PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 14/08/2007 Türkiye'de Neler oluyor



muzo
14-08-2007, 09:47
Boğaz'da korkutan kaza; deniz otobüsü duran gemiye çarptı
İstanbul Boğazı dün facianın eşiğinden döndü. Bostancı-Yenikapı-Avşa seferini yapan 'Salih Reis-4' isimli deniz otobüsü, Zeytinburnu açıklarında demirleyen kuru yük gemisine çarptı.


Deniz otobüsünün yük gemisine çarpması sonucu meydana gelen kazada yaralananlar, çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.

Biri ağır 48 kişinin yaralandığı kazada, deniz otobüsünün ön tarafı adeta hurdaya döndü. Yolcular batma ihtimaline karşı can yeleklerini giyerken, iskeleye çok sayıda ambulans çağrıldı. Kurtarma ekiplerinin refakatinde Yenikapı İskelesi'ne yanaşan deniz otobüsü, burada tahliye edildi. Yaralılar ambulansa taşınırken, bazı yolcuların şok geçirdiği gözlendi. Deniz otobüsünün süratli gittiğini ileri süren yolcular, kaptanın hatalı olduğunu savundu. Kaza sırasında birçok kişinin yerlerde yuvarlandığını anlatan yolcular, gemide sağlık görevlisi bulunmamasına tepki gösterdi. Bir yolcu yaşananları şöyle anlattı: "Yenikapı'dan ayrıldık. Çok hızlı gidiyorduk. Ani bir çarpışma oldu. Gemi batacak diye korktuk. Ön taraftakiler daha çok yaralandı. İnsanların ağız ve burunları ile kafalarından kan akıyordu. Kimileri, alt katta cep telefonu ile konuşan bir kişiyi suçladı. Bazıları da teknik bir arıza olduğunu söyledi." Kazanın sebebini tespit için çalışmalar sürüyor.

Bostancı-Yenikapı-Avşa Adası seferini yapmak üzere hareket halinde olan İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ'ye (İDO) ait 449 yolculu Salih Reis-4 isimli deniz otobüsü, saat 10.50'de, Ahırkapı B3 Demir yerinde demirli bulunan Ukrayna bayraklı Semyon Rudhnev isimli gemiye çarptı. Salih Reis-4'ün sağ burun kısmında hasarın meydana geldiği kazada, 1'i ağır 48 kişi yaralandı. Yolcular kaza sonrası batma ihtimaline karşı can yelekleri giyerken, iskeleye çok sayıda ambulans çağrıldı. Kaza sonrası Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı 2 adet kurtarma botu ve 1 adet römorkör olay yerine sevk edildi. Deniz otobüsü, kurtarma ekiplerinin refakatinde saat 11.25'te Yenikapı iskelesine yanaştı. Sağlık görevlileri öncelikle durumu ağır olan yaralıları sedyelerle ambulanslara taşırken, hafif yaralılar da olayın şokuyla yere yığıldı. Gemilerinin çok süratli gittiğini ileri süren yaralılar, kendi kaptanlarının hatalı olduğunu iddia etti. Deniz otobüsü, görgü tanıklarının ifadelerine göre manevra yaptığı sırada ön kısmından kuru yük gemisine çarptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, deniz otobüsünün kaptanı İsmail Taşpınar'ın uluslararası sularda 11 yıllık tecrübesi bulunduğunu, son iki yıldır da İDO'da Kaptan olarak çalıştığını belirterek, Salih Reis-4'ün ise sınıfının en iyi gemilerinden biri olduğunu bildirdi.

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürü Ahmet Paksoy, tek tesellilerinin kazada hiç kimsenin hayatını kaybetmemesi olduğunu ifade etti. Paksoy, "Acil eylem planı alarak gerekli bütün tedbirleri aldık. Yaralılardan durumu biraz daha ağır olanlar yakın hastanelere gönderildi." dedi. İDO Genel Müdürü, incelemeler sonucunda kazanın neden kaynaklandığına karar vereceklerini açıkladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Selamet, kaza ile alakalı savcılık ve liman başkanlığının araştırma yaptığını, inceleme sonucu işlemlerin tamamlanacağını anlattı. Bu arada, savcılığın da olayla ilgili soruşturma başlattığı aktarıldı. Ukrayna bandıralı kuru yük gemisinin kaptanı Arthur Nesterenko ve Türk acente yetkilisi, polis merkezinde ifade verdi. Balat'taki Deniz Polis Merkezi'ne getirilen kaptan olayı anlattı.

İstanbul Boğazı'nda, Eminönü-Üsküdar seferini yapan Turyol Kooperatifi bünyesinde çalışan 'Urfalı Cemal' adlı bir yolcu motoru ile 'Adil Kaptan' adlı kum kosteri arasında yoğun sis nedeniyle 7 Nisan 2007'de çarpışma yaşanmış, 7'si ağır 32 kişinin yaralandığı kazada, bir kişi hayatını kaybetmişti.

'Dehşet verici bir andı'

'Salih Reis-4' isimli deniz otobüsünde bulunan ve kazada kolundan yaralanan yolculardan Tülay Yücel, deniz otobüsünün kaza öncesinde çok süratli olduğunu öne sürdü. Yücel, "Yenikapı'dan ayrıldık. Çok hızlı gidiyorduk. Ani bir çarpışma oldu. Çok dehşet verici bir andı. Yaralılara yardım edecek sağlık görevlisi yoktu. Çok sayıda kanamalı yaralı vardı.'' dedi. Deniz otobüsü kazasındaki yaralılardan Çiğdem Mutlu, deniz otobüsünün arkasında oturduğunu belirterek çarpmayla birlikte yolcuların oturdukları yerlerden fırladıklarını, çarpmadan en çok önde oturan yolcuların etkilendiğini söyledi. Çarpmadan önce çığlık seslerinin yükseldiğini ifade eden Mutlu, "Çarpmayla birlikte her şey birbirine girdi.

Kazayla birlikte yolcularda panik havası oluştu. Yolcular bir an deniz otobüsünün batacağını düşünerek panik yaptı. Deniz otobüsünde bulunan görevliler geminin su almadığını belirterek yolcuları sakinleştirmeye çalıştı. Yaralılar daha çok kanamalı yaralıydı, yere düşenler de vardı." şeklinde konuştu. Kazanın duyulması ile birlikte İDO'ya gelen yolcu yakınları, akrabalarını aradı.

Kazada hafif yaralanan Galip Sırma da çarpıştıktan sonra deniz otobüsündeki yolcu koltuklarının yerlerinden fırladığını söyledi. Çarpmanın etkisiyle bir anda çok sayıda kişinin yerlerde yattığını belirten Sırma, gemide büyük panik yaşandığını anlattı. Bu arada, kazada hafif şekilde yaralanan yolculara da Yenikapı İskelesi'nde oluşturulan sağlık kabininde müdahale edildi. Bu arada olayı görüntülemeye çalışan basın mensupları ile güvenlik güçleri arasında arbede yaşandı.

muzo
14-08-2007, 09:48
Cezaevine alıştı, haftalık 200 YTL'yle geçinecek

'Susurluk Davası' hükümlüsü Yaşar Öz'ün de yakalandığı operasyon kapsamında tutuklanan manken Tuğba Özay'ın cezaevi şartlarına alıştığı aktarıldı.

Özay'ı yattığı Paşakapısı Cezaevi'nde ziyaret eden avukatı Edip Önder, "Cezaevine ilk konulduğunda şok yaşamıştı. Ancak şimdi durumu iyi ve sağlıklı.'' açıklamasında bulundu. 'Çeteye yardım ve yataklık' suçundan 4 gündür Üsküdar Paşakapısı Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan Tuğba Özay, dün avukatıyla 2 saatlik görüşme yaptı. Çıkışta gazetecilere bilgi veren Avukat Edip Önder, Tuğba Özay'ın cezaevinde yabancılar koğuşunda 15 tutuklu ile bir arada kaldığını anlattı. Özay'ın şöhretin bedelini ödediğini anlatan Önder, "Dışarıdan özel bir isteği yok. Ailesi ile yarın (bugün) görüşecek.'' dedi. Önder, Özay'ın cezaevine ilk konulduğu sırada bazı psikolojik sorunlar yaşadığını ve bir süre yemek yiyemediğini belirterek, "Tuğba Hanım cezaevine ilk konulduğunda bir şok yaşamış; ancak şimdi durumu iyi ve sağlıklı. Şartlara alışmaya çalışıyor, yemek yemekte zorlanıyor. Biraz yorgunluk, bitkinlik de var, bu da çok doğal. '' dedi. Tuğba Özay'ın cezaevinde ne kadar kalacağına ilişkin bir soru üzerine de Edip Önder, davanın açılmasını beklediklerini, bu sürenin 1-1,5 ay sürebileceğini söyledi. Bu arada Tuğba Özay'ın haftalık 200 YTL harçlıkla geçineceği öğrenildi. Yasalar gereği yüksek miktardaki meblağların kabul edilmediği kadın tutuk evinde Özay, 200 YTL ile idare edecek. Mürsel Karadeniz, İstanbul

muzo
14-08-2007, 09:49
Cenaze dönüşü otomobil devrildi: 3 ölü, 1 yaralı

Balıkesir'de meydana gelen trafik kazasında, bir yakınlarının cenazesinden döndükleri öğrenilen 3 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.

Muzaffer Akçay'ın (37) kullandığı 34 BT 9291 plakalı otomobil, Balıkesir-İzmir karayolunun 22. kilometresindeki Çanakçı rampası mevkisinde devrildi. Kazada, Yasemin Akçay (33) ile Münevver Akçay (2) olay yerinde, Muhammed Mustafa Akçay (12) ise kaldırıldığı Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Muzaffer Akçay ise yaralandı. Balıkesir Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan Akçay'ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Bu arada, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde uzman hekim olarak görev yaptığı öğrenilen Muzaffer Akçay'ın annesinin ölümü üzerine izin alarak ailesiyle birlikte Aydın'a gittiği, cenaze törenine katıldıktan sonra İstanbul'a dönmek üzere yola çıktığı öğrenildi.

Sivas, Gümüşhane ve Edirne'de meydana gelen trafik kazalarında 2 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Sivas-Erzincan karayolunun 35. kilometresinde Taşkın P. (31) yönetimindeki 34 TA 9823 plakalı otomobil, yolun karşısına geçmeye çalışan Mustafa Yazpınar'a (76) çarptı. Hafik Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yazpınar, ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.

Gümüşhane'de merkeze bağlı Hacıemin Mahallesi'nde, M.S.'nin kullandığı 61 AY 981 plakalı otomobil, 3. Hacıemin Tüneli'nin içerisinde yolun karşısına geçmeye çalışan Kemal Özdemir'e çarptı. Kazada ağır yaralanan Özdemir, hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. Balıkesir, Sivas, Gümüşhane; Cihan, aa

muzo
14-08-2007, 09:54
PKK'lılar, yolcuları indirip otobüsü yaktı
İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bir İETT otobüsü ile Kabataş seferini yapan tramvay, önceki gece geç saatlerde PKK terör örgütü yandaşlarının molotofkokteylli saldırısına uğradı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olaylarda 3 kişi gözaltına alındı.

Only the registered members can see the link

Terör örgütü yandaşları, aynı gece, İETT'nin otobüsü ve yolcu dolu bir tramvaya saldırı düzenledi.

Mecidiyeköy-Zeytinburnu hattında çalışan İETT otobüsü, Halıcıoğlu Caddesi Çıksalın Köprüsü'nde yaklaşık 10 kişilik bir grup tarafından önü kesilerek durduruldu. PKK terör örgütü lehine slogan atan yüzlerini maske ve bezlerle örten grup üyeleri, otobüsteki yolcuları indirdikten sonra camlardan içeriye molotofkokteylleri atarak kaçtı. Polis çevrede yaptığı araştırma sonucu bacağı yaralı olduğu belirlenen bir şüpheliyi gözaltına aldı. Öte yandan, Zeytinburnu-Kabataş seferini yapan tramvaya içi yolcu ile dolu iken saat 24.00 sularında Mithatpaşa durağında molotofkokteyli atıldı. İki kişi gözaltına alındı. Bünyamin Demirkan, İstanbul

muzo
14-08-2007, 10:15
TEM'de LPG tankeri dehşet yaşattı

Sakarya'da TEM Otoyolu üzerinde LPG dolu tanker, bir çekici ve bir TIR'a çarptıktan sonra devrilerek sürüklendi.



Kaza, Akyazı ilçesi Vakıf Köyü yakınlarında gece 03:00 sıralarında meydana geldi. İstanbul yönünden Düzce istikametine seyreden Erhan Akbulut idaresindeki 52 K 1230 plakalı LPG dolu tanker, arıza nedeniyle emniyet şeridinde park halinde bulunan Aydın Aşkan'a ait çekiciye çarptı. Kontrolden çıkan tanker daha sonra Gürcistan plakalı bir TIR'a çarptıktan sonra devrilerek sürüklendi. LPG tankerinin sürüklenişi sırasında diğer araç sürücüleri büyük panik yaşadı.

Kazada, LPG tankerinin sürücüsü yaralandı. Yaralı sürücü, 112 Hızır Acil Servis ambulansıyla Toyotasa İlkyardım ve Travmatoloji Hastanesi'ne kaldırıldı. Sürücünün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Kaza sonrası otoyol polisi gaz kaçağı ihtimaline karşın sürücüleri bölgeden uzaklaştırdı. Adapazarı Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri devrilen tankerde yaptığı inceleme sonunda gaz kaçağının yaşanmadığını belirledi. Bu haber üzerine görevliler ve sürücüler rahat bir nefes aldı.

LPG tankerinin kaza yerinden güvenli bir şekilde kaldırılması amacıyla İzmit'teki Tüpraş yetkililerinden yardım istendi. Kazadan 3 saat sonra yetkililerin gelmesinin ardından LPG tankeri güvenli bir şekilde kaza yerinden kaldırıldı.

(Cihan)

muzo
14-08-2007, 10:20
Genç kız köprüden 70 metre uçtu

Şişli'de otomobilinin direksiyon hakimiyetini kaybeden genç kız, aracıyla taklalar atarak Esentepe Köprüsü'nden Levent Sapağı'na doğru yaklaşık 70 metre uçtu.

Only the registered members can see the link

Aracının içinde sıkışan genç kız, itfaiye ve sağlık görevlilerinin örnek müdahalesiyle kurtarıldı.

34 MBY 10 plakalı özel otomobiliyle Levent'ten Beşiktaş istikametine seyir halinde olan Senem Erol (23), Boğaz Köprüsü kavşağını geçtikten sonra iddiaya göre, aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu aracının direksiyon hakimiyetini kaybetti.

Otomobilinin kontrolünü sağlayamayan Erol, taklalar atarak Esentepe Köprüsü'nden Levent Sapağı'na doğru yaklaşık 70 metre uçtu. Erol'un içinde bulunduğu araç bariyerlerin dışına uçarken, yoldan başka bir aracın geçmemesi büyük bir faciayı önledi.

Çarpmanın etkisiyle genç kız, hurdaya dönen araç içinde sıkıştı. Haber verilmesi üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri geldi. Aracın bariyerlere dayanması ve durduğu yerin eğimli olması, ekiplere zor anlar yaşattı. Araca zorlukla ulaşan ekipler hemen kurtarma çalışmalarına başlarken, bölgeye sevk edilen polis ekipleri ise meraklı vatandaşları olay yerinden uzaklaştırdı.

Sağlık ve itfaiye ekiplerinin örnek çalışması sonucu genç, sıkıştığı yerden çıkartıldı. Aracın sol tarafının bariyerlere dayanması sonucu, sağ taraftan çıkartılan Erol, dikkatlice sedyeye konuldu. Yolun engebeli olması nedeniyle güçlükle ambulansa konulan Erol, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yerine gelen erkek arkadaşı da genç kızı yalnız bırakmadı.

Haber üzerine olay yerine koşan yakınları sinir krizleri geçirdi. Çevredeki vatandaşlar, görüntü almak isteyen basın mensuplarına tepki gösteren üzüntülü aileyi hastaneye yönlendirdi. Olayı gördüğünü söyleyen bir vatandaş, "Araç hemen yanımdan uçtu. Çok süratliydi. Kavşağa geldikten sonra takla atarak uçtu ve yolun diğer tarafına geçti. Araçta 1 kişi vardı. Gerçekten araçların yolda olmaması büyük bir faciayı önledi" diye konuştu.

Ambulansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Erol'un ilk müdahalesinin ardından Metropolitan Florence Nightingale Hastanesi'ne sevkedildiği öğrenildi.

İHA

kucer06
14-08-2007, 10:55
Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)

Derginin haberine göre, 2001 yılında kamu bankalarının yazılım ihtiyacını karşılamak için kurulan Finansal Teknoloji şirketi üzerinden çok gizli bir casusluk faaliyeti gerçekleştirildi. Ziraat ve Halk Bankası'nda saklanan tüm verileri özel bir yazılımla ele geçiren ABD Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) ve İsrail Gizli Servisi (MOSSAD), maaşını kamu bankalarından alan 5 bin MİT mensubunun gerçek kimliklerini tespit etti. Operasyonu doğrulayan bir istihbarat yetkilisi, "Kamu bankalarının yapısı hakkında bilgi edindiler. Maaşını bu bankalar eliyle alan kamu görevlilerini özellikle de istihbaratçıları tespit ettiler. Türk ekonomisinin kırılganlıkları hakkında bilgi edinip, yeni operasyonlar için zemin oluşturdular." dedi. Haftalık Aksiyon dergisi, Alternatifbank'ın Alphabank'a devrine vize vermeyen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun kararının MİT'ten gelen bir bilgi notundan kaynaklandığını ileri sürdü. Dergide yer alan habere göre, Soğuk Savaş sonrasında ortaya çıkan değişime ayak uyduran istihbarat örgütleri 1992 yılından itibaren 'ekonomik casusluk' faaliyetlerine önem vermeye başladı. İşadamı görünümlü casuslar çalıştırmaya başlayan gizli servislerin bir numaralı hedefi, banka ve sigorta şirketleri oldu. Bundan sonra ekonomik nitelikli operasyonlar gizli servislerin başlıca uğraş alanı haline geldi. Örtülü ekonomik operasyonların odağında yer alan Türkiye ise gizli servisini çağın şartlarına göre yapılandıramadığı için yabancılarınkinin operasyon sahası oldu. Özellikle bankalar üzerinden gerçekleşen çok sayıda casusluk olayına maruz kaldı. İstihbarat yetkilileri MİT'in Abank'ın satışında oynadığı rolün ülke güvenliği açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Gizli servisin bu olayla, 'ben buradayım' mesajını verdiğini kaydeden uzmanlar, Alphabank olayını MİT'in bu tür operasyonlara karşı hazırlıklı olduğunun göstergesi olarak yorumluyor.

MİT'in en zayıf olduğu konu ekonomik istihbarat

MİT Kontr-Terör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür, 2000 yılında Aksiyon Dergisi'ne verdiği demeçte konuyu teyit ediyor. Ekonomik operasyonların hedefinin sadece hasım ülkeler olmadığını belirten Mehmet Eymür, "Çoğu zaman dost ülkeler bu tür operasyonlara daha çok maruz kalmaktadır. Amaç, dost ülkedeki kontrolü kaybetmemek; mümkünse dost ülkeyi daha bağımlı hale getirmektir. Bu konu maalesef MİT'in en zayıf olduğu konudur. MİT için 'ekonomik istihbarat' sadece istihbaratın 7 ana konusundan birisidir." dedi. Birçok şeyin ekonomi ile bağlantılı olduğunu aktaran Eymür, doktrinler ve ideolojilerin bile bununla bağlantılı olabileceğini dile getirdi. İstihbarat olarak büyük sermaye hareketlerinden, güvenlik açısından önemli 'elektrik üretimi', 'telekomünikasyon', 'medya kuruluşları', 'banka' gibi önemli kuruluşların tesisinden ve el değiştirmesinden habersiz olmanın toplumdan kopuk yaşamak anlamına geldiğine işaret etti.

kucer06
14-08-2007, 14:38
Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)

Emlak Konut GYO’ya ait Zeytinburnu sahil şeridindeki arsa üzerinde, resmi izinle hazine aranacak. Toprağın altında Birinci Dünya Savaşı döneminde ünlü Yavuz ve Midilli zırhlıları ile Türkiye’ye getirildiği iddia edilen 2 milyar dolarlık altın bulunmaya çalışılacak.


Vatan Gazetesi'nden Tebernüş Kireçci'nin haberine göre; Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) geçtiğimiz Mayıs ayında Zeytinburnu’nda TOKİ’den devraldığı 88 bin 500 metrekarelik arazi için ihale açtı. İhalede en yüksek teklifi Colin’s markası ile tanınan Eroğlu Grubu verdi. (Eroğlu grubu bir süre önce de Vakko’nun Merter binasının bulunduğu araziyi satın almıştı.) Ancak emekli Albay Ömer Pastırmacı, ihalesi yapılan arazide nominal değeri 2 milyar dolar, antika değeri ise 10 milyar doları bulan altın olduğunu iddia etti. Emlak Konut’a başvuran Ömer Pastırmacı, sözkonusu altınları bulmak için kazı izni istedi.

Israr etti, kabul edildi

Emlak Konut da söz konusu iddiayı ciddiye aldı ve ne olur ne olmaz diyerek ihale sürecini durdurdu. Emlak Konut Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, Zeytinburnu’ndaki arsa için bir girişimcinin hazine aramak için gerekli izinleri aldığını doğruladı. Emekli albay Pastırmacı’nın bir süre önce kuruma başvuruda bulunarak hazine aramak istediğini belirten Demiröz, “Biz ciddiye almadık. Fakat kendisi ısrar etti. İddiaya göre Almanlar I. Dünya Savaşı sırasında, yenilgi ihtimalini düşünerek hazinelerinin bir kısmını Yavuz ve Midilli Zırhlısı ile İstanbul’a göndermişler. Burası eski askeri alan. Bu alanın altında mağaralar varmış. Hazineler bu mağaralara gömülüymüş. I. Dünya Savaşı’nı Almanlar kaybedince hazine burada kalmış. Sonra da unutulmuş” dedi.

Kazı bu hafta başlıyor

İddiaya göre hazinenin altın değerinin 2 milyar dolar, antika değerinin ise 10 milyar doların üzerinde olduğunu ifade eden Demiröz, Maliye, Müzeler Genel Müdürlüğü ve İçişleri ile TOKİ’den birer temsilci ile kazı çalışmalarına bu hafta başlanacağını belirtti. Eğer gerçekten hazine çıkarsa ganimetin yüzde 50’si Maliye Bakanlığı’na, yüzde 30’u arsa sahibi olduğu için TOKİ’ye geçecek. Yüzde 20’si ise iddia sahibi Ömer Pastırmacı’ya verilecek.

Eğer altını bulursak *** hesapları 1 günde ödenir

88 bin 500 metrekare alanlı arazinin Mayıs ayında gerçekleştirilen ihalesinde Eroğlu Grubu’nun 184 milyon YTL teklif ettiğini kaydeden Vedat Demiröz, “İhalede oluşan rakam son derece rasyoneldi. Biz kararı onaylamayı düşünüyorduk. Fakat define arayanlar ısrar edince ihaleyi iptal etmek zorunda kaldık” diye konuştu.

İddia sahiplerinin dediğinin doğru çıkması halinde TOKİ’nin buradan alacağı payın en az 600 milyon dolar olacağını hatırlatan Demiröz şöyle devam etti:

“Antika değeri üzerinden satılırsa bu 3 milyar dolara kadar ulaşabilir. Bize resmi olarak başvuruda bulunulduğu için arsayı satamadık. Çünkü gerçekten hazine bulunursa bu kez hakkımızda kamuyu zarara uğratmaktan dava açılırdı. Şimdi sonucu bekliyoruz. Eğer denildiği gibi bu arazinin altında gerçekten hazine varsa tasfiye çalışmaları devam eden Konut Edindirme Yardımı (***) hesaplarını 1 günde kapatma şansımız da olacak. Çıkartılacak altınlar antika değerinin üzerinden satılırsa, *** hesaplarını tasfiye ettikten sonra kalan parayı yoksul ve alt gelir grubuna konut yapımında kullanabiliriz.”

1. Dünya Savaşı’na girmemize neden olan gemilerle mi geldi?

Alman İmparatorluğu donanmasına bağlı Goeben ve Breslau Zırhlıları, İngiliz Akdeniz Donanması’ndan kaçarak Çanakkale Boğazı üzerinden İstanbul’a sığınmıştı. Almanya ile yapılan anlaşma ile gemilerin Osmanlı devleti tarafından alındığı açıklandı. O güne kadar savaşta tarafsız kalan Osmanlı Devleti, bu iki gemiyi himaye ederek Rusya ve İngiltere’yi kızdırdı. Söz konusu iki gemi Yavuz Sultan Selim ve Midilli isimlerini alarak Karadeniz’e açıldı ve Ruslar’a ait Odessa ve Sivastopol limanlarını bombaladı. Böylece Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’na girmiş oldu. Bu arada Zeytinburnu’nda hazine olduğu, eski İstanbul’un hazinecilerinden yayılan ünlü bir şehir efsanesi olarak dikkati çekiyor. Bir başka iddiaya göre de altınlar 1. Dünya Savaşı’ndan değil Nazi Almanyası’ndan yani 2. Dünya Savaşı döneminden kalma. Bu efsaneye göre Naziler, Almanya yahudilerinden topladığı altınların bir kısmını İstanbul’a getirdi. Bu altınlar Zeytinburnu kıyı şeridinde bir arsaya gömüldü. Altınların tamamının 110 bin ton olduğu belirtiliyor. Bu gelişme geçen sezonun ididalı dizileri arasında yer alan Sağır Oda’ya da konu olmuştu.

bulletfromhell
14-08-2007, 18:18
istihbarat örgütü zaten son 5-6 yılda iyice zayıflatıldı....demekki düğmeye oradan bastılar...yazıklar olsun bütün siyasilere.... bu ülke için kelle koltukta vazife yapan 5000 tane insanını deşifre eden(veya edilmesine göz yuman yada yeteneksizlik sebebiyle buna mani olamayan, benim için hepsi aynı kapıya çıkar) bütün SİYASİ İDARELERE LANET OLSUN....onun bunun oyuncağı edildi koca ülke...:yell::mad2::smiles22::devilprv::yell: :smiles22: :mad2::mad2::mad2::devilprv::devilprv: :devilprv: ..

bulletfromhell
14-08-2007, 18:30
Kamu İhale Tebliğinde Değişiklik: Bin YTL'yi aşan borçlar, vergi borcu olacak
ANKARA - Yıllık gelir, yıllık kurumlar, katma değer, özel tüketim, özel iletişim ve banka ve sigorta muameleleri vergileri, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin tevkifatlar ve geçici vergiye ilişkin vergi asılları ile bu vergi türlerine ait vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizleri bağlamında toplam bin YTL'yi aşan tutarlardaki borçlar, vergi borcu olarak kabul edilecek.
Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğin, "IX- İsteklilerden 10'uncu Maddenin Son Fıkrasına Göre İstenecek Belgeler" başlığının bazı maddelerinde değişiklik yapıldı.
Değişikliğe göre, kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcunun belirlenmesinde esas alınacak hususların bazıları şöyle:
Türkiye genelindeki borç asıl ve ayrıntıları toplamı dikkate alınmak kaydıyla, isteklilerin; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında tüzel kişiliği haiz işveren olması halinde; gerek kendilerine ait gerekse devir aldıkları işyerlerinin muaccel hale gelmiş sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi borçları ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zamları, donmuş gecikme zamları ile diğer ayrıntıları kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak kabul edilecek.
İşverene ait işyerlerinin bölüm veya eklentilerinden iş alan ve kendi adlarına sigortalı çalıştıran aracıların (alt işveren) bu işyerlerinde çalıştırdıkları sigortalılardan dolayı tahakkuk eden ve ödenmeyen sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme ve diğer ayrıntıları, kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu sayılacak.
Öte yandan isteklinin Türkiye genelindeki; ilgili kanunlara göre tecil ve taksitlendirilerek ya da özel kanunlara göre yeniden yapılandırılarak ödeme planına bağlanan ve anılan kanunlar gereğince tecil ve taksitlendirmeye ya da yapılandırmaya ilişkin taksit ve/veya cari aya ilişkin ödeme yükümlükleri yerine getirilmiş olması kaydıyla, tecil ve taksitlendirmeye ya da yeniden yapılandırmaya konu sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, kesenek, kurum karşılığı, 1479 veya 2926 sayılı Kanunlardan doğan prim borçları ile bunların ayrıntıları, kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak değerlendirilmeyecek.
Tasarrufa teşvik kesintisi ve katkı tutarları, konut edindirme yardımı, idari para cezaları borçları ile ilgili Kanunlar uyarınca takip ve tahsil görevi verilmiş olan özel işlem vergisi, eğitime katkı payı ve damga vergisi ile bunlara bağlı gecikme zamları da kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak değerlendirilmeyecek.
Sosyal güvenlik prim borcu olmadığına ilişkin olarak; gerçek kişi isteklilerin devredilen Bağ-Kur'a prim borcu olmadığına ve ayrıca 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalı çalıştırıyor olması halinde ilave olarak devredilen Sosyal Sigortalar Kurumuna prim borcu olmadığına dair belge, tüzel kişi isteklilerin ise devredilen Sosyal Sigortalar Kurumuna ve/veya 5434 sayılı Kanuna tabi iştirakçi çalıştırması halinde devredilen Emekli Sandığına sosyal güvenlik prim borcu olmadığına dair belge vermeleri yeterli olacak. Tüzel kişi isteklilerin ortağı olan gerçek kişilerin devredilen Bağ-Kur prim borcu olmadığına ilişkin belge istenmeyecek.

Bin YTL'yi aşan tutarlardaki borçlar, vergi borcu olacak

Tebliğde yapılan bir diğer değişiklikle de yıllık gelir, yıllık kurumlar, katma değer, özel tüketim, özel iletişim ve banka ve sigorta muameleleri vergileri, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin tevkifatlar ve geçici vergiye ilişkin vergi asılları ile bu vergi türlerine ait vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizleri bağlamında toplam bin YTL'yi aşan tutarlardaki borçlar, vergi borcu olarak kabul edilecek. İsteklilerin vergi borcu olmadığına ilişkin belgeyi, yıllık gelir vergisi veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulunulan vergi dairesinden almaları, bu belgenin; ihale tarihi itibarıyla olan durumu göstermesi ve ilgili vergi dairesince, gelir stopaj vergisi ile banka ve sigorta muameleleri vergisi açısından diğer vergi dairelerinden temin edilen bilgiler de dikkate alınarak düzenlenecek. İsteklinin ilgili vergi dairesinden aldığı vergi borcu olmadığına dair belgede, nakil olduğunun belirtilmesi durumunda kayıtlı olduğu bir önceki vergi dairesinden de vergi borcu olmadığına dair belge alınarak idareye ibraz edilmesi gerekiyor.

bulletfromhell
14-08-2007, 18:32
*** ödemeleri için süreç başladı/ Ödemeler, ilanla duyurulacak takvime göre Ziraat Bankası'ndan yapılacak

Only the registered members can see the link

ANKARA - Konut Edindirme Yardımı (***) kesintilerinin geri ödemeleri için yasal süreç bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle başladı. Ödeme takvimi Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ve TOKİ tarafından daha sonra duyurulacak *** hesapları için ilk aşamada hak sahiplerinin isim ve kesinti tutarları, 30 Kasım 2007 tarihine kadar tasfiye halindeki Türkiye Emlak Bankasına bildirilecek. Ödemeler yasal nemalarıyla birlikte hesaplanarak gerçekleştirilecek.

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) Konut Edindirme Yardımı (***) Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik, 30 Mayıs 2007 tarihinden geçerli olmak üzere Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelikte, 1987 ila 1995 tarihleri arasında adlarına konut edindirme yardımı yatırılan ve yardım tutarları gerekli bildirimler yapılarak Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi hesaplarına yatırılan kişiler veya bunların kanuni mirasçıları "hak sahibi" olarak tanımlanıyor.
Tüm kurum ve kuruluşlar, *** kesintileri Emlak Bankasına aktarılmış olan hak sahiplerinin isimleri ve yardım tutarlarının yer aldığı listeleri 30 Kasım 2007 tarihine kadar bankaya bildirecek. Bakanlar Kurulu bu süreyi bir defaya mahsus olmak üzere 3 aya kadar uzatabilecek.
Türkiye Emlak Bankası tarafından başlatılan hak sahiplerinin belirlenmesi işlemleri banka tarafından ilgili kuruluşlarca gerekli mutabakatları sağlanarak gönderilen listeler esas alınarak tamamlanacak.
Banka, hak sahiplerinin isim, *** ve nemalarını içeren listeleri öngörülen sürenin bitiminden itibaren 3 ay içinde Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığına (EGYO) bildirecek. Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu bakan bu süreyi bir defaya mahsus olmak üzere 2 aya kadar uzatabilecek.

Nemalar nasıl hesaplanacak?

Hak sahiplerinin *** ana para tutarlarının nemalandırılmasında; hesapların banka tarafından takip edildiği 1 Ocak 1987 ila 29 Aralık 1999 tarihleri arasındaki dönem için Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin 6 aylık vadeli mevduat faizi bileşik usulde uygulanacak.
Hesapların bankadan EGYO'ya devredildiği 29 Aralık 1999 tarihinden, 30 Kasım 2007 tarihine (Bakanlar Kurulunca bu sürenin uzatılması halinde uzatılan süre sonuna) kadar ise; EGYO'nun net aktif değerinin yüzde 60,96'sının, yürürlükten kaldırılan 588 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Türkiye Emlak Bankası tarafından ayni sermaye olarak EGYO'ya devredilen taşınmazlar karşılığı 395 milyon 751 bin 717 YTL 17 YKr'ye oranı esas alınarak nema hesaplanacak.
EGYO, net aktif değerini Sermaye Piyasası Kurulunun gayrimenkul yatırım ortaklıklarına ilişkin düzenlemelerindeki usul ve esaslara göre belirleyecek ve bu maddeye göre belirlediği nema katsayısını bankaya gönderecek.
EGYO hisse senedi almayı tercih eden her bir hak sahibinin EGYO'nun sermayesinin yüzde 60,96'sı içindeki payı; hak sahibinin konut edindirme yardımının 29 Aralık 1999 itibarıyla nemalandırılmış toplam değerinin, tüm hak sahiplerinin konut edindirme yardımlarının 29 Aralık 1999 tarihi itibarıyla nemalandırılmış toplam değeri içindeki payı esas alınarak belirlenecek.
Hak sahiplerine ilişkin olarak banka tarafından EGYO'ya bildirilen listeler, hak sahipliğinin tespitine esas olmak üzere, EGYO veya TOKİ tarafından Resmi Gazete'de ilan edilecek. Ayrıca, hak sahipleri listesi, EGYO ya da TOKİ internet sayfasında da ilanla duyurulacak.
Hak sahiplerine yapılacak nakit ödemeler ve hisse senedi devir işlemlerinin ödeme planı ve süresi ile diğer hususları EGYO tarafından belirlenerek ilan edilecek. *** kesintileri Türkiye Emlak Bankasına aktarılmış olan ve EGYO Hisse Senedi almayı tercih eden hak sahipleri ilan tarihini takip eden ayın sonuna kadar Ziraat Bankası şubelerinden birine başvuracak. Bilgileri banka tarafından EGYO'ya bildirilen bu hak sahiplerine, talep etmeleri halinde, ödemeler nemasıyla birlikte nakit veya bildirdikleri tercihlerine göre, payları oranında EGYO Hisse Senedi verilmek suretiyle yapılacak.
*** tutarı tahsil edilmiş, ancak bankaya aktarılmamış olan ve bilgileri banka tarafından EGYO'ya bildirilen hak sahiplerince talep edilmesi halinde, karşılığının Hazine Müsteşarlığı tarafından EGYO'ya aktarılmasını müteakip nemasıyla birlikte nakit olarak ödenecek.
Nakit olarak yapılacak ödemeler için EGYO ile Ziraat Bankası arasında protokol düzenlenecek ve ödemeler söz konusu banka şubeleri aracılığı ile toplu veya bireysel olarak yapılacak.
Talep edilmesi halinde ödemelerde yardımı yatıran kurum/kuruluş/saymanlık personeline (hali hazırda çalışanına) toplu olarak kurumları aracılığıyla ödeme yapılacak. Bireysel ödemelerde hak sahiplerinin T.C. Kimlik No, Nüfus Cüzdanı, ehliyet veya pasaport ile Ziraat Bankası şubelerine başvurması gerekiyor.
Kanun gereği yapılacak ödemelere ilişkin yeterli kaynak ödeme öncesi EGYO tarafından Ziraat Bankasına aktarılacak. Nakit olarak yapılacak ödemeler için Ziraat Bankasına ödenecek komisyon tutarı EGYO ile banka arasında yapılacak protokolle belirlenecek. Yapılan protokol çerçevesinde EGYO, Ziraat Bankasına ödenecek komisyon tutarını kendi kaynaklarından karşılayacak.
Türkiye Emlak Bankasına iletilen listelerde isimleri yer almadığı halde konut edindirme yardımına hak kazandığını ileri sürenlerin, ilanın yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde *** hesaplarını tahakkuk ettirmek ve ilgili bankaya devretmekle yükümlü olan kurum ve kuruluşlara başvurmaları halinde, adlarına daha önce *** kesintisi yapıldığı hususunun her zaman düzenlenmesi mümkün olmayan nitelikteki belgelerle kanıtlanması veya bu durumun ilgili kurumların kayıtları ile anlaşılması kaydıyla, *** tutarları ilgili kurum veya kuruluşlarca hesaplanarak ilgililerin başvurusunu izleyen 2 aylık süre içinde bankaya bildirilecek. Hak sahibi olduğu tespit edilenlere yapılacak ödemelerde hak sahiplerinin belirlenmesine ilişkin hükümler uygulanacak. Başvuru süresi geçirildikten sonra yapılan talepler ilgili kurum ve kuruluşlarca dikkate alınmayacak.
Yapılan ilan tarihinden itibaren 5 yıl içinde talep edilmeyen alacaklar Hazineye gelir kaydedilecek. Hak sahiplerine nakit veya hisse senedi olarak yapılacak ödemelere ilişkin olarak ihtilaf oluşması halinde hak sahipleri, öncelikle adlarına yardım yapan kurumla, daha sonra bilgileri gönderen kurumla ve en son olarak ise EGYO ile irtibat kuracak. Konut edindirme yardımına hak kazanan kişinin ölümü halinde, adına biriken ve kullanılmayan yardım nemasıyla birlikte, kanuni mirasçılarına veraset ilamının ibrazı ve varis/varislerce dilekçeyle başvuru yapılması durumunda ödenecek.

SexymanTR
14-08-2007, 20:01
:D nasıl olmuş bu iş.? mudilerin hesaplarında mı yazıyormuş.? ya bunlarada kanılmaz :) birkere personellerinin başlıca görevleri deşifre olmamak olduğu ise hesaplarda deşifre olacak bir işleme nasıl müsade edilebilinir.? Bu sadece bir yemlemeden ibarettir.!!! kaldı ki burada birim personel tek tipte olmayıp maaşlarının da sabit olmadığıda olası içindedir derim..!!!

ayran
14-08-2007, 20:09
paylaşımın için teşekürler

Only the registered members can see the link

zabataygatör
14-08-2007, 23:24
Şehristanbul Derneği ve Fatih Belediyesi’nce bu yıl dördüncüsü düzenlenen İstanbul Balık Festivali, 1 ve 2 Eylül’de Samatya Meydanı ve Galata Köprüsü’nde yapılacak.İSTANBUL - Şehristanbul Derneğinden yapılan yazılı açıklamada, festivalin İstanbul’da balıkçılığın gelişimine katkıda bulunmak, balık tüketimini teşvik etmek, Samatya’yı İstanbul’un gözde balıkçılık ve turizm merkezlerinden biri haline getirmek, balıkçılığı gelişmiş ülkelerdeki seviyeye getirmek, olta balıkçılığını teşvik etmek ve deniz yemeklerinin kalitesini yükseltmek amacıyla düzenlendiği bildirildi. Açıklamada, 5 ton balığın kullanılacağı festival kapsamında, müzik ve tiyatro gösterileri, resim sergisi, halka açık ücretsiz turlar, bisikletle akrobasi gösterileri, dia gösterisi, ücretsiz böbrek taraması ve yarışmalar düzenleneceği belirtildi.

Açıklamada, balık ekmek ve balık çorbasının yapımında kullanılmak üzere Balık Müstahsilleri Derneği tarafından sağlanan toplam 2 ton balıkla 5 bin kişiye bedava balık ekmek ile 4 bin kişiye Osmanlı kazanında pişirilmiş balık çorbasının dağıtılacağı ifade edildi.

Festival kapsamında geçen yıllarda olduğu gibi 4 dalda ödüllerin verildiği “En iyi deniz yemekleri yarışması”nın düzenleneceği de dile getirilen açıklamada, festivalin bu yılki yenilikleri arasında halka açık “En çok midye yeme yarışması” ve “En hızlı balık çorbası içme yarışması”nın yer aldığı kaydedildi.

Açıklamada, ayrıca geçen sezonda İstanbul Balık Hali’ne en çok balık getiren balıkçı reisine “Yılın Balık Müstahsili Ödülü” ve İstanbul balıkçılığına “eşsiz” katkılarda bulunmuş bir balıkçıya da “Yılın Balıkçısı Ödülü” verileceği bildirdi.

Balık Müstahsilleri Derneği tarafından bu yıl balıkçılığa ve balıkçılara katkıda bulunmuş kişi veya kurumlar arasından birine “Balıkçı Dostu Ödülü” verileceği de ifade edilen açıklamada, amatör olta balıkçılığının gelişimine katkıda bulunmak, sürdürülebilir balık avcılığı ve bilinçli balık tüketimini özendirmek amacıyla yeni Galata Köprüsü’nde “Oltayla Balık Avı Yarışması” düzenleneceği bildirildi. Açıklamada, “En çok balık”, “En ilginç balık” “En büyük balık” olmak üzere 3 dalda ödül verilecek yarışmada, dereceye girenlere ödüllerinin 2 Eylül’de Samatya Meydanı’nda düzenlenecek törenle verileceği kaydedildi.

zabataygatör
14-08-2007, 23:29
Türk Telekomünikasyon A.Ş dışındaki işletmelerin de şehir içi sabit telefon işletmeciliği yapabilmesinin önü açıldı.ANKARA - Telekomünikasyon Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte, “Kullanıcılara sabit karasal telekomünikasyon şebekesi üzerinden, katma değerli telekomünikasyon hizmetleri de dahil olmak üzere her türlü veri ve telefon hizmeti ile internet erişim hizmetinin sunulması” Sabit Telekomünikasyon Hizmeti kapsamında sayıldı. Bu hizmetleri yürütmek isteyen şirketlere 2. TİP TR lisansı verilecek.

Telekomünikasyon Kurumu, daha önce uluslararası ve şehirler arası sabit telefon işletmeciliği lisanslarını vererek, bu alanları rekabete açmıştı. Bu yönetmelikle, şehir içi sabit telefon işletmeciliği yapmak isteyenlerin de önü açıldı. Böylece Türk Telekom’un bu alandaki tekeli de sona erecek.

Sabit telefon hizmeti verecek işletmeciler, kullanıcılara sabit karasal telekomünikasyon şebekesi üzerinden, sesli veya kısa mesaj, faks, görüntülü telefon, video konferans, çağrı merkezi, geri arama ve benzeri katma değerli telekomünikasyon hizmetleri de dahil olmak üzere her türlü telefon hizmetini sunabilecek