PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yelkenler İnerken



ibalaban
04-10-2007, 19:33
GENİŞ AÇI
HİKMET BİLA
Yelkenler İnerken
Demek ki tarih böyle yazılıyormuş.
Bir ülkenin adım adım uçurumun kenarına gidişi böyle oluyormuş. Böyle oluyormuş da, içinde yaşayanların başlarına gelecekten haberleri olmuyormuş. Yavaş yavaş ısıtılan suda yavaş yavaş haşlanan kurbağalar gibi...
Demek ki, 'büyük ülke', 'güçlü ülke', 'lider ülke' tanımlamaları hikâyeymiş... Demek ki, Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülke, işbirlikçi bir kabile hükümetine karşı yelkenleri indirebiliyormuş.



***
Geçen cuma günü, Türkiye'nin tarihinde bir dönüm noktasıdır. Hani şu Irak'la imzalanan 'işbirliği' anlaşması yüzünden. Neymiş, iki ülke teröre karşı işbirliği yapacaklarmış. Bir de kurul oluşturup altı ayda bir, terörle mücadelede nereye geldiklerini değerlendireceklermiş.
Dış politikada iflasın son aşaması...
Önce Amerika ile bir milyar dolar karşılığı "Kuzey Irak'a girmeme" anlaşması.. Şimdi de Irak ile (daha doğrusu aşiretler hükümeti ile) sıcak takip yapmama anlaşması...
Tarihte, terörle mücadelesini, başka ülkelerle birlikte görevlendirilen kurullara, koordinatörlere bırakan bir ülke daha var mı acaba? Bu koordinatörler, kurullar, terör saldırılarında öldürülen asker ve sivillerin çetelesini de tutar mı dersiniz?
***
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanı, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt , en az iki kez, Kuzey Irak'ta askeri harekât yapılması gerektiğini söyledi. Ama harekât kararını alması gereken, harekâtın kapsamını çizip hedeflerini belirlemesi gereken siyasal iradeydi.
Siyasal irade sahipleri ne yaptılar?
Cuma günü attıkları imza ile, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta askeri harekât yapmayacağı garantisini vermiş oldular. Kime? Aşiret reisi Barzani 'ye. Kime? Barzani'nin arkasındaki Bush 'a...
İmzalanan anlaşmada 'sıcak takip' maddesi yok. Neden yok? Çünkü Barzani postasını koydu, madde metinden çıkarıldı. Ve Türkiye, saldırıya uğrayan ülkelere meşru savunma hakkı veren Birleşmiş Milletler antlaşmasının 51'inci maddesinden de böylece vazgeçti.
Irak'la imzalanan belge ile artık Türk güvenlik güçlerinin eli kolu hukuken bağlanmıştır.
Türk güvenlik güçleri, bundan böyle hukuken, savunma durumunda kalmaya mahkûm bir güç durumuna düşürülmüştür. Sinsi bir mayın savaşında her gün kayıplar vermeye mahkûm bir büyük askeri güç... İçeride ve dışarıda itibar kaybetmeye mahkûm edilmesini hedefleyen psikolojik savaş da cabası...
***
Bundan sonra, Barzani güçleri herhalde Türkiye sınırları içinde kendilerinin 'sıcak takip' hakkı olduğunu düşünmekten geri kalmayacaklardır. Türk askerinin Kuzey Irak'a girmesini engelleyen birinci aşama geçildikten sonra, ikinci aşamanın 'karşı taarruz' olmadığını kim garanti edebilir? İçeride yeteri kadar işbirlikçisi de varsa, yeme de yanında yat.
Demek ki tarih böyle yazılıyormuş.