PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kablosuz Modeminizin Sinyal Gücünü Arttırın



mehmetkarahanl
14-04-2016, 21:33
Wi-Fi bir radyo dalgasıdır ve bir çok şey sinyal gücünüzü etkileyebilir (antiparazit). Fakat güçlü bir Wi-Fi sinyali, size daha hızlı bir internet deneyimi ve daha iyi bir kapsama alanı sunar. Bu yüzden uygun şekilde konumlandırmak ve modeminizi optimum sinyal gücü için ayarlamak oldukça önemlidir. Bir kaç önemli nokta ile bu sorunu nasıl çözebileceğinizden bahsedelim

.Anteninizi Yukarı Kaldırın


Modemler genellikle kutusuna sığabilmesi için antenleri kapalı yani yatay pozisyonda gelir fakat anteni ayarlama imkanını sunar. Maksimum sinyal gücü için anteninizi fotoğraftaki gibi yukarı kaldırın. Eğer iki anteni olan bir modeme sahipseniz antenlerini farklı yönlere çevirmek size bir fayda sağlamayacaktır, iki anteni de yukarı pozisyona getirin.

Modeminizi Doğru Yere Koyun

Modeminizi nereye koyacağınız oldukça önemlidir. Eğer büyük bir ev veya ofisiniz varsa modeminizi merkeze yakın konumlandırarak çekim alanını arttırabilirsiniz. Eğer modemi bilgisayarınızı kullanmadığınız uzak bir noktaya koyarsanız büyük ihtimal sinyal gücü çok düşük olacak ya da hiç çekmeyecektir. Fakat modeminiz size göre uzak bir noktada ve wi-fi hızınız güçlüyse rahatça kullanabiliyorsanız herhangi bir değişiklik yapmanıza gerek yoktur.En iyi çekim gücü için modeminizi yüksek bir yere koymanız gerekmektedir. Zemine modemi koymak oldukça kötü bir tercihtir. Mümkün olduğunca yüksek raflara koymaya çalışın.Modeminizi büyük metal objelerin yanına koymayın, metal raflar veya dosya dolabı gibi. Bunlar sinyalinizi engelleyebilir ayrıca metal veya taş duvarlarda sinyal gücünüzü azaltabilir. Ahşap veya alçı duvarlar ise sinyal gücüne olumsuz yönde bir etki yapmayacaktır.Ayrıca diğer radyo dalga kaynakları da modeminizin sinyal gücünü azaltabilir. Örnek olarak mikro dalga fırın, 2.4 GHz kablosuz telefon ve 2.4 GHz bebek takip cihazı gibi cihazlar sinyal gücünüzü etkileyebilir.Tecrübe olarak söylebilirim ki mikro dalga fırını her açtığımda sinyal gücüm düşmektedir. Çözüm olarak modem ile bilgisayarınızın arasında mikro dalga fırının olmasını engelleyecek şekilde modemi veya fırını evinizde konumlandırın. Eğer kablosuz telefondan dolayı sıkıntı yaşıyorsanız 5.8 GHz kablosuz telefon alabilirsiniz. Böylece çakışmayan frekanslarda telefonunuz ve modeminiz çalışacaktır

.Modeminiz İçin En İyi Frekans Kanalını Bulun

Bir çoğumuz apartmanlarda oldukça fazla kablosuz ağ modemlerinin arasında yaşıyoruz. Komşunuzun modemi sizin sinyal gücünüzü etkileyebilir. Bunu en iyi seviyeye getirmek için modeminizi diğer Wi-Fi erişim noktalarından yani modemlerden uzak tutmaya çalışın, apartmanda odanızın köşesinde duran modeminizin olduğu duvarın diğer tarafında komşunuzun modemi de olabilir.Fakat yapabileceğiniz en iyi şey Wi-Fi frekans kanalını değiştirmektir. Bu seçeneğe modeminizin ayar sayfasından ulaşabilirsiniz. Eğer bu konuda bilginiz yoksa modeminizin el kitapçığını kontrol edebilirsiniz veya internette arama yaparak bilgi edinebilirsiniz. Bu işlemdeki amaç etrafınızda aynı frekans kanalını kullananlar varsa kendi kanalınızı değiştirerek çakışmayı ve paraziti önlemektir.Evet tek yapmanız gereken modeminizi doğru şekilde konumlamak ve frekans kanalınızı seçmektir. Bunun haricinde yeni standartlara göre iyileştirilmiş bir modemde internet kalitenizi arttırabilir fakat bunu en son düşünmeniz gerekiyor.

guvenay1966
17-04-2016, 00:30
şimdi artık kablosuz güclendirici var modem uc odada son odada cekmiyor 70 100 tl ye kaplosuz güclendirici var ben aldım 110 tl dublekste cekmiyordu nodem alt katta idi sinyal güclendiriciyi modeme tanıtım sonra sinyal güclendiriciyi terasa modemi en iyi ala bilecek pirize taktım şimdi sorunsuz sanki modem yanımda gibi sinyal mükemmel diyor arkadaşlara yardımcı olma amacıyla yazdım bilenler vardır ama bilmeyenlerde bilsin dedim saygılar

mehmetkarahanl
23-04-2016, 23:29
[Çözüm] Önceden Bağlandığınız Kablosuz Ağın Şifresi Nasıl Bulunur?




Eğer daha önceden bağlandığınız bir kablosuz ağın şifresini hatırlamıyorsanız, bu rehberimiz ile aradığınız şifreyi bulabilirsiniz.

Bilgisayarınızı beraberinizde gezdiriyorsanız, zaman içinde bir çok farklı kablosuz ağa bağlanmış olma ihtimaliniz oldukça yüksektir. Bir kablosuz ağa bir kere bağlanıldı mı, çoğunlukla uzun bir süre o ağ için şifre girmek gerekmez. Durum böyle olunca bilgisayarınızın bağlı olduğu ağlara ait şifreleri unutabilirsiniz.
Merak etmeyin, bu şifreleri öğrenmek oldukça basit. Şifre bulma işlemi için iki adet yöntemimiz var.

Bilgisayar, şifresini öğrenmek istediğiniz ağa bağlıysa

Hali hazırda bilgisayarınızın bağlı olduğu kablosuz ağın şifresini öğrenmek istiyorsanız, doğrudan ağ ve paylaşım merkezini açın. Bunun için kablosuz ağ simgesine sağ tıklayıp açılan listedeki ilgili seçeneğe tıklayabilirsiniz.




Ağ ve paylaşım merkezini açtıktan sonra bağlı olduğunuz kablosuz ağın ismine tıklayın. Açılan penceredeki Kablosuz Özellikleri butonuna tıklayın.



Açılan penceredeki Güvenlik sekmesini açın. Ağınızın güvenlik detaylarını göreceksiniz. En altta bulunan Karakterleri göster seçeneğini işaretleyerek bağlı olduğunuz ağa ait şifrenin Ağ güvenlik anahtarı kutucuğunda görünmesini sağlayabilirsiniz.





Bilgisayar, şifresini öğrenmek istediğiniz ağa daha önceden bağlandıysa

Önceden bağlandığınız bir ağın şifresini öğrenmek için komut satırını kurcalamanız gerekecek. Komut istemini açmak için Windows 10 ve 8.1’de Başlat simgesine sağ tıklayıp, ilgili seçeneğe tıklayın. Veya Windows tuşu + R kombinasyonu ile açacağınız Çalıştır penceresine cmd yazıp onaylayın.




Komut istemi açıldıktan sonra şu komutu girerek, bilgisayarınızın daha önce bağlandığı tüm ağları listeleyin:
netsh wlan show profiles



Önceden bağlandığınız ağlar listelenecektir. Şifresini öğrenmek istediğiniz ağın ismini bir yere not edin ve şu komutu girin:
netsh wlan show profiles name=[ağ adı] ***=clear



Girdiğiniz ağ adına dair bilgiler listelenecektir. Security settings sekmesi altındaki *** Content değeri, seçtiğiniz ağa bağlanmak için kullandığınız şifreyi gösterecektir.

mehmetkarahanl
23-04-2016, 23:57
Hotmail Hesabı Nasıl Açılır?

Yeni bir mail adresi almak isteyen kişiler hotmail.com uzantılı mail adresi için Hotmail üzerinden yeni bir hesap açabilir.



Dünya genelinde en çok kullanılan mail servislerinden olan Hotmail, hesap alımlarına açık durumdadır. Hotmail üzerinden yapacağınız kısa üyelik işlemleri sonrasında sizler de kolay bir şekilde mail adresi alarak mail alıverişine başlayabilirsiniz. Özellikle Windows işletim sistemine sahip bir bilgisayara sahip kişiler, Microsoft'un pek çok hizmetine erişmek adına Hotmail hesabına sahip olması gerekecektir. Bu açıdan belirtilen adımları takip ederek sizler de Hotmail üzerinden mail adresi açabilir ve bu hesabı hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.
Hotmail üzerinden hesap açmak isteyen kişilerin erişim sağlaması gereken sayfa için buraya tıklayabilirsiniz.

Bağlantıya tıkladıktan sonra ekranda üyelik formu açılacaktır



Ekranda görülen üyelik formunun eksiksiz bir şekilde doldurulması gerekmektedir. Eğer formda bir hata varsa, sistem tarafından bu konuda bilgi mesajı yayınlanacak ve bu hatanın düzeltilmesi istenecektir. Özellikle mail adresinde Türkçe karakter kullanılmamalıdır.
Eğer form sorunsuz bir şekilde doldurulursa, işlemler sonunda mail adresi alınmış olacaktır. Kişiler formda belirtilen mail adresi ve şifre bilgilerini kullanarak istediği zaman Hotmail üzerinden giriş yaparak posta kutusunu kontrol edebilme şansına sahiptir.
Kişiler aynı zamanda mail adresini kontrol etmek için Mozilla Thunderbird programı kullanabilir.

mehmetkarahanl
11-06-2016, 23:23
ZyXEL ile kişisel bulutunuzu kurun


ZyXEL, kişisel bulut çözümleriyle kullanıcılara harika bir bulut deneyimi vadediyor.
Ağ teknolojileri alanında dünya liderlerinden biri olan ZyXEL, kullanıcılara mobil cihazlarıyla istedikleri yerden erişim sağlayabilecekleri 24 TB’a kadar depolama alanı sunan ZyXEL Personal Cloud (kişisel bulut) ürünleri ile eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Teknoloji de ilklere imza atan ZyXEL’in kişisel bulut çözümü tek cihazdan çoklu kullanıcıyla paylaşım özelliğine sahip olmasıyla da fark yaratıyor.
Bugün mobil kullanıcıların karşılaştığı en büyük sorunu; yetersiz depolama alanları ve buna bağlı olarak yedekleme yapılması gereken büyük veri miktarı olarak karşımıza çıkıyor. Fotoğraf çekerken ya da video kaydederken en uygunsuz zamanda gelen “yeterli depolama alanınız bulunmuyor” uyarısı ise herkesin ortak sorunu. ZyXEL bu soruna 2-disk slotlu NAS326 ve 4-disk slotlu NAS540 ağ veri depolama cihazları ile ZyXEL zCloud, ZyXEL Drive mobil uygulamaları ile birlikte entegre bir çözüm sunuyor. Geliştirilen myZyXELcloud platformu ile de kullanıcıların cihazlarını uzak lokasyondan izlemelerini ve kullanıcıların ücretsiz olarak yararlanabileceği DDNS servisi sunuyor.
Networked Attached Storage (NAS) olarak bilinen cihazlara ZyXEL Drive App ile mobil cihazlarla doğrudan ulaşmak da mümkün. ZyXEL Drive kullanılmaya başlanırken myZyXEL bulut portalında bir hesap kaydedilerek NAS ve App’in iletişimi sağlanıyor ve sonrasında verileri yönetmek, düzenlemek ve doğrudan telefonlar ve tablet üzerinden paylaşmak mümkün hale geliyor. Üründe depolanan verilerinizi ailenizle, arkadaşlarınızla ZyXEL Drive mobil uygulaması üzerinden paylaşabilirsiniz. Sektörde bir ilk olma özelliği taşıyan bu yeni çözümle kişisel bir NAS’ınız yoksa bile myZyXELcloud kullanıcı hesabınız ile arkadaşlarınız ve aileniz sizinle veri paylaşabilir.
İhtiyaç artıyor
Kullanıcıların üretip paylaştığı verilerin büyük bir hızla artış gösterdiği günümüzde herkesin bu çözüme ihtiyaç duyabileceğini altını çizen ZyXEL Türkiye Ürün ve İş Geliştirme Müdürü Kaan Tuncer, “Biz ağ veri depolama cihazlarımızla, mobil uygulama çözümlerimizle pazara kullanıcı dostu bir arayüzü olan, kullanıcıları kişisel bulut kavramıyla birlikte sosyal bulut kavramı ile tanıştıran, hayatımıza mobilite katan, verilerini kendi lokasyonlarında depolama imkanıyla birlikte verilerinin güvenliğini de sağlayan bir çözüm sunmak istedik. Ayrıca ofis çözümleri için geliştirilen iSCSI desteği de bu ürünlerin temel artıları arasında. ” dedi.
ZyXEL, Personal Cloud Storage-Kişisel Bulut Depolama tarafında kapsamlı ve ödüllü bir iki ürüne sahip. Giriş seviyesi bir ürün olan NAS326, 12 TB’a kadar olan depolama kapasitesi ve 105/105 MB/sn okuma hızıyla piyasadaki rakiplerinden çok daha iyi bir performans sunuyor. NAS540 modeli ise küçük ofis ve evlerde faaliyet gösteren profesyonel kullanıcılar için tasarlanmış bir ürün olarak ön plana çıkıyor ve 24 TB’a kadar veri depolama imkanı sağlıyor.
Evdeki tüm cihazlara ve internete yayın yapma zamanı
NAS326 ve NAS540 günümüzün en yaygın medya sunucu standartları ile birlikte gelerek evdeki tüm cihazların medya sunucusuna kolayca erişebilmelerine imkân tanıyor. UPnP ve DLNA sertifikalı medya oynatıcılar, akıllı TV’ler ve Sony PlayStation, Microsoft Xbox gibi oyun konsolları ile fotoğraf, video ve müzik paylaşımı kolaylaşıyor. Gittikçe popüler olan Apple TV ve Chromecast ürünleri ile uyumlu olarak çalışan NAS326/NAS540, Twonky Beam, BubbleUPnp, Avia ve Samsung TV’nin de aralarında bulunduğu birçok uygulama aracılığıyla cihaz içerisinde depoladığınız tüm medya dosyalarınızı Apple TV ve Chromecast üzerinden internette yayınlanabilmesine olanak tanıyor. Kullanıcılar dilerlerse NAS326 üzerindeki tüm medya dosyalarına cep telefonlarından, tabletlerinden erişebiliyor veya bu cihazlarını bir uzaktan kumanda olarak kullanarak cihaz içerisindeki medyaların farklı ortamlarda yayınlanmasını sağlayabiliyorlar.
Bulut sunucuda yüksek performans
Ev kullanıcıları için tüm dijital verilerinin saklanabileceği güçlü bir kişisel bulut alanı oluşturulmasına da imkan veren ZyXEL NAS326 ve NAS540, popüler online bulut servisleri ile de ortak çalışacak hibrit bulut oluşturmaya imkan tanıyor. Böylece ownCloud kullanılarak ev ağlarında bulunan tüm dosyalara uzaktan güvenle ulaşabiliyor. Bu imkan sayesinde dosyalara internet üzerinden erişim mümkün olduğu gibi uzaktan rahatlıkla yedekleme, dosya indirme veya yeni dosya yükleme işlemleri yapılabiliyor. ZyXEL tarafından geliştirilmiş olan zCloud uygulaması tüm bu işlemlerin cep telefonları ile kontrol edilebilmesine imkân tanıyor.
Verilerinize anında erişin
ZyXEL NAS540, ağ bağlantılı depolama sistemleri arasında üstün performansı ile de dikkati çekiyor. Üzerinde bulunan 1.2 GHz’lik çift çekirdekli işlemcisi ve 1 GB DDR3 hafızası ile yüksek veri transferi gerektiren işlemlerde performans sorunu yaşanmamasını sağlıyor. RAID-5 konfigürasyonu, küme bağlantılı olarak kullanılabilen iki Ethernet LAN portu, yüksek hızlı USB 3.0 girişleri ve SDXC desteğine sahip SD kart okuyucusu sayesinde büyük miktarda verileri farklı platformlardan yüksek hızda transfer edebilirsiniz. NAS540, fotoğraf makinesi veya video kamerası gibi cihazlardaki dosyaları, RAID5 yapılandırması ile 130 MB/saniyesi hızında okuyabiliyor ve 50 MB/saniye hızında yazabiliyor.
4 disk girişi bulunan ZyXEL NAS540 bu sayede toplam 24 TB’lık veri depolama kapasitesine erişebiliyor. Ev ağlarında en çok ihtiyaç duyulan müzik, video ve fotoğraf arşivleme sorunlarına gerçek bir çözüm sunan NAS540, bu kapasitesi sayesinde 6000 film, 4 milyon müzik veya 6 milyon fotoğraf dosyasının depolanabilmesine izin veriyor.

mehmetkarahanl
16-08-2017, 15:59
Farklı Cat türleri neler sunuyor ve internet performansına nasıl etki ediyor?

Yıllar önce Robert Metcalfe tarafından icat edilen Ethernet, bugün internetin tesisat borusu görevini görüyor. Ethernet ailesi, düzenli olarak güncelleniyor ve IEEE tarafından farklı standartlara ayrılıyor. Her yeni ethernet standardı, beraberinde daha yüksek bant genişliği ve gürültü engelleme sunuyor.
Daha önce günümüzde en sık kullanılan ethernet standartlarından ethernet türleri arasındaki önemli farkları ve ethernet kablolarının iç yapısının internet performansını nasıl etkilediğini gösteriyoruz.

Ethernet kategorileri

Ethernet kabloları arasındaki standart farklar çoğu kullanıcı için görünmez olabilir. Ancak modern ethernet standartlarının daha sıkı kablolama teknikleri ve karmaşık kaplamaları,
eski nesil ethernet standartlarını gereksiz kıldığı için satın alınan ethernet kablolarının hangi standardı kullandığını öğrenmek oldukça önemlidir.


Cat3 Cat5 Cat5e Cat6 Cat6a Cat7
Kablo tipi UTP UTP UTP UTP/STP STP S/FTP
En yüksek veri aktarım hızı 10 Mbps 10/100/1000 Mbps 10/100/1000 Mbps 10/100/1000 Mbps 10,000 Mbps 10,000 Mbps
En yüksek bant genişliği 16 Mhz 100 Mhz 100 Mhz 250 Mhz 500 Mhz 600 Mhz

Kategori 3 (Cat3)

Günümüzde kullanımda olan en eski ethernet standardı olan Cat3, hala eski altyapıya sahip merkezlerde görülebiliyor. En fazla 16 Mhz frekans destekleyen Cat3 kablolar,
çift hatlı telekomünikasyon sistemlerinde ve 10BASE-T ağlarda kullanılabiliyor. Ayrıca alarm sistemi gibi nispeten basit uygulamalarda da Cat3 kabloların kullanıldığını görebiliyoruz.
2, 3 veya 4 bakır çift içerebilen Cat3 kablolar, günümüzde tahtını daha hızlı ve daha yüksek frekans desteğine sahip Cat5e standardına devretmiş.

Kategori 5 (Cat5)

Dünyaya hızlı ethernet olarak tanıtılan Cat5 standardı, 10/100 Mbps transfer hızıyla ethernet dünyasında yeni bir dönem başlatmıştı.
Ancak her ne kadar günümüzde Cat5 kullanan sistemler bulunsa da, daha sonraları tanıtılan Cat5e standardı, aynı Cat3 gibi bu standardı da demode kıldı.

Kategori 5e (Cat5e)

Fiziksel olarak kardeşi Cat5 ile oldukça benzer özellikler sergileyen Cat5e, IEEE’nin sıkı şartlarını Cat5’e kıyasla daha iyi bir şekilde karşılıyor. Cat5e, günümüzde gigabit hızlarına makul bir maliyet ile ulaşabilmesi sayesinde en sık kullanılan ethernet standardı olma unvanını taşıyor.
Hem Cat5, hem de Cat5e en fazla 100 Mhz frekansını desteklese de, aynı anda 4 veri çifti kullanabilmesi Cat5e’nin Cat5 standardının yerini tamamen ele geçirmesine sebep oldu.



Kategori 6 (Cat6)

Cat6 standardı 10 Gpbs transfer hızı ve 250 Mhz bant genişliği destekliyor. Cat5e kablolar santimetre başına 1.5 veya 2 büküme sahipken, Cat6 kablolarda bu sayı ikinin üstüne çıkabiliyor. Kabloda santimetre başına kaç düğüm olduğu da genellikle üreticiler tarafından belirleniyor.
Bu etkileyici özelliklerine rağmen Cat6’nın önemli bir eksiği var. Cat6 kablolar, 10 Gbps bağlantıyı en fazla 37-55 metre mesafede sunabiliyor. Yani Cat6 standardına sahip bir ağ kurulumu yapacaksanız, 10 Gbps hızdan faydalanmak için mesafeye dikkat etmeniz gerekecektir.
Öte yandan Cat6 kabloların kalın kaplamaları, farklı türlerde cızırtılara karşı önemli bir koruma sunuyor. Her ne kadar Cat6 ve Cat6a standartları daha yüksek performanslar sunsa da, çoğu ağ sistemleri daha düşük maliyetinden dolayı hala Cat5e standardını tercih ediyor.

Kategori 6a (Cat6a)

Cat6a’yı Cat6’dan ayıran birkaç önemli özellik mevcut. Bunlardan biri, Cat6a’nın 250 değil 500 Mhz frekans desteği sunmasıdır. Bir diğer önemli fark ise Cat6a2nın 10 Gbps bağlantıyı 100 metre mesafeye kadar sağlayabilmesidir.
Ayrıca Cat6a kabloların güçlü kaplamaları ciddi bir cızırtı koruması sunarken, kaplamanın sertliği Cat6a kabloları fark edilebilir seviyede kalın yapıyor.

Kategori 7 (Cat7)

Cat7 de Cat6 ve Cat6a gibi 10 Gbps veri transferini desteklemektedir. Ancak laboratuvar şartlarında gerçekleşen deneylerde Cat7 kabloların 50 metreye kadar 40 Gbps ve 15 metreye kadar 100 Gbps hızında veri transfer edebildiği gözlemlenmiştir.
Cat7 kablolar aynı zamanda 600 Mhz’e kadar frekans desteğine sahiptir ve geniş çaplı kaplamaları sebebiyle oldukça gergindir. Bu kabloların kullanılabilmesi için özel GigaGate45 (CG45) konektörü gerekmektedir.

Kategori 8 (Cat8)

Cat8 standardı henüz geliştirme aşamasında ve 2015 Ethernet Alliance yol haritasına göre bu standart 25 GB ve 40 Gbps transfer hızına sahip olacak.
Ancak Cat8 kabloların 30 metreye kadar mesafede çok daha yüksek transfer hızları sunması bekleniyor.

Neden bükümlü bakır çiftler kullanılıyor?

Günümüzde ethernet kabloları, ortalama her santimetre başına bir veya iki bakır bükümüne sahiptir. Bu teknik ilk olarak Alexander Graham Bell tarafından,
elektromanyetik parazitleri engelleyip daha net bir veri aktarımı sunmak için kullanılmıştır. Daha sonraları ethernet kabloları içindeki bakır tellerde benzer amaçla bükülmeye başlanmıştır.

Kaplamalı ve kaplamasız kablolar

Bükümlü bakır kablolar genellikle kaplamalı ve kaplamasız olmak üzere iki farklı forma sahiptir. Kaplamalı kablolar koruma ve gürültü azaltma amaçlı olarak genellikle örgülü bakır şeritler, bakır bantlar veya iletken polimerler olmak üzere üç farklı iletken kaplamaya sahiptir.
Kaplamasız kablolar ise herhangi bir korumaya sahip olmamakla birlikte, genellikle çoğu yerel ağ için yeterlidir. Karmaşık ağ altyapılarına sahip ortamlarda ise genellikle kaplamalı kablolar kullanılır.
Kaplamalar sadece bükümlü çiftleri veya dört bükümlü çift grubunu kaplayabilir. Bazı kablolar grup kaplamasına sahip olup tekil çiftleri kaplamaz iken, bazı kablolar tekil çiftleri kaplayıp tel gruplarını kaplamasız bırakabilir.


Kaplamalı kablo (solda) ve kaplamasız kablo (sağda).

Kaplama kodları

Ethernet kablosunun bir kaplamaya sahip olup olmadığı veya ne tür bir kaplamaya sahip olduğunu belirtmek için bir kodlama sistemi kullanılmaktadır.

TP = Twisted Pair (Bükümlü çift)
U = Unshielded/Unscreened (Kaplamasız)
F = Foil Shielding (Folyo kaplama)
S = Braid Shielding (Örgü kaplama)

Örneğin bir kablo kaplamasız ise bu anlama gelen U harfi ile bükümlü çift anlamına gelen TP harfleri birleştirilerek UTP kodu oluşturulur. Cat3, Cat5 ve Cat5e kabloları sadece UTP formatında bulunurken,
Cat6 kabloları hem UTP, hem de STP (örgülü kaplama) formatında bulunabilir.

Ethernet kablolarında kullanılan genel kaplama türleri


F/UTP – Tekil bükümlü çiftler kaplamasızken tel grubu folyo ile kaplanmıştır.
S/UTP – Tekil bükümlü çiftler kaplamasızken tel grubu örgü ile kaplanmıştır.
SF/UTP – Kaplamasız olan tekil bükümlü çift grubu hem folyo hem de örgü ile kaplanmıştır.
S/FTP – Tekil bükümlü çiftler folyo ile kaplanmıştır. Tel grubu ise örgü ile kaplanmıştır.
F/FTP – Hem tekil bükümlü çiftler hem de tel grubu folyo ile kaplanmıştır.
U/FTP – Sadece tekil bükümlü çiftler folyo ile kaplanmıştır.
U/UTP – Kablo içinde herhangi bir kaplama yoktur.