deltafx
17-02-2014, 16:35
Çoğumuz, iş veya eğitim hayatının yarattığı yorgunluk sebebiyle, ne kadar istesek de sağlıklı bir hayata zaman ayıramıyoruz.
Bu yüzden de, elimizden düşürmediğimiz akıllı cihazlarımız için çok sayıda uygulama geliştiriliyor. Bizi daha 'sağlıklı', daha 'güçlü' ve daha 'akıllı' birer birey yapmak için teknoloji sektörü durmak bilmiyor. Şimdiden piyasada bulunan akıllı saatler ve spor yaparken kullanılacak bileklikleri biliyoruz, akıllı telefonlarımızla etkileşim hâlinde olup yaptıklarımızı daha iyi gözlemleyebilmemizi sağlıyorlar. Önümüzdeki yıllarda da bu konuda çok sayıda gelişme göreceğiz; koçluk uygulamaları, cebe sığan laboratuvarlar, deri altına yerleştirilen çipler ve kişisel asistanlarımız olacak.
Cebe giren laboratuvarlar
Geçtiğimiz ay Las Vegas’ta gerçekleştirilen Tüketici Elektroniği Fuarı’nda da, bu amaca yönelik çok sayıda ürün, tüketiciye gösterildi. Bununla birlikte de görmüş olduk ki, artık laboratuvarlar cebimize kadar indi. Pahalı laboratuvar testleri ile elde edilebilen verileri bir kaç tuş ile bize verebilen uygulamalar var artık. Örneğin ilkbaharda satışa çıkacak Sensoria akıllı çorap, koşu sırasında kullanıcının yaptığı hataları tespit edip, nasıl düzeltmesi gerektiğini söyleyebiliyor. Aynı şekilde Valencell’in PerformTek ürünü de, yaptığınız spor sonucunda vücudunuzda yaşanan değişiklikleri gözlemenize olanak sağlıyor. The Basis B1 wristwatch, Sleeprate uygulaması ve Withing Aura yadak pedi gibi ürünler de, uyku düzeninizi ve kalitenizi gözleyip size geri bildirim sunan diğer uygulamalar olarak öne çıkıyor.
Bir laboratuvara gidip de test yaptırmaktansa, bu ürünler hem çok daha uygun bir fiyata sahip, hem de nereye giderseniz gidin yanınızdan ayrılmıyorlar. Verilerinize göre size tavsiyeler sunan bu uygulamalar, spor yapmak için zar zor bulabildiğimiz zamanın da boşa geçmediğini bize gösteriyorlar.
Otomatik koçluk
Cambridge Consultants’tan Ruth Thomason, “bundan sonra iş teknik öğretme olacak” derken yanılmıyormuş. Koçluğun tanımı, her bireyle özel olarak ilgilenip ona uygun stratejiler geliştirmek olduğu için, kaliteli koçluk da otomasyona çok rahatlıkla geçiş yapabildi. Cambridge Consultants’ın ArcAid basketbolda serbest atış video analiz teknolojisi de bunun en büyük örneklerinden. Normalde, takımlara tüm İnsan Kaynakları bölümünden daha pahalıya mal olacak bu koçluk sisteminin, böyle bir teknolojiyle büyük kitlelere ulaşması oldukça mümkün.
Fitness şirketi Polar da, piyasadaki en gelişmiş egzersiz saati olarak adlandırdığı Polar V800 modelini sunuyor. Saat özenle kalp atışını izleyerek, atletlere ne zaman fazla çalıştıklarını ve ne yapmaları gerektiğini online web uygulaması üzerinden analiz sonuçlarıyla birlikte gösteriyor.
Interaxon şirketinin Muse saç bandı da, akıl okuyan bir meditasyon hocası gibi. Sinirsel geribildirim tekniklerini kullanan teknoloji, kulak arkasındaki EEG cihazıyla beyin dalgalarını ölçüyor ve kullanıcısına huzur verecek tavsiyelerde bulunuyor. Rakibi Neurosky’nin aksine, Muse bandı zamanla farkındalığı da geliştiriyor.
Online eğitim ile dünya çapındaki profesörlerin İnternet üzerinden evlerimize kadar girip bize ders vermesiyle aynı şekilde, sağlık teknolojisinin geleceğinde de, vücudumuza giyerek bize koçluk edecek cihazlar bulunuyor.
Dijital anne
“Tabağını bitir, dik otur, yatmadan dişini fırçala!” Tanıdık gelmiştir bu cümleler. Hepsini nasıl yapmamız gerektiğini bilirdik ama hep, annemizin itmesine ihtiyaç duyardık. Sağlık teknolojisinin son ürünleri de, bizi daha sağlıklı yapmak için nazikçe başımızın etini yemeye başladı.
The Lumo Lift, baktığınız zaman bir gömlek iğnesinden ibaret. Ama bu gömlek iğnesi, ne zaman omuzlarınız düşerse titremeye başlıyor. Onlarca e-postayı okuyup, 8 saat boyunca aynı masada çalışırken dik oturmak aklımıza pek gelmiyor ama bu küçük aksesuar size hatırlatacak.
Evdeki eşyalar konusunda da, Anne adı verilen cihaz, biricik annelerimizin dırdır gücünü eline alarak, günlük eşyalar konusunda bize yardımcı oluyor. Sen.se’nin Anne cihazları, minicik birer biblo veya ped’den oluşuyor. Biblolar çevredeki hareketi izlerken, pedler de, takıldıkları cihazın kullanımını gözlemliyorlar. Örneğin ilaç kutusuna takılan ped, ilaç alınmayı unutulduğu zaman size uyarı gönderiyor. Veya çocuğunuzun sırt çantasına bırakacağınız bir ped ile, eve geldiği zaman akıllı telefonunuza bildirim alabiliyorsunuz. Oda sıcaklığı, sportif aktiviteler, ev gereçleri gibi aklınıza gelebilecek her şeyi, Anne’ler ile takip edebiliyor ve hem kendiniz, hem de aileniz için sağlıklı bir yaşam kurabiliyorsunuz.
2014’ün, dijital sağlık alanında büyük gelişmelere gebe olduğunu şimdiden görmek çok kolay. Yıllar boyunca, teknoloji yüzünden oturduğumuz yerden kalkmamaya veya kambur kalmaya alışmış olsak da, aynı teknoloji şimdi bizi dik oturmaya veya kalkıp spor yapmaya teşvik ediyor.
Only the registered members can see the link
Bu yüzden de, elimizden düşürmediğimiz akıllı cihazlarımız için çok sayıda uygulama geliştiriliyor. Bizi daha 'sağlıklı', daha 'güçlü' ve daha 'akıllı' birer birey yapmak için teknoloji sektörü durmak bilmiyor. Şimdiden piyasada bulunan akıllı saatler ve spor yaparken kullanılacak bileklikleri biliyoruz, akıllı telefonlarımızla etkileşim hâlinde olup yaptıklarımızı daha iyi gözlemleyebilmemizi sağlıyorlar. Önümüzdeki yıllarda da bu konuda çok sayıda gelişme göreceğiz; koçluk uygulamaları, cebe sığan laboratuvarlar, deri altına yerleştirilen çipler ve kişisel asistanlarımız olacak.
Cebe giren laboratuvarlar
Geçtiğimiz ay Las Vegas’ta gerçekleştirilen Tüketici Elektroniği Fuarı’nda da, bu amaca yönelik çok sayıda ürün, tüketiciye gösterildi. Bununla birlikte de görmüş olduk ki, artık laboratuvarlar cebimize kadar indi. Pahalı laboratuvar testleri ile elde edilebilen verileri bir kaç tuş ile bize verebilen uygulamalar var artık. Örneğin ilkbaharda satışa çıkacak Sensoria akıllı çorap, koşu sırasında kullanıcının yaptığı hataları tespit edip, nasıl düzeltmesi gerektiğini söyleyebiliyor. Aynı şekilde Valencell’in PerformTek ürünü de, yaptığınız spor sonucunda vücudunuzda yaşanan değişiklikleri gözlemenize olanak sağlıyor. The Basis B1 wristwatch, Sleeprate uygulaması ve Withing Aura yadak pedi gibi ürünler de, uyku düzeninizi ve kalitenizi gözleyip size geri bildirim sunan diğer uygulamalar olarak öne çıkıyor.
Bir laboratuvara gidip de test yaptırmaktansa, bu ürünler hem çok daha uygun bir fiyata sahip, hem de nereye giderseniz gidin yanınızdan ayrılmıyorlar. Verilerinize göre size tavsiyeler sunan bu uygulamalar, spor yapmak için zar zor bulabildiğimiz zamanın da boşa geçmediğini bize gösteriyorlar.
Otomatik koçluk
Cambridge Consultants’tan Ruth Thomason, “bundan sonra iş teknik öğretme olacak” derken yanılmıyormuş. Koçluğun tanımı, her bireyle özel olarak ilgilenip ona uygun stratejiler geliştirmek olduğu için, kaliteli koçluk da otomasyona çok rahatlıkla geçiş yapabildi. Cambridge Consultants’ın ArcAid basketbolda serbest atış video analiz teknolojisi de bunun en büyük örneklerinden. Normalde, takımlara tüm İnsan Kaynakları bölümünden daha pahalıya mal olacak bu koçluk sisteminin, böyle bir teknolojiyle büyük kitlelere ulaşması oldukça mümkün.
Fitness şirketi Polar da, piyasadaki en gelişmiş egzersiz saati olarak adlandırdığı Polar V800 modelini sunuyor. Saat özenle kalp atışını izleyerek, atletlere ne zaman fazla çalıştıklarını ve ne yapmaları gerektiğini online web uygulaması üzerinden analiz sonuçlarıyla birlikte gösteriyor.
Interaxon şirketinin Muse saç bandı da, akıl okuyan bir meditasyon hocası gibi. Sinirsel geribildirim tekniklerini kullanan teknoloji, kulak arkasındaki EEG cihazıyla beyin dalgalarını ölçüyor ve kullanıcısına huzur verecek tavsiyelerde bulunuyor. Rakibi Neurosky’nin aksine, Muse bandı zamanla farkındalığı da geliştiriyor.
Online eğitim ile dünya çapındaki profesörlerin İnternet üzerinden evlerimize kadar girip bize ders vermesiyle aynı şekilde, sağlık teknolojisinin geleceğinde de, vücudumuza giyerek bize koçluk edecek cihazlar bulunuyor.
Dijital anne
“Tabağını bitir, dik otur, yatmadan dişini fırçala!” Tanıdık gelmiştir bu cümleler. Hepsini nasıl yapmamız gerektiğini bilirdik ama hep, annemizin itmesine ihtiyaç duyardık. Sağlık teknolojisinin son ürünleri de, bizi daha sağlıklı yapmak için nazikçe başımızın etini yemeye başladı.
The Lumo Lift, baktığınız zaman bir gömlek iğnesinden ibaret. Ama bu gömlek iğnesi, ne zaman omuzlarınız düşerse titremeye başlıyor. Onlarca e-postayı okuyup, 8 saat boyunca aynı masada çalışırken dik oturmak aklımıza pek gelmiyor ama bu küçük aksesuar size hatırlatacak.
Evdeki eşyalar konusunda da, Anne adı verilen cihaz, biricik annelerimizin dırdır gücünü eline alarak, günlük eşyalar konusunda bize yardımcı oluyor. Sen.se’nin Anne cihazları, minicik birer biblo veya ped’den oluşuyor. Biblolar çevredeki hareketi izlerken, pedler de, takıldıkları cihazın kullanımını gözlemliyorlar. Örneğin ilaç kutusuna takılan ped, ilaç alınmayı unutulduğu zaman size uyarı gönderiyor. Veya çocuğunuzun sırt çantasına bırakacağınız bir ped ile, eve geldiği zaman akıllı telefonunuza bildirim alabiliyorsunuz. Oda sıcaklığı, sportif aktiviteler, ev gereçleri gibi aklınıza gelebilecek her şeyi, Anne’ler ile takip edebiliyor ve hem kendiniz, hem de aileniz için sağlıklı bir yaşam kurabiliyorsunuz.
2014’ün, dijital sağlık alanında büyük gelişmelere gebe olduğunu şimdiden görmek çok kolay. Yıllar boyunca, teknoloji yüzünden oturduğumuz yerden kalkmamaya veya kambur kalmaya alışmış olsak da, aynı teknoloji şimdi bizi dik oturmaya veya kalkıp spor yapmaya teşvik ediyor.
Only the registered members can see the link