DEJAVU®42
26-04-2007, 18:15
Only the registered members can see the link
Gazete, Gül için “Ilımlı İslam’dan yana ancak laiklere güven vermiyor” ifadesini kullandı.
Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesine geniş yer ayırdı. Konuyu, başyazısı ve haberlerinde değerlendiren gazete, ayrıca Abdullah Gül’ün bir profilini de çizdi. Le Monde’deki profil, “Ilımlı İslam’dan yana olan ancak laiklere güvence vermeyen aday” başlığı ile yayınladı.
Gazete, “Cumhurbaşkanlığı adayı ilan edilen Türk dışişleri bakanı yurt dışındaki meslektaşlarınca takdir ediliyor ancak vatandaşlarını tatmin edebilecek mi, ülkenin Müslüman kimliğine verilecek anlam konusunda vatandaşlarını barıştarabilecek mi?” sorusunu sorarak başlattığı “Profil”de Başbakan Erdoğan’dan üç yaş büyük olduğuna dikkat çektiği Gül’ün halk için başlıca özelliğini türbanlı bir eşinin olması şeklinde nitelendirdi.
EŞİNİN TÜRBANI LAİKLERİN TÜYLERİNİ DİKEN DİKEN EDİYOR
AKP seçmenleri için Gül’ün eşinin türban kullanmasının bir “koz”, ülkenin “Kemalist elitler” için “tüyleri diken diken eden ve Gül’ün Erdoğan gibi “samimi” olarak ülkenin laik değerlerine bağlı olmadığının kanıtı olduğunu ifade eden gazete, bayan Gül’ün türbanının da, Başbakan Erdoğan’ın taraftarlarına “askerlerin baskılarına boyun eğmediğini gösterme şansı” da sağladığını öne sürdü.
Le Monde, Gül’ün iki yılda Londra’da okuduğunu anımsatırken Gül’ün bu konuya ilişkin olarak bunu “Libya veya İran’da okumaya tercih ettiği”ni söylediğini yazdıktan sonra Gül’ün Arapça da bildiğini, 8 yıl Cidde’deki İslam Kalkınma Bankası’nda, 10 yıl da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde görev yaptığına dikkat çekti.
LAİKLİĞİN SORGULANMASI TÜRKİYE’NİN AB UMUDU SONU OLUR
Öte yandan, Le Monde başyazısında Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı Sezer’in oluşturduğu "engelin" ortadan kalkmasından sonra şimdiye kadar izlediği “ılımlı çizgi”yi terk ederek Türkiye’nin İslamlaştırılmasını hızlandırıp hızlandırmayacağı sorusunu soruyor.
Bu konuda iki engel olduğuna işaret eden gazete, bu engelleri, Türk halkının önemli bir bölümünün Batı tarzı yaşamından yana olması ve AB hedefini olarak sıraladı. Gazete, “Laik devletin radikal bir biçimde sorgulanması, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin tüm umutlarının sonu anlamına gelir” diye yazdı.
Le Monde, hiçbir Türk hükümetinin AB hedefinden “feci ekonomik sonuçlara yol açmadan” vazgeçemeyeceğini savunurken de şu yorumunu yaptı:
“Avrupa’nın çelişkili bir etkisi oldu. Bir yandan Sayın Erdoğan ve dostlarına ülkeyi yönetmelerini sağlarken ihtiraslarını da frenledi. Burada asıl sorun, frenin giderek aşınıp aşınmadığı.”
Gazete, Gül için “Ilımlı İslam’dan yana ancak laiklere güven vermiyor” ifadesini kullandı.
Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesine geniş yer ayırdı. Konuyu, başyazısı ve haberlerinde değerlendiren gazete, ayrıca Abdullah Gül’ün bir profilini de çizdi. Le Monde’deki profil, “Ilımlı İslam’dan yana olan ancak laiklere güvence vermeyen aday” başlığı ile yayınladı.
Gazete, “Cumhurbaşkanlığı adayı ilan edilen Türk dışişleri bakanı yurt dışındaki meslektaşlarınca takdir ediliyor ancak vatandaşlarını tatmin edebilecek mi, ülkenin Müslüman kimliğine verilecek anlam konusunda vatandaşlarını barıştarabilecek mi?” sorusunu sorarak başlattığı “Profil”de Başbakan Erdoğan’dan üç yaş büyük olduğuna dikkat çektiği Gül’ün halk için başlıca özelliğini türbanlı bir eşinin olması şeklinde nitelendirdi.
EŞİNİN TÜRBANI LAİKLERİN TÜYLERİNİ DİKEN DİKEN EDİYOR
AKP seçmenleri için Gül’ün eşinin türban kullanmasının bir “koz”, ülkenin “Kemalist elitler” için “tüyleri diken diken eden ve Gül’ün Erdoğan gibi “samimi” olarak ülkenin laik değerlerine bağlı olmadığının kanıtı olduğunu ifade eden gazete, bayan Gül’ün türbanının da, Başbakan Erdoğan’ın taraftarlarına “askerlerin baskılarına boyun eğmediğini gösterme şansı” da sağladığını öne sürdü.
Le Monde, Gül’ün iki yılda Londra’da okuduğunu anımsatırken Gül’ün bu konuya ilişkin olarak bunu “Libya veya İran’da okumaya tercih ettiği”ni söylediğini yazdıktan sonra Gül’ün Arapça da bildiğini, 8 yıl Cidde’deki İslam Kalkınma Bankası’nda, 10 yıl da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde görev yaptığına dikkat çekti.
LAİKLİĞİN SORGULANMASI TÜRKİYE’NİN AB UMUDU SONU OLUR
Öte yandan, Le Monde başyazısında Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı Sezer’in oluşturduğu "engelin" ortadan kalkmasından sonra şimdiye kadar izlediği “ılımlı çizgi”yi terk ederek Türkiye’nin İslamlaştırılmasını hızlandırıp hızlandırmayacağı sorusunu soruyor.
Bu konuda iki engel olduğuna işaret eden gazete, bu engelleri, Türk halkının önemli bir bölümünün Batı tarzı yaşamından yana olması ve AB hedefini olarak sıraladı. Gazete, “Laik devletin radikal bir biçimde sorgulanması, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin tüm umutlarının sonu anlamına gelir” diye yazdı.
Le Monde, hiçbir Türk hükümetinin AB hedefinden “feci ekonomik sonuçlara yol açmadan” vazgeçemeyeceğini savunurken de şu yorumunu yaptı:
“Avrupa’nın çelişkili bir etkisi oldu. Bir yandan Sayın Erdoğan ve dostlarına ülkeyi yönetmelerini sağlarken ihtiraslarını da frenledi. Burada asıl sorun, frenin giderek aşınıp aşınmadığı.”