Orijinalini görmek için tıklayınız : Gülelim, Güldürelim....
anthony99
16-10-2006, 16:43
Uyanık Gazeteci...
Kaza yerinin etrafını polis kordonu ve meraklı bir kalabalık çevirmiştir.Gazetesine iyi bir haber yetiştirmek isteyen muhabir,çemberleri aşamayınca bir kurnazlık düşünerek seslenir:
-Yol verin!Yol verin!Ben kaza kurbanının oğluyum!
Yol verirler,muhabir yaklaşır.Bir de bakar ki;arabanın önünde bir eşek cansız yatmaktadır.
:puah: :8[1]: :puah:
muhahaaha eşek babası:):):)
anthony99
16-10-2006, 16:48
Oğlu, Kayseriliden para istedi:
- "Baba 500 bin lira verir misin?" Kayserili :
- "400 bin mi? Naapcan lan 300 bini. 200 bin neyine yetmiyor. Al sana 100 bin yeter." der ve çıkartıp 50 bin lira verir.
Bunun üzerine oğlu pişkin pişkin güler:
- "Baba bana zaten 50 bin lira lazımdı." Kayserili :
- "Bak kerataya, sahte para vermesem kazıklayacaktı beni.."
bu kayserili tek fıkra sanırsam dilden dile dolaşıyor:)
ekrem956
16-10-2006, 16:57
selam işyerinde kendi kendime gülüyorum.valla görenler deli diyecek ha ha ha
allah ta sizi güldürsün.sağlıcakla kalasınız
teşekkürler eşek babası bayağı iyiydi:00000004: :puah:
anthony99
18-10-2006, 21:26
Iki rahibe varmis biri matematikçi biri mantikli.Bunlar bir aksam karanlikta kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe mantikliya dönerek ;
-"Yaklasik 20 dakikadir bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklasiyor su anda aradaki mesafe 50 metre" der.
Bunun üzerine mantikli rahibe bunun tek mantikli açiklamasi olabilecegini ve adamin kendilerine tecavüz edecegini ve daha hizli yürümeleri gerektigini belirtir.Rahibeler daha hizli yürümeye baslarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:
-"Adam da hizlandi ve aradaki mesafeyi kapatiyor, su anda 30 metre arkamizda... O zaman mantik olarak kosmamiz gerekir."
Rahibeler kosmaya baslar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe
-"O da kosuyor ve arayi kapatiyor su anda mesafe 10 metre.O zaman mantik olarak bizi yakalayacak birimiz saga digerimiz sola saparak kiliseye ulasmaya çalisalim en az birimiz kurtulur.".
Ve matematikçi saga dogru kosmaya mantikli sola dogru kosmaya baslar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulasir ve telas içinde beklemeye baslar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantikli rahibe gelir.
Matematikçi sorar ;
-"Ne oldu ne yaptin ?"
-"Adam beni takip etti artik mesafe üç-bes adima kadar azalmisti, mantik olarak daha fazla kosmanin anlami yoktu...
-"Eeee..."
"Mantik olarak ben durdum adamda durdu."
-"Sonra..."
-"Mantik olarak ben etegimi kaldirdim oda pantolonunu indirdi."
-"Peki daha sonra...."
-"Daha sonra ne olacak etegini kaldirmis bir rahibe pantolonunu indirmis bir adamdan DAHA HIZLI KOSAR..."
:puah: :8[1]: :puah:
anthony99
18-10-2006, 21:29
Agop'la karisi Haykanus kahvalti ediyorlarmis.
Haykanus sormus:
- Sular akmoor Agop, bir bakarsin degil mi?
- Nereden cikarirsin simdi Haykanus, ben muslukcu ?
- Peki havagazini kontrol etsen.
- Canim, ben tesisatci?
- Agop, elektrik dugmesi de bozulmus
- Yeter artik Haykanus...
Agop aksam eve geldiginde bir bakmis ki butun aksakliklar onarilmis. Merakla sormus Haykanus 'a:
- Canim karim, kime yaptirdin bunlari?
- Kirkor 'a rica ettim beni kirmadi.
- Ne?... Kirkor mu? O dunyanin en kotu adamidir. Karsiliksiz bir sey yapmaz.
- Evet bana " ya benimle yatacaksin ya da cikolatali pasta yapacaksin" dedi
- Guzel...Pastayi yaptin degil mi?
- Ah Agop, nereden cikarirsin bunu? Ben pastaci...
anthony99
18-10-2006, 21:31
Mehmet Bey köpeğinin tasmasından tutmuş yolda giderken, hoşlanmadığı bir komşusuyla karşılaştı. Komşu sordu:
- Bu eşekle nereye gidiyorsun?
- Yahu bu köpek be, diye tersledi Mehmet Bey. Köpekle eşeği birbirinden ayıramıyor musun?
Komşu aldırışsız:
- Ben köpekle konuşuyorum. Sen ne diye söze karışıyorsun?
:puah: :puah:
anthony99
18-10-2006, 21:34
birgün temele sormuşlar en sevdiğin nefes hangisi? cigaramın ilk nefesi ile kaynanamin son nefesi...
:puah: :puah: :puah:
Komşu aldırışsız:
- Ben köpekle konuşuyorum. Sen ne diye söze karışıyorsun
Muhahaha
anthony99
18-10-2006, 23:39
Temel bir gün avrupaya gider.Temel'in kötü bir aliskanligida vardir, sürekli içki içer.
Birgun bir bara girip barmenden üç bira ister ve hepsini içer.Üç-bes defa böyle yapinca barmen merak eder ve sorar;
-"Niye hep üç tane bira içiyorsunuz?
Temel cevap verir;
-"Ben, Dursun ve Hamdi bizler üçüzüz. Hepimiz dünyanin farkli yerlerindeyiz. Hepimizde bara girdigimizde birbirimizin yerine bira içeriz, öteki iki birayi o yüzden içiyorum" der.
Yine günlerden bir gün Temel bara gelir ve iki bira ister, barmen verir.Temel biralari içtikten sonra tam kalkarken barmen sorar;
-"Allah rahmet eylesin efendim, kardesinizin biri öldü heralde?" deyince Temel cevap verir;
-"Hayir ben içkiyi biraktim da.."
:8[1]: :8[1]:
anthony99
18-10-2006, 23:42
Temel akciger kanseri olmus Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize olur demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.Olecegini anlayan Temel , butun esiyle dostuyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmerini istiyomus haklarini. Tabii bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sikip,kucaklasmaktan kaciniyorlarmis.Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormuş:
- Yaw Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi demis.
Temel;
- Yaw Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim dedim.
alperyılmaz
19-10-2006, 12:28
anthony99 senin yüzünden karnım agrıyor....
western32483
19-10-2006, 14:49
:8[1]: anthony gülmekten cenem tutuldu.:8[1]: :puah: :puah: teşekkürler paylaşım için eline sağlık.:45: .kolaygelsin
anthony99
19-10-2006, 15:54
Bir gün dagda gariban bir çoban zengin agasinin yüzlerce koyununu
otlatirken yanina birisi yaklasmis. Temel:
- Hey hemserim kolay gelsin. Sana burda kaç koyun oldugunu söylersem
banabir koyun verirmisin. Gariban çoban biraz düsünmüs ve aklindan
"Ulan ben bile burada kaç koyun oldugunu bazen sasiriyorum bu adam nerden bilecek demis" ve Çoban:
- Tamam bilirsen al bir tane koyunu götür. Temel:
- Tam 548 koyun var. Çoban:
- Hemsehrim dogru bildin. Bir koyunu al götür.
Tabi o adam gitmis
koyunlarin arasina dalmis ve en irisini sirtlamis götürürken çoban
seslenmis.
Çoban: - Hey...! dur bakalim bende senin nereli oldugunu bilirsem koyunu geri
birakacak misin. Temel kabul edince coban:
- Sen Trabzon'lusun.
- Peki nereden anladin?
- 548 tane koyun içinden davar köpegini sirtlayip götüren Trabzonludan baskasi olmaz da ondan.
anthony99
19-10-2006, 15:55
adamin biri yeni bir araba alir,
arabasini aksam kapinin önüne park eder, fakat ayni aksam hirsizlar arabanin camini kirarak icerden teypi calarlar,
adam gider yeni bir teyip daha alir, fakat hirsizlar bir hafta sonra
gene arabanin camini kirarlar, ve gene teypi calarlar...
adam artik bundan sikilmaya baslar. ve artik arabaya teyp
takmamaya karar verir,
gidip arabasinin camina bir kagit yazar,lütfen artik cami kirmayin cünki arabada artik teyp yok der...
adam ertesi sabah kalkar ve gönül rahatligiyla arabasinin yanina gitmek ister fakat oda ne arabanin yerinde yeller esiyor ,
adam arabanin oldugu yere dogru söyle bir bakar,orada aynen söyle yazar,sen kafani yorma beyamca biz ona yeni bir teyp takariz....
anthony99
19-10-2006, 16:11
Temel bir gün tren kullanirken treni devirmis, 400 kisi ölmüs.
Amiri sormus "Oglum nasil oldu ?", demis.
Temel "Tren rayina bir adam çikti, onun yüzünden oldu.",demis.
Amiri "Oglum ezseydin o adami da 400 kisi ölmeseydi ,"demis.
Temel de "Ben de öyle düsündüm , adam raydan çikinca onu ezmeye
çalisurken tren devruldi ", demis.
anthony99
19-10-2006, 16:13
Marketin birine bir turist gelmis bir seyler almis, sonra türk parasi
çikaramamis dolar uzatmis kasadaki adama. Adam para sahte mi degil mi diye kuskuya düsmüs. Paranin orasina burasina bakmis. Evirmis çevirmis anlayamamis sahte olup olmadigini.
Bakmis böyle olmayacak parayi sirada bekleyen Temel'e uzatmis.
-'Bir de sen bak hele' demis.
Temel paranin bir altina bir üstüne bakmis sonra masanin üstüne atmis
ve 'bu para sahte' demis. Herkes sasirmis, nasil anladin bu kadar çabuk demisler. Temel de:
-"Bunun üstünde Atatürk yok" demis.
anthony99
19-10-2006, 16:16
Temel ishal olmuş, gittiği doktor da "günde iki defa fitil" salık vermiş. Temel fitilin asıl kullanım şeklinden habersiz olduğundan, hap gibi yutmuş, ve tabii ki daha kötü olmuş.
İkinci defa gittiği doktor ona günde üç defa fitil vermiş, Temel daha kötü olup da doktora üçüncü defa gidince doktor şüphelenip sormuş:
"Siz yoksa bu fitilleri hap gibi yutuyor musunuz?"
Temel kızmış,
"Yok, bi tarafıma sokiyrum."
:puah: :puah: :8[1]: :puah: :puah:
anthony99
19-10-2006, 16:19
Temel otobüste cep telefonuyla konuşuyormuş, yolcular uyarmış:
-Otobüste cep telefonuyla konuşmak yasaktır!
Temel telefonun öbür ucundaki arkadaşını uyarır:
-Ula Cemal,otobüsün içinde konuşmam yasakmış, sen konuş,
ben dinleyrum!
:puah: :puah:
anthony99
19-10-2006, 16:22
Temel boğazda tekneyle turist gezdiriyor birgün bir Amerikalıyı alıyor başlıyolar gezmeye...Amerikalı bir saray görüyor.
-Bu ne kadar zamanda yapılmış, diyor
Temel :
-5 yılda, diye cevap veriyor...
Amerikalı :
-Yazık bizde olsa 1 yılrda yapılırdı.
Biraz sonra bir cami göruyor.
-Bu ne kadar zamanda yapılmış,diye soruyor...
Temel :
-2 yıl, diye cevap veriyor.
Amerikalı :
-Yazık be bizde olsa 3 ayda biterdi, diyor.
Temel uyuz oluyor duruma...
Biraz sonra bi tarihi yapı daha göruyolar..gene soruyor Amerikalı...
Temel :
2 ay, diyor.
Amerikalı yine :
-Yazık be bizde olsa 1 haftada biterdi, diyor.
Temel iyice kıllanıyor.Tam o sırada Boğaz Köprüsü`nün altına geliyorlar...
Amerikalı yukarıyı göstererek :
-Bu köprü ne kadar zamanda yapıldı, diyor.
Temel şaşkın şaşkın bakışlarla kafayı kaldırıp :
-Hangisi? Bu mu? Bu dün burada yoktu daa...
:8[1]: :8[1]:
ekrem956
19-10-2006, 17:23
arkadaşlar ne sitres kaldı nede dert yalnız biraz şakalarım ağrıyor gülmekten
bu çok iyı ya sağlıcakla kalasınız Allaha emanet olasınız.Saygılarımla
anthony99
19-10-2006, 20:16
Halı yıkama makinesi pazarlayan satıcı, bir apartmanda, bir dairenin
kapısını çalmış kapıyı açan bayana,
- Hanımefendi, bu elimde görmüş olduğunuz kovanın içinde at pisliği var,
demiş ve bu bir kova pisliği halinin üzerine savurarak döküvermiş. Sonra da
- Hanımefendi, bu görmüş olduğunuz, hali yıkama makinesi ile 10 dakika
içinde bunu temizleyemezsem, bu kakayı yiyeceğim!
Kadın satıcıya söyle bir bakmış ve şöyle demiş :
- Beyefendi, üstüne domates sosu veya mayonez ister misiniz?
- Anlamadım hanımefendi..
- Elektrikler kesik de!
:puah: :puah: :puah:
anthony99
19-10-2006, 20:17
Maymun kurmuş çilingir sofrasını ormanın ortasına,
külhanbeylik yapıyormuş.O sırada zürafa oradan geçiyormuş, sormuş:
- "Vay maymun Kardeş, nasılsın?"
- "İyiyim be anam, içiyorum içiyorum aslanı dövüyorum."
Zürafa tırsmış ve uzaklaşmış. Derken Zebra geçmiş, o da sormuş:
- "Selam maymun abi, ne var ne yok?"
- "N'olsun be gülüm hep aynı; içiyorum içiyorum aslanı marizliyorum."
Zebra da uzaklaşmış oradan. Bu kez köstebek, geçerken sormuş:
- "Maymun ya naber?"
- "İyilik koçum içiyorum içiyorum
Allah ne verdiyse girişiyorum aslana!"
Köstebek de sıvışmış Ancak böyle böyle derken,
olanlar aslanın kulağına gitmiş ve aslan
o tarafa doğru yola koyulmuş. Çıkmış maymunun karşısına:
- "Eee anlat bakalım maymun efendi, ne var ne yok?"
Maymun hemen kendine çeki düzen vererek yanıtlamış:
- "N'olsun be abi, içiyorum içiyorum abuk subuk konuşuyorum."
:puah: :puah: :puah: :8[1]: :puah: :puah: :puah:
anthony99
19-10-2006, 20:19
Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş.
tam da Türkiye'ye tatile gideceği gün... Aksilik bu ya...
Uçağı kaçıracak;
kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı?!.. .
Hemen almış yerden;
ve hikaye bu ya,
bir bakmış ki Leonardo di Caprio'nun pasaportu...
"Ne olursa olsun artik" demiş ve şansını denemeye karar vermiş.
Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını,
kendi fotoğrafını yapıştırmış...
Uçmuş Türkiye'ye...
Atatürk hava limanında görevli gümrük memurunun karsısına geçmiş..
Kim olabilir memur? Tabii ki bizim Temel... :-)
Almış pasaportu eline Temel, adamın ismine bakmış:
"Leonardo di Caprio"...
Fotoğrafa bakmış...bir zenci.
Adama bakmış...ayni zenci...
Bir kaç şaşkın bakıştan sonra çaresiz kalan Temel obur masaya seslenmiş,
"Ula Dursun, bu Titanik batmış miyduu, yanmış miyduu...
:puah: :puah:
anthony99
19-10-2006, 20:20
Hitler üç esir yakalamış, İngiliz, Fransız ve bir Yahudi.
- Size soru soracağım, bilirseniz sizi bırakacağım, demiş.
İngiliz'e sormuş: - "Titanik kaç yılında battı?
İngiliz hemen cevap vermiş: - 1912, diye.
Hitler göndermiş İngiliz'i.
Fransız'a sormuş bu kez: - Titanik'te kaç kişi öldü?
Fransız cevap vermiş: - 1050 kişi...
- Tamam, sen de gidebilirsin, özgürsün..!
Veee Yahudi'ye dönmüş:
- Say lan isimlerini
:puah: :puah:
EFE_KENTLİ
19-10-2006, 22:21
antony kardeş tehlikeli adamsın
EFE_KENTLİ
19-10-2006, 22:21
harikaydı
anthony99
20-10-2006, 10:41
Cafer komadadır. Yanında ise karısı...
Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin.
İflas ettiğim gün oradaydın.
Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm.
Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
"Şimdi komadayım yine başucumdasın.
Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın"
:puah:
anthony99
20-10-2006, 10:43
Dilbilgisi dersinde Karadenizli öğretmen,
Erzurumlu öğrencisini sözlüye kaldırıp sormuş:
- Bakmak fiilinin çekiminu yap bakalım...
Erzurumlu öğrenci hemen atlamış:
- Bakirem, bakirsen, bakir..
Öğretmen,
öğrencisinin bu cevabı karşısında onu azarlamış:
- Uy diluni eşekarisu soksun.
Öyle mi denur daa! Onun aslı pöyledir:
Pakayrum, pakaysun, pakay...
:puah: :puah:
anthony99
20-10-2006, 10:45
Küçük Temel`le arkadaşları
sınıfta aralarında kim daha zeki diye tartışıyorlarmış
Küçük Temel:
- Ben çok zekiyimdir,
üç aylıkken yürümeye başlamışım, demiş.
Oradan Dursun hemen atlar:
- Sen habuna zeka mi deyisun.
Haçan ben üç yaşına kadar kendumi kucakta taşitmişum.
:puah: :puah:
anthony99
20-10-2006, 10:48
Tuhafiyeci dükkanından geçimini sağlayabiliyor,
bir köşede üç beş kuruş da biriktirebiliyordu.
Günün birinde sağındaki dükkan boşaldi,
derken orası da tuhafiyeci oldu. Sonra solunda bir tuhafiyeci daha...
Rekabet başladı, işleri kötüye gitti.
Ama sonunda bir çözüm yolu buldu:
Sağındaki komşusu,
dükkanının üzerine, gerçek ucuzluk burada yazdırmıştı.
Solundaki, en büyük tuhafiye mağazası,
yazılı bir bez asmıştı.
Bizimki, ikisinin ortasına şu yazıyı koydurdu:
Mağazaya buradan girilir.
:puah: :puah:
allah ta seni güldürsün sağol.
anthony99
22-10-2006, 16:28
Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. "Şimdi sana bazı sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?" demişler; adam da "sorun" demiş. "Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?" Adam düşünmüş ve "yolcu otobüsü" demiş. "Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana bir şans daha vereceğiz" demişler. "Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?" Adam hemen cevaplamış "yolcu uçağı"; "Tamam ama" demişler "Boeing var, Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki "Bir soru da ben sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en doğal hakkın" demişler. "Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?" demiş. Hemen herkes o malum kelimeyi söylemiş; adam "tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi hangisi?..."
:puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 16:34
Sultan Murad Han o gün bir hostur. Telaseli görünür. Sanki bir seyler söylemek ister sonra vazgeçer.Neseli deseniz degil, üzüntülü deseniz hiç degil. Veziriazam Siyavus Pasa sorar:
-Hayrola efendim, caninizi sikan bir sey mi var?
-Aksam garip bir rüya gördüm.
-Hayirdir insallah?..
-Hayir mi ser mi ögrenecegiz.
-Nasil yani?
-Hazirlan, disari çikiyoruz.
Ve iki molla kiliginda çikarlar yola. Görünen o ki, padisah hâlâ gördügü rüyanin tesirindedir ve gidecegi yeri iyi bilir.
Seri, kararli adimlarla Beyazit'a çikar, döner Vefa'ya, Zeyrek'ten
asagilara sallanir. Unkapani civarinda soluklanir. Etrafina daha bir dikkatle bakinir.
Iste tam o sirada yerde yatan bir ceset gözlerine batar, sorarlar;
-Kimdir bu?
Ahali:
-Aman hocam hiç bulasma, derler.Ayyasin meyhusun biri iste!..
-Nerden biliyorsunuz?
-Müsaade et de bilelim yani. Kirk yillik komsumuz... Bir baskasi lafa girer;
-Biliyor musunuz, der. Aslinda iyi sanatkârdir.Azaplar çarsisi'nda çalisir. Nalinin hasini yapar...Ancak kazandiklarini içkiye, fuhusa harcar.Hem Şise Şise sarap tasir
evine, hem de nerde namli mimli kadin varsa takar pesine..
Hele yaslinin biri çok öfkelidir.
-Isterseniz komsulara sorun, der. Sorun bakalim onu bir cemaatte gören olmus mu?..Hasili, mahalleli döner ardini gider. Bizim tedbili kiyafet mollalar
kalirlar mi ortada!..
Tam vezir de toparlaniyordur ki, padisah keser yolunu :
-Nereye?
-Bilmem, bu adamdan uzak durmayi yeglersiniz sanirim.
-Millet bu, çeker gider. Kimseye bir sey diyemem... Ama biz gidemeyiz,söyle veya böyle tebamizdir. Defini tamamlamak gerek.
-Iyi ya, saraydan birkaç hoca yollar, kurtuluruz vebalden.
-Olmaz, rüyadaki hikmeti çözemedik daha.
-Peki ne yapmami emir buyurursunuz?
-Mollaliga devam... Naasi kaldirmaliyiz en azindan.
-Aman efendim, nasil kaldiririz?
-Basbayagi kaldiririz iste.
-Yapmayin, etmeyin sultanim, bunun yikanmasi, paklanmasi var. Tekfini,telkini...
-Merak etme ben beceririm. Ama önce bir gasilhane bulmaliyiz.
-Surada bir mahalle mescidi var ama...
-Olmaz, vefat eden sen olsaydin nereden kalkmak isterdin?
-Ne bileyim, Ayasofya'dan, Süleymaniye'den, en azindan Fatih Camii'nden...
-Ayasofya ile Süleymaniye'de devlet erkani çoktur. Taninmak istemem. Ama Fatih Camii'ni iyi dedin. Hadi yüklenelim...
Ve gelirler camiye. Vezir saga sola kosturur, kefen tabut bulur. Padisah bakir kazanlari vurur ocaga... Usulü erkaninca bir güzel yikarlar ki, naas;
ayan beyan güzellesir sanki. Bir nurdur, aydinlanir alninda. Yüzü sâkilere benzemez. Hem manâli bir tebessüm okunur dudaklarinda. Padisahin kani isinmistir bu adama, vezirin de keza... Meçhul nalinciyi kefenler, tabutlar, musalla tasina yatirirlar. Ama namaz vaktine bir hayli vardir
daha...Bir ara vezir sikintili sikintili yaklasir.
-Sultanim, der. Yanlis yapiyoruz galiba...
-Nasil yani?..
-Heyecana kapildik, sorup sorusturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanimi vardir, belki yetimleri?..
-Dogru, öyle ya, neyse... Sen basini bekle, ben mahalleyi dolanip geleyim.Vezir, cüzüne, tesbihine döner, padisah garip maceranin basladigi noktaya
kosar.Nitekim sorar sorusturur. Nalincinin evini bulur. Kapiyi yasli bir kadin açar.Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefati bekler gibidir.
-Hakkini helal et evladim, der. Belli ki çok yorulmussun. Sonra esige çöker, ellerini yumruk yapar, sakaklarina dayar... Aglar mi? Hayir. Ama gözleri kisilir, hatiralara dalar belki. Neden sonra silkinip çikar hayal
dünyasindan...
-Biliyor musun oglum? Diye dertli dertli söylenir... Bizim efendi bir âlemdi, vesselam... Aksamlara kadar nalin yapar... Ama birinin elinde sarap sisesi görmesin; elindekini avucundakini verir satin alirdi. Sonra getirip
dökerdi helaya!..
-Niye?
-Ümmeti Muhammed içmesin diye...
-Hayret...
-Sonra, malum kadinlarin ücretlerini öder eve getirirdi. Ben sizin zamaninizi satin aldim mi? Aldim, derdi. Öyleyse simdi dinlemeniz gerek... O çeker gider, ben menkîbeler anlatirdim onlara... Mizrakli ilmihal.
Hücceti islam okurdum...
-Bak sen! Millet ne saniyor halbuki...
-Milletin ne sandigi umrunda degildi. Hos, o hep uzak mescidlere giderdi.
Öyle bir imamin arkasinda durmali ki, derdi. Tekbir alirken Kabe'yi
görmeli...
-Öyle imam kaç tane kaldi simdi?
-iste bu yüzden Nisanci'ya, Sofular'a uzanirdi ya... Hatta bir gün; Bakasin efendi, dedim. Sen böyle böyle yapiyorsun ama komsular kötü belleyecek. Inan cenazen kalacak ortada...Dogru, öyle ya? Kimseye zahmetim olmasin deyip, mezarini kendi kazdi bahçeye. Ama ben üsteledim. is mezarla bitiyor mu, dedim. Seni kim yikasin, kim kaldirsin?
-Peki o ne dedi?
-Önce uzun uzun güldü, sonra;
-Allah büyüktür hatun, dedi. Hem padisahin isi ne?
anthony99
22-10-2006, 16:36
Japon`un biri Rize"de bir kahveye girmis ve herkese kafa tutmus:
- Var mi aranizda delikanli, varsa ciksin disari!
Tahmin edeceginiz uzere Temel kapiya dogru yurumus.
- Cikiyorum ulan, gorelim bakalim erkekligini!
Birkac dakika sonra Temel agzi burnu dagilmis kahveye geri donmus.
Pesinden de Japon kasilarak iceri girmis. Temel'i gosterek soylenmis:
- Ona ejderin kuyruk sallamasiyla vurdum..
Ertesi gun Japon yine gelmis. Yine meydan okuma. Yine Temel'den rest.
Ve birkac dakika sonra kapida yine agzi burnu dagilmis bir Temel!
Ve pesinden kasilarak yaptigi oyunu aciklayan Japon:
- Ona ejderin yakasusi teknigiyle vurdum Ertesi gun yine ayni hikaye:
dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmis Temel ve hergun degisik bir stil kullanan Japon:
- ona ejderin kimanto teknigiyle vurdum Ve bir sonraki gun Japon yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmus.
Japonun restini goren yine Temel olmus. Birkac dakika sonra herkes surati dagilmis bir Temel beklerken bu defa Japon her tarafi kanlar icinde kapida belirmis!
Temel de hemen arkasindan gelmis, Japon"u gosterek gulumsemis:
- Ona Toyota'nin krikosuyla vurdum...
:puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 16:37
Japon`un biri Rize"de bir kahveye girmis ve herkese kafa tutmus:
- Var mi aranizda delikanli, varsa ciksin disari!
Tahmin edeceginiz uzere Temel kapiya dogru yurumus.
- Cikiyorum ulan, gorelim bakalim erkekligini!
Birkac dakika sonra Temel agzi burnu dagilmis kahveye geri donmus.
Pesinden de Japon kasilarak iceri girmis. Temel'i gosterek soylenmis:
- Ona ejderin kuyruk sallamasiyla vurdum..
Ertesi gun Japon yine gelmis. Yine meydan okuma. Yine Temel'den rest.
Ve birkac dakika sonra kapida yine agzi burnu dagilmis bir Temel!
Ve pesinden kasilarak yaptigi oyunu aciklayan Japon:
- Ona ejderin yakasusi teknigiyle vurdum Ertesi gun yine ayni hikaye:
dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmis Temel ve hergun degisik bir stil kullanan Japon:
- ona ejderin kimanto teknigiyle vurdum Ve bir sonraki gun Japon yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmus.
Japonun restini goren yine Temel olmus. Birkac dakika sonra herkes surati dagilmis bir Temel beklerken bu defa Japon her tarafi kanlar icinde kapida belirmis!
Temel de hemen arkasindan gelmis, Japon"u gosterek gulumsemis:
- Ona Toyota'nin krikosuyla vurdum...
:puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 16:40
Kadının biri kocasından iltifat duymak istiyormuş ve kocasına sormuş:
-"Sence ben güzel miyim?" demiş
Kocası:
-"Kiçın tipki bir çamaşır makinesine benziyor.." demiş,kadın tabi sinir olmuş.
Ertesi gün adamın canı sevişmek istemiş, karısına sırnaşmaya başlamış.
Kadin da:
-"Git basimdan küçücük sey için koca çamasır makinesini çalıştıramam, elinle çitiliyiver.
:puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 16:43
Nebraska'da yaşlı bir adam yaşardı.
Patates ekini için bahçeyi sürmesi gerekiyordu. Fakat, bu çok zor bir işti. Tek oğlu olan David ona yardım edebilirdi ama o da hapisteydi.
Yaşlı adam oğluna bir mektup yazdı ve durumunu izah etti:
Sevgili David,
Patates bahçemi belleyemeyeceğimden kendimi çok kötü hissediyorum. Bahçeyi kazmak için oldukça yaşlanmış sayılırım. Burada olsan bütün derdim bitecekti. Biliyorum ki, sen bahçeyi benim için hallederdin. Sevgiler Baban...
Yaşlı adam, bir kaç gün sonra oğlundan bir mektup aldı.
Babacığım, Allah aşkına bahçeyi kazma, ben oraya cesetleri gömmüştüm. Sevgiler David...
Ertesi gün sabaha karşı 4'te, FBI ve yerel polis çıkageldi. Tüm sahayı kazdılar. Ama hiçbir cesede rastlamadılar. Yaşlı adamdan özür dileyerek gittiler.
Aynı gün yaşlı adam oğlundan bir mektup daha aldı.
Babacığım, Şimdi patatesleri ekebilirsin. Bu şartlarda yapabileceğimin en iyisini yaptım. Sevgiler David....
:puah: :puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 16:46
George W. Bush şoförüyle bir kır gezisine çıkar. Arabayla giderken bir tavuğu ezerler. Meseleyi tavuğun sahibi olan çiftçiye kim anlatacak diye düşünürken Bush âlicenap bir tavırla şoförüne şöyle der:
"Bana bırak. Ben Dünya'nın en güçlü adamıyım. Çiftçi bana muhakkak anlayış gösterecektir." Bush çiftçinin evine girer ve bir dakika sonra da nefes nefese koşarak geri döner.
Göz morarmış, surat dagılmış haldedir. Şoförüne "Çabuk toz olalım burdan!" der.
Aksilik bu ya, arabayla daha 20 metre gitmeden bu defa da orada gezen bir domuzu ezerler. Bush korkulu gözlerle şoförüne bakar ve "Şimdi adama gidip söyleme sırası sende!" der.
Şoför çiftliğe gider. Bush da arabada bekler. 10 dakika, 20 dakika 30 dakika derken....Şoför bir saat sonra sarkı söyleyerek, gülerek, cepleri para dolu ve kolunda irice bir meyve sepeti ile geri gelir.
Bush şaşkın bir halde sorar: "Çiftçiye ne dedin ki bu kadar ikrama boğdu seni?" "Valla ben de anlamadım" der Şoför. "Ben ona sadece şöyle dedim:
Iyi günler. Ben George Bush'un şoförüyüm. Domuz öldü!
:puah: :puah: :8[1]: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 16:48
Bir Alman bir İngiliz ve bir Türk bir trenin aynı kompartımanında yolculuk ediyorlarmış bu sırada İngiliz sıcaktan bunaldığını söyleyip camı açmış ve içeriye bir sinek girmiş...
İngiliz cebinden kılıcını çıkarıp sineğe vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış İngiliz övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta İngiltere'nin en ünlü kılıç kullanan insanı yazıyormuş.
Alman'da aynı bahane ile camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş Alman'da cebinden çıkardığı tabancası ile sineğe ateş etmiş sinek paramparça olmuş Alman'da övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta Almanya'nın en ünlü silahşörü yazıyormuş.
Bizim Türk de camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş bizimki cebinden bıçağını çıkardığı gibi sineğe vurmuş ama sineğe bir şey olmamış İngiliz ve Alman içlerinden gülerlerken bizimkide övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta Türkiye'nin en ünlü sünnetçisi yazıyormuş.
:puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 16:53
Ünlü diş hekimi sam ve eşi 50. evlilik yıldönümlerni kutluyorlardı. Sam birden eşine bir soru sordu: - "Sevgilim, bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?" - "O da nerden çıktı?" diye sinirlendi eşi, "cevabı öğrenmek istemezsin herhalde" dedi. "İsterim" dedi Sam. "Lütfen anlat." - "Madem öğrenmek istiyorsun, evet, seni üç kez aldattım" diye cevap verdi eşi. "Kimlerdi bunlar?" diye sordu Sam. "İlki" diye anlatmaya başladı eşi "hani sen 30 yaşındaydın ve kendi kliniğni kurmak istiyordun da hiçbir banka sana kredi açmıyordu. Sonra bir banka müdürü eve geldi; hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern aletlerle kliniğini açabildin..." - "Canım benim. Benim için kendini feda ettin demek. Benim sevgili karıcığım" dedi Sam. "Peki ikincisi?" - "Hani 50 yaşında kalp krizi geçirmiştin ya, kritik bir by-pass ameliyatı olman gerekıyordu, hiçbir doktor o cesareti gösteremiyordu. Her an ölebilirdin. Dr. Halery onca yoldan kalktı geldi, ameliyatını yaptı. Sen hayata döndün" dedi eşi. - "Ah benim sevgili karım. Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin, öyle mi? Peki üçüncü aldatışın?" - "Hatırlıyor musun, yıllar önce diş hekimleri odası başkanı olmak istemiştin de 247 oy eksikti...'
:puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 16:54
Deliler hastanesinde bir deli arkadaşına peygamber olduğunu söyler, arkadaşı da ona inanmaz.
- "Oğlum" der, "kafayı yedik de bu kadar da değil."
Daha sonra bir diğer arkadaşının yanına gider ve der ki:
- "Hasan peygamber olduğunu iddia ediyor".
Bunun üzerine diğer arkadaşı:
- "Yalan, çünkü ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum."
:puah:
anthony99
22-10-2006, 16:55
Kadın oğlunu doktora götürmüş. "Oğlum yürüyemiyor" demiş, "gözü görmüyor, sağır ve dilsiz, akli dengesi de bozuk. Size getirdim".
Bir kadına, bir de çocuğa bakmış doktor: - "Soyunun", demiş.
- "Ne soyunması" demiş kadın, "hasta olan ben değilim, oğlum..."
- "Biliyorum da" demiş doktor, "onu düzeltene kadar yenisini yapmak daha kolay."
:puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 16:58
Bir doktor, hemşiresi ile buluşmalara başlar. Bu buluşmalardan kısa bir süre sonra, hemşire gelir ve hamile olduğunu söyler. Fakat doktor, bu olayı karısının duymasını istemediğinden, hemşireye bir miktar para verir; İtalya'ya gitmesini ve çocuk doğana kadar orada kalmasını ister. Hemşire, "Bebeğin doğdugunu sana nasıl haber vereceğim?" diye sorar. Doktor da; "Bana hemen bir kart gönder ve arkasına "spagetti" diye yaz. Ben durumu anlarım. Başka bir açıklama yapmana gerek yok" der. Hemşire parayı alır ve uçağa binip İtalya'ya gider... Altı ay kadar sonra, bir gün doktorun karısı evden arar ve doktora: - "Sevgilim, bugun postadan senin adına İtalya'dan postalanmış ilginç bir kart geldi. Fakat ne anlama geldiğini anlayamadım..." der. - "Peki karıcığım, ben akşama eve gelince sana gerekli açıklamayı yapacağım" der doktor ve telefonu kapatır. O akşam doktor eve geldiğinde; kartı alır okur ve kalp krizinden olduğu yere düşer. Acil yardım ve tibbi mudahelelerin sonunda doktor kendine gelir ve biraz rahatladıktan sonra acildeki doktorlar adamın elinde hala sıkı sıkıya tuttuğu kartı alır ve okurlar... "Spagetti, spagetti, spagetti, spagetti... İkisi sosisli; ikisi sade
anthony99
22-10-2006, 16:59
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :
-Öyle bir şey yapayım ki,gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti :
-Pazar günü saat 10`da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.
Pazar sabahı saat 10`da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :
-Bakan yüzme bilmiyor!
anthony99
22-10-2006, 17:00
Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadırlar. Bir adam içeri girer ve barmene bunlar Hitler ve Stalin değil mi diye sorar. Barmen "Evet, onlar" der.
Sonra adam onlara dogru yürür ve sorar:
"Selam, ne yapıyorsunuz?"
Hitler cevaplar:
"3. Dünya savaşını planlıyoruz."
Adam sorar. "Gerçekten mi? Neler olacak?"
Hitler: "Bu sefer 14 milyon yahudiyi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz" der.
Adam sorar: "Bir bisiklet tamircisi mi???!"
Hitler Stalin'e döner ve der ki:
"Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon yahudiyi takmayacağını söylemiştim!"
anthony99
22-10-2006, 17:04
Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus cay iciyorlar.
Amerikali cayini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis:
- "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere cay icmeyiz"
Ingiliz de bunun üzerine cayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis:
- "Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin o kadar cok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere Cay içmeyiz"
Bunun üzerine Irakli da çayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup oldürmüs:
-"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki, biz ayni adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz...
anthony99
22-10-2006, 17:09
Temel, Amerikanin durduk yerde Irak`a saldirmasindan rahatsiz olmustur. Bir yolunu bulup baskan Bush`a telefon eder:
"Alooo! Ben, Temel olarak size savas acayrum haberunuz olsun!"
Bush, gülerek yanitlar:
"Hehehe...kac kisilik bir ordun var ki?"
Temel düsünür:
"Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar..." ve yanit verir: "9 kisidur daa!"
Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:
"Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden
olusmaktadir!" der.
"Hmmm..." der Temel:
"Sizu pir süre sonra arayacagum."
Aradan birkac gün gecer ve Temel, Bush`u yeniden arar:
"Baskan, savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karsi!" Bush, ilgiyle sorar:
"Neymis bunlar?"
"Hacan, bizim Tursun`un tiraktörü, benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri..."
Bush güler:
"Iyi ama benim tam 150 bin tankim, 30 bin ucagim ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3milyon oldu!"
Temel yeni gelisme karsisinda biraz sıkılmıstır:
"Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum."
Birkac hafta sonra Temel, Bush`u yeniden arar:
"Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum."
Bush merakla sorar: "Neden?"
Temel, moralsiz bicimde yanitlar:
-Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas
esirini barinduracak yerimiz yoktur!
:puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 17:10
Öğretmen,Öğrencilere:
-Sizlere sorular soracağım.Birinci soruyu bilene ikinci soru
sorulmayacak. Simdi söyle bakalım Ahmet,bir hindinin kaç tane tüyü vardır?
-9567 tane tüyü vardır Öğretmenim!
-Nereden öğrendin bunu?
-Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı...
:puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 17:11
Kadının biri dolabından gelen gıcırtıyı kesmesi için eve marangozu çağırır marangoz bakar ama bir sorun bulamaz dolap gıcırdamıyordur ve sorar
-Abla bu dolabın bir şeyi yok ne yapayım?
Kadın:
-Normalde gıcırdamıyor zaten yoldan otobüs geçerken gıcırdıyor sen şimdi dolabın içine gir otobüs geçerken bakarsın. der
-Adamda tamam der başlar beklemeye.
Bir müdedt sonra kadının kocası eve gelir üzerini değiştirmek için dolabın kapağını açınca birde ne görsün içinde bir adam hemen sorar.
-Ne işin var senin benim dolabımda...
Adam:
-Abi nedesen haklısın şimdi sana otobüs bekliyorum desem inanmazsın...
:puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 17:13
Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafı seyrediyormuş... derken yanına bir delikanli gelmiş ki saçları kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı... Adam çocuğa bakakalmış... Çocuk da küstah bir sesle:
- "Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bişey yapmadın mı!" demiş... Adam gülümsemiş:
- "Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim.. Şimdi de acaba sen benim oğlum musun diye merak ediyorum..."
:puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 17:17
Çok akıllı geçinen bir hasta kapısında "ikinci kez gelen hastalardan yarım ücret alınır" yazılı doktorun odasına ilk defa girdi.
Gülerek :
-Bakın doktorcuğum, yine ben geldim, hatırladınız mı beni?dedi.
Doktor da güldü :
-Tabii, hatırlamaz olur muyum?
-Eeee? Muayene etmeyecek misiniz?İlaç vermeyecek misiniz?
-Hayır gerekmez...Geçen gelişinizde verdiğim ilaca devam edin...
:puah: :puah: :puah: :puah:
anthony99
22-10-2006, 17:19
Kilisede dugunun baslamasina cok az zaman var.. damat rahibin yanina yaklasip isildiyor.. "Bakin.. size verecegim $100 karsiliginda evlilik yeminimizde birtakim degisiklikler yapmanizi istiyorum.. hani su bana soracaginiz sonsuza dek seveceginize, koruyacaginiza, sadik kalacaginiza yemin ediyor musunuz?" kismi var ya, onu metinden cikarmanizi istiyorum... " Rahip gulumseyerek basini salliyor ve damat rahibin avucuna $100 sıkıştırıp iceri donuyor... Ve dugun basliyor... herkes yerini aliyor, gelin ve damat rahibin onunde bulusuyor ve yeminler okunmaya baslaniyor.... Sira damadin yeminine gelince damadin gozleri hain hain parliyor.. ve rahip damata soruyor: "....... esinizin daima bir adim gerisinden yuruyeceginize, her emrini ve dilegini yerine getireceginize,her sabah kahvaltisini hazirlayip ayagina kadar gotureceginize,ve ikiniz de yasadiginiz surece baska kadinlara yan gozle bile bakmayacaginiza yemin ediyor musunuz...?" Tabi damat bu beklenmedik is karsisinda gozleri faltasi gibi aciliyor..saga sola bakiyor.. bi yutkunuyor.. ve kisik bir sesle: "E..eee..evet efendim"... Ve toren sona erdikten sonra damat hisimla rahibin karsisina dikiliyor: "Bir anlasma yaptigimizi saniyordum!!!!" Rahip gulumseyerek cevapliyor: "Esiniz daha iyi para verdi.... "
:puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 16:57
Bayan profesör, solunum olayını sormak amacıyla sigarasından bir nefes çekip öğrencisinin yüzüne üfledi.
- Söyle bakalım, bu nedir?
- Terbiyesizliktir, efendim.
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:17
Sekreterine:
"Hafta sonundaki tüm randevularım iptal edildi mi kızım?" dedi.
- Ettim, beyefendi. En çok da Leman Hanım üzüldü. Cumartesi günü onunla evlenecektiniz ya..
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:27
Akıl hastanesinin bahçesinde geziyorlardı. Durdu, havuza eğilip ağzına biraz su aldı, doğrulup püskürttü. Yanındaki arkadaşı sordu:
- Ne oldu?
- Sabah iki şeker attım, su hala tatlanmamış.
- Elbet tatsız olacak. Karıştırdın mı ki?
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:30
Hasta, doktora derdini anlattı:
- Sabahları bir türlü yataktan kalkamıyorum. Canım çalışmak da istemiyor.
- Şikayetiniz bunlar mı?
- Evet.
- Bunun adı tembellik.
- Biliyorum, doktor. Ama patronuma hastayım demek için bunun Latince bir adı yok mu?
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:31
Yargıç Temel'e:
- Bu adamdan borç para almışsın, diyerek Dursun'u gösterdi. Neden ödemiyorsun borcunu?
- Ben bu adamı tanımayrum. Ondan da borç almuş değilum.
Dursun sinirlendi:
- Ula Temel, doğru söyle, beni tanımay misun?
- Tanımayrum.
- Ula sen beni tanımadığına göre ben de seni tanımayrum!
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:33
Nasreddin Hoca eşeğini pazara götürüp satılığa çıkarmış. Eşek pek huysuzlanmış. Kuyruğunu elleyeni tepmiş, dişine bakanın elini ısırmış... Tellal:
- Hoca, demiş. Bu huysuz eşeği kimse almaz. Geri götür.
Hoca, altta kalmamış:
- Zaten satmak için değil, bu eşekten neler çektiğimi herkes anlasın diye getirmiştim pazara!
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:40
- Şu anda ne düşündüğünü söyler misin, Recai?
- Senin düşündüğünü düşünüyorum, Belma...
- Hele bir dene! Hemen sesimi yükseltir, annemi çağırırım.
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:41
Mahmutpaşa'dan aldığı tişörtü çocuğuna giydirdi. Emineönü'ne doğru yürüdüler. Biraz sonra yağmur başladı. Islanan tişört çekti. Düttürü Leyla'nın giysisine döndü çocuğun üstünde. Çocuğu elinden tutup yeniden Mahmutpaşa'ya getirdi. Satıcının yanına yaklaştı, tişörtü işaret etti:
- Tanıdın mı?
Satıcı pişkin:
- Maşallah maşallah! Ne de çabuk büyümüş, delikanlı olmuş maşallah!
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:43
Küçük Ersin'le babası güç bela tribüne girdiler. Maç başladı. Ersin'in boyu yetişmediğinden dolayı sahayı göremiyordu. Babası, ensesine oturttu.
Ersin zaman zaman penaltı, korner, faul diye bağırıyor, gol olunca yerinde duramıyordu.
İkinci golden sonra babası ensesinden indirdi, birkaç tokat attı.
Yanlarında oturan adam:
- Ne vuruyorsun ahbap? Futbolu iyi öğrenmiş çocuk.
- Futbolu öğrenmiş de, çişim geldi demesini öğrenememiş!
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:44
Kafayı bulduktan sonra müzayedeye katıldı.
Satın almak istediği papağanın fiyatını sürekli artıran biri vardı. O kaç lira verirse, biraz daha fazlasını veriyordu. Sonunda papağanı yüksek bir fiyata satın aldı.
Müzayede salonundan çıkınca, birden aklına geldi ve mırıldandı:
- Bende de akıl yok ki. Bu kuşun konuşup konuşmadığını anlamadan saydım onca parayı.
Papağan sözünü kesti:
- Senin karşında sürekli fiyat artıran kimdi sanıyorsun?
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 17:46
Haçlı seferine hazırlanan şövalye, geleneğe uyarak karısına bekaret kemeri taktıktan sonra, en yakın arkadaşına gitti:
- Bu, karıma taktığım bekaret kemerinin anahtarı. Üç yıl içinde dönmezsem, kemeri aç...
Şövalye kutsal topraklara doğru yolculuğuna başlayalı bir saat olmuştu. Arkasından doludizgin bir atlı geldi. Geri dönüp de atın üzerindeki arkadaşını görünce:
- N'oldu, kötü bir haber mi var?
- Yanlış anahtar vermişsin de... Bu anahtar kilide uymuyor.
anthony99
28-10-2006, 17:47
Koca Ragıp Paşa ile şair Fitnat Hanım karşılıklı oturmuş şarap içiyor, söyleşiyorlar.
Fitnat Hanımın üzerinde beyaz ipekliden bir giysi var.
Fitnat Hanım, arasıra çatalının sapıyla kadehine vurup kristalin sesini dinliyor.
Bir ara Ragıp Paşa:
- Kadeh kırılacak, Fitnat Hanım.
- Şarap içerken adetimdir efendim.
Çok geçmeden kadeh kırılıyor, kırmızı şarap Fitnat Hanımın beyaz giysisine dökülüyor.
Ragıp Paşa:
- Fitnat Hanım, diyor, adetinizi gördünüz mü?
:puah: :puah: :puah:
anthony99
28-10-2006, 18:03
Otobüs gelince, durakta bekleşen kalabalık içindeki dar etek giymiş kadın fırlayıp kapıyı tuttu. Temel onun hemen arkasındaydı. Kadın, dar eteğinden dolayı otobüsün basamağından çıkamayınca, arkasındaki düğmelerden birini açtı. Yine çıkamadı, bir düğme daha, bir düğme daha. Duraktakiler homurdanmaya;
"Yürüsene be kadın!" diye bağırmaya başladılar.
Temel kadını kucakladı, merdivenden çıkarıp şoförün yanına bıraktı. Kadın öfkeyle Temel'e döndü:
- Bu ne biçim hareket? Benim kocam mısınız siz?
- Siz de penum karum misunuz peçi? Turmadan pantolonimun tüğmelerinu neden çözeysunuz?
:puah: :puah: :puah:
:puah: :puah: :) paylaşım için teşekkürler:wave:
anthony99
03-11-2006, 10:00
Bir uçak yolculuğunda, uçak okyanusu geçerken korkunc bir sallantı olur. Uçak korkunç bir şekilde sallanır, kanadının biri kopar.O sırada, bir kadın bütün kontrolunu kaybeder. Ayağa kalkar, uçağın en ucuna gider ve bağırmaya başlar...
Ölmek için çok gencim !
Eğer ölmek zorundaysam, hayatımın son anlarında unutulmaz dakikalar yaşamak istiyorum !Bir yığın avantürüm oldu, ama hiç bir adam bana gerçekten kadın olduğumu hissettiremedi. Kadınlığımı hissetmek istiyorum.Bu uçakta bana kadın olduğumu gösterecek bir erkek var mı ?? !!
Bir an uçaktaki bütün gürültü kesilir. Herkes tehlikeyi unutur ve ümitsiz bir şekilde kadına bakmaya başlar.Uçağın en arkasında bir adam kalkar.
Der ki :
Sana kadın olduğunu göstereceğim.
Adam rüyalardaki erkeklere benzer. İri, esrarengiz, simsiyah parlak saçlar mavi gözler. Yavaş yavaş koridorda ilerler, gömleğinin düğmelerini birer birer sökmeye başlar.
Uçakta herkes hareketsiz bekler.Adam yaklaştıkca kadının nefesi hızlanır.Adam gömleğini çıkarır. Kadına iyice yaklaşır, göğüs kasları kıpırdar.Çok seksi bir hareketle gömleğini kadına uzatır ve der :
Ütüle şunu !!!
:puah: :puah: :puah:
EFE_KENTLİ
04-11-2006, 05:30
arkadaşım bu dalda üstüne tanımam nerden buluyon sağolasın
anthony99
04-11-2006, 10:52
Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar.Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak,yatagi sekreterine verir, "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatagina yatar,adam uyku tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak uzereyken, sekreterinin sesini duyar; "Efendim, ben cok usuyorum." Adam fermuari acar, uyku tulumundan cikar,bir battaniye alip kadinin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer,tam uyumak uzereyken yine sekreterinin sesini duyar;"Efendim, ben hala cok usuyorum." Adam yine fermuari indirir,tulumdan cikar, bir battaniye daha alip kadinin ustune orter, uyku tulumuna girerek fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar; "Ben yine coooook usuyorum". Adam yattigi yerden; "Bir fikrim var." der, "Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez,istersen evliymisiz gibi davranabiliriz." Genc kadin kikirdar;"Tamam, bana gore hava hos." Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar bagirir;"OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"
:puah: :puah: :puah:
anthony99
04-11-2006, 11:18
Bir gün Izmir' de Belediye otobüsünde gidiyoruz arkadaslarla. Bizim arkadas bos yer buldu ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yasli bi amca geldi. Arkadas da killigina adama yer vermedi. Adam o arkadasin oturdugu koltugun yanina geldi ve ayakta arkadasin yer vermesini bekliyor. Fakat arkadas yerini vermedi. Neyse adamcagizin da yazik bastonu otobüs hareket ettikçe bi o tarafa bi bu tarafa kayiyo. Arkadas dayanamadi ve yasli amcaya
-Amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz dedi.
Adam söyle bakti sonra
-o lastigi zamaninda baban taksaydi simdi sen olmazdin, ben de orda oturuyo olurdum deyince bütün otobüs koptu.
Arkadas o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez.
:puah: :puah: :puah:
anthony99
04-11-2006, 11:21
şehmus bır gun okula gozu şiş olarak gelır
ögretman sorur;
ne oldu şehmus
şehmus;
hocam babam aksam eve geldı
ali uyudun mu? ses yok
mehmetuyudun mu? ses yok
neco uyudun mu? ses yok
şehmus uyudun mu uymadım baba dedım benı dövdu.
ogretmen;
oglum uyumasan bıle sesını cıkarkma dedı
ertesı gun şehmus hertarafı yara halde gelır
ogretmen;
sorar ne oldu oglum
şehmus hocam
babam aksam eve geldı
alı uyudun mu? ses yok
mehmet uyudun mu ses yok
neco uyudun mu? ses yok
şehmus uyudunmu sesımı cıkart madım
babam anneme hadı ben gıdıyorum sen de gel dedi
bende gelım ben gelım dedım benı dövdu
ögretmen oglumonlar kendı aralarında gıdıp gıdıp gelırler
sen karısma
tamam hocam dedı.
şehmus ertesı gun ayagı sakat olarak gelır
hoca sorar ne oldu şehmus
şehmus;
hocam;
babam aksam eve geldı
alı uyudun mu ses yok
mehmet uyudun mu ses yok
neco uyudun mu ses yok
şehmus uydun mu sesımı cıkartmadın
neyse babam anamın arkasına gectı
anam bagırıyordu cocuk ıstıyorum cocuk ıstıyorum
fırsat bu fırsat dıyerek babamın arkasına gectım
bısıklet ıstıyorum bısıklet ıstıyorum dedım
benı bu hale getırdı hocam...
:puah: :puah:
anthony99
04-11-2006, 11:23
temel 1 sınıftayken hoca sınıfa sorar kım cennete gıtmek ıster.cennete gıtmek ısteyenler parmak kaldırsın. butun sınıf kaldırır bır temel harıc haoca temele sorar sen neden parmak kaldırmadım temel cevap verırı anem dedkı okuldan cıktın mı hemen eve gel...
:puah: :puah: :puah:
anthony99
04-11-2006, 11:27
birgün temelle dursun 100 katlı bir otele gitmişler.100cü kata bir oda almışlar asansöre çıkmışlar 25 inci kata çıkmışlar dursun temele demişki temel sana bişi söyliycem demiş temelde yukarda söylersin demiş 50inci kata gelmişler dursun temele yine temel sana bişi söyliycem demiş temelde yukarda söylersin demiş 75inci kata çıkmışlar dursun yine aynı şeyi tekrar etmiş temel yine yukarda söylersin demiş 99uncu kata çıkmışlar tekrar dursun temel sana bişi dicem demiş oda yukarda söylersin demiş 100üncü kata çıkmışlar temel dursuna demişki dursun nıoldu bana bişi dicektin demiş dursunda anahtarı aşşada unuttum demiş...
:puah: :puah:
anthony99
04-11-2006, 11:29
bir cami imamı bir kıza asık olmus. en sonunda kıza acılmaya karar vermiş. imam gitmiş kızla konusmus kız imamı reddetmiş. imamda reddedildikten sonra ezan okumak için minareye cıkmıs. mikrofonu eline almıs. bu ezanı sevipte kavusamayanlar için okuyorum demiş:))
:puah: :puah:
anthony99
04-11-2006, 11:31
biri 95lik diğeri 90lık olan iki yaşlı delikanlı 95lik olanın evinde oturuyorlarmış . 95lik delikanlı eşinden bir istekte bulunacağı zaman aşkım , canım , tatlım , hayatım gibi tabirler kullanıyormuş . bu durum arkadaşının dikkatini çekmiş . hanım mutfağa gittiği sıra arkadaşı'helal olsun , bu yaştan sonrada eşine aşkım , canım , tatlım gibi güzel kelimeler kullanıyorsun'demiş . o da arkadaşına 'yaa sorma , 10 yıldan beri hanımın adını unuttum , şimdide soramıyorum 'demiş .
:puah: :puah: :puah:
anthony99
04-11-2006, 11:34
Temel aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış, o anda gözü aynaya takılmış;
- ula dursun demiş,
- Ha bu aynadaki adam baa tanıdık geliy demiş.
Dursun aynayı temelden almış, şöyle bir bakmış,
- ula salak demiş
- tabi tanıdık gelir bu benim ............
:puah: :puah: :puah:
anthony99
04-11-2006, 11:37
Bir sarısın, bir kızıl ve bir esmer kız yanmakta olan bir binanın çatısında mahsur kalmışlar. itfaiye hemen olay mahalline gelmiş, gerekli cihazları cıkarmışlar.Catıdan atlayanları tutmak icin yanlarında getirdikleri carşafı tuttuktan sonra, çatıya doğru seslenmişler;
"Atla. Bu tek sanşımız".
Esmer olan kız çatının kenarına kadar gelmiş ve kendisini aşağıya bırakmış. Tam çarşafa gelirken, itfaiyeciler birden çarşafı kenara çekmişler. Esmer kız domates salçası gibi yere yapışmış.
Itfaiyeciler tekrar catıya seslenmişler;
"Hadi atla. Yoksa kurtulamayacaksın." Kızıl saçlı aşağıya bağırmış;
"Atlamam. Biraz once yaptığınız gibi çarşafı çekersiniz siz".
İtfaiyeciler; "Hayır, çekmeyiz. Biz sadece esmerler icin bunu yaparız". Boyle söylenince, kızıl saçlı da kendisini çatıdan aşagıya bırakmış. Itfaiyeciler esmer kızda oldugu gibi yine aniden çarşafı kenara çekince, kızıl saclı da elmalı kek gibi yere serilmiş.
Çatıda sadece sarışın kalmış. itfaiyeciler daha once de yaptıkları gibi;
"Atla, atla. Yoksa yanarak oleceksin".
Sarışın; "Kesinlikle atlamam. İki arkadaşım atladığında çarşafı çektiniz. Ben atlarken de çekersiniz".
itfaiyeciler; "Kesinlikle cekmeyecegiz. Söz veriyoruz".
Sarışın kız; "Bakın, sizin çarşafı çekmeyeceğinize güvenemiyorum. şimdi çarşafı yere bırakın ve etrafından çekilin...
:puah: :puah: :puah:
EFE_KENTLİ
04-11-2006, 19:21
itfaiyeci bunlar güvenmek lazım
anthony99
04-11-2006, 20:19
1. Bir birayı içmeden bir ay saklayabilirsin.
2. Bira lekesi yıkayınca çıkar.
3. İçmek istedigin biraya boğazdaki lüks balık lokantasında yemek ısmarlaman gerekmez.
4. Sen futbol oynarken biran arabada sabırla bekler.
5. Biranın son kullanim tarihi geçince çöpe atabilirsin.
6. Bir bira asla geç kalmaz.
7. Başka bir bira aldığında kıskançlık yapmaz.
8. Birandan içmek isteyenler bunu sana açık açık söyler.
9. Elde etmek için kimseyle kavga etmen gerekmez.
10. Bardan çıkarken her seferinde yanında başka bir bira götürebilirsin.
11. Asla "Başım ağrıyor, yorgunum." demez.
12. Birayı içtikten sonra şisesi hala para eder.
13. Eve baska bir bira getirirsen evdeki biran kızmaz.
14. Bütün biralarını aynı odaya koyabilirsin, kavga etmezler.
15. Bir gecede birden fazla bira içtiginde suçluluk hissetmezsin.
16. Bir haftada 100 bira içmek imkansiz degildir.
17. Biranı arkadaşlarınla paylaşabilirsin.
18. İçeceğin biranın kapağını ilk açan her zaman sensindir.
19. Bira her zaman ıslaktır.
20. Bira eşitlik istemez.
21. Toplum içindeyken bira içtiginde dayak yemezsin.
22. Erken öldüğün zaman bira sana kızmaz.
23. Sabahları evden çıkmadan biranı öpmen gerekmez.
24. Biranı değistirdiğinde nafaka ödemezsin.
25. Biranın tadını güzelleştirmek için yıkaman gerekmez.
26. Biradan hastalık bulaşmaz.
27. Bir birayla yaşamak için evlilik cüzdanı gerekmez.
28. Bütün biralar tatmin eder.
29. Bira içtikçe hafifler.
30. Bira seni denemek için "Hamileyim." demez.
31. Biranın güçlü abileri yoktur.
32. Nasıl paketlenirse paketlensin bira her zaman güzeldir.
33. Birayı tatilde istediğin yere götürebilirsin.
34. Bira arabanin bagajında yolculuk etmekten hoşlanır.
35. Gaz kaçırdığın zaman bira sana "iğrençsin !" demez.
36. Biranın senden istedigi tek şey arada bir tuvalete gitmendir.
37. Partiye götürdüğün bira yüzünden utanç duymazsın.
38. Partiden başka bir birayla ayrılman da sorun değildir.
39. Birayı içer içmez sızarsan sana darılmaz.
40. Bir bira kutusuna ateş edebilirsin...
:puah: :puah: :puah:
Mehmet Kaynaklı
05-11-2006, 12:12
5 defa bira yazarsan forum sarhoş oluyor bu kurallara aykırı olduğu için yazılmıyordu ama sen 40 defa bira demişsin kesin forum çöker dikkatine:8[1]:
anthony99
06-11-2006, 17:19
5 defa bira yazarsan forum sarhoş oluyor bu kurallara aykırı olduğu için yazılmıyordu ama sen 40 defa bira demişsin kesin forum çöker dikkatine:8[1]:
ya hocam yoksa beni banlıyacakmısınız şimdi eğer öyleyse son isteğimi söylemek istiyorum.:praying:
anthony99
06-11-2006, 17:20
Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :
- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi ?
- Evet kayığa işaret koydum
- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak ?!
:puah: :puah:
anthony99
06-11-2006, 17:22
Laza karayollarını boyama işi vermişler. Laz başlamış çalışmaya. İlk gün tam 200 metre boyamış. İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Lazı çağırmış:
- Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ?
- Ben yine iyi çalışıyorum
- İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın.
- E... haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı, sonraları çok vakit almaya basladı.
anthony99
06-11-2006, 17:27
Temel ile tursin askerde eğitimlerini paraşütçülük üzerine yapıyorlardı.
Komutan: Bu bir deneme atlayışıdır, şimdi herkes sırayla atlayacaktır sonra aşağıda buluşma yerine gidip diğerlerini bekleyecektir, eğer paraşüt açılmazsa fazla telaş yapmayın ikinci paraşütü deneyin der ve herkesi teker teker atlatır. Temel birinci paraşütü çeker açılmaz o anda ordan geçen Dursuna bağırır:
- Ula Tursun paraşüt açilmiy der.
Dursun soguk bir kanlılıkla yedeği çek der. Temel onuda dener oda açılmaz. Temel Dursuna yine bağırır:
- Ula yedeğide çektum oda açilmiy, galiba yere çakilip öleceğum Dursun der. Dursun Temeli şöyle bir süzer ver derki:
- Ula Temel hiç korkma haçen bu sadece denemedur.
anthony99
06-11-2006, 17:55
Padişahın biri:
- Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!, demiş.
Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
1.Yalancı:
- Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.
Padişah:
- Bunun neresi yalan?. Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!
2.Yalancı:
- Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar.
Padişah:
- Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!
3.Yalancı:
- Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!
Padişah:
- Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir.
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
Sıra Keloğlan'a gelmiş;
- Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!
:puah: :puah: :puah:
anthony99
06-11-2006, 18:08
Temel, gazetedeki iş ilanı üzerine gelmiş ve sırası gelince görüşmeye girmiş. İş ilanında üniversite mezunu, iyi Fransızca konuşan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandığı yazıyormuş.
- Hoşgeldiniz, hemen başlayalım. Hangi üniversite mezunusunuz?
- Hiç okumadim.
- Öyle mi? O zaman yabancı dilinize güveniyor olmalısınız.
- Yabanci dil pilmem.
- Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
- Hiç anlamam.
- O zaman niye geldiniz canım kardeşim ?
- Pu iş içun pana cüvenmeyun. Onu temeye celdum.
:puah: :puah: :puah:
anthony99
06-11-2006, 18:11
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden bir metre kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı:
- Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış.
Fizikçi:
- Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş.
Jeolog:
- Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış.
Matematikçi:
- Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış.
Antropolog:
- Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş.
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir:
- Boru yetmedi.
:puah: :puah: :puah:
anthony99
06-11-2006, 18:29
Kadının biri kocasını 3 erkekle aldatıyormuş, her gün kocası
evden gidince 3 adam eve gelirmiş. Kadın yine böyle bir günün
sonunda adamlardan birisine demiş ki
-Sen yarın gelirken bir tepsi dolma yaptırıp getir"; diğerine
-"Sen de bir büyük kap ayran getir." demiş.
Diğer adam çok fakir olduğu için ona
-Sen de... Boş ver, sen hiç bir şey getirme demiş.
Ertesi gün gelmiş fakat kadın bugünün günlerden Pazar olduğunu
unutmuş,
eteği tutuşmaya başlamış.
Eyvah" diyerek kocasının yanına gitmiş.
Sen bugün kahveye filan gitmeyecek misin? Ben evde temizlik
yapacağım" deyip kocasını zar zor da olsa evden yollamış. Kocası
gittiği gibi 3 adam da eve gelmiş.
Kadın demiş ki
-Siz hemen gidin. Kocam buralarda!"
Tam bunu söylerken zil çalmış. Kadın - "Eyvah" demiş, "geldi
galiba!
Adamları sağa sola saklamış ve kapıya bakmaya gitmiş.
Kocasını
karşısında görünce "Ne oldu?" diye sormuş.
Adam da
-Yahu karnım çok acıktı. Bana dolma yapsana, canim çok istedi
demiş.
Kadın
-Allah'ım bir tepsi dolma olsa da yesek!" demiş.
Elinde dolma tepsisi olan adam çıkıp yanlarına gelmiş.
Kadının kocası şaşırmış.
-Sen kimsin yahu?" diye sormuş. Adam sakin bir şekilde
-"Ben Allah tarafından geliyorum. Kariniz dolma istedi." demiş.
Ve
hemen çıkıp gitmiş kadının kocası olayın sokunu
atlatamadan.
-Ya tamam da." demiş bu sefer koca,
-"Bu ayransız gitmez. Sen bari bir ayran yap"
Kadın büyük bir sevinçle Allah'ım bir damacana ayran olsa da
içsek" demiş.
Ayranı getiren adam çıkıp gelmiş. Kocası tabii çok şaşırmış.
-Sen de kimsin?" demiş.
Adam da diğeri gibi
-Ben Allah tarafından gönderildim. Kariniz ayran istedi" diyerek çıkmış gitmiş.
Kocası hayretler içinde, kendi kendine "Bizim kari ermiş mi
oldu ki?"diye söylenmiş. Kadınla kocası yemekleri yemişler ama
3.adam hâlâ saklanıyormuş.1 saat geçmiş, 2 saat geçmiş. 3 saat derken, adam
dayanamayış çıkmış yerinden.
Kadının kocası bağırmış " sen de kimsin?"
Adamın ağzından su laflar dökülmüş:
Ben Allah tarafından geliyorum. Boşları alacağım!"
:puah: :puah: :puah:
anthony99
06-11-2006, 18:37
-- Bir gün amerikaLı biLim adamLarı magarada 1.582.903yaşında bir fosiL
buLurlar ve bu fosiLi dünyanın istihbarat teşkilatLarını denemek amaçLı kuLLanmaya karar verirLer.
--Önce JaponLarın istihbaratı mağaraya girer ve 15 dk sonra dışarı çıkarLar ve;
-- Bu fosiLin yaşı 1.400.000 iLa 1.600.000 arasında derLer
-- Daha sonra Amerika'dan FBI girer ve 12 saat sonra baya bi havaLı şekiLde çıkarLar.
-- Bu fosiLin yaşı 1.500.000 iLa 1.600.000 derLer
-- Daha sonra RusLarın istihbaratı geLir ve sırf AmerikaLıLara inat içerde 2 gün kaLırLar. Daha sonra çıkarLar ve derLerki
-- Bu fosiLin yaşı yakLaşık oLarak 1.550.000 iLa 1.600.000arasında derLer.
-- Son oLarak bizim M.İ.T girer ve aradan bir hafta geçer mağaradan ses yok 1 ay oLur ses yok 1.5 ay oLur ses yok, dışarıda bir gazeteci topLuLuğu
bekLemeye başLar tam içeri giriLmesi düşünülürken bizimkiLerden biri dışarı
çıkar.
-- Yaka paça dağıLmış gömLeğin yarısı dışarıda... Sigarası için bir ateş ister, sigarsını yakar o sırada gazeteciLer heyecanLa sorarLar;
-- içeride çaLışmalar nasıL efendim fosiLin yaşını buLabiLdinizmi?
-- Bizimki sigaradan bir fırt çeker ve;
-- FosiLin yaşı tam oLarak 1.582.903 der.
-- Bunu duyan gazeteciLer şaşkınlıkLa sorarLar
-- fosiLin yaşını tam oLarak tahmin ettiniz? NasıL becerdiniz bunu derLer.
-- Bizimki sigaradan derin bir nefes çeker ve derki;
-- Zor oLdu ama "KONUSTURDUK PEZEVENGİ"
:puah: :puah: :puah:
anthony99
06-11-2006, 18:54
Yeni mahallesinde kahvede sohbet eden adama
arkadaşları:
''Senin aile yaşantına hayranız, eşin ve
çocuklarınla çok mutlu bir yaşantın var. Karının bir dediğini iki
etmiyorsun. Bu mutluluğunun sırrını bize de anlat yoksa
pısırık olduğunu düşüneceğiz.'' derler.
''Kısaca anlatayım..'' der adam.
''Düğünümüz bittikten sonra karım kendi atına, ben de kendi atıma bindik
evimize doğru gidiyoruz. Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi.
Karım eğildi ve benim atıma 'Bir'dedi. Biraz daha ilerledik ve benim atımın
ayağı tekrar takılıp tökezlediği zamaneşim tekrar eğilip atıma 'İki' dedi.
Az sonra atım tekrar aynı şekilde tökezleyince eşim atından
indi ve at'a 'Üç' dedi ve çeyizinden
tabancasını çıkartıp atımı alnından vurdu. Ben şok olmuştum... Eşime bir
hışımla çıkıştım ''Yazık değil mi ata neden vurdun kadın manyak mısın sen?''
diye bağırdım...
Karım arkasını döndü ve bana 'Bir' dedi.
Ve o günden sonra karımın bir dediğini iki etmedim...
:puah: :puah: :puah:
anthony99
06-11-2006, 19:05
Küçük Ali okula basladigindan beri her gün ögretmeni
Aysel hanima gidip:
-"Örtmenim beni yanlis sinifa koydunuz, benim yerim
birinci sinif degil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar
akilliyim, hiç olmazsa beni üçüncü sinifa alin"
diye sikayet edermis. Bundan sikilan Aysel ögretmen
bir gün Ali'yi kaptigi
gibi okul müdürüne çikmis ve olayi anlatmis.
Okul müdürü:
-"Peki" demis, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri
üçüncü sinifsa o sinifa koyalim"
ve baslamis sorgulamaya:
- Iki kere iki?
Ali hemen:"Dört" demis
Müdür:
-"Sekiz kere dokuz?"
Ali hemen:
-"Yetmis iki" demis
Müdür:
-"Kaç mevsim var?"
Ali hemen:
-"Dört" demis
Bu sirada Aysel hocada:
-"Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim"
demis ve sormus:
-"Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende
iki tane var, bu nedir?"
Ali hemen:"Ayak" demis
Aysel hoca sormus:
-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda
olmayan sey nedir?"
Ali hemen yanitlamis:"Cep".
Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre:
-"Uçe koyalim hocam"
derken Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmis:
-"Hocam, bu çocugu üçe degil besinci sinifa koyalim,
zira son iki suale ben 'dogru' cevap veremedim"
:puah: :puah: :puah:
Mehmet Kaynaklı
06-11-2006, 19:39
ya hocam yoksa beni banlıyacakmısınız şimdi eğer öyleyse son isteğimi söylemek istiyorum.:praying:
:00000002: yok kardeş olurmu öyle şey gülmeye güldürmeye son hızla devam et
:clap2:
anthony99
07-11-2006, 11:33
Kopenhag'da bir genç doğum kliniğine girip da*nışmaya başvurdu:
— 48 numaralı odada
yatan genç kızla görüşmek
istiyorum.
Nöbetçi hemşire sordu:
Hay hay! Siz nesi oluyorsunuz hastanın?
Ben mi? Erkek kardeşi?
Bu sırada hemşirenin yanında duran hanım hemen atıldı:
— Öyle mi? Çok memnun oldum tanıştığımıza. Ben
de annesiyim...
:puah: :puah: :puah:
anthony99
07-11-2006, 11:34
Hoca'nın hanımı çok gezermiş. Düğün-dernek, bayram-seyran... dolaşırmış.
Hoca'nın dostları:
— Hocam, yenge biraz çok do* laşmıyor mu? derler.
Ne de olsa hatunu. Hiç laf söy-
letir mi Hoca...
Hiç sanmıyorum, der ve ekler:
O kadar dolaşsaydı, bazen bize de uğrardı...
:puah: :puah:
anthony99
07-11-2006, 11:35
İstanbul'a yeni gelen köylü, ku* yumcu dükkânının vitrinini merakla inceliyordu. Kuyumcunun çırağı, onunla alay etmek için:
Hemşerim, dedi, ne bakıyor*
sun öyle?
Hiç... Bu dükkânda ne satılır
diye merak ettim de...
Çocuk güldü:
Eşek kafası satılır.
Allah versin... Alışverişiniz yolunda olmalı...
Nereden bildin, dayı?
Baksana, koca dükkânda seninkinden başka kal*
mamış!
:puah: :puah: :puah:
anthony99
07-11-2006, 11:37
Adam kaynanasıyla birlikte Avrupa gezisine çıkacaktı, arkadaşı sordu:
Yahu sen hep kaynanandan yakınıp durmaz miydin? Şimdi de Avrupa gezisine mi çıkarıyorsun?
Ne yapayım kardeşim, sık sık Avrupa'yı görmeden Allah canımı almasın! deyip duruyor... Benimki, bir umut işte...
:puah: :puah: :puah:
anthony99
07-11-2006, 11:41
Cemâl gazetesinden başını kaldırıp sorar:
— Haa bu uşaklar ne koşaylar böyle?
Temel cevap verir:
Ula bunlar koşicudur,
başbakanlık kupası için koşaylar.
Ha kupayı çime vereceklerdur?
Birinciye.
Öbürkilere bir şey yok midur?
Yoktur.
Öyleyse onlar niye koşaylar?
:puah: :puah: :puah:
anthony99
07-11-2006, 11:42
Asker, komutanın karşısına çıktı, izin istedi. Komutan sebep sordu:
Efendim, karım çocuğumuzun çok hasta olduğunu
yazmış da...
Yalan söylüyorsun. Çünkü karından gelen mektubu
ben de okudum, hiç öyle bir
şeyden bahsetmiyordu.
Asker selâm verdi, tam kapıdan çıkarken, döndü ve samimiyetle:
— Komutanım, dedi. İkimiz de yalancıyız anlaşılan, çünkü ben evli değilim.
:puah: :puah: :puah:
anthony99
08-11-2006, 13:51
Laz ve arkadasi sinemaya gitmisler. Filmin bir yerinde bir at-yarisi sahnesi varmis. Tam yaris baslayacakken arkadasi Lazin kulagina egilip :
-Gel iddiaya girelim. Ben derim ki yarisi bes numarali at kazanacak
-Peki girelim.Ardindan yaris baslamis ve hakikaten bes numarali at yarisi kazanmis. Filmden sonra disari çikan Laz ve arkadasi konusurlarken, arkadasi Laza:
-Ulan ben sana oyun oynadim. Benim bu filmi ikinci görüsüm, bes numarali atin yarisi kazanacagini biliyordum.
-Benim de bu filmi ikinci görüsüm ama nerden bileyim ayni atin üst üste iki kere yarisi kazanacagini?
:puah: :puah: :puah:
anthony99
08-11-2006, 14:03
Amerikali bilim adamlari, ucaklarda kullanilan camlarin saglamligini test etmek icin bir makine gelistiriyorlar. Bu makine, olu tavuk firlatiyor. Firlatis hizi ve diger degerleri, ucus halinde carpan bir kus ile ayni. Ucaklarda ki camlari dogal yontemlerle test etmis oluyorlar boylece.. Bu is ingilizlerin cok ilgisini cekiyor ve trenlerde denemek uzere makineyi odunc aliyorlar. Fakat butun ayarlari yapmis olmalarina ragmen surekli butun camlar kiriliyor hatta bazen arkalara kadar gidebiliyor. Durumu makineyi ureten sirkete soylediklerine sirket yetkilileri soyle cevap veriyorlar.
- Cozulmus tavuk kullanin!
:puah: :puah: :puah:
anthony99
08-11-2006, 14:04
Italya'da Vatikan yakinlarinda bir eve gece hirsiz girmis..Hirsiz evin
icinde karanlikta ilerlerken arkasindan bir ses gelmis:
- Seni ben goruyorum. Isa da goruyor...
Hirsiz panik icinde bir koseye sinip ve farkedilmemeyi umit ederken ses
tekrar yukselmis:
- Seni ben goruyorum. Isa da goruyor...
Hirsiz sesin kendine seslendige emin olunca el fenerini acip, sesin sahibini
aramaya baslamis ve bakmis bir Papagan! Saskinlikla soylemis:
- Konusan sen miydin?
Papagan tekrar konusmus:
- Evet..
Bunun uzerine Hirsiz:
- Ama sen Papagansin!
Papagan cevap vermis:
- Evet ben Papaganim...Isa da Doberman..
:puah: :puah: :puah:
anthony99
08-11-2006, 14:10
Polis memuru yolda saga sola yalpalayarak giden araci durdurur. Sofore dogru
uzanarak "bayim" der "lutfen su tupe ufler misiniz, nefesinizi kontrol edecegiz"
Adam "ozur dilerim memur bey ama yapamam, bene astim var. O tupe uflersem ciddi bir astim krizi geciririm" der.
"Tamam, pekala o zaman benimle karakola kadar gelin kan alalim sizden"
"Onuda yapamam. Bende hemofili var, kan verirsem kanim pihtilasmaz ölürum sonra"
"O zaman idrar testi yapacagiz herhalde."
"Cok ozur dilerim memur bey ama ben seker hastasiyim. Simdi idrar yaparsam kan sekeri miktarim duser."
"Tamam o zaman arabadan disari cikin ve su beyaz serit uzerinde yuruyun."
"Olmaz yapamam memur bey."
"Neden?"
"Cünkü sarhoşum."
:puah: :puah: :puah:
anthony99
08-11-2006, 14:29
Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:
"Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir" der.
Müthiş heyecanlanan adam: "Evet, galiba haklısın" diye cevap verir şaşkınlıkla.
"Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız" diye devam eden kadın, şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar:
"Sen içmeyecek misin?"
Kadın cevap verir: "Hayır, ben polisi bekleyeceğim!"
:puah: :puah: :puah:
anthony99
08-11-2006, 18:05
Genç çocuk son model Porsche'si ile yolda ilerlerken kirmizi isikta durur. Tam o sirada arkadan gelen bir kamyon büyük gürültü ile arabaya çarpar. ikisi de inerler bakarlar ki arabanin arkasi haşat. Kamyonun soforü gencin ayaklarina kapanir: "Abicim sen beni affet. Ben 30 yil calissam bunu odeyemem. Sen su kardesini affet" der. Çocuk bakar ki adamin adamin
hakkaten hali vakti pek yerinde degil.Adami affeder ve arabasina binip yoluna devam eder. Çocuk iki, üç isik sonra tekrar durur. Derken yine büyük bir gürültüyle arabasina arkadan çarparlar. Çocuk arabadan iner bir de bakar ki yine ayni kamyon soförü arabasina vurmustur. Ancak bu sefer soför kamyondan disari çikmadan sadece kafasini pencereden uzatir ve:
"Abi benim ben... Devam et!"
:puah: :puah:
anthony99
08-11-2006, 18:15
Dünyanın gelişmiş ülkeleri bir araya gelmişler.
Bir gün, en son teknolojilerle üretilmiş bir bilgisayara bütün ülkelerle ilgili verileri yüklemişler ve sormuşlar: "Dünyanın sahibi kim olacak?"
Bilgisayar uzun süre bilgileri değerlendirmiş ve büyük an gelmiş. Nefesler tutulmuş. Bilgisayar, sonucu yazıcıya göndermiş. Hakem heyeti sonucu ilan etmiş. "Türkiye"
Herkes şaşırmış. Mutlaka bir yanlışlık olmuştur düşüncesiyle aynı soruyu bir kez daha sormuşlar Bilgisayar uzun süre çalıştıktan sonucu yazıcıya göndermiş. "Türkiye"
Tüm dünya şoka girmiş. Birisinin aklına "niye?" diye sormak gelmiş. Herkes bu fikri beğenmiş ve bilgisayara sormuşlar. "Niye?"
Bilgisayar sonucu yazıcıya hiç düşünmeden göndermiş. "Herkes bir gün uzaya çıkacak ve dünya Türklere kalacak"
Ankara'da, adamin biri isine giderken birden anormal bir trafigin içine
>> >düser, ama trafik bir milimetre bile kipirdamamaktadir. Bir süre sonra
>> >arabasinin yan camina birisinin tikladigini görür ve camini açar.
>> >
>> >-Ne var, ne olmus acaba???
>> >
>> >-Teröristler Tayip Erdogan'i yakaladilar.... Eger 1 Milyar YTL
>> >verilmezse
>> >üzerine benzin döküp yakacaklarmis!
>> >
>> >-Haa simdi anladim bu trafigi...
>> >
>> >-Yaa iste onun için herkesten biraz yardim topluyoruz.
>> >
>> >-İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
>> >
>> >-Valla yaklasik olarak 5'er litre...!!!
anthony99
10-11-2006, 13:21
Barda, içki bardağına dalgın dalgın bakan bir adam oturuyormuş. Neredeyse yarım saattir bu durumu değişmemiş. Derken, kavgacı görünüşlü, azman bir kamyon sürücüsü bardan içeri girip adamın yanına tünemiş, adamın elinden içki bardağını alıp bir dikişte fondipleyivermiş. Zavallı adam ne yapacağını bilemeyip birden ağlamaya başlamış. Bunu gören azman kamyon sürücüsü insafa gelip:
- Hey, kes şunu, sadece şaka yaptım, sana başka bir içki ısmarlayacağım, hiç böyle ağlayan bir erkek de görmedim, demiş. Zavallı adam cevaben;
- Hayır, hiç de düşündüğün gibi değil. Bugün hayatımın en berbat günü galiba. İlkin uyuyakalmışım ve işime geç kaldım. Patronun ters günüymüş, kudurdu ve beni işten kovdu. Üzgün dargın binayi terk ederken arabamı aradım, ancak park ettiğim yerde değildi, çalınmıştı. Polise gidip durumu anlattım, ancak bir şey yapamayacaklarını söylediler. Eve dönmek için bir taksi çevirdim, taksiden inip eve girmek üzereyken cüzdanımı ve tüm kredi kartlarımı takside düşürdüğümü fark ettim. Gözden kaybolmakta olan taksiye bakakaldım. Eve girdim, o da ne? Karım yatakta bahçıvanımızla sevişmiyor mu! Hırsla oradan ayrılıp bu bara geldim. Hayatıma son vermeyi, intihar etmeyi düşünüyordum. Birden sen çıkageldin ve zehirimi içtin.
:puah: :puah: :puah:
anthony99
10-11-2006, 13:22
Yaşlı bir kadın kedi maması almak için markete gider. Üç kutu alıp kasaya götürür. Kasadaki kız:
- Üzgünüm bayan ama bunları alabilmeniz için kediniz olduğunu kanıtlamanız gerekir. Bir çok yaşlı insan bunları kendileri yemek için aldıklarından kediniz olduğuna inanmadan size bunları satma yetkimiz yok, der.
Bunun üzerine yaşlı bayan eve gidip kedisini alır ve markete getirir. Market bunun üzerine kadına kedi mamasını satar. Ertesi gün yine yaşlı kadın üç kutu köpek maması almaya kalkar. Kasiyer yine kadından köpeği olduğuna dair bir kanıt ister. Çünkü yaşlı insanlar bazen de köpek maması yemektedirler. Bunun üzerine kadın yine evine döner köpeğini alıp markete gelir ve mamaları alır. Ertesi gün yine yaşlı bayan markete gelir bu sefer elinde bir kutu vardır. Kasiyere gider ve elini içine sokmasını söyler. Kasiyer korkar.
- İnanın, kutunun içinde size zarar verebilecek bir şey yok. Lütfen elinizi kutunun içine sokun.
Bunun üzerine kasiyer elini kutuya sokar ve hısla çekerek
- Ama bunun içinde bok varmış.
Yaşlı kadın devam eder:
- Evet, şimdi lütfen üç rulo tuvalet kağıdı alabilir miyim?
:puah: :puah: :puah:
anthony99
10-11-2006, 13:26
Bir köyün camisinde imam cemaate vaaz vermektedir. Ansızın içeri dalan bir köylü köyü sel basmakta olduğunu haber verir. Bütün cemaat hemen kendilerini dışarı atıp, kaçar. Sadece imam bütün ısrarlara rağmen köyü terketmeyi reddeder ve Tanrının kendisini koruyacağını söyleyerek camide kalır. Kısa bir süre sonra sular camiye ulaşır, imam çaresiz minareye çıkar. Sular minarenin ilk katına yükselirken bir tekne imami kurtarmaya gelir. Ancak dini bütün imam, Tanrı'nın kendisini koruyacağını söyleyerek tekneye binmez. Sular yükselir, imam ikinci kata çıkmak zorunda kalır. Bir tekne daha gelir, ancak imam yine Tanrı'nın kendisini koruyacağına inancının tam olduğunu söyleyerek tekneye binmez. Sular iyice yükselir. imam artık minarenin en tepesindedir. Bir helikopter yaklaşır. İçindekiler durumun kötü olduğunu anlatarak imama helikoptere gelmesi konusunda ısrar eder. İmam helikoptere binmeyi de reddeder. Bir süre sonra sular iyice yükselir ve imam boğularak ölür. Kendisini cennetin kapısında melekler karşılar.
- Hoşgeldiniz. Cennette köşkünüz hazırlandı. Buyrun.
- Cennete girmek istediğimden emin değilim.
- Neden?
- Tanrı'ya biraz kırgınım.
- Ne oldu ki?
- Ben hayatımı ibadet ederek geçirdim. İnsanlara hep iyilik yaptım, günahtan uzak durdum. Yaşadığım köyü sel bastı, herkes kaçtı ama Tanrının beni kurtaracağına inandığımdan kaldım. Görüyorsunuz ki şimdi burdayım.
Tam bu sırada yukarıdan bir ses duyulur :
- Salağa iki tekne, bir helikopter gönderdim, binmedi. Biraz daha gecikirse köşkü de başkasına vereceğim...
:puah: :puah: :puah:
anthony99
16-12-2006, 19:20
İki öküz otluyormuş... Biri ötekine demiş ki:
- Bu insanlar var ya bizi şimdi besliyorlar ama sonra kesip yiyeceklermiş.
Salam, sucuk yapacaklarmış. Bizi uyutmak için böyle taze otlar sunuyorlarmış...
Diğer öküz ters ters bakarak söylenmiş:
- Bırak oğlum bu komplo teorilerini.......
:puah: :puah:
eline sağlık.teşekkürler.:puah: :puah:
pencere77
25-01-2008, 01:17
Kadının biri dolabından gelen gıcırtıyı kesmesi için eve marangozu çağırır marangoz bakar ama bir sorun bulamaz dolap gıcırdamıyordur ve sorar
-Abla bu dolabın bir şeyi yok ne yapayım?
Kadın:
-Normalde gıcırdamıyor zaten yoldan otobüs geçerken gıcırdıyor sen şimdi dolabın içine gir otobüs geçerken bakarsın. der
-Adamda tamam der başlar beklemeye.
Bir müdedt sonra kadının kocası eve gelir üzerini değiştirmek için dolabın kapağını açınca birde ne görsün içinde bir adam hemen sorar.
-Ne işin var senin benim dolabımda...
Adam:
-Abi nedesen haklısın şimdi sana otobüs bekliyorum desem inanmazsın...
:D :puah:
ALINTI
cetindeniz
25-01-2008, 02:59
Çok sağol baya güzel :8[1]:
yusufucar
11-02-2008, 00:00
bende olsam inanmam
gezinti35
11-02-2008, 00:34
:8[1]: :8[1]: :8[1]:
Pencere77 aynı fıkra burada mevcut konuları birleştidim
selametle
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.