COEMAR
16-10-2006, 15:06
Oyak Grubu Otomotiv ve Çimento Şirketleri Başkanı Celal Çağlar, Türk otomotiv sektörünün hamallıktan kurtulması gerektiğini belirterek, sektörün geleceğinin mühendislikte olduğunu söyledi. Çağlar, otomotivin fasonculuktan kurtulamayan tekstil sektörünün yaptığı hatadan ders alması gerektiğini belirtti.
OYAK Grubu Otomotiv ve Çimento Şirketleri Başkanı Celal Çağlar, Türk otomotiv sektörünün geleceğini garanti altına alması için hamallıktan kurtulması gerektiğini belirtti. Tekstil sektörünün hatasından ders alıp otomotivin fasonculuktan kurtulması gerektiğini kaydeden Çağlar, "Aksi takdirde otomotivin sonu tekstil sektörüne benzeyecek. Yıllar önce lokomotif sektör olan Türk tekstili rekabet avantajını bugün düşük maliyetli ülkelere kaptırdı" dedi. Türk otomotivinin geleceğinin mühendislikte olduğunu söyleyen Çağlar, "Mühendis olup aklımızı çalıştırmamız ve özellikle yan sanayide markalar yaratmamız gerekiyor. Böyle olursa Türk otomotiv sektörünün gelecekte varolur. Aksi takdirde sadece fason üretimle yok oluruz" dedi.
OTOMOBİL MARKA ŞANSINI KAÇIRDIK: Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) önceki gün Çırağan'da verdiği iftar yemeğine katılan Çağlar, hem otomotiv hem de gayrimenkul sektörüyle ilgili açıklamalar yaptı. Türkiye'nin bir otomobil markası yaratma şansını kaçırdığını söyleyen Çağlar, "Bu şansı 1970'li ve 80'li yıllar arasında kullanabilirdik. Bir şansımız da vardı. Ama o dönem bunu yapabilecek şirketin açgözlülüğü ve bu şirketin başındaki genel müdürlerin egoları yüzünden bu fırsatı kaçırdık" dedi. "Şimdi artık tek şansımız mühendislikle yan sanayide marka olmak" diye konuşan Çağlar, "Dünyada artık 7-8 marka var. Bu markaların bir çoğu projeleri birlikte geliştiriyor. Yani bir global durum sözkonusu. Bizim bu noktada aklımızı çalıştırıp mühendislik konusunda gelişmemiz, yan sanayide marka olmamız gerekiyor" yorumunu yapıyor.
MEGANE TÜRK MALI DEĞİL: Çağlar, Türkiye'nin yeni modellerin gelişme aşamasında devreye girmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Ana üreticiler yeni bir model geliştirdiğinde bunu yan sanayi şirketleri ile birlikte yapıyor. Yakın bir çalışma içindeler. Direksiyon üreten firmaya şöyle bir araç yapmak istiyoruz diyor, o firma sıfırdan bir direksiyon yaratıyor. Tüm tasarımı ve mühendisliği kendisine ait oluyor. Sonuçta bizim yapmamız gereken de bu. Mühendisliği teşvik edip, geliştirmeliyiz. Proje aşamasında Türkiye'nin yer alması gerekiyor. Aksi takdirde bugünkü gibi yurtdışında tasarlanan ve geliştirilen projeler bize gelir bizde taşeron şirket olarak bunları üretiriz. Megane Sedan Türk malı bir otomobil değildir. Sadece Türkiye'de üretilen bir araçtır. Türk malı diyebilmemiz için proje oluşurken yer almamız gerekir." Türkiye'nin işgücü maliyetinin Avrupa'ya göre düşük olmasının en büyük avantajını olduğunu ifade eden Çağlar, Avrupa'daki mühendislik maliyetlerinin Türkiye'ye göre 3-4 kat daha fazla olduğunu da söyledi.
OYLAMADA HİNDİSTAN ÇIKABİLİR: Bugün Türk otomotiv sektörünün geleceğinin yurtdışındaki yönetim kurulu toplantılarındaki üyelerin dudakları arasında olduğunu belirten Çağlar, "Bugün Türkiye, maliyet ve lojistik avantajıyla rekabette güçlü. Yönetim kurulundaki üyeler, bugün yeni bir araç ya da motor üretimi için Türkiye lehine oy kullanırken, gelecekte rekabet avantajının değişmesiyle Çin, Hindistan için oy kullanabilirler" dedi.
Konut projelerine belediye yüzünden girmek istemiyoruz
CELAL Çağlar, gayrimenkul sektörü hakkında yaptığı açıklamada ise, "Biz Oyak çalışanları ve mensupları için İkitelli'de 12 bin konutluk bir projeyi hayata geçiriyoruz. İstanbul'da ticari amaçlı başka bir proje yapmayacağız. Sebebi hem arsalar çok pahalı hem de belediyelerle uğraşmak istemiyoruz" dedi. İkitelli'de yapacakları konutların ilk projesini iptal ettiklerini söyleyen Çağlar, "Biz 1000 YTL maaşı olanlar için konut projesi yapıyoruz. Hazırlanan ilk projede konut fiyatları 400 bin doları buluyordu. Bu maaşla bu fiyata ev alınabilir mi. Ben bu yüzden yapılan projeyi tamamen iptal edip yeni proje çizdirdim. Bu projeyi yönetim kuruluna sunuyoruz. Yeni projede sadece 12-14 katlı apartmanlar var. Fiyatları ise 80 ila 250 bin YTL arasında değişecek. Metrekare maliyetleri 1000 dolar civarında. Bunun sebebi de altyapı için ciddi yatırım yapılması gerekiyor" dedi.
Otomotivde seçim korkusu hedefleri aşağıya çekti
2006 pazar tahminlerini mayıs ve haziran döneminde piyasalarda yaşanan dalgalanma sonucu aşağı çeken otomotivciler, 2007 yılına temkinli giriyorlar. Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) hazırladığı rapora göre, otomotivciler 2007 yılında 600 bin adetlik bir pazar hedefliyor. Otomotivciler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle pazar tahminlerini düşük tutuyorlar. Seçim atmosferinin Türkiye'de siyasi atmosferde gerilim yaratacağını ve bu durumun ekonomideki dengeleri olumsuz etkileyeceği düşünülüyor. Otomotivciler bu nedenle, 2007 yılında satışların 2006'ya göre düşük seyredeceği tahminini yapıyorlar. Otomotiv sektörü, bu yılki satış tahmini de aşağı çekti. 2007 yılına 700 bin adet satış hedefiyle giren sektör, mayıs ve haziran döneminde piyasalarda yaşanan dalgalanma sonucunda hedeflerini aşağı çekmek zorunda kaldı. Yıl sonunda binek otomobil ve hafif ticari araç pazarının 620-650 bin adet civarında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Satış tahminlerinin düşmesine rağmen, bu sonuç son 10 yıllık pazar ortalamasının (450 bin adet) yüzde 44 üzerinde. ODD rakamlarına göre, ocak-eylül döneminde binek otomobil ve hafif ticari araç pazarı 453 bin adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8'lik bir düşüş yaşandı. 9 aylık dönemnde 275 bin adet otomobil, 178 bin adet hafif ticari araç satışı oldu.
OYAK Grubu Otomotiv ve Çimento Şirketleri Başkanı Celal Çağlar, Türk otomotiv sektörünün geleceğini garanti altına alması için hamallıktan kurtulması gerektiğini belirtti. Tekstil sektörünün hatasından ders alıp otomotivin fasonculuktan kurtulması gerektiğini kaydeden Çağlar, "Aksi takdirde otomotivin sonu tekstil sektörüne benzeyecek. Yıllar önce lokomotif sektör olan Türk tekstili rekabet avantajını bugün düşük maliyetli ülkelere kaptırdı" dedi. Türk otomotivinin geleceğinin mühendislikte olduğunu söyleyen Çağlar, "Mühendis olup aklımızı çalıştırmamız ve özellikle yan sanayide markalar yaratmamız gerekiyor. Böyle olursa Türk otomotiv sektörünün gelecekte varolur. Aksi takdirde sadece fason üretimle yok oluruz" dedi.
OTOMOBİL MARKA ŞANSINI KAÇIRDIK: Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) önceki gün Çırağan'da verdiği iftar yemeğine katılan Çağlar, hem otomotiv hem de gayrimenkul sektörüyle ilgili açıklamalar yaptı. Türkiye'nin bir otomobil markası yaratma şansını kaçırdığını söyleyen Çağlar, "Bu şansı 1970'li ve 80'li yıllar arasında kullanabilirdik. Bir şansımız da vardı. Ama o dönem bunu yapabilecek şirketin açgözlülüğü ve bu şirketin başındaki genel müdürlerin egoları yüzünden bu fırsatı kaçırdık" dedi. "Şimdi artık tek şansımız mühendislikle yan sanayide marka olmak" diye konuşan Çağlar, "Dünyada artık 7-8 marka var. Bu markaların bir çoğu projeleri birlikte geliştiriyor. Yani bir global durum sözkonusu. Bizim bu noktada aklımızı çalıştırıp mühendislik konusunda gelişmemiz, yan sanayide marka olmamız gerekiyor" yorumunu yapıyor.
MEGANE TÜRK MALI DEĞİL: Çağlar, Türkiye'nin yeni modellerin gelişme aşamasında devreye girmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Ana üreticiler yeni bir model geliştirdiğinde bunu yan sanayi şirketleri ile birlikte yapıyor. Yakın bir çalışma içindeler. Direksiyon üreten firmaya şöyle bir araç yapmak istiyoruz diyor, o firma sıfırdan bir direksiyon yaratıyor. Tüm tasarımı ve mühendisliği kendisine ait oluyor. Sonuçta bizim yapmamız gereken de bu. Mühendisliği teşvik edip, geliştirmeliyiz. Proje aşamasında Türkiye'nin yer alması gerekiyor. Aksi takdirde bugünkü gibi yurtdışında tasarlanan ve geliştirilen projeler bize gelir bizde taşeron şirket olarak bunları üretiriz. Megane Sedan Türk malı bir otomobil değildir. Sadece Türkiye'de üretilen bir araçtır. Türk malı diyebilmemiz için proje oluşurken yer almamız gerekir." Türkiye'nin işgücü maliyetinin Avrupa'ya göre düşük olmasının en büyük avantajını olduğunu ifade eden Çağlar, Avrupa'daki mühendislik maliyetlerinin Türkiye'ye göre 3-4 kat daha fazla olduğunu da söyledi.
OYLAMADA HİNDİSTAN ÇIKABİLİR: Bugün Türk otomotiv sektörünün geleceğinin yurtdışındaki yönetim kurulu toplantılarındaki üyelerin dudakları arasında olduğunu belirten Çağlar, "Bugün Türkiye, maliyet ve lojistik avantajıyla rekabette güçlü. Yönetim kurulundaki üyeler, bugün yeni bir araç ya da motor üretimi için Türkiye lehine oy kullanırken, gelecekte rekabet avantajının değişmesiyle Çin, Hindistan için oy kullanabilirler" dedi.
Konut projelerine belediye yüzünden girmek istemiyoruz
CELAL Çağlar, gayrimenkul sektörü hakkında yaptığı açıklamada ise, "Biz Oyak çalışanları ve mensupları için İkitelli'de 12 bin konutluk bir projeyi hayata geçiriyoruz. İstanbul'da ticari amaçlı başka bir proje yapmayacağız. Sebebi hem arsalar çok pahalı hem de belediyelerle uğraşmak istemiyoruz" dedi. İkitelli'de yapacakları konutların ilk projesini iptal ettiklerini söyleyen Çağlar, "Biz 1000 YTL maaşı olanlar için konut projesi yapıyoruz. Hazırlanan ilk projede konut fiyatları 400 bin doları buluyordu. Bu maaşla bu fiyata ev alınabilir mi. Ben bu yüzden yapılan projeyi tamamen iptal edip yeni proje çizdirdim. Bu projeyi yönetim kuruluna sunuyoruz. Yeni projede sadece 12-14 katlı apartmanlar var. Fiyatları ise 80 ila 250 bin YTL arasında değişecek. Metrekare maliyetleri 1000 dolar civarında. Bunun sebebi de altyapı için ciddi yatırım yapılması gerekiyor" dedi.
Otomotivde seçim korkusu hedefleri aşağıya çekti
2006 pazar tahminlerini mayıs ve haziran döneminde piyasalarda yaşanan dalgalanma sonucu aşağı çeken otomotivciler, 2007 yılına temkinli giriyorlar. Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) hazırladığı rapora göre, otomotivciler 2007 yılında 600 bin adetlik bir pazar hedefliyor. Otomotivciler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle pazar tahminlerini düşük tutuyorlar. Seçim atmosferinin Türkiye'de siyasi atmosferde gerilim yaratacağını ve bu durumun ekonomideki dengeleri olumsuz etkileyeceği düşünülüyor. Otomotivciler bu nedenle, 2007 yılında satışların 2006'ya göre düşük seyredeceği tahminini yapıyorlar. Otomotiv sektörü, bu yılki satış tahmini de aşağı çekti. 2007 yılına 700 bin adet satış hedefiyle giren sektör, mayıs ve haziran döneminde piyasalarda yaşanan dalgalanma sonucunda hedeflerini aşağı çekmek zorunda kaldı. Yıl sonunda binek otomobil ve hafif ticari araç pazarının 620-650 bin adet civarında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Satış tahminlerinin düşmesine rağmen, bu sonuç son 10 yıllık pazar ortalamasının (450 bin adet) yüzde 44 üzerinde. ODD rakamlarına göre, ocak-eylül döneminde binek otomobil ve hafif ticari araç pazarı 453 bin adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8'lik bir düşüş yaşandı. 9 aylık dönemnde 275 bin adet otomobil, 178 bin adet hafif ticari araç satışı oldu.