PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : PKK nın son kullanma tarihi



spil45
16-10-2007, 22:43
Mahir Kaynak'ın yazısı: Artık PKK'nın son kullanma tarihi bitiyor...



Geçmişte de düşmanlarımız vardı. SSCB baş köşede oturuyor, onun yetmediği yerlerde Yunanistan’ın megalo ideası, Suriye’nin Hatay talebi, Ermenilerin olası toprak talepleri, İran’ın devrim ihracı boşluğu doldurmaya yetiyordu. Biz bu tehditlerin hepsini boşa çıkardık ve hiçbiri amacına ulaşamadı.

Oysa gerçek bu değildi. Türkiye müttefiklerinin kontrol etme mücadelesinin konusuydu ve karşılaştığımız sorunlar bunun bir ürünüydü. Biz hayali senaryolarla uğraşırken onlar somut hedeflerini gerçekleştirme peşindeydi.

Aslında müttefiklerimizin formülü basitti. Bir düşman yarat ve hem yönetenler hem de halk onunla uğraşsın. Sen kendi projeni yürüt, yarattığın düşmanları da bir örtü olarak kullan. Mücadele eden taraflar diğerinin oyununu açığa vurmuyordu. Çünkü bu durumda herkes birbirini ifşa eder ve Türkiye uyanabilirdi. Bu süreç içinde birçok darbe ve benzerini yaşadık, siyasi elitlerimizin tasfiyesine şahit olduk, terör olaylarında gelecek vadeden gençlerimizi kaybettik.

Siyasi yapımız bu operasyonlara destek olacak biçimde oluşturuldu ve analiz yapma, sorgulama yerini hamasete bıraktı. Bize gösterilen düşmanla mücadele etmeyenler ya korkak ya da işbirlikçi hain olarak nitelendi.

Geçmişte ‘Türkiye’de olup bitenler Avrupa’nın bağımsız bir güç odağı olmak isteğiyle, ABD’nin bunu önlemeye çalışmasının bir sonucudur. Yunanistan bir örtü görevi yapmakta ve düşman rolü oynamaktadır.Bu ülke de tamamen kontrol altındadır.

Ermenilere Ağrı dağının eteklerini bağışlasanız bile tek kişi gelmez. Suriye’nin bize yapacağı en büyük iyilik Hatay’ı işgale kalkmasıdır. Bizim Suriye’nin tamamını kontrol etmemiz için bundan daha güzel bir bahanemiz olur mu?’ diyen bir arkadaşımın nelerle karşılaştığının yakın şahidiyim.

Bizim düşmansız yaşayamayacağımızı bilen dostlarımız bu eksiği hemen doldurdular ve öyle bir düşman yarattılar ki bu eskilerini gölgede bırakıyordu. PKK ne yerdeydi ne de gökte. Bazen Karadeniz kıyılarına kadar ulaşıyor bazen büyük şehirlerde boy gösteriyordu. Herkes ona karşı olduğunu söylüyordu ama o yaşamaya devam ediyordu. Türkiye’yi bölecek ve topraklarımız üzerinde bağımsız bir Kürt devleti kuracaktı. Bunu bugüne kadar yaşadığımız en büyük tehdit olarak algıladık.

Birisi çıkıp ‘Kursunlar da görelim.’ Demedi. Bu durumda Barzani nasıl davranır? Talabani kabul eder mi? Ülkedeki aşiretler kurulacak devletin otoritesini kabul eder mi? Bu devleti ekonomik kaynakları, çevreyle ilişkileri nasıl şekillenir? ABD ya da İsrail bu devlete destek olursa Türkiye’nin kaybından doğacak boşluğu bu devletle doldurabilir mi? Diye sormadı.

Herkes gözüyle gördüğünü, yani terör eylemlerini ve örgütün kimden kaynaklandığı belli olmayan sözlerini gerçek kabul ediyordu. Benim formülün farklıydı. Maddi delillere, eğer akla aykırıysa inanmam diyordum.

Her malın bir kullanma süresi vardır ve belirtilere bakılırsa PKK’nın son kullanma tarihine yaklaşılmaktadır. Önümüzdeki günlerde yepyeni, pırıl pırıl bir düşmanımız olacak. Düşman için de güle güle kullanın denmez ki !..

Star Gazetesinden alıntıdır...

bulletfromhell
16-10-2007, 22:57
doğru tesbitler....:45:

hüseyin
16-10-2007, 23:01
dikkatlice okunursa mahir hoca ülkede bizlerinde içinde olduğumuz ve kayıtsız kalamadığımız güzel bir tiyatronun oynandığını belirtmeye çalışmış...