PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kolestrol, sinsi bir katil



freestar
19-03-2007, 12:09
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Sadi Güleç, kolesterolün ''sinsi bir katil'' olduğunu belirterek, ''Keşke kolesterolü yüksek olan insanların başı ağrısaydı, kolesterolleri yükseldiği anlarda şaşı görselerdi, o zaman mücadele etmek çok daha kolay olurdu'' dedi.

4. Metabolik Sendrom Sempozyumu'na katılmak için Belek'te bulunan Prof. Dr.Sadi Güleç, gazetecilere yaptığı açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının vücutta gizliden gizliye gelişebildiğini söyledi.

Kandaki kolesterol yüksekliğinin zararlarının insanlar tarafından
anlaşılamadığını, bu nedenle insanların kalp krizi veya kalp spazmı geçirdikten sonra bu konuda tedbirli davranmaya başladıklarını belirten Prof. Dr. Güleç,
şöyle konuştu:''Bir kez kalp krizi geçirmiş bir hastanın yaşam şeklini değiştirmek daha kolay oluyor. Ama hiçbir şikayeti olmayan, kolesterolü ve tansiyonu yüksek, bel çevresi yağlanmış kişiye kalp krizi geçirme veya felç olma olasılığının yüksek olduğunu anlatmakta zorlanıyoruz. Kolesterol, sinsi bir katildir. Keşke kolesterolü yüksek olan insanların başı ağrısaydı, kolesterolleri yükseldiği anlarda şaşı görselerdi, o zaman mücadele etmek çok daha kolay olurdu.'' dedi.

Prof. Dr. Güleç,bir soru üzerine, kalp ve damar rahatsızlığı geçirmiş
insanların belli dozlarda aspirin kullanmasının faydalı olabildiğini,ancak bu tür
rahatsızlık geçirmemiş insanların kullanmaması gerektiğini söyledi.
Güleç, şunları söyledi:''By-pass ve anjiyo olmuş, stent takılmış insanların aspirin kullanması kesinlikle faydalı, bu tartışılmaz. Doz olarak da 75 ile 160 miligram tercih ediliyor.Ancak yüksek dozlarda kullanıldığında tansiyonu yükseltiyor, vücutta pıhtı gelişimini artırabiliyor.Dozaj önemli. Öte yandan '40 yaşını geçen herkese aspirin verelim' gibi bir yaklaşım sağlıklı değil. Kalp hastalığı yoksa bu kişideki risk faktörlerine bakılarak davranış biçimi geliştirmemiz lazım.''

Pasilobus
27-02-2008, 19:39
KOLESTEROL

Günümüzde kolesterolün kalp hastalığı ile bağlantılı olduğuna ilişkin bir şüphe kalmamıştır. Birçok inceleme anormal kolesterol düzeyinin kalp hastalığı riskini doğrudan artırdığını göstermiştir. Daha da önemlisi, geçen yıllarda yapılan birçok araştırma kolesterol düzeyini düşürmenin kalp krizi olasılığını gerçekten azalttığını ortaya koymuştur.
Kolesterol Neden Önemlidir?
Kalp krizlerinin nedeni koroner atardamar hastalığı olarak da bilinen koroner kalp hastalığıdır. Bu hastalıkta kalbe kan götüren damarlarda tıkanma meydana gelir. Bu tıkanmaların en büyük sebeplerinden biri yüksek kan kolesterolüdür. Ayrıca, ateroskleroz olarak da bilinen bu tıkanmalar bedendeki atardamarların hepsinde meydana gelebilir. Bu da kalp krizine, yüksek tansiyona ve bacaklarda kan dolaşımı sorumlarına veya anevrizmaya (atardamarlarda zayıf bir noktanın yada şişliğin oluşması) neden olur. Only the registered members can see the link Only the registered members can see the link Kandaki kolesterol düzeyini denetleyerek bu tıkanmaların oluşumu yavaşlatılabilir, hatta durdurulabilir.
Kolesterol, kalp-damar hastalığına yol açan en büyük nedenlerden biridir. Kalp-damar hastalığı, kan damarlarında yada kalpte meydana gelen sorunları anlatmada kullanılan bir terimdir. Kalbe kan veren atardamarların içinde kolesterolün birikmesiyle daralmalar oluşur. Bu sebeple kalp ihtiyaç duyduğu kanı alamaz. Bunun sonucunda da kalp krizi yaşanabilir. Bu nedenle kandaki kolesterol miktarı azaltılırsa, damar tıkanıklığı oluşmasını ve ilerlemesini engellemiş oluruz. Kandaki kolesterolü azaltmanın en iyi yolu, yediklerinizdeki kolesterolü azaltmak ve yediğiniz yağ çeşitlerini değiştirmektir.

Kolesterol Nereden Gelir?
Kolesterol aslında bedendeki birçok dokunun ve hormonun kullandığı önemli bir maddedir. Bu öneminden dolayı bedeniniz kolesterol üretebilir yani sentezleyebilir. Bedeninizdeki kolesterolün büyük bir bölümü kolesterol ve doymuş yağ içeren yiyecekler yemekten kaynaklanır.
Doymuş yağlar yemek de kan kolesterol düzeyinizi yükseltir, ama doymamış yağlar kolesterol düzeyinizi düşürür. Bu nedenle beslenme tarzınızdaki doymuş yağ oranınızı azaltmak gerekir.
Bazı yiyeceklerin etiketlerinde toplam yağ miktarının yanı sıra doymuş yağ oranı da gram cinsinden verilmekte ve yağdan elde edilecek kalorinin yüzdeside belirtilmektedir. Etikette doymuş yağ miktarı yazmıyorsa, doymuş yağ olup olmadığını belirlerken uygulayacağımız iki temel kural vardır: İlk kural; doymuş yağların oda sıcaklığında katı olmasıdır. İkinci kural ise; süt ürünlerinde ve hayvanlardan elde edilen ürünlerde bol miktarda doymuş yağın bulunmasıdır.
Tereyağ, kaymak ve tam yağlı süt doymuş yağların yanı sıra kolesterol de içerir. Bu nedenle bu süt ürünlerinden yapılan her şey hem doymuş yağ, hem de kolesterol içerir. Bu yiyeceklere örnek olarak dondurmayı, peyniri ve fırında pişirilmiş tereyağlı ürünleri verebiliriz.
Özetleyecek olursak, doymuş yağlar yediğimiz yiyeceklerde bulunan bir yağ türüdür. Doymuş yağlar kanımızdaki kolesterol düzeyini yükseltir ve beslenme tarzımızda az bir yer tutmalıdır.
Only the registered members can see the link Kan Kolesterol Düzeyleri. 200 mg./dL. İstenen düzey. 200-239 mg./dL.Sınrda, yüksek. 240 mg./dL. yada fazlası. Yüksek. Only the registered members can see the link Kullandığımız yağlarda zeytin, mısırözü, ayçiçek, soya, pamuk çekirdeği gibi bitkisel yağları tercih etmeliyiz. Ayrıca bilimadamları soğuk sularda ve derinlerde yaşayan bazı balıklarda bulunan çoklu-doymamış yağların kan kolesterolünü düşürmede çok etkili olduğunu keşfetmişlerdir. 1970'lerde yapılan çok önemli bir çalışma Grönland'daki eskimolarda kalp hastalıklarının ne kadar az olduğunu ortaya koydu. Bu çalışma eskimoların sofralarında neredeyse sadece balık ve balık
ürünlerinin bulunduğunu gösterdi. Yağlı balık yiyen insanlarda hiçbir kalp hastalığının bulunmaması araştırmacıların çok ilgisini çekti.
Margarinlere Dikkat.
Bitkisel katı margarinler sebzelerden elde edilmelerine rağmen, oda sıcaklığında katı halde bulunurlar. Birinci kural; bu yağların doymuş yağ olduğunu gösteriyor. Katı halde satılan birçok bitkisel ürün için "kolesterolsüz" ya da "kolesterol içermez" şeklinde reklan yapılır. Bu ifadeler doğrudur. Bu ürünler kolesterol içermez, ama doymuş yağ içerir. Doymuş yağ da kanımızdaki kolesterol düzeyini yükseltir.
Kolesterol Düşüren Maddeler: Yüksek kolesterolü düşürmek için katı ve hayvansal yağları hiç kullanmamak gerekir. Beyaz şekerli ve beyaz unlu mamüllerinde kolesterol ve trigliserit oranını yükselttiği bilinmektedir.
Maydanoz, limon, sarmısak, soğan, zeytinyağı kolesterol düşürücü besinlerdir, hergün mutlaka kullanılmalıdır.
Derin deniz balıklarında bulunan omega 3-6-9 yağları içeren kapsüllerden günde 2 adet içilmesini tavsiye ederim.
Keten tohumunu öğüterek günde 2 tatlı kaşığı su ile içilmesi de faydalıdır. Keten tohumunun doğrudan kolestrolü düşürücü özelliği olmasa da, içerdiği omega 3 yağı sayesinde trigliserit i düşürür ayrıca damar yapısına faydası vardır.
Sarmısak günde 1-2 diş yendiğinde hem kolesterole hem de tüm damar sağlığına faydalı olmaktadır. Sarımsak kapsülleri yerine taze kokulu halini tüketmek çok daha faydalıdır.

Ceviz, içerdiği bitkisel steroller sayesinde kolesterolün düşmesine yardımcı olur. Günde 2-3 adet yemek faydalıdır.
Kekik ve karabaş otu bitkilerinden kaynar su içerisine birer tutam atarak 15 dk demleyiniz sonra süzüp içiniz. Sabah, akşam aç iken 1 su bardağı içiniz. 1 ay devam ediniz. Yalnız hipertansiyon sorunu olanlar kekik bitkisini fazla kullanmasınlar.
Bu bitkisel maddeleri güvenilir yerlerden temin etmek gerekir. Yanlış zamanla toplanmış, kurutulmuş ve paketlenmiş bitkilerin hiçbir faydası olmayacağı gibi zararı da olur. Herbalist Tarkan Güveloğlu'nun güvenerek tavsiye ettiği yer Herbalium Doğal Ürünler Merkezi dir. Telefonları 0216-456 64 94 - 456 73 63 dür. Gerekenleri oradan temin edebilirsiniz. İnternet adresleri Only the registered members can see the link dir.
Yukarıda bahsettiğim tavsiyelerimi bana kolesterol yüksekliği için başvuran yüzlerce kişiye önerdim ve hepsinden teşekkür duydum. Yani kolesterol ve trigliserit oranları düştü.
Halk arasında kalp hastaları genelde oğul otu ve alıç bitkisinin kalp damarlarını açtığını sanarak bu bitkileri kullanırlar. Oğul otu sadece sinirsel kalp çarpıntısını engellediği için rahatlık sağlar. Alıç ise tansiyonu düzenler. Bir de limon, sarmısak ve sirke karışımı formülleri ortalıkta elden ele dolaşmaktadır. Bu karışım da sadece kolesterolü düşürür ama damarları açmaz.

Bitkisel Ürünler.
Bitki ve bitki özlerini düzenli olarak kullanarak hem damar tıkanmalarını önlemek, hem de tıkalı damarları açmak mümkün olabilmektedir. Asıl damar açıcı etkiyi damla halinde içilerek kullanılan saf bitki özleri yapmaktadır. Bitki özlerinin yanı sıra 5-6 çeşit de bitki kullanılması gerekmektedir. Bu bitkiler kolesterolü düşürmekte, sinirsel çarpıntıları azaltmakta ve kandaki artık maddelerin idrarla atılmasını sağlamaktadır. Yani bitkiler ve bitki özleri birlikte kullanıldığında çok daha etkili olmaktadır. Herbalist Tarkan Güveloğlu’nun formülü olan bu bitki özleri ile sağlığına kavuşan birçok insan mevcuttur. Aşağıda haberini okuyacağınız Raşit Duran bey bunlardan sadece birisidir. 23-29 Mayıs tarihli TEMPO dergisi ve birçok gazetede çıkan haberin ayrıntısını aşağıda okuyabilirsiniz.
Herbalist Tarkan Güveloğlu' na başvurup damar açıcı formülü ile sağlığına kavuşan yüzlerce kişiden bazıları : Nevzat Memişoğlu (İstanbul 0546-231 33 56), Huriye Aşucuoğlu (İstanbul eşi Tahir bey cep 0535-567 00 14), Ali Tekiroğlu (İstanbul 0535-326 10 41), Osman Tekiroğlu (İstanbul), Şevket Tekiroğlu( Giresun) kardeşler. , Süleyman Nuri Yağcı (Ardeşen Rize), Azmi Yıldırım (Aydın), Ayşe Bilgin( Antalya) Ve daha ismi yazılmayan, teşekkürlerini dile getirmeyen yüzlerce kişi....