DEJAVU®42
28-04-2007, 20:01
Only the registered members can see the link
Washington Uluslararası Film Festivalinde bu yıl Türk filmi ''Hokkabaz'' yer alırken, filmin yıldızı komedyen Cem Yılmaz, Washington'daki Türkleri esprileriyle bolca güldürdü.
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un, filmin festivalde yer alması dolayısıyla verdiği resepsiyona, yönetmen Ali Taner Baltacı ile birlikte katılan Cem Yılmaz, Büyükelçi Şensoy'a, ''Dünya Bankasında biraz param vardı, Washington'a onu çekmeye geldim. Bankada tanıdık lazım olursa size de yardım ederiz'' dedi.
''Washington'ı nasıl buldunuz'' sorusuna karşılık Yılmaz, ''Washington'ı sakin buldum. Valla böyle büyük merkezlerde biraz geriliyorum ben. Sanki bütün sorumluluk bendeymiş gibi oluyor. Buralarda dolaşırken hep birisi çevirip Birleşmiş Milletler ile ilgili soru soracak, 'NATO ne oldu' diye sorular gelecek gibi oluyor. Biraz ciddi bir ortam'' dedi.
''Zaten biliyorsunuz Washington parlamentoda temsil edilmiyor'' diyen Cem Yılmaz, hemen ardından, ''Ben de gelirken taksiciden öğrendim'' diye ekledi.
Demokrat Partinin başkan adayı Hillary Clinton hakkında fikri sorulunca, ''Tişört satışları Hillary Hanım'ın lehineymiş. Ama o tişörtleri nerede kullanıyorlar bilmiyorum'' yanıtını verdi.
ABD'deki George Bush yönetiminin politikalarından dünyada memnun olanı bulmanın pek mümkün olmadığı yorumunu yapan Cem Yılmaz, ''Gel gelelim şu anda biz de yoğun bir siyasetin konuşulduğu Türkiye'den geliyoruz. Bayağı yorgunuz. Şimdi Hillary'yi düşünmek istemiyorum. Ben daha çok filme seyircinin reaksiyonunu merak ediyorum'' dedi.
Cumhurbaşkanı seçim süreciyle ilgili bir soruya karşılık Yılmaz, ''O kadar gerilimli bir konu ki, başından beri, mesleğimle ilgili konuşmaya başladığımdan beri bu konularda böyle yorum yapmamaya çalıştım. Beni aşan konularda... Herkesin fikri olmalı diyorlar. Konuşunca çok dikkatli konuşulmalı. Komedyenlerin de dilinin kemiği yoktur. Şimdi öyle egzantrik bir şey söylersiniz ki yarın bütün her şey iptal olabilir. Meclis lağvolabilir mesela. İyi şeylerden yana olan bir insanım. Medeniyet, ileri görüşlülük, olumlu olan her şeyi hak ediyoruz millet olarak'' dedi.
Bu meclisin sanatçılara yaklaşımının sorulması üzerine, zamanında Gora filmiyle ilgili sıkıntı çıktığında kabineden bir bakanın filmin vizyona girmesiyle ilgili desteğini gördüğünü, ancak topyekun sanatçılar adına cevap veremeyeceğini söyleyen Yılmaz, ''Memleketimizde tartışma şu anda daha başka. Şu sıralarda yapılan tartışmaları biz 80 sene önce yapmıştık. Bunlarla ilgili tavır konulmuştu. Ondan ben bir vatandaş olarak, cumhuriyet çocuğu olarak o konuların aşıldığını düşünen bir milletle yaşıyorum. O konuların tartışmaya tekrar açılacağını düşünmüyorum. Böyle bir Türkiye hayal etmiyorum'' diye konuştu.
Cem Yılmaz, Başkan Bush'un Beyaz Saray'da Senegallilerle yaptığı dansı görüp görmediğini soran bir gazeteciye, ''Düştü mü? Genelde düşüyor ya'' diye yanıt verdi. Suudi terörist Usame Bin Ladin hakkında ne düşündüğünü soran bir gazeteciye ise ''Hiçbir fikrim yok. Onun hakkında bazı Amerikalıların bir fikri olabilir'' karşılığını verdi.
Güldürmek istediği bir dünya ''figürü'' olup olmadığı sorusuna ise Cem Yılmaz, ''Bir Robin Williams filmi vardı. Komedyen başkanlığa adaylığını koyuyor. 'Would you like some coffee Annan' diyor. Ben de (eski BM Genel Sekreteri) Kofi Annan'a bu espriyi yapmayı düşünmüştüm'' dedi.
Yılmaz, resepsiyonda Türklere hitap ederken de, ''Sordum, hemen hepiniz korsan CD'lerden filmi izlemişsiniz'' diyerek kahkahalara yol açtı.
Resepsiyonun ardından Washington'daki Wisconsin sinemasında filmin gösterildiği salona giden Cem Yılmaz, filmin sonunda da izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Amerikalı bir katılımcı, filmdeki sihirbaz numaralarını öğrenmesinin ne kadar zaman aldığını sorunca Yılmaz, ''Her birini öğrenmesi on saniye sürdü'' yanıtını verdi.
Washington Uluslararası Film Festivalinde bu yıl Türk filmi ''Hokkabaz'' yer alırken, filmin yıldızı komedyen Cem Yılmaz, Washington'daki Türkleri esprileriyle bolca güldürdü.
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un, filmin festivalde yer alması dolayısıyla verdiği resepsiyona, yönetmen Ali Taner Baltacı ile birlikte katılan Cem Yılmaz, Büyükelçi Şensoy'a, ''Dünya Bankasında biraz param vardı, Washington'a onu çekmeye geldim. Bankada tanıdık lazım olursa size de yardım ederiz'' dedi.
''Washington'ı nasıl buldunuz'' sorusuna karşılık Yılmaz, ''Washington'ı sakin buldum. Valla böyle büyük merkezlerde biraz geriliyorum ben. Sanki bütün sorumluluk bendeymiş gibi oluyor. Buralarda dolaşırken hep birisi çevirip Birleşmiş Milletler ile ilgili soru soracak, 'NATO ne oldu' diye sorular gelecek gibi oluyor. Biraz ciddi bir ortam'' dedi.
''Zaten biliyorsunuz Washington parlamentoda temsil edilmiyor'' diyen Cem Yılmaz, hemen ardından, ''Ben de gelirken taksiciden öğrendim'' diye ekledi.
Demokrat Partinin başkan adayı Hillary Clinton hakkında fikri sorulunca, ''Tişört satışları Hillary Hanım'ın lehineymiş. Ama o tişörtleri nerede kullanıyorlar bilmiyorum'' yanıtını verdi.
ABD'deki George Bush yönetiminin politikalarından dünyada memnun olanı bulmanın pek mümkün olmadığı yorumunu yapan Cem Yılmaz, ''Gel gelelim şu anda biz de yoğun bir siyasetin konuşulduğu Türkiye'den geliyoruz. Bayağı yorgunuz. Şimdi Hillary'yi düşünmek istemiyorum. Ben daha çok filme seyircinin reaksiyonunu merak ediyorum'' dedi.
Cumhurbaşkanı seçim süreciyle ilgili bir soruya karşılık Yılmaz, ''O kadar gerilimli bir konu ki, başından beri, mesleğimle ilgili konuşmaya başladığımdan beri bu konularda böyle yorum yapmamaya çalıştım. Beni aşan konularda... Herkesin fikri olmalı diyorlar. Konuşunca çok dikkatli konuşulmalı. Komedyenlerin de dilinin kemiği yoktur. Şimdi öyle egzantrik bir şey söylersiniz ki yarın bütün her şey iptal olabilir. Meclis lağvolabilir mesela. İyi şeylerden yana olan bir insanım. Medeniyet, ileri görüşlülük, olumlu olan her şeyi hak ediyoruz millet olarak'' dedi.
Bu meclisin sanatçılara yaklaşımının sorulması üzerine, zamanında Gora filmiyle ilgili sıkıntı çıktığında kabineden bir bakanın filmin vizyona girmesiyle ilgili desteğini gördüğünü, ancak topyekun sanatçılar adına cevap veremeyeceğini söyleyen Yılmaz, ''Memleketimizde tartışma şu anda daha başka. Şu sıralarda yapılan tartışmaları biz 80 sene önce yapmıştık. Bunlarla ilgili tavır konulmuştu. Ondan ben bir vatandaş olarak, cumhuriyet çocuğu olarak o konuların aşıldığını düşünen bir milletle yaşıyorum. O konuların tartışmaya tekrar açılacağını düşünmüyorum. Böyle bir Türkiye hayal etmiyorum'' diye konuştu.
Cem Yılmaz, Başkan Bush'un Beyaz Saray'da Senegallilerle yaptığı dansı görüp görmediğini soran bir gazeteciye, ''Düştü mü? Genelde düşüyor ya'' diye yanıt verdi. Suudi terörist Usame Bin Ladin hakkında ne düşündüğünü soran bir gazeteciye ise ''Hiçbir fikrim yok. Onun hakkında bazı Amerikalıların bir fikri olabilir'' karşılığını verdi.
Güldürmek istediği bir dünya ''figürü'' olup olmadığı sorusuna ise Cem Yılmaz, ''Bir Robin Williams filmi vardı. Komedyen başkanlığa adaylığını koyuyor. 'Would you like some coffee Annan' diyor. Ben de (eski BM Genel Sekreteri) Kofi Annan'a bu espriyi yapmayı düşünmüştüm'' dedi.
Yılmaz, resepsiyonda Türklere hitap ederken de, ''Sordum, hemen hepiniz korsan CD'lerden filmi izlemişsiniz'' diyerek kahkahalara yol açtı.
Resepsiyonun ardından Washington'daki Wisconsin sinemasında filmin gösterildiği salona giden Cem Yılmaz, filmin sonunda da izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Amerikalı bir katılımcı, filmdeki sihirbaz numaralarını öğrenmesinin ne kadar zaman aldığını sorunca Yılmaz, ''Her birini öğrenmesi on saniye sürdü'' yanıtını verdi.