PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 23/01 TÜrkİye'den Haberler



muzo
23-01-2006, 09:53
HARİKA AVCI'NIN EVİNE KURŞUN YAĞDIRIP ŞOFÖRÜNÜ VURDULAR

Şarkıcı Harika Avcı'nın Baltalimanı'ndaki iki katlı evine ateş açıldı.
23 Ocak 2006 Pazartesi 00:37



Şarkıcı Harika Avcı'nın Baltalimanı'ndaki iki katlı evine ateş açıldı.



Olayda Avcı'nın balkonda bulunan şoförü Birol Karaca karnından yaralandı. Şoför Karaca, evde bulunan sanatçı tarafından çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polis saldırının Avcı'ya yönelik bir saldırı mı, yoksa maganda kurşunu mu olup olmadığını araştırıyor. Avcı verdiği ifadede herhangi bir tehdit almadığını söyledi

muzo
23-01-2006, 09:55
OTOBÜS DEVRİLDİ

34 UK 999 plakalı yolcu otobüsü, kar yağışı nedeniyle Afyonkarahisar-Ankara karayolu çevre yolu kavşağında virajı alamayarak şarampole yuvarlandı.
23 Ocak 2006 Pazartesi 01:07



ATA GÜNDÜZ KURŞUN
AFYONKARAHİSAR - Afyonkarahisar'da bir yolcu otobüsünün şarampole yuvarlanması sonucu meydana gelen kazada, ilk belirlemelere göre 1'i ağır 24 kişi yaralandı.



Edinilen bilgiye göre, Ali Sayın idaresindeki Fındıkkale Turizm'e ait 34 UK 999 plakalı yolcu otobüsü, kar yağışı nedeniyle Afyonkarahisar-Ankara karayolu çevre yolu kavşağında virajı alamayarak şarampole yuvarlandı. Kazada, otobüste bulunan 34 yolcudan 24'ü yaralandı. Yaralılar, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi ve Kocatepe Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, 1 kişinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Durumları iyi olan 10 yolcu ise ayakta tedavi edildikten sonra taburcu edildi.

muzo
23-01-2006, 09:56
İSTANBUL'DA KAR YAĞIŞI BAŞLADI!..

İstanbul'da, şehrin muhtelif kesimlerine kar düşerken, şiddetli rüzgar da etkisini gösteriyor.
23 Ocak 2006 Pazartesi 06:28



TAHSİN GÜNER
İSTANBUL (İHA) - Tüm yurtta hava sıcaklıklarının düşmesinden sonra İstanbul'da da günlerdir beklenen kar yağışı başladı.


Dün akşam saatlerinde soğuk havanın etkisine giren İstanbul'da, şehrin muhtelif kesimlerine kar düşerken, şiddetli rüzgar da etkisini gösteriyor.


Bu arada kar kürüme ve tuzlama araçları kentin kritik noktalarında müdahaleye hazır olarak bekletiliyor. Belediye ve karayollarının yanı sıra Büyükşehir belediyesi de 3 gün boyunca tesirini sürdürecek kötü hava koşullarına karşı önlemlerini almış durumda.

muzo
23-01-2006, 09:57
SEVGİLİSİNİ ÖLDÜRÜP PENİSİNİ KESEN KADINA ÖMÜR BOYU HAPİS!..

Bakırköy 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, 2 yıldır tutuklu sanık Tongaoğlu ile geçen yıl tahliye edilen oğlu hazır bulundular.
23 Ocak 2006 Pazartesi 08:37



Halkalı'da, birlikte yaşadığı sevgilisi Emin Kaya’yı (54) bıçaklayarak öldürdükten sonra penisini kesen Keklik Tongaoğlu, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bakırköy 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, 2 yıldır tutuklu sanık Tongaoğlu ile geçen yıl tahliye edilen oğlu hazır bulundular.

Çalıştığı deri atölyesinin sahibi Emin Kaya’yı oğluyla bir olup öldürmekle suçlanan Keklik Tongaoğlu, "Halkalı’da ev tuttuk. İmam nikahı kıydırdık. Oğlum Murat da bizimle kalıyordu. 7 ay çok mutluyduk. Ama sonra eve getirdiği arkadaşlarıyla para karşılığı cinsel ilişkiye girmemi istedi. Kabul etmedim. Olay gecesi yine bir arkadaşını eve getirince kavga ettik. Bıçakla saldırdı. Çığlıklarıma gelen oğlum, beni kurtarmak isterken yaralandı. Bıçağı Emin’in elinden aldım ve birkaç defa sapladım. Öldükten sonra penisini kestim. Cesedinin üzerini battaniyeyle örtüp, sabaha kadar başında ağladım" dedi. 30 yıla kadar hapsi istenen Tongaoğlu’nun, cinayeti tasarlayarak işlediğine kanaat getiren mahkeme, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmetti. Bu ceza, iyi hal nedeniyle müebbete çevrildi. Tongaoğlu’nun oğlu hakkında ise beraat kararı verildi

muzo
23-01-2006, 09:58
SON DAKİKA... DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ'NDE SINAVLAR ERTELENDİ...

Önümüzdeki 2 gün içinde yapılması planlanan sınavların ertelendiğini açıkladı.
23 Ocak 2006 Pazartesi 08:29



İSTANBUL - Doğuş Üniversitesi, olumsuz hava şartları sebebiyle, önümüzdeki 2 gün içinde yapılması planlanan sınavların ertelendiğini açıkladı.


Üniversite Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada, "olumsuz hava koşulları nedeniyle 23-24 Ocak tarihlerinde yapılması planlanan tüm imtihanlar ertelenmiştir" denildi.

muzo
23-01-2006, 10:07
'HADİ GÖSTER MUCİZENİ!..'

"Yıllardır ilk defa bu kadar kalabalık insanı bir arada görüyorum" diyen Mehmet Ali Ağca, sigara ikramını reddedip çay içti.
23 Ocak 2006 Pazartesi 06:24



İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde cezaevine dönmeden önce polis şefleriyle konuşan Mehmet Ali Ağca, "Hadi, göster mucizeni!" diyen şeflere "Gereksiz. Benim mucizelerimi gören görüyor. Siz görmeseniz de olur" yanıtını verdi.


Yargıtay'ın tahliye kararını bozmasının ardından Kartal'da, saklandığı evde yakalanarak Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürülen Mehmet Ali Ağca, yaklaşık 1 saat boyunca İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün tecrübeli polis şefleriyle sohbet etti.


Sohbet esnasında Ağca'ya yönelik bazı analizler de yapan polis şefleri, ünlü teröristin, emniyete getirildiğinde korku ve panik içinde olduğunu, kendisini bekleyen gazetecilerin yoğunluğundan ürktüğünü, özellikle sağ örgütlerin incelendiği Tim Amirliği'ne getirildiğinde ellerinin titrediğini söylediler.


Polis şeflerine, gazetecilerin yarattığı kalabalıktan korktuğunu itiraf ederek, "Yıllardır ilk defa bu kadar kalabalık insanı bir arada görüyorum" diyen Ağca, sigara ikramını reddedip çay içti. "Bana gazetecileri getirin. Onlarla konuşmak istiyorum" diyen Ağca, "Onlara anlatacaklarım vardı. Dünyanın bilmesi gereken şeyler var" diye konuştu.


Sohbet sırasında sık sık 'Mesih' olduğunu yineleyen Ağca'ya hitaben polis şefleri, "Eğer Mesih isen bize bir mucizeni göster!" dedi. Bunun üzerine bir süre düşünen ve gözlerini tavana dikerek arkasına doğru yaslanan Ağca, "Gereksiz... Benim mucizelerimi gören görüyor. Siz görmeseniz de olur" demekle yetindi.


/Toygun ATİLLA - HÜRRİYET

muzo
23-01-2006, 10:18
KARGALARDAN KAÇAN MİNİBÜS DEVRİLDİ: 3 YARALI

Konya'nın Kulu İlçesi'nde, yoldaki karga sürüsüne çarpmamak için sürücünün aniden direksiyonu çevirmesi sonucu tarlaya uçan minibüste bulunan 3 kişi yaralandı.
23 Ocak 2006 Pazartesi 00:06



ÖMER KELEŞ
KONYA - Konya'nın Kulu İlçesi'nde, yoldaki karga sürüsüne çarpmamak için sürücünün aniden direksiyonu çevirmesi sonucu tarlaya uçan minibüste bulunan 3 kişi yaralandı.



Edinilen bilgiye göre, Kulu İlçesi'nden Zincirlikuyu Beldesi'ne giden Kadir Kocadiz (55) idaresindeki 42 M 4198 plakalı minibüs, Fevziye köyü yakınlarında yola konan karga sürüsüne çarpmamak için direksiyonu çevirince taklalar atarak tarlaya uçtu. Hurdaya dönen minibüste bulunan sürücü Kadir Kocadiz ile Gül (46) ve Havva Kocadiz (15) yaralandı. Yoldan geçen özel araçlarla Kulu Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

Hakan Gül
23-01-2006, 10:23
Yurdun tamamı önümüzdeki dört günü kar yağışı altında geçirecek. Kar yağışı özellikle yarın Marmara ve Karadeniz'de etkili olacak.

Hava sıcaklığı ülke genelinde 10 derece düşecek.

Bugün kar yağışı her yerde... Akdeniz'in kıyısı sağanak yağmur, İzmir yağmur alırken diğer yerlerin tamamı etkili kar yağışı altında. Marmara'da karla birlikte poyraz fırtınası bekleniyor, iç bölgelerde kuvvetli buzlanma ve dona dikkat!

Yarın günü kar yağışı bütün bölgelerde sürüyor, Kıyı Ege ve Edirne çok bulutlu, Akdeniz'in kıyısı yağmurlu. Kar yağışı tüm yurtta etkili ve sürekli olacak.

Çarşamba günü de kar yağışı devam ediyor. Özellikle Doğu Marmara(İstanbul), Karadeniz Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile İç Anadolu'nun doğusunda etkili kar yağışı görülecek. Akdeniz'in kıyısı yine yağmurlu, Kıyı Ege ve Edirne çok bulutlu...

Perşembe Trakya, Kıyı Ege ve Batı Akdeniz dışında her yerde yine kar yağışı görülecek. Yağışlar İç Anadolu'da hafif, Doğu Karadeniz, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da etkili...

Cuma günü ise yurdun batısında hava açıyor, kar yağışı yalnızca Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun doğusunda (Mardin-Şanlıurfa) devam edecek. İç Anadolu, Akdeniz ve İç Ege parçalı bulutlu, diğer bölgeler çok bulutlu. Marmara, İç Ege ve İç Anadolu'da gökyüzü sisli...

Hakan Gül
23-01-2006, 10:27
Only the registered members can see the link

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisi Gülşah Ketenci (22), misafir olarak geldiği Samsun’daki ablasının 8’inci kattaki evinin penceresinden atlayarak yaşamına son verdi.

Gözü yaşlı anne Fikriye Hacer Ketenci, kızının bir süredir ruhsal tedavi gördüğünü ve zaman zaman sinir krizleri geçirdiğini söyledi.

Hürriyet / İsmail Akduman

23 Ocak 2006 - 02:56

Hakan Gül
23-01-2006, 10:29
Operasyonlarda 44 kişi gözaltına alındı, 35 bin korsan CD ele geçirildi. Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın, bir kamyon dolusu CD ile, ele geçirilen malzemeleri gösterdiği basın toplantısına, Orhan Gencebay, Hakan Peker ve Şafak Sezer de katıldı. Korsanla mücadeleye 30 yılını verdiğini söyleyen Gencebay, "Bir sanatçı olarak bu işi yapanlara sesleniyorum. Gelin bu işi bırakın. Çok bildik bir şarkımı örnek olarak vermek istiyorum. Daha adil bir dünya için, batsın bu dünya." dedi.

Hürriyet

23 Ocak 2006 - 02:53

umsado
23-01-2006, 13:32
Aferin muzo eline sağlık tarih atıp haberleri vermişsin,işi kapmışsın.Gözüm arkada kalmıcak artık.Hadi bakalım devam.

umsado
23-01-2006, 13:55
D-100 Karayolu'nun Bolu Dağı kesiminde etkili olan kar yağışı ve sis trafiği olumsuz etkiliyor.

Bolu Emniyet Müdürlüğü trafik ekipleri, D-100 Karayolu'nun Bolu Dağı kesiminde kar yağışı ve sis nedeniyle önlemlerini artırdı.

Trafik ekipleri, Bolu Dağı güzergahını kullanan sürücülerin kar yağışına, sise ve buzlanmaya karşı daha duyarlı olmalarını isteyerek, sürücüleri hız limiti ve yakın takip konusunda uyarıyor.

Bu arada, karayolları ekipleri de Bolu Dağı'nda etkili olan karla mücadele için çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 13:57
Türkiye-AB katılım müzakereleri kapsamında tarım ve kırsal kalkınmayla adalet, özgürlük ve güvenlik başlıklarında tarama toplantıları başladı.

Tanıtıcı tarama toplantısı aralık ayında tamamlanan ve 11'inci başlık olan tarım ve kırsal kalkınmanın 4 gün sürecek olan ayrıntılı tarama toplantısında, 22 kurum ve kuruluşu temsil eden Türkiye heyetinin eşbaşkanlığını, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Vedat Mirmahmutoğulları ile DPT Müsteşar Yardımcısı Lütfü Elvan yürütüyor.

Perşembe günü sona erecek toplantıda Türk heyeti, Türkiye'nin tarım politikası, doğrudan ödemeler, ortak piyasa düzenleri, mali ve idari yapılar, kırsal kalkınma politikaları, coğrafi ve geleneksel işaretlerle organik tarım konularında yapacakları sunumlarla AB Komisyonu yetkililerini bilgilendirerek, sorulara yanıt verecekler. AB Komisyonu'nda bugün başlayan ve 24'üncü başlık olan adalet, özgürlük ve güvenlik tanıtıcı tarama toplantısındaysa Komisyon yetkilileri, Türk heyetine ilgili AB müktesebatını anlatacak.

Schengen vizesi, dış sınırların kontrolü, göçmenler ve mülteciler, polis dahil güvenlik alanında işbirliği, organize suçlara, uyuşturucu ticaretine ve kara para aklamaya karşı ortak mücadeleyle yargı alanında işbirliğini kapsayan tanıtıcı tarama toplantısı, çarşamba günü sona erecek.

Türkiye-AB tarama sürecine, 29'uncu başlık olan Gümrük Birliği'yle ilgili 31 Ocak-1 Şubat günlerindeki tanıtıcı tarama toplantısıyla devam edilecek.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 13:58
İzmir'in Konak ilçesi'ndeki Karabağlar Ülkü Ocağı Dergi Temsilciliği'ne saat 01.00 sıralarında kimliği belirlemeneyen kişiler tarafından molotofkokteyli atıldı.

İkinci kattaki temsilciliğin penceresinden içeri molotofkokteyli atan 2 kişi, iddiaya göre küfürler ederek yaya olarak kaçtı. Dergide çıkan yangın ihbar üzerine olay yerine gelen ekipler tarafından kısa sürede söndürüldü. Olay yerinde inceleme yapan polis, kaçan saldırganların yakalanması için soruşturma başlattı.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 13:59
Manisa'nın Alaşehir İlçesi Belediye Başkanı Kadir Daş'ın, izinsiz yıkım yaparak tarihi eserlere zarar verdiği gerekçesiyle yargılandığı davadan beraat ettiği bildirildi.

Kadir Daş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmir 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü'nün, Beş Eylül Mahallesi Sümer Oral Caddesi'nde bulunan Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı Yonca Han'ı, 2003 yılında izinsiz yıkarak tarihi esere zarar verdiği gerekçesiyle, kendisini mahkemeye verdiğini hatırlattı.

Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davayla ilgili yaptığı savunmasında, söz konusu Yonca Han'ın eski eser özelliği olmadığını, basit birer briket duvarla çevrilmiş işyerlerinden oluştuğu anlatan Daş, işyerlerinin mimari projesi ve ruhsatı olmayan yığma dükkanlar olduğunu ifade etti. Dükkanların mezbelelik görüntüsüyle çevre ve görüntü kirliliğine neden olduğunu bildiren Daş, şunları kaydetti:

“Bazı kişiler bilinçli olarak şikayet ettiler. Bunun üzerine mahkeme, söz konusu dükkanların tarihi eser özelliği taşıyıp taşımadığının tespiti için bilirkişi görevlendirdi. Bilirkişi heyeti yıkılan dükkanların tarihi eser özelliği taşımadığı yönünde rapor verince, berat ettim.

Mahkemenin lehine sonuçlanması üzerine, yıkılan işyerlerinin bulunduğu alanı düzleştirdiklerini ve taş döşendiğini anlatan Daş, İzmir 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun bu kez de bölgeye izinsiz taş döşendiği için kendisi hakkında görevini kötüye kullandığı iddiasıyla dava açtığını belirtti. Daş, şöyle devam etti:

“Dava üzerine Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma açılmasıyla ilgili izin istedi. Bakanlığın soruşturma izni vermesi üzerine, aynı davadan daha önce beraat ettiğim için soruşturmaya gerek olmadığı yönünde Danıştay'a itirazda bulunduk. İtirazımız kabul edildi.”


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 14:00
Trabzonlu hacıları taşıyan THY uçağı, kar yağışı ve olumsuz hava koşulları nedeniyle Samsun-Çarşamba Havaalanı'na iniş yaptı.

Trabzon 7. kafileden hacıların bulunduğu TK 2149 sefer sayılı THY uçağı, olumsuz hava koşulları nedeniyle Trabzon Havaalanı'na iniş yapamayınca, Samsun-Çarşamba Havaalanı'na indi.

Yetkililer, halen uçakta bulunan yolcuların, hava koşullarında iyileşme olmadığı takdirde karayoluyla Trabzon'a gönderileceğini bildirdiler.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 14:01
Turkcell aboneleri, yeni yıl gecesi ve Kurban Bayramı'nın ilk gününde yakınlarıyla iletişim kurmak için gönderdikleri milyonlarca mesajla şimdiye kadar ki en yoğun SMS trafiğini yarattı.

Turkcell'den yapılan açıklamaya göre, yılbaşı gecesi Turkcell aboneleri bir önceki yıla göre yüzde 19 artışla 59 milyondan fazla SMS gönderdi.

Kurban Bayramı'nın ilk günü olan 10 Ocak 2006'da da rekor sayıda SMS gönderimi yapan aboneler, geçen yılın Kurban Bayramı'nın ilk gününe kıyasla yüzde 43'lük bir artışla yaklaşık 90 milyon SMS gönderdi.

Konuya ilişkin bir açıklama yapan Turkcell Katma Değerli Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Serdar, ”Abonelerimizin bir kez daha yılbaşı ve bayramda yakınlarıyla iletişim kurmak için Turkcell'in güçlü altyapısını ve SMS servisini tercih ettiğini gördük.

Yeni teknolojilere kolaylıkla adapte olan Türk insanı ve ülkemizdeki genç nüfusun yoğunluğu, bizleri yeni katma değerli servisleri sürekli olarak pazara sunmaya teşvik ediyor” dedi.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 14:02
Hakkari'nin Şemdinli İlçe Kaymakamı Altuğ Çağlar, yıkılan işyerlerinin yapımı için hazırlanan projeyi Ankara'ya göndereceklerini söyledi.

Hakkari'nin Şemdinli İlçe Kaymakamı Altuğ Çağlar, 1 Kasım 2005 tarihinde meydana gelen patlamada hasar gören ev ve işyerinin yapımı için hazırlanan projeyle ilgili kamu kurum ve kuruluş yetkilileriyle biraraya geldiğini ifade ederek, “Yıkılan ev ve işyerlerinin yapımı için hazırlanan projeyi Ankara'ya göndereceğiz. Ankara'dan alınacak yanıt üzerine çalışmalara ilkbahar ayında başlanacak” dedi.

Bu konuyla ilgili Başbakanın da talimatları doğrultusunda TOKİ ile görüşmelerinin devam ettiğini belirten Çağlar, iş merkezleriyle beraber 50 konutun yapımına yönelik proje daha hazırlandığını, bu projenin de ilkbahar mevsiminde hayata geçeceğini vurguladı.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 14:03
İstanbul Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar, İstanbul'daki olumsuz hava koşulları nedeniyle sağlık kuruluşlarındaki önlemlerin üst düzeye çıkarıldığını bildirdi.

Bakar, yaptığı yazılı açıklamada, tüm kurumların olumsuz hava koşullarına karşı uyarıldığı ve personel takviyesi yapmalarının istendiğini belirterek, “Olumsuz hava koşulları nedeniyle sağlık kuruluşlarındaki önlemler üst düzeye çıkarılmıştır” dedi.

112 Acil Sağlık Hizmetleri'nde herhangi bir aksama yaşanmadığını belirten Bakar, ulaşımda yaşanabilecek aksamalara karşı ildeki çeşitli noktalara ambulans takviyesi yapıldığını belirtti.

Mehmet Bakar, 112 acil servis hizmetlerinde aksama yaşanmaması için vatandaşlardan bu numarayı ararken hassas davranmalarını istedi.

Soğuk havalarda risk grubunda yer alan yaşlılar, çocuklar ile kalp ve solunum sistemi hastalıkları olan kişilerin zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaları gerektiğini vurgulayan Bakar, sağlık sorunlarında mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurulmasını önerdi.

Donma tehlikesine karşı uzun süre soğuğa maruz kalınmaması gerektiğini vurgulayan Bakar, dışarı çıkılması durumunda kalın ve yünlü giysiler giyilmesinin, fazla enerji harcamaktan kaçınılmasının, özellikle eller, ayaklar ve yüzün soğuğa karşı korunmasının önemine dikkat çekti.

DONMAK ÜZERE OLAN KİŞİLERE YARDIM

Bakar, donmak üzere olan bir kişi ile karşılaşılması durumunda öncelikle sıcak ve kuru bir yere alınmasını, fazla hareket ettirilmemesini ve yürütülmemesini önerdi.

Kişinin üzerindeki ıslak giysiler ile yüzük, bilezik gibi metal eşyalarının çıkarılması gerektiğini bildiren Mehmet Bakar, öncelikle el ve ayaklarının ısıtılması gerektiğini belirtti.

Isıtma işleminin çok sıcak su ya da ateş ile yapılmamasını öneren Bakar, ısıtma için sıcak ve kuru bir örtü kullanılması ve hastanın en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerektiğini kaydetti.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 14:04
Yalova'da sabah saatlerinden itibaren etkili olmaya başlayan fırtına, deniz ulaşımını olumsuz etkiliyor.

Yalova-Pendik hattında çalışan hızlı feribot ve Yalova-Kartal deniz otobüsü seferleri, fırtına nedeniyle iptal edildi. Yalova-Yenikapı hızlı feribot seferleri ise aksamalı olarak gerçekleştiriliyor.

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) yetkilileri, fırtınanın hızını artırması halinde bu hattaki seferlerin de durdurulabileceğini belirterek, yola çıkacak vatandaşların önceden seferler hakkında bilgi almalarını istediler.

Topçular-Eskihisar arabalı vapur seferlerinde ise şu an için bir aksama yaşanmıyor.

Öte yandan, karayolları ekipleri, Yalova-Bursa karayolunun 15. kilometresindeki Süpürgelik mevkiinde tuzlama çalışması yaparak, yolu açık tutmaya çalışıyor.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 14:54
Türkiye Kızılay Derneği, İstanbul'da yollarda kalabilecek vatandaşlara yiyecek ve korunma yardımı yapmak için yardım konvoyu hazırladı.

Türkiye Kızılay Derneği Bayrampaşa Şube Başkanı Faruk Türkoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul'u etkisi altına alan kar yağışı ve soğuk hava nedeniyle yollarda kalabilecek vatandaşlara yiyecek ve korunma yardımı sağlamak amacıyla Anadolu Yakası'nda Tuzla Şubesi, Avrupa Yakası'nda Bayrampaşa Şubesi koordinatörlüğünde tüm şubelerin katılımıyla organizasyon gerçekleştirildiğini bildirdi.

Türkoğlu, Avrupa Yakası'nın Edirne'ye kadar olan tüm yollarının koordinatör sorumluluğunu yürüten Bayrampaşa Şubesi'nin, 21 araç ve 74 personelle vatandaşlara hizmet için hazır olduğunu kaydetti.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 14:54
Eskişehir'de devam eden kar yağışı ve kötü hava koşulları nedeniyle vatandaşların daha güvenli olan demiryolu ulaşımını tercih ettikleri bildirildi.

Eskişehir'de devam eden kar yağışı ve kötü hava koşulları nedeniyle vatandaşların daha güvenli olan demiryolu ulaşımını tercih ettikleri bildirildi.

TCDD Eskişehir İşletme Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, demiryolu dörtyol kavşağında bulunan Eskişehir'de, trenlerin doluluk oranı kar yağışı ve olumsuz hava şartları nedeniyle yüzde 100'e ulaştı.
Ucuz ve güvenli olmasından dolayı en fazla öğrenciler ve emeklilerin rağbet ettiği demiryolunda, günde ortalama 3 bin kişi seyahat ediyor.

Okulların tatil olması ve zaman zaman karayolu ulaşımını da etkileyen kar yağışı trene olan ilgiyi son günlerde daha da artırdı.

Kentin en önemli ulaşım araçlarından trenin tercih edilmesinin başında, seyahat sırasında yemek ihtiyacının karşılanabilmesi, ucuz, güvenli ve rahat olması geliyor.

Eskişehir'den “Ankara, İstanbul, İzmir, Afyonkarahisar, Denizli, Konya, Adana, Gaziantep ve Diyarbakır” gibi kentlere ulaşım imkanı sağlayan trenlerin tümünde restoran bulunurken, Mavi, Ankara, Pamukkale, İç Anadolu ve Toros Ekspresi trenlerinde de yataklı seyahat imkanı sağlanıyor.

Kar yağışı nedeniyle trenlerin ulaşımında herhangi bir rötar veya aksamanın yaşanmadığı belirtildi.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 14:55
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), kentte olabilecek olumsuzluklar karşısında vatandaşları uyarmak için “Akomcell”i hayata geçirdi.

AKOM'dan yapılan açıklamada, İstanbul'da kar yağışı, uyarı veya bilgileri almak isteyen Turkcell abonelerinin, cep telefonlarındaki mesajlar kısmının hücresel yayın bölümüne 34 rakamını girerek uyarı bilgilerine ulaşabilecekleri ifade edildi.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 14:57
Osmaniye'de iki yıl önce spora ara verdiği belirtilen genç milli boksör, tabancayla vurularak öldürüldü.

Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Karaçay Mahallesi'ndeki dere yatağında erkek cesedi bulunduğu yönünde ihbar yapıldı. Olay yerine giden ekipler, Türkiye'yi çeşitli uluslararası yarışmalarda temsil ettiği belirtilen Yakup Satılmış'ın (22) tabancayla vurulmuş cesediyle karşılaştılar. Olay yerine gelen baba Aziz Satılmış, oğlunun cesedini görünce fenalık geçirdi.

Mersin Üniversitesi'ne bağlı Erdemli Meslek Yüksekokulu öğrencisi Satılmış'ın vücudunun çeşitli yerlerinde 8 mermi yarası olduğunu belirten yetkililer, cesedin Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığını söylediler.

Yetkililer, bir kişinin gözaltına alındığını, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü kaydettiler.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 15:02
Only the registered members can see the link

Kurban Bayramı'nda tahliye edildikten sonra Adalet Bakanlığı'nın itirazı ve Yargıtay'ın bu yöndeki kararı üzerine yeniden cezaevine konan gazeteci Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın 18 Ocak 2010 tarihinde tahliye edileceği bildirildi.

Kartal H Tipi Cezaevi'nden tahliye edildikten 8 gün sonra Yargıtay'ın tahliye kararını bozması üzerine yeniden yakalanarak aynı cezaevine konulan gazeteci Abdi İperçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın, 18 Ocak 2010 tarihinde tahliye edilmesi kararlaştırıldı.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin tahliye kararını bozması üzerine 20 Ocak 2006 tarihinde yeniden yakalanarak aynı cezaevine konulan Mehmet Ali Ağca'nın cezaevinde kalacağı süre, Kartal Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durmuş Yargı, Kartal Cumhuriyet Savcısı Cuma Gülger ve Kartal Cumhuriyet Savcısı Ali Kemal Doğan tarafından tekrar hesaplandı.

Toplam 40 yıl üzerinden yapılan hesaplama sonucu hazırlanan müddetnamede, Mehmet Ali Ağca'nın 18 Ocak 2010 tarihinde cezaevinden tahliye olacağı belirtildi.

Müddetname, Ağca'nın hükümlü olarak bulunduğu Kartal H Tipi Cezaevi ile diğer ilgili yerlere gönderildi.

TAHLİYE SÜRECİ

Gazeteci-yazar Abdi İpekçi'nin öldürülmesine ilişkin idam, Papa 2. Jean Paul'e yönelik suikast girişimi nedeniyle müebbet, Kadıköy'de Cengiz Aydos'un kullandığı ticari otomobilin gasp edilmesi ve Fruko Gazoz Deposu'nun kasasından para alınması olaylarına ilişkin de toplam 36 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Ağca'nın 12 Ocak'ta gerçekleşen tahliyesi ve 20 Ocak'ta yeniden cezaevine konulması süreci şöyle işledi.

Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 2005/213 sayılı kararında, ”hükümlünün Vatikan eski Başkanını öldürmeye teşebbüsten yurtdışında 20 yıl hapis yattığı, yurtdışına kaçmadan önce de 153 gün Türkiye'de yatmışlığı olduğu”nu belirterek, sonuç olarak hükümlünün tüm suçlarından dolayı Türkiye'de yatması gereken sürenin toplam 36 yıl olduğuna hükmetti.

10 YILI SİLİNDİ

Ağca'nın cezaevinde yatması gereken süreden 4616 sayılı yasaya (af yasası) göre 10 yıl indirildi. Sonuçta Ağca'nın toplam yatması gereken süre 5 yıl 6 ay 27 gün oldu.

Ağca'nın şartlı tahliyeden yararlanıp yararlanmayacağı konusu Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne götürüldü.

TAHLİYE

Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını dikkate almak suretiyle Ağca'nın 12 Ocak 2006'dan geçerli olmak üzere şartlı tahliye edilmesine karar verdi.

Bu karara karşı müdahil vekili Turgut Kazan'ın yaptığı telgrafla başvuru ilgili savcılık tarafından itiraz kabul edildi ve itiraz, Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne götürüldü.

Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 2006/169 sayılı kararıyla önceki kararların yasaya uygun olduğunu belirterek itirazı reddetti.

Bu kararlara uygun olarak 12 Ocak Çarşamba günü Ağca'nın tahliyesi gerçekleşti.

Tahliyesinden sonra Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Haydarpaşa Eğitim Hastanesi'nde 16 Ocak 2006 tarihinde kontrolleri yapılan Ağca için “askerliğe elverişsiz” raporu verildi.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 17 Ocak 2006 tarihinde Mehmet Ali Ağca'nın tahliye kararının kanun yararına bozulması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.

Talebin iletildiği Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin konuya ilişkin 20 Ocak'ta açıkladığı kararında, Ağca'nın İtalya'da cezaevinde kaldığı sürenin, Türkiye'de aldığı cezalardan düşülemeyeceğine ve 4616 sayılı Yasa'ya göre cezasından 10 yıllık indirim yapılamayacağına işaret edildi.

Kararda, erken koşullu salıverilmeye ilişkin Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına karşı yapılan itirazı reddeden Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hükmünün yerinde görülmediği belirtilerek, tahliye kararının bozulduğu ifade edildi.

Yargıtay kararının İstanbul'a aynı gün faksla ulaştırılması üzerine harekete geçen polis, Ağca'yı Kartal Uğur Mumcu Mahallesi'ndeki bir evde gözaltına aldı.

Önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen, ardından sağlık kontrolünden geçirilen Ağca, kalan cezasının infazı amacıyla tekrar Kartal H Tipi Cezaevi'ne konuldu.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 18:08
İstanbul'da 27 yıl önce Mehmet Ali Ağca'nın silahlı saldırısında ölen gazeteci-yazar Abdi İpekçi'nin ailesinin avukatı Turgut Kazan, Ağca'nın tahliyesi konusunda toplumsal duyarlılığın tepkiye dönüştüğünü, bunu yazılı, işitsel ve görsel medyanın sağlıklı yansıttığını ve Adalet Bakanı'nın yasadaki olağanüstü yolu işletmek zorunda kaldığını bildirdi.

İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi İzet, ailenin avukatı Turgut Kazan ve İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, Ağca'nın tahliyesi ve yeniden cezaevine konulmasına ilişkin İstanbul Barosu'nda basın toplantısı yaptı.
Toplantıdaki sözlerine “Çok tuhaf bir hafta geçirdik” diye başlayan Nükhet İpekçi İzet, kanun yararına düzeltilmesi gereken bir yanlışın çok yoğun olarak tartışıldığını izlediklerini söyledi. Konunun çok karmaşık olduğunu, kitle iletişim araçlarına baktığında ortaya iki tarafın çıktığını, her iki tarafın da “Hukuk hiçe sayıldı” dediğini belirten İzet, “Aradaki tek fark, bu sözleri birinin hafta başında, diğerinin hafta sonunda söylemesiydi. Demek ki hepimizin hukukun uygulandığını kanıtlayacak bir sağlamlığa, bir tutarlılığa ihtiyacımız var” dedi. İzet, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kitle iletişim araçlarında bu tuhaf hafta boyunca neden yer almak istemediğimi söylerken hep şu gerekçeleri öne sürüyordum. Ya Abdi İpekçi'nin hayatta hiç kimsesi olmasaydı ne olacaktı? Onun ve onun gibilerin hakkını kim savunacaktı? O sistemli cinayetler dönemini kim sorgulayacaktı? Sonra bir değerli gazetecimizden duyduğum bir soru takıldı aklıma. 'Ya son anda tahliye olacakken Ağca'nın başına bir şey gelseydi?'diye sormuştu gazeteci. Ne olacaktı, bu yanlış hiç konuşulmayacak mıydı? Hukuk kurallarının yanlışsız uygulanması talep edilmeyecek miydi? Bereket versin böyle bir şey olmadı. Ben şu an için bütün yanlışların, eksikliklerin giderilmesi için hakkaniyet içerisinde çalışılmasını, yanlışları yapanların ortaya çıkarılmasını dilemekten başka bir şey kalmadığını düşünüyorum. Kavuşmanın anlamını, bir daha asla kavuşamayacağını bile bile yaşayanlar daha iyi hisseder. Kavuşma umudunu önce yeşerten sonra söndürenlerin böyle hataları bir daha işlememeleri bakımından bu çalışma çok önemli bir çaba olacaktır. Bütün kalbimle inanıyorum.”

AVUKAT TURGUT KAZAN

Basın mensuplarına teşekkür eden İpekçi ailesinin avukatı Turgut Kazan da, toplumsal duyarlılığın yarattığı toplumsal tepkinin olmaması halinde ya da medyanın bu tepkiyi doğru yansıtmaması halinde yargı kararlarıyla “hukuk elbisesi giydirilen haksızlığın” herkese dayatılmış olacağını savundu. Kazan, şöyle konuştu:

“CMK'nın 309. maddesindeki Yargıtay'a başvurma yolu olağanüstü bir yasa yoludur. Ancak Adalet Bakanı işletebilir. Mağdur tarafın veya büyük acı duyan toplumsal vicdanın yapacağı bir şey kalmamıştı. 4 ayrı Ağır Ceza Mahkemesi, yani 12 yargıç ile en az 3, hatta 7 savcının görüş ve kararlarıyla çok acı bir haksızlık ve yasaya aykırılık hukuk elbisesiyle taçlandırılacaktı. Ama toplumsal duyarlılık öyle bir tepkiye dönüştü ve yazılı, işitsel, görsel medya bu tepkiyi öylesine sağlıklı yansıttı ki, Adalet Bakanı yasadaki olağanüstü yolu işletmek durumunda kaldı. Ve sonuçta, Yargıtay'ın dosyayı inceleyip sorunu çözme olanağı doğdu. Böylece, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün dediği gibi, Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırmanın başka türü olan 'hukuk yoluyla kurtarma' girişimi önlendi.
Gizli ve kirli ilişkilere karşı, demokrasi ve hukuk devleti olma yolunda çok önemli bir kazanım sağlandı.”

“HESABI YAPANLARDAN HESAP SORULSUN”

“Bu hesabı yapanlardan hesap sorulmasını istiyoruz” diyen Kazan, bu yapılanların sıradan bir adli hata veya takdir hakkı sayılamayacağını söyledi. İtalya'da işlenen bir suçun, bu ülkede çekilen cezasının Türkiye'de daha önceden işlenmiş bir suçun cezasından indirilemeyeceğini belirten Kazan, iki ayrı yasadan karma uygulama yapılarak hükümlüye çifte indirim sağlandığını savundu.

Hükümlünün İtalya'daki suç tarihi ile iade tarihinin herkesçe bilindiğini, 3 ayrı savcılık müddetnamesi ile 3 ayrı ağır ceza mahkemesinin bu süreyi 20 yıl olarak göstermesinin dikkat çekici olduğunu belirten Kazan, şöyle devam etti.
“Parmak hesabıyla bile 19 yıl 1 ay olduğu anlaşılan sürenin nasıl 20 yıl sayıldığını kararı okuyarak bilgilerinize sunmak istiyorum. (Hükümlünün ... 20 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldığı ve bu süreyi kesintisiz olarak yurtdışında cezaevinde geçirdiği dosya içindeki belgelerden anlaşılmıştır.) Evet mahkeme aynen böyle demiştir. 3 başka ağır ceza mahkemesi ile 3 ayrı müddetnamede de yurtdışında hep 20 yıl ceza çekildiği belirtiliyor.

Oysa hükümlü İtalya'da 20 yıl değil, müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Dolayısıyla dosyada 20 yıl hapis cezasına çarptırıldığı yolunda bir belge olamaz. Ve hükümlünün suç tarihi ile iade tarihine göre, yurtdışında 20 yıl hapis cezası çektiğini gösterir bir belge de olamaz. Ama ısrarla bu sürenin 20 yıl olduğuna işaret edilerek 'belgesi var' deniliyor. Böylece tahliye tarihi bayrama, 9 günlük tatile getiriliyor.

Kimse müddetnameyi görmeyecek, kararlara ulaşıp yapılan hesabı bilmeyecek. Böylece, yargı eliyle sessiz sedasız bir tahliye gerçekleşecek. Kimse, bu yapılanları takdir sayamaz. Biz hemen yasal başvuruyu hazırlayıp sunacağız. Ve sorumlulardan hesap sorulması için üzerimize düşeni yapacağız.”

BARO BAŞKANI KOLCUOĞLU

Ağca'nın önce tahliye edildiğini, daha sonra tahliye kararının itiraz edilerek Yargıtay'a götürüldüğünü, Yargıtay'ın müddetname hesabının yasalara uygun yapılmadığına karar verdiğini hatırlatan İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu da, “Demek ki bugüne kadar ki uygulamaların tam olarak takip edilmediği anlaşılıyor. Sonuç olarak, hesaplamaların doğru yapılıp yapılmadığını kontrol edecek ve kesin olarak mağdur olan kişilerin itiraz haklarını kullanmasını sağlayacak bir yöntemin bulunması gerekiyor. Bu konuda yeni düzenleme yapılması gerekiyor” dedi.

Kolcuoğlu, “Artık, dünyada örneği bulunmayan ve sadece bizde çok sık aralıklarla uygulanan affın, siyasiler tarafından kullanılmaması ve kaldırılması, yargının verdiği kararın sonuç olarak uygulanması ve suç işleyenlerin de cezalarını tam olarak çekmesinin sağlanması gerekmektedir” diye konuştu.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 18:11
CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e, “Suçluluğu sabit bulunan Müsteşarınızla çalışmaya devam etmeniz, kendinizle ve geçmişinizle çeliştiğinizi göstermekte midir?” diye sordu.

CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergede, Yargıtay kararında ”Necat Birinci'nin keyfi davranma suretiyle görevde yetkiyi kötüye kullandıkları anlaşıldığından” denilerek 6 ay hapis ve 6 ay kamu hizmetlerinden men cezası aldığının doğru olup olmadığını sordu.

Müsteşar Birinci ve bakanlığın diğer bürokratları hakkında, mahkeme kararlarının uygulanmadığı gerekçesiyle açılan başka dava olup olmadığını soran Şimşek, şunları kaydetti: “Hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan Müsteşarınız Necat Birinci'yi görevden alacak mısınız? Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, soruşturma bulunan kişilerin özerk kurumların başkanı olmasının hükümetinizin diğer üyeleri tarafından engellenmeye çalışıldığı bir dönemde, sizin hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan Müsteşarınızla çalışmaya devam etmeniz, hükümetinizin diğer üyeleri ile aynı anlayışta bulunmadığınızın bir göstergesi midir?

Göreve geldiğiniz günden beri birçok bürokratı görevinden alırken 'hakkında idari soruşturma yapılmış ya da yapılıyor olmasını' gerekçe gösterdiğiniz halde, yargı kararıyla suçluluğu sabit bulunan Müsteşarınızla çalışmaya devam etmeniz, kendinizle ve geçmişinizle çeliştiğinizi göstermekte midir?”


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 18:13
AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, kapatılan RP'nin son genel başkanı ve eski başbakan Necmettin Erbakan ile ilgili bir yasa çalışmaları olmadığını söyledi.

TBMM'de gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya gelen Ergin, Erbakan'la ilgili bir yasa teklifi verip vermeyecekleri sorusuna, ”Bizim grup olarak şu an böyle bir çalışmamız yok. Ancak, Parlamento'ya bu şekilde bir teklif gelirse inceler, değerlendiririz. Parlamento'nun iradesini ipotek altına alma imkanımız yok. Ama AK Parti Grubu olarak şu anda böyle bir çalışmamız yok” karşılığını verdi.

Ergin, kendi milletvekilleri tarafından verilmiş bir yasa teklifi veya kendilerine intikal etmiş bir çalışma olmadığını da kaydetti. AK Parti'li Ergin, “Diğer partilerden böyle bir çalışma gelmezse, sizden böyle bir teklif gelmeyeceği anlamına mı geliyor?” sorusuna, “Böyle bir anlam çıkmasın. Şu anda bizim grup olarak böyle bir çalışmamız yok. Böyle bir şey verilirse bakar değerlendiririz” karşılığını verdi.

“...ŞAHSA ÖZEL ALGILANMAZ”

AK Parti Grup Başkanvekili Ergin, “Böyle bir teklife ilke olarak nasıl bakarsınız?” sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Normalde şahıslar için düzenleme yapılması çok doğru karşılanmaz. Türkiye'de başbakanlık yapmış bir kişinin, sağlık, sosyal ve ailevi durumu göz önünde bulundurulduğunda bir şey yapılabilir mi diye Sayın Meclis Başkanı'nın bir sunumu oldu. İnfaz Yasası'nın 110. maddesinde buna yönelik düzenlemeler var.

Dolayısıyla bu madde üzerinde değişiklik yapılırsa, şahsa özel algılanmaz. Çünkü zaten düzenlenmiş genel bir hükümdür. 65 yaşını geçmiş ve 6 aya kadar mahkumiyeti olanların cezalarını evlerinde çekmeleriyle ilgili bir düzenleme var. İleri yaşlarda ceza miktarı artıyor. Meclis Başkanı da fıkralar arasında eşitlik açısından rahatsız edici düzenleme olduğundan bahsetti. Böyle bir öneri gelirse, bakarız.”

“CHP'DEN BEKLEME DURUMUMUZ YOK”

Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın, ortaya koyduğu düşünceyi diğer siyasi partilere olduğu gibi kendilerine de takdim ettiğini anlatan Sadullah Ergin, “Bununla ilgili Meclis'te bir çalışma olursa, bir teklif gelire, bunun uygun olup olmadığını parti yetkili kurullarımızda değerlendiririz” dedi. Ergin, “Teklifi kimden bekliyorsunuz, CHP'den mi?” sorusuna, ”Hayır, CHP'den teklif bekleme gibi bir durumumuz söz konusu değil” karşılığını verdi.

Bir gazetecinin “Sizin eski genel başkanınız. Böyle bir girişim daha çok sizden bekleniyor. Ama siz de tam tersine 'uzağız' diyorsunuz” demesi üzerine Ergin, “Hayır o şekilde bir şey söylemiyoruz” dedi. Ergin, kendi milletvekillerinden bir teklif gelmesi halinde bunun yetkili organlarında değerlendireceklerini bildirdi. Eski başbakan Erbakan'la ilgili olarak İnfaz Yasası'nda nasıl bir değişikliğin yapılacağı sorusuna da Ergin, “65 yaş ile ilgili durumda sağlık raporu şartı aranması gerekmiyor. 75 yaşta ise sağlık raporu artı tazmin şartı var. Bunun ceza tekniği açısından uygun olmadığı ifade edildi. Sayın Meclis Başkanı da bir hukukçudur. Kendi değerlendirmesini ortaya koydu. Saygı duymak lazım. Tartışılabilir” karşılığını verdi.

AĞCA'NIN ERKEN TAHLİYESİ

AK Parti'li Ergin, “Mehmet Ali Ağca'nın erken tahliyesine yol açan kararı verenler hakkında işlem yapılmasına gerek olup olmadığı” sorusuna ise şu karşılığı verdi: “Yargı faaliyetleri bir bütündür. Kendi içerisinde birbirini denetleyen bir mekanizmayı içeriyor. Gayet olağandır. İlk derece mahkemesinin verdiği bir kararı, üst mahkemenin incelemesi yargısal sürecin birer parçalarıdır. Bu süreçte ilk derece mahkemelerinin verdiği kararı bir üst yargı mercii bozduğunda her defa ilgili hakim ve savcılar hakkında işlem yapılmaya kalkılırsa sistem kilitlenir. Esas olan sistemin kendi içerisinde kendi yanlışını düzeltmesidir. Bu da yapılmıştır. Burada idare organı yürütme organı, bağımsız yargıya müdahil olabileceği tek noktada müdahalesini yapmıştır, talebini iletmiştir. Bu yanlış gene usul yasalarının öngördüğü yöntemlerle giderilmiştir. Olaya böyle bakmak lazım.”

Yazar Orhan Pamuk ile ilgili soruya ise Ergin, fiilin eski TCK yürürlükteyken işlendiğini ve kanunun kendi mantalitesi içinde soruşturma yapıldığını belirterek, “Sayın Bakan süresi içerisinde konuyla ilgili bir icazet vermemiş. Konu, gene yargının kendi olağan akışı içerisinde işlemiştir. Olağanüstü bir husus yok” yanıtını verdi.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 18:14
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'da kar kalınlığının yer yer 3-5 santimetre olmasına rağmen yaşamda bir problem olmadığını bildirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'nde (AKOM) ekiplerinden karla mücadele çalışmalarına ilişkin bilgi aldıktan sonra basın mensuplarına bilgi verdi. Geçmişte her kar yağdığında trafikte ciddi problemler yaşandığını hatırlatan Topbaş, ancak cuma gününden beri başlanan hazırlıklar ve ana arterler başta olmak üzere yapılan tuzlama çalışmaları nedeniyle kar kalınlığının yer yer 3-5 santimetre, sıcaklığın da eksi 2.5 ve 3 derece olmasına rağmen ana arterlerde buzlanma görülmediğini ve trafikte bir problem yaşanmadığını söyledi.

Topbaş, bugün kar yağışının saat 13.00'ten itibaren yoğunlaştığını, çarşamba günü geç saatlere kadar aynı yoğunlukta devam edeceğini, perşembe günü öğle saatine kadar Avrupa Yakası'nda öğleden sonra da Asya Yakası'nda sona ereceğini belirtti. Perşembe ve cuma gecesi buzlanma olacağına dikkat çeken Topbaş, sürücüleri özellikle “kara buzlanma” denilen asfaltın kuru olduğu hissini uyandırarak zincirleme kaza yapılmasına neden olan buzlanmaya karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Topbaş, şu anda İstanbul'da 209 noktada 3 bin personelin 661 araçla müdahaleye hazır bir şekilde beklediğini, köprülerde rüzgar nedeniyle sabah saatinde ilave şerit uygulaması yapılmaması üzerine yoğunluğun yaşandığını, ama şu anda normal olduğunu söyledi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre rüzgarın saatteki hızının yer yer 94 kilometreye ulaştığını belirten Topbaş, evsizlerle ilgili sokaktan 30 vatandaşın toplanarak Tevfik Aydeniz Spor Salonu'nda muhafaza edildiğini, bunlardan birinin de ailesine teslim edildiğini kaydetti.

AKOMCELL HİZMETİ

Topbaş, Turkcell ile ortak yürütülen bir çalışmayla “Akomcell” adı altında kar ve buzlanmaya ilişkin kritik bilgilerin vatandaşların cep telefonlarına aksettireceklerini bildirdi. Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak AKOM'un bir radyo yayını yapabilmesi yönünde talepleri olduğunu, ancak bu konuda yasal düzenleme çıkmadığı için yayına başlayamadıklarını söyledi.

Topbaş, şunları kaydetti: “Şu anda İstanbul'da yer yer kar kalındığı 3-5 santimetre olmasına rağmen yaşamda bir problem görülmemekte. İstanbullulara teşekkür ediyorum. Trafikte fazla araç yok. Demek ki mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları konusundaki uyarılarımıza dikkat ediyorlar. İnanıyorum ki bundan sonra da İstanbul karla mücadelede çok ciddi bir başarıyı her zaman sağlayacaktır. Bunu vatandaşlarımızla ve ekiplerimizle birlikte sağlamış olacağız ve karın getireceği olumsuz atmosferden de kurtulmuş olacağız.”

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Topbaş, bu yıl İstanbul'da ilk kez buzlanmaya karşı solüsyon kullandıklarını da belirterek, 500 ton solüsyonu korozyon yapmaması için boğaz köprüleri, viyadükler, meydan ve metro çıkışlarında kullandıklarını bildirdi. Bu miktarı gelecek yıl daha da artıracaklarını belirten Topbaş, bu malzemenin pahalı olduğunu ve 72 saatlik bir etkisi bulunduğunu, bu nedenle günü birlik yanlış kullanarak bu değeri dışarıya atmış olmamak için doğru bilgilendirme ve doğru zamanlama ile bunun uygulanması gerektiğini kaydetti.
Topbaş, şöyle devam etti:

“Perşembe günü öğlen saatlerine kadar kar yağışı devam edecek. Perşembe ve cuma gecesi gizli buzlanmaya karşı vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz. Buzlanma olmadığı için hayatın normale döndüğü zannıyla vatandaşlarımızın çok rahat hareket etmemesi gerekir. Çok mecbur kalmadıkça araçlarıyla dışarıya çıkmamalarını öneriyoruz. Şu anda kentte bir problem yok. Karla ve buzla yaşamayı artık bu şehir öğrenecek, bir problem olmaktan çıkacak. Nasıl ki her yağışta İstanbul'da sellerden bahsederdik ve bu seneki yağışlarda hiç sel olayı yaşanmadıysa, artık kar olayı da İstanbul'da bir sorun olmaktan çıkacaktır. Ekipmanlarımız yeni yöntemler ve ileride açıklayacağımız farklı projelerle İstanbul'u köylerine kadar karla ilgili problemin yaşanmadığını bir kent haline getireceğiz. Ancak afet boyutuna varan çok büyük ölçeklerdeki yağışlarda problem yaşanabilir.”

55 KAMERAYLA İZLEME

Topbaş, şu anda 55 kamerayla kentin ana arterlerinin izlendiğini, buna 55 yeni kameranın da daha eklenerek böylece toplam 110 kameranın olacağını belirterek,”Şu anda İstanbul'un geneline hakimiz. Bir problem yok. Vatandaşlarımızın olası bir kaza anında veya başka bir acil durum için kullanacağımız emniyet şeritlerini kullanmamaları bizim için hayati önem taşımaktadır. Akşam iş çıkışı da erken saatte dönülmesini öneriyoruz” dedi.

Topbaş, daha ileriki tarihlerde trafik yoğunluğunu dijital haritalar aracılığıyla vatandaşların telefon ekranlarına aktaracaklarını ve ona göre vatandaşların yol tercihi yapacağını söyledi.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 18:17
**********

umsado
23-01-2006, 18:19
Edirne'nin Enez İlçesi'nde kaçak olarak Yunanistan'a gitmek isteyen 3 Çin uyruklu kadın ile 1 kılavuz, Meriç Nehri'nde bottan düşerek boğulma tehlikesi geçirdi.

Soyadları henüz belirlenemeyen Piing (22), Zuing (24) ve Azaing (28) adlı Çin uyruklu 3 kadın, Enez İlçesi'nde Meriç Nehri'nden botla Yunanistan'a geçmek istedi.

Meriç Nehri'nde botun devrilmesi sonucu, 3 Çinli kadın ile bu kadınlara kılavuzluk yaptığı belirtilen kişi suya düştü.
Durumun İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Komutanlığı'na bildirilmesi üzerine olay yerine gelen emniyet güçleri, 3 kadın ile kılavuzu kurtardı.

Kadınlar, Enez Devlet Hastanesi'ndeki müdahalenin ardından Keşan Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.

Yabancı uyruklular, sınır dışı edilmek üzere Edirne Emniyet Müdürlüğü Pasaport ve Yabancılar Şubesi'ne gönderildi.
Kaçakları yurtdışına götürmeye çalışan kişi, gözaltına alındı.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 18:20
Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 24 Eylül 1996 tarihinde çıkan, 10 tutuklunun ölümü, 24’ünün de yaralanmasıyla sonuçlanan olaylarla ilgili 72 sanıklı davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, 62 görevli için 8'er yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını, 3 görevli için beraat, 7'si için de dava düşümü kararı verilmesini istedi. Dava, kararın açıklanması için ertelendi.

Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 29’u asker, 36’sı polis toplam 65’i güvenlik görevlisi, 1’i cezaevi doktoru, 6’sı cezaevi personeli olmak üzere 72 sanıktan hiçbiri katılmadı. Duruşmada, müdahil avukat Sezgin Tanrıkulu hazır bulundu. Tanrıkulu, davanın yaklaşık 10 yıldan bu yana sonuçlandırılamadığını belirterek, “Olay tarihinde ölenlerin çocuk yaştaki yakınları evlendi. Ancak, dava halen bitmedi. 56 duruşma yapıldı. 10’dan fazla heyet değişti. Dava makul sürede sonuçlanmadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk.

Davanın bugüne kadar bekletilmesi yargı sisteminin işkence sanıklarını nasıl koruduğunun açık göstergesidir. Yargılama boyunca hiçbir talebimiz kabul edilmedi. Sanıklara soru soramadık. Hoşgörüden faydalanarak serbest dolaşıyorlar. Davanın 10’uncu yılında mahkemeden vicdani kanaatini kullanarak adalet bekliyoruz” dedi.

Savcının değişmesi nedeniyle yeniden esas hakkındaki görüşünü hazırlayan savcı, cezaevindeki olayların bastırılması için o tarihte Olağanüstü Hal Bögle Valiliği’nden yardım istendiğini, cezaevine gelen güvenlik güçlerinin koğuş elektriklerini kesip, tutuklulara cop ve kalkanlarla müdahale ettiklerini, olaylarda 10 tutuklunun öldüğünü belirtti. Savcı, polis ve asker 62 sanığın TCK’nın 452/1, 31, 33, 36 maddeleri uyarınca ‘Katil kastı olmadan birden fazya kişiyi öldürmeye sebebiyet vermek’ suçundan 8’er yıl hapisle cezalandırılmasını isterken, ‘Görevi ihmal’ suçundan TCK’nın 230'uncu maddesi uyarınca 1 yıla kadar hapisleri istenen emniyet amirleri Hamza Altınbaş, Mehmet Kızışar, Nesimi Özbaş’ın kanıt yetersizliğinden beraat ettirilmeleri gerektiğini söyledi.

Savcı, ‘Kasten adam yaralamak’ suçundan yargılanan infaz koruma memurları Fethi Ahmet Onat, Recep Alaca, Halil Uygun, Şakir Tanrıseven, cezaevi müdürleri Mahmut Çaça, Aziz Güven ile olaylarda yaralanan ve Gaziantep’e sevkedilen Kadri Demir adlı tutukluya, ‘Sevki uygundur’ raporu verip ölümüne neden olduğu için ‘Görevi ihmalden’ 3 yıla kadar hapsi istenen cezaevi doktoru Serdar Gök’ün işledikleri suça öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davalarının ortadan kaldırılmasını istedi. Mahkeme, kararını açıklamak üzere duruşmayı son kez erteledi.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 22:15
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde ikili ilişkileri ele aldığı bildirildi.

Rusya Devlet Başkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın Putin'i telefonla arayarak, ikili ilişkilerle ilgili gündemdeki bazı konuları görüştüğü belirtildi.
Erdoğan ve Putin'in geçen yıl kasımda Samsun'da varılan anlaşmaların uygulanması konusunu ele aldıkları kaydedilen açıklamada, iki liderin Türk-Rus ilişkilerinin yüksek dinamiğinden duyulan memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.
Açıklamada, Erdoğan ve Putin'in tarafları ilgilendiren uluslararası konulara ve bu çerçevede 2006 yılında çeşitli alanlarda yapılacak temaslara da değindikleri vurgulandı.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 22:17
TMSF tarafından el konulan İmar Bankası'nın zarara uğratılmasına ilişkin davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Bahattin Uzan'ın da aralarında bulunduğu 8 sanığının “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak”,”zimmet” ve “Bankalar Kanunu'na aykırılık” suçlarından çeşitli hapis cezalarına çarptırılmasını istedi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Hilmi Başaran, Bahattin Uzan, Mustafa Akar, Tacettin Pak ve Yeşim Öztürk ile tutuksuz yargılanan Erol Hürbaş, Yaşar Avni Güral, Birol Çilingir, Gürol Demirkol, Nurettin Sivlim, Nedim Çokçok ve Gül Handan Ertargın katıldı.
Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, yazılı olarak hazırladığı 20 sayfalık esas hakkındaki görüşünü mahkemeye sundu.
Savcı Celep, bankanın eski Genel Müdürü Hilmi Başaran'ın “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve teşekküle üye olmak”, ”zimmet” ve “mevduat sahiplerinin mevduatlarını geri almalarını kasıtlı olarak engellemek” suçunu düzenleyen 4389 sayılı Bankalar Kanunun 22. maddesinin 2. fıkrasına aykırı davranmaktan 7.5 ile 16 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Bahattin Uzan, Mustafa Akar, Tacettin Pak ve Yeşim Öztürk'ün ”cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve teşekküle üye olmak” ile “zimmet suçuna iştirak”ten 4 ile 8 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını isteyen Savcı Celep, Erol Hürbaş, Yaşar Avni Güral ve Birol Çilingir'in de “4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22. maddesinin 2 fıkrasına aykırı davrandıkları” gerekçesiyle 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmalarını talep etti.
Davanın gıyabi tutuklu sanıkları Kemal, Yavuz ve Hakan Uzan hakkındaki davanın ayrılmasını öngören savcı Celep, 14 Haziran 2005 tarihinde ölen Sadık Karagöz hakkındaki davanın da düşürülmesini istedi.
Savcı Celep, davanın diğer 14 sanığının ise haklarındaki suçlardan beraatlerini öngördü.


Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 22:18
Kar ve tipi nedeniyle Edirne-İstanbul arası ulaşıma kapandı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Edirne-İstanbul TEM otoyolundaki kar ve tipi nedeniyle Edirne'den İstanbul'a otobüs seferleri durduruldu.

İstanbul'un Silivri İlçesi-Kınalı arasındaki olumsuz hava koşulları nedeniyle Tekirdağ'dan İstanbul yönüne gidecek büyük araçların trafiğe çıkışına da izin verilmiyor. Trafik ekipleri, zorunlu olmadıkça küçük araçların çıkmaması için uyarıda bulunuyor.
Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, ilçede kapalı yol bulunmuyor.
Çorlu'nun Silivri bağlantı yolları ile Edirne-İstanbul TEM Otoyolu'nun kar, tipi ve kazalar nedeniyle trafiğe kapalı olması nedeniyle toplu taşıma araçlarının ilçeden çıkışına izin verilmiyor.
Çorlu-Çerkezköy, Çorlu-Tekirdağ ve Çorlu-Lüleburgaz Karayolu'nda ise ulaşım güçlükle sağlanıyor.
Çorlu'ya bağlı Karamehmet Köyü sınırları içerisinde yer alan Avrupa Serbest Bölgesi'ndeki işçiler, olumsuz hava koşulları nedeniyle bir süre mahsur kaldı. Daha sonra iş makinalarıyla yapılan çalışmalarla bölgeye ulaşımın sağlandığı bildirildi.
Öte yandan, Çorlu Belediyesi, ilçede gece beklenen lodos nedeniyle meydana gelebilecek soba zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyardı.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 22:20
Balıkesir-Manisa karayolunun buzlanma nedeniyle trafiğe kapanan bölümünün tekrar trafiğe açıldığı bildirildi.

Alınan bilgiye göre, yoğun buzlanma nedeniyle trafiğe kapatılan Manisa'nın Akhisar İlçesi Gelenbe Beldesi ile Balıkesir arasındaki karayolu, Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü ekiplerinin çalışmaları sonucunda tekrar trafiğe açıldı.

Balıkesir yönüne gidecek araçlardan yalnızca zinciri bulunanlara izin verilirken, zincirsiz araçların geçişine izin verilmiyor.

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 22:22
Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, ”Belediyenin 5.5 milyon YTL'lik hesaplarına el konuldu. İşlemin Maliye Bakanlığı mı yoksa Edirne Defterdarlığı tarafından mı yapıldığını öğrenmeye çalışıyoruz” dedi.

Sedefçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de hiçbir belediyeye yapılmayan bu uygulama nedeniyle, personel maaşlarını dahi ödeyemez hale geleceklerini söyledi.
Belediye Başkanlığı'nın vergi borçlarının taksitlendirildiğini ifade eden Sedefçi, şunları kaydetti:
“Hesap işleri müdürümüz bugün belediyeye ait bir işlem yapmak için bankaya gitmiş. Bankada çeklerin geri döndüğünü fark ettik. Belediyenin 5.5 milyon YTL'lik hesaplarına el konulduğunu öğrendik. Bu durumda belediye hesaplarına haciz gelmesi çok mantıksızdır. İşlemin Maliye Bakanlığı mı yoksa Edirne Defterdarlığı tarafından mı yapıldığını öğrenmeye çalışıyoruz. Konuya ilişkin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a ulaşmaya çalışıyorum. Yarın işin aslını öğreneceğimizi sanıyoruz.”

Alıntı hurriyet.com.tr

umsado
23-01-2006, 22:31
Only the registered members can see the link

Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat, hakkındaki iddialar nedeniyle soruşturmanın selameti açısından görevden uzaklaştırıldı.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), bugün yaptığı toplantıda, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat hakkındaki iddiaları da ele aldı. HSYK, hakkındaki iddialar nedeniyle soruşturmanın selameti açısından, Canpolat'ın görevden uzaklaştırılmasına karar verdi.

Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat'ın, Sulh Ceza ve Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tahliye talebi reddedilen ve aralarında oğlunun ortağının da bulunduğu 4 şüpheliyi serbest bırakması tartışma yaratmıştı.
Canpolat, oğlu Berkay Canpolat'ın işortağı olan ve 'kasten adam öldürmek' suçlamasıyla tutuklanan Ahmet Hilmi Çevik ile babası Turan Çevik ve eniştesi Erkan Yıldız'ı üç ayrı mahkemenin tutukluluklarının devamı yönündeki kararına rağmen serbest bırakmıştı.

Alıntı hurriyet.com.tr