PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN



Hilmi
30-08-2013, 11:39
Only the registered members can see the link

Only the registered members can see the link

Türk tarihimiz şanlı zaferlerle doludur. Fakat 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan Baş Komutanlık Meydan Muharebesi ile Türk Milleti adeta yeniden dirilmiştir.
Malazgirt Savaşı’yla (1071) 26 Ağustos’ta Anadolu’nun Türklere kapılarını açan kahraman ordumuz; Başkomutanlık Meydan Muharebesi’yle de Anadolu topraklarının Türk Vatanı" olduğunu önünde durulmaz bir iradeyle düşmana ispatlamıştır. Ve yine ulusumuzun iradesiyle Cumhuriyet kurulmuştur.

Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk büyük Nutuk’(Söylev)unda Kurtuluş Savaşının nasıl kazanıldığını anlatır.. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Komutanı ve İnönü Savaşları kahramanı İsmet Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa büyük bir gizlilik içinde taarruz planlarını hazırlarlar.

1922 Ağustos ayında Türk Ordusu taarruza geçmek için, Kurmay heyeti’nce karar verilir. Mustafa Kemal, İsmet Bey, Fevzi Çakmak ve diğer paşalar ile kurmaylar; savaşı yönetmek üzere Kocatepe’ye gelirler.

26 Ağustos sabah, saat 05.30’da Türk topçu birlikleri Afyon’un güneyinden düşman siperlerini ateşle vurmaya başlar. Ardından piyadeler hücuma geçerler. Planlandığı gibi Büyük Taarruz devam eder ve düşman gerilemeye başlar, bozguna uğrayarak ikiye ayrılır.

30 Ağustos’a kadar düşman ordusu çembere alınır. 30 Ağustos sabahı, 1. Ordu ve avcı hatlarını ile 4. Kolordu’yu denetleyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa; saat 14.00’da Aslıhanlar yakınındaki "Komuta Karargâhından taarruz emrini verir. Dumlupanır’da ordumuz düşmana son darbeyi vurur. Düşman askerleri kaçmaya başlar. Mustafa Kemal Paşa; kaçan düşman askerlerini kovalamak için, "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!" komutunu verir. Yunan Başkomutanı General Tikopıs dâhil çok sayıda esir alınır.

Şahlanan Türk Ordusu düşman güçlerini İzmir’e kadar kovalar. 9 Eylül 1922 günü Türk Ordusu İzmir’e girer. Batı Anadolu’yu yakan yıkan düşman kuvvetleri canlarını zor kurtararak, geldikleri gibi gemilere binerek giderler.

30 Ağustos 1922 tarihi, Türk ulusunu esir etmek isteyen emperyalist güçlere karşı; kadınıyla çocuğuyla, ordusuyla topyekûn verdiği bir savaşın ve ulusal benliğini kurtardığı ve Zafer Destanı’nın yazıldığı gündür.
Atalarımızın destanlar yazarak bize emanet ettiği bu kutsal vatanımıza, bayrağımıza, tarihimize, sahip çıkmak en kutsal görevimizdir. Vatan sevgi demektir, bağımsızlık demektir, özgürlük demektir, İman demektir, Vefa demektir.

Millet olarak içimizdeki coşkuyu heyecanı diri tutmalı bizi birbirimize düşürerek ayrıştırıcı, ötekileştirici politikalarla kendisine rant sağlamaya çalışanlara cevabımız aksine birleşerek, birlikte kenetlenerek sevgi ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirmek olmalı.
30 ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.



Only the registered members can see the link



Only the registered members can see the link

Baldemir
30-08-2013, 11:56
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı. Büyük Zafer'in 91. yıldönümü kutlanıyor. 30 Ağustos resepsiyonu bu akşam Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğinde ilk kez Çankaya Köşkü'nde verilecek. Muhalefet resepsiyona katılmayacak. 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü bugün tüm yurtta kutlanacak.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla Anıtkabir'de tören yapılacak.

Bu yıl Zafer bayramı kutlamalarına ilk kez Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ev sahipliği yapacak.

Çankaya Köşkü, resepsiyon için bin 600'e kişiye eşli davetiye gönderdi. Resepsiyona CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katılmayacak.

30 AĞUSTOS...

Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.
Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu.
TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi.
Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi.
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.
1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı.
Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık
Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.

Hilmi
30-08-2013, 12:04
Serkan üstad konuyu açmış önceden görmeden bizde açmış olduk..:wave:





Only the registered members can see the link

zekı62
30-08-2013, 12:44
Only the registered members can see the link

micromaxx52
30-08-2013, 14:06
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.

ESES-58
30-08-2013, 14:13
zafer bayramımız kutlu olsun