PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 04/07/2007 Türkiye'de Neler oluyor



muzo
04-07-2007, 10:03
Gümrük muhafaza memurları çatıştı: 2 ölü





Only the registered members can see the link


Hatay'ın Reyhanlı ilçesine bağlı Cilvegözü Sınır Kapısı'nda gümrük muhafaza memurları arasında kavga çıktı. Çıkan kavgada 2 kişi öldü, 1 kişi ağır yaralandı. Olay nedeniyle sınır kapısında uzun bir süre araç giriş çıkışları durduruldu.
Alınan Bilgiye göre olay Cilvegözü Sınır Kapısı lokalinde gerçekleşti. Gümrük muhafaza memurlarından Mehmet Emin Odabaşı, cinnet geçirerek arkadaşlarına silahıyla ateş açtı. Bu sırada diğer muhafaza memurları da silahlarını kulandı. Çıkan silahlı kavgada İmdat Maden (42) olay yerinde yaşamını yitirirken Mehmet Emin Odabaşı da (47) kaldırıldığı Mustafa Kemal Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kavgada silahla yaralanan ve ağır yaralı halde kaldırıldığı Antakya Devlet Hastanesi'nde ameliyata alınan Ahmet Güzelgün'ün (49) ise yaklaşık bir hafta yoğun bakımda tedavi göreceği belirtildi. Güzelgün'ün ailesi hastanede fenalık geçirdi. Yakınlarının teselli etmeye çalıştığı Ahmet Güzelgün'ün eşi Nezihe Güzelgün'ün, güçlükle ayakta durduğu görüldü.

Hatay Valisi Ahmet Kayhan, olayın neden çıktığının henüz kesinleşmediğini belirterek ilk belirlemelerine göre gümrük muhafaza memurlarından Mehmet Emin Odabaşı'nın cinnet geçirmesiyle başladığı bilgisinin edinildiğini açıkladı. Kayhan, soruşturmanın devam ettiğini belirtti.

muzo
04-07-2007, 10:04
Bakırköy'de trafik kazası: 1 ölü
Bakırköy'de meydana gelen trafik kazasında, 1 kişi öldü.

Alınan bilgiye göre, Sirkeci yönüne giden Ece Maviş (19) yönetimindeki 34 EC 250 plakalı otomobil, Florya mevkinde takla atarak bir süre sürüklendi.

Çevredeki vatandaşların yardımıyla sıkıştığı araçtan çıkarılan Maviş, olay yerinde yaşamını yitirdi.

Maviş'in cesedi, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin morguna kaldırıldı.

muzo
04-07-2007, 10:07
Polis, '1 numaralı vatansever'in peşinde
Kamuoyunda 'Vatanseverler' olarak bilinen derneğe yönelik operasyonda ilginç bilgilere ulaşıldı. Suç örgütü kurdukları gerekçesiyle dün tutuklanan 12 zanlının, talimatları, '1 numara' kod adlı yerden aldığı tespit edildi. Polis, esrarengiz şahsı ararken, suçlamalar arasında 'şehit yüzbaşının eşinin dolandırılması' da dikkat çekiyor.
Only the registered members can see the link

Dava dosyasında, VKGB eski Genel Başkan Yardımcısı ve Konya İl Başkanı Vehbi Şanlı'nın şehit eşi Mehtap Özaydın'ın 70 bin YTL'sini 'ev almasına yardımcı olmak' vaadiyle dolandırdığı belirtiliyor.
Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneği'ne (VKGB) yönelik, 9 ilde yapılan 'Girdap' operasyonunda yargı süreci başladı. Araların- da derneğin genel başkanı Taner Ünal'ın da bulunduğu gözaltındaki 18 kişi, Emniyet'teki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Ünal'la birlikte 12'si tutuklandı. Zanlıların 40 ayrı suçtan yargılanmaları istenirken, bunlardan bazıları şöyle sıralandı: "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yağma, ihaleye fesat karıştırmak, zimmet, dolandırıcılık, tarihî eser kaçakçılığı, kaynağı belli olmayan gelirlerle suç örgütünü finanse etmek, devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya yönelik eylemlerde bulunmak, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini engellemeye yönelik provokatif eylemler düzenlemek."

Zanlılar hakkında en ilginç suçlamalardan birini ise şehit eşinin dolandırılması oluşturdu. Bir dönem derneğin genel başkan yardımcılığını ve Konya il başkanlığını yürüten Vehbi Şanlı, şehit yüzbaşının eşini, ev almak vaadiyle 70 bin YTL dolandırmakla suçlandı. Telefon kayıtlarında, söz konusu şahsın şehit eşini, "Beni şikayet edersen adın çıkar. Bana mı inanırlar, sana mı?" diyerek tehdit ettiği belirlendi.

Alınan bilgilere göre, 14 ay boyunca Vatanseverler'in her hareketini takip eden polis, ilginç bir kod adını çözmeye çalışıyor. Derneğin başkanı Taner Ünal olmasına rağmen talimatların 'bir numara' olarak adlandırılan bir kişiden geldiği tespit edildi. Ancak Emniyet, gözaltına alınan şahıslarla 'bir numara' arasında bir buçuk yıl içinde herhangi bir telefon görüşmesi saptayamadı.

muzo
04-07-2007, 10:09
Başkomiser cinayetini 'telefon' çözecek
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Başkomiser Erkan Ataman'ın cinayeti telefon kayıtları incelenerek çözülecek.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada, cinayet zanlısı tutuklu sanık Tolunay Çiçek, telefon mesajlarının dinlenmesini talep etti. Mahkeme, mesaj dökümünün istenmesine ve Çiçek'in tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.

muzo
04-07-2007, 10:10
Şehit cenazelerinde 'paralı' provokasyon

Only the registered members can see the link
Girdap soruşturmasına polis, zanlıların tehdit, dolandırıcılık ve yağmalama gibi çete suçlarının yanı sıra para karşılığında eylemleri ve mitingleri de provoke ettiğini ortaya çıkardı. Derneğin, şehit cenazelerini 'coşku içinde kutlanacak bir eylem' olarak gördükleri tespit edildi. Zanlıların Ankara'da Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştirilen Cumhuriyet Mitingi'nde de boy gösterdiği belirlendi.



'Girdap' operasyonu kapsamında gözaltına alınan zanlıların telefon takibinde şehit cenazelerine bakış açılarıyla ilgili ilginç bulgulara da ulaşıldı. Buna göre, bir görüşmede zanlılar kendi aralarında 'şehit cenazeleri coşku içinde geçirilecek bir eylem' ifadelerini kullandı. Son dönemde şehit cenazelerinde yaşanan provokatif eylemlerin arkasından da Vatansever Kuvvetler Birliği Derneği üyeleri çıktı. Yaklaşık 1 yıldır takibe alınan dernek üyelerinin şehit cenazelerini 'coşku içinde kutlanacak eylem zamanları' olarak gördüğü ve provoke ettikleri belirlendi. VKGB Mersin İl Başkanı Mesut Sezer'in Mersin'deki bir şehit cenazesinde AK Partili bir milletvekiline hakaret ettiği de yine telefon takibine takıldı. Gözaltındaki Ahmet Cinali ile grubunun ise, olaylı Ordu fındık mitingine katıldığı saptandı. Zanlılar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın korumalığını yapan yeğeni Ali Erdoğan'ın Söğüt şenliklerinde dövülmesi olayının yaşandığı etkinliklerde de boy gösterdiği, bu şenliğe eski Genel Başkan Yardımcısı Vehbi Şanlı ve grubunun katıldığı anlaşıldı.

Zanlıların mitinglere 200-250 metre boyunda yaptırdıkları Türk bayrağı ile katıldıkları da dosyada yer aldı. Zanlıların Tandoğan mitinginde boy gösterdiği soruşturma boyunca belirlendi. Tandoğan'daki mitingin ardından Anıtkabir'e yürümek isterken polisin müdahale ettiği grubun da Vatanseverler olduğu saptandı. Zanlıların kendi aralarında yaptıkları telefon konuşmalarında Vehbi Şanlı'dan "komutan" diye bahsettikleri, Halit Bozdağ Güngör'ün de "Ben generalim" diye kendisini tanıttığı bildirildi.

muzo
04-07-2007, 10:12
'CHP'li ağabey'den mitingler için 600 YTL


Only the registered members can see the link
VKGB Derneği üyelerinin bazı eylemlere katılmak amacıyla yol masraflarının da karşılandığı soruşturma dosyasına girdi.


Cumhuriyet mitinglerine katılan dernek üyelerine 'CHP'li bir abiden' para yardımı yapıldığı da telefon kayıtlarına takıldı.

Zanlıların yaptıkları bir görüşmede, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) teşkilatında yönetici konumunda olan bir kişinin mitinge gideceklerin ulaşımı için 600 YTL gönderdiği belirlendi. Zanlıların kendi aralarında, "CHP'li abi, masraflar için 600 YTL gönderdi. Mitinge gidelim mi?" diye konuştukları görüldü. Zanlıların Cağlayan mitingine gitmek amacıyla bir otobüsle anlaştığı; ancak otobüs şoförüne de ücret ödemediği saptandı. Parasını alamayan otobüs şoförü de polise şikâyetçi oldu.

temel50
04-07-2007, 10:57
Halk AKP’nin ipini çekmek üzere’

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “30 bin kişinin katilinin üzerinden politika yapılmasını, polemiğe girilmesini doğru bulmuyorum” dedi. AKP iktidarının ülkeyi karanlığa sürüklemekte olduğunu ileri süren Sezer, ülkenin geleceği adına bu gidişe “dur” denilmesi için herkesin üzerine düşeni yapmasının vatandaşlık görevi olduğunu söyledi. Sezer AKP’nin ipinin çekileceğini de savundu.

muzo
04-07-2007, 21:08
Koç'tan elektrik krizi uyarısı
Koç Holiding Şeref Başkanı ve ICC eski Başkanı Rahmi Koç, elektrik ve doğalgaz sektörlerinde yoğun serbestleşme çabalarına rağmen ilerlemenin çok yavaş sağlandığını belirterek, Türkiye'nin 2008-2009 yılları arasında elekrik arzında sorun yaşayacağı uyarısında bulundu.

Koç, 5. Dünya Odalar Kongresi'nin öğlenden sonra düzenlenen "Enerji Güvenliğinin Geleceği" konulu oturumunda, enerjisinin öneminin dünyada giderek arttığını söyledi. Koç, enerji kaynakları azalırken enerji talebi de arttığını vurgulayarak, bu nedenle de enerji fiyatlarında bir yükseliş yaşandığını ifade etti.

"ELEKTRİK DAĞITIM ÖZELLEŞTİRMELERİ GECİKMESİN"

Türkiye'deki enerji piyasasına ilişkin gelişmeleri de aktaran Rahmi Koç, petrol sektöründeki gelişmeler son yıllarda oldukça tatmin edici olduğunu, Petrol Yasası, serbest fiyatlandırma, rafinerlerin özelleştirilmesi, piyasanın serbestleştirilmesi gibi alanlarda olumlu gelişmeler yayandığını kaydetti. Elektrik ve doğalgaz sektörlerinde ise yoğun serbestleşme çabalarına rağmen ilerleme çok yavaş geliştiğini söyleyen Koç, Türkiye'nin 2008-2009 yılları arasında elekrik arzında eksiklikler yaşayacağını, hükümetin bir takım önlemler aldığını ancak bunun da yeterli olmadığını kaydetti. Koç, "Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme için doğrudan yabancı yatırıma ihtiyacı var. Türkiye ekonomisinin son yıllarda stabil hale gelmesi, ülkeyi yabancı yatırımlar için cazip hale getirmiştir. Elekrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinde 3 yabancı elektrik dağıtım şirketiden talep geldi. Özelleştirme süreciyle ilgilenen bir takım şirketler ortaya çıkmıştır ancak bu süreç durdurulmuştur. Bu da yabancı yatırımcıları caydırmakta ve Türkiye'nin imajını zedelemektedir" diye konuştu. Koç, sıfırdan ve ağır yatırım gereken yatırımların gerekli olduğuna dikkat çekerek, "Bunları da büyük enerji şirketleri yapabilir. Bu yatırımların da şirketler için güvenli ortam açısından da tatmin edilmesi gerekir" dedi.

"YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARI İÇİN YENİ TEŞVİKLER GEREKLİ"

Rahmi Koç, Türkiye'nin nükleer enerji tesisini kurup, iyler hale gelmesi için en az 8-10 yıl geçmesi gerektiğini vurgularken, yenilenebilir enerji kaynağı olan hidroelekrik potansiyelinin yüksek olmasına karşın türkiye'de yeterince kullanılmadığını söyledi.

Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynakları kullanımında zayıf kaldığını anlatan Koç, hükümetin yaptığı son değişikliklerle yenilenebilir enerji yatırımını teşvek ettiğini, ruhsatlandırma maliyetlerini azalttığını, satın alma gibi alanlarda çeşitli teşvikler getirdiğini ancak uygulamada bunların yeterli olmadığını kaydetti. Koç, "Ülkede enerji etkinliğini artırmak için başka tedbirlerde alınmalıdır. Hükümet önemli adım atmış ancak teşvikler yeterli olmamıştır. Yeni teşvikler getirilmelidir" dedi.

"TÜRKİYE YABANCI YATIRIMLARI ENERJİ SEKTÖRÜNE ÇEKMELİ"

Koç, enerjinin herkes için çok önemli hale geleceğini belirtirken, Türkiye gibi dış kaynağa bağımlı enerjisini sağlayan ülkeler için enerji daha da önemli olduğunu vurguladı. Koç, "Enerjinin etkinliği ve yerel enerji kaynaklarının kullanımı türkiye'nin enerji arzını daha güvenli hale getirecektir. AB üyelik sürecinde, yenilenebilir enerji kaynaklarına daha da odaklanmamız gerekir. Enerji kaynakları bakımından zengin ülkelerle çevrilmiş bir ülke Türkiye. Buna rağmen, kendisi tamamen enerjiye bağımlı bir ülkedir. Yurtiçi ve yurtdışı yatırımcıları enerji sektörüne çekmesi gerekiyor ancak böyleyikle gelecekteki enerji ihtiyacını güvenle sağlayabiliriz" diye konuştu.

"BORU HATLARININ TÜRKİYE'YE TEK FAYDASI İSTİHDAM"

Türkiye için de karamsar konuşan Koç, Türkiye'nin enerji konusunda eşsiz bir konumda bulunduğunu ancak net bir ithalatçı olduğu söyledi. Rahmi Koç, son dönemde Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmeler nedeniyle enerji talebi de arttığına işaret ederken, şunları söyledi: "Türkiye son dönemde artan talebe de yanıt verecek seviyeye çıkamadı. Türkiye Rusya, Hazar bölgesi ve Ortadoğu'nun tam ortasında. Bu da Türkiye'yi enerji açısından eşsiz bir konuma getiriyor. Türkiye dünyanın hidrokarbon kaynaklarını taşıyacak merkezde. BTC hattının yapılması, Samsun-Ceyhan Boru Hattı, Şahdeniz projesi, Türkiye'yi Avrupa ile bu kaynaklar arasında bir köprü yapmıştır. Türkiye ayrıca Irak'tan gelen gazın geçmesini de sağlayacaktır. Bu önemli projeler, Türkiye'ye enerji arzı güvenliği ve enerji faturusanrın inmesinde bir kolaylık sağlamıyor. Ancak yarattığı istihdamla bir faydası oluyor. Bütün göstergeler güzel." Türkiye'nin bu kaynaklara kolay ve ucuz ulaşabilirliğine ilişkin de görüşlerini aktaran Koç, Türkiye'nin bu boru hatlarından önemli gelirinin olmayacağını, ancak, bu projelerin öçellikle geçiş esnasında Türkiye'ye faydalı olacağını kaydetti. Bu boru hatları aracılığıyla gelecek olan gazın Türkiye'nin enerji faturası ve eneriji ihtiyacı yanında yüksek oran teşkil etmediğini kaydeden Koç, bu kaynaklara sahip olan hükümetlerin ve şirketlerin mutlaka güvenli ve ekonomik şekilde enerji kaynaklarına ulaşması gerektiğini ifade etti. Koç, güvenli enerji taşımacılığında deniz yolları ve doğa yolunun yerine boru hatlarının tercih edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Koç konuşmasında, enerjinin taşınması konusu gündeme geldiğinde, AB'ye tam üyelik yolunda olan Türkiye'nin, bunun için uygun olup olmadığı hep tartışılan konu olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye bu rezervleri elinde bulunduran şirketlerde hisse sahibidir. Gaz rezevrelerinde TPAO'nun payı vardır. Bu kaynaklara hissedar olmanın faydası sadece enerji kaynaklarının taşınmasından rol almaktan daha önemlidir. Türkiye'ye dönük stratejiler buna göre değerlendirilmeli" diye konuştu.

muzo
04-07-2007, 21:18
Belediyedeki 'burs yolsuzluğu' büyüyor
Eski İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanlarından merhum Ahmet Piriştina adına her yıl verilen bursla ilgili ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları soruşturuluyor.


İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 'Ahmet Piriştina' adına verilen eğitim bursunda 'yolsuzluk' yapıldığı iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında biri belediye görevlisi 3 kişi tutuklandı.

Gözaltına alınan 4'ü öğrenci, 2'si belediye çalışanı 9 kişi sabah saatlerinde 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, nitelikli dolandırıcılık' suçlamalarıyla adliyeye sevk edildi. Zanlılardan üçü tutuklandı. Polis, yaptığı ilk incelemede, zanlıların, 165 öğrenciye dosyaları olmadığı halde burs bağlandığını tespit etti. Emniyet yetkililerinin sürdürdükleri incelemede, halen 2007 yılındaki başvuruların değerlendirildiği, 2006 ve 2005 yıllarına ait taramaların ise daha sonra yapılacağı kaydedildi.

Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları inceleme sonunda Belediye Burs Bürosu'nda görevli L.E. ile Y.T., bağlantıları sağladıkları ileri sürelen İ.Ş... ve AS öğrenci temini yaptıkları iddia edilen G.A., O.C. ve İ.H.'yi gözaltına aldı. Zanlılar, sorgudan sonra İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından 'tutuklanmaları' talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen 7 zanlıdan belediye görevlisi Yılmaz Türkoğlu, bağlantıları sağladığı iddia edilen İsa Şalvar ve öğrenci temini yaptığı öne sürülen Dokuz Eylül Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü öğrencisi Olcay Canbaz tutuklandı. Diğer 4 zanlı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Belediye, burs almaya hak kazanan her öğrenciye 9 ay 100 YTL ödüyor. Bunun 400 YTL'si öğrencilere peşin veriliyor. Geri kalan 500 YTL ise 5 aylık taksitler halinde ödeniyor. Öğrencilerin, peşin olarak aldığı 400 YTL'yi şebeke üyelerine verdiği, geri kalan 500 YTL'lik burs parasını ise aylık taksitler halinde çektikleri tespit edildi. Zanlıların bu şekilde hak etmedikleri halde en az 165 öğrenciye burs çıkararak haksız kazanç elde ettikleri belirtiliyor.

Ahmet Piriştina bursuna 2007 yılında bin 300 civarında öğrencinin başvurduğu öğrenildi. Bu başvurulardan kaçının gerçek bilgilerle yapıldığı, kaçının hak etmeden burs aldığı araştırılıyor. Polise başvuran bir öğrenci velisi "Beni öldü gösterip kızıma burs çıkarmışlar. Ben, ölmedim yaşıyorum." diye zanlılara tepki gösterdi. Polis, burs bürosunda öğrencilerin kayıtlarının bulunduğu bilgisayarları incelemeye aldı.

'Burs dağıtımını durdurduk

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ahmet Piriştina Eğitim Yardımı Sandığı'ndaki 'yolsuzluk iddiaları' üzerine burs dağıtımını bir ay önce durdurarak gerekli soruşturmaları başlattıklarını açıkladı. İlgili bürokratların kendisine aktardığı 'ihbar' sonrası hemen olaya müdahale ettiklerini bildiren Başkan Kocaoğlu, "Bürokratlarımızın 6 Haziran 2007 tarihli tutanağı üzerine öncelikle burs dağıtımını durdurup Teftiş Kurulu'na soruşturma talimatı verdim. Ayrıca savcılığa da suç duyurusunda bulunmalarını istedim. Konuyu yakından takip ediyorum. Üniversite öğrencilerine eğitim desteği sağlanması gibi ulvi bir amaçla başlattığımız burs dağıtımında usulsüzlüğe izin vermeyiz." dedi. Ahmet Piriştina'nın oğlu Levent Piriştina da, burs yolsuzluğundan büyük üzüntü duyduğunu kaydetti.

bulletfromhell
04-07-2007, 21:21
Belediyedeki 'burs yolsuzluğu' büyüyor
Eski İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanlarından merhum Ahmet Piriştina adına her yıl verilen bursla ilgili ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları soruşturuluyor.


İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 'Ahmet Piriştina' adına verilen eğitim bursunda 'yolsuzluk' yapıldığı iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında biri belediye görevlisi 3 kişi tutuklandı.

Gözaltına alınan 4'ü öğrenci, 2'si belediye çalışanı 9 kişi sabah saatlerinde 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, nitelikli dolandırıcılık' suçlamalarıyla adliyeye sevk edildi. Zanlılardan üçü tutuklandı. Polis, yaptığı ilk incelemede, zanlıların, 165 öğrenciye dosyaları olmadığı halde burs bağlandığını tespit etti. Emniyet yetkililerinin sürdürdükleri incelemede, halen 2007 yılındaki başvuruların değerlendirildiği, 2006 ve 2005 yıllarına ait taramaların ise daha sonra yapılacağı kaydedildi.

Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları inceleme sonunda Belediye Burs Bürosu'nda görevli L.E. ile Y.T., bağlantıları sağladıkları ileri sürelen İ.Ş... ve AS öğrenci temini yaptıkları iddia edilen G.A., O.C. ve İ.H.'yi gözaltına aldı. Zanlılar, sorgudan sonra İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından 'tutuklanmaları' talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen 7 zanlıdan belediye görevlisi Yılmaz Türkoğlu, bağlantıları sağladığı iddia edilen İsa Şalvar ve öğrenci temini yaptığı öne sürülen Dokuz Eylül Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü öğrencisi Olcay Canbaz tutuklandı. Diğer 4 zanlı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Belediye, burs almaya hak kazanan her öğrenciye 9 ay 100 YTL ödüyor. Bunun 400 YTL'si öğrencilere peşin veriliyor. Geri kalan 500 YTL ise 5 aylık taksitler halinde ödeniyor. Öğrencilerin, peşin olarak aldığı 400 YTL'yi şebeke üyelerine verdiği, geri kalan 500 YTL'lik burs parasını ise aylık taksitler halinde çektikleri tespit edildi. Zanlıların bu şekilde hak etmedikleri halde en az 165 öğrenciye burs çıkararak haksız kazanç elde ettikleri belirtiliyor.

Ahmet Piriştina bursuna 2007 yılında bin 300 civarında öğrencinin başvurduğu öğrenildi. Bu başvurulardan kaçının gerçek bilgilerle yapıldığı, kaçının hak etmeden burs aldığı araştırılıyor. Polise başvuran bir öğrenci velisi "Beni öldü gösterip kızıma burs çıkarmışlar. Ben, ölmedim yaşıyorum." diye zanlılara tepki gösterdi. Polis, burs bürosunda öğrencilerin kayıtlarının bulunduğu bilgisayarları incelemeye aldı.

'Burs dağıtımını durdurduk

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ahmet Piriştina Eğitim Yardımı Sandığı'ndaki 'yolsuzluk iddiaları' üzerine burs dağıtımını bir ay önce durdurarak gerekli soruşturmaları başlattıklarını açıkladı. İlgili bürokratların kendisine aktardığı 'ihbar' sonrası hemen olaya müdahale ettiklerini bildiren Başkan Kocaoğlu, "Bürokratlarımızın 6 Haziran 2007 tarihli tutanağı üzerine öncelikle burs dağıtımını durdurup Teftiş Kurulu'na soruşturma talimatı verdim. Ayrıca savcılığa da suç duyurusunda bulunmalarını istedim. Konuyu yakından takip ediyorum. Üniversite öğrencilerine eğitim desteği sağlanması gibi ulvi bir amaçla başlattığımız burs dağıtımında usulsüzlüğe izin vermeyiz." dedi. Ahmet Piriştina'nın oğlu Levent Piriştina da, burs yolsuzluğundan büyük üzüntü duyduğunu kaydetti.

o burslar her sene usulsüz biçimde veriliyodu....nerde bi halk partisi yandaşı ,parti militanı yada komünist varsa onlara verildi....:devilprv: :devilprv: :devilprv: