halukgta
01-06-2017, 14:21
Bizler Ýslam ý yaþarken, gelenek ve beþeri fýkýh inancýnýn o kadar etkisinde kalýyoruz ki, Allah ýn ayetlerini bile görmezden gelebiliyoruz. Ýslam dininde, ruhban sýnýfýnýn olmadýðýný söyleyen Kur’an a inat, bizler kendi ellerimizle yarattýðýmýz ruhban sýnýfýnýn, kurallarýna göre yaþýyoruz Ýslam ý. Çünkü bu kiþiler Kur’an ile bizlerin aramýza girip, Kur’an gerçeklerini bizlerden gizlediler.
Allah Kur’an ý elçisine teblið görevini verdikten sonra, çok dikkat çekici uyarýlarda bulunmuþtur. Rad suresin 40. ayetinde “SENÝN GÖREVÝN SADECE TEBLÝÐ ETMEKTÝR. HESAP GÖRMEK ÝSE BÝZE AÝTTÝR.” Der. Daha da dikkat çekici olaný ise, Müddesir 11. ayetinde Allah elçisine seslenerek bakýn ne diyor. “BENÝ, YARATTIÐIM KÝÞÝYLE BAÞ BAÞA BIRAK.” Ne dersiniz, Allah ýn bu uyarýlarýndan dersler aldýk mý? Yoksa Allah, elçisinin bile kuluyla arasýnda olamayacaðýný ve Allah bizzat kuluyla baþ baþa kalmasý gerektiðini anlatýyorsa bizlere, acaba bu gerçeði hayatýmýza geçirebildik mi, anlayabildik mi, YOKSA ALLAH ÝLE ARAMIZA, ÞEFAATÇÝLER MÝ SOKTUK.
Arapçayý kutsal bir dil ilan edip, Allah böyle bir bilgi vermediði halde, cennet lisanýnýn bile Arapça olduðunu söyleyebildiler. ALLAH IN MESAJLARINI, UYARILARINI ANLADIÐIMIZ DÝLDEN OKUMAMIZI ENGELLEDÝLER. Kur’an ýn baþka dillere tam olarak çevrilemeyeceðini, kelimelerin, ayetlerin çok daha farklý anlamalara geldiðini söyleyerek, bu toplumu korkuttular, tedirgin ettiler. Hâlbuki Allah, Kur’an ýn neden Arapça indirildiðini açýklamýþ ve bizleri bilgilendirmiþti. Bakýn Allah ayetinde, bu konuda bizlere anlatýlanlarý yalanlayarak, ne kadar açýk ve akýlcý bilgiler veriyor, Kur’an ýn neden Arapça indirildiðine dair.
Zuhruf 2–3: Apaçýk Kitab’a andolsun ki, ÝYÝCE ANLAYASINIZ DÝYE biz, onu Arapça bir Kur’an yaptýk. (Diyanet meali)
Fussilet 44: Eðer biz bu Kur'ân'ý yabancý bir dilde indirseydik, onlar kesinlikle, “Âyetlerinin açýklanmasý gerekmez miydi? Bir Arap'a yabancý bir dille söylenir mi?” diyeceklerdi. De ki: “O, inananlar için bir yol gösterici ve gönüllerine þifadýr. Kâfirlerin kulaklarýnda aðýrlýk vardýr ve KUR'ÂN ONLARA KAPALIDIR; sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor.” (Bayraktar Bayraklý meali)
Allah ayetinde Kur’an ýn, apaçýk yani anlaþýlan bir kitap olduðunu söylemesine raðmen, bizlere Kur’an ý herkesin anlayamayacaðýný, her bilginin Kur’an da detaylý olmadýðýný söylemediler mi? KUR’AN I ANLAYARAK VE DÜÞÜNEREK OKUYAN BÝR MÜSLÜMAN ASLA KANDIRILAMAZ, ALDATILAMAZ. Onun için Allah ayetleri önce okuyun ve anlayýn, sonrada üzerinde düþünün emrini vermiþtir.
Ayetleri anlamadan okutan, siz anlamasanýz da okuyun, Allah sevap yazar zihniyetini topluma yerleþtiren ruhban anlayýþý, bizlerin düþünmesini de engellemiþlerdir. Allah bakýn Arap toplumuna neden Arapça indirdiðini söylüyor. “ÝYÝCE ANLAYASINIZ DÝYE ARAPÇA ÝNDÝRDÝK.” Yani Araplara, kendi dillerinden indirdik ki anlasýnlar diyor Rabbimiz. Din tacirlerinin tuzaðýna düþen bizler, bu gerçeklerle buluþamadýðýmýz sürece, Kur’an ý anlamamýz da asla mümkün olmayacaktýr. Allah anlamýný bilmeden, üzerinde düþünmeden okuyacaðýmýz bir bilginin, bizlere fayda saðlayamayacaðýný çok iyi biliyor. Onun içinde lütfen, özellikle içinde bulunduðumuz bu Ramazan ayý içinde, KUR’AN I MUTLAKA ANLAYARAK VE DÜÞÜNEREK BOLCA OKUYALIM.
Devamýndaki ayet, konuya çok güzel açýklama getiriyor ve bakýn ne diyor. EÐER KUR’AN I ARAP TOPLUMUNA, BAÞKA DÝLDE GÖNDERMÝÞ OLSAYDIK, AYETLER AÇIKLANMASI GEREKMEZ MÝYDÝ, BÝZLERÝN ANLAYACAÐI DÝLDE GÖNDERMENÝZ GEREKMEZ MÝYDÝ, BÝR ARABA YABANCI DÝLDE KÝTAP MI ÝNDÝRÝLÝR, DERDÝNÝZ DÝYOR. Çok doðru deðil mi? Araplara Türkçe bir Kur’an indirildiðini düþünün, bu durumda ne yapmalarý gerekirdi? Tüm toplum þaþýrýr kalýrdý, ALLAH IN TEBLÝÐÝNÝ DE ALAMAZLARDI? Hem Arap peygamber göndereceksin, hem de farklý dilde Kur’an ý indireceksin. Bakýn böyle olsa nasýl mantýksýz olurdu deðil mi?
Eðer mantýksýz olduðunu kabul ediyorsanýz, bizlerinde anlamadýðýmýz dilden, yani Arapça Kur’an ý okumamýzýn gerekli olduðunu söyleyemezsiniz. KUR’AN ALLAH IN KULLARINA MESAJIDIR, TEBLÝÐÝDÝR. Bu tebliðin her dile çevrilemeyeceðini, çok farklý anlamlara geleceðini söylemek, Allah a saygýsýzlýktýr, iftiradýr. Allah yemin ederek, bu kitabý anlayabilmemiz için kolaylaþtýrdýðýný söyleyecek, daha sonrada her dile tam olarak çevrilemeyen bir mesaj, uyarý gönderip, tüm kullarýný bundan sorumlu mu tutacak? Lütfen aklýmýzý baþýmýza toplayalým, kendimize gelelim. Bunun hesabýný veremeyiz.
Fussilet 44. ayette dikkat ederseniz Kur’an ýn KÂFÝRLERE kapalý olduðunu, onlarýn anlayamayacaðýný söylüyor. Peki, burada bahsedilen kâfirler sözünden kimleri anlamalýyýz? Yalnýz Kur’an ý inkâr edip, Ýslam ý kabul etmeyenlerimi anlamalýyýz. Kesinlikle hayýr. Allah Maide 44. Ayetinde Bakýn Ne Diyor. ALLAH’IN ÝNDÝRDÝÐÝ ÝLE HÜKMETMEYENLER, KÂFÝRLERÝN TA KENDÝLERÝDÝR. Araf 37. ayette de, Allah hükmetmediði halde, BUNLARDA ALLAH KATINDANDIR DÝYEREK, ALLAH A ÝFTÝRA EDENLERÝN, Allah yasakladýðý halde, Allah dan baþka yardým istedikleri, veli ve þefaatçi edindikleri kiþilerin, mahþer günü hani þefaatçileriniz, yardýmcýlarýnýz dendiðinde, hiç kimseyi yanlarýnda bulamayacaklarý ve BU KÝÞÝLERÝN KAFÝR OLDUÐU ÖRNEÐÝNÝ VERÝYOR. Yani ben Müslüman’ým diyen, ama Ýslam ýn, Kur’an ýn gereklerini tam olarak yerine getirmeyenler bunlar. Ýþte böyle kiþilere Allah Kur’an ý kapattýðýný, kulaklarýna aðýrlýklar baðladýðýný, gönüllerini mühürlediðini söyler bizlere. Allah cümlemizi bu yanlýþtan korusun.
Allah birçok ayetinde, ayetleri bizlerin düþünmesini emrediyorsa, önce ayeti anladýðýmýz dilden okumalýyýz ki, daha sonra ayetler üzerinde düþünüp öðütler alabilelim. Bunun tersini söyleyenler, Allah ýn gerçeklerinin üstünü örtenlerdir. Bu yanlýþ düþüncelere uyan insanlar düþünemediði, Kur’an ýn sýnýrlarýný aþtýklarý içinde, KÂFÝRLERÝN SAFINDA OLMAKTAN, asla kurtulamazlar.
Kur’an gerçeklerine kulaklarýný kapatanlar, gönül gözleriyle asla gerçekleri göremezler. ALLAH BÖYLE ÝNSANLARA, TEKRAR HATIRLATMAK ÝSTÝYORUM, KUR’AN IN KAPALI OLDUÐUNU SÖYLÜYOR. Allah cümlemizi, batýlýn ve hurafenin etkisinde kalmayan, kulaklarý ve gönlü mühürlenmemiþ, gözleri perdelenmemiþ kullarý arasýnda olmayý, nasip etsin inþallah.
Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK
Only the registered members can see the link
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET. (Only the registered members can see the link)
BATILDAN UZAK, İSLAMI YAŞAYABİLMEK. (Only the registered members can see the link)
Only the registered members can see the link
Allah Kur’an ý elçisine teblið görevini verdikten sonra, çok dikkat çekici uyarýlarda bulunmuþtur. Rad suresin 40. ayetinde “SENÝN GÖREVÝN SADECE TEBLÝÐ ETMEKTÝR. HESAP GÖRMEK ÝSE BÝZE AÝTTÝR.” Der. Daha da dikkat çekici olaný ise, Müddesir 11. ayetinde Allah elçisine seslenerek bakýn ne diyor. “BENÝ, YARATTIÐIM KÝÞÝYLE BAÞ BAÞA BIRAK.” Ne dersiniz, Allah ýn bu uyarýlarýndan dersler aldýk mý? Yoksa Allah, elçisinin bile kuluyla arasýnda olamayacaðýný ve Allah bizzat kuluyla baþ baþa kalmasý gerektiðini anlatýyorsa bizlere, acaba bu gerçeði hayatýmýza geçirebildik mi, anlayabildik mi, YOKSA ALLAH ÝLE ARAMIZA, ÞEFAATÇÝLER MÝ SOKTUK.
Arapçayý kutsal bir dil ilan edip, Allah böyle bir bilgi vermediði halde, cennet lisanýnýn bile Arapça olduðunu söyleyebildiler. ALLAH IN MESAJLARINI, UYARILARINI ANLADIÐIMIZ DÝLDEN OKUMAMIZI ENGELLEDÝLER. Kur’an ýn baþka dillere tam olarak çevrilemeyeceðini, kelimelerin, ayetlerin çok daha farklý anlamalara geldiðini söyleyerek, bu toplumu korkuttular, tedirgin ettiler. Hâlbuki Allah, Kur’an ýn neden Arapça indirildiðini açýklamýþ ve bizleri bilgilendirmiþti. Bakýn Allah ayetinde, bu konuda bizlere anlatýlanlarý yalanlayarak, ne kadar açýk ve akýlcý bilgiler veriyor, Kur’an ýn neden Arapça indirildiðine dair.
Zuhruf 2–3: Apaçýk Kitab’a andolsun ki, ÝYÝCE ANLAYASINIZ DÝYE biz, onu Arapça bir Kur’an yaptýk. (Diyanet meali)
Fussilet 44: Eðer biz bu Kur'ân'ý yabancý bir dilde indirseydik, onlar kesinlikle, “Âyetlerinin açýklanmasý gerekmez miydi? Bir Arap'a yabancý bir dille söylenir mi?” diyeceklerdi. De ki: “O, inananlar için bir yol gösterici ve gönüllerine þifadýr. Kâfirlerin kulaklarýnda aðýrlýk vardýr ve KUR'ÂN ONLARA KAPALIDIR; sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor.” (Bayraktar Bayraklý meali)
Allah ayetinde Kur’an ýn, apaçýk yani anlaþýlan bir kitap olduðunu söylemesine raðmen, bizlere Kur’an ý herkesin anlayamayacaðýný, her bilginin Kur’an da detaylý olmadýðýný söylemediler mi? KUR’AN I ANLAYARAK VE DÜÞÜNEREK OKUYAN BÝR MÜSLÜMAN ASLA KANDIRILAMAZ, ALDATILAMAZ. Onun için Allah ayetleri önce okuyun ve anlayýn, sonrada üzerinde düþünün emrini vermiþtir.
Ayetleri anlamadan okutan, siz anlamasanýz da okuyun, Allah sevap yazar zihniyetini topluma yerleþtiren ruhban anlayýþý, bizlerin düþünmesini de engellemiþlerdir. Allah bakýn Arap toplumuna neden Arapça indirdiðini söylüyor. “ÝYÝCE ANLAYASINIZ DÝYE ARAPÇA ÝNDÝRDÝK.” Yani Araplara, kendi dillerinden indirdik ki anlasýnlar diyor Rabbimiz. Din tacirlerinin tuzaðýna düþen bizler, bu gerçeklerle buluþamadýðýmýz sürece, Kur’an ý anlamamýz da asla mümkün olmayacaktýr. Allah anlamýný bilmeden, üzerinde düþünmeden okuyacaðýmýz bir bilginin, bizlere fayda saðlayamayacaðýný çok iyi biliyor. Onun içinde lütfen, özellikle içinde bulunduðumuz bu Ramazan ayý içinde, KUR’AN I MUTLAKA ANLAYARAK VE DÜÞÜNEREK BOLCA OKUYALIM.
Devamýndaki ayet, konuya çok güzel açýklama getiriyor ve bakýn ne diyor. EÐER KUR’AN I ARAP TOPLUMUNA, BAÞKA DÝLDE GÖNDERMÝÞ OLSAYDIK, AYETLER AÇIKLANMASI GEREKMEZ MÝYDÝ, BÝZLERÝN ANLAYACAÐI DÝLDE GÖNDERMENÝZ GEREKMEZ MÝYDÝ, BÝR ARABA YABANCI DÝLDE KÝTAP MI ÝNDÝRÝLÝR, DERDÝNÝZ DÝYOR. Çok doðru deðil mi? Araplara Türkçe bir Kur’an indirildiðini düþünün, bu durumda ne yapmalarý gerekirdi? Tüm toplum þaþýrýr kalýrdý, ALLAH IN TEBLÝÐÝNÝ DE ALAMAZLARDI? Hem Arap peygamber göndereceksin, hem de farklý dilde Kur’an ý indireceksin. Bakýn böyle olsa nasýl mantýksýz olurdu deðil mi?
Eðer mantýksýz olduðunu kabul ediyorsanýz, bizlerinde anlamadýðýmýz dilden, yani Arapça Kur’an ý okumamýzýn gerekli olduðunu söyleyemezsiniz. KUR’AN ALLAH IN KULLARINA MESAJIDIR, TEBLÝÐÝDÝR. Bu tebliðin her dile çevrilemeyeceðini, çok farklý anlamlara geleceðini söylemek, Allah a saygýsýzlýktýr, iftiradýr. Allah yemin ederek, bu kitabý anlayabilmemiz için kolaylaþtýrdýðýný söyleyecek, daha sonrada her dile tam olarak çevrilemeyen bir mesaj, uyarý gönderip, tüm kullarýný bundan sorumlu mu tutacak? Lütfen aklýmýzý baþýmýza toplayalým, kendimize gelelim. Bunun hesabýný veremeyiz.
Fussilet 44. ayette dikkat ederseniz Kur’an ýn KÂFÝRLERE kapalý olduðunu, onlarýn anlayamayacaðýný söylüyor. Peki, burada bahsedilen kâfirler sözünden kimleri anlamalýyýz? Yalnýz Kur’an ý inkâr edip, Ýslam ý kabul etmeyenlerimi anlamalýyýz. Kesinlikle hayýr. Allah Maide 44. Ayetinde Bakýn Ne Diyor. ALLAH’IN ÝNDÝRDÝÐÝ ÝLE HÜKMETMEYENLER, KÂFÝRLERÝN TA KENDÝLERÝDÝR. Araf 37. ayette de, Allah hükmetmediði halde, BUNLARDA ALLAH KATINDANDIR DÝYEREK, ALLAH A ÝFTÝRA EDENLERÝN, Allah yasakladýðý halde, Allah dan baþka yardým istedikleri, veli ve þefaatçi edindikleri kiþilerin, mahþer günü hani þefaatçileriniz, yardýmcýlarýnýz dendiðinde, hiç kimseyi yanlarýnda bulamayacaklarý ve BU KÝÞÝLERÝN KAFÝR OLDUÐU ÖRNEÐÝNÝ VERÝYOR. Yani ben Müslüman’ým diyen, ama Ýslam ýn, Kur’an ýn gereklerini tam olarak yerine getirmeyenler bunlar. Ýþte böyle kiþilere Allah Kur’an ý kapattýðýný, kulaklarýna aðýrlýklar baðladýðýný, gönüllerini mühürlediðini söyler bizlere. Allah cümlemizi bu yanlýþtan korusun.
Allah birçok ayetinde, ayetleri bizlerin düþünmesini emrediyorsa, önce ayeti anladýðýmýz dilden okumalýyýz ki, daha sonra ayetler üzerinde düþünüp öðütler alabilelim. Bunun tersini söyleyenler, Allah ýn gerçeklerinin üstünü örtenlerdir. Bu yanlýþ düþüncelere uyan insanlar düþünemediði, Kur’an ýn sýnýrlarýný aþtýklarý içinde, KÂFÝRLERÝN SAFINDA OLMAKTAN, asla kurtulamazlar.
Kur’an gerçeklerine kulaklarýný kapatanlar, gönül gözleriyle asla gerçekleri göremezler. ALLAH BÖYLE ÝNSANLARA, TEKRAR HATIRLATMAK ÝSTÝYORUM, KUR’AN IN KAPALI OLDUÐUNU SÖYLÜYOR. Allah cümlemizi, batýlýn ve hurafenin etkisinde kalmayan, kulaklarý ve gönlü mühürlenmemiþ, gözleri perdelenmemiþ kullarý arasýnda olmayý, nasip etsin inþallah.
Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK
Only the registered members can see the link
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET. (Only the registered members can see the link)
BATILDAN UZAK, İSLAMI YAŞAYABİLMEK. (Only the registered members can see the link)
Only the registered members can see the link