PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kırmızı İbikli Küçük Tavuk Okumanızı Tavsiye Ederim...



ruzgarm
16-10-2006, 13:26
Tüm dünya
üzerindeki Globalleşme hayranlarının dikkatine! Durum tespitinden öte bir şey ve dünya ticaretinin
başkentlerinden birinin ilk okul kitaplarında
okutulması takdire şayan. Sanki öykü
değil, Türkiye'nin son 50 yılı.
Ya bu öyküyü yazan Türkiye'den
esinlendi, ya da Türkiye'yi "Kırmızı ibikli
Tavuk"a çevirenler bu öyküden
esinlendiler. Yok bunun başka
açıklaması.


KIRMIZI İBİKLİ KÜÇÜK
TAVUK

Zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı
ibikli küçük bir tavuk yaşarmış.Tavuk kendi yiyeceğini kendisi bulur ve bu
güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat yaşarmış. Bir gün buğday taneleri
bulmuş ve bunları ekerek daha çok yiyecek elde edeceğini düşünmüş. Ancak
nasıl ekeceğini bilmediği için arkadaşlarından yardım
istemiş:

"- Bu buğday tanelerini ekmek için kim
bana yardım edecek ?"

Ördek
cevaplamış:
"- Ben yardım edemem, ancak istersen
sana kahve tohumu satabilirim. Buğday yerine kahve ekersen, çok para
kazanır ve istediğin kadar buğday
alırsın."

Domuz oradan
seslenmiş:
"- Ben de yardım edemem, ancak kahve
ekersen ürünlerini ben satın
alırım."

Fare hemen
atlamış:
"- Ben buğday ekiminden anlamam ancak
kahve ekmek için gereken parayı sana borç verebilirim, sonra
ödersin."

Ticaretten ve tarımdan anlamayan
kırmızı ibikli şirin tavuk, bu sözler sonrasında kahve ekmeye karar vermiş
ve buğdaydan vazgeçmiş. Ancak kahve nasıl ekilir bilmediğinden yine yardım
istemiş:

"- Kahve ekmek için kim bana yardım
edecek?"

Ördek:
"- Ben yardım edemem, ancak kahvenin
çabuk büyümesi için gereken gübreyi sana satabilirim"
demiş.

Domuz:
"- Ben kahve yetiştirmekten anlamam
ancak kahveleri zararlı böceklerden korumak için ilaca ihtiyacın var,
istersen sana satarım"
demiş.

Fare
de:
"- Gübre ve ilaç için gereken parayı istersen sana borç
olarak veririm" demiş.

Sonunda kırmızı ibikli tavuk çalışmaya
başlamış, çalışmıııııış
çalışmııııış.
Kahve yetiştirmek buğday yetiştirmekten
daha zormuş ve daha çok gübre ve ilaç gerekiyormuş. Ama tavuğumuz sonunda
çok zengin olacağını hayal ederek sabretmiş. Ve sonunda hasat zamanı
gelmiş ve gerçekten de tavuk çok miktarda ürün elde etmiş, kendisine yol
gösteren arkadaşlarına seslenmiş:


"- Kahveleri satmama kim yardım
edecek?"

Ördek:
"- Ben yardım edemem, ancak kahveleri
işlemek ve paketlemek için benim fabrikama
getirmelisin."

Domuz:
"- Ben de yardım edemem, zaten her
önüne gelen kahve ektiği için kahve fiyatları çok düştü, senin kahven beş
para etmez."

Fare:
"- Ben bu işlerden anlamam, ayrıca
artık sana verdiğim borçları ödemen
lazım."
Sonunda kırmızı ibikli küçük tavuk
gerçeğin farkına varmış ve buğday yerine kahve ekmenin büyük bir hata
olduğunu anlamış, çünkü borç içinde imiş ve yiyecek tek bir lokması
yokmuş. Açlıktan ölmemek için yine yardım
istemiş:

"- Yiyecek bir kaç lokma bulmama kim
yardım edecek?"

Ördek:"- Ben yardım edemem, senin hiç
paran yok."

Domuz:"- Ben de yardım edemem, zaten
herkes kahve ektiği için buğday eken de kalmadı, yiyecek
yok."

Fare:"- Ben yiyecek bulamam. Ancak bana
borçlarını ödemediğin için para yerine senin tarlanı almak zorundayım, iyi
bir tavuk olursan, belki senin o tarlada boğaz tokluğuna çalışıp, benim
için buğday yetiştirmene izin
verebilirim.”

Şimdilerde bizim kırmızı ibikli küçük
tavuğumuz, artık farenin olan eski tarlasında buğday yetiştiriyor ve
karnını doyurmaya
çalışıyor.

Kaynak : İngiltere de ilkokullarda
okuma kitabı olarak okutulan "The Little Red Hen"
kitabı.

anthony99
16-10-2006, 13:45
adamlar temellen kazıyorlar yani. paylaşım için teşekkürler üstat.