muzo
23-11-2006, 16:46
Ana gibi yar olmayacağının delili
Bursa'da, omuriliğinin bir kısmı olmayan küçük İlayda'nın annesi Serap Yapıcı'nın fedakarlığı göz yaşartıyor. 7 yaşındaki İleyda'nın hırkası yamalı ama gönlü atlas kumaştan olan annesi bakın neler yapıyor?
Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link
Hidrosefali hastalığı yüzünden başı büyüyen, ayakları tutmadığı için tekerlekli sandalyeye mahkum olan 7 yaşındaki İlayda'nın annesi, kızını her gün kucağında okula getirip götürmenin yanı sıra onunla daha fazla ilgilenebilmek için öğrenim gördüğü okulda hizmetli olarak çalışmaya başladı.
Yapıcı ailesinin küçük kızları hidrosefali hastası olarak dünyaya geldi. Anne Serap Yapıcı, Minel İlayda ismini verdikleri kızıyla birlikte kaderine razı oldu. Doktorların, 'yaşamaz' dediği kızı için her türlü fedakarlığı yapan, 17 kez ameliyat edilen İlayda'nın yanından bir an olsun ayrılmayan 35 yaşındaki 3 çocuk annesi Serap Yapıcı, şimdi ilköğretim birinci sınıfa başlayan küçük kızının okulunda hizmetli olarak çalışmaya başladı.
Anne Serap Yapıcı, hidrosefali (beyinde sıvı toplanması) hastalığı bulunan kızına erken teşhisle şant takıldığını, başındaki büyümenin kısmen durdurulduğunu belirterek, "Bugüne kadar 17 defa ameliyat geçirdi. Doktorlar bile haline inanamıyor.
Şimdi sırtında omuriliğindeki problemden dolayı kamburluk var. Ayakları da tutmuyor. Tek ümidimiz, sırtındaki yaraların iyileştirilip, protezle kızımın yürüyebildiğini görmek" dedi.
Bursa'da başının büyümesi sonucu hayatını kaybeden Aleyna'nın durumunu hatırlayan anne, kızının onunla aynı kaderi paylaşmaması için dualar ederken gözyaşlarına boğuldu. Annesinin gözyaşlarını tutamaması üzerine küçük İlayda ise, "Ne olur ağlama anne, beni de ağlatma" diyerek herkesi duygulandırdı. Okuldaki arkadaşları gibi koşup oynamak, sınıfta nöbet tutmak ve arkadaşlarının doğum günü kutlamalarına yürüyerek gitmek istediğini belirten küçük İlayda, büyüyünce doktor ya da öğretmen olmak istediğini söyledi.
DOKTOR VE HAYIRSEVERLERİN YARDIMINI BEKLİYORLAR
Çocuklarının tedavisi için varını yoğunu feda eden Yapıcı ailesi şimdi tek sosyal güvenceleri 'Yeşil Kart' olduğu için hayırseverlerden ve tedavi umudu için doktorlardan yardım bekliyor. Evde sürünerek hareket eden, okulda ise tekerlekli sandalyeyle dolaşan kızını kucağında okula getirip götüren Serap Yapıcı, onun yanından ayrılmadığını belirterek, "Şimdi daha fazla ilgilenmek için 12 saat okuldayım. Teneffüslerde yanında oluyorum, beslenmesini ve diğer ihtiyaçlarını karşılıyorum. Okuldaki diğer hizmetlere de yardımcı oluyorum. İlkokul diplomasını aldım ama ortaokul diplomasını kızımla birlikte alacağım. Sağ olsunlar, okul müdürü ve Okul Aile Birliği de bize destek çıktı. Tek ümidim çocuğumun tedavisinin devam etmesi ve hayırseverlerin yardım eli uzatması" diye konuştu.
1-A sınıfının ve öğrenim gördüğü ilköğretim okulunun maskotu olan, sevimli sözleriyle herkesin gönlünde taht kuran Minel İlayda ise, annesinin kendisi için yaptığı fedakarlığı gözyaşları içinde anlattı. "Artık anneme yük olmak istemiyorum" diyen İlayda Yapıcı, "Annem beni her gün kucağında taşıyor, yoruluyor. Tek başıma yürümek istiyorum. Hiç kimse bana yardım etmesin, tek başıma yürüyeceğim. 'Anneciğim bırak beni taşıma' diyorum, ama o inadına beni getirip götürüyor. Şimdi okuma yazmayı söktüm. İnşallah tedavimin devam etmesiyle güzel günler beni bekleyecek" şeklinde konuştu.
Okulunda tekerlekli sandalyeyle dolaşan İlayda'nın sınıf arkadaşları da ona destek çıktıklarını söylüyor. Öğretmeni ise "sosyal bir çocuk" olarak tanımladığı İlayda'nın herkesle güzel iletişim kurduğunu, sınıftaki bütün çocukların onunla dayanışma içinde olduğunu belirtti.
(İHA)
Bursa'da, omuriliğinin bir kısmı olmayan küçük İlayda'nın annesi Serap Yapıcı'nın fedakarlığı göz yaşartıyor. 7 yaşındaki İleyda'nın hırkası yamalı ama gönlü atlas kumaştan olan annesi bakın neler yapıyor?
Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link
Hidrosefali hastalığı yüzünden başı büyüyen, ayakları tutmadığı için tekerlekli sandalyeye mahkum olan 7 yaşındaki İlayda'nın annesi, kızını her gün kucağında okula getirip götürmenin yanı sıra onunla daha fazla ilgilenebilmek için öğrenim gördüğü okulda hizmetli olarak çalışmaya başladı.
Yapıcı ailesinin küçük kızları hidrosefali hastası olarak dünyaya geldi. Anne Serap Yapıcı, Minel İlayda ismini verdikleri kızıyla birlikte kaderine razı oldu. Doktorların, 'yaşamaz' dediği kızı için her türlü fedakarlığı yapan, 17 kez ameliyat edilen İlayda'nın yanından bir an olsun ayrılmayan 35 yaşındaki 3 çocuk annesi Serap Yapıcı, şimdi ilköğretim birinci sınıfa başlayan küçük kızının okulunda hizmetli olarak çalışmaya başladı.
Anne Serap Yapıcı, hidrosefali (beyinde sıvı toplanması) hastalığı bulunan kızına erken teşhisle şant takıldığını, başındaki büyümenin kısmen durdurulduğunu belirterek, "Bugüne kadar 17 defa ameliyat geçirdi. Doktorlar bile haline inanamıyor.
Şimdi sırtında omuriliğindeki problemden dolayı kamburluk var. Ayakları da tutmuyor. Tek ümidimiz, sırtındaki yaraların iyileştirilip, protezle kızımın yürüyebildiğini görmek" dedi.
Bursa'da başının büyümesi sonucu hayatını kaybeden Aleyna'nın durumunu hatırlayan anne, kızının onunla aynı kaderi paylaşmaması için dualar ederken gözyaşlarına boğuldu. Annesinin gözyaşlarını tutamaması üzerine küçük İlayda ise, "Ne olur ağlama anne, beni de ağlatma" diyerek herkesi duygulandırdı. Okuldaki arkadaşları gibi koşup oynamak, sınıfta nöbet tutmak ve arkadaşlarının doğum günü kutlamalarına yürüyerek gitmek istediğini belirten küçük İlayda, büyüyünce doktor ya da öğretmen olmak istediğini söyledi.
DOKTOR VE HAYIRSEVERLERİN YARDIMINI BEKLİYORLAR
Çocuklarının tedavisi için varını yoğunu feda eden Yapıcı ailesi şimdi tek sosyal güvenceleri 'Yeşil Kart' olduğu için hayırseverlerden ve tedavi umudu için doktorlardan yardım bekliyor. Evde sürünerek hareket eden, okulda ise tekerlekli sandalyeyle dolaşan kızını kucağında okula getirip götüren Serap Yapıcı, onun yanından ayrılmadığını belirterek, "Şimdi daha fazla ilgilenmek için 12 saat okuldayım. Teneffüslerde yanında oluyorum, beslenmesini ve diğer ihtiyaçlarını karşılıyorum. Okuldaki diğer hizmetlere de yardımcı oluyorum. İlkokul diplomasını aldım ama ortaokul diplomasını kızımla birlikte alacağım. Sağ olsunlar, okul müdürü ve Okul Aile Birliği de bize destek çıktı. Tek ümidim çocuğumun tedavisinin devam etmesi ve hayırseverlerin yardım eli uzatması" diye konuştu.
1-A sınıfının ve öğrenim gördüğü ilköğretim okulunun maskotu olan, sevimli sözleriyle herkesin gönlünde taht kuran Minel İlayda ise, annesinin kendisi için yaptığı fedakarlığı gözyaşları içinde anlattı. "Artık anneme yük olmak istemiyorum" diyen İlayda Yapıcı, "Annem beni her gün kucağında taşıyor, yoruluyor. Tek başıma yürümek istiyorum. Hiç kimse bana yardım etmesin, tek başıma yürüyeceğim. 'Anneciğim bırak beni taşıma' diyorum, ama o inadına beni getirip götürüyor. Şimdi okuma yazmayı söktüm. İnşallah tedavimin devam etmesiyle güzel günler beni bekleyecek" şeklinde konuştu.
Okulunda tekerlekli sandalyeyle dolaşan İlayda'nın sınıf arkadaşları da ona destek çıktıklarını söylüyor. Öğretmeni ise "sosyal bir çocuk" olarak tanımladığı İlayda'nın herkesle güzel iletişim kurduğunu, sınıftaki bütün çocukların onunla dayanışma içinde olduğunu belirtti.
(İHA)