Orijinalini görmek için tıklayınız : 26/09 Türkiye'de Neler oluyor
Pendik'te yeni evli bir kadın öldürüldü
21 yaşındaki Zehra Tükez Ayçiçek evinin mutfağında öldürülmüş olarak bulundu. Eşinin cinayeti fark etmesi ile olay yerine geleh polisler olaşla ilgili olarak kadının bir arkadaşını gözaltına aldılar.
Fevzi Çakmak Mahallesi Malazgirt Caddesi Akın Sokak'taki evine gelen Necdet Ayçiçek, bir süre çaldığı kapının açılmaması üzerine apartmanın arka tarafındaki balkondan içeri girdi. Mutfakta eşi Zehra Tükez Ayçiçek'i (21) kanlar içerisinde yerde bulan Necdet Ayçiçek, durumu polise bildirdi.
Olay yerine gelen polis ekipleri genç kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü belirledi. Cinayetin gasp amacıyla gerçekleştirilmiş olabileceği ihtimali üzerinde duran polis, Zehra Tükez Ayçiçek'in arkadaşı olduğu belirtilen S.G. adlı kadını gözaltına aldı.
Kısa süre önce evlendiği belirtilen genç kadının cesedi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Yunan yatını Mehmetçik kurtardı
Only the registered members can see the link
Fethiye Körfezi’nde arızalanan Yunan bayraklı yatın imdadına yetişen Mehmetçik, içindeki 4 kişiyle birlikte yatın Boğaz mevkiine kadar yedeklenmesini sağladı.
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan TSK’nın yürüttüğü arama-kurtarma faaliyetleriyle ilgili açıklamaya göre, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na dün öğlen saatlerinde Kadıpdağ Yarımadısı-Fethiye Körfezi mevkiinde içinde 4 kişi bulunan Yunan bayraklı bir yatın arızalandığı bilgisi geldi. Yunan teknesi, Komutanlık tarafından Göcek’ten çağırılan bir çekiciyle Boğaz mevkiine kadar yedeklendi.
Çınarcık-Yalova Esenköy mevkiinde dün akşam saat 19.40 sıralarında içinde 2 kişi bulunan teknenin motor arızası nedeniyle sürüklendiği ihbari üzerine bölgeye giden bir Sahil Güvenlik botu da teknedeki 2 kişiyi alarak, Esenköy Limanı’na ulaştırdı.
Komutanlık, dün saat 17.00’de Norveç bayraklı bir geminin Çanakkale Boğazını geçişi sırasında Rus uyruklu bir personelinin vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar olduğunu bildirmesi üzerine ise bölgeye gönderdiği bir botla yaralıyı alarak, 112 acil servis ambulansına teslim etti.
Yunan yatını Mehmetçik kurtardı
Only the registered members can see the link
Fethiye Körfezi’nde arızalanan Yunan bayraklı yatın imdadına yetişen Mehmetçik, içindeki 4 kişiyle birlikte yatın Boğaz mevkiine kadar yedeklenmesini sağladı.
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan TSK’nın yürüttüğü arama-kurtarma faaliyetleriyle ilgili açıklamaya göre, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na dün öğlen saatlerinde Kadıpdağ Yarımadısı-Fethiye Körfezi mevkiinde içinde 4 kişi bulunan Yunan bayraklı bir yatın arızalandığı bilgisi geldi. Yunan teknesi, Komutanlık tarafından Göcek’ten çağırılan bir çekiciyle Boğaz mevkiine kadar yedeklendi.
Çınarcık-Yalova Esenköy mevkiinde dün akşam saat 19.40 sıralarında içinde 2 kişi bulunan teknenin motor arızası nedeniyle sürüklendiği ihbari üzerine bölgeye giden bir Sahil Güvenlik botu da teknedeki 2 kişiyi alarak, Esenköy Limanı’na ulaştırdı.
Komutanlık, dün saat 17.00’de Norveç bayraklı bir geminin Çanakkale Boğazını geçişi sırasında Rus uyruklu bir personelinin vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar olduğunu bildirmesi üzerine ise bölgeye gönderdiği bir botla yaralıyı alarak, 112 acil servis ambulansına teslim etti.
11 polis çeteyle beraber çalışmış!
İstanbul'da lüks semtlerde hırsızlık yapan çete çökertildi. 17'asi kadın 54 kişi gözaltına alındı. Olay, Los Angeles Sırları filminin kopyası gibi: Gözaltına alınanların 11'i polis memuru.
İstanbul’un lüks semtlerinde hırsızlık yapan Tuzcuoğlu Çetesi 5 aylık titiz bir çalışmayla çökertildi. Operasyon sonucunda, polis polisi yakaladı. Üsküdar’da görevli bir emniyet amiri, Kadıköy’den 8 polis, Asayiş Şube Gasp Bürosu’ndan 1 polis, İnfaz Büro’dan 1 polis çeteyle ilgili oldukları gerekçesiyle sorguya alındı.
İSTANBUL’da özellikle Suadiye, Ataşehir gibi lüks semtlerde hırsızlık yapan şebekenin çökertildiği ve 54 kişinin gözaltına alındığı ’Bozgun Operasyonu’nda, işin ucu polislere uzandı. Çete üyeleriyle birlikte, soygunlara göz yumduğu iddia edilen ve aralarında bir emniyet amirinin de bulunduğu 11 polis gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği’ne sevk edilen polislerin sorgusu devam ediyor.
KÖSTEBEK ŞÜPHESİ
Kasa hırsızlıkları yapan Tuzcuoğlu Çetesi, lüks otomobillerle lüks sitelere gidiyor, gözlerine kestirdikleri evlerde kasa soygunları yapıyordu. Şebekeye yönelik yapılan operasyonlardan şimdiye kadar kesin bir sonuç alınamamıştı. Çünkü her seferinde operasyon yapılan yerler boş çıkıyordu. Polis bu yüzden "İçimizde bir köstebek mi var?" sorusuna cevap aradı. Çete üyelerine karşı, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen yaklaşık 5 aylık takipte, gizli kameralarla saatlerce görüntü alındı. Dedektifler, hepsi birbirinin akrabası olan çete üyelerinin tüm ilişkilerini 6 video kamerayla kaydetti. Çete elemanlarının telefonlarını dinlemeye alan polis, sonunda aradığı bilgiye ulaştı. Şebeke üyelerine yapılacak operasyonları haber veren polisler tek tek tespit edildi.
GÖRÜNTÜLER DELİL
Geçen cuma günü operasyon için düğmeye basan polis, 30 ayrı adrese baskın düzenledi. 300’e yakın polisin katıldığı baskında, 17’si kadın toplam 54 kişi gözaltına alındı. Çeteyle ilişkisi saptanan 11 polisten emniyet amirinin Üsküdar’da, polis memurlarının 8’inin Kadıköy’de, birinin Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Bürosu’nda, bir diğerinin de İnfaz Büro’da çalıştığı belirlendi. Gözaltına alınan polisler, Asayiş Şube Müdürlüğü’nün nezarethanesine konuldu. Gözaltındaki polislerin kamera görüntüleri kendilerine gösterildiğinde, "Hırsız olduğunu bilmiyordum", "Sadece bir kere görüştüm" gibi açıklamalar yaptıkları, telefonla hırsızlarla görüştüğü anlaşılan bir polisin de "Oğluma iş bulması için aramıştım" dediği öğrenildi. Görüntülerin delil olarak mahkeme sunulacağı bildirildi.
Los Angeles Sırları
CURTIS Hanson’ın yönetmenliğini üstlendiği, Kim Basinger, Kevin Spacey ve Russell Crowe’un başrollerini paylaştıkları 1997 yapımı Los Angeles Sırları (L.A. Confidential), 9 dalda aday gösterildiği Oscar’dan ’En İyi Adaptasyon Senaryo’ ve ’En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödüllerini kazandı.
Ünlü dedektif romanları yazarı James Ellroy’un aynı adlı eserinden uyarlanan film, L.A.P.D yani Los Angeles Polis Teşkilatı’ndaki üç görevlinin yaşadığı olayları merkez alıyor. 1950’lerin Los Angeles’ında polis örgütünün içerisinde, yasal olmayan işlerle uğraşan üç polisin maceraları ve onları ele geçirmeye çalışan iki polisin öyküsünü konu alan yapıt, 1970’lerin kült filmi Chinatown’ın 90’lı yılların bir yansıması kabul ediliyor.
Bir film noir (kara film) başyapıtı kabul edilen Los Angeles Sırları, aynı zamanda, Amerika’nın en önemli metropollerinden biri olan Los Angeles’ın gelişim sürecini de yansıtıyor.
Çalıntı mallar 2 kuyumcuya
LİDERLİĞİNİ B.I.’nın yaptığı iddia edilen şebekenin, çalıntı malları sürekli Kadıköy’deki iki kuyumcuya sattığı belirlendi. Şebekenin, işadamı Halis Toprak’ın kızı Ayfer Toprak’ın 5 ay önce Etiler’deki evine girerek mücevherleri çaldığı, geçen Ocak ayında da Erko Grup yöneticisi Cengiz Korkmaz’ın Sarı Konaklar’daki evini soyduğu anlaşıldı. Operasyonla ilgili açıklamanın bugün İstanbul Valisi Muammer Güler tarafından yapılacağı öğrenildi.
Hürriyet
Cami hırsızlarına suçüstü Eminönü'nde camideki tarihi halıları çalan zanlılar, kovalamaca sonucu halılarla birlikte yakalandı. Halıları çalmadıklarını söyleyen pişkin hırsızlar, gözaltına alındı.
Polisin olay yerindeki delilleri toplayabilmesi için cami içine alınmayan cemaat, sabah namazını caminin girişinde kılmak zorunda kaldı.
Olay saat 04.00 sıralarında Kücükpazar Yoğurtçu Nuri Sokak üzerindeki Hoca Hayrettin Üç Mihraplı Camii'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, tarihi camiye gelen 4 şahıs, tornavida ile kapının kilidini kırarak içeri girdi. Caminin içinde bulunan çok sayıda halının arasından tarihi değere sahip olanları çuvallara dolduran şahıslar, 34 EGG 32 plakalı otomobille olay yerinden ayrıldı. Bu sırada bölgede devriye görevi yapan polis ekipleri, aracın durumundan şüphelenerek peşine takıldı. Polisin dur ihtarına uymayarak kaçan şahıslar, Küçükpazar Semti'nin içinde aracı terketti. Yaya olarak kaçmaya çalışan şahıslardan 2'si kovalamaca sonucu kıskıvrak yakalandı.
Polisin aracın bagajında yaptığı aramada iki çuvalın içine doldurulmuş tarih halılar çıktı. Halıların Hoca Hayrettin Üç Mihraplı Camii'nden çalındığını tespit eden polis ekipleri, camiye gelerek İmam İsmail Sakaoğlu'ndan konuyla ilgili bilgi aldı. Zanlıların kırdığı kapı ve cami içinde inceleme yapan polisler, daha sonra ifadelerini almak üzere iki zanlıyı Beyazıt Polis Merkezi'ne götürdü.
Halıları çalmadıklarını ve tanımadıkları birine yardım etmek için aldıkların öne süren zanlılar, soru soran basın mensuplarına da hakaret etti.
Hoca Hayrettin Üç Mihraplı Camii İmamı İsmail Sakaoğlu, zanlıların kapının kilidini kırarak içeri girdiğini ve tarihi halıları çaldığını söyledi.
Öte yandan olay yeri inceleme ekibinin çalışma yapması için cami içine alınmayan cemaat sabah namazını caminin girişinde kılmak zorunda kaldı.
Polisin, kaçan diğer iki zanlının yakalanması için başlattığı çalışmalar, sürüyor.
Cihan
MEMURA 4+4
Only the registered members can see the link
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulunun memur maaşlarına 2007 yılı için yapılacak artışı, alt derece memurlar için yüzde 4+4, diğerleri için yüzde 3+3 olarak belirlediğini açıkladı.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Toplantıda, memur maaş artışlarının da ele alındığını ifade eden Çiçek, alt kademedeki memurlara 2007 yılında yüzde 4 + 4, diğer kademelerdeki memurlara ise yüzde 3 + 3 oranlarında artış yapılmasının kararlaştırıldığını bildirdi.
Böylece en düşük memur maaşının 748 lira olacağını bildiren Çiçek, ''1 Ocak'tan geçerli olmak üzere 814 YTL, 2007 Temmuz ayında 847 YTL'ye çıkmış olacak ki böylece en düşük memurun maaşında yaklaşık 100 YTL'lik bir artış meydana gelecektir'' dedi.
Memurların unvanı, hizmet yılı ve derecelerine bağlı olarak farklılık göstermek üzere en düşük memur maaşında yüzde 13.2 oranında, ortalama memur maaşlarında yüzde 12.2 oranında artış yapıldığını bildiren Çiçek, ''Eğer 2007 yılı için öngörülen enflasyon beklentilerin üzerinde çıkarsa fark memurlarımıza ödenecektir'' diye konuştu.
Çiçek, yılın birinci 6 ayında gerçekleşen enflasyonla memurlara aynı dönem için verilen zam arasındaki yüzde 2.32 oranındaki farkın 1 Temmuz 2006'dan geçerli olmak üzere ödenmesine ilişkin kararın da Bakanlar Kurulunda imzaya açıldığını söyledi. Çiçek, ''Bu yılın sonunda yüzde 2.5'in üzerindeki enflasyon söz konusu olursa aradaki fark da ödenmiş olacaktır'' dedi.
"KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE ALMA DÖNEMİ GERİDE KALMIŞTIR"
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, memur maaşlarına yapılan artışın, bütçe imkanları içinde verildiğini belirterek, ''Kaşıkla verip kepçeyle alma dönemi geride kalmıştır'' dedi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Memur sendikalarının daha önce Hükümetin teklifini kabul etmediğini ifade eden bir gazetecinin, ''memurlara bir mesajınız var mı'' sorusu üzerine Çiçek, sendikaların talep müessesesi olduğunu, daha fazla isteyebileceklerini, siyaset adamlarını da daha fazlasını vermek istediğini söyledi. Ülkenin de bir gelir gider dengesi bulunduğunu belirten Çiçek, şunları kaydetti:
''Bütün bunlar içinde bu dengeyi tutturmak mecburiyetindeyiz. Hükümet olarak bizim taahhütümüz, enflasyonun altında bir ücret vermemek. Son 3 yıldır hükümet bu rakamları tutturmuştur. Geçmiş yıllara yönelik bir kayıpları varsa, geçmiş yıllara yönelik, zaten evvelki maaş artışlarıyla bunlar telafi edilmiştir.
Bugün geldiğimiz noktada böyle bir artış, bütçe imkanları içinde verilebilecek olanıdır. Geçmişte, zaman zaman farklı anlayışlar olmuş bunun bedelini yine memur ödemiştir. Sonuçta da şöyle bir söz bizim literatürümüze girmiştir; 'Kaşıkla verdiler, kepçeyle aldılar'.
Dolayısıyla kaşıkla verip kepçeyle alma dönemi geride kalmıştır. Çünkü geriye dönüp, enflasyon ne kadar arttı, maaşlar ne kadar arttı. Bunlara bakıldığında bugün verilen yüzdelerin bütçe imkanlarının içinde olabilecek olanın azamisi olduğunu ifade etmek istiyorum.''
Memur maaşlarına yapılan zammın bütçeye maliyetinin ne olduğunu şu aşamada bilmediğini, 2007 bütçe tasarısının henüz Bakanlar Kurulu'na gelmediğini anımsattı.
Çiçek, Bütçe kanunu Meclis'e sevk edildiği zaman bütçe de parasal olarak olmasa da oransal olarak belli olacağını söyledi.
NÜKLEER SANTRALLER
Nükleer güç santrallerinin kurulup işletilmesine ilişkin tasarıya yönelik bir soruyu yanıtlarken de Çiçek, bu çalışma yapılırken devletin ilgili birimlerinin bu tasarıyı uzun bir çalışmanın ardından hazırlandığını söyledi. Bunun, yerli ve yabancı sermayenin bu alana girmesi, çevreye verilecek zararı da hesaba katan 11 maddelik bir tasarı olduğunu söyledi.
Çiçek, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin terör örgütü PKK ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine, gün boyu Bakanlar Kurulu toplantısında olduğunu, bu nedenle konuyu ''tam bilmeden açıklama yapamayacağını'' söyledi.
KAN VE KAN MAMULLERİ
Kan ve kan mamullerine ilişkin tasarı hakkında da bir soru üzerine bilgi veren Çiçek, şunları kaydetti: ''Ruhsatlandırma açısından bu tasarı... Kan toplama işini değişik kurumlar yapabilir ama burada esas olan Sağlık Bakanlığıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen ruhsat alma, ruhsat yenileme, ruhsat tarihi ve yenileme, ruhsat bedellerinin de belirlenmesi de dahil olmak üzere Sağlık Bakanlına yetki veren bir düzenlemedir. Başkaları da kan toplayabilir. Çünkü kan konusu hayati bir konudur. Çünkü zaman zaman can yakıcı bazı hususlar olabiliyor. Özel sektör de yapabilir belki bunu ama bunun bir yerden ruhsat alması gerekir. 'Ben kan topluyorum' demekle bu iş olmaz. bugün Türkiye'de herhangi bir işyeri açarken bile, ister berber dükkanı, ister terzi ister kahvehane açarken bile, onun bile bir ruhsatı var ve veren yerler var.''
Kızılay'ın durumun ne olacağının sorulması üzerine Çiçek, bu kurumun durumunun devam edeceğini, tasarının ruhsatlandırma açısından bir düzenleme getirdiğini söyledi. Bakan Çiçek, ''Hakkari'de askerlerin çöp toplama eylemi yapmasını Hükümet olarak nasıl değerlendirdiklerinin'' sorulması üzerine de ''Ben burada Hükümet adına açıklama yapıyorum. bunlar görüştüğümüz konular olmadığı için...'' dedi.
MÜZEYYEN SENAR YOĞUN BAKIMDA
İzmir'de, evinde rahatsızlanarak Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesine kaldırılan ses sanatçısı Müzeyyen Senar'ın yoğun bakım altında tutulduğu bildirildi.
Hastane yetkililerinden alınan bilgiye göre, 87 yaşındaki ses sanatçısı Senar, öğle saatlerinde rahatsızlanması üzerine, yüksek tansiyon ve kalp ritimindeki bozukluk şikayetiyle Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine getirildi. Senar, yapılan ilk müdahalenin ardından Nöroloji Servisine kaldırıldı.
Nöroloji ana bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Raif Çakmur, Senar'ın sağlık durumuyla ilgili yaptığı açıklamada, sanatçının vücudunun sağ tarafında kısmi felç, beyin damarlarında da pıhtılaşma olduğunu, bilincinin açık olduğunu ve hayati tehlikesinin bulunmadığını bildirdi.
Senar'ın kızı Feraye Işıl ve oğlu Ömer Senar'ın da hastanede annelerinin yanında bulunduğu bildirildi.
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2024 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.