişmeler düne kadar ülkücü camiayı olayların dışında tutmayı beceren Devlet Bahçeli'nin kontrolünün dışına çıkmış vaziyette.

(Sabah)

muzo
12-09-2006, 10:00
Eşi görülmemiş sapıklık
Adana’da ! Güneş Coşturur adlı kadın, erkek kılığına girip K.H. adlı kızı kendine aşık etti ve nişanlandı. Güneş, "parmakla kızlığını bozduğu" gerekçesiyle mahkemeye verilirken dava herkesi şaşırttı.
12 Eylül 2006 08:43



Ama daha sonra 22 yaşındaki K.H. "parmakla kızlığını bozduğu" iddiasıyla 23 yaşındaki Güneş Coşturur’u mahkemeye verdi. Güneş Coşturur, "yaptığı eylemin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması" nedeniyle beraat etti.

Cumhuriyet Mahallesi’nde oturan ve bir tekstil fabrikasında çalışan K.H. yaklaşık 4 yıl önce "ABD’li aktör Brad Pitt’e benzettiği" erkek kılığındaki Güneş Coşturur ile tanıştı. Brad Pitt gibi saçını kestiren, giydiği ayakkabının ökçesine basıp tespih çeken, göğüslerini de koli bandıyla vücuduna yapıştırıp kendisine erkek görünümü veren Güneş Coşturur, kısa sürede K.H’yi kendisine aşık etti. Aile arasında nişan yapıldıktan sonra Güneş, seviştiği K.H’nin kızlığını parmakla bozdu.

GERÇEK ŞOKE ETTİ

K.H. nişanlısı Güneş’in kadın olduğunu, onun nikahsız yaşadığı eşinden öğrenince şoke oldu. Güneş’in de kendisinin erkek gibi olmak istediğini, ancak kadın olduğunu doğrulaması üzerine K.H. cumhuriyet savcılığına başvurup kızlığını bozduğu iddiasıyla şikayette bulundu.

ERKEKLİĞİ SEVİYORUM

Adana 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde "ırza tasaddi" suçundan Güneş Coşturur hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Tutuksuz yargılanan Coşturur, suçlamayı kabul etmeyerek "Zorla yapmadım. K.H’nin isteğiyle oldu. Benim kadın olmaktan çok erkek olmak hoşuma gidiyor. O yüzden erkek gibi yaşamayı seviyorum" dedi.

BANYODA ZORLA BOZDU

K.H. ise Güneş Coşturur ile bir süre nişanlı kaldıklarını belirterek mahkemede şunları söyledi:

"Kendisinin kadın olduğunu bilmiyordum. Beni sevdiğini sanıyordum. Nişan bile yaptık. Banyoda parmağı ile zorla kızlığımı bozdu. O anda üzerinde iç çamaşırları vardı. Kadın olduğu aklıma bile gelmedi. Daha sonradan birlikte yaşadığı biri bana kadın olduğunu söyledi. O anda şoke oldum. Genç kızlık hayallerimi yıktığı için şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum."

AĞIR CEZALIK OLDU

Mahkeme hákimi, "Sanığın kadın olduğu halde, kendisini müştekiye erkek olarak tanıtıp müşteki ile nişanlandığı, sanığın müştekinin evinde banyoda, müştekinin ağzını kapatıp parmağını cinsel organına soktuğu" gerekçesiyle eylemin 5237 Sayılı Yasa’nın 102/2 maddesini kapsayan 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasını gerektiren "cinsel saldırı" suçunu içerdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi.

ZOR KULLANMA YOK

Adana 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanmasına devam edilen Güneş, duruşmalara gelmedi. Karar duruşmasına gelen K.H. erkek kılığına girip zorla kızlığını bozduğunu iddia ettiği Güneş’ten şikayetçi olduğunu tekrarladı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, "Sanık ile müştekinin olay tarihinde nişanlı oldukları, müştekinin zorla kızlığının bozulduğunu iddia ettiği tarihten sonra da kendi rızası ile sanık ile birlikte Diyarbakır’a gitmeleri, burada kalmaları, müsnet olayın müştekinin rızası ile olduğunu gösterdiğinden, sanığın savunmasının aksine müştekinin iddiasından başka sanığın müştekiyi zor kullanarak kızlığını bozduğuna dair mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğini" belirtti. Savcı, CMK’nın 223/2-e maddesinden Güneş’in beraatine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise Güneş’in eyleminin aynı maddenin 2-a fıkrasına göre "kanunda suç olarak tanımlanmadığına" yer vererek beraatine karar verdi. Kararı temyiz eden K.H. "Benim hayallerimle oynayan Güneş’in cezalandırılması için sonuna kadar mücadele edeceğim" dedi. Dosya Yargıtay’a gönderildi.

Suç olarak görülmedi

MAHKEME heyeti, erkek kılığına girerek nişanlandığı kadının parmakla kızlığını bozduğu iddia edilen Güneş Coşturur’un bu eyleminin kanunda suç olarak tanımlanmadığına karar verdi. Coşturur’a beraat kararı verilmesinin dayanağını oluşturan CMK’nın 223/2 maddesi şöyle:

a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,

b) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,

c) Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,

d) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,

e) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması,

GASPTAN TUTUKLANDI

"Cinsel saldırı" suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanırken beraat eden Güneş Coşturur, erkek kılığına girip ilaçlı bisküvi ile bakkalların paralarını gasp ettiği iddiasıyla 3 gün önce yakalanıp tutuklandı.

Erkekler Ağlamaz filmi gibi

Hillary Swank’a Oscar kazandıran "Boys Don’t Cry" (Erkekler Ağlamaz) filminde benzer bir konu işleniyordu. Kimberly Pierce’in yönettiği 1999 yapımı filmde Hillary Swank’ın canlandırdığı ve kadınların "hasta olduğu" Brandon Teena, aslında olduğu kişi değildir. Gelişen olayların ardından Brandon Teena’nın bir kadın olduğu ortaya çıkınca, kasaba halkı şoke olur.



Hürriyet

muzo
12-09-2006, 10:01
Yük trenine PKK'dan mayınlı saldırı
Bingöl'ün Genç ilçesi Yoldeşen mevkisinde, yük treni geçtiği sırada patlatılan mayın, trendeki 3 vagon ile rayların hasar görmesine neden oldu.
12 Eylül 2006 09:47


AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Muş'tan Genç yönüne giden yük treninin Yoldeşen mevkisinden geçişi sırasında, raylara döşendiği belirlenen mayın uzaktan kumandayla patlatıldı. Patlamada kömür yüklü 3 vagon ile rayların hasar gördüğü bildirildi.