PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 04/08/2007 Dünya'da Neler oluyor



muzo
04-08-2007, 09:25
Rusya'nın kutup hamlesine Batı'dan sert tepki geldi


Only the registered members can see the link

Rusya'nın büyük petrol ve doğalgaz rezervi bulunduğu tahmin edilen Kuzey Kutbu'nun derinliklerine keşif yaparak bayrak dikmesine bölgeye kıyısı bulunan Amerika ve Kanada'dan sert tepki geldi. İki ülke, Rusya'nın bölgeye bayrak bırakarak hak iddia etmesinin hiçbir anlam taşımadığını vurguladı.


Kuzey Denizi'nin 4 bin 200 metre derinliğine önceki gün ulaşan Rus denizaltısı, buraya bir Rusya bayrağı dikmişti.

Rusya'nın Kuzey Buz Denizi'nde özel bir hakkı bulunmadığını belirten ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey, "Metalik veya plastik bir bayrak ya da deniz tabanına bir bayrak serip sermediklerini bilmiyorum. Ancak bunun Buz Denizi'ndeki doğal zenginlikler üzerinde hak iddia etmek konusunda hiçbir anlamı yok." diye konuştu. Karasularını genişletmek isteyen ülkelerin karasal uzantılarının deniz altında da devam ettiğini bilimsel olarak ispat etmek zorunda olduklarını ifade eden Casey, "Bayrak dikmek bilimsel delil değil." dedi. Moskova'nın ekonomik amaçlı bilimsel araştırmasını eleştiren Kanada Dışişleri Bakanı Peter MacKay de, "15. yüzyılda yaşamıyoruz. Dünyanın bir yerine gidip, bayrak dikip, burası benim diyemezsiniz." diye konuştu. Tepkiler üzerine açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ise ülkesinin Kuzey Kutbu'ndaki önemli keşfine Batı'nın gösterdiği tavrı "gülünç'' olarak niteledi. "Kanadalı meslektaşımın açıklamasını okudum ve gerçekten şaşırdım.'' diyen Lavrov, ABD Dışişleri Sözcüsü'nün açıklamasına tepki olarak da "Etrafa bayrak serpmiyoruz. Neyi ispat edeceğimizi biliyoruz.'' ifadelerini kullandı. Kuzey Buz Denizi'nde 10 milyar ton civarında petrol ve doğalgaz rezervi bulunduğunu düşünen Rusya, bölgede geniş bir alanda hak iddia ediyor. 2001'de Birleşmiş Milletler'e yaptığı başvuruda kuzey kıyılarının karasularının karadaki topraklarının devamı olduğunu iddia eden Rusya, bölgede denizaltında bulunan ve Lomosonov Sıradağları olarak bilinen jeolojik oluşumun kendi karasal topraklarının uzantısı olduğu görüşünü dile getiriyor. Ancak BM, Rusya'nın başvurusunu delil yetersizliği sebebiyle reddetmişti. Rusya'nın, topladığı delillerle 2009'da BM'ye yeniden başvurması bekleniyor.

Deniz Hukuku Sözleşmesi, devletlere bazen daha da genişletilebilen, ülke açıklarında 200 deniz mili uzunluğunda bir ekonomik bölgeye sahip olmalarına izin veriyor. Bu alanı genişletmek için bir ülkenin denizaltındaki kaya tabakası yapısının, topraklarındaki jeolojik yapıya benzer olduğunu ispat etmesi gerekiyor. Şimdiye dek hiçbir ülkenin karasal uzantısı Kuzey Kutbu'na uzanmadığından, kutup çevresindeki uluslararası bölge Uluslararası Denizyatağı Yönetimi adlı bir kuruluş tarafından idare ediliyor.


--------------------------------------------------------------------------------

Rus basını: Petrol savaşının başlangıcı

Rus basını, Rusya'ya ait iki mini denizaltının Kuzey Kutbu'nun 4 bin 200 metre derinliğideki deniz yatağına yaptıkları keşfi manşetlerden duyurdu. Vremya Novostei gazetesi gelişmeyi, ''Arktik petrol savaşının ilk adımı'' olarak nitelerken, hükümete bağlı Rossiiskaya Gazeta gazetesi, bir adım ileri giderek Kuzey Denizi'ndeki bölünmeyi "dünyanın yeniden paylaşımının başlangıcı'' olarak yorumladı. Ekonomi gazetesi Vedomosti ise tepkilere dikkat çekerek, Amerika ve Danimarka'nın da Kuzey Kutbu'ndaki hak iddialarıyla ilgili keşfe hazırlandığını duyurdu.

Kuzey Buz Denizi'nde 10 milyar ton civarında petrol ve doğalgaz rezervi bulunduğunu düşünen Rusya, bölgede geniş bir alanda hak iddia ediyor. Rusya, bölgede denizaltında bulunan ve Lomosonov Sıradağları olarak bilinen jeolojik oluşumun kendi karasal topraklarının uzantısı olduğu görüşünü dile getiriyor. Bölgede hak iddia eden Danimarka ise Lomosonov Sıradağları'nın kendi toprağı olan Grönland'ın uzantısı olduğunun ispatlanmasını umuyor. Kanada da bölgedeki etkinliğini kaybetmemek ve egemenliğini korumak için 7 milyar dolar harcamayı ve 8 adet yeni buzkıran devriye gemisi inşa etmeyi planlıyor. Rusya'nın en büyük rakibi ABD de buradaki varlığını ve egemenliğini artırmak için harekete geçti. Amerikan Kongresi, bunun için 8,7 milyar dolarlık bir bütçeyi öngören bir yasa çıkarmaya hazırlanıyor.

muzo
04-08-2007, 09:26
Hemşire şovuna silah gölgesi


Only the registered members can see the link
Libyalı çocuklara HIV virüsü bulaştırmaktan ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Bulgar hemşirelerin serbest bırakılmasını kendi başarısı olarak dünyaya sunan Fransa'nın, Trablus ile 296 milyon Euro tutarında silah anlaşması yaptığı kesinleşti. Libyalı yetkililerin açıklamalarının ardından, Fransız hükümeti de silah anlaşması haberlerini teyit etti. Libya lideri Kaddafi'nin oğlu Seyif el Kaddafi, hemşirelerin serbest bırakılmasında Fransa ile yapılan askerî anlaşmanın etkili olduğunu ileri sürmüş, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise bunu yalanlamıştı.



Fransız Savunma Bakanı Herve Morin, Fransız RTL radyosuna yaptığı açıklamada, Libya ile 168 milyon Euro'luk tanksavar Milan füzesi ve 128 milyon Euro'luk radyo sistemleri satışına ilişkin niyet mektubunun imzalandığını bildirdi. Ancak silah satışının, hemşirelerin serbest bırakılması ile ilgisinin olmadığını savunan Fransız Bakan, "anlaşmanın bir şirket ile bir ülke arasında yapıldığını" belirterek satışın Sarkozy değil, eski cumhurbaşkanı Jacques Chirac yönetimi tarafından onaylandığını söyledi. Milan füzelerinin satışına ilişkin müzakerelerin aylardır devam ettiğine dikkat çeken Morin, bakanlar arası bir komisyonun geçtiğimiz şubat ayında satışa onay verdiğini ifade etti. Füzelerin yapımcısı Avrupa Havacılık ve Savunma Grubu (EADS) tarafından yayınlanan açıklamada ise Libya'ya Milan tanksavar füzesi satışına ilişkin sözleşmenin, 18 ay süren görüşmelerin ardından sonuçlandırıldığı, kararın Trablus'un imzasına kaldığı bildirildi. Sarkozy, hemşirelerin serbest bırakılmasından bir gün sonra askeri ve nükleer anlaşmalar yapmak üzere Trablus'a gitmişti. Sarkozy'nin Libya lideri Muammer Kaddafi ile görüşmesinin ardından Fransız Le Monde gazetesine konuşan oğul Seyif el Kaddafi, Bulgar hemşirelerle Filistinli doktorun serbest bırakılmasında Fransa ile yapılan askerî anlaşmanın etkili olduğunu ileri sürmüştü. Sarkozy ise "hemşirelerin salıverilmesinin karşılığının olup olmadığı" yönündeki sorulara "Hiçbir karşılığı yok." diyerek cevap vermişti. Öte yandan Libyalı yetkililer, müzakerelerin bir şirketi ile Fransız devleti ile yapıldığını açıkladı. Söz konusu anlaşma, Avrupa'nın bu ülkeye uyguladığı silah ambargosunun 2004'te kalkmasının ardından gerçekleştirilen ilk silah satış anlaşması oldu.

Anlaşmanın ortaya çıkması ise Fransa'da tepkilere neden oldu. Anamuhalefetteki Sosyalist Parti'nin lideri François Hollande, anlaşmanın gizli olarak yürütülmesine tepki göstererek hükümetin tavrı hakkında meclis soruşturması açılmasını istedi. "Alışveriş yoksa, takas yoksa, neden terörist eylemlerden sorumlu Kaddafi rejimi ile askerî bir anlaşma imzalanıyor? Dışişleri bakanının bile haberi olmuyor." dedi. Le Monde gazetesi de, Libyalı yetkililerin açıklamalarının Sarkozy'yi zor durumda bıraktığını yazdı.

Avrupa Birliği yetkililerinin yanı sıra Sarkozy, Bulgar hemşirelerin kurtarılması için Libya lideri Kaddafi ile defalarca görüşmüş, son olarak eşi Cecilia da araya girerek görüşmeleri başarıyla sonuçlandırmıştı. Cecilia, hemşireleri Fransa'ya ait bir uçakla bizzat Sofya'ya götürerek ailelerine teslim etmişti. Gelişme, "AB kurtardı, Sarkozy şov yaptı." yorumlarına yol açmıştı.


Soluğu ABD'de aldı

Fransa lideri Sarkozy, tatil yeri konusunda da selefi Jacques Chirac'tan farklı davranarak ABD'yi seçti. Sembolik anlam yüklenen tatiline önceki gün başlayan Sarkozy, New Hampshire'daki Winnipesaukee Gölü'nde dün ailesiyle jet ski keyfi yaptı.

muzo
04-08-2007, 09:27
Afganistan'da yeni bir katliam bilmecesi daha
Taliban'ın kaçırdığı Güney Koreli rehineler dolayısıyla dünya gündeminin ilk sıralarına oturan Afganistan'dan, yine ABD komutasındaki koalisyon güçlerinin sivil katliam gerçekleştirdiği haberi geldi.
Yerel kaynaklar, koalisyon güçleri ile Taliban arasında çatışmaların yaşandığı, ülkenin güneyindeki Helmand eyaletinin Bagran bölgesindeki bir eve düzenlenen hava saldırısında yaklaşık 200 sivilin öldüğü ya da yaralandığı bildirildi. Afganistan Savunma Bakanlığı ise 4 üst düzey Taliban üyesinin öldüğü saldırıda en az 30 sivilin yaralandığını açıkladı. Ancak ABD ordusu, Taliban liderlerinin toplandığı bir evin bombalandığını ve saldırıda sivil kayıp olmadığını öne sürdü. Afganistan'da yıl başından bu yana yabancı güçlerin düzenlediği operasyonlarda 350'den fazla sivil öldü. Bu arada 21 G.Koreli rehineyi elinde bulunduran Taliban, Seul hükümetinin, durumu ağırlaşan rehineler için sağlık ekibi gönderilmesi teklifini reddetti.

Kabil, Cihan