Orijinalini görmek için tıklayınız : 14/12 Türkiye'de Neler oluyor
DERSANE İSTİKLAL MARŞINI DEĞİŞTİRDİ
Bir dershanenin Trabzon'da yaptığı deneme sınavında, İstiklal Marşı'nın bir kıtasının sözlerinin değiştirilmiş haline yer verilmesi öğrencilerin tepkisine neden oldu.
Bir dershanenin Trabzon'da yaptığı deneme sınavında, İstiklal Marşı'nın bir kıtasının sözlerinin değiştirilmiş haline yer verilmesi öğrencilerin tepkisine neden oldu.
Alınan bilgiye göre, Uğur Dershanesi Trabzon Şubesi tarafından, Akçaabat ilçesindeki bir lisede, ÖSS adaylarına yönelik deneme sınavı yapıldı.
Sınav kitapçığının edebiyat bölümündeki bir soruda, 'Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme/Sermayeye satılık her santimi, her gramı/Sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı/Kim çok verirse ona sat bu cennet vatanı' şeklindeki dörtlüğe yer verilerek, bunun hangi şiir türüne örnek olduğu soruldu.
Dörtlüğü okuyan öğrencilerden bir bölümü İstiklal Marşı'nın aşağılandığı gerekçesiyle sınavı terk ederken, diğer öğrenciler de sınavı hazırlayan yetkililere tepki gösterdiler.
Dershane Müdürü Mustafa Kul, A.A muhabirine, sorunun yer aldığı sınav kitapçıklarının tamamen hata sonucu dağıtıldığını belirterek, kasıt olmadığını savundu.
Kul, geçmiş dönemde bu soru ile ilgili problem yaşandığını ifade ederek, şunları söyledi:
'Soru kitapçıkları imha edilmek üzere dershanemizde arşive kaldırılmıştı. Fakat orada görevli arkadaşın dikkatinden kaçan bu ayrıntı, dergilerin yanlışlıkla bir okula dağıtılmasına neden oldu. Üzgünüz. Bu dergilerin dağıtılması tamamen yanlışlık sonucu olmuştur. Velilerden ve öğrencilerden özür diliyorum.' Söz konusu soru, 2006 Şubat ayında Kayseri'de bir deneme sınavında kullanılmış, soruya hazırlayanlar hakkında, 'İstiklal Marşı'nın alenen aşağılandığı' gerekçesiyle soruşturma açılmıştı
AVUKATLIK SINAVI KALDIRILDI
Cumhurbaşkanı Sezer, avukatlık sınavını kaldıran kanunu onayladı.
ANKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Avukatlık Kanununda değişiklik yaparak avukatlık sınavını kaldıran kanunu onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, 5558 sayılı 'Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.
Kanun, 2001 yılındaki düzenlemeyle, avukatlık stajının ardından mesleğe başlayabilmek için getirilen sınav şartını yürürlükten kaldırıyor.
TERÖRLE MÜCADELEDEN DOĞAN ZARARLARIN KARŞILANMASI
Kanuna göre, terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması için yapılan başvuruların terör tazmin komisyonunca sonuçlandırılmasının süresi 1 yıl uzatıldı.
ANKARA - TBMM Genel Kurulunda, terörle mücadeleden doğan zararların karşılanmasına ilişkin kanunda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifi kabul edildi.
Kanuna göre, terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması için yapılan başvuruların terör tazmin komisyonunca sonuçlandırılmasının süresi 1 yıl uzatıldı.
Bu süre sonunda da işlemi sonuçlandırılmayan başvuruların işlem süresi, Bakanlar Kurulu kararıyla en fazla birer yıllığına uzatılabilecek. Başvuruların sonuçlandırılmaması üzerine, Bakanlar Kurulu bu süreyi yeniden uzatmaya yetkili olacak.
Kanunda, 19 Temmuz 1987 tarihi ile Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun yayımlandığı 27 Temmuz 2004'e kadar geçen sürede, terörle mücadele kapsamında zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk ve tüzel kişilerin faydalanmaları için yapılan başvuruların sonuçlandırılması için 2007 Ocak ayına kadar tanınan süre, 2008 Ocak ayına uzatıldı. Bu süre, Bakanlar Kurulu kararıyla da her yıl yeniden uzatılabilecek.
BÖYLE PİŞKİN HIRSIZ GÖRÜLMEDİ!...
İlginç olay, dün saat 19.00 sıralarında Denizli'ye bağlı Bağbaşı Beldesi'nde meydana geldi.
DENİZLİ'de hırsızlık için girdiği evde kendisini gören evin sahibiyle boğuşurken cebinde son model Mercedes marka otomobilin anahtarı bulunan montunu bırakarak kaçan zanlı, olaydan 5 dakika sonra eve arkadaşını göndererek montu istetti. Ev sahibinin farkettirmeden bildirmesi üzerine gelen jandarma, zanlıyı ve arkadaşını yakaladı.
İlginç olay, dün saat 19.00 sıralarında Denizli'ye bağlı Bağbaşı Beldesi'nde meydana geldi. Nazilli'den Mercedes C 200 lüks otomobille Denizli'ye gelen hırsızlıktan sabıkalı Mustafa Arıcı (27) ve Mikail Özdemir (36), Bağbaşı Beldesi'nde tekstil işçisi Göksel Ceylan'ın (26) evine, hırsızlık amacıyla zorlayarak açtıkları pencereden girdi. Bu sırada gece çalıştığı için yatak odasında uyuyan Göksel Ceylan, hırsızlardan birinin gürültü yapması üzerine uyandı. Yatak odasında Mustafa Arıcı'yla karşılaşan ev sahibi Göksel Ceylan, “Sen kimsin? Yatak odamda ne işin var?' diye sordu. Cebindeki bıçağı çıkartarak ev sahibi Ceylan'a doğrultan Mustafa Arıcı, “Sesini çıkarma seni öldürürüm' dedi. Bu sırada Mustafa Arıcı'nın üzerine atlayan ev sahibi Ceylan ile aralarında boğuşma yaşandı. Ceylan, pencereden atlayıp kaçmak isteyen Mustafa Arıcı'yı, montundan yakaladı ancak Mustafa Arıcı, montunu bırakarak kaçtı.
ARKADAŞİ ZİLİ ÇALIP MONTU İSTEDİ
Olayın şokunu üzerinden atamayan ev sahibi Ceylan, beş dakika sonra ikinci bir şok yaşadı. Kapı zilini çalan Mikail Özdemir, evine giren hırsızın arkadaşı olduğunu söyleyerek montu istedi. Arkadaşının alkollü olduğu ne yaptığını bilmediği öne süren Mikail Özdemir, “Arkadaşım böyle bir şey yapacak insan değil, ne yaptığını bilmiyor. Montu sizde kalmış, onu bana verin, sakın jandarmaya aramayın. Arkadaşımı affedin, istediğinizi yaparız' dedi. Kapıdaki hırsızı oyalayan ev sahibi Göksel Ceylan, bu sırada jandarmaya haber verdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, Mikail Özdemir'i gözaltına alırken, Mustafa Arıcı'yı da Oto Santral Garajı'nda yakaladı.
MONTUN CEBİNDEN MERCEDE
Montun ceplerine bakan jandarma ekipleri, bir cep telefonu ve Mercedes marka lüks otomobilin anahtarını buldu. Mikail Özdemir'in otomobilin anahtarını almak için geri göndüğü ortaya çıktı. Hırsızların Mercedes marka otomobili Nazilli İlçesi'nde başka bir otomobille takas yapıp üzerine beş bin YTL vererek aldıkları anlaşıldı.
Boğuşma sırasında kolundan bıçakla hafif yaralanan ev sahibi Göksel Ceylan yaşadıkları karşısında şaşkınlığını gizleyemeyerek, “Yetkililerin, hırsızlara karşı, daha ciddi önlemler alması gerekiyor. Beni öldürseydi, hesabını kim verecekti' diye konuştu. Gözaltına alınan zanlılar. işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
PLAZMA TELEVİZYONUN ALTINDA KALAN 4 YAŞINDAKİ ÇOCUK ÖLDÜ
Acil serviste müdahale edilen Samet’in hayatını kaybettiği tespit edildi.
Altınşehir’de Necati-Zeynep Kurtbey çiftinin 4 yaşındaki çocukları Samet evde bulunan 106 ekran plazma televizyonu açmak isterken sehpada duran ekran üzerine devrildi.
Gürültüyü duyan anne odaya girdiğinde küçük Samet’in televizyonun altında olduğunu gördü. Oğlunu kucaklayan anne hemen Özel TEM Hospital’e götürdü. Acil serviste müdahale edilen Samet’in hayatını kaybettiği tespit edildi. Olayı duyarak hastaneye gelen baba Necati Kurtbey ile yakınları küçük Samet’in öldüğünü öğrenince sinir krizi geçirdi.
YOLDA ÖLÜ MOTORSİKLET SÜRÜCÜSÜNE YARDIM ETMEYE KALKTI, KENDİ KAZAYA UĞRADI
Tire ilçesi Gökçen beldesi yakınlarında, yolda yatan motosiklet sürücüsüne yardım etmek için duran otomobile, arkadan bir başka otomobil çarptı.
Tire ilçesi Gökçen beldesi yakınlarında, yolda yatan motosiklet sürücüsüne yardım etmek için duran otomobile, arkadan bir başka otomobil çarptı.
Kazada 4 kişi yaralanırken, yolda yatan motosiklet sürücüsünün ise ölmüş olduğu belirlendi. Alınan bilgiye göre, Gökçen Beldesi'nden Tire yönüne giden Celal Demiray'ın kullandığı 41 E 7817 plakalı otomobil, yol üzerinde devrilmiş bir motosiklet ile yerde yatan sürücüsünü farketmesi üzerine durdu.
Bu sırada aynı yönde giden Naci Yönet'in kullandığı 35 M 7167 plakalı otomobil, Demiray'ın otomobiline arkadan çarptı. Kazada, Naci Yönet ile otomobilinde bulunan Beytullah Beyaz (47), eşi Dudu Beyaz (42) ve kızları Hatice Beyaz (22) yaralandı.
Tire Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan Yönet tedavi altına alınırken, Beytullah, Dudu ve Hatice Beyaz ise ayakta yapılan tedavilerinin ardından taburcu edildi. Kazadan yara almadan Celal Demiray, motosiklet sürücüsünü gördüğünde yardım etmek için durduğunu belirterek, "Yol güvenliğini almak istememe rağmen, kazaya engel olamadım. Çok üzgünüm" diye konuştu.
Öte yandan, yolda bulunan 35 YDZ 31 plakalı motosikletin sürücüsü Bayram Cerman'ın (32), ölüm nedeninin araştırıldığı bildirildi.
erkan5005
14-12-2006, 11:36
Plazma Tv Olayini Nerden Okudunuz Acaba Lİnk Verebİlİrmİsİnİz.
MUŞ'TA ASKERİ ARAÇ KAMYONLA ÇARPIŞTI: 1 ER ŞEHİT, 5 YARALI!.
Muş'un Bulanık ilçesinde askeri aracın kum yüklü kamyonla çarpışması sonucu ilk belirlemelere göre 1 asker şehit oldu, 5 kişi yaralandı.
Muş'un Bulanık ilçesinde askeri aracın kum yüklü kamyonla çarpışması sonucu ilk belirlemelere göre 1 asker şehit oldu, 5 kişi yaralandı.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Bulanık-Erentepe kara yolunda seyir halinde bulunan İlçe Jandarma Komutanlığına ait askeri araç, Gülçimen köyü yakınlarında karşı yönden gelen kum yüklü kamyonla çarpıştı.
Kazada ilk belirlemelere göre, 1 asker şehit oldu, aralarında askerlerin de bulunduğu 5 kişi yaralandı. Yaralı 2 asker, helikopterle Tatvan Askeri Hastanesine götürüldü.
Plazma Tv Olayini Nerden Okudunuz Acaba Lİnk Verebİlİrmİsİnİz.
Only the registered members can see the link buradan kardeş
PKK'LILARA KONTÖR GÖNDEREN BAŞKANA 6 YIL HAPİS!..
PKK'lı teröristlerin cep telefonları kontör ihtiyaçlarını karşılamakla suçlanan DTP İlçe Başkanı Fettah Dadaş ile yeğeni Ersin Dadaş, 6'şar yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
ERZURUM’un Karaçoban İlçesi kırsalında barınan PKK'lı teröristlerin cep telefonları kontör ihtiyaçlarını karşılamakla suçlanan DTP İlçe Başkanı Fettah Dadaş ile yeğeni Ersin Dadaş, 6'şar yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
‘Bijvar’ kod adlı terörist Erkan Kılıç’ın itirafları üzerine terör örgütüne yardım ettikleri öne sürülen DTP İlçe Başkanı Fettah Dadaş ve yeğeni Ersin Dadaş hakkında Erzurum 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava dün sonuçlandı.
Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar’ın hazırladığı iddianemede, Karaçoban İlçesi'nin Binpınar Köyü kırsalında gerçekleştirilen operasyonda silah ve teçhizatları ile yakalanan PKK'lı terörist Erkan Kılıç’ın DTP Karaçoban İlçe Başkanı olan Fettah Dadaş ile yeğeni Ersin Dadaş’tan yardım gördükleri belirtildi. Dağa erzak götüren Ersin Dadaş’ın, kontör ihtiyaçları hakkında çocukluk arkadaşı olan 25 yaşındaki Erkan Kılıç’a “DTP gençlik bünyesinde bir komite oluşturup para toplayacağız. Kontör ihtiyaclarını öyle karşılayacağız. Bu konuyu Fettah Dadaş ile görüştüm' dediği de kaydedildi.
Tutuksuz yargılanan DTP İlçe Başkanı Fettah Dadaş, suçlamaları kabul etmedi, kendisine iftira atıldığını öne sürdü. Tutuklu olarak yargılanan DTP İlçe Başkanı yeğeni Ersin Dadaş ise örgütün tehdit etmesi nedeniyle kontör yardımında bulunduğunu iddia etti.
Terör örgütü üyesi olduğu öne sürülen Fettah Dadaş ile örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği belirtilen yeğeni Ersin Dadaş, 6’şar yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
MERMİLERİ BİTMİŞ, TESLİM OLMUŞLARDI
Bir ihbar üzerine 8 Temmuz 2006'da harekete geçen güvenlik kuvvetleri, Karaçoban İlçesi'ne bağlı Binpınar Köyü, Akyartepe kesiminde bir grup terörisitle karşılaştı. ‘Teslim ol’ çağrısına ateşle karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışma yaklaşık 2.5 saat sürdü. Mermileri bitttiği sonradan anlaşılan teröristler, gece yarısından sonra bağırarak teslim olmak istediklerini söyledi. Bombalı bir saldırıya karşı çevrede yoğun önlem alan güvenlik kuvvetleri, Kalaşnikof marka otomatik tüfekleriyle birlikte ‘Bijvar’ kod adlı Erkan Kılıç, ‘Azad’ kod adlı 28 yaşındaki Barış Atmaca ve ‘Harun’ kod adlı 36 yaşındaki Cenap Dağkıran'I sağ olarak yakaladı. Teröristlerin yer göstermesi sonucu 2 el bombası ve örgüte ait proraganda malzemesi ele geçirildi.
HIRSIZLIK İÇİN GİTTİĞİ EVDE MONTUNU UNUTUNCA ARKADAŞINI GÖNDERİP İSTETTİ!..
Olayın şokunu üzerinden atamayan ev sahibi Ceylan, beş dakika sonra ikinci bir şok yaşadı:
DENİZLİ'de hırsızlık için girdiği evde kendisini gören evin sahibiyle boğuşurken cebinde son model Mercedes marka otomobilin anahtarı bulunan montunu bırakarak kaçan zanlı, olaydan 5 dakika sonra eve arkadaşını göndererek montu istetti. Ev sahibinin farkettirmeden bildirmesi üzerine gelen jandarma, zanlıyı ve arkadaşını yakaladı.
İlginç olay, dün saat 19.00 sıralarında Denizli'ye bağlı Bağbaşı Beldesi'nde meydana geldi. Nazilli'den Mercedes C 200 lüks otomobille Denizli'ye gelen hırsızlıktan sabıkalı Mustafa Arıcı (27) ve Mikail Özdemir (36), Bağbaşı Beldesi'nde tekstil işçisi Göksel Ceylan'ın (26) evine, hırsızlık amacıyla zorlayarak açtıkları pencereden girdi. Bu sırada gece çalıştığı için yatak odasında uyuyan Göksel Ceylan, hırsızlardan birinin gürültü yapması üzerine uyandı. Yatak odasında Mustafa Arıcı'yla karşılaşan ev sahibi Göksel Ceylan, “Sen kimsin? Yatak odamda ne işin var?' diye sordu. Cebindeki bıçağı çıkartarak ev sahibi Ceylan'a doğrultan Mustafa Arıcı, “Sesini çıkarma seni öldürürüm' dedi. Bu sırada Mustafa Arıcı'nın üzerine atlayan ev sahibi Ceylan ile aralarında boğuşma yaşandı. Ceylan, pencereden atlayıp kaçmak isteyen Mustafa Arıcı'yı, montundan yakaladı ancak Mustafa Arıcı, montunu bırakarak kaçtı.
ARKADAŞİ ZİLİ ÇALIP MONTU İSTEDİ
Olayın şokunu üzerinden atamayan ev sahibi Ceylan, beş dakika sonra ikinci bir şok yaşadı. Kapı zilini çalan Mikail Özdemir, evine giren hırsızın arkadaşı olduğunu söyleyerek montu istedi. Arkadaşının alkollü olduğu ne yaptığını bilmediği öne süren Mikail Özdemir, “Arkadaşım böyle bir şey yapacak insan değil, ne yaptığını bilmiyor. Montu sizde kalmış, onu bana verin, sakın jandarmayı aramayın. Arkadaşımı affedin, istediğinizi yaparız' dedi. Kapıdaki hırsızı oyalayan ev sahibi Göksel Ceylan, bu sırada jandarmaya haber verdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, Mikail Özdemir'i gözaltına alırken, Mustafa Arıcı'yı da Oto Santral Garajı'nda yakaladı.
MONTUN CEBİNDE MERCEDES
Montun ceplerine bakan jandarma ekipleri, bir cep telefonu ve Mercedes marka lüks otomobilin anahtarını buldu. Mikail Özdemir'in otomobilin anahtarını almak için geri göndüğü ortaya çıktı. Hırsızların Mercedes marka otomobili Nazilli İlçesi'nde başka bir otomobille takas yapıp üzerine beş bin YTL vererek aldıkları anlaşıldı.
Boğuşma sırasında kolundan bıçakla hafif yaralanan ev sahibi Göksel Ceylan yaşadıkları karşısında şaşkınlığını gizleyemeyerek, “Yetkililerin, hırsızlara karşı, daha ciddi önlemler alması gerekiyor. Beni öldürseydi, hesabını kim verecekti' diye konuştu. Gözaltına alınan zanlılar. işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. DHA
erkan5005
14-12-2006, 14:42
teşekkürler .
HASTANELERDE GAZİ, ŞEHİT YAKINI VE ÖZÜRLÜLERE ÖNCELİK TALİMATI!..
Sağlık Bakanlığı verdiği talimatla gazi ve yaşlıları sevindirecek:
ANKARA - Sağlık Bakanlığı, gazi ve şehit yakınları, özürlüler, 65 yaş üstü yaşlılar, hakim ve savcılar, sağlık personeli ve il dışından sevkli gelen hastalara, poliklinik muayenelerinde genel hizmetin aksamasına meydan vermeyecek şekilde öncelik tanınması talimatını verdi.
Kayıt-kabul birimlerinde görevlendirilecek personelin eğitimli ve deneyimli kimseler arasından seçilmesini isteyen bakanlık, hastaların başvuru ve sıra bekleme esnasında oturarak dinlenebilmeleri için tedbir alınmasını istedi.
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, il sağlık müdürlerine gönderdiği genelgede, hasta başvuruları, poliklinik ve hizmet faaliyetlerine ilişkin yeni düzenlemeleri duyurdu. Bakanlığa bağlı yataklı tedavi kurumlarında verilen tıbbi hizmetler ile sağlık alanındaki ihtiyaç ve taleplerin zamanında, etkin, kaliteli ve kolay ulaşılabilir bir şekilde karşılanmasının öncelikleri olduğunu vurgulayan Ünüvar, bu kapsamda, hastanelerdeki hasta yoğunluğu dikkate alınarak, poliklinik oda sayılarının arttırıldığını, hasta hakları birimleri oluşturulduğunu ve hekim seçme uygulaması başlatıldığını hatırlattı.
Ünüvar, bununla birlikte hastaların başvuru ve sıra bekleme esnasında oturarak dinlenebilmeleri için çeşitli tedbirler alındığını kaydetti. Ünüvar, söz konusu genelgede, hastanelerde verimlilik ve etkinliği arttırmak amacıyla, tıbbi donanımla birlikte fiziki mekanın uygun hale getirilerek, hastaların ilgili birimlerde bekletilmeksizin hizmet almasının sağlanmasını istedi.
Poliklinik odalarında hasta kayıt ve kabul sistemi oluşturuluncaya kadar; tek merkezden hasta kayıt ve kabul yapılan kurumlarımızda yeterli eleman, banko ve sıramatik bulundurulması talimatını veren Ünüvar, hastalara bekleme koltuğu temin edilerek işlemler sırasında personel-hasta ilişkisini kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesi ve ihtiyaç duydukları konularda danışmanlık hizmetlerinin verilmesinin sağlanmasını istedi. Hastanelerde, poliklinik başvurusunun kabul edildiği hizmet bankolarının camlı, kapalı, yüksek ve iletişimi kısıtlayan mevcut yapısının hastaları olumsuz etkilediğinin tespit edildiğini ifade eden Müsteşar Ünüvar, sağlık kurum ve kuruluşlarının yöneticilerine şu talimatları verdi:
"- Hastanelerde kayıt-kabul birimleri ile danışmanlık hizmetinin verildiği yerler çevresi açık, masa veya masa kullanım yüksekliğine sahip, hastaların oturtularak işlemlerinin yapıldığı birimler şeklinde düzenlenmelidir. Bu birimlerde görevlendirilecek personelin eğitimli ve deneyimli kimseler arasından seçilmeli, bu personel gerekli hizmet içi eğitim almalı, mevzuat konusunda sürekli bilgilendirilmeli, hasta ve hasta yakınlarını nezaket kuralları içerisinde bilgilendirmesini sağlamalıdır.
- Uzman hekime tahsis edilen poliklinik odası aynı zamanda çalışma odası konumunda olduğundan, isteyen hekimin talebi doğrultusunda poliklinik odasını zevkine uygun olarak kendi imkanlarıyla düzenlemesi konusunda yardımcı olun.
- Çocuk polikliniklerinde bebek boy ölçme ve tartı aleti bulundurun.
- Tetkik isteme ve tetkik randevusu verme işlemlerinin poliklinik odasından yapılarak sonuçların poliklinik odasındaki bilgisayardan görünecek ve çıktı alınacak şekilde düzenleyin.
- Mümkünse her kadın doğum polikliniğinde bir adet veya ortak (2-3 poliklinik) kullanılabilecek ultrasonografi cihazı bulundurun.
- Muayene masaları üzerinde mümkünse tek kullanımlık kağıt masa örtüsü kullanın.
- Yoğun bakım yatak sayısı açısından sıkıntı yaşanan hastanelerde, fiziki mekan olarak uygun olan hasta odalarının yoğun bakım ünitesine dönüştürülerek ihtiyacı karşılayın.
- Sırasıyla istiklal madalyası sahipleri, gazi ve şehit yakınları, özürlüler, 65 yaş üstü yaşlılar, hakimler ve savcılar, sağlık personeli ve il dışından sevkli gelen hastalara, poliklinik muayenelerinde genel hizmetin aksamasına meydan vermeyecek şekilde öncelik tanıyın.
- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümleri gereği hastane içinde duyurulması gereken afiş, ilan ve duyuruların sadece personelin yoğun ve toplu bulunduğu yemekhane salonlarında oluşturulacak panolara asın.
- Hastanelerimizce düzenlenen ilaç raporlarından yeterli nüshada çoğaltılan fotokopiyi 'Aslı Gibidir' tasdiki yapılarak hastaya verin.
- Hizmet satın alımı yoluyla gördürülen işler sonucunda düzenlenen raporlar ve faturalarla hastane binalarına asılan tabelalarda hastane isminin kullanılması ve firma isminin kullanılmamasına özen gösterin.
- Tanıtım ve bilgilendirme amacıyla hazırlanmış çeşitli firmalara ait broşür veya afişlerin hastane içerisinde kapı, pencere ve odalarda iç ve dış duvarlara görüntü kirliliği oluşturacak şekilde asılmamasına dikkat edin."
ULUDAĞ'DA KAR OLMAYINCA PERSONEL DUAYA ÇIKTI!..
Otellerde çalışan personel, bütün gelirlerinin kara endeksli olması sebebiyle kar duasına çıktı:
BURSA - Kış turizminin önemli merkezlerinden Uludağ'da kar olmaması, kayak keyfini dört gözle bekleyen turistlerin yanı sıra otellerde çalışan personeli de düşündürüyor. Otellerde çalışan personel, bütün gelirlerinin kara endeksli olması sebebiyle kar duasına çıktı.
Zirvede yaklaşık 1.5 ay önce yağan ve kalınlığı 1 metreyi aşan karın erimesi otelcileri de zora soktu. Sezonu aralık ayının ortalarında açmayı düşünüp, Kurban Bayramı ve yeni yıl için müşteri bekleyen otelciler sıkıntı yaşarken, Srilanka'dan Uludağ'ı görmek için Türkiye'ye gelen Hayy Lanka da Aralık ayının ortasında kışın zirvede kar olmamasına şaşırdığını söyledi.
Uludağ'daki otellerde çalışmak için Bursa'ya gelen personel de çimlerle kaplı pistin ortasında duaya çıktı. Ayağına kayakları takan personel çimde keyif yapmaya çalıştı. Kayak yapmayı bilmeyenler düşünce ortaya renkli görüntüler çıktı. Bu arada Uludağ'da ATV ile safari yaptıran Mahmut Koltukçu da kar olmayınca meydanda şov yaptı.
Meteoroloji yetkilileri, Uludağ'da bu hafta sonu ya da önümüzde hafta kar yağışı beklendiğini açıkladı. Uludağ'daki otellerin tamamının sezona hazır olduğu da bildirildi.
ANKARA ADLİYESİNDE SİLAHLI KAVGA: 1'İ POLİS 2 YARALI!..
Ankara Adliyesi'nde öğleden sonra henüz belirlenemeyen bir sebepten çıkan kavgada, 1'i polis 2 kişi yaralandı.
ANKARA - Ankara Adliyesi'nde öğleden sonra henüz belirlenemeyen bir sebepten çıkan kavgada, 1'i polis 2 kişi yaralandı.
Adliyede bugün saat 15.05 sıralarında silah seslerinin duyulduğu ikinci katta 1'i polis memuru olmak üzere 2 kişi silahla yaralandı. Ağır yaralanan polis memuruna 3 kurşun isabet ederken, diğer kişiye 1 kurşunun isabet ettiği belirtildi. Olay yerine güvenlik şeridi çekilirken, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu ve Başsavcı Vekilleri olayla ilgili inceleme başlattı.
MELİH GÖKÇEK'İN ACI GÜNÜ
Melih Gökçek, 20 yıllık çalışma arkadaşı Kurtuluş Şener'i son yolculuğuna gözyaşlarıyla uğurladı.
ANKARA - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 20 yıllık çalışma arkadaşı Kurtuluş Şener'i son yolculuğuna gözyaşlarıyla uğurladı.
Melih Gökçek'in Keçiören Belediye Başkanlığı döneminde birlikte çalıştığı Kurtuluş Şener, yakalandığı amansız akciğer kanseri hastalığından kurtulamayarak sabaha karşı hayatını kaybetti.
Son yolculuğuna Karşıyaka Mezarlığı'ndan uğurlanan Şener için düzenlenen cenaze törenine ailesi ve yakınları, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol, ASKİ Genel Müdürü İhsan Fincan, Ankaraspor Kulübü Başkanı Hilmi Gökçınar, Yenimahalle Belediye Başkanı Ahmet Duyar ve Şener'in mesai arkadaşları katıldı.
Cenaze töreninde Gökçek'in eşi Nevin Gökçek zor anlar yaşayarak oğlu Osman Gökçek'e sarıldı. Başkan Melih Gökçek ise gözyaşlarını tutamadı. 1961 Sivas doğumlu ve 2 çocuk babası olan Şener, 21 yıl boyunca Gökçek'in Özel Kalem Müdürlüğü'nde çalıştı.
KAMYON SÜRÜCÜSÜNÜN KATİL ZANLILARI EŞİ VE ÇOCUKLARI ÇIKTI!..
Aracının içinde boğazı kesilerek öldürülen kamyon şoförünün eşi ve 2 oğlu, katil zanlısı olarak gözaltına alındı:
MANİSA - Manisa'da aracının içinde boğazı kesilerek öldürülen kamyon şoförünün eşi ve 2 oğlu, katil zanlısı olarak gözaltına alındı.
Edinilen bilgiye göre, kamyon şoförü Halil E. (46), geçtiğimiz hafta sonu Kenan Evren Sanayi Sitesi'nde, 45 KH 419 plakalı Doblo marka aracın içerisinde boğazı kesilerek öldürülmüş halde bulundu.
Olayla ilgili inceleme başlatan Manisa Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Cinayet Bürosu ekipleri, Halil E.'nin boğazının kesilmesine rağmen aracın içerisinde kan bulunmamasından yola çıkarak cinayetin başka bir yerde işlendiğini belirledi. Ayrıca, cinayete gasp süsü verilmek için aracın içerisine bir miktar paranın saçıldığı saptandı.
Soruşturmayı derinleştiren polis, Uncubozköy Mahallesi Elmas Sokak 3/ 4 numaralı evde ikamet eden Halil E.'nin eşi A.E., oğulları A.E. (20) ve İ.E.'yi tek tek sorguya aldı. Yapılan çalışmalar sonucu evde iple boğularak öldürüldükten sonra boğazı kesilen Halil E.'nin olaya gasp süsü verilmek amacıyla araçla birlikte Kenan Evren Sanayi Sitesi'ne bırakıldığı tespit edildi.
30 yıllık evli olduğu eşinin katil zanlısı olarak gözaltına alınan A.E. ifadesinde, "Beni sürekli aşağılıyordu. Çok sefer de şiddete başvuruyordu. Çocuklarım da buna karşı geldiği zaman onlar da aynı şiddete maruz kalıyordu. Bu evliliğin daha fazla yürümesini istemediğim için boşanma hazırlıkları yapıyordum" dedi.
Ölen şahsın çocukları A.E. ve İ.E.'nin ise, "Babam annemizi sürekli dövüyor ve ağza alınmayacak sözler sarf ediyordu. Bu tutumu bize de yansıyordu" dedikleri öğrenildi.
A.E. ve İ.E.'nin babalarını annesine ve kendilerine şiddet kullanmasından dolayı dövdüklerini, iple boğarak öldürdükten sonra A.E.'nin babasının boğazını keserek gasp süsü verdiğini itiraf ettikleri bildirildi. Anne A.E. ile çocukları A.E. ve İ.E., haklarında düzenlenen evraklarla Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi.
OKUL MÜDÜRÜNÜ ARKADAŞI BIÇAKLADI!..
İlköğretim Okulu Müdürü 37 yaşındaki İsmail Şişman, psikolojik tedavi gören arkadaşı 34 yaşındaki arkadaşı tarafından bıçaklandı:
DÜZCE'nin Kaynaşlı İlçesi'nde Sarıçökek İlköğretim Okulu Müdürü 37 yaşındaki İsmail Şişman, psikolojik tedavi gören arkadaşı 34 yaşındaki Uğur Aydoğan tarafından bıçaklandı.
Olay dün saat 21.45 sıralarında, Sarıçökek Köyü'ndeki kahvede meydana geldi. Kahveye gelen Uğur Aydoğan, gazete okuyan İlköğretim Okulu Müdürü İsmail Şişman'ın omzuna vurdu. İsmail Şişman'ın, “Biraz daha sert vursaydın' sözüne sinirlenen Uğur Aydoğan, dışarı çıkıp geldikten sonra öğretmenin üstüne atladı. Yaşanan boğuşmanın ardından müdür Şişman'ı göğsünden bıçaklayan Aydoğan kaçtı. Yaralanan Şişman, çağrılan ambulansla Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Jandarmanın kısa sürede yakaladığı Uğur Aydoğan gözaltına alındı. 3 yıldır psikolojik tedavi gördüğünü ve ilaç kullandığını söyleyen Aydoğan, “Arkadaşımı neden bıçakladığımı hatırlamıyorum' dedi.
Uğur Aydoğan'ın çocukluk arkadaşı olduğunu ve aralarında herhangi bir husumet bulunmadığını söyleyen İsmail Şişman ise “Olay anında kahvede oturup gazete okuyordum. Uğur Aydoğan arkadan gelerek omzuma vurdu. Ben de ‘Biraz daha sert vursaydın’ dedim. Sonra dışarı çıkıp içeri geldiğimde üzerime çullanarak, beni bıçakladı' dedi.
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.