COEMAR
18-11-2006, 09:15
Honda'nın CEO'sundan şoför fırçası: ''Türk halkının araba kullanma terbiyesi yok...'' Honda Türkiye CEO’su Katsumi Sawai, Türk insanının araba kullanma eksiği olduğunu belirterek, Türkiye’nin AB’ye tam üye olabilmesi için tüm şoförlerin eğitilmesi gerektiğini kaydetti.
Only the registered members can see the link
Yönetim Zirvesi 2006 kapsamında düzenlenen "Yabancı Yöneticilerin Türkiye’ye Uyum Süreci" konulu panelinde konuşan Sawai, Honda’nın Gebze fabrikasında yılda 20 bin otomobil ürettiklerini, Türk çalışanlarının çok istekli ve çalışkan olduklarını vurguladı. Sawai, Türk insanında gördüğü sıcaklığa hiçbir ülkede rastlamadığını dile getirdi.
ARABA KULLANMA TERBİYENİZ YOK: Sawai, Türkiye’nin AB’ye girmesini çok içten dilediğini aktararak, "Ama ben otomotiv sektöründe olduğum için çok önemli bir eksiğinizi söylemeliyim. Türk insanının araba kullanma eksiği var, hiç iyi araba kullanma terbiyeleri yok. İstanbul’da trafik, terör gibi. AB’ye girebilmeniz için bütün şoförler eğitilmeli" diye konuştu. Japonya’da 20 yıl öncesine kadar yılda 10 bin kişinin trafik kazalarında hayatını kaybettiğini, hükümetin aldığı bazı önlemlerle bu rakamın bugün 7 bine düştüğünü belirten Sawai, "Projeler hayata geçirildi. Ekipmanlar sağlandı, trafik için çok yer açıldı ve bütün Japon şoförler çok iyi bir eğitimden geçtiler. Burada da yapılmalı" dedi.
TÜRK TARZI DUYGUSAL: Citibank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Steve Bideshi, Türkiye’nin önümüzdeki dönem için büyük fırsatları bulunduğunu ifade ederek, özellikle Türk ekonomisindeki büyümenin etkileyici olduğunu vurguladı. Türkiye’de yönetim yetenekleri açısından bir eksik olmadığını kaydeden Bideshi, "Türklerin yönetim stilleri çok farklı. Amerikan tarzı çok daha açık ve sert, duygusallığa hiç yer yok. Türk tarzı ise çok daha fazla duygusal. Türkler açık görüşlü ve sabırlılar" dedi.
DELİCE ARABA KULLANIYORLAR: Bideshi, İstanbul’un dünyanın mega şehirlerinden biri olduğunu belirterek, "Bu nedenle insanlar işe giderken aceleci olmak, delice araba kullanmak zorunda kalıyorlar. İstanbul dışında böyle değil daha rahat araba kullanabiliyorsunuz. Bu tamamen kentsel gelişimle ilgili. Daha iyi bir planlamayla bu hata düzeltilebilir ki bunu yapmak zorundasınız" görüşünü dile getirdi.
Only the registered members can see the link
Yönetim Zirvesi 2006 kapsamında düzenlenen "Yabancı Yöneticilerin Türkiye’ye Uyum Süreci" konulu panelinde konuşan Sawai, Honda’nın Gebze fabrikasında yılda 20 bin otomobil ürettiklerini, Türk çalışanlarının çok istekli ve çalışkan olduklarını vurguladı. Sawai, Türk insanında gördüğü sıcaklığa hiçbir ülkede rastlamadığını dile getirdi.
ARABA KULLANMA TERBİYENİZ YOK: Sawai, Türkiye’nin AB’ye girmesini çok içten dilediğini aktararak, "Ama ben otomotiv sektöründe olduğum için çok önemli bir eksiğinizi söylemeliyim. Türk insanının araba kullanma eksiği var, hiç iyi araba kullanma terbiyeleri yok. İstanbul’da trafik, terör gibi. AB’ye girebilmeniz için bütün şoförler eğitilmeli" diye konuştu. Japonya’da 20 yıl öncesine kadar yılda 10 bin kişinin trafik kazalarında hayatını kaybettiğini, hükümetin aldığı bazı önlemlerle bu rakamın bugün 7 bine düştüğünü belirten Sawai, "Projeler hayata geçirildi. Ekipmanlar sağlandı, trafik için çok yer açıldı ve bütün Japon şoförler çok iyi bir eğitimden geçtiler. Burada da yapılmalı" dedi.
TÜRK TARZI DUYGUSAL: Citibank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Steve Bideshi, Türkiye’nin önümüzdeki dönem için büyük fırsatları bulunduğunu ifade ederek, özellikle Türk ekonomisindeki büyümenin etkileyici olduğunu vurguladı. Türkiye’de yönetim yetenekleri açısından bir eksik olmadığını kaydeden Bideshi, "Türklerin yönetim stilleri çok farklı. Amerikan tarzı çok daha açık ve sert, duygusallığa hiç yer yok. Türk tarzı ise çok daha fazla duygusal. Türkler açık görüşlü ve sabırlılar" dedi.
DELİCE ARABA KULLANIYORLAR: Bideshi, İstanbul’un dünyanın mega şehirlerinden biri olduğunu belirterek, "Bu nedenle insanlar işe giderken aceleci olmak, delice araba kullanmak zorunda kalıyorlar. İstanbul dışında böyle değil daha rahat araba kullanabiliyorsunuz. Bu tamamen kentsel gelişimle ilgili. Daha iyi bir planlamayla bu hata düzeltilebilir ki bunu yapmak zorundasınız" görüşünü dile getirdi.