Orijinalini görmek için tıklayınız : 09/01 Türkiye'de Neler oluyor
Havada 12 ölüm dakikası
31 Aralık’ta İstanbul-İzmir seferini yapan Onur Havayolları uçağı kargo kapısının havada açılması sonucu büyük tehlike atlatmıştı. Benzer bir olayda 1974’te THY uçağı Paris’te düşmüş ve 346 kişi ölmüştü.
İSTANBUL Atatürk Havalimanı’ndan kalkıştan sonra havada kargo kapısı açılması sonucu yolculara ait 2 bavul düşen ve havalimanına dönerek mecburi iniş yapan Onur Havayolları’na ait MD88 tipi yolcu uçağının, bir Alman tarafından görüntülendiği ortaya çıktı.
İstanbul-İzmir seferi yapan uçak, 31 Aralık’ta saat 12.45’te 134 yolcusuyla havalandı. Uçak 2 bin metre yüksekliğe ulaştığında pilotlar kabin basıncında düşme tespit etti. Pilotlar, acil iniş yapacaklarını Hava Trafik Kontrol Merkezine bildirdi ve uçak alçalmaya başladı. Türkiye’ye tatil için gelen bir Alman kargo kapısı açılan MD88 tipi TC-ONP çağrı işaretli uçağın fotoğrafını Yeşilköy’de çekti. Uçak, kalkıştan tam 12 dakika sonra Atatürk Havalimanı’na indi.
İNCELEME BAŞLATILDI Yerde yapılan incelemede yüklemesi ’Çelebi Hava Servisi’ şirketi tarafından yapılan uçağın kargo kapısının açıldığı tespit edildi. Kapının açılmasıyla kabin basıncı düşmeye başlarken, yolcu bagajlarından birinin Marmara Denizi’ne, diğerinin de uçağın inişiyle birlikte piste düştüğü saptandı. Onur Air, hasar gören bagajlar için yolculara toplam 4 bin 500 YTL tazminat ödedi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü konuyla ilgili soruşturma başlattı.
ALÇAK İRTİFA KURTARDI Uzmanlar olayın alçak irtifada meydana gelmesiyle olası büyük bir faciadan dönüldüğüne dikkat çekti. Kargo kapısının 2 bin yerine 3 bin 300 metrenin üzerinde açılması halinde basınç farkının artması nedeniyle gövdede ciddi hasarlanma meydana gelebileceği vurgulandı.
Kabin basıncı nedir?
YOLCU uçaklarının gövdeleri özellikle 3 bin 300 metreden sonra hızla düşen basınca ve azalan sıcaklığa dayanabilmesi için özel imal ediliyor. ’Kabin basıncı’ olarak adlandırılan bu sistem sayesinde uçak içindeki basınç ve hava insan vücudunun dayanabileceği seviyede korunuyor. Gövdedeki bir yırtılma, kapak açılması gibi durumlarda iç ve dış basınç eşitlenmeye başlıyor. Uçağın yüksek irtifa uçarken açılan delik büyük olması durumunda kabin basıncı hızla düşüyor. Gövde bu basınca dayanamayarak parçalanabiliyor. Bu gibi durumlarda yolcuların oksijen maskeleri aşağıya iniyor. Pilotlar kabin basıncının gerekmediği 3 bin 300 metre ve aşağısına alçalıyor.
346 kişi ölmüştü
ONUR Havayolları uçağının yaşadıklarının bir benzeri 1974 yılında Türk Hava Yolları uçağının başına geldi. 3 Mart 1974’te THY’nin İstanbul-Paris-Londra seferini yapan ’Ankara’ adlı DC10 uçağı, Paris Orly Havalimanı’ndan 11 mürettebat ve 335 yolcusuyla havalandı. DC10, 7 bin metreye tırmandığında uçağın kargo kapısı, kokpitte kapalı ikazı vermesine rağmen imalat hatası nedeniyle büyük bir patlamayla açıldı. Havada parçalanmaya başlayan uçak, Paris’in kuzeyindeki Ermenonville Ormanı’na düştü, uçaktaki 346 kişiden kurtulan olmadı. Kaza sonrasında imalatçı Douglas şirketi kargo kapılarıyla ilgili servis bülteni yayınladı, tüm DC10’lar kontrol edildi. Halen bu kaza, dünyadaki en ölümlü uçak kazaları arasında beşinci sırada bulunuyor.
4 kapak açılma kazası var
BUGÜNE kadar, THY’nin 1974’teki kazasıyla birlikte toplam dört ölümlü kapak açılma olayı meydana geldi:
4 Nisan 1975: Amerikan Hava Kuvvetleri’ne ait C-5 Galaksi tipi nakliye uçağının havada kargo kapısı açılması nedeniyle Saygon yakınlarında düştü. Olayda 155 kişi hayatını kaybetti.
18 Mart 1989: Evergreen Kargo Havayolları’na ait DC-9 tipi uçağının ana kargo kapağı kalkıştan hemen sonra açıldı. Olayda iki pilot hayatını kaybetti.
24 Ağustos 2003: Tropical Havayolları’na ait Let 410 tipi uçağın havada kargo kapısı açıldı. Acil iniş yapmaya çalışan uçak Haiti’de düştü. 21 kişi hayatını kaybetti.
Konya’da hava kirliliği alarmı
Konya’da hava kirliliği değerlerinin insan yaşamını tehdit eder boyuta ulaşmasına rağmen yetkililerin tedbir almamasına tepkiler her geçen gün artıyor. Valilik, Belediye ve Çevre İl Müdürlüğü ise sessizliğini koruyor.
Yerel gazeteler, son günlerde hava kirliliği ile ilgili haberleri manşetlerine taşırken, İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Küçükkendirci, akciğer ve solunum rahatsızlığı olan hastaların dışarı çıkmaması uyarısında bulundu. Valilik, Belediye ve Çevre İl Müdürlüğü ise sessizliğini koruyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı, Hava Kalitesi İzleme İstasyonları’na ait internet sitesinde yayınlanan Konya’daki partikül madde ve kükürtdioksit miktarı oranları da kirliliğin geldiği ürkütücü noktayı gözler önüne seriyor. Nefes alamayacak duruma geldiklerini belirten vatandaşlar ise yetkililere tepkili.
Konya’da 30 Aralık 2006’da saat 09.00’da yapılan ölçümde, kükürtdioksit miktarı metreküpte bin 225 mikrogram, saat 10.00’da yapılan ölçümde ise bin 408 mikrogram olarak belirlendi. Aynı gün saat 13.00’te yapılan ölçümlerde ise partikül madde miktarı metreküpte 627 mikrogram çıktı.
Makine Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mete Kalyoncu, geçen hafta düzenlediği basın toplantısında havadaki partikül madde miktarının 154 mikrogram/metreküp olması gerekirken Konya’da ortalama 600’e ulaştığını belirterek, kamuoyunun dikkatini bu konuya çekti. Kalyoncu açıklamasında, “Bu rakam tehlike sınırı olan 300 değerinin iki katı. Hava kirliliğindeki artış nedeniyle artık çok ciddi önlemler alınması gerekiyor. Plakalarda tek-çift uygulaması, sokağa çıkma yasağı gibi bir dizi önlemler de düşünülebilir” dedi. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın kabul ettiği kükürtdioksitte tehlike sınırı 400 mikrogram/metreküp.
‘MASKE KULLANIN’ ÖNERİSİ
İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci, yoğun hava kirliğinin bazı hastalıkları tetiklediğini belirterek, zorunlu kalınmadıkça sokağa çıkılmaması uyarısında bulundu. Dr. Küçükkendirci, “Geçen yıllara göre Konya’da hava kirliliği önemli boyutlarda arttı. Özellikle üst solunum yolları rahatsızlığı bulunanların çok dikkatli olması gerekiyor. Kronik akciğer hastalığı ve nefes darlığı olanlar bu havalarda zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamalı. Hava kirliliği kalp krizi, astım ve nefes darlığı hastalıklarını da tetikleyebilir. Kükürt ve diğer zehirli maddeler vücuda alınıyor ve bu da sağlığı olumsuz etkiliyor. Bu olumsuzlukları yaşamamak için maske kullanılmasını öneriyoruz” diye konuştu.
BAKANLIK VERİLERİ ÜRKÜTÜCÜ
Çevre ve Orman Bakanlığı, Hava Kalitesi İzleme İstasyonları’na ait internet sitesinde yayınlanan Konya’daki partikül madde ve kükürtdioksit miktarları da kirliliğin geldiği ürkütücü noktayı gözler önüne serdi. Sitedeki resmi verilere göre, Konya’da 30 Aralık 2006’da yapılan ölçümlerde sabah saat 09.00’daki kükürtdioksit miktarı metreküpte bin 225 mikrogram, saat 10.00’da ise bin 408 mikrogram olarak görüldü. Aynı gün saat 13.00’da yapılan ölçümlerde ise partikül madde miktarının 627 mikrogram olarak ölçüldü. 31 Aralık 2006’da yapılan ölçümlerde de sabah saat 10.00’daki kükürtdioksit miktarı 560 mikrogram/metreküp, 11.00’da yapılan ölçümlerde ise partikül madde oranı 632 mikrogram/metreküp olarak görülüyor.
YEREL BASIN MANŞETLERE TAŞIDI
Hava kirliliği değerlerinin oldukça yüksek seyretmesi ve yetkililerin duyarsızlığı yerel basının da göndemine oturdu. Konya’da yayınlanan yerel gazeteler hava kirliliği sorununu manşetlerine taşıdı. Yeni Konya Gazetesi, hava kirliliğini ‘Ölümler Artabilir’ başlığı ile, Yeni Meram Gazetesi ‘Gaz Maskesi mi Kullanacağız?’ başlığı ile, Hakimiyet Gazetesi ise ‘Bayramda Zehir Soluduk’ başlığı ile verdi. Haberlerde yetkililerin konuya karşı duyarsız kalmalarına dikkat çekilirken, Yeni Konya Gazetesi’nde konuyla ilgili ‘Hava kirliliği giderek artıyor ve kirlilik nedeniyle Konya’da yaşam giderek zorlaşıyor. Hava kirliliğinin normal seviyelerin üzerine çıkması vatandaşları korkutuyor’ ifadelerine yer verildi
VATANDAŞLAR TEPKİLİ
Özellikle akşam saatlerinde kent merkezine yakın Selçuklu ve Karatay İlçeleri’nde hava kirliliği nedeniyle göz gözü görmüyor. Kirlilik nedeniyle zaman zaman sokağa bile çıkamadıklarını belirten vatandaşlar, “İki yıldır şehin belirli bölgelerinde doğalgaz kullanılıyor. Ancak şu anda görünen o ki doğalgaz hiç bir işe yaramadı. Çünkü kirlilik oranı Konya’da her geçen gün artıyor. Çocuklarımızı dışarı çıkartmaya korkuyoruz. Evi havalandırmak için cam açtığımızda içeri kömür kokusu giriyor. Yetkililer neden bu konuya duyarlı değil? Artık önlem almanın zamanı değil mi? Her gün zehir soluyoruz ama kimsenin umrunda değil. Harekete geçmek için birelerinin ölmesi mi gerekiyor?” diyerek tepkisini gösterdi.
TOKİ cami inşaatının iskelesi çöktü: 5 yaralı
TOKAT'ta Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yaptırılan cami inşaatının iskelesi çöktü. 5 işçi enkazdan yaralı olarak çıkarılırken, bir işçi ise caminin kubbesinde asılı kaldı. Kubbenin tam ortasında tavanda kalan kalaslar sayesinde düşmeyen işci, 1.5 saat süren uğraşlar sonrası vinçle kurtarıldı.
Uzunburun Mevkii'nde TOKİ ve Tokat Belediyesi tarafından yaptırılan TOKİ evlerinde inşaatı süren caminin iç kısım iskelelerinin sökümünü yapan 6 işçinin çalışması sırasında 4 katlı iskele çöktü.
Yanlış iskele sökümü nedeniyle yıkıldığı belirtilen kalasların altında kalan 5 işçi yaralı olarak kurtarıldı. İşçilerden 41 yaşındaki Deniz Polat ise kalasların en tepesinde asılı kaldı. Kubbenin betonlarına çivili kalaslar sayesinde hayata tutunan Deniz Polat bir buçuk saat boyunca 30 metre yükseklikte kurtarılmayı bekledi.
Kaza sonrası olay yerine gelen itfaiye ekipleri, Tokat Sivil Savunma ekipleri ve inşaat işçileri branda germek için önce yerdeki kalasların bir kısmını topladı. Kubbenin tam ortasında asılı kalan kalaslara oturarak beklemek zorunda kalan Deniz Polat elindeki inşaat demirini tavanda başka bir kalasa tutturarak kendi önlemini aldı. Vinçle kurtarılmasına karar verilen Deniz Polat'ın düşme ihtimaline karşı, yerde bulunan kalasların bir kısmı temizlendikten sonra branda gerildi, brandanın altına izocam balyaları yerleştirildi.
Caminin dış kısmından, açık olan duvardan içeri sokulan vinç kancası inşaat işçisine kadar uzatıldı. Vincin kancasının üst kısmına tutunan Deniz Polat ikinci bir kaza yaşanmadan inebildi. Olay yerine gelen ve kurtarmayı takip eden Tokat Valisi Erdoğan Gürbüz ve Belediye Başkanı Adnan Çiçek Deniz Polat'a geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Asılı kalan Deniz Polat ve yaralı olarak enkazdan kurtulan Sadi Özkan (41), Halil Kösem (39), Mehmet Zeki Eren (44) ve Duran Albin (37) Dr. Cevdet Aykan Hastanesi'ne kaldırılırken, Dursun Keser (41) ise Vali Recep Yazıcıoğlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Deniz Polat ayakta tedavi görürken diğer işçilerin vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu, hayati tehlikeleri olmadığı belirtildi. Olay yerinde bir açıklama yapan Belediye Başkanı Adnan Çiçek kazaya yanlış iskele sökümünün neden olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.
Marmara'da dev orkinos balığı yakalandı
Tekirdağ'da, Marmara Denizi açıklarında 2 metre boyunda ve 120 kilo ağırlığında dev orkinos balığı yakalandı.
Tekirdağ Hali'nde balıkçılık yapan Hakkı Işıksal, yaptığı açıklamada, dev orkinosu Tekirdağlı balıkçılardan bin 150 YTL'ye satın aldığını söyledi.
Orkinos balığının özellikle uskumru balığını sevdiğini ve bu yüzden uskumru akınının peşine takıldığını ifade eden Işıksal, böylece balığın Ege'den Marmara Denizi'ne geldiğini ifade etti.
Dev orkinos balığının, istavrit ağı atan Tekirdağlı balıkçıların yakalandığını belirten Işıksal, “1980 yılından önce Marmara'da yakalanan iri orkinos balığı, özellikle Japonya'ya ihraç ediliyordu. Daha sonra ise eskisi gibi Marmara'dan büyük orkinos çıkmamıştı” dedi.
Dev orkinos balığının 26 yıl aradan sonra yakalandığına dikkati çeken Işıksal, balığı parçalayarak kilosunu 15 YTL'den satacağını kaydetti.
Adana'dan kalkan uçak Irak'ta düştü: 30 ölü
Adana'dan Irak'a giden, içinde Türk işçilerinin bulunduğu, Moldovalı bir şirkete ait uçak piste 200 metre kala düştü. Kazada 30 kişi öldü.
Moldovalı bir şirkete ait yolcu uçağı Bağdat Alasad Havaalanı'na iniş sırasında, piste 200 metre kala düştü. Dışişleri Bakanlığı, Irak'ta düşen Türk işçilerini taşıyan uçakta 30 kişinin öldüğünü bildirdi. Bakanlık kaynakları, düşen uçakta 30 ölü, 2 yaralı bulunduğunu kaydetti.
Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, saat 06.09'da Adana Şakirpaşa Havaalanı'ndan kalkan ve içinde 30'u Türk yolcu ve 5 mürettebatın bulunduğu Aeriantur Havayolları'na Antonow tipi uçak, Türk hava sahasından çıktıktan sonra bir süre bağlantı kesildi.
Daha sonra, uçağın Bağdat Alasad Havaalanı'na iniş sırasında piste 200 metre kala düştü. Uçakta 29 Türk işçisi, 1 Amerikalı ile Moldova, Rus ve Ukrayna uyruklu 5 kişilik mürettebat bulunduğu belirtildi.
Uçağın iniş sırasında sis nedeniyle ilk denemesini pas geçtiği, ikinci deneme sırasında düştüğü öğrenildi.
Uçağın Kulak İnşaat’a ait personeli taşıdığı, yolcular arasında firma sahiplerinden İsmail Kulak’ın da olduğu belirtildi.
Uçağın, merkezi Ankara'da bulunan Yüksel İnşaat şirketi tarafından Bluesky şirketinden kiralandığı öne sürüldü. Güvenlik nedeniyle Irak'ta çalışan işçiler sık sık özel uçaklarla Adana'ya gelip gidiyorlardı.
ÖLENLERİ KİMLİKLERİ
Antonov26 tipi nakliye uçağında bulunanların listesi şöyle:
Mürettebat:
Rusya uyruklu Alexey Ganzha (29), Moldavya uyruklu, Adatolie Seflediuc (47), Grigorii Ciupricov (53), Petru Sirbu (36), Ukrayna uyruklu Serhiy Mashtalyar (31)
Yolcular:
ABD uyruklu Paul Kenton Johnson (45), Türk yolcular: Ersud Lal (29), Emrah Özkartal (24), Mehmet Gültekin (49), Mehmet Yıldız (41), Halil Kılıç (49), Süleyman Özkartal (57), Durdu Mehmet Kayış (55), Bekir Yıldız (44), Nadir Tansu Alpaydın (46), Rüstem Tarhan (55), Ramazan Altıkulaç (42), Tahsin Aykırı (54), Aziz Gelinci (56), Mehmet Dilki (37), Abdulkadir Akyüz (31), Nail Karaca (32), Özcan Özkan (28), Hamdi Şahin (35), Ali Nihat Özbingül (26), Abdullah Albayrak (48), Serkan Geyik (29), Hüseyin Şahin (46), Ahmed Sığındı (42), Ahmet Gezer (66), Olcay Geyik (23), İsmail Kulak (44), Sabahattin Kesten (55), Rifat Demir (39), Bülent Durucan (50)
ANTONOV-26 UÇAĞI
Bağdat'ta düşen uçağın, “Kombi” diye nitelendirilen, yolcu ve kargo taşımakta kullanılan türden olduğu bildirildi.
Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdür Vekili Ali Arıduru'dan alının bilgiye göre, düşen Antonov-26 tipi uçak, “Kombi” diye nitelendiriliyor, hem yolcu hem de kargo taşımacılığında kullanılıyor. Uçağın 48 yolcu kapasitesi bulunuyor.
Düşen uçağın, 5 ton yük kapasitesine sahip olduğu, 30 yolcu ile 5 mürettebatın yanı sıra bin 280 kilogram da yük taşıdığı belirtildi.
KULAK İNŞAAT
Ölenler arasında bulunan İsmail Kulak, babası tanınmış müteahhit Sıtkı Kulak ve ağabeyi ÇUGİAD Başkanı Tarkan Kulak nedeniyle tanınan bir simaydı.
1943 yılında kurulan Kulak İnşaat ilk olarak 1947’de Antalya Gazipaşa Hükümet Konağı’nı yaptı. Kulak İnşaat şimdiye kadar 3 milyon metrekareye yakın inşaat, 30 binin üzerinde konut üretti. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Kulak. Türkiye’de ve Irak’ta yapımı devam eden çeşitli apartman, villa sitesi ve endüstriyel bina inşaatları bulunan firmanın şimdiye kadar teslim ettiği yapılar arasında çeşitli üniversitelere yükseokul inşatı, sanayi tesisleri, alışveriş merkezleri, apartman inşaatları, resmi kurumlara idari bina inşaatı ve otoyol inşaatları bulunuyor.
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2024 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.