davutkorucu
29-10-2007, 23:59
SÖZÜN BİTTİĞİ YER
--------------------------------------------------------------------------------
Aslında sözünde lafında bittiği falan yok. Bunlar sadece politik bir numara. Sayın Başbakann halka iyi görünmek için bu hamleyi yapmak zorunda kaldı. Elbette verdiğimiz her şehit için hepimizin yürekleri parçalanıyor, gözleri sulanıyor. Şuda bir gerçekki hiç bir zaman unutmamamız gereken PKK ile çarpışırken, ülkemizi düşmanlardan korurken elbette şehit vereceğiz. Ama bu şehit sayısını akıllı taktiklerle, önemli istihbarat bilgileri ile, askeri eğitimin iyi verilmesi ile aşağılara düşürmek zorundayız. Askerimiz Doğu'da çarpışırken acaba biz Türkiye'nin öbür yakasında neler yapıyoruz. Bu olaylara nasıl tepki gösteriyoruz. Oturup ağlıyormuyuz şehitlerimiz için hergün. Yoksa bir gün gündemde iken bir gün sonra unutuyormuyuz. Yoksa hiçbir şey olmamış gibi Laia denen eğlence merkezlerinde eğleniyormuyuz. Günlük hayatımızda her ne yaparsak yapalım Doğu'da bizim için çarpışan, bizim geleceğimiz için çarpışan, bizim ileriki günlerde Laia isimli yerlerde eğlenmemiz için canını vermeye hazır MEHMETÇİKLERİMİZ var. POLİSLERİMİZ var. Biz Türkiye'nin öbür yakasında hiç bir şey olmamış gibi yaşayamayız artık. Gün birlik günüdür. Birlik ve beraberlik içinde Türkiye'nin her köşesinde bu PKK denen dış devletlerin kuklasını yenmeliyiz. Zaten Türk milletinin yenemeyeceği hiç bir güç yoktur. Yeterki birlik ve beraberlik içinde olalım. Sayın Başbakan halen diplomatik çözümler arama peşinde. Evet şu an çok doğru yapıyor. Şu gelinen noktada elbette diplomatik bir çözüm daha uygunudur. Ama Sayın Başbakan unutmamalıdırki PKK şerefsizlerinin askerlerimizi şehit ettiği gecenin sabahı daha önceden tesbit edilen PKK'nın Kandil dağındaki kamplarını yerle bir etmeliydi. Bu askeri harekat o gün olmalıydı. Şimdi değil. En azından havadan bombardıman yapılmalıydı. Onlar bize bir zarar verdi ise anında tepelerine binilerek bin zarar verilmeliydi. Bu fırsatı hükümet kaçırdı. Ve şu an sadece sınırımızı koruyoruz. Sınırdan geçişleri kontrol altına almaya çalışıyoruz. Ve ne kadar üzücüdürki o kadar çok teknolojiye rağmen yine şehit veriyoruz. Yapılacak her hareketin bir bedeli vardır. Elbette bu bedeli ödemeye Türk Milleti olarak hazır olduğumuzu Sayın Başbakan'ın anlaması ve görmesi lazım. Hala bir adım için 5 Kasım'ı beklemenin bir anlamı var mı. Soruyorum size. Sanki 5 Kasım'da Amerika'daki görüşmede ne olacak sanıyorlar. Zaten ABD'nin beyanatları ortada "sınır ötesi operasyona karşıyız" diye. Diplomatik çözüm isteyecekler. Allah aşkına Amerika taaa dünyanın öbür tarafından gelerek Irak'ta ne aradı, Afganistan'da ne aradı. Buna benzer bir sürü yerde ne aradı. Kendine dokununca dünyanın neresinde olursa olsun müdahale eder, kendine dokunmadığı zaman diplomatik çözüm. YOK ÖYLE BİR ŞEY AMERİKA. SENİN BORUN TÜRK MİLLETİNE KARŞI SÖKMEZ. TÜRK MİLLETİ ZAMANI GELİNCE EN MEŞRU HAKLARINI KULLANIR. Uyan artık be hükümet bu yolda TÜRK MİLLETİ olarak yalnızız. Ne yapmamız gerekiyorsa en ince ayrıntısı hesap edilerek artık bu işi kökten çözmeliyiz. Eğer bugün VAN, ŞIRNAK gibi illerimizde TERÖRE LANET mitingleri düzenleniyorsa ve Cudi Dağı eteklerindeki köylerde TERÖRE LANET mitingi yapılıyorsa, artık herkesin şunu bilmesi lazım ülkemizde KÜRT SORUNU diye bir şey yoktur. TÜRK, KÜRT, ÇERKEZ, LAZ, ALEVİ, SÜNNİ hepimiz kardeşiz. Yüzyıllar boyu böyle yaşamışız. Tüm dünya bunu istemesede bundan sonrada TÜRK - KÜRT kardeşçe yaşayacaktır. Aslında sözün bittiği yer falan yoktur. Sözün başladığı yer bile yoktur. Ortada söz yoktur. Çok geç kalınmadan İNŞALLAH ne yapılması gerekiyorsa yaparız. Bu PKK denen şerefsizler grubunu haritadan sileriz. Silmeliyiz ki şehit ve gazi annelerimizin gönülleri rahat, şehitlerimizinde ruhları şat olsun.
Hayırlı akşamlar
--------------------------------------------------------------------------------
Aslında sözünde lafında bittiği falan yok. Bunlar sadece politik bir numara. Sayın Başbakann halka iyi görünmek için bu hamleyi yapmak zorunda kaldı. Elbette verdiğimiz her şehit için hepimizin yürekleri parçalanıyor, gözleri sulanıyor. Şuda bir gerçekki hiç bir zaman unutmamamız gereken PKK ile çarpışırken, ülkemizi düşmanlardan korurken elbette şehit vereceğiz. Ama bu şehit sayısını akıllı taktiklerle, önemli istihbarat bilgileri ile, askeri eğitimin iyi verilmesi ile aşağılara düşürmek zorundayız. Askerimiz Doğu'da çarpışırken acaba biz Türkiye'nin öbür yakasında neler yapıyoruz. Bu olaylara nasıl tepki gösteriyoruz. Oturup ağlıyormuyuz şehitlerimiz için hergün. Yoksa bir gün gündemde iken bir gün sonra unutuyormuyuz. Yoksa hiçbir şey olmamış gibi Laia denen eğlence merkezlerinde eğleniyormuyuz. Günlük hayatımızda her ne yaparsak yapalım Doğu'da bizim için çarpışan, bizim geleceğimiz için çarpışan, bizim ileriki günlerde Laia isimli yerlerde eğlenmemiz için canını vermeye hazır MEHMETÇİKLERİMİZ var. POLİSLERİMİZ var. Biz Türkiye'nin öbür yakasında hiç bir şey olmamış gibi yaşayamayız artık. Gün birlik günüdür. Birlik ve beraberlik içinde Türkiye'nin her köşesinde bu PKK denen dış devletlerin kuklasını yenmeliyiz. Zaten Türk milletinin yenemeyeceği hiç bir güç yoktur. Yeterki birlik ve beraberlik içinde olalım. Sayın Başbakan halen diplomatik çözümler arama peşinde. Evet şu an çok doğru yapıyor. Şu gelinen noktada elbette diplomatik bir çözüm daha uygunudur. Ama Sayın Başbakan unutmamalıdırki PKK şerefsizlerinin askerlerimizi şehit ettiği gecenin sabahı daha önceden tesbit edilen PKK'nın Kandil dağındaki kamplarını yerle bir etmeliydi. Bu askeri harekat o gün olmalıydı. Şimdi değil. En azından havadan bombardıman yapılmalıydı. Onlar bize bir zarar verdi ise anında tepelerine binilerek bin zarar verilmeliydi. Bu fırsatı hükümet kaçırdı. Ve şu an sadece sınırımızı koruyoruz. Sınırdan geçişleri kontrol altına almaya çalışıyoruz. Ve ne kadar üzücüdürki o kadar çok teknolojiye rağmen yine şehit veriyoruz. Yapılacak her hareketin bir bedeli vardır. Elbette bu bedeli ödemeye Türk Milleti olarak hazır olduğumuzu Sayın Başbakan'ın anlaması ve görmesi lazım. Hala bir adım için 5 Kasım'ı beklemenin bir anlamı var mı. Soruyorum size. Sanki 5 Kasım'da Amerika'daki görüşmede ne olacak sanıyorlar. Zaten ABD'nin beyanatları ortada "sınır ötesi operasyona karşıyız" diye. Diplomatik çözüm isteyecekler. Allah aşkına Amerika taaa dünyanın öbür tarafından gelerek Irak'ta ne aradı, Afganistan'da ne aradı. Buna benzer bir sürü yerde ne aradı. Kendine dokununca dünyanın neresinde olursa olsun müdahale eder, kendine dokunmadığı zaman diplomatik çözüm. YOK ÖYLE BİR ŞEY AMERİKA. SENİN BORUN TÜRK MİLLETİNE KARŞI SÖKMEZ. TÜRK MİLLETİ ZAMANI GELİNCE EN MEŞRU HAKLARINI KULLANIR. Uyan artık be hükümet bu yolda TÜRK MİLLETİ olarak yalnızız. Ne yapmamız gerekiyorsa en ince ayrıntısı hesap edilerek artık bu işi kökten çözmeliyiz. Eğer bugün VAN, ŞIRNAK gibi illerimizde TERÖRE LANET mitingleri düzenleniyorsa ve Cudi Dağı eteklerindeki köylerde TERÖRE LANET mitingi yapılıyorsa, artık herkesin şunu bilmesi lazım ülkemizde KÜRT SORUNU diye bir şey yoktur. TÜRK, KÜRT, ÇERKEZ, LAZ, ALEVİ, SÜNNİ hepimiz kardeşiz. Yüzyıllar boyu böyle yaşamışız. Tüm dünya bunu istemesede bundan sonrada TÜRK - KÜRT kardeşçe yaşayacaktır. Aslında sözün bittiği yer falan yoktur. Sözün başladığı yer bile yoktur. Ortada söz yoktur. Çok geç kalınmadan İNŞALLAH ne yapılması gerekiyorsa yaparız. Bu PKK denen şerefsizler grubunu haritadan sileriz. Silmeliyiz ki şehit ve gazi annelerimizin gönülleri rahat, şehitlerimizinde ruhları şat olsun.
Hayırlı akşamlar