halukgta
25-08-2019, 15:25
Bu makalemin konusu, Ahzab suresi 50. ayet olacaktýr. Bu ayete birçok yanlýþ anlamlar verilmekte, hatta bu ayet örnek gösterilerek, bu ayet delildir ki, Kur’an ý Muhammed in kedisi yazmýþ, kendi çýkarlarýna uydurmuþtur iftirasýný bile atmaktadýrlar. Ayeti tercüme edenlerinde bir kýsmý, bu ayeti kendi batýl inançlarý doðrultusunda tercüme etmesi, ne yazýk ki Kur’an ve Ýslam düþmanlarýnýn ekmeðine yað sürmüþtür. Önce ayeti yazalým, daha sonra birlikte Kur’an merkezli ayet üzerinde ayrý ayrý düþünelim.
Ahzab 50: EY NEBÝ! (ÞU SAYILANLARI) ÖZEL OLARAK SANA HELAL KILDIK: Mehirlerini verdiðin eþlerini, Allah'ýn sana FEY olarak verdiðinden hâkimiyetin altýnda olaný, SENÝNLE BERABER HÝCRET EDEN amcanýn kýzlarýný, halalarýnýn kýzlarýný, dayýnýn kýzlarýný, teyzelerinin kýzlarýný ve eðer nikâhlamak istersen kendini sana hibe eden kadýný, DÝÐER MÜMÝNLERE DEÐÝL, SADECE SANA HELAL KILDIK. Müminlerin eþleri ve yönetimleri altýndaki esirlerle ilgili hangi hükümleri koyduðumuzu elbette biliyoruz. BÜTÜN BUNLAR SANA BÝR SIKINTI OLMASIN DÝYEDÝR. Çünkü Allah baðýþlar, ikramý boldur. ( Süleymaniye vakfý meali)
Bu ayeti dikkatle okuduðunuzda, ayetin özellikle Allah ýn elçisine has bir ayet olduðunu anlýyoruz. Bu ayeti farklý tercümelerden lütfen okuyun, ne demek istediðimi anlayacaksýnýz. Ayete dikkat ederseniz, özellikle EY NEBÝ diye baþlýyor. Hâlbuki bizlere bir ayet teblið edeceði zaman Allah, RESUL ismini kullanarak ayeti indiriyordu. Demek ki bu ayetin daha baþýnda, bizleri deðil özellikle görev verdiði NEBÝ yi ilgilendiren konular olduðu anlaþýlýyor. Ayetin daha iyi anlaþýlmasý için, bahsedilen konularý tek tek sýralayalým.
—Mehirlerini verdiðin eþlerin.
—Allah ýn sana FEY olarak verdiðinden, hâkimiyet altýnda olanlar.
—Seninle beraber hicret eden, amcanýn kýzlarý, halalarýn kýzlarý, dayýnýn ve teyzenin kýzlarý…
—Eðer nikâhlanmak istersen, kendini sana hibe eden yani mehir istemeyen kadýnlarý. DÝÐER MÜMÝNLERE DEÐÝL, YALNIZ SANA HELAL KILDIK.
Ayetin en son bölümünde, bu ayette sayacaklarýmýz sana kolaylýk olsun, yardýmcý olsun diye özellikle diðer müminlere deðil, SADECE SANA, SENÝN BULUNDUÐUN ÖZEL ÞARTLARA UYGUN HALE GETÝRDÝK DÝYOR. Demek ki bu ayette saydýklarý konular, diðer müminler için, Kur’an ýn diðer ayetlerinde çok daha farklý anlatýlýyor demektir. Sana helal kýldýk sözünü, lütfen Kur’an ýn ayný konuda bahsettiði, ayetlerle birlikte anlamaya çalýþalým, yoksa doðru anlayamayýz.
Gelin þimdide, ayette bahsedilenlere göz atalým. Bu ayetin önce ne zaman ve hangi þartlardan dolayý Allah ýn bu hükümleri verdiðini, Nebisine hangi durumlarda kolaylýk saðladýðýný, göz ardý etmeden konuyu anlamaya çalýþmalýyýz. Demek ki bu ayet ile Allah görev verdiði elçisine yardýmcý oluyor ki, bu ayette bahsettiklerim sana sýkýntý olmasýn, yalnýz senin içindir diyor.
Bizler bu ayetten, Peygamberimizin normal koþullarda olmadýðýný çok net anlýyoruz. Onun içinde normal olan þartlardan, daha farklý koþullar olduðundan, Allah elçisine bu ayetle kolaylýklar saðlamaya çalýþýyor. DEMEK KÝ ALLAH IN ELÇÝSÝ SAVAÞ, SEFERÝ, YA DA HÝCRET ETME GÝBÝ, GÖÇ DURUMUNDA. Böyle bir durumda olduðunu, Ahzab 51. ayetten çok daha net anlýyoruz. Çünkü bu ayette, “ONLARDAN DÝLEDÝÐÝNÝ GERÝ BIRAKIR, DÝLEDÝÐÝNÝ YANINA ALIRSIN.” Diyor.
Ayetin ne maksatla indirildiðini Kur’an bütünlüðünde doðru anlarsak, ayette bahsedilenleri de doðru anlamýþ oluruz. Ayetin baþýnda elçisine helal kýldýklarýný sayarken, aslýnda çok düþünmemiz gereken, düþünmediðimiz takdirde asla anlatýlaný fark edemeyeceðimiz hükümler veriyor. Ýlk cümlede, Mehirlerini verdiðin eþlerinden bahsediyor. Yani peygamberimizle birlikte hicret edenler, Mehirlerini tam olarak verdiðin eþlerinden olsun diyor. Þöyle düþünebilirsiz, evlenirken zaten Mehirlerini vermemiþ miydi? Bundan neden bahsediyor olabilir sizce? Þöyle düþünün lütfen, evlenirken mehir olarak söz verdiklerinizi, tam olarak kendilerine hala vermemiþ olabilirsiniz bir kýsmýna. O günkü toplumu düþünün, bizdeki gibi tek eþ deðil. Verilmiþ birçok mehir adýna sözler olabilir. DEMEK KÝ ALLAH ELÇÝSÝNE UYARIDA BULUNARAK, HÝCRET EDERKEN, MEHÝRLERÝNÝ TAM VERDÝÐÝN EÞLERÝNDEN YANINA AL DÝYOR.
Devamýnda ise ayette, Allah ýn sana FEY olarak verdiklerini de sana helal kýldýk diyor. Bu ayette geçen bu kelimeye, bazý yazarlar ayeti tercüme ederken, SAVAÞ ESÝRÝ YA DA CARÝYE yi de sana helal kýldýk þeklinde tercüme ediyorlar. En önemli yanlýþ bu bölümde yapýlýyor ve Peygamberimizin isterse, kadýn esirlerden cariye yaparak, onlardan istifade edeceði anlatýlýyor. Bunun mümkün olamayacaðýný zaten Kur’an ýn diðer ayetlerinden anlýyoruz. Çünkü kölelik yani cariyelik, Kur’an ile kaldýrýlmýþ, esirlerde ister kadýn, ister erkek olsun, ya bedeli karþýlýðý ya da karþýlýksýz salý verileceði hükmü getirilmiþtir. Bu ayette bu cümle öne sürülerek fýkýhta, köle cariyelerin evlenmeden birlikte olunabileceði anlatýlmaktadýr. Hâlbuki ayette Allah savaþ dýþýnda ya da sulh, barýþ durumunda Allah ýn elçisine savaþ dýþý verilen ya da savaþmadan çekilen yerlerden elde edilen ganimetler, hediyeler anlamýna geliyor FEY kelimesi. Bu maksatla Peygamberimize, evlenmek üzere kadýn sunulmuþtur, akrabalýk baðý kurmak isteyenler tarafýndan.
Bu kelimeye detay verilmeden yalnýz ganimet anlamý verilerek, yanlýþ mana verilmiþtir. Fey kelimesinin gerçek anlamýný, Haþr suresi 6–7–8. ayetlerden, daha doðru anlayabiliriz. FEY ler yani savaþmadan elde edilen ganimetler kamuya, devlet yönetiminde ihtiyaç sahiplerine de vermek amcacýyla dâhil edildiði, Haþr 7. ayette belirtiliyor. Savaþarak alýnan ganimetlerin daðýtýmý konusunda da, farklý ayet örnekler vardýr Kur’an da. Ayette Allah bu konuda elçisine kolaylýk saðlayarak, onun iznine, isteðine býrakýyor yasaklamýyor. Rivayetlere göre Peygamberimize birçok kadýn sunmalarýna raðmen, yine rivayetlere göre bir kadýnla bu þekilde evlenmek zorunda kaldýðý rivayet ediliyor. Çünkü o günkü toplumun gelenekleri, bazý durumlarda evlenme mecburiyetini getiriyordu. Ahzab 52. ayette de Allah, elçisinin evlenme konusunda son noktayý koyuyor ve bakýn ne diyor.” ARTIK BUNDAN SONRA, BAÞKA KADINLARLA EVLENMEK SANA HELÂL DEÐÝLDÝR.“
Ayetin devamýnda ise senin kabul etmen þartýyla, senden mehir almadan evlenmek isteyen kadýnlarla evlenmeni, senin için helal kýldýk diyor. Hâlbuki diðer ayetlerde evlenmek isteyen erkek, mutlaka kadýna mehir vermek zorundaydý. Tüm bunlar Elçisinin özel durumunda, ona kolaylýk saðlamak adýnadýr. Þöyle düþünebilirsiniz, Peygamberimiz neden çok eþle evlenmiþ, bu kadar da olur mu diyebilirsiniz. Hz. Muhammed 25 yaþýnda Hz. Hatice ile evlenmiþ ve Hz. Hatice vefat edene kadar baþka kadýnla hiç evlenmemiþtir. Çok eþ sevdalýsý olan bir insan böylemi yapar. Çok eþliliðin nedeni, o günkü toplumun töre ve geleneklerinden kaynaklanýyordu. Kabileler Peygamberimiz ile akrabalýk oluþturabilmek adýna, onunla kýzlarýný evlendirme yarýþýna girmiþler, hatta mehir dahi istemiyorlardý. Bu zorluða Peygamberimiz, Ýslam ý teblið edip, yaya bilmek adýna katlanmýþtýr.
Yine ayetin devamýnda, çok düþünmediðimiz takdirde fark edemeyeceðimiz bir konuda, elçisine yardýmcý oluyor Allah ve diyor ki; SENÝNLE BÝRLÝKTE HÝCRET EDEN AMCANIN, HALANIN, DAYININ, TEYZENÝN KIZLARINIDA SANA HELAL KILDIK. Kur’an ý anlayarak okuyan, biraz düþünen Müslüman, hemen þu soruyu kendisine sorar. Ýyide amcanýn, halanýn, dayýnýn, teyzenin kýzlarý ile evlenmek haram deðil ki. Evet, evlenme yasaðý yok ama Allah özellikle bu ayeti indirerek, ALLAH IN ELÇÝSÝNÝN TÜM YAKINLARINI ADETA, PEYGAMBERÝMÝZÝN YANINA HÝCRETTE, DAYANIÞMA DESTEK ADINA, SEFERBER ETMÝÞ OLUYOR. ÇÜNKÜ ALLAH BU AYETÝYLE, ÞU HÜKMÜ VERÝYOR ASLINDA. AMCANIN, HALANIN, TEYZENÝN, DAYININ KIZLARI, EÐER SENÝNLE HÝCRET ETMEDÝYSE, YANÝ SENÝN ZOR DURUMUNDA SENÝNLE BÝRLÝKTE DEÐÝLLERSE, SENÝN ONLARLA EVLENMENÝ YASAKLIYORUM. EVLENME HAKKINI ALABÝLMELERÝ ÝÇÝN, SENÝNLE BU DAVADA HÝCRET EDÝP, SENÝN YANINDA OLMALIDIRLAR DÝYOR. Çok ilginç deðil mi? Böylece Peygamberimizin en yakýnlarý ve akrabalarý, onunla birlikte olma yarýþýna giriyorlar. Bundan daha güzel bir yardým olur mu?
Ayetin son kýsmýnda ise, Allah gerekli açýklamayý yapýyor ve diyor ki, bu saydýklarýmýz yalnýz sana has hükümlerdir ve senin zor görevinde, sana kolaylýk saðlamak adýnadýr diyor. Çünkü bu ayette bahsedilen konular, Kur’an ýn diðer ayetlerinde daha farklý anlatýlmýþtýr.
Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK
KUR'AN A DAVET (Only the registered members can see the link)
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET. (Only the registered members can see the link)
BATILDAN UZAK, Ä°SLAMI YAÅžAYABÄ°LMEK. (Only the registered members can see the link)
Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link
Ahzab 50: EY NEBÝ! (ÞU SAYILANLARI) ÖZEL OLARAK SANA HELAL KILDIK: Mehirlerini verdiðin eþlerini, Allah'ýn sana FEY olarak verdiðinden hâkimiyetin altýnda olaný, SENÝNLE BERABER HÝCRET EDEN amcanýn kýzlarýný, halalarýnýn kýzlarýný, dayýnýn kýzlarýný, teyzelerinin kýzlarýný ve eðer nikâhlamak istersen kendini sana hibe eden kadýný, DÝÐER MÜMÝNLERE DEÐÝL, SADECE SANA HELAL KILDIK. Müminlerin eþleri ve yönetimleri altýndaki esirlerle ilgili hangi hükümleri koyduðumuzu elbette biliyoruz. BÜTÜN BUNLAR SANA BÝR SIKINTI OLMASIN DÝYEDÝR. Çünkü Allah baðýþlar, ikramý boldur. ( Süleymaniye vakfý meali)
Bu ayeti dikkatle okuduðunuzda, ayetin özellikle Allah ýn elçisine has bir ayet olduðunu anlýyoruz. Bu ayeti farklý tercümelerden lütfen okuyun, ne demek istediðimi anlayacaksýnýz. Ayete dikkat ederseniz, özellikle EY NEBÝ diye baþlýyor. Hâlbuki bizlere bir ayet teblið edeceði zaman Allah, RESUL ismini kullanarak ayeti indiriyordu. Demek ki bu ayetin daha baþýnda, bizleri deðil özellikle görev verdiði NEBÝ yi ilgilendiren konular olduðu anlaþýlýyor. Ayetin daha iyi anlaþýlmasý için, bahsedilen konularý tek tek sýralayalým.
—Mehirlerini verdiðin eþlerin.
—Allah ýn sana FEY olarak verdiðinden, hâkimiyet altýnda olanlar.
—Seninle beraber hicret eden, amcanýn kýzlarý, halalarýn kýzlarý, dayýnýn ve teyzenin kýzlarý…
—Eðer nikâhlanmak istersen, kendini sana hibe eden yani mehir istemeyen kadýnlarý. DÝÐER MÜMÝNLERE DEÐÝL, YALNIZ SANA HELAL KILDIK.
Ayetin en son bölümünde, bu ayette sayacaklarýmýz sana kolaylýk olsun, yardýmcý olsun diye özellikle diðer müminlere deðil, SADECE SANA, SENÝN BULUNDUÐUN ÖZEL ÞARTLARA UYGUN HALE GETÝRDÝK DÝYOR. Demek ki bu ayette saydýklarý konular, diðer müminler için, Kur’an ýn diðer ayetlerinde çok daha farklý anlatýlýyor demektir. Sana helal kýldýk sözünü, lütfen Kur’an ýn ayný konuda bahsettiði, ayetlerle birlikte anlamaya çalýþalým, yoksa doðru anlayamayýz.
Gelin þimdide, ayette bahsedilenlere göz atalým. Bu ayetin önce ne zaman ve hangi þartlardan dolayý Allah ýn bu hükümleri verdiðini, Nebisine hangi durumlarda kolaylýk saðladýðýný, göz ardý etmeden konuyu anlamaya çalýþmalýyýz. Demek ki bu ayet ile Allah görev verdiði elçisine yardýmcý oluyor ki, bu ayette bahsettiklerim sana sýkýntý olmasýn, yalnýz senin içindir diyor.
Bizler bu ayetten, Peygamberimizin normal koþullarda olmadýðýný çok net anlýyoruz. Onun içinde normal olan þartlardan, daha farklý koþullar olduðundan, Allah elçisine bu ayetle kolaylýklar saðlamaya çalýþýyor. DEMEK KÝ ALLAH IN ELÇÝSÝ SAVAÞ, SEFERÝ, YA DA HÝCRET ETME GÝBÝ, GÖÇ DURUMUNDA. Böyle bir durumda olduðunu, Ahzab 51. ayetten çok daha net anlýyoruz. Çünkü bu ayette, “ONLARDAN DÝLEDÝÐÝNÝ GERÝ BIRAKIR, DÝLEDÝÐÝNÝ YANINA ALIRSIN.” Diyor.
Ayetin ne maksatla indirildiðini Kur’an bütünlüðünde doðru anlarsak, ayette bahsedilenleri de doðru anlamýþ oluruz. Ayetin baþýnda elçisine helal kýldýklarýný sayarken, aslýnda çok düþünmemiz gereken, düþünmediðimiz takdirde asla anlatýlaný fark edemeyeceðimiz hükümler veriyor. Ýlk cümlede, Mehirlerini verdiðin eþlerinden bahsediyor. Yani peygamberimizle birlikte hicret edenler, Mehirlerini tam olarak verdiðin eþlerinden olsun diyor. Þöyle düþünebilirsiz, evlenirken zaten Mehirlerini vermemiþ miydi? Bundan neden bahsediyor olabilir sizce? Þöyle düþünün lütfen, evlenirken mehir olarak söz verdiklerinizi, tam olarak kendilerine hala vermemiþ olabilirsiniz bir kýsmýna. O günkü toplumu düþünün, bizdeki gibi tek eþ deðil. Verilmiþ birçok mehir adýna sözler olabilir. DEMEK KÝ ALLAH ELÇÝSÝNE UYARIDA BULUNARAK, HÝCRET EDERKEN, MEHÝRLERÝNÝ TAM VERDÝÐÝN EÞLERÝNDEN YANINA AL DÝYOR.
Devamýnda ise ayette, Allah ýn sana FEY olarak verdiklerini de sana helal kýldýk diyor. Bu ayette geçen bu kelimeye, bazý yazarlar ayeti tercüme ederken, SAVAÞ ESÝRÝ YA DA CARÝYE yi de sana helal kýldýk þeklinde tercüme ediyorlar. En önemli yanlýþ bu bölümde yapýlýyor ve Peygamberimizin isterse, kadýn esirlerden cariye yaparak, onlardan istifade edeceði anlatýlýyor. Bunun mümkün olamayacaðýný zaten Kur’an ýn diðer ayetlerinden anlýyoruz. Çünkü kölelik yani cariyelik, Kur’an ile kaldýrýlmýþ, esirlerde ister kadýn, ister erkek olsun, ya bedeli karþýlýðý ya da karþýlýksýz salý verileceði hükmü getirilmiþtir. Bu ayette bu cümle öne sürülerek fýkýhta, köle cariyelerin evlenmeden birlikte olunabileceði anlatýlmaktadýr. Hâlbuki ayette Allah savaþ dýþýnda ya da sulh, barýþ durumunda Allah ýn elçisine savaþ dýþý verilen ya da savaþmadan çekilen yerlerden elde edilen ganimetler, hediyeler anlamýna geliyor FEY kelimesi. Bu maksatla Peygamberimize, evlenmek üzere kadýn sunulmuþtur, akrabalýk baðý kurmak isteyenler tarafýndan.
Bu kelimeye detay verilmeden yalnýz ganimet anlamý verilerek, yanlýþ mana verilmiþtir. Fey kelimesinin gerçek anlamýný, Haþr suresi 6–7–8. ayetlerden, daha doðru anlayabiliriz. FEY ler yani savaþmadan elde edilen ganimetler kamuya, devlet yönetiminde ihtiyaç sahiplerine de vermek amcacýyla dâhil edildiði, Haþr 7. ayette belirtiliyor. Savaþarak alýnan ganimetlerin daðýtýmý konusunda da, farklý ayet örnekler vardýr Kur’an da. Ayette Allah bu konuda elçisine kolaylýk saðlayarak, onun iznine, isteðine býrakýyor yasaklamýyor. Rivayetlere göre Peygamberimize birçok kadýn sunmalarýna raðmen, yine rivayetlere göre bir kadýnla bu þekilde evlenmek zorunda kaldýðý rivayet ediliyor. Çünkü o günkü toplumun gelenekleri, bazý durumlarda evlenme mecburiyetini getiriyordu. Ahzab 52. ayette de Allah, elçisinin evlenme konusunda son noktayý koyuyor ve bakýn ne diyor.” ARTIK BUNDAN SONRA, BAÞKA KADINLARLA EVLENMEK SANA HELÂL DEÐÝLDÝR.“
Ayetin devamýnda ise senin kabul etmen þartýyla, senden mehir almadan evlenmek isteyen kadýnlarla evlenmeni, senin için helal kýldýk diyor. Hâlbuki diðer ayetlerde evlenmek isteyen erkek, mutlaka kadýna mehir vermek zorundaydý. Tüm bunlar Elçisinin özel durumunda, ona kolaylýk saðlamak adýnadýr. Þöyle düþünebilirsiniz, Peygamberimiz neden çok eþle evlenmiþ, bu kadar da olur mu diyebilirsiniz. Hz. Muhammed 25 yaþýnda Hz. Hatice ile evlenmiþ ve Hz. Hatice vefat edene kadar baþka kadýnla hiç evlenmemiþtir. Çok eþ sevdalýsý olan bir insan böylemi yapar. Çok eþliliðin nedeni, o günkü toplumun töre ve geleneklerinden kaynaklanýyordu. Kabileler Peygamberimiz ile akrabalýk oluþturabilmek adýna, onunla kýzlarýný evlendirme yarýþýna girmiþler, hatta mehir dahi istemiyorlardý. Bu zorluða Peygamberimiz, Ýslam ý teblið edip, yaya bilmek adýna katlanmýþtýr.
Yine ayetin devamýnda, çok düþünmediðimiz takdirde fark edemeyeceðimiz bir konuda, elçisine yardýmcý oluyor Allah ve diyor ki; SENÝNLE BÝRLÝKTE HÝCRET EDEN AMCANIN, HALANIN, DAYININ, TEYZENÝN KIZLARINIDA SANA HELAL KILDIK. Kur’an ý anlayarak okuyan, biraz düþünen Müslüman, hemen þu soruyu kendisine sorar. Ýyide amcanýn, halanýn, dayýnýn, teyzenin kýzlarý ile evlenmek haram deðil ki. Evet, evlenme yasaðý yok ama Allah özellikle bu ayeti indirerek, ALLAH IN ELÇÝSÝNÝN TÜM YAKINLARINI ADETA, PEYGAMBERÝMÝZÝN YANINA HÝCRETTE, DAYANIÞMA DESTEK ADINA, SEFERBER ETMÝÞ OLUYOR. ÇÜNKÜ ALLAH BU AYETÝYLE, ÞU HÜKMÜ VERÝYOR ASLINDA. AMCANIN, HALANIN, TEYZENÝN, DAYININ KIZLARI, EÐER SENÝNLE HÝCRET ETMEDÝYSE, YANÝ SENÝN ZOR DURUMUNDA SENÝNLE BÝRLÝKTE DEÐÝLLERSE, SENÝN ONLARLA EVLENMENÝ YASAKLIYORUM. EVLENME HAKKINI ALABÝLMELERÝ ÝÇÝN, SENÝNLE BU DAVADA HÝCRET EDÝP, SENÝN YANINDA OLMALIDIRLAR DÝYOR. Çok ilginç deðil mi? Böylece Peygamberimizin en yakýnlarý ve akrabalarý, onunla birlikte olma yarýþýna giriyorlar. Bundan daha güzel bir yardým olur mu?
Ayetin son kýsmýnda ise, Allah gerekli açýklamayý yapýyor ve diyor ki, bu saydýklarýmýz yalnýz sana has hükümlerdir ve senin zor görevinde, sana kolaylýk saðlamak adýnadýr diyor. Çünkü bu ayette bahsedilen konular, Kur’an ýn diðer ayetlerinde daha farklý anlatýlmýþtýr.
Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK
KUR'AN A DAVET (Only the registered members can see the link)
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET. (Only the registered members can see the link)
BATILDAN UZAK, Ä°SLAMI YAÅžAYABÄ°LMEK. (Only the registered members can see the link)
Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link