PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Susurluk benzeri kaza: 4 ölü



pencere77
03-06-2007, 14:14
Susurluk benzeri kaza: 4 ölü
Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 4 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı. Kazaya karışan aracın gizli bölmelerinde yapılan aramada 1'i glock marka, üç tabanca ve bir otomatik silah, çek ve senet bulundu.
Dinar'daki olay, 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen, aralarında Abdullah Çatlı'nın da olduğu 3 kişinin ölümü ve dönemin DYP Milletvekili Sedat Bucak'ın ağır yaralanmasına neden olan kazayı hatırlattı. Dinar'da dün meydana gelen trafik kazası 4 kişinin ölümüyle sonuçlandı. Hüseyin Mert idaresindeki 34 ZD 6337 plakalı otomobil şerit ihlali yaparak Dinar-Sandıklı karayolunun 13. kilometresinde İbrahim Anık yönetimindeki 20 ZK 469 plakalı kamyonla çarpıştı. Kazada, müteahhit olduğu öğrenilen otomobil sürücüsü Hüseyin Mert (31), otomobilde bulunan emekli başkomiser Mehmet Şanlı (56), ziraat odası meclis üyesi olduğu aktarılan Turan Balık (41) ve Antalya'da plaj işletmecisi Zekeriya Kocagöz (43) hayatını kaybetti. İbrahim Anık ile kamyonda ikinci şoför olarak bulunan Güngör Bozboğa yaralandı. Yaralılar Dinar Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Kaza sonrası otomobilde yapılan aramada, gizli bölmelere yerleştirilmiş 1 Baretta otomatik tüfek ve tabanca, 1 glock, 1 Heckler koch tabanca bulundu. Ayrıca, bu silahlara ait 29 fişek ve 7 şarjörle 14 bin YTL ve 20 bin YTL tutarında 2 adet çeke el kondu. Kamyon sürücüsü İbrahim Anık ile Bozboğa gözaltına alındı. Bu arada, ölen 4 kişinin cenazeleri yakınları tarafından hastanenin morgundan öğleden sonra teslim alındı. Turan Balık'ın cenazesinin Trabzon'un Of ilçesinde, Zekeriya Kocagöz'ün cenazesinin Samsun'da, Hüseyin Mert'in cenazesinin Antalya'da, Mehmet Şanlı'nın cenazesinin de İstanbul'da toprağa verileceği öğrenildi.

Polis-siyaset-mafya ilişkisi

Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinde meydana gelen esrarengiz kaza akıllara 'Susurluk kazası'nı getirdi. Dönemin DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak, Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ ve Mehmet Özbay sahte kimlikli Abdullah Çatlı ile sevgilisi olduğu iddia edilen Gonca Us'un karıştığı kaza sonrası ülkede 'polis-siyaset-mafya' ilişkisi sorgulanmaya başlanmıştı. 3 Kasım 1996'da meydana gelen kazada, Çatlı, Kocadağ ve Us hayatını kaybetmiş, Bucak ağır yaralanmıştı. Kaza sonrası otomobilde yapılan aramada, çok sayıda silah ve doküman bulunmuştu.
Tevfik Aşkın
03 Haziran 2007, Pazar

kaynak:Only the registered members can see the link

bulletfromhell
03-06-2007, 14:28
iyi güzelde bu ölen zatların künyeleri ne???...susurluk kazasındaki kişilerin künyesi herkesçe malumdu...bu ölen kişiler kim...onu bilerek susurluk'a benzetmek doğru olur....belkide bu adamların hepside çete üyesi..belki silah tüccarı.....silah bulundurmalarıda çokta anormal değil...

pencere77
03-06-2007, 19:17
iyi güzelde bu ölen zatların künyeleri ne???...susurluk kazasındaki kişilerin künyesi herkesçe malumdu...bu ölen kişiler kim...onu bilerek susurluk'a benzetmek doğru olur....belkide bu adamların hepside çete üyesi..belki silah tüccarı.....silah bulundurmalarıda çokta anormal değil...

yukarıdaki 1.msjda kırmızyla belirttim.bakabilirsin

bulletfromhell
03-06-2007, 19:22
yukarıdaki 1.msjda kırmızyla belirttim.bakabilirsin
zaten öncesindede okumuştum....bu şahısların özel bi etiketi yokki...biri müteahhit,biri emekli polis,biride ziraat odası başkan yardımcısı....eee ne olmuş...kuvvetle muhtemel standart bir suç çetesinin adamları...ben özel bi anlam bulamadım....kusura bakmayın...bulan varsa bi zahmet açıklasın...

pencere77
03-06-2007, 19:49
zaten öncesindede okumuştum....bu şahısların özel bi etiketi yokki...biri müteahhit,biri emekli polis,biride ziraat odası başkan yardımcısı....eee ne olmuş...kuvvetle muhtemel standart bir suç çetesinin adamları...ben özel bi anlam bulamadım....kusura bakmayın...bulan varsa bi zahmet açıklasın...

heralde bu kişiler oyuncak silah taşımıyor.ve bu silahlar ortalıkta satılan herkesin alabildiği silahlarda değil.birileri heralde bu adamlara vazife vermiş bunlarda bu silah ve mermilerle biyere götürüp bazı kişilerin canlarını yakacaklar sanırım.maşa olarak kullanılıyordur heralde

bulletfromhell
03-06-2007, 19:54
heralde bu kişiler oyuncak silah taşımıyor.ve bu silahlar ortalıkta satılan herkesin alabildiği silahlarda değil.birileri heralde bu adamlara vazife vermiş bunlarda bu silah ve mermilerle biyere götürüp bazı kişilerin canlarını yakacaklar sanırım.maşa olarak kullanılıyordur heralde
kardeş sabahtan beri bişeyde anlaşamıyoruz....bu adamlar suçlu,çete üyesi vs...eyvallahta susurlukla benzerliği ne onu çözemedim....yoksa pis işler yapan adamların alayı silah taşıyo,arabalarında mühimmat bulunduruyo...büyük şehirlerde bunlar gibi 1000 lercesi var....susurluğa benzeyen tarafını anlayamadım....

karço
05-06-2007, 11:52
Haber Pakistan'ın Dawn gazetesinden ( Only the registered members can see the link )

Tarih 27 Mayıs 2007.

İtalya ve Yunanistan'a geçmek üzere 10 binden fazla Pakistan vatandaşı İran sınırından kaçak olarak Türkiye'ye giriş yaptı.

Bu yazıyı aynı günün gecesi 22:00'de yazıyorum. Bu saate kadar Türk basınında tık yok, yetkililerden tık yok. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nden öyle.

Hani üçü beşi elliyi yetmişi anladık da, onbin kişi kaçak olarak ülkemize giriyor, Türkiye'den de kaçak olarak Yunanistan'a, İtalya'ya geçecekler, bizimkilerin haberi yok.

Orta halli bir kasaba nüfusu eder onbin kişi. Kaçak göç değil işgal bu yahu!

Habere göre, Yunanistan'daki Pakistan Büyükelçiliği bu mass exodus konusunda Yunanistan'ı uyarmış. Onbin kişinin Eylül ayına kadar Türkiye'den kaçak olarak çıkış yapması bekleniyormuş.

Yunanistanla Pakistan karşılıklı strateji belirlemeye çalışıyorlar.

Rakamın yüksekliği karşısında iki ülke de şaşkın, bu durumu bir 'kriz' olarak nitelendiriyorlar.

İşin içinde Yunanlı resmi görevliler de varmış.

Vardır, resmi görevliler de yardım etmeden bu işler yapılabilinemez. Yunanlı görevlilerin zırhlı askeri araçlara benzer araçlarla kaçak göçmenleri taşıdıkları biliniyormuş.

Bi yol düşünelim.

İran sınırından Türkiye'ye kimlerin yardımıyla girmiş olabilir bu onbin kaçak?

Onbin kişi Pakistan'dan İran'a, oradan da Türkiye'ye toz kaldırmadan nasıl getirilir? Türkiye'den de suları bulandırmadan nasıl Yunanistan'a geçirilir?

Türkiye'de insan kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı, silah ticareti, fuhuş sektörü, akaryakıt kaçakçılığı, kara para aklama, 'gümrük' adı altına haraç toplama kimlerin kontrolunda?

Van-Aşkale-Yüksekova üçgeninde son yıllarda aniden zenginleyip kimler Mersedes'e, cipe biniyor?

Avrupa Polisi EUROPOL, INTERPOL Afganistan'dan gelen uyuşturucunun hangi terör örgütünce Avrupa'ya dağıtımının yapıldığına emin?

Biz bu çetelerin üniformasızlarına güzel Türkçemizde DTP diyoruz.

Pakistan'daki açlıktan, sefaletten, şeriatten, ezilmişlikten yasadışı olarak kaçmanın bedeli adam başı 5 bin Dolar civarında.

Bu onbinkişi en az beşer bin Dolar ödediler çetelere. Ortada dönen para asgari 50 milyon Dolar civarında, daha da fazla olabilir.

Kavrama özürlü Hükümet PKK'nın üzerine hala ''sabırla'' gidip, sorunu 'demokratik' olarak halletmeyi düşünürken,

çetenin Van-Hakkari'deki Kalareş Grubu CHP, MHP, DYP, AKP adaylarını tehdit edip, DTP lehine seçimlerden çekilmelerini talep ediyor.

''Durup dururken ateş açılmaz'' da demişti Recep Bey. Ilımlı adam ya!

Al şimdi bas bağrına 10 bin nurtopu sığınmacını.

Yunan tarafı, İtalyan tarafı tedbirini aldı, karadan, denizden değil Pakistanlı kaçak, böcek geçirmezler artık.

Ne İran'a iade edebilirsin artık bunları ne Pakistan'a geri dönerler.

Birleşmiş Milletler'in bunlara dosya açıp kabul edecek ülke bulması üç yıl sürer.

Nereye gönderilecekleri belli olduktan sonra iki yıl da vize beklerler.

Nereden baksan bir beş yıl Türkiye'deler.

Otur şimdi bunlara yetecek mülteci kampı inşa et. İnşaatların ihalesini de ya PKK'lılara ver ya AKP li yandaşlarına, nasıl olsa ikisi aynı kapıya çıkar.



sanki bi paralellik var