PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 14/01 Türkiyeden Haberler



umsado
14-01-2006, 10:10
Bugün buraya...

umsado
14-01-2006, 11:46
BASK, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek, *** adıyla bilinen konut edindirme yardımı hesaplarındaki paralarının hak sahiplerine ödenmesini istedi.

Çalışanlar, 1999 sonu itibariyle 395 milyon YTL’ye olduğu belirtilen konut edindirme yardımı hesaplarındaki paraların peşine düştü.

Bağımsız Kamu Çalışanları Sendikası (BASK), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek, *** adıyla bilinen konut edindirme yardımı hesaplarındaki paraların hak sahiplerine ödenmesini istedi.

BASK Genel Başkanı Resul Akay ve Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Bayram Zengin imzasıyla Başbakan Erdoğan’a gönderilen mektupta, "Memurlar ve İşçiler ile Bunların Emeklilerine Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkındaki Yasa"nın uygulanmasına 1996 yılı başından itibaren son verildiği anımsatılarak, aradan 10 yıl geçmesine karşın hak sahiplerinin hala belirlenememesi eleştirildi.

Mektupta, 1999 sonu itibariyle 395 milyon YTL bulunan *** hesabı kapsamındaki hak sahiplerini belirlenmesi için ilgili kurumlara 18 Ağustos 2001 tarihine kadar süre verildiği anımsatılarak, "Ancak anılan sürenin bitmesine ve bu sürenin üzerinden yaklaşık 52 ay (4 yıl 4 ay) geçmiş olmasına rağmen hak sahipleri belirlenememiş ve ilgili kurumlara da yeni bir ek süre verilmemiştir" denildi.

ONLARCA YILA GEREK VAR

Hak sahiplerinden memur ve memur emeklilerinin listelerinin büyük ölçüde hazırlanmış olmasına karşın, işçi ve işçi emeklilerinin listelerinin SSK tarafından hazırlanmasında büyük sorunlar yaşandığına işaret edilerek mevcut şartlar altında söz konusu listelerin hazırlanmasının mümkün olmadığı hatta, Ankara, İstanbul, İstanbul, İzmir ve Adana gibi illerde onlarca yıla gereksinim duyulduğuna dikkat çekildi.

Mektupta, SSK Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü’nün personel ve teknik donanım ihtiyaçları karşılandığında söz konusu tespiti 4 yılda bitirebileceğini açıkladığı da anımsatıldı.

"BÜROKRATİK SÜRECE MÜDAHALE EDİN"

Mektupta, *** hesapları uygulamasına son verilmesinin üzerinden 9 yıl, tasfiye sürecinin başlamasının üzerinden de 6 yıl geçmesine karşın hak sahiplerinin hala belirlenememiş olmasının, hak sahiplerinin mağduriyetini artırdığı ve sorunun giderek büyüdüğü kaydedildi.

Mektupta, "6 yıllık bir süre geçmesine karşın *** hesaplarının tasfiyesi ve hak sahiplerinin mağduriyetinin giderilmesi mümkün olamamaktadır. Bürokratik sürece müdahale edilmediği takdirde *** hesaplarının tasfiyesi mümkün olamayacaktır. Bu nedenle *** hesabında hak sahibi olan bütün çalışanlar, Başbakan sıfatıyla sürece müdahale etmenizi ve kangren haline gelmiş bu yaranın tedavisini beklemektedir" denildi.

"NAKDEN VE DEFATEN ÖDENMELİ"

BASK Genel Başkanı Resul Akay, konuya ilişkin olarak ANKA’ya yaptığı açıklamada, *** hesaplarının tasfiyesi kapsamında 1 milyon 500 bini memur ve emeklisi 3 milyon 500 bini de işçi ve emeklisinden oluşan yaklaşık 5 milyon hak sahibi belirlenemediği için yasal bir boşluk bulunduğunu söyledi.

Akay, hak sahiplerinden memur ve emeklilerinin listeleri yüzde 90 oranında belirlendiğini, ancak işçi ve emeklilerinin belirlenmesi mümkün olmadığını belirterek, "Bir çok işletme 2001 krizinde kapanmıştır. Ayrıca 5 yılı geçen evraklar ise işletmelerce imha edilmektedir. Bu durumda görev SSK’ya düşmekterir. SSK yetkilileri ise listelerin mevcut imkanlarla hazırlanmasının uzun bir süre alacağını belirtmektedir. Bu süre bazı illerde 100 yılı aşmaktadır" dedi.

Akay, hak sahiplerinin belirenmesi için hazırlanan yasa taslağında sadece belirleme işlemi için 2 yıl süre istendiğini anımsatarak, "Hükümeti bu komediye bir son vermeye çağırıyoruz. Yasal düzenlemeler bir an önce yapılarak, hak sahiplerine kesintileri, nemalarıyla birlikte nakden ve defaten ödenmelidir" dedi.

"NASIL DEĞERLENDİRİLDİĞİ BELLİ DEĞİL"

Resul Akay, tasfiyenin başlatıldığı Aralık 1999’da hesapta 395 trilyon lira olduğuna işaret ederek, bu miktarın önce Emlak Konut A.Ş.’ye aktarıldığını ardından da sermayesinin yüzde 61’I *** hak sahipleri olan Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Kurulduğunu anımsattı. Akay, şunları söyledi:

"*** hak sahipleri, ortağı durumunda bulundukları şirket hakkında hiçbir bilgiye sahip değiller ve şirket yönetiminde temsil edilememektedirler. Bu uyglama bir hukuk devleti için utanç vericidir. Sayın Başbakandan olaya el koymasını, hak sahiplerine nakden ve defaten ödemeyi sağlayacak yasa tasarısının bir an önce Meclis’e sevkedilmesini ve hak sahiplerinin daha fazla mağdur edilmesine göz yummasını istiyor ve bekliyoruz."


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
14-01-2006, 11:55
Antalya’da bir plastik fabrikasında yangın çıktı. Çevredeki binalara da sıçrayan yangını söndürmeye çalışan itfaiyecilerden biri yaralandı.


ANTALYA - Antalya’nın Yeşilbayır beldesindeki İstanbul Sera Plastik fabrikasından sabah 06.00 sıralarında alevler yükseldi. Nedeni henüz belirlenemeyen yangın kısa sürede büyüdü.
Antalya itfaiyesi yangına 5 araç ve yaklaşık 50 personelle müdahale ediyor. İtfaiye Daire Başkanı Ali Fuat Uslu söndürme çalışmaları sırasında yaralandı. Çevrede bulunan binalara da sıçradığı öğrenilen yangın sırasında zaman zaman fabrikada patlama meydana geldiği öğrenildi. Fabrikada bayram tatili nedeniyle işçi yoktu.

Alıntı ntvmsnbc.com

umsado
14-01-2006, 12:13
Akhisar-Balıkesir karayolunda 2 yolcu otobüsüne silahlı saldırı düzenlendi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı.

Saat 00.30 sıralarında, İzmir'den İstanbul'a gitmekte olan Fahri Devran yönetimindeki 34 DL 939 plakalı yolcu otobüsü ile plakası belirlenemeyen bir başka yolcu otobüsünün önü, Gökçeahmet Rampası'nda, 04 AN 041 plakalı otomobilde bulunan 4 kişi tarafından kesildi. Otomobil içindekiler her 2 yolcu otobüsünün ön tarafına silahla ateş ederek kaçtı. Saldırılarda ölen ya da yaralanan olmadığı öğrenildi.

Plakası alınamayan otobüs yoluna devam ederken, 34 DL 939 plakalı yolcu otobüsünün şoförü Fahri Devran, Gelenbe yolundaki bölge trafik ekiplerine olayı bildirdi. Güvenlik güçlerinin araştırmasında, saldırganların kullandığı otomobilin plakasının sahte olduğu belirlendi.

Yolcu otobüslerine saldırıların nedeni henüz belirlenemezken, zanlıların yakalanmasına çalışıldığı öğrenildi.
İfadesi alınan otobüs şoförü Fahri Devran, daha sonra İstanbul'a hareket etti.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
14-01-2006, 13:38
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), son günlerde su havzalarına düşen yağışla kentteki barajlarda yüzde 83.75 doluluk oranına ulaşıldığını bildirdi.

İSKİ'den yapılan yazılı açıklamada, bugün itibariyle barajlarda biriken su miktarının 724 milyon metreküp civarında olduğu belirtilerek, İstanbul'da günlük ortalama 2 milyon metreküp su tüketildiği hesap edildiğinde, kentte 1 yılda hiç yağış olmasa dahi barajlarda yetecek miktarda su biriktiği kaydedildi.

Geçen yıl aynı tarihte barajlardaki doluluk oranının yüzde 42.60, mevcut su hacminin de 368 milyon metreküp olduğu hatırlatılan açıklamaya göre, İstanbul'a su sağlayan barajlar ve doluluk oranları bugün itibariyle şöyle:

SU KAYNAĞI DOLULUK ORANI %
---------- ---------------
Ömerli 78.22
Darlık 77.78
Elmalı 93.95
Terkos 82.83
Alibey 72.89
Büyükçekmece 94.25
Sazlıdere 78.68
Istrancalar 99.92
Kazandere 100
Pabuçdere 100


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
14-01-2006, 13:39
Çanakkale Boğazı Nara Burnu Feneri önlerinde karaya oturan Yunanistan bandıralı, “Anangel Dynasty” adlı yük gemisini kurtarmak için başlatılan çalışmalara 5 römorkör katılıyor.

Gemi Trafik Hizmetleri (VTS) yetkililerinin verdiği bilgiye göre, dün yapılan sualtı sörvey işlemlerinin ardından gemi kaptanının yardım talep etmesi üzerine, olay yerine Çanakkale'deki “Kurtarma-1”, “Kurtarma-4” ve “Söndüren-4” adlı römorkörler sevk edildi. Ancak, geminin büyük tonajlı olması ve bölgenin kritik geçiş noktasında bulunması nedeniyle İstanbul'dan da takviye olarak “Gemi Kurtaran” ve “Kurtarma-3” adlı römorkör bölgeye geldi.

Yetkililer, geminin karaya oturduğu sığ bölgeden kurtarılması için çalışmaların başladığını, işlemlerin tamamlanmasının ardından Yunan bandıralı geminin güvenli bir bölgeye demirletileceğini kaydettiler.

Brezilya'nın Tubarao Limanı'ndan Romanya'nın Constanza Limanı'na 164 bin 993 ton demir cevheri taşıyan, 288 metre uzunluğundaki yük gemisi, Çanakkale Boğazı'nın manevra yapılması en güç noktalarından biri olan Nara Feneri önlerinde dün karaya oturmuş, güvenlik amacıyla ”Söndüren-4” ve “Kurtarma- 4” adlı römorkörler ile Kıyı Emniyeti ve Gemi İşletmeleri'ne ait bir bot olay yerine sevk edilmişti.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
14-01-2006, 13:43
Ulaştırma sektörünün en büyük boyutlu yatırım projeleri arasında gösterilen “Marmaray” sisteminin 2. aşamasını oluşturan banliyö sistemleri ihalesinde yarış başlıyor.

“Marmaray” projesinin 2. aşamasını oluşturan, en son teklif verme tarihi 16 Ocak 2005 tarihinden katılımcı firmalardan gelen talep doğrultusunda 30 Ocak 2006 tarihine ertelenen banliyö hatlarının iyileştirilmesi ihalesinde, hazırlıklarını sürdüren dünyanın önde gelen firma gruplarının oluşturduğu 5 konsorsiyumun teklif vermesi bekleniyor.
Daha önce 4 kez ertelenen ve yapımı Avrupa Yatırım Bankası tarafından finanse edilecek olan 2. etap ihalesinde Demiryolları Limanlar ve Havaalanları (DLH) Genel Müdürlüğü'nden yeterlilik belgesi alan, “Gama Endüstri-Bombardier (Kanada)-Nurol İnşaat”, Doğuş İnşaat-Alstom (Fransa)-Marubeni Corp. (Japonya)”, “Yapı Merkezi A.Ş.-Siemens (Almanya)”, “Astaldi-Ansaldo (İtalya)”, “Bechtel (ABD)-Enka İnşaat” konsorsiyumlarının teklif vermesi bekleniyor.

3 AYRI AŞAMALI ENTEGRE PROJE

1,3 kilometre uzunluğundaki Boğaz Tüp Geçit inşaatı ile birlikte 3. ayrı aşamadan oluşan “Marmaray” sisteminin ikinci etabını oluşturan banliyö hatlarının iyileştirilmesi kapsamında 70 kilometre uzunluğundaki güzergahta bulunan mevcut yapıların yeniden düzenlenmesi, çok sayıda tünel ve istasyon yapımı ile elektrifikasyon, sinyalizasyon ve telekomünikasyon işleri yer alıyor.

Projenin diğer etabı ise hatta kullanılacak olan araçların imalatından oluşuyor.

2008 yılında tüm üniteleri ile devreye girmesi planlanan ”Marmaray” sistemi saatte 70 bin yolcu taşıma kapasitesine sahip olacak. Sistem ileriki yıllarda entegre olacağı “hızlı demiryolu” hatları ile proje çalışmaları sürdürülen Kars-Tiflis hattına kadar uzanacak.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
14-01-2006, 17:59
Tahliye edilen gazeteci Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın Nevşehir'deki Abdullah Çatlı'nın mezarını ziyarete geleceği söylentileri üzerine gazeteciler, mezarlıkta nöbet tutmaya başladı.

Susurluk'ta 3 Kasım 1996'da trafik kazasında ölen mafya lideri Abdullah Çatlı’nın yakın arkadaşı olarak bilinen Mehmet Ali Ağca’nın Nevşehir’e gelerek mezarını ziyaret edeceği söylentileri üzerine harekete geçen gazeteciler, mezarlıkta nöbet tutmaya başladı.

Nevşehir’de yerel gazeteci Muammer Başer, “Ağca'nın, Çatlı'nın mezarını ziyaret edeceğini duyunca biz de ilk fotoğrafı çekebilmek için mezarına gelip nöbet tutmaya başladık” dedi.

Soğuğa aldırmadan Çatlı'nın mezarı başında bekleyen gazeteciler, çay içerek ısınmaya çalışıyor.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
14-01-2006, 18:00
Only the registered members can see the link

Kartal H Tipi Cezaevi'nden önceki gün tahliye olan gazeteci Abdi İperçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın avukatı Mustafa Demirbağ, ”Adalet Bakanı tabii ki yetkisini kullanacak. Saygıyla karşılıyoruz” dedi. Demirbağ, Ağca'nın karakola imza vermeye gitmeyeceğini açıkladı.

Mustafa Demirbağ, yaptığı açıklamada, önceki gün cezaevinden tahliye olan Ağca'nın, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Haydarpaşa Eğitim Hastanesi'nden ayrıldıktan sonra ilk isteğini gerçekleştirdiğini söyledi. Ağca'nın, Haydarpaşa ve Kadıköy burnunda bir süre yürüyerek yağmur altında ıslanmak istediğini anlatan Demirbağ, bu arzusunu yerine getirdiğini bildirdi.

Avukat Demirbağ, Ağca'nın durumuna ilişkin ise “Kanunlar herkese eşit durumda uygulanır. Geçmiş siyasi iktidarlar döneminde yasalarda değişiklikler yapıldı. Müvekkilim 6-7 yıl geniş ve kapsamlı bir şekilde yargılama sürecinden geçti. 5 ayrı suçtan yargılandı. Dosya bütün ele alınmalı. Eleştirenler mahcup olacaktır” diye konuştu.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, Ağca'nın tahliyesinin ardından ”yazılı emir yoluyla Yargıtay incelemesine göndereceği” yolundaki açıklamasının hatırlatılması üzerine Demirbağ, “Adalet Bakanı tabii ki yetkisini kullanacak. Bunu da saygıyla karşılıyoruz. Dosya hukuksal bir durumdur. Siyasi çevreleri alet etmeyeceğiz, alet de olmayacağız” dedi.

“İMZA İÇİN KARAKOLA GİTMEYECEK”

“İmza için karakola gitmeyeceklerini, yasal süreç doğrultusunda yapılması gerekenleri uygulayacaklarını” dile getiren Avukat Demirbağ, şunları kaydetti:

“Mehmet Ali Ağca cezaevinden tahliye olmadan önce, askerlikle ilgili olarak askerlik şubesine başvurdum. Ağca, 6-7 yıl önce yurtdışından dövizle bedelli askerlik yapması için başvuruda bulunmuş. Tarihi hatırlamadığı için kamudan bu dilekçeyi araştırıyoruz. Biz de askerlik şubesine bildirdik. Şimdi ise askerlik ve hastane ile ilgili yasal süreçte yapılması gerekeni uyguluyoruz.”

Ağca ile görüşmek isteyen yerli ve yabancı basın mensuplarından çok talep aldıklarını de anlatan Demirbağ, ancak bunların hiçbirini kabul etmediklerini söyledi. Avukat Mustafa Demirbağ, ayrıca, “Ağca üzerinden yapılan siyasi tartışmalara izin vermeyeceğiz ve alet de olmayacağız” diye konuştu.

BASIN AĞCA'NIN MALATYA'DAKİ EVİNİN ÖNÜNDE NÖBETTE

Malatya Saray Mahallesi'nde Ağca'nın annesi Müzeyyen Ağca ve bazı yakınlarının oturduğu Battalgazi Apartmanı önünde, gazeteciler Ağca'nın buraya gelme ihtimaline karşı bekliyor. Ağca'nın annesi ve yakınlarıyla görüşme talebinde bulunan gazetecilerin bu istekleri ise şu ana kadar kabul edilmedi. Ağca'nın annesinin evinin önünde yabancı basın mensupları da bulunuyor.

Ağca'yla ilgili gelişmeleri takip etmek üzere Brezilya'dan kameraman Sergio Gilz'le geldiğini ifade eden Globo TV Muhabiri Marcos Uchoa, yaptığı açıklamada, Ağca'nın yakınlarıyla görüşebilmek ümidiyle dün havayoluyla İstanbul'a, oradan da Malatya'ya geldiklerini kaydetti. Uchao, şu ana kadar Ağca'nın yakınlarıyla görüşme yapamadıklarını bildirdi.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
14-01-2006, 18:01
Kartal H Tipi Cezaevi'nden önceki gün tahliye olan Mehmet Ali Ağca'nın Malatya'da annesinin oturduğu evin önünde, yabancı basın mensuplarının da bulunduğu çok sayıda gazeteci bekliyor. Malatya Saray Mahallesi'nde Ağca'nın annesi Müzeyyen Ağca ve bazı yakınlarının oturduğu Battalgazi Apartmanı önünde gazeteciler Ağca'nın buraya gelme ihtimaline karşı bekliyor.

Malatya Saray Mahallesi'nde Ağca'nın annesi Müzeyyen Ağca ve bazı yakınlarının oturduğu Battalgazi Apartmanı önünde gazeteciler Ağca'nın buraya gelme ihtimaline karşı bekliyor.

Ağca'nın annesi ve yakınlarıyla görüşme talebinde bulunan gazetecilerin bu istekleri ise şu ana kadar kabul edilmedi. Ağca'nın annesinin evinin önünde yabancı basın mensupları da bulunuyor.

Ağca'yla ilgili gelişmeleri takip etmek üzere Brezilya'dan kameraman Sergio Gilz'le geldiğini ifade eden Globo TV Muhabiri Marcos Uchoa, yaptığı açıklamada, Ağca'nın yakınlarıyla görüşebilmek ümidiyle dün havayoluyla İstanbul'a, oradan da Malatya'ya geldiklerini kaydetti. Uchao, şu ana kadar Ağca'nın yakınlarıyla görüşme yapamadıklarını bildirdi.


Alıntı hurriyet.com.tr