arkadaşlar kene yeni bir hayvan değil yüce yatratan kainatı yarattığı zamandan beri var olan bir hayvan
aklımın almadıgı neden 2 seen öncesine kadar insanlar keneden ölmüyorduda şimdi ölür oldu yada neden daha önce kuş gribi yoktuda sonra millet tavuklarını diri diri kuş giribinden ykar oldu
aklıba binbir seneryolar geliyor
acaba biz bir biyolojik saldırının ortasındamı kaldı yada başka ülkeler üzerimizde deneyler yapıp bize kobay muamelesimi yapıyor!!!
bulletfromhell
03-07-2007, 19:42
:present: :present: aynen öyle ağam...bunların alayı amerikan derin devletinin ürettiği biyolojik silahlar...kene ,kuş gribi,SARS vb...ne hikmetse ilk olarak çin halkı üzerinde peydah oldu bunlar...heralde nüfus fazla ölenleri kimse umursamaz düşüncesiyle deneylerini onların üstünde yapıyolar...ucundan kıyısından bizim ülkeyede bulaşıyo bi şekilde...kongo kenesiymiş...peahhh..kongo cumhuriyeti bizden 6000 km.uzakta..bu hayvan uçarakmı geldi buraya yoksa business klass uçaktamı??üstelik kongo cehennem gibi sıcak bi yer...bizde ve dünyada havalar serinken ortaya çıktı...niye iklim şartlarına uyumsuzluk gösterip ölmedi???çünkü DNA'sı ile oynanıp her türlü iklim şartında yaşayabilecek hale getirildi kanımca....
benim anlamadıgım neden türkiyede başka bir ülke değil
yada bizim dehşet medyamız biizm en iyi şekilde bütün dünyaya gribal vaka diye lans ediyor anlamadım gitti???
bulletfromhell
03-07-2007, 20:10
benim anlamadıgım neden türkiyede başka bir ülke değil
yada bizim dehşet medyamız biizm en iyi şekilde bütün dünyaya gribal vaka diye lans ediyor anlamadım gitti???
e zaten onun için diyorum ya şu medyayla ilgili bi anket açılsın diye....çok noktada eksiğimiz var..kabul ediyorum...hala dünya standartlarını yakalamış değiliz temizlik,hijyen ve sağlık hizmetleri konusunda...ancak güney ve güneydoğu asya gibi dünyanın en pis yerleri dururken hastalıkların sadece türkiyede olduğunu söylemek ancak bizim alçak medyamızın yapacağı bir zalimliktir...:devilprv: :devilprv: :devilprv: :devilprv:
e zaten onun için diyorum ya şu medyayla ilgili bi anket açılsın diye....çok noktada eksiğimiz var..kabul ediyorum...hala dünya standartlarını yakalamış değiliz temizlik,hijyen ve sağlık hizmetleri konusunda...ancak güney ve güneydoğu asya gibi dünyanın en pis yerleri dururken hastalıkların sadece türkiyede olduğunu söylemek ancak bizim alçak medyamızın yapacağı bir zalimliktir...:devilprv: :devilprv: :devilprv: :devilprv:
kuş gribi var dediler nerde kanatlı bir hayvan varsa itlaf ettiler banvit zarar etti battı komik bir rakama satın alan kim büyük medya patronlarından birisi yorumu size bırakıyorum büyük balık küçük balığı yutarmış!!!
KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI
(KENE ISIRIĞI)
Son yıllarda daha sıkça duyulmaya başlayan, bahar-yaz dönemlerinde artış gösteren ve ağırlıklı olarak keneler aracılığıyla bulaşan virütik bir hastalıktır. İlk olarak 1944 yılında Kırım'da, sonra 1956 yılında Kongo'da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır.
Keneler, kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil hayvanların (inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen kuşlar vb.) üzerinde bulunabilir ve bu hayvanlardan insana geçebilirler. Ayrıca, çalılık ve yeşil, yüksek otlu alanlarda bulunan keneler, beslenmek için doğrudan insanlara da geçip ısırabilirler. Bu nedenle daha çok kırsal bölgelerde ve hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekle birlikte kentsel alanlardaki uygun ortamlarda da bulunabilirler.
Virüs ile bulaşmış keneler, kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir sıvı salgılarlar. Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır. Kan emdikleri ve virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar hasta olabilir fakat hastalık genellikle hayvanlarda hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az görülmekle birlikte hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla da hastalık bulaşabilir.
Kenelerin kan emişi genellikle uzun bir süreçtir. Sinekler gibi hemen sokup kısa sürede kan emişini bırakmazlar. Kan emmeye başlayan kene, ağız kısmındaki hortumunu cilt içine sokar ve doyuncaya kadar çıkartmaz. Bu hortum, geri çıkışı engellemek için çıkıntılar içerdiğinden kolay çıkmaz. Bu nedenle keneyi çıkartmak için zorlamamak gerekir. Çok zorlandığında sıvıyı erken salgılayıp virüsü bulaştırabilir veya boru kısmı koparak cilt içinde kalabilir. Ayrıca, zorlama kenenin patlayarak enfekte sıvı ve kanının cildimizdeki çiziklerden ya da gözümüze sıçrayarak bulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle vücuda yapışık kene görüldüğünde bir cımbızla ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola oynatılıp bir vida gibi çıkartılmaya çalışmalı ya da bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır.
Hastalık oluşması ve bulguları:
Hastalık genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya çıkar. Bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir. Hasta hayvanın kan ve vücut sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne kadar uzayabilmektedir.
Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık bulguları ile başlar. Bazen kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir.
İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları, gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı kanamalar oluşabilir.
Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir.
Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir.
Tedavi: Diğer çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da doğrudan bir tedavisi ve etkili bir ilacı olmayıp daha çok destek tedavisi ve bulguları gidermeye yönelik tedaviler ve bazı antivirütik ilaçlar uygulanmaktadır.
Erken dönemde başlanılan destek tedavi daha başarılı sonuç vermektedir. Geç başlanılan tedavi ve ağır seyredebilen hastalık öldürücü olabilmektedir.
Hastalığa karşı aşı çalışması yürütülmekle birlikte henüz koruyucu bir aşı geliştirilememiştir.
Korunma:
Hastalık, kenelerin sokması sonrası salgıladıkları sıvıyla, kenelerin çıkartılırken ezilmesi sonucu çıkan sıvı ve kanıyla veya kene sokması sonucu virüsü alıp hasta olmuş hayvanların kan ve salgıları ile bulaşabilmektedir. Bu nedenle:
Mera ve meskenlerde yerleşik keneler kan emerek beslenirler. Hayvanları kenelerden uzak tutarak kenelerin yayılmaları engellenmelidir.
Yeşil ve piknik alanlarına gidildiğinde (su kenarları, otlaklar, çalılık ve yüksek otlu alanlar) uzun giysiler giymeli, bacakları açıkta bırakmamalı, paçalar çorap içine konulup kenenin vücuda ulaşması zorlaştırılmalıdır. Dönüşte tüm vücut kontrol edilip yapışık kene olup olmadığına bakılmalıdır.
Yeşil alanlara giderken böcek kaçırıcı sıvı ve jeller cilde sürülebilir veya giysilere emdirilebilir. Bu maddelerin az da olsa sağlık sakıncaları olduğu dikkate alınmalıdır. Hayvan besliyorsanız hayvanlarınızı dolaştırırken onlara da bu sıvılardan sürebilirsiniz.
Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde keneyi çıkartmak için fazla zorlamamalı, halk arasında yaygın olduğu şekliyle sigara veya kibritle yakma, kenenin üzerine kolonya, alkol veya diğer kimyasal maddeler uygulanmamalıdır. Bu maddeler kenenin daha erken aşamada kusmasına ve enfekte sıvıyı vücudumuza salgılamasına neden olabilir.
Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde eldiven takarak ve bir cımbız ile kene vücuda yapışık ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola sallanarak bir vida gibi çıkartılmalı veya bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır.
Hasta kişiler ile temasta vücut sıvıları aracılığıyla bulaşma olabileceği unutulmamalıdır.
Artık piknik yapmak da riskli hale geldi.
Kenelerle karşılaşmamanız dileğiyle,
Dr. Murat FIRAT
Halk Sağlığı Uzmanı
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.