PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Uydu Terimler Sözlüğü



atilla71
21-01-2006, 23:43
A


AerialAnten
AmplifierKuvvetlendirici
AntennaAnten. Elektromagnetik enerjiyi elektrik akımına dönüştüren cihaz veya sistemç Bir antenin kazancı antenin uzunluğu yada alanı ile doğru orantılıdır.
Antenna EfficiencyAnten Verimi. Antene gelen elektromagnetik enerjinin anten tarafından toplanan kısmının yüzde olarak miktarı.
Antenna IlluminatorAnten aydınlatıcısı. Elektromagnetik enerjiyi yansıtıcı anten çanağına gönderen veya toplayan eleman. Feedhornç
ApertureApertür. Anten açıklığı. Parabolik antenin elektromagnetik enerjiyi toplayan kısmı.
Aspect RatioTelevizyon ekranının eninin boyuna oranıç Bu oran normal TV sisteminde 4/3 olup yüksek ayırıcılı (High Definition) TV sistemlerinde ise 16/9 dır.
AttenuatorZayıflatıcı. Sinyali zayıflatan pasif eleman.
Audio SubcarrierSes Alt Taşıyıcısı. Birleşik TV işareti içinde sesin module edildiği yaşıyıcıç Ülkemizdeki TV yayınlarında bu taşıyıcı frekansı 5.5 MHz'dir. Diğer ülkelerde 4.5, 5 ve 6 MHz ses taşıyıcıları kullanılmaktadır. Uydu yayınlarında ise bu taşıyıcı 5 ila 9 MHz arasındadır.
Automatic Frequency Control (AFC)Otomatik Frekans Kontrolü. Alıcıyı seçilen frekansa kenetleyen ve istasyonun zamanla kaymasını önleyen kontrol sistemi ve devresi.
Automatic Gain Control (AGC)Otomatik Kazanç Ayarı (OKA). Devrenin kazancını veya çıkış seviyesini belli bir değerde sabit tutan kontrol sistemi veya devresi.
AzimuthAzimut. Bir doğrultuyu belirlemek üzere kuzeyden itibaren ölçülen pusula açısı.
Az-El MountDüşey ve yatay doğrultuda uyduyu izlemek üzere antenin hareket ettirilebildiği montaj mekanizması.

B




BalancedDengeli. İki ucuda toprağa bağlı olmayan ve simetrik olan eleman veya sistem
BALUN"Balanced-to-Unbalanced". Dengeliden dengesize çeviren eleman. Dipol anten gibi simetrik bir sistemi koaksiyel kablo gibi bir ucu topraklı (simetrik olmayan) bir sisteme uyduran eleman
Banpass FilterBand Geçiren Süzgeç. Sadece belli bir frekans bölgesini geçiren, onun altında ve üstündeki frekansları zayıflatan süzgeç devresi.
BandwidthBand Genişliği. Bir devrenin veya sistemin çalıstığı veya geçirdiği frekans bölgesinin genişliği
Beamwidth Hüzme Genişliği. Bir antenin görüş açısı. Yayın veya alış gücünün yarıya veya -3 dB düştüğü noktalar arasındaki açı
BNC ConnectorBNC Konnektör. 90 derece çevrilerek çekilmek suretiyle çıkarılıp takılan ve 1GHz'e kadar yüksek frekanslarda kullanılabilen fakat daha çok video işaretlerinin bağlanması için kullanılan bağlantı elemanı
BoarsightBir alıcı veya verici antenin alış veya veriş doğrultusu.
BroadcastUmuma yapılan yayın.
BandSpektrumda belli bir frekans aralığını içina alan bölge.

C




CATV Community Antenna TV System.Ortak anten sistemi. Ortak bir santral yardımı ile birden fazla daireye TV işaretlerini dağıtan sistem.
Cable-TVKablo-TV sistemi. TV işaretlerinin kablo yardımı ile dağıtıldığı sistem.
CCD Elektrik yüklerinin bir hücreden diğerine aktarılması suretiyle çalışan hafıza elemanı. TV kameralarında gorüntü elde etme ve saklamada kullanılır.
C-BandC-Bandı. 3.7-4.5 MHz arasını kapsayan uydu yayın frekans bölgesi. Amerikada ve Asyada çokça kullanılan ve artık büyük anten gerektirmesi nedeniyle pek tercih edilmeyen frekans aralığı.
CarrierTaşıyıcı. Haber işaretinin modülasyonla üzerine bindirildiği taşıyıcı dalga.
Carrier-to-Noise Ratio (C/N)Alınan işarette taşıyıcı gücünün gürültü gücüne oranı. Alınan işaretin temiz olması için bu oranın yüksek olması gerekir.
Cassagrain AntennaBir çanak ve ikinci bir yansıtıcı yardımı ile elektromagnetik dalgaları toplayarak LNB'ye ulaştıran anten sistemi
ChrominanceKrominans. Renkli bir resimdeki rengin cinsini ve doyma miktarını gösteren renk bilgisi işareti
ChannelKanal. Bir yayının işgal ettiği toplam frekans bölgesi veya bu bölgenin özel numarası.
Circular PolarisationDairesel Polarizasyon. Yayılma esnasında doğrultusu düzgün bir şekilde dönen elektromagnetik dalganın polarizasyonu.
Clark BeltKlark Kuşağı. Durağan uyduların bulunduğu, yerdenyaklaşık 36000 km yükseklikte ve ekvatorun tam üstünde yer alan hayali kuşak. Kuşağın adı, haberleşme uyduları ile ilgili ilk bilim kurgu hikayesini yazan Arthur C. Clark'ın anısına verilmiştir, kendisi halen SriLanka'da yaşamaktadır.
CoaxialKoaksiyel. Eş eksenli.
Coaxial CableKoaksiyel veya eş eksenli kablo. Bir iç iletkenle onu çepeçevre saran ekrandan oluşan kablo.
ConnectorKonnektör. Bağlantı elemanı.
Color BurstBörst. Renk paketi. TV işaretinde renklerin elde edilmesi için gerekli olan renk taşıyıcısını üretmek üzere gönderilen 8-11 periyotluk renk taşıyıcısı. Bu taşıyıcı PAL sistemde 4.43 MHz, NTSC sisteminde 3.58 MHz civarındadır.
CombinerKombayner. Birlaştirici. İki veya daha fazla işareti birleştirmek için kullanılan alet veya sistem.
Composite Baseband SignalKompozit Temelband İşareti. Modüle edilmiş ses alt taşıyıcısı ve module edilmemiş resim işaretinden meydana gelen toplam sinyal.
Composite Video SignalKompozit Video İşareti. Ayınlık, renk ve senkronlama işaretlerinin hepsini bulunduran resim işareti.
ContrastBir resimde en beyaz yer ile en siyah yer arasındaki ışık şiddeti oranı.
Cross ModulationÇapraz Modulasyon. Aynı ortamda iletilen iki işaretin birbirini modüle ederek istenmeyen yeni karışma işaretlerinin meydana gelmesi.
CrosstalkDiyafoni. Yanyana bulunan iki hat yada kanal arasında meydana gelen karışma.

D




DBSDoğrudan yayın uydusu. 11-13 GHz arasında doğrudan evlere yayın yapan TV uydusu.
DCDoğru akım.
DecibelDesibel. Seviye birimi. İki işaretin gerilimleri veya güçlerinin oranının logaritma olarak ifadesi. Bu oran güçler için 10log(P1/P2), gerilimler için 20log(V1/V2) olarak hesaplanır. Referans olarak sırasıyla, watt, miliwatt veya µV alinmasi durumunda oran birim dBW,dBm veya dBµV alinir.
DeclinationSapma Açısı. Kuzey doğrultusu ile anten dönüş ekseni(anten direği) arasındaki açı. Bu açı uygun seçildği taktirde anten doğrudan uyduların bulunduğu Klark kuşağını izler.
DecoderDekoder. Kodçözücü. Kodlanmış bir işaretin kodunu çözerek esas işareti tekrar ortaya çıkaran devre.
De-EmphasisDeemfesis. Dengeleme. Gürültüyü azaltmak için yüksek frekanslı bileşenleri arttırılmış işaretleri eski haline getirme işlemi. Bu iş için kullanılan devre veya süzgeç.
DemodulatorDemodülator. Modülasyon çözme devresi. Modüle edilmiş bir işaretten haber işaretini çıkaran devre.
DigitalDijital. Sayısal. İşaretleri sadece iki değişik seviyede kullanarak( var/yok, alcak/yüksek,1/0,+/- gibi) ileten vea işleyen devre ve sistemler. Sadece iki seviye kullanıldığından bu devrelerin gürültüye karşı duyarlılığı son derece azdır ve işaretler kalitelerinden hiçbir şey kaybetmeden saklanabilir ve çok uzaklara iletilebilir.
Digital-to-Analog ConverterSayısal/Analog Dönüştürücü. Sayısal bir işareti sürekli analog bir işarete dönüştüren devre veya sistem.
DipolDipol. İki kutuplu. İki eşit ve simetrik koldan oluşan anten.
DirectorDirektör. Yagi tipi antenlerde yönlendirici eleman.
DishÇanak. Parabolik uydu anteni için kullanılan terim.
DistortionDistorsiyon. İşaretteki bozulma.
DisributionDağıtma.
DownconverterAltÇevirici. Alçak frekansa dönüştşren frekans değiştirici. Konvertör.
DownlinkAşağı bağlantı. Uydudan yere yapılan yayın.
DriftFrekans kayması. Osilatör frekanslarında meydana gelen karasızlık.
Dual FeedhornÇift Feedhorn. Hem yatay hem düşey polarizasyonlu işaretleri almak üzere kombine edilmiş besleme elemanı.
D2-MACResmi analog, sesi ve senkronizasyonu dijital olarak gönderen yayın sistemi. İskandinav ülkelerinde kullanılan standart.

E




EarthYer. Dünya.
Earth StationYer İstasyonu. Uydu yayınlarını almakta kullanılan istasyonlar.
EIRPEffective Isotropic Radiated Power. Etkin Yayın Gücü. Bir antenin yönlendirilmiş olduğu doğrultuda yaydığı etkin güç. Bu güç verici gücü ile anten kazancının çarpımına eşittir.
ElevationElevasyon. Yükseltme açısı. Bir uydunun bulunduğu doğrultunun yere paralel bir düzlemle yaptığı açı.
EquilizationDengeleme.

F




f/D Ratiof/D Oranı. Bir parabolik antenin odak uzaklığının çapına oranı. Antenin derinliğini gösteren bir ölçü.
FeedhornÇanak antenden yansıyan elektromagnetik dalgaları toplayan parça, anten. Parabolik antenin tam odak noktasına yerleştirilmelidir.
FieldAlan. TV ekranındaki, 652 satırdan oluşan tam bir resmin 312.5 satırlık yarısı. İki tane alan üst üste geçtiğinde tam bir resim çerçevesi (frame) meydana getirir.
FilterFiltre. Süzgeç.
FocusOdak.
Focal LengthOdak Uzaklığı. Parabolün yüzeyinden Feedhorn'un yerleştirildiği odak noktası arasındaki uzaklık.
FootprintAyakizi. Kapsama alanı. Bir uydunun verici anteninin aydınlattığı (yeterli güçte yaın yaptığı) yeryüzü alnı.
FrameÇerçeve. 652 satırdan oluşan tam bir TV resmi.
FrequencyFrekans. Sıklık. Periyodik bir işaretin bir saniyedeki tekrarlanma sayısı. Birimi Hz(Hertz) dir.

G




GainKazanç. Bir kuvvetlendiricinin çıkış gücü veya geriliminin giriş gücü veya gerilimine oranı. Bu oran genellikle dB cinsinden veya oran olarak ifade edilir.
G/TGain-to-Noise-Temperature Ratio. Kazanç/Gürültü Sıcaklık Oranı. Bir anten ve önkuvvetlendiricinin toplam faydalı kuvvetlendirme faktörü. G/T ne kadar yüksekse alış okadar iyi olacaktır.
Geostationery OrbitDurağan Yörünge. Bak. Clark Belt.
GHz (Gigahertz)Bir milyar Hz.

H




HeadendAna Merkez. Kablo-TV sistemlerinde alıcılar, ana dağıtım elemanları ve diğer kontrol aletlerinin bulunduğu ana merkez.
HDTVHıgh Definition TV. Yüksek ayırıcılı TV. Normal TV yayın kalitesinden daha yüksek (yaklaşık iki kat) ayırıcılığı olan TV yayını.

I




ImpedanceEmpedans. Bir devrenin veya elemanın değişken elektrik akımına karşı gösterdiği karmaşık direnç. Empedansın dirençten farkı karmaşık olması yani bir gerçek birde sanal kısmının olması.
Inclinationİnklinasyon. Bir uydunun yörünge düzleminin ekvator düzlemiyle yaptığı açı.
Inclinometreİnklinometre. Uydunun yükselme açısını ölçen alet.
Interlaced ScanningGeçmeli Tarama. Televizyon resimlerinde kırpışmayı azaltmak için bir resmin içiçe geçmiş 312.5 satırlık iki alan olarak taranması.
IF (Intermediate Frequency)Ara Frekans. Alıcılarda antenden gelen işaretin frekansının düşürüldüğü ara değer.
Isotropic RadiatorHer yöne eşit olarak yayın yapan eleman veya anten.

K




Ku-Band Ku Bandı. Uydu yayınlarının yapıldığı 11-18 GHz arasındaki yayın bandı. Avrupada yaygın olarak kullanılır, Amerika'dada C-Band'ın yerini almaya başlamıştır.

L




LattitudeEnlem. Yeryüzündeki bir noktanın ekvatordan itibaren ölçülen kuzey/güney açısı.
Line AmplifierHat Kuvvetlendiricisi.
LNA (Low Noise Amplifier)LNA. Alçak Gürültü Kuvvetlendirici. Uydu sistemlerinde feedhorn'un hemen arkasında bulunan ve çok düşük gürültülü ilk kuvvetlendirici katı.
LNB (Low Noise Blocker)LNB. Alçak Gürültü Blokeri. Bir LNA, frekans değiştirici ve ara frekans kuvvetlendiricisinden oluşan, 12 GHz'lik uydu işaretlerini 900-1700 MHz'lık ara frekansa çeviren blok. Bu blok çanak antenin odak noktasındaki feedhorn a doğrudan bağlanır ve bir kablo ile uydu alıcısına irtibatlanır.
Local Ossillatorİç Osilatör. Bir alıcının içinde bulunan ve frekans değiştirme işleminde kullanılan osilatör.
LongnitudeBoylam. Yeryüzündeki bie noktanın Greenwich'e göre ölçülen doğu/batı açısı.

M




MATV(Master Antenna TV)Ortak Anten Sistemi. Bir anten sistemi yardımı ile birden fazla TV alıcısının beslendiği dağıtım sistemi.
MHz(Megahertz)1 milyon Hertz
MicrowaveMikrodalga. Frekansı 500 MHz den yüksek olan dalgalar.
ModulationModülasyon. Kipleme. Bir taşıyıcı dalganın herhangi bir özelliğini değiştirmek suretiyle haber işaretinin taşıyıcıya bindirilmesi.
MonochromeTek renkli. Siyah/Beyaz TV resmi.
MountMontaj Düzeneği. Uydu antenlerinde yatay ve düşey ayar imkanı sağlayan montaj mekanizması.
MAC Multiplexed Analog Components. Renk, aydınlık, ses ve eşzamanlama işaretlerinin sıkıştırılarak bir satır boyunca ayrı ayrı zamanlarda gönderildiği yeni TV yayın sistemi.
MultiplexMultipleks. Çoğullama. Birden fazla işaretin aynı anda ortamdan iletimesi için zaman veya frekans uzayında değişik yerler yerleştirilmesi.

N




NTSCThe National Television Standards Commity. ABD, Japonya dışında nerdeyse hiç kullanılmayan renkli TV yayın standardı. 525 çizgi, 30 görüntü/saniye özelliklerinde.
NoiseGürültü. Rasgele değişen bozucu işaretler. Gürültü seste hışırtı halinde, resimde ise karlanma olarak orataya çıkar.
Noise FigureGürültü Sayısı. Bir sistemde işaret eklenen gürültünün miktarını gösteren sayı. İdeal bir kuvvetlendiricide bu sayı 0 dB dır.
Noise TemperatureGürültü Sıcaklığı. Bir sistemde işarete eklenen gürültünün miktarını göstermek üzere kullanılan eşdeğer sıcaklık. Gürültü sıcaklığı ne kadar az ise eklenen gürültü o kadar azdır.

P




PAL(Phase Alternate Line)Batı Avrupa veTürkiye'de kullanılan renkli TV yayın standardıç 625 çizgi,25 görüntü/saniye özelliklerinde.
ParabolaParabol. Uyde antenlerinde kulanılan çanak antenlerin kesit şekli. Parabole paralel olarak gelen ışınlar odak noktasında toplanır.
PhaseFaz. Bir işaretin başka bir referansa göre kaymasını gösteren açı.
Polar MountKlark kuşağındaki bütün uyduların antenin sadece yatay eksende dönmesi ile alınabildiği uydu anten montaj sistemi.
PolarisationPolarizasyon. Bir elektromagnetik dalganın elektrik alan vektörünün doğrultusu. Elektromagnetik dalgalar yatay, düşey, dairesel ve eliptik polarizasyonlu olabilirler.
Pre-EmphasisPreemfesis. Ağırlık Verme. Gürültüyü azaltmak için yüksek frekanslı bileşemleri kuvvetlendirme işlemi. Bu iş için kullanılan devre veya süzgeç.

R




RasterRaster. Aydınlanmış TV ekranında işaret olmadığı zaman görülen beyaz çizgiler.
ReflectionYansıma.
ReflectorYansıtıcı eleman.

S




SAW FilterSurface Aquistic Wave Filter. SAW Süzgeci. Yüzey akustik dalgaları prensibi ile çalışan ve bobin, kondansatör kullanmayan keskin kenarlı Y.F. süzgeçleri.
SatelliteUydu.
Satellite ReceiverUydu Alıcısı. LNB'den gelen birinci ara frekans işaretinden ses ve resim işaretlerini elde eden alıcı.
ScanningTarama.
ScramblingKarıştırma. TV yayınlarının izinsiz kişilerce alınmaması için şifreli olarak karıştırılması. Bu şekildeki yayınları alabilmek için özel kodçözücü devreler kullanmak gerekir.
Screening FactorEkranlama Faktörü. Bir kutunun veya koaksiyel kablonun sızdırma veya ekranlama faktörü. Normal TV dağıtım sistemlerinde bu faktör en az 60 dB, Kablo-TV sistemlarinde ise en az 70 dB olmalıdır.
S/N Ratio(Signal-to-Noise Ratio)İşaret/Gürültü Gücü Oranı.
SkewÇevirme. Bir uydudan diğerine geçildiğinde feedhron'un polarizasyonunda gerekli küçük ayarlama.
SplitterSplitter. Ayırıcı. Dağıtıcı. Bir işareti iki veya daha fazla yola ayırmak veya dağıtmak için kullanılan alet veya sistem.
SubcarrierAlt Taşıyıcı. Daha yüksek frekanslı başka bir taşıyıcıyı modüle den ikinci taşıyıcı. Örnek olarak; 4.43 MHz'lik renk alt taşıyıcısı ve 5.5 MHz'lik ses alt taşıyıcısı resim taşıyıcısını tekrar modüle ederler.

T




TapTap. TV dağıtım hatlarında kullanılan ayırıcı (yan çıkış) eleman.
TVROTVRO. Sadece alıcısı bulunan uydu yer istasyonu.
ThresholdEşik seviyisi. Alınabilecek en küçük işaret seviyisi.T
ransponderTransponder. Transmitter-Responder. Uyduda bulunan ve alıcı, frekans çevirici ve vericiden meydana gelen mikrodalga tekrarlayıcı.
TranspozerTranspozer. Alıcı , frekans çevirici ve vericiden meydana gelen TV ve radyp tekrarlayıcı istasyonu.
TrapTuzak. Sadece belli bir frekansı süzüp atmak için kullanılan süzgeç.
TrunkTrank. Anahat. Kablo-TV dağıtımında kullanılan ana dağıtım kabloları.

U




UHF (Ultra High Frequency)Ultra Yüksek Frekanslar. 300-3000 MHz bölgesini kapsayan frekans bölgesi.
UpconverterÜst Çevirici. Frekansı daha yüksek bir değere çeviren çevirici.
UplinkYerden uyduya bağlantı sağlayan radyo kanalı.

V




VSWRGerilim Duran Dalga Oranı. Bir hat veya devrede yansımalar yüzünden meydana gelen duran dalagaların en yüksek gerilim değeri ile en alçak değeri arasındaki oran.
VHF (Very High Frequency)Çok Yüksek Frekanslar. 30-300 MHz bölgesini kapsayan frekans bölgesi.
VideoResim İşareti.

Y


Yagi Antenna Yagi Anten. Bir dipol ile buna paralel pasif yansıtıcı ve yönlendirici çubuklardan oluşan anten

skygold
28-03-2007, 18:24
teşekürler

bilgin
28-03-2007, 18:36
eline sağlık ustam güzel olmuş:45: :present: