PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 301. madde ve hukuk reformu hakkında AKP MKYK na ACİL YAZI



hasanbasar1453
08-01-2008, 22:49
AKP MERKEZ KARAR VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN DİKKATİNE

1-TERÖRLE MÜCADELE: Terörle Mücadele konusunda TCK 121. Maddesinin geliştirilmesiyle PKK terörünün insan kaynaklarının kurutulacağı ifade edilmiştir. Çıkış amacı belki iyi niyetli olabilecek bu tedbirin uygulamaya geçirildiğinde toplumsal dengeleri sarsabilecek bir niteliktedir. Şöyle ki, oradaki yaşayan halkın hak mağduriyeti, cahillik vb. sebeplerle teröre bulaştığı eğer eğitilir ve iş güç sahibi olursa bir daha teröre bulaşmayacağı düşünülüyor. Peki, bu durumda aynı şekilde hak mağduriyeti yaşayıp ta cahil olup ta Batı illerinde yetişip işsiz ve çaresiz kalan gençler ne yapsın? Onlar da mı eline silahı alıp dağa çıksın? Bu vatanı korumak uğrunu oğullarını şehit veren aileler ne yapsın, bu vatan uğuruna sakat kalıp işsizliğin, evsizliğin ve terk edilmişliğin acısını yaşayan binlerce gazi gençler ne yapsın?
Diyorum ki yapacaksınız Tüm Türkiye’yi kapsayan bir yolsuzluğu-yoksulluğu-cahilliği-işsizliği-evsizliği ve evliliksizliği’zinayı=fuhşu) ortadan kaldırma hareketi başlatacaksınız. Bunun için AB den HİBE PROJE FONLARI alacaksınız. Bunun için ABD den Türkiye ye Körfez Krizi nedeniyle Türkiye yi uğrattığı zararlar ve PKK ya açıksa; silah-lojistik ve siyasi destek vermesi nedeniyle TÜRKİYEYİ uğrattığı maddi ve manevi zararın karşılığı olarak tahsil edeceksiniz. Bunun yapmak sizin temel göreviniz.
2-301. MADDE HAKKINDA: Bilindiği gibi 301 inci madde de temel tartışma konusu; Türklüğün veya Türk milletinin yazılı olarak aşağılanması niteliğindeki yazı, söz ve eylemlerin cezalandırılmasını kapsamaktadır. Yine bilindiği üzere Batıda Avrupa ve ABD de Ermeni Soykırımını kabul etmeyeni suçlu sayan ve hatta YAHUDİ ALEYHTARLIĞINI (ANTİSEMİTİZMİ) YASAKLAYAN kanunlar mevcuttur. Yani bize 301. Maddeye kaldırın diye baskı yapan BATI ÜLKELERİ evvela kendilerine baksınlar.
Bu necip TÜRK milleti 1492 de yok edilmek üzere olan YAHUDİ ırkını topraklarına kabul etmiştir. Bu yüce milletin evlatları, Ermenileri Osmanlı Devleti zamanında devşirme yoluyla da olsa önemli devlet mevkilerine getirmiştir. Onların haklarına ve hukuklarına azami derecede riayet etmişlerdir. Ancak YAHUDİ VE ERMENİ cemaati arasındaki bazı nankörler ve onlarla işbirliği yapan İTTİHATÇILAR yüzünden koskoca bir OSMANLI DEVLETİ birkaç yılda tarih sahnesinden çekilmiştir.
Hal böyle iken 8000 hatta 10 000 yıllık anlı, şanlı delikanlı gibi yüce bir TARİH VE MEDENİYET mirasına sahip YÜCE TÜRK MİLLETİNİN aşağılanmasına ben duyarlı ve radikal bir TÜRK VATANDAŞI OLARAK SESSİZ KALAMAM. BENİM sessiz kalmadığım yerde DEVLET ERKANINNIN KONUYA DAHA YÜKSEK BİR HASSASİYETLE YAKLAŞMASI GEREKMEKTEDİR.
Hatta bizler millet olarak PKK ya destek olan ülkelerin mallarını boykot etmeliyiz, bizler devlet olarak PKK ya destek olan ve ERMENİ tasarının parlamentolarında kabul eden ülkelerin firmalarını ülkemizdeki ihalelere alamamalıyız. Türklüğü sahip çıktığımızı, atalarımızın şanlı mirasına sahip çıktığımızı böyle göstermeliyiz.
301. Maddenin diğer fıkralarına bu maddenin ikinci fıkrası ile dördüncü fıkrası arasındaki çelişkiye dikkat çekmek istiyorum. 4. Fıkrada eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz derken, 2. Fıkrada Hükümeti, devletin yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatının açıklayan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır demektedir.
Oysa böyle bir açıklamaya dayanak teşkil eder nitelikte somut, belge, bilgi, tanıklar ve mahkeme kararları var ise bu durumda bunlara dayanılarak yapılacak olan yazılı ve sözlü açıklamalar hakkında hakim takdir yetkisini neye göre kullanacak. Bu durumla ilgili olarak önerim şudur: hükümeti, devletin yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını ağır bir dille eleştirmeyi gerektirecek nitelikte somut bilgi ve belge olması durumunda Sözkonusu eleştiri beyanatları suç teşkil etmez. Bu eylemin kamun bilgi edinme hakkı kapsamına değerlendirilmesi gerekir.
Çünkü devleti yöneten milletvekilleri, bakanlar, askerler ve polis memurları neticede birer insandırlar. Onlar da hata yapabilirler. Bu yaptıkları hataları kanun yoluyla korursak SUSURLUKLAR VE DERİN DEVLETİN ÇETELERİ ortaya çıkartılamaz. Bunlar olmazsa bizler toplum olarak çağdaş bir hukuk devleti olamayız.
3-HUKUK REFORMU HAKKINDA: İktidara gelir gelmez NEREDEN BULDUN KANUNUN kaldıran AKP kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almada 5 yıllık süre sonunda başarılı olamamıştır. Yine 4422 sayılı ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERİ YASASI nı bir türlü uygulayamayan ve bu 4422 SAYILI YASAYI VAN YÜZÜNÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ YÜCEL AŞKIN HAKKINDA VE ŞEMDİNLİ DAVASI SANIKLARI üzerinde başarılı bir şekilde uygulayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat SARIKAYA nın meslekten ihraç edilmesine göz yuman AKP, bindiği dalı kesmiştir. Bu savcının ve ailesinin aç ve sefil kalmasının günahını nasıl ödeyecekler?
Bu durum çetelere cesaret vermiştir. Bu nedenle özellikle 2006-2007 yıllarında AKP ye darbe yaparak CHP ve MHP koalisyon hükümetini kurmaya çalışan kökü ABD ne bağlı çetelere karşı yoğun operasyonlar düzenlenmiştir.
YOLSUZLUKLA MÜCADELENİN HUKUKİ ALTYAPISI VE ZAMAN AŞINIMININ kaldırılması, siyasilerin ve bürokratların dokunulmazlıklarının kaldırılması bir referandum paketi içersinde halkoyuna sunulabilirdi.
Ancak AKP iktidarı, CHP Komisyon oylamalarına katılmıyor diyerek topu taca atmıştır. Peki, CHP, 2007 deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de TBMM deki oylamaya katılmadı. Buna rağmen 22 Temmuz seçimlerinde 330 küsur milletvekili ile meclise giren AKP, MHP nin dolaylı desteği ile ve referanduma gidilip halkın oyu ile muhterem AKP li Kayseri MV Abdullah GÜL cumhurbaşkanı seçilmiştir. Yani cumhurbaşkanı seçerken gösterilen kararlılık, dokunulmazlığın kaldırılması için neden gösterilmedi?
Ülkemizde anayasa değişikliklerine yönelik TBMM oylamaları ve referandumlar genellikle şahıslar için yapılır. 1987 deki referandum sadece 4 siyasi parti liderine hürriyet sağlarken milletin hak ve hürriyetlerinin gelişimine en ufak katkı sağlamamıştır. Ancak aklını peynir ekmekle yemiş ve cahil bırakılması için MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI tarafından özel olarak eğitilmiş TÜRK MİLLETİ bu siyasilerin özgürlüğünü kendi köleliğinden üstün tutmuştur.
Yine 2002 de mi 2003 başında mı hangi tarihte olduğunu tam olarak bilemediğim TBMM oylaması ile CHP ve AKP işbirliği ile RECEP TAYYİP ERDOĞAN ın siyasi yasağı kaldırılmıştır. Peki o zaman niye memurların yargılanmasını engelleyen ANAYASA hükmü üzerine mutabakat sağlanmadı?
Bu girişten sonra ülkemizde hukuk reformu yapılmasına yönelik önerilerimi aşağıda sıralamış bulunuyorum. İnşallah medeni cesaret gösterip bu önerilerime samimiyetle sahip çıkarsınız.
ADALET REFORMU İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
1-Anayasa Mahkemesini kaldırıp yerine insan hakları mahkemesi ve mevzuat çakışma mahkemesi kurulacaktır.
2-Danıştaya bir daire ekleyip üst düzey bürokratların ve siyasilerin bu mahkemede yargılanmasını sağlanacaktır
3-Adalet ve İçişleri Bakanlıkları birleştirilerek Adalet ve İçgüvenlik Bakanlığı adı altında yeniden yapılandırılmalı. Her polis ve jandarma karakoluna birer savcı atanarak çifte sorgulama, ulaşım, kırtasiye çilesi ve giderleri ortadan kaldırılmalı. Karakollarda gündüzleri idari şikâyetlerle ilgili ayrı bir savcı bulunmalı.
4-Mahkemeler parasız olmalı. Bu amaçla Milletvekili Lokman AYVA’nın hazırladığı tasarı geliştirilerek internet tabanlı hızlı-etkin ve ücretsiz adalet hizmeti sağlamanın altyapısı sağlanmalıdır. Belediyelerin ve özel kuruluşların (Telekom-Tedaş-vb) yaptığı ve yapacağı altyapı kazı programlarının tarihleri çakıştırılarak eş zamanlı olarak yapılacak kazılarla birim yatırım maliyeti düşürülerek kablo internet altyapısı kurulur. Başta köyler olmak üzere ulaşım güçlüğü yaşanan tüm yerleşim birimleri içinde uydu internet-prizli internet ve yeni geliştirilen internet iletişlim teknolojileri kullanılarak tüm yurtta internet bağlantıları tamamlanmalıdır. Mahkeme tebligatları e-posta üzerinden yapılabilmelidir.
5-Yargı siyasetten ve siyasi baskılardan arındırılmalıdır. Bu amaçla siyasilerin dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılacaktır. Bürokratların ve memurların ceza yargılanması için amirinden izin alma şartı kaldırılacaktır.
Askeri-İdari-Adli yargı ayrımı ortadan kaldırılarak yargı yönetimi tekleştirilmelidir. Askeri yargının yetki alanı; sadece kışla içersinde işlenen ve askerlikle ilgili suçlarla sınırlandırılmalıdır. Bunların dışındaki suçlarla ilgili olarak; askerler sivil yargının denetimine girmelidirler. Yargıda zaman aşınımı süresi kaldırılmalıdır. Suç işleyen memurun yargılanabilmesi için amirin izin vermesi uygulamasına son verilmelidir. Yargılıma süreci ve dosyalar internet ve dijital ortama geçirilerek adalet hizmeti hızlandırılmalıdır. Mahkeme duruşmaları kamera kaydına alınacak gerekli görülürse basına para ile satılacaktır.
6-Televizyon, radyo ve yazılı basın yayınlarında ahlak bozucu şiddete yönlendirici yayınlar yaparak bir nesli ve bir milleti kasten yozlaştıran, provokasyonlar yoluyla krizler üretip toplumun huzurunu, birlik ve beraberliğini boz basın patronlarının ve köşe yazarlarının, başta çocuk istismarcıları olmak üzere tüm fuhuş tacirlerinin, tedavisi imkânsız tüm eşcinsellerin, tüm malvarlıklarına el konarak hazineye devredilmelidir. Kendilerinin de ilk askeri tatbikatta mehter marşları eşliğinde kurşuna dizilerek cesetlerinin köpek balıklarına yedirilmesi temin edilmelidir.
7-Halkın huzurunu, ahlakını ve asayişi bozan bar-pavyon-genelev-gazino-müzikhol gibi eğlence merkezlerinin ivedilikle şehir merkezi dışına çıkarılması temin edilmelidir. Buralara gidecek olan toplu taşıma araçlarının üzerinde büyük harflerle burası ,,,, A GİDER yazısı bulunacaktır. Bu yerlerdeki tüm harcamalar kredi kartıyla yapılacaktır. Nakit kullanmak yasaktır.
8-Sivil dedektif büroları kurularak davacıların ve müdahillerin delil temin etmeleri kolaylaştırılmalıdır. Adalet ve İçgüvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yasa ve yönetmelikle bu dedektiflik bürolarının amaçları ve çalışma standartları belirlenmelidir. Buna yönelik harcama belgeleri vergiden düşmelidir.
9--Kamera kaydı olmak şartıyla kapalı alanlarda sigara içenlere ceza kesenlere, trafik suçu işleyenlere, yerlere tükürenlere, vb. gibi fiilleri işleyenleri tesbit eden ve ihbar eden şahıslara, suçlu şahsa kesilen cezanın %10 prim olarak ödenmelidir.
10-Tüm köy ve mahalle muhtarlıkları kaldırılacaktır. Herkes-ikametgah-nakil,…vb. tüm muhtarlık işlemlerini bağlı oldukları jandarma ve polis karakollarında yaptıracaktır. İş-evlenme ve okul sebebiyle yapılacak ikametgâh değişiklikleri ilgili işlemin yapıldığına dair resmi belge sunulmak suretiyle yapılacaktır. İkametgah ile hanenin sabit telefon numaraları IP benzeri sistemle ilişikli hale getirilecektir. İl dışına yapılacak her türlü çıkış için bağlı bulunulan karakola telefon-internet-faks gibi yollarla çıkılmadan evvel mutlak suretle haber verilecektir. Polis ve jandarma, suçlu ve kabahatli davranışlar içindeki tüm şahısların durumunu ikametgah ve nüfus suretlerine kırmızı yazıyla yazacaklardır. Bu şahıslar durumlarını düzeltmedikçe bulundukları şehirden hiçbir yere gidemeyeceklerdir.
10-PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerine silah ve mühimmat temin eden ülkelere gerekli yaptırımlarla beraber terörden zarar gören vatandaşlarımızın bu ülke yönetimlerine tazminat davası açmaları imkanı sağlanmalıdır.
11-Elde yolsuzluk ve insan haklarına yönelik haksızlık belgesi varsa aradan elli sene zamanda geçse yüz sene zaman da geçse o konuyla ilgili dava açılır yargılama yapılır, haklar teslim edilir. Yolsuzluk yaptığı yargı kararıyla kesinleşenlerin mal varlıkların ve banka hesaplarına derhal el konur. Mal kaçırma varsa derhal tespit edilip gereği yapılır.
12-Hakim ve savcılar derhal, hızlı okuma tekniği, bilgisayar, yabancı dil kursu görmeye başlayacaklar.
13-Hakim değişikliği bahanesiyle artık dava uzatılmayacak. Bir dava en çok 3 celsede ya bitecek ya da o davaya bakan hakimin işi bitecek. Bunun için ilk duruşmada görev-yetki reddi, bilirkişi tesbiti, delil tesbiti, tanık çağrısı,..gibi davayı ilgilendiren tüm hususlar ara karar ile karara bağlanacak. İkinci duruşmanın tarihi bilirkişiden dönüş süresi hesap edilerek belirlenecek. Üçüncü celsede kesin karar çıkacak. Temyizde esas veya usulden bozulan dava, alt derece mahkemesine iletilmeden, görüşülüp karara bağlanacak. Bu karar kesin karar olup iç hukuk süreci bitmiş olacak. Yargıtay Genel Kurulu’na karar düzeltme başvurusu yapılmaz. Yargıtay Genel Kurulu ancak karar vermekte güçlük çekilen davalarda bir jüri gibi toplanarak karar verir.
14-Dava açanlardan dosya parasından başka hiçbir isim altında ve hiçbir şekilde para alınmayacak. Elektronik Tebligat Kanunu çıkarılarak, her muhtarlığa, polis ve jandarma karakolları eliyle e posta üzerinden çıktı alınarak ilgiliye tebliğ edilecektir. Cep telefonu bilinen ve bulunan şahıslara savcılık çağrı ve dava tarihi tebligatları cep mesaj ile yollanacaktır. Bunun için UYAP programı yazılım, sunucular, kablo hattı, priz internet ve uydu internet ile desteklenecektir. Bilirkişilere dosyalar PDF formatında kopyalanarak UYAP üzerinden e-posta yoluyla gönderilecek ve aynı yolla alınacaktır.
15-Davasına baktığı kişilerle sosyal ortamlarda sıcak ilişki içersinde oldukları kamera kayıtları ile tesbit edilen hakim ve savcıların görevlerine son verilecek.
16-Hakim ve savcıların maaşları Cumhurbaşkanı nın maaşından fazla yazılmamak kaydıyla açık çek üzerine yazılarak ödenecektir.
17-Mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmeyen kamu görevlilerinin görevine derhal son verilecek.
18-Suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşenler, ülkenin tümüne yayılacak olan çalışma kamplarında altyapı-inşaat-orman bakım ve geliştirme-okul ve işyerlerinin tamirat ve tadilat işlemleri gibi işlerde asgari ücret karşılığı çalıştırılacaklardır. Bu arada gün boyunca dinlenme aralıklarında MP3 çalarlı kulaklıktan kişisel gelişimlerine yönelik telkin dinleyeceklerdir. Bu kişilere zorunlu olarak kişisel gelişim kitapları okuma cezası da uygulanacak. NLP ve kişisel gelişim uzmanlarının süpervizörlerinin denetiminde kusurlarını düzeltip yeni bir insan olmaları sağlanacaktır.
19-Nereden buldun kanunu çıkacak. Tüm ülkede menkul ve gayrimenkul sayımı bir ay içinde derhal yapılacak. Tesbit edilen menkul ve gayrimenkul varlıkların gerçek sahipleri bir ay içinde bu varlıkları nasıl elde ettiklerini belgeleriyle ispat etmezlerse bunlar derhal hazineye aktarılacak. Geriye dönük paralarını yurt dışına ve kayıt dışı olarak aktaranlar tesbit edilerek aynı işlem bunlara da uygulanacak.
20-Adalet ve İçişleri Bakanlıkları birleştirilerek Adalet ve İçgüvenlik Bakanlığı adı altında yeniden yapılandırılmalı. Jandarma komutanlıklarına, emniyet müdürlüklerine, polis ve jandarma karakoluna birer savcı atanarak çifte sorgulama, ulaşım, kırtasiye çilesi ve giderleri ortadan kaldırılmalı. Karakollarda gündüzleri idari şikâyetlerle ilgili ayrı bir savcı bulunmalı. Karakollara internet bağlantılı web kameralar yerleştirilerek telekonferans yoluyla sorgulamalar ve ulaşım güçlüğü yaşayan tanıkların bu yolla mahkemeye katılımı temin edilmelidir. Savcılık sorgusunda ve hakim uygun gördüğünde mahkeme sorgusunda şüpheliye veya şahide sırasıyla;
a-Doğruyu söyleyici ilaçlı iğne yapılacak
b-Adli tıp uzmanı tarafında hipnoz yapılacak.
c-Fonksiyonel Manyetik Rezonans tekniğiyle çalışan yalan makinesine bağlanarak sorgulama yapılacaktır. Böylelikle kişinin yalan söyleme şansı ortadan kalkacaktır.
21-Bugüne dek AHİM de Türkiye’nin kaybetmiş olduğu davalarda ve iç hukukta devletin kaybetmiş olduğu davalarda ödenmiş olan toplam tazminat tutarı hesaplanarak bu bedel; zaman aşınımı olmaksızın bu yanlışa sebebiyet veren tüm kamu görevlileriyle ilgili hakim ve savcılara ödettirilmelidir.
22-Özellikle Büyükşehirlerde yerlere tüküren, yerlere çöp atan, kamuya açık yerlerde müstehcen küfürler eden insanlar kamerayla tespit edildiklerinde bir milyar TL cezaya çarptırılmalı. Kimliğine parayı ödeyene kadar el konulmalı. Kendisi 10 yıl seçme ve seçilme hakkından mahrum bırakılmalıdır. Suçun tekrarı halinde bu kişiler doğu ve güneydoğu köylerinde 10 yıl zorunlu ikamete ve yol ve altyapı işlerinde çalışmaya mecbur tutulmalıdırlar. Başta İstanbul olmak üzere tüm büyükşehirler ahlaksız, kültürsüz ve seviyesiz insanlardan arındırılmalıdır.
23-)Tüm vatandaşların kimlik, adli kayıt, ikametgah, mali kayıt, tapu kaydı, sağlık ve eğitim bilgileri dijital ortama aktarılarak yargının hızlı, etkin ve adil karar alması sağlanacaktır.
24-)Yargılamalarda çapraz sorgu usulü uygulanacaktır.
25-)Maddi delillerin yanında akli delilde delil olarak kabul edilecektir.
26-)Savcılar ve hakimler başvuru olmaksızın kendiliklerinden dava açabileceklerdir.
27-)Sabıka kayıtları, tapu harçları v.d. harçlar ve kesilen para cezalarından oluşan fondan yargı mensuplarının maaşları, ödenekleri ve mahkeme binalarının her türlü masrafları karşılanacaktır.
28-)Hapishaneler özelleştirilerek yerine çalışma kampları açılacaktır Mahkumlar erozyonla mücadele, karla mücadele, doğal afetlere müdahalede, yol yapımı ve kamu binalarının inşaatları gibi işlerde çalıştırılacaklardır.
29-)Boşanmak için mahkemeye müracaat edenler öncelikle ilgili uzman doktorların (ürolog, jinekolog, psikiyatri) ve uzman psikologun muayene ve testlerinden geçeceklerdir. Daha sonra bir aile danışma uzmanı, ailenin oturduğu evi ve komşularını ziyaret edip inceleyerek bir rapor hazırlayacaktır. Mahkeme bu raporları ve testleri öncelikle dikkate alarak karı-koca beyanatları ve aileleri başta olmak üzere diğer tanıkların sözlerini dinledikten sonra karara varacaktır.
30-)Her davanın karar aşamasından önceki oturumda bilirkişi heyetinin raporları kişise1 gözlem sonuçları dava dosyasına eklenecektir. Hangi davalarda kimlerin bilirkişi olacağı bir kanunla belirlenecektir. Ancak bu belirlemenin genel çerçevesi yukarıda belirtilen bakanlık, eyalet valiliği, valilik için öngörülen şartlar olacaktır.
31-)Bölge idare mahkemelerinin işlev ve yetkileri güçlendirilerek her vatandaşın gerektiğinde ücretsiz olarak müracaat edebileceği bir duruma getirilecektir.
32-)Parası ve geliri olmayan vatandaşlarının tüm yargı ve savunma giderleri devlet tarafından karşılanacaktır. Bu kişiler çalışamayacak derecede özürlü ve yaşlı değilse bu borcunu karşılığını kamu işlerinde çalışarak ödeyecektirler.
33-)Devlet suça sebebiyet veren sosyo-ekonomik, hukuki, kültürel sorunları çözmeden bu suçlarla ilgili ceza veremeyecektir. Bu durumda suçu işleyenin cezai sorumluluğu bu suça sebebiyet veren ilgili amirleri, ailesi, vd. ilgililer arasında paylaştırılacaktır.
34-)Devlet sırlarının tanımı: çıkartılacak bir kanunla tüm ayrıntılarıyla belirlenecektir. Ancak esas olarak: Devletin dış düşmanlarına koz verecek nitelikteki bilgileri ve açıklamaları kapsar. Devlet sırrı kavramı kamu yöneticilerinin hata kusur ve art niyetli davranışlarını gizlemek ve yapıcı muhalefeti susturmak için kullanılamaz.
35-)İdari, siyasi ve askeri dokunulmazlık ve ayrıcalık hiçbir kimseye veya hiçbir sınıfa tanınamaz.
36-)Mahkemede şahitlik yapacak insanların seçmen olabilecek nitelikleri taşıması gerekir.
37-)Seçmen niteliği taşıyan her vatandaş ilgili kanunun öngördüğü biçimde başbakan, bakanları ve valileri dava edebilir. Bu kişilerin yargılanması internetten canlı olarak yayınlanacaktır. Ancak bu kişilerin haklarında açılan bir dava bitmeden aynı konuda açılan başka davaların dosyaları tek dava dosyası haline getirilir.
38-)Her türlü işkence yasaktır. Ancak ilaç verilerek hipnozla (savcı kararıyla ve kameraya alınmak kaydıyla) sorgulama yapılabilir.

39-)Düşünce suçu yoktur. Ancak maddi ve mantıklı delil göstermeden kişileri ve/veya kuruluşları veya bunların fikirlerini suçlamak yasaktır.
40-)Avukatlar ve sivil dedektifler şirket kurarak danışmanlık, bilgi-belge toplamak veya bunun gibi işler yapabilirler.
41-)Mahkeme binalarının dışında keşif dışında da gerektiğinde cumartesi-Pazar da yargılamalar yapılabilecektir. Sanık yakınları, ilgili kamu görevlileri ve basın mensupları dışındaki izleyiciler hakimin belirleyeceği ücrete tabidir.
42-)Genel ahlaka aykırı suçlar ile süreci ve açıklandığında ülke güvenliğini tehdit edecek nitelikteki davaların yargılamaları basına kapalıdır.
43-)Devlet vatandaşlarının bilmesi gereken hukuki kuralları öğretmekle ve bizzat tatbik etmekle mükelleftir. Bir vatandaş devletin öngördüğü bir yasağı işlediğinde devletin bu konuda kendisini yeterince bilgilendirmediğini ispat ederse ceza almaz. Bu amaçla her eve internet bağlantısı kurulacak tüm mevzuat hükümleri internet üzerinden tüm vatandaşlara tebliği edilecektir.
44-)Elde yeterli akli ve maddi delil varsa insan hakları ihlalleri ve yolsuzluk-usulsüzlük davalarında dava açmada zaman aşımı yoktur.
45-)İsim ve soyisim değişikliği için Nüfus Müdürlüğüne dava açma zorunluluğu kaldırılacaktır. İlgili kanuna aykırı ve gayri ahlaki anlam ifade eden isimler ve soyisimler dışındaki tüm isim ve soyisim değişikliği noterden kayıtlı bulunan nüfus müdürlüğüne ihtarname çekilerek yapılacaktır.
46-) Hukukçuların, sağlıkçıları, muhasebecilerin ve mali müşavirlerin, reklam yasağı kaldırılacaktır.
ŞİMDİLİK ÖNERİLERİM BU KADAR DİLERİM BUNLAR ÜZERİNDE UZMANLARINIZ VE DANIŞMANLARINIZLA BERABER BEYİN FIRTINASI YAPTIĞINIZ GİBİ UYGUN ZAMAN VE ZEMİNDE BU KONULARI KAMUOYU İLE PAYLAŞLAŞIRSINIZ. İYİ DİLEKLERİMLE ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.
HASAN BAŞAR ZONGULDAK
Only the registered members can see the link

Sayın HASAN BAŞAR, AKİM’e yaptığınız müracaat 535022 numarasıyla kaydedilmiştir. Kaydınız, sonuçlandırılmak üzere ilgili merciye bildirilecek ve size geri dönülecektir. AKİM’e gösterdiğiniz ilgi ve destek için teşekkür ederiz. 08-01-2008

hasanbasar1453
08-01-2008, 22:52
değerli admin ve moderatörler ve üyeler eğer genel anlamda yukarıda sıraladığım görüşlerime katılıyorsanız bu yazıyı çıktı alıp e posta, faks ve tahütlü mektup gibil yollarla acilen TBMM nedeki milleltvekillerine yollamanızı rica ediyorum.

iyi dileklerimle Allaha a emanet olunuz.

CABBARİ
08-01-2008, 23:40
Siyaset bizim forumumuzda yasaktır!!!
selametle