PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Köstebekler



spil45
05-11-2007, 00:19
İki hainden mesaj

Dağlıca Taburu'na saldırı, iki noktadan gelen ‘Savunmasızdır’ mesajından sonra başlıyor. Bunlar asker veya korucu olabilir. Ancak bana bilgiyi aktaran şahıs, köstebeklerden birinin, gece görüş dürbününü kullanan bir er olduğunu söylüyor.

Şamil Tayyar'ın yazısı
Özellikle son üç yazımın tansiyonu arttırdığını biliyorum. Belki zamanlamasından, belki iddiaların ulaştığı vahim boyutlardan olsa gerek yazıların içeriğini ‘baş döndürücü’ bulanlar çoğunluktaydı. İçimize sindiremesek de bağrımıza taş basıp gerçeklerle yüzleşmek zorundaydık.

Toplumun ekseriyeti saf duygularla yaşananları sorgulamaya çalışırken, ideolojik ön yargılarla davranan, hamaseti siyasi ranta tahvil eden veya düşünme melekeleri tatile çıkmış güruh da az değil.

İçlerinden biri soruyor: Şamil Tayyar ne yapmaya çalışıyor?

Ne demişiz: 200 terörist sınırdan nasıl sızdı? 8 asker kaçırıldı mı, teslim mi oldu? ABD’nin B planı, darbe mi?

İnanıyorum ki, bu soruyu yönelten beyefendi de bu sorulara cevap arıyor. Aslında doğru cevabı kendisi de biliyor ama zihnini ideolojik esaretten bir türlü kurtaramıyor.

Yazdık da ne oldu?

Saldırıya uğrayan Dağlıca Taburu’nun yarbay rütbesindeki komutanı hakkında idari soruşturma açıldı. Hürriyet’in görevden alındığı haberi yalan. Terörist saldırı sırasında istihbarat zaafı yaşandığı ve köstebek kuşkusunun bulunduğu neredeyse kesinleşti. Köstebek oldukları kuşkusuyla 6 korucu tutuklandı. Ayrıca, 8 askerin kaçırılmadığı iddiasını Tuncay Özkan’ın Ankara Temsilcisi Hulki Cevizoğlu da yazmaya başladı. Ne bileyim, bana inanmayanlar bu arkadaşlara inanır belki.

Buradaki kritik gelişme, Dağlıca Tabur Komutanı hakkında idari soruşturma açılmasıdır. Saldırıyla ilgili bazı iddiaları incelemeye alan Genelkurmay’ın ulaştığı çok önemli bilgiler var. ‘Devlet sırrı’ olduğu için elbette açıklanması beklenemez. Ama sorgulama mekanizmasının iyi işlediğini belirtmeliyim.

Genelkurmay, komutan hakkında idari soruşturma açarken hangi saiklerle hareket etmiştir bilmiyorum ama bölgeden gelen önemli bir şahsın aktardığı çok önemli bilgiler var. Bu bilgiler, üçüncü şahıslardan aktarılmamış bizatihi tarafından toplanmış.

Hadise şu: Teröristler, Dağlıca saldırısını iki aşamada gerçekleştiriyor. İlk aşamada 4 terörist, sınırımıza 6-10 kilometre mesafedeki Zap Vadisi’ndeki kamplardan 2 Doçka uçaksavarı yükledikleri katırlarla saldırıdan bir gün önce sınırımıza gelerek konuşlanıyorlar. 200 kişilik terörist grup (Bir iddiaya göre 60) saldırı günü sınırımızdan geçiyor.

Dağlıca taburu, yamaçta. İki hakim tepede taburu koruyan daha çok nişancı olarak adlandırılan öncü birlikler mevzilenmiş. Bu mevzilerde genellikle 30-40 arasında askerimiz bulunuyor.

Saldırı, iki noktadan gelen ‘Savunmasızdır’ mesajından sonra başlıyor. Bunlar asker veya korucu olabilir. Ancak bana bilgiyi aktaran şahıs, köstebeklerden birinin, gece görüş dürbününü kullanan bir er olduğunu söylüyor.

Bu arada 6 korucunun köstebek olduğu kuşkusuyla göz altına alındığı ve Roj TV’ye konuşan bazı askerlerimizin militan edasıyla yaptığı açıklamaları hatırlatmalıyım. Kimse kusura bakmasın, can korkusuyla konuştuklarını düşünmesinler. İranlılara esir düşen İngilizler bile böyle davranmadı.

İçinizden tanıyan birileri varsa, yıllar önce PKK’nın elinden bazı askerleri teslim almaya giden Fethullah Erbaş’a sorsun. Askerin biri gelmek istememiş.

Amaç öldürmek değil teslim almak

İçeriden gelen istihbaratla saldırı planını yürürlüğe sokan PKK’lılar, önce Dağlıca köprüsünü uçuruyorlar. Öncü birliklerin etrafını sardıklarında ‘Teslim olun’ çağrısında bulunuyorlar. Bu eylem tarzı, askeri çevrelerde, PKK’nın burada öldürmekten çok rehin aldıkları askerler yoluyla Türkiye’nin itibarını zedelemek ve dünya kamuoyuna propaganda yapmak şeklinde yorumlanıyor. Başka bir ifadeyle, PKK, Dağlıca’ya asker kaçırmaya gelmiş.

İstihbarat raporuna yansıyan bilgilere göre, 8 askerimiz teslim oluyor. Çatışma teslim olmayanlar arasında başlıyor. Üzülerek belirtmeliyim, askerlerimizin bir kısmı saldırıya uykuda eşofmanlarıyla yakalanıyor.

Doçkalarla taburu koruyan birliğin direnci kırılırken, sabaha doğru cobra helikopterler geliyor ancak müdahale edemiyor. Bu kez Diyarbakır’dan iki jet havalanıyor, fakat mühimmatsız. Kısa süreli keşiften sonra mühimmatla birlikte operasyona katılıyor. Çatışma saatlerce devam ediyor.

Öncü birliği kuşatan teröristler, jetler gelmeden önce teslim olan askerlerle birlikte sınırdan ayrılırken doçkalarla sınırda konuşlanan 4 kişilik terörist grup çatışmayı sürdürüyor. Doçkalar jetlerle etkisiz hale getirilirken bu 4 terörist öldürülüyor.

Başka ayrıntılar da var. Burada kesmek istiyorum. Çünkü; bölgede can siperhane görev yapan askerlerimizde moral bozukluğuna yol açmak istemem.

Şu kadarını bilin; Bu pilav daha çok su kaldırır.


STAR

osmann
05-11-2007, 10:31
İki hainden mesaj

Dağlıca Taburu'na saldırı, iki noktadan gelen ‘Savunmasızdır’ mesajından sonra başlıyor. Bunlar asker veya korucu olabilir. Ancak bana bilgiyi aktaran şahıs, köstebeklerden birinin, gece görüş dürbününü kullanan bir er olduğunu söylüyor.

Şamil Tayyar'ın yazısı
Özellikle son üç yazımın tansiyonu arttırdığını biliyorum. Belki zamanlamasından, belki iddiaların ulaştığı vahim boyutlardan olsa gerek yazıların içeriğini ‘baş döndürücü’ bulanlar çoğunluktaydı. İçimize sindiremesek de bağrımıza taş basıp gerçeklerle yüzleşmek zorundaydık.

Toplumun ekseriyeti saf duygularla yaşananları sorgulamaya çalışırken, ideolojik ön yargılarla davranan, hamaseti siyasi ranta tahvil eden veya düşünme melekeleri tatile çıkmış güruh da az değil.

İçlerinden biri soruyor: Şamil Tayyar ne yapmaya çalışıyor?

Ne demişiz: 200 terörist sınırdan nasıl sızdı? 8 asker kaçırıldı mı, teslim mi oldu? ABD’nin B planı, darbe mi?

İnanıyorum ki, bu soruyu yönelten beyefendi de bu sorulara cevap arıyor. Aslında doğru cevabı kendisi de biliyor ama zihnini ideolojik esaretten bir türlü kurtaramıyor.

Yazdık da ne oldu?

Saldırıya uğrayan Dağlıca Taburu’nun yarbay rütbesindeki komutanı hakkında idari soruşturma açıldı. Hürriyet’in görevden alındığı haberi yalan. Terörist saldırı sırasında istihbarat zaafı yaşandığı ve köstebek kuşkusunun bulunduğu neredeyse kesinleşti. Köstebek oldukları kuşkusuyla 6 korucu tutuklandı. Ayrıca, 8 askerin kaçırılmadığı iddiasını Tuncay Özkan’ın Ankara Temsilcisi Hulki Cevizoğlu da yazmaya başladı. Ne bileyim, bana inanmayanlar bu arkadaşlara inanır belki.

Buradaki kritik gelişme, Dağlıca Tabur Komutanı hakkında idari soruşturma açılmasıdır. Saldırıyla ilgili bazı iddiaları incelemeye alan Genelkurmay’ın ulaştığı çok önemli bilgiler var. ‘Devlet sırrı’ olduğu için elbette açıklanması beklenemez. Ama sorgulama mekanizmasının iyi işlediğini belirtmeliyim.

Genelkurmay, komutan hakkında idari soruşturma açarken hangi saiklerle hareket etmiştir bilmiyorum ama bölgeden gelen önemli bir şahsın aktardığı çok önemli bilgiler var. Bu bilgiler, üçüncü şahıslardan aktarılmamış bizatihi tarafından toplanmış.

Hadise şu: Teröristler, Dağlıca saldırısını iki aşamada gerçekleştiriyor. İlk aşamada 4 terörist, sınırımıza 6-10 kilometre mesafedeki Zap Vadisi’ndeki kamplardan 2 Doçka uçaksavarı yükledikleri katırlarla saldırıdan bir gün önce sınırımıza gelerek konuşlanıyorlar. 200 kişilik terörist grup (Bir iddiaya göre 60) saldırı günü sınırımızdan geçiyor.

Dağlıca taburu, yamaçta. İki hakim tepede taburu koruyan daha çok nişancı olarak adlandırılan öncü birlikler mevzilenmiş. Bu mevzilerde genellikle 30-40 arasında askerimiz bulunuyor.

Saldırı, iki noktadan gelen ‘Savunmasızdır’ mesajından sonra başlıyor. Bunlar asker veya korucu olabilir. Ancak bana bilgiyi aktaran şahıs, köstebeklerden birinin, gece görüş dürbününü kullanan bir er olduğunu söylüyor.

Bu arada 6 korucunun köstebek olduğu kuşkusuyla göz altına alındığı ve Roj TV’ye konuşan bazı askerlerimizin militan edasıyla yaptığı açıklamaları hatırlatmalıyım. Kimse kusura bakmasın, can korkusuyla konuştuklarını düşünmesinler. İranlılara esir düşen İngilizler bile böyle davranmadı.

İçinizden tanıyan birileri varsa, yıllar önce PKK’nın elinden bazı askerleri teslim almaya giden Fethullah Erbaş’a sorsun. Askerin biri gelmek istememiş.

Amaç öldürmek değil teslim almak

İçeriden gelen istihbaratla saldırı planını yürürlüğe sokan PKK’lılar, önce Dağlıca köprüsünü uçuruyorlar. Öncü birliklerin etrafını sardıklarında ‘Teslim olun’ çağrısında bulunuyorlar. Bu eylem tarzı, askeri çevrelerde, PKK’nın burada öldürmekten çok rehin aldıkları askerler yoluyla Türkiye’nin itibarını zedelemek ve dünya kamuoyuna propaganda yapmak şeklinde yorumlanıyor. Başka bir ifadeyle, PKK, Dağlıca’ya asker kaçırmaya gelmiş.

İstihbarat raporuna yansıyan bilgilere göre, 8 askerimiz teslim oluyor. Çatışma teslim olmayanlar arasında başlıyor. Üzülerek belirtmeliyim, askerlerimizin bir kısmı saldırıya uykuda eşofmanlarıyla yakalanıyor.

Doçkalarla taburu koruyan birliğin direnci kırılırken, sabaha doğru cobra helikopterler geliyor ancak müdahale edemiyor. Bu kez Diyarbakır’dan iki jet havalanıyor, fakat mühimmatsız. Kısa süreli keşiften sonra mühimmatla birlikte operasyona katılıyor. Çatışma saatlerce devam ediyor.

Öncü birliği kuşatan teröristler, jetler gelmeden önce teslim olan askerlerle birlikte sınırdan ayrılırken doçkalarla sınırda konuşlanan 4 kişilik terörist grup çatışmayı sürdürüyor. Doçkalar jetlerle etkisiz hale getirilirken bu 4 terörist öldürülüyor.

Başka ayrıntılar da var. Burada kesmek istiyorum. Çünkü; bölgede can siperhane görev yapan askerlerimizde moral bozukluğuna yol açmak istemem.

Şu kadarını bilin; Bu pilav daha çok su kaldırır.


STAR

bu adam bunları nereden biliyor? kaynak sağlammı yani? selametle...