PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Dink suikasti imajımızı zedeledi



HCakir
15-01-2008, 22:55
'Dink suikasti imajımızı zedeledi'



TBMM Genel gündem dışı konuşmalara cevap veren İçişleri Bakanı Atalay, Hrant Dink cinayetiyle ilgili bilgi verirken DTP'li Birdal ise 'Türkiye kendi tarihi ile yüzleşemiyor' dedi.


Only the registered members can see the link Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)


İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Hrant Dink cinayetinde şu ana kadar yargıya intikal etmeyen hiçbir boyutunun kalmadığını söyledi. Atalay, "Adli mercilere intikal etmediğinden endişelenilen bir konu varsa lütfen adli mercilere iletilsin. Gereğini yapmak boynumuzun borcudur" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı konuşmalara cevap veren İçişleri Bakanı Atalay, Hrant Dink cinayetiyle ilgili bilgi verdi. Atalay, "Şu ana kadar konunun yargıya intikal etmemiş hiçbir boyutu kalmamıştır. Adli mercilere intikal etmediğinden endişelenilen bir konu varsa lütfen adli mercilere iletilsin. Gereğini yapmak boynumuzun borcudur" diye konuştu.

TÜRKİYE KENDİ TARİHİYLE YÜZLEŞEMİYOR

Meclis Genel Kurulu'nda, DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, Hrant Dink'in öldürülmesinin yıldönümü nedeniyle yaptığı gündem dışı konuşmada, "Göstere göstere işlenen ve önlenemeyen bir cinayet" dedi.
Cinayetle ilgili soruşturmayı eleştiren Birdal, “Siyasi suikastların çok örnekleri var. Ama ne yazık ki Türkiye kendi tarihiyle yüzleşip bu suikastları açığa çıkaramadı. Bu suikastlara Hrant eklenmiş oldu. Ne yazık ki davanın aydınlanması sağlıklı bir yargılanmanın yapılması azmettirenlerin bulunma çabaları bin bir türlü engellerle karşılaşmıştır” diye konuştu.

“301 UMRUMUZDA”

Birdal, Devlet Bakanı Çiçek'in "301 kimsenin derdi değil" açıklamasını da anımsattı ve "301 bizim umurumuzda. Bu madde barış içinde bir arada yaşamayı provake eden bir madde. Bu madde ırkçı bir maddedir" dedi.
Birdal’ın konuşmasına yanıt vermek üzere kürsüye gelen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, , Hrant Dink'in öldürülmesinin herkesi üzdüğünü söyledi. Bu saldırının ülkenin imajını da olumsuz yönde etkilediğini belirten Atalay, "Bu saldırıyı yapanlar veya yaptıranlar Türkiye'nin dünyaya açılımını ve toplumsal barışı etkilemeye çalışan hastalıklı kafalardır. Bundan daha üzücü olan bir vatandaşın yaşam hakkının elinden alınması ve onun ailesinden ayrılmasıdır" şeklinde konuştu.

“GEREĞİNİ YAPMAK BOYNUMUZUN BORCU”

Atalay, Dink cinayetiyle ilgili İçişleri ve Adalet Bakanlıkları olarak bütün hukuki işlemlerin yapılmaya çalışıldığını ve yapılmaya devam edildiğini kaydetti. Olayın gerçekleştiği tarihten bu güne kadar tüm konuların güvenlik güçlerince ivedi olarak çözüldüğünü ve yargıya katkı yapıldığını ifade eden Atalay, "Şu ana kadar konunun yargıya intikal etmemiş hiçbir boyutu kalmamıştır. Adli mercilere intikal etmediğinden endişelenilen bir konu varsa lütfen adli mercilere iletilsin. Gereğini yapmak boynumuzun borcudur" dedi.
Atalay, konunun yargı boyutu ve süreci devam ederken İçişleri Bakanlığı olarak olayın bütün boyutlarıyla ele alınması, sorumluluğu bulunan kamu görevlileriyle ilgili işlem yapılması, medyada dile getirilen bütün konuların araştırılması için mülkiye baş müfettişi ve jandarma müfettişi görevlendirdiklerini ifade etti. Atalay, müfettiş raporlarının bir kısmının yargı mercilerine iletildiğini, bir kısmının da gerekli işlemlerin yapılması için ilgili mercilerine sevk edildiğini açıkladı.

“HİÇBİR KONU KARANLIKTA KALMAYACAK”

Atalay, davada sözü geçen, ismi geçen bütün kamu görevlilerinin yargı dosyasına alındığını belirtti.
Atalay, şöyle konuştu:
“Hiçbir konu karanlıkta kalmayacak şekilde, ortaya atılan tüm iddialar için müfettiş görevlendirmesi yapılmıştır. Bu konuyla ilgili yeni ipuçları bulunması durumunda hemen olayın üzerine gidileceğinden emin olabilirsiniz. Polis ve jandarma teşkilatının gerek olayın aydınlatılması, gerekse açıklık ve hesap verilebilirlik ilkesine uygun olarak cevap verilebilirliğini sağlamak bizim önceliklerimizdendir. Hiçbir konunun karanlıkta kalmasına izin vermeyeceğiz. Endişeleri ve hassasiyetleri bende duyuyorum. Bu konuda ne yapılacaksa yapılacak. Bu konuda karanlık hiçbir nokta kalmaması için çalışıyoruz.”


ANKA