halukgta
28-06-2016, 11:19
Bugün sizlerle konuþmak ve üzerinde sizleri de düþünmeye davet etmek istediðim konu, bizlere Kur’an yetmez, çünkü Kur’an da her þey yoktur, özet bilgiler içerir inancý üzerine olacaktýr. Ýslam ý doðru yaþamak ve anlamak için, beþerin birçok kitaplarýna bizleri yönlendiren, Kur’an ýn yetmeyeceði tezini savunan düþüncenin, doðru olup olmadýðýný Kur’an dan tespit ederek, aslýnda bizlere gereken her þeyin Kur’an da nasýl olduðunu göstermektir amacým. Yazý biraz uzun ve detaylý, lütfen sabýrla okuyunuz.
Bizler Ýslam ý o kadar yanlýþ bir yolda yaþýyoruz ki, bunun farkýna varmak için Kur’an ý birkaç kez anlayarak okumak yeterli olacaktýr. Bir þartla okumalýyýz, ÖN YARGISIZ VE ALLAH A DAYANIP, YALNIZ KUR’AN IN ÝPÝNE SARILMAK ÞARTIYLA. Bu yazýyý okuyan kardeþlerimden tek bir ricam olacak, daha önce geleneksel Ýslam ýn öðrettiklerini, Kur’an ayetleriyle karþýlaþtýrdýktan sonra, Allah`ýn ayetleriyle, bizlere aktarýlan hadisler, birbirine uymadýðýnda, lütfen eeee peygamberimizin hadisleri ne olacak? Ne yani peygamberimiz postacý mýydý demeyiniz. Peygamberimiz Allah ýn ayetlerine ters düþecek hiç bir þey söylemeyeceðine göre, demek ki o söz peygamberimizin sözü deðilmiþ, deme zamaný geldi artýk. Kur’an özet bilgidir ve orada her þey yoktur diyenlere, bakýn Rabbimiz ne cevap veriyor.
Kehf 54; Yemin olsun, biz, bu Kuran`da, insanlar için her türlü örneði deðiþik ifadelerle gözler önüne koyduk. Ýnsan ise varlýðýn, tartýþmaya en çok tutkun olanýdýr.
Ýsra 89; Yemin olsun, biz bu Kuran`da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sýraladýk. Ama insanlarýn çoðu inkâr ve nankörlükten baþka bir þeyde diretmediler.
Bunlara benzer onlarca ayet yazabilirim, bakýn hepsi ne diyor? Ýnsanlar için her türlü örneði deðiþik ifadelerle gözler önüne koyduk. Ýnsanlar için her benzetmeden, nice örnekler sýraladýk diye çok açýk ve net belirtiyor. Þimdide þu ayet hakkýnda düþünün lütfen.
Enam 104; Gerçek þu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiþtir. Kim görürse kendisi yararýna, kim körlük ederse kendisi zararýna… Ben sizin üzerinize bekçi deðilim.
Burada bahsedilen gönül gözü, sizce ne olabilir? Elbette KUR’AN. Kur’an da her þey yoktur diyenlere sormak isterim, acaba Allah bizlere gönül gözü, rehber olsun diye indirdiði Kur’an açýk ve detaylý deðilse, nasýl bizlere rehberlik edecek ve gönlümüzün açýkgözleri olacak? Akýllarýný ve düþünme melekesini birilerine teslim edenler, kiraya verenler elbette bunun farkýnda olamayacaktýr. Allah böyle durumlardan bizleri korusun.
Þimdi de Kur’an da her þey yoktur diyerek verdikleri örnekleri, tek tek Kur’an süzgecinden geçirelim. Önce þunu söylemeliyim. Bizler dinimizi Kur’an dan öðrenmediðimizden, bizlere öðretilenleri Kur’an da bulamadýðýmýzda, ne yazýk ki bakýn iþte bunlar ya da þunlar Kur’an da yok. Demek ki Kur’an da her þey olmuyormuþ düþüncesiyle, farkýnda olmadan beþerin kitaplarýný hâþâ Kur’an dan üstün tuttuðumuzun farkýnda bile deðiliz. Hâlbuki formül o kadar açýk ve net ki, Allah ayetinde ne diyordu?
Zühruf 44: Gerçek þu: Bu Kur an sana ve toplumuna elbette ki bir hatýrlatýcý/bir düþündürücü/bir þeref/bir öðüttür. BU KÝTAPTAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ.
Allah sizleri, bu kitaptan sorumlu tutacaðým dedikten sonra, acaba HÂÞÂ sözünde durmazda, Kur’an da olmayan, açýklanmayan, izah edilmeyen, Kur’an ýn hiç bahsetmediði baþka þeylerden de sorumlu tutar mý dersiniz bizleri? Bunlarý söylerken bile üzüntü duyuyorum, ama hala birileri anlamamakta ýsrar edebiliyor. Kur an da her þey yoktur diyenler, þu örnekleri veriyorlar.
—Kur’an da namazýn nasýl kýlýnacaðý, hangi dualarýn okunacaðý ve rekât sayýsý yoktur, demek ki bakýn her þey yazmýyormuþ Kur’an da.
—Hacca gittiðimizde neler yapacaðýz detaylý anlatýlmamýþtýr, örneðin þeytan taþlamayý, Hacer ül Esved taþýný selamlamayý Kuran yazmaz, demek ki her þey yokmuþ Kur’an da.
—Zekâtlarýmýzý nasýl vereceðiz, ne kadarýný vereceðimiz yazmýyor, demek ki Kur’an her þeyi yazmýyormuþ.
Bu yazdýklarýma çok daha fazla örnekler verebilirim. Kur’an da birçok þeyin olmadýðýný iddia ediyorlar, ama her nedense bu düþünceyi birde tersinden düþünmüyorlar. Örnek verelim. Bize bir söz söylendiðinde onu test ederiz, inanmadan önce. Örneðin birisi ben 18 yaþýný doldurdum derse, kanýtlamasýný isteriz ve çýkar bakalým nüfus kâðýdýný deriz ve baktýktan sonra doðruysa inanýrýz. Bu örnekleri çoðaltmak mümkün. Peki din ve iman adýna bizlere söylenen sözleri neden kontrol etme gereði duymuyoruz? Yoksa kontrol edilecek veri, bilgi, güvenilecek rehber elimizde yok mu? (HÂÞÂ) Ya da elimizdeki rehber çok açýk ve net deðil mi de bizler böyle bir kontrol mekanizmasýna müracaat etmiyoruz?
HANÝ ALLAH BÝZLERÝ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEKTÝ, NE OLDU RABBÝN BU SÖZÜ? UNUTTUK MU, YOKSA HATIRLAMAK MI ÝSTEMÝYORUZ? Madem birileri Kur’an dan her þeyi bulamadýklarý için tedirginler, acaba kimler Allah ýn katýnda çok güvenli de, onun sözlerine, kitaplarýna inanarak imanýmýzý yaþayalým? Bu konuda emin olan var mý aramýzda? Hangi mezhep imamýnýn sözleri, Rabbin korumasýnda, bilen varsa söylesin de aydýnlanalým. Rahman güveneceðiniz, dayanacaðýnýz veliniz yalnýz ben varým, sakýn veliler edinerek ardýna düþmeyin ve güvenmeyin dedikten sonra, nasýl olurda bunun tersini söyleriz. Kimin takvaca üstün olduðunu, kimin doðru yolda olduðunu, Allah yalnýz ben bilirim diye bizleri uyarýyor. Bu uyarýnýn hiç mi önemi yok.
Þimdide gelelim Kur’an da olmadýðýný söyledikleri konulara. Ýþin ilginci onlara tam tersi soruyu sormak gerekirken, bizler Kur’an ý savunmaya, kanýtlamaya geçiyoruz. HÂLBUKÝ ALLAH SÝZLERÝ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEÐÝM DEDÝKTEN SONRA, ONLARA SORMAK GEREKÝR, SEN KANITLA SENÝN KUR’AN DA OLMAYAN VE ÝNANDIKLARININ ALLAH EMRÝ OLDUÐUNU, BÝZLERÝN SORUMLU OLDUÐUMUZU DEMEMÝZ GEREKÝR. Biz yinede zoru seçelim ve anlatalým Allah ýn izniyle.
Kur’an da en çok bahsedilen konulardan birisi de namazdýr. Allah hem çok bahsedecek Kur’an da, hem de bunun nasýl yapýlacaðýný izah etmeyecek, doðrusu bu da ilginç bir yaklaþým ve savunma tarzý. Namaz kýlmak, Ýbrahim peygamberden bu yana her topluma farz kýlýnmýþtýr. Örneðin Bakara suresi 83 ayetinde Ýsrail oðullarýna da namazýn farz olduðunu söyler Kur’an. Ali Ýmran 39. ayette namazýn bizden önceki ümmetlere farz olduðunu anlarýz. Namaz kýlarken yapacaðýmýz hareketleri Allah bizlere anlatmýþtýr. Bakýn Meryem anamýza nasýl namaz kýlacaðýný hatýrlatýyor, tamamen þeklini bile tarif ederek.
(Ali Ýmran 43: Ey Meryem, Rabbine divan dur, secdeye kapan ve rükû edenlerle birlikte rükû et.) Yani Allah ýn huzurunda saygýyla ayakta dur, buna kýyam duruþu diyoruz. Devamýnda da yine secde ve rükû duruþunu anlatýyor. Tevbe suresi 112 ayette de namazýn en önemli unsurlarýný söyler ( …rükû edenler, secdeye kapananlar…) (Hac sur. 26: Bir zamanlar Ýbrahim için, o evin yerini, þöyle diyerek hazýrlamýþtýk: Bana hiçbir þeyi ortak koþma, evimi; tavaf edenler, kýyamda duranlar, rükû-secde edenler için temizle. ) Ayet ne kadar güzel açýklýyor, hatta Ýbrahim peygamberimizden bahsederek. Kabeyi hazýrlamasý için emir verdiðinde, o evi tavaf edenlerin nasýl namaz kýlacaðýný bile açýkça söylüyor. Kýyamda duranlar yani ayakta saygý duruþunda duranlar, rükû yani saygýyla eðilenler Allah önünde, secde edenler yine Allah ýn karþýsýnda saygýyla yerlere kapananlar dua edenler için hazýrlanýp temizlendiðini belirtiyor. Daha bu konuda birçok ayet var, ama anlayana bunlar yetecektir sanýrým.
Þimdi de genel olarak düþünelim, tüm Ýslam âlemi namazý ayný þekilde mi kýlýyor? Kur’an ýn emrettiði ana konular hepsinde aynýdýr deðiþmez, nedir bunlar? Kýyamda durmak, yani Allah ýn huzurunda saygý duruþunda durmak, eðilmek rükû etmek ve secdeye kapanmak aynýdýr. Peki, ne gibi deðiþiklikler var derseniz, örneðin bir kýsmý kýyam duruþunda ellerini baðlamaz yana salar, bir kýsmý baðlar. Bir kýsmý þekil ve oturuþ kalkýþta küçük deðiþikler eklemiþtir. Ama hiçbirine yanlýþ ya da hatalý kimse diyemez. Namaz bitiminde kimisi yalnýz saða selam verir bitirir kimi hem saða hem sola selam verir, ilginçtir, yalnýz önüne selam vererek bitirenlerde vardýr. Bunlarýn hepsi beþeri fýkýh ilaveleridir.
Þimdide bakýn namazlarda, hangi dualar okuyacaðýmýz yazmýyor Kur’an da, diyenlere cevap verelim. Allah Müzzemil suresinde (O halde Kuran`dan, kolayýnýza geleni okuyun!) diye açýklýk getirir. Demek ki namazda okunacak dualarýn sabitlenmesi ve öyle okumazsan kabul olmaz denmesi asla mümkün deðildir. Çok daha açýk anlatmak gerekirse bakýn Allah namazla benden nasýl yardým isteyin diyor ayetinde. ( Bakara 45: Sabra ve namaza sarýlarak yardým dileyin. Hiç kuþkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan baþkasýna çok aðýr gelir. ) ( Bakara 153: Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza sarýlarak yardým dileyin. Hiç kuþkunuz olmasýn ki, Allah sabredenlerle beraberdir). Allah namazla/duayla kendisinden yardým dilenmesini istiyorsa namazlarda, þurasýnda þu duayý okuyacaksýn demek, Kur’an a asla uymaz. Allah namazla benden yardým dileyin diyor ama birçok ayetinde de nasýl dileyeceði örneðini de veriyor. Birkaç örnek verelim. (Bakara 201: Onlardan kimi de þöyle yakarýr: “Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver! Ve bizi ateþ azabýndan koru. ) ( Ýsra 80: Þöyle yakar: “Rabbim! Beni, gireceðim yere doðruluk-dürüstlükle sok, çýkacaðým yerden doðruluk-dürüstlükle çýkar. Katýndan bana yardýmcý bir güç/kanýt ver. )
Demek ki namazlarýmýzda ne okuyacaðýmýz bizlere kalmýþ, çünkü Allah öyle söylüyor. Bunu birileri sabitleyip, illaki þunu okuyacaksýn diyemez. Bakýn o da açýklanýyormuþ, hem de ne kadar güzel, hiç sýkmadan, özgür býrakýlarak içimizden geldiðince Allah a yakarýrcasýna. Rekât sayýsýna gelince. Kur’an hiçbir zaman Allah ýn huzurunda ne kadar kalacaðýný sýnýrlamamýþ ve bir miktar belirlememiþtir, tek bir þartla. En kýsa kýlýnacak namazý bizzat peygamberimiz eþliðinde tarif etmiþ kýldýrmýþ ve bu da bir rekâttýr. Savaþ ve zorluk halinde kýlýnan namazý, bizzat peygamberimiz eþliðinde anlatmýþtýr Kur’an, onu da hatýrlayalým.
Nisa 102: Sen içlerinde olup da onlara namaz kýldýrdýðýn vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarýný da alsýnlar. BUNLAR SECDEYE VARINCA, DÝÐERLERÝ ARKALARINDA BEKLESÝNLER. SONRA NAMAZ KILMAMIÞ OLAN DÝÐER GRUP GELÝP SENÝNLE BÝRLÝKTE KILSINLAR. Dikkatli olsunlar, silahlarýný yanlarýna alsýnlar. Kâfirler isterler ki, silahlarýnýzdan ve teçhizatýnýzdan habersiz olasýnýz da üstünüze bir çullanýþla çullanýversinler. Eðer yaðmurdan gelen bir sýkýntý varsa yahut hasta-yaralý iseniz silahlarýnýzý býrakmanýzda sizin için bir sakýnca yoktur. Ama tedbirinizi alýn, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazýrlamýþtýr.
BÝZLER BÝZE ÖÐRETÝLENÝ KUR’AN DA BULAMADIÐIMIZDA, BUNLARDAN SORUMLU DEÐÝLÝZ DÝYECEÐÝMÝZE, EEEE BAKIN DEMEK KÝ SÖYLENEN DOÐRUYMUÞ, DEMEK KÝ HER ÞEY YOKMUÞ KUR AN DA, DEME GAFLETÝNDE BULUNUYORUZ. Allah ben her þeyden deðiþik örnekler verdim ki anlayasýnýz diyorsa, gerçekten her örnek var demektir, ama anlamak isteyene. Þimdi yazacaðým ayet, yukarýda verdiðimiz örneðin açýklayýcýsý bir ayettir.
Nisa 101: Yeryüzünde dolaþtýðýnýz zaman, küfre sapanlarýn size tedirginlik vermesinden korkarsanýz, NAMAZI KISALTMANIZDA SÝZÝN ÝÇÝN BÝR SAKINCA YOKTUR. Þu bir gerçek ki, küfre batanlar sizin için açýk bir düþmandýr.
Demek ki zor anlarýmýzda, namazýn kýsaltýlmasýnýn kolaylýðýný açýkça belirtiyor, peki diðer zamanlarda ne kadar kýlacaðýmýzý neden söylemiyor? Ýþte onu da bizlere býrakýyor, týpký zekât konusunda bizleri serbest býraktýðý gibi, o konuya gelince anlayacaksýnýz. Her izahý yapan Allah, bizleri bu konuda sýnýrlamadýysa, bizlere rahmetiyle rahatlatýp özgür býraktýysa, bizler bunu anlamayarak, bakýn her þey Kur’an da yazmýyor dememiz, büyük yanlýþtýr. Eðer böyle bir emri olsaydý bizlere bunu da açýklar ve söylerdi, bunu aklýmýzdan çýkarmayalým ve sanki bunun bildirilmemesi, eksiklikmiþ gibi göstermeyelim, yoksa Rahman a saygýsýzlýk yapmýþ olacaðýmýzý da, aklýmýzdan çýkarmayalým.
Bu konuyla ilgili sizleri düþünmeye davet edecek, bir þey söylemek istiyorum. Allah sabah namazý vakti yani fecir vaktinde okunan Kur’an, kýlýnan namazda da Kur’an okunduðuna göre namaz, þahitlidir diye bildirir bizlere. Bu sözden bu vaktin önemli olduðu anlaþýlýr Rabbin katýnda. Peki, neden 2 rekât farz namaz kýlarýz, Allah ýn özenle bahsettiði vakitte de, diðer vakitlerde 4 rekât farz kýlarýz hiç düþündünüz mü? Ýþte Kur’an a göre deðil de, beþerin öðretisine göre yaþamaya devam edersek, nereye varacaðýmýzý Rabbin huzuruna gittiðimizde göreceðiz, bence herkes aklýný baþýna almalý gibi geliyor bana, ne dersiniz?
Hac konusuna gelince, insanlar beþerin öðretisini beyinlerine o kadar kazýmýþlar ki, onu Kur’an da bulamadýklarýnda, ne yazýk ki eksik diyebilmektedirler. Þeytan taþlamak Kur’an da geçmiyor, Hacer ül Esved taþýný öpmek selam vermek Kur’an da yok diye, Kur’an ý yeterli görmeyenler, hala Hac da þeytan taþlarken yapýlan izdihamdan ölenlerden, ders almamýþ görünüyorlar. Bakýn Allah Hac konusunda o kadar çok detayý vermiþ ki Kur’an da. Bakara suresi 189 ayette Haccýn vaktini, ayýn hareketlerinden belirlendiðini açýklýyor. Bakara suresi 158. ayette, Hacca gelenlerin, Safa ve Merve tepelerinin ziyaret edilmesinde bir sakýnca olmadýðý açýklamasýný yapýyor. Düþünün lütfen, tepelerin ziyaretinden bahseden Allah, þeytan taþlama konusunu söylemez miydi olsaydý? Burada kurban kesileceðini belirtiyor. Hacca gittiðinizde, cinsel iliþkiye girmeyeceksiniz diye söylüyor Kur’an da. Savaþmak yasaktýr diyor. Bakara 199. ayetinde Kabeyi dönerek tavaf edilmesi açýklamasýný yapýyor. Bakara 203. ayetinde de hac ziyaretini isteyen iki günde bitirebilir onlara günah yoktur der, geç dönene de günah yoktur diye açýklar.
Allah Hac zamanýnýn, bilinen aylardadýr diyerek açýklamasýna raðmen (HARAM AYLARDAN BAHSEDEREK) onu görmezden gelip, peygamberimizin hayatýnda bir kez gittiði hac gününden baþka günün kabul edilmeyeceðini söyleyerek, bu kutsal görevin önüne koskoca bir duvar örmüþlerdir, sebep olanlarýn hesabý çetin olacaktýr eminim. DÜNYADAKÝ TÜM MÜSLÜMANLARI HAC KONUSUNDA, YILDA BÝRKAÇ GÜNE SIÐDIRAN ZÝHNÝYET, AKLIN VE MANTIÐIN ZÝHNÝYETÝ DEÐÝLSE, YÜCE RABBÝN EMRÝ ZATEN ASLA OLAMAZ, ARTIK BUNUN FARKINA VARMANIN SÝZCE ZAMANI GELMEDÝ MÝ? Bakýn Allah Hac görevi için Kur’an da onca açýklamayý yaptýðý halde, hala Kur’an ýn açýklamalarýný yeterli bulmayanlara, ne söylemek gerekir bilmiyorum.
Zekât konusuna gelince. Kur’an ben her þeyden nice örnekleri, deðiþik ifadelerle verdim diyorsa, bu konuda da açýklama yapmýþtýr. Fýkýh ve mezheplerin bu konuda öðretisi nedir, onu hatýrlayalým. Hatýrlarsýnýz bizlere altýnýn, paranýn, ziynetin 1/40ýný zekât olarak vereceksiniz diye öðrettiler. Köylünün ektiði ve biçtiði mahsulünde 1/10 unu vermesi gerektiði öðretildi þimdiye kadar, çünkü fýkýh yani beþeri din kanunlarý böyle söylüyordu. Garip köylüm parasý ve altýný olandan dört kat fazla zekât vermekten hiç erinmedi, itiraz da etmedi hep verdi. Bazen düþündü, acaba ben neden fazla veriyorum diye. Büyüklerimiz öyle söylemiþse vardýr bir hikmeti dedi ve sustu. Ama keþke Allah ýn bizler için indirdiði rehbere bir baksaydý, gerçekleri nasýl görecekti o zaman. Bakýn Allah, nasýl zekât vereceðimizi ne kadar güzel açýk ve net bizlere söylemiþ, ama hala anlamayanlara sözüm yok.
Bakara 219: …. ” Ve sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: “HELAL KAZANCINIZIN SÝZE VE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUKLARINIZA YETERLÝ OLANINDAN ARTANINI VERÝN. (ÝHTÝYAÇDAN FAZLASINI) ” Allah, ayetleri size iþte böyle açýklar ki, derin derin düþünebilesiniz.
Sizce bu ayetten her þey anlaþýlmýyor mu? Kazancýnýzýn size ve bakmakla yükümlü olduklarýnýza yeterli olanýndan, YANÝ ÝHTÝYACINIZDAN ARTANINI verin diyor. Artanýndan verin dedikten sonra, hala eeee bakýn ne kadar vereceði yazmýyor denir mi? Bu ne saygýsýzlýk. Allah bizleri zekât konusuyla imtihan ediyor ve bizleri teþvik ediyor, bakalým malýndan, parasýndan Allah ýn rýzasýný kazanmak için ne kadar verecek diye, bizleri sýnýyor. Hatta zekât vermeyi kendisine borç verme olarak kabul ediyor.
Demek ki Kur’an da her þey varmýþ, zaten var olduðunu söyleyen ben deðilim, Yüce Rabbimiz. Allah bunu söylemesine raðmen, acaba bunun tersini söylemek nasýl bir düþünce olabilir? Allah Kur’an da, insanlarýn yaptýðý yanlýþlarý anlatýr ve onlardan örnekler verir. Bu þekilde de bizlerin ayný hataya düþmemizi engellemeye çalýþýr. Bizlere kitaplar ve elçiler gönderip uyarýr. Kur’an o kadar ince detaya bile girer ki, bakýn birkaç örnek sizlere vermek istiyorum. Bu detaylarý yazan bir kitap için, hala her þey yoktur, detaylar yazmaz denir mi, takdirinize býrakýyorum.
Allah namaz kýlarken, okuyacaðýmýz duanýn ses tonunun, ne þekilde olacaðýný anlatýr. Ne çok yavaþ ne çok hýzlý orta bir kararda okuyun der. Ayný anneyi emen sütkardeþlerin birbiriyle evlenemeyeceðini belirtir. Sizce çevrenizde bir düþünün, kaç kiþiyi ilgilendirir bu konu, onu bile yazýyor Kur’an. Yolda kasýla kasýla yürüme, diye ikaz eder bizleri. Bir annenin çocuðunu 24 ay emzirmesi gerektiði anlatýr. Mirasýmýzý nasýl daðýtacaðýmýza açýklýk getirir. Birbirimizden borç alýnca hemen yazýn, hem de þahitler olsun der. Daha neler neler.
Allah tüm bunlarý Kur’an da yazýyor ve önemsiyor da, birilerinin dine dýþarýdan ilave yaptýklarýný Kur’an da göremeyince mi Kur’an da her þey yazmaz deniyor. El insaf, lütfen artýk kendimize gelelim, eðer uyumaya ve körlüðe devam edersek, Allah bir gün bizlerin cezasýný da vereceðini unutmayalým. Çok güzel bir söz geldi aklýma.
(Geçmiþi hatýrlayamayanlar, onu bir kere daha yaþamak zorunda kalýrlar. )
Geçmiþte yapýlan hatalarý Allah, Kur’an da açýkça verir, bunlarý masal olsun diye anlatmaz bizlere. Kur’an ýn 3/2 si böyle ibretlerle, öðütlerle, uyarýlarla doludur. Eðer Kur’an ý masal okur gibi okur da, ondan ibret almazsak, oradaki kavimlerin sonunu bizlerde yaþarýz Allah korusun. Kur’an da her þey yoktur, özet bilgidir demek, Allah ýn bir güneþ ve rehber olsun diye gönderdim dediði Kur’an a apaçýk bir saygýsýzlýktýr.
Dilerim geçmiþinden ders alan, gönül gözleri açýk, gönlü mühürlenmemiþ kullarý arasýna bizleri de almasý dileklerimle.
Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK
Hak yol Kuran (Only the registered members can see the link)
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET. (Only the registered members can see the link)
BATILDAN UZAK İSLAMI YAŞAYABİLMEK. (Only the registered members can see the link)
Bizler Ýslam ý o kadar yanlýþ bir yolda yaþýyoruz ki, bunun farkýna varmak için Kur’an ý birkaç kez anlayarak okumak yeterli olacaktýr. Bir þartla okumalýyýz, ÖN YARGISIZ VE ALLAH A DAYANIP, YALNIZ KUR’AN IN ÝPÝNE SARILMAK ÞARTIYLA. Bu yazýyý okuyan kardeþlerimden tek bir ricam olacak, daha önce geleneksel Ýslam ýn öðrettiklerini, Kur’an ayetleriyle karþýlaþtýrdýktan sonra, Allah`ýn ayetleriyle, bizlere aktarýlan hadisler, birbirine uymadýðýnda, lütfen eeee peygamberimizin hadisleri ne olacak? Ne yani peygamberimiz postacý mýydý demeyiniz. Peygamberimiz Allah ýn ayetlerine ters düþecek hiç bir þey söylemeyeceðine göre, demek ki o söz peygamberimizin sözü deðilmiþ, deme zamaný geldi artýk. Kur’an özet bilgidir ve orada her þey yoktur diyenlere, bakýn Rabbimiz ne cevap veriyor.
Kehf 54; Yemin olsun, biz, bu Kuran`da, insanlar için her türlü örneði deðiþik ifadelerle gözler önüne koyduk. Ýnsan ise varlýðýn, tartýþmaya en çok tutkun olanýdýr.
Ýsra 89; Yemin olsun, biz bu Kuran`da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sýraladýk. Ama insanlarýn çoðu inkâr ve nankörlükten baþka bir þeyde diretmediler.
Bunlara benzer onlarca ayet yazabilirim, bakýn hepsi ne diyor? Ýnsanlar için her türlü örneði deðiþik ifadelerle gözler önüne koyduk. Ýnsanlar için her benzetmeden, nice örnekler sýraladýk diye çok açýk ve net belirtiyor. Þimdide þu ayet hakkýnda düþünün lütfen.
Enam 104; Gerçek þu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiþtir. Kim görürse kendisi yararýna, kim körlük ederse kendisi zararýna… Ben sizin üzerinize bekçi deðilim.
Burada bahsedilen gönül gözü, sizce ne olabilir? Elbette KUR’AN. Kur’an da her þey yoktur diyenlere sormak isterim, acaba Allah bizlere gönül gözü, rehber olsun diye indirdiði Kur’an açýk ve detaylý deðilse, nasýl bizlere rehberlik edecek ve gönlümüzün açýkgözleri olacak? Akýllarýný ve düþünme melekesini birilerine teslim edenler, kiraya verenler elbette bunun farkýnda olamayacaktýr. Allah böyle durumlardan bizleri korusun.
Þimdi de Kur’an da her þey yoktur diyerek verdikleri örnekleri, tek tek Kur’an süzgecinden geçirelim. Önce þunu söylemeliyim. Bizler dinimizi Kur’an dan öðrenmediðimizden, bizlere öðretilenleri Kur’an da bulamadýðýmýzda, ne yazýk ki bakýn iþte bunlar ya da þunlar Kur’an da yok. Demek ki Kur’an da her þey olmuyormuþ düþüncesiyle, farkýnda olmadan beþerin kitaplarýný hâþâ Kur’an dan üstün tuttuðumuzun farkýnda bile deðiliz. Hâlbuki formül o kadar açýk ve net ki, Allah ayetinde ne diyordu?
Zühruf 44: Gerçek þu: Bu Kur an sana ve toplumuna elbette ki bir hatýrlatýcý/bir düþündürücü/bir þeref/bir öðüttür. BU KÝTAPTAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ.
Allah sizleri, bu kitaptan sorumlu tutacaðým dedikten sonra, acaba HÂÞÂ sözünde durmazda, Kur’an da olmayan, açýklanmayan, izah edilmeyen, Kur’an ýn hiç bahsetmediði baþka þeylerden de sorumlu tutar mý dersiniz bizleri? Bunlarý söylerken bile üzüntü duyuyorum, ama hala birileri anlamamakta ýsrar edebiliyor. Kur an da her þey yoktur diyenler, þu örnekleri veriyorlar.
—Kur’an da namazýn nasýl kýlýnacaðý, hangi dualarýn okunacaðý ve rekât sayýsý yoktur, demek ki bakýn her þey yazmýyormuþ Kur’an da.
—Hacca gittiðimizde neler yapacaðýz detaylý anlatýlmamýþtýr, örneðin þeytan taþlamayý, Hacer ül Esved taþýný selamlamayý Kuran yazmaz, demek ki her þey yokmuþ Kur’an da.
—Zekâtlarýmýzý nasýl vereceðiz, ne kadarýný vereceðimiz yazmýyor, demek ki Kur’an her þeyi yazmýyormuþ.
Bu yazdýklarýma çok daha fazla örnekler verebilirim. Kur’an da birçok þeyin olmadýðýný iddia ediyorlar, ama her nedense bu düþünceyi birde tersinden düþünmüyorlar. Örnek verelim. Bize bir söz söylendiðinde onu test ederiz, inanmadan önce. Örneðin birisi ben 18 yaþýný doldurdum derse, kanýtlamasýný isteriz ve çýkar bakalým nüfus kâðýdýný deriz ve baktýktan sonra doðruysa inanýrýz. Bu örnekleri çoðaltmak mümkün. Peki din ve iman adýna bizlere söylenen sözleri neden kontrol etme gereði duymuyoruz? Yoksa kontrol edilecek veri, bilgi, güvenilecek rehber elimizde yok mu? (HÂÞÂ) Ya da elimizdeki rehber çok açýk ve net deðil mi de bizler böyle bir kontrol mekanizmasýna müracaat etmiyoruz?
HANÝ ALLAH BÝZLERÝ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEKTÝ, NE OLDU RABBÝN BU SÖZÜ? UNUTTUK MU, YOKSA HATIRLAMAK MI ÝSTEMÝYORUZ? Madem birileri Kur’an dan her þeyi bulamadýklarý için tedirginler, acaba kimler Allah ýn katýnda çok güvenli de, onun sözlerine, kitaplarýna inanarak imanýmýzý yaþayalým? Bu konuda emin olan var mý aramýzda? Hangi mezhep imamýnýn sözleri, Rabbin korumasýnda, bilen varsa söylesin de aydýnlanalým. Rahman güveneceðiniz, dayanacaðýnýz veliniz yalnýz ben varým, sakýn veliler edinerek ardýna düþmeyin ve güvenmeyin dedikten sonra, nasýl olurda bunun tersini söyleriz. Kimin takvaca üstün olduðunu, kimin doðru yolda olduðunu, Allah yalnýz ben bilirim diye bizleri uyarýyor. Bu uyarýnýn hiç mi önemi yok.
Þimdide gelelim Kur’an da olmadýðýný söyledikleri konulara. Ýþin ilginci onlara tam tersi soruyu sormak gerekirken, bizler Kur’an ý savunmaya, kanýtlamaya geçiyoruz. HÂLBUKÝ ALLAH SÝZLERÝ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEÐÝM DEDÝKTEN SONRA, ONLARA SORMAK GEREKÝR, SEN KANITLA SENÝN KUR’AN DA OLMAYAN VE ÝNANDIKLARININ ALLAH EMRÝ OLDUÐUNU, BÝZLERÝN SORUMLU OLDUÐUMUZU DEMEMÝZ GEREKÝR. Biz yinede zoru seçelim ve anlatalým Allah ýn izniyle.
Kur’an da en çok bahsedilen konulardan birisi de namazdýr. Allah hem çok bahsedecek Kur’an da, hem de bunun nasýl yapýlacaðýný izah etmeyecek, doðrusu bu da ilginç bir yaklaþým ve savunma tarzý. Namaz kýlmak, Ýbrahim peygamberden bu yana her topluma farz kýlýnmýþtýr. Örneðin Bakara suresi 83 ayetinde Ýsrail oðullarýna da namazýn farz olduðunu söyler Kur’an. Ali Ýmran 39. ayette namazýn bizden önceki ümmetlere farz olduðunu anlarýz. Namaz kýlarken yapacaðýmýz hareketleri Allah bizlere anlatmýþtýr. Bakýn Meryem anamýza nasýl namaz kýlacaðýný hatýrlatýyor, tamamen þeklini bile tarif ederek.
(Ali Ýmran 43: Ey Meryem, Rabbine divan dur, secdeye kapan ve rükû edenlerle birlikte rükû et.) Yani Allah ýn huzurunda saygýyla ayakta dur, buna kýyam duruþu diyoruz. Devamýnda da yine secde ve rükû duruþunu anlatýyor. Tevbe suresi 112 ayette de namazýn en önemli unsurlarýný söyler ( …rükû edenler, secdeye kapananlar…) (Hac sur. 26: Bir zamanlar Ýbrahim için, o evin yerini, þöyle diyerek hazýrlamýþtýk: Bana hiçbir þeyi ortak koþma, evimi; tavaf edenler, kýyamda duranlar, rükû-secde edenler için temizle. ) Ayet ne kadar güzel açýklýyor, hatta Ýbrahim peygamberimizden bahsederek. Kabeyi hazýrlamasý için emir verdiðinde, o evi tavaf edenlerin nasýl namaz kýlacaðýný bile açýkça söylüyor. Kýyamda duranlar yani ayakta saygý duruþunda duranlar, rükû yani saygýyla eðilenler Allah önünde, secde edenler yine Allah ýn karþýsýnda saygýyla yerlere kapananlar dua edenler için hazýrlanýp temizlendiðini belirtiyor. Daha bu konuda birçok ayet var, ama anlayana bunlar yetecektir sanýrým.
Þimdi de genel olarak düþünelim, tüm Ýslam âlemi namazý ayný þekilde mi kýlýyor? Kur’an ýn emrettiði ana konular hepsinde aynýdýr deðiþmez, nedir bunlar? Kýyamda durmak, yani Allah ýn huzurunda saygý duruþunda durmak, eðilmek rükû etmek ve secdeye kapanmak aynýdýr. Peki, ne gibi deðiþiklikler var derseniz, örneðin bir kýsmý kýyam duruþunda ellerini baðlamaz yana salar, bir kýsmý baðlar. Bir kýsmý þekil ve oturuþ kalkýþta küçük deðiþikler eklemiþtir. Ama hiçbirine yanlýþ ya da hatalý kimse diyemez. Namaz bitiminde kimisi yalnýz saða selam verir bitirir kimi hem saða hem sola selam verir, ilginçtir, yalnýz önüne selam vererek bitirenlerde vardýr. Bunlarýn hepsi beþeri fýkýh ilaveleridir.
Þimdide bakýn namazlarda, hangi dualar okuyacaðýmýz yazmýyor Kur’an da, diyenlere cevap verelim. Allah Müzzemil suresinde (O halde Kuran`dan, kolayýnýza geleni okuyun!) diye açýklýk getirir. Demek ki namazda okunacak dualarýn sabitlenmesi ve öyle okumazsan kabul olmaz denmesi asla mümkün deðildir. Çok daha açýk anlatmak gerekirse bakýn Allah namazla benden nasýl yardým isteyin diyor ayetinde. ( Bakara 45: Sabra ve namaza sarýlarak yardým dileyin. Hiç kuþkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan baþkasýna çok aðýr gelir. ) ( Bakara 153: Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza sarýlarak yardým dileyin. Hiç kuþkunuz olmasýn ki, Allah sabredenlerle beraberdir). Allah namazla/duayla kendisinden yardým dilenmesini istiyorsa namazlarda, þurasýnda þu duayý okuyacaksýn demek, Kur’an a asla uymaz. Allah namazla benden yardým dileyin diyor ama birçok ayetinde de nasýl dileyeceði örneðini de veriyor. Birkaç örnek verelim. (Bakara 201: Onlardan kimi de þöyle yakarýr: “Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver! Ve bizi ateþ azabýndan koru. ) ( Ýsra 80: Þöyle yakar: “Rabbim! Beni, gireceðim yere doðruluk-dürüstlükle sok, çýkacaðým yerden doðruluk-dürüstlükle çýkar. Katýndan bana yardýmcý bir güç/kanýt ver. )
Demek ki namazlarýmýzda ne okuyacaðýmýz bizlere kalmýþ, çünkü Allah öyle söylüyor. Bunu birileri sabitleyip, illaki þunu okuyacaksýn diyemez. Bakýn o da açýklanýyormuþ, hem de ne kadar güzel, hiç sýkmadan, özgür býrakýlarak içimizden geldiðince Allah a yakarýrcasýna. Rekât sayýsýna gelince. Kur’an hiçbir zaman Allah ýn huzurunda ne kadar kalacaðýný sýnýrlamamýþ ve bir miktar belirlememiþtir, tek bir þartla. En kýsa kýlýnacak namazý bizzat peygamberimiz eþliðinde tarif etmiþ kýldýrmýþ ve bu da bir rekâttýr. Savaþ ve zorluk halinde kýlýnan namazý, bizzat peygamberimiz eþliðinde anlatmýþtýr Kur’an, onu da hatýrlayalým.
Nisa 102: Sen içlerinde olup da onlara namaz kýldýrdýðýn vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarýný da alsýnlar. BUNLAR SECDEYE VARINCA, DÝÐERLERÝ ARKALARINDA BEKLESÝNLER. SONRA NAMAZ KILMAMIÞ OLAN DÝÐER GRUP GELÝP SENÝNLE BÝRLÝKTE KILSINLAR. Dikkatli olsunlar, silahlarýný yanlarýna alsýnlar. Kâfirler isterler ki, silahlarýnýzdan ve teçhizatýnýzdan habersiz olasýnýz da üstünüze bir çullanýþla çullanýversinler. Eðer yaðmurdan gelen bir sýkýntý varsa yahut hasta-yaralý iseniz silahlarýnýzý býrakmanýzda sizin için bir sakýnca yoktur. Ama tedbirinizi alýn, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazýrlamýþtýr.
BÝZLER BÝZE ÖÐRETÝLENÝ KUR’AN DA BULAMADIÐIMIZDA, BUNLARDAN SORUMLU DEÐÝLÝZ DÝYECEÐÝMÝZE, EEEE BAKIN DEMEK KÝ SÖYLENEN DOÐRUYMUÞ, DEMEK KÝ HER ÞEY YOKMUÞ KUR AN DA, DEME GAFLETÝNDE BULUNUYORUZ. Allah ben her þeyden deðiþik örnekler verdim ki anlayasýnýz diyorsa, gerçekten her örnek var demektir, ama anlamak isteyene. Þimdi yazacaðým ayet, yukarýda verdiðimiz örneðin açýklayýcýsý bir ayettir.
Nisa 101: Yeryüzünde dolaþtýðýnýz zaman, küfre sapanlarýn size tedirginlik vermesinden korkarsanýz, NAMAZI KISALTMANIZDA SÝZÝN ÝÇÝN BÝR SAKINCA YOKTUR. Þu bir gerçek ki, küfre batanlar sizin için açýk bir düþmandýr.
Demek ki zor anlarýmýzda, namazýn kýsaltýlmasýnýn kolaylýðýný açýkça belirtiyor, peki diðer zamanlarda ne kadar kýlacaðýmýzý neden söylemiyor? Ýþte onu da bizlere býrakýyor, týpký zekât konusunda bizleri serbest býraktýðý gibi, o konuya gelince anlayacaksýnýz. Her izahý yapan Allah, bizleri bu konuda sýnýrlamadýysa, bizlere rahmetiyle rahatlatýp özgür býraktýysa, bizler bunu anlamayarak, bakýn her þey Kur’an da yazmýyor dememiz, büyük yanlýþtýr. Eðer böyle bir emri olsaydý bizlere bunu da açýklar ve söylerdi, bunu aklýmýzdan çýkarmayalým ve sanki bunun bildirilmemesi, eksiklikmiþ gibi göstermeyelim, yoksa Rahman a saygýsýzlýk yapmýþ olacaðýmýzý da, aklýmýzdan çýkarmayalým.
Bu konuyla ilgili sizleri düþünmeye davet edecek, bir þey söylemek istiyorum. Allah sabah namazý vakti yani fecir vaktinde okunan Kur’an, kýlýnan namazda da Kur’an okunduðuna göre namaz, þahitlidir diye bildirir bizlere. Bu sözden bu vaktin önemli olduðu anlaþýlýr Rabbin katýnda. Peki, neden 2 rekât farz namaz kýlarýz, Allah ýn özenle bahsettiði vakitte de, diðer vakitlerde 4 rekât farz kýlarýz hiç düþündünüz mü? Ýþte Kur’an a göre deðil de, beþerin öðretisine göre yaþamaya devam edersek, nereye varacaðýmýzý Rabbin huzuruna gittiðimizde göreceðiz, bence herkes aklýný baþýna almalý gibi geliyor bana, ne dersiniz?
Hac konusuna gelince, insanlar beþerin öðretisini beyinlerine o kadar kazýmýþlar ki, onu Kur’an da bulamadýklarýnda, ne yazýk ki eksik diyebilmektedirler. Þeytan taþlamak Kur’an da geçmiyor, Hacer ül Esved taþýný öpmek selam vermek Kur’an da yok diye, Kur’an ý yeterli görmeyenler, hala Hac da þeytan taþlarken yapýlan izdihamdan ölenlerden, ders almamýþ görünüyorlar. Bakýn Allah Hac konusunda o kadar çok detayý vermiþ ki Kur’an da. Bakara suresi 189 ayette Haccýn vaktini, ayýn hareketlerinden belirlendiðini açýklýyor. Bakara suresi 158. ayette, Hacca gelenlerin, Safa ve Merve tepelerinin ziyaret edilmesinde bir sakýnca olmadýðý açýklamasýný yapýyor. Düþünün lütfen, tepelerin ziyaretinden bahseden Allah, þeytan taþlama konusunu söylemez miydi olsaydý? Burada kurban kesileceðini belirtiyor. Hacca gittiðinizde, cinsel iliþkiye girmeyeceksiniz diye söylüyor Kur’an da. Savaþmak yasaktýr diyor. Bakara 199. ayetinde Kabeyi dönerek tavaf edilmesi açýklamasýný yapýyor. Bakara 203. ayetinde de hac ziyaretini isteyen iki günde bitirebilir onlara günah yoktur der, geç dönene de günah yoktur diye açýklar.
Allah Hac zamanýnýn, bilinen aylardadýr diyerek açýklamasýna raðmen (HARAM AYLARDAN BAHSEDEREK) onu görmezden gelip, peygamberimizin hayatýnda bir kez gittiði hac gününden baþka günün kabul edilmeyeceðini söyleyerek, bu kutsal görevin önüne koskoca bir duvar örmüþlerdir, sebep olanlarýn hesabý çetin olacaktýr eminim. DÜNYADAKÝ TÜM MÜSLÜMANLARI HAC KONUSUNDA, YILDA BÝRKAÇ GÜNE SIÐDIRAN ZÝHNÝYET, AKLIN VE MANTIÐIN ZÝHNÝYETÝ DEÐÝLSE, YÜCE RABBÝN EMRÝ ZATEN ASLA OLAMAZ, ARTIK BUNUN FARKINA VARMANIN SÝZCE ZAMANI GELMEDÝ MÝ? Bakýn Allah Hac görevi için Kur’an da onca açýklamayý yaptýðý halde, hala Kur’an ýn açýklamalarýný yeterli bulmayanlara, ne söylemek gerekir bilmiyorum.
Zekât konusuna gelince. Kur’an ben her þeyden nice örnekleri, deðiþik ifadelerle verdim diyorsa, bu konuda da açýklama yapmýþtýr. Fýkýh ve mezheplerin bu konuda öðretisi nedir, onu hatýrlayalým. Hatýrlarsýnýz bizlere altýnýn, paranýn, ziynetin 1/40ýný zekât olarak vereceksiniz diye öðrettiler. Köylünün ektiði ve biçtiði mahsulünde 1/10 unu vermesi gerektiði öðretildi þimdiye kadar, çünkü fýkýh yani beþeri din kanunlarý böyle söylüyordu. Garip köylüm parasý ve altýný olandan dört kat fazla zekât vermekten hiç erinmedi, itiraz da etmedi hep verdi. Bazen düþündü, acaba ben neden fazla veriyorum diye. Büyüklerimiz öyle söylemiþse vardýr bir hikmeti dedi ve sustu. Ama keþke Allah ýn bizler için indirdiði rehbere bir baksaydý, gerçekleri nasýl görecekti o zaman. Bakýn Allah, nasýl zekât vereceðimizi ne kadar güzel açýk ve net bizlere söylemiþ, ama hala anlamayanlara sözüm yok.
Bakara 219: …. ” Ve sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: “HELAL KAZANCINIZIN SÝZE VE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUKLARINIZA YETERLÝ OLANINDAN ARTANINI VERÝN. (ÝHTÝYAÇDAN FAZLASINI) ” Allah, ayetleri size iþte böyle açýklar ki, derin derin düþünebilesiniz.
Sizce bu ayetten her þey anlaþýlmýyor mu? Kazancýnýzýn size ve bakmakla yükümlü olduklarýnýza yeterli olanýndan, YANÝ ÝHTÝYACINIZDAN ARTANINI verin diyor. Artanýndan verin dedikten sonra, hala eeee bakýn ne kadar vereceði yazmýyor denir mi? Bu ne saygýsýzlýk. Allah bizleri zekât konusuyla imtihan ediyor ve bizleri teþvik ediyor, bakalým malýndan, parasýndan Allah ýn rýzasýný kazanmak için ne kadar verecek diye, bizleri sýnýyor. Hatta zekât vermeyi kendisine borç verme olarak kabul ediyor.
Demek ki Kur’an da her þey varmýþ, zaten var olduðunu söyleyen ben deðilim, Yüce Rabbimiz. Allah bunu söylemesine raðmen, acaba bunun tersini söylemek nasýl bir düþünce olabilir? Allah Kur’an da, insanlarýn yaptýðý yanlýþlarý anlatýr ve onlardan örnekler verir. Bu þekilde de bizlerin ayný hataya düþmemizi engellemeye çalýþýr. Bizlere kitaplar ve elçiler gönderip uyarýr. Kur’an o kadar ince detaya bile girer ki, bakýn birkaç örnek sizlere vermek istiyorum. Bu detaylarý yazan bir kitap için, hala her þey yoktur, detaylar yazmaz denir mi, takdirinize býrakýyorum.
Allah namaz kýlarken, okuyacaðýmýz duanýn ses tonunun, ne þekilde olacaðýný anlatýr. Ne çok yavaþ ne çok hýzlý orta bir kararda okuyun der. Ayný anneyi emen sütkardeþlerin birbiriyle evlenemeyeceðini belirtir. Sizce çevrenizde bir düþünün, kaç kiþiyi ilgilendirir bu konu, onu bile yazýyor Kur’an. Yolda kasýla kasýla yürüme, diye ikaz eder bizleri. Bir annenin çocuðunu 24 ay emzirmesi gerektiði anlatýr. Mirasýmýzý nasýl daðýtacaðýmýza açýklýk getirir. Birbirimizden borç alýnca hemen yazýn, hem de þahitler olsun der. Daha neler neler.
Allah tüm bunlarý Kur’an da yazýyor ve önemsiyor da, birilerinin dine dýþarýdan ilave yaptýklarýný Kur’an da göremeyince mi Kur’an da her þey yazmaz deniyor. El insaf, lütfen artýk kendimize gelelim, eðer uyumaya ve körlüðe devam edersek, Allah bir gün bizlerin cezasýný da vereceðini unutmayalým. Çok güzel bir söz geldi aklýma.
(Geçmiþi hatýrlayamayanlar, onu bir kere daha yaþamak zorunda kalýrlar. )
Geçmiþte yapýlan hatalarý Allah, Kur’an da açýkça verir, bunlarý masal olsun diye anlatmaz bizlere. Kur’an ýn 3/2 si böyle ibretlerle, öðütlerle, uyarýlarla doludur. Eðer Kur’an ý masal okur gibi okur da, ondan ibret almazsak, oradaki kavimlerin sonunu bizlerde yaþarýz Allah korusun. Kur’an da her þey yoktur, özet bilgidir demek, Allah ýn bir güneþ ve rehber olsun diye gönderdim dediði Kur’an a apaçýk bir saygýsýzlýktýr.
Dilerim geçmiþinden ders alan, gönül gözleri açýk, gönlü mühürlenmemiþ kullarý arasýna bizleri de almasý dileklerimle.
Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK
Hak yol Kuran (Only the registered members can see the link)
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET. (Only the registered members can see the link)
BATILDAN UZAK İSLAMI YAŞAYABİLMEK. (Only the registered members can see the link)