Orijinalini görmek için tıklayınız : 06/03 Türkiye'den Haberler
"BÜYÜKANIT'IN GENELKURMAY BAŞKANLIĞI'NIN ÖNÜNÜ KESMEYE YÖNELİK BİR GİRİŞİM!.."
Eski Harp Akademileri Komutanı emekli Orgeneral Necati Özgen ve 'emekli bir general', Van Başsavcılığı'nın Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı "yargıyı etkilemekle" suçlamasını yorumladı.
06 Mart 2006 Pazartesi 08:11
Şemdinli iddianamesinde Orgeneral Büyükanıt'ın suçlanmasını emekli Orgeneral Özgen yorumladı: Genelkurmay Başkanı olmasın diye çamur atıyorlar.
Eski Harp Akademileri Komutanı emekli Orgeneral Necati Özgen, Van Başsavcılığı'nın Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı "yargıyı etkilemekle" suçlamasını şöyle değerlendirdi: "AKP Hükümeti Yaşar Paşa bu yıl Genelkurmay Başkanı olursa sıkışacağını düşünüyor olabilir. Yaşar Paşa yıpratılıp önü kesilmek isteniyor..."
AKP tepkisi: "Savcı bizim yapamadığımızı yaptı"
Bir başka emekli general de "Büyükanıt'ı engellemeye dönük bir girişim. O sözü söylediğinde, adı geçen kişi ne zanlı ne de sanıktı. Savcı abartmış. Amaç başka" dedi.
İnsan Hakları Komisyonu'nun AKP'li iki üyesi Ünsal ve Taşçı ise "Savcı bizim eksik bıraktığımızı tamamlamış, yapamadığımızı yapmış" dediler.
Amaç komutanın yolunu kapatmak
Eski Harp Akademileri Komutanı Necati Özgen "Hükümet savcıya baskı yapmış olabilir" dedi.
Harp Akademileri eski komutanı emekli Orgeneral Necati Özgen iddianameye sert tepki gösterdi. "Yaşar Paşa'nın önü kesilmek isteniyor. Aslında başka konular da var. Şu anda söylemiyorum ama yine Paşa'ya çamur atılmak isteniyor, biliyorum" diyen Orgeneral Özgen şöyle konuştu:
"Hükümet, savcılığa baskı yaparak bunun iddianamede olmasını istemiş olabilir. Ya da, savcı bizzat kendisi koymuş olabilir. Hükümet nezdinde yani AKP, Yaşar Paşadan rahatsız. Daha iddianame hazırlanmamış ve Yaşar Paşa konuşmuş. Şimdi benim yanımda çalışmış astsubay için iyi çocuktur diyorum. Televizyonda görüyorum ve tanıyorum. Yaşar Paşa da bunu söylemiştir. Biz askerler astımızı koruruz. Tabiki suçluysa korumayız ama suçlu değilse bir daha söylüyorum astımızı koruruz. Daha iddianame hazırlanmamış." Orgeneral Özgen bu yaklaşımın gerekçelerini ise şöyle sıraladı:
* AKP hükümeti, Yaşar Paşa, Genelkurmay Başkanı olursa sıkışacağını düşünüyor olabilir.
* TSK bu olaylarla yıpratılmak isteniyor. İçerden ve dışardan yıpratılıyor.
* Yaşar Paşa ne demişti: 'Elimiz kolumuz bağlı.' AB uyum yasaları çıktı ve dağda teftiş yapamayacak duruma geldi asker. İşte Yaşar Paşa'nın sözü karşımıza bu şekilde çıkıyor.
* Harp Akademilerinde Yaşar Paşa ile birlikte hocalık yaptık. Kendisini iyi tanırım. Adam gibi adamdır. Asker gibi askerdir. Çok bilgilidir. Son sözüm: Bugünlerde askerle oynuyorlar. Askerle oynamasınlar."
'AMAÇ BAŞKA'
Adının açıklanmasını istemeyen bir emekli komutan da, suç duyurusunu, "Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı'nın önünü kesmeye yönelik bir girişim" olarak nitelerken şu değerlendirmeleri yaptı: "Büyükanıt'ın 'Tanırım, iyi çocuktur' dediği dönemde kimin ne yaptığı belli değil. Bir komutanın beraber çalıştığı insanlara kol kanat germesi komutanlığının gereğidir. Ben de bu askerlerin suçlu olduğuna inanmıyorum. Tarih gerçekleri yazar. Savcı abartmış. Amaç başka."
/O.AYDOĞAN, H.KARABAĞLI, Ö.TATAR, E.TATAR - SABAH
POLİSTEN GASPÇIYA MSN TUZAĞI!..
İki üniversiteli durumu polise anlatınca, gaspçıya MSN tuzağı kuruldu.
06 Mart 2006 Pazartesi 07:36
İzmir'in Bornova ilçesinde, hırsızlıktan sabıkalı Hakan Atak (32), üniversite öğrencisi Didem Düzgün'ü evine girerken asansör önünde taciz etti. Genç kızın cep telefonunu da gasp eden Atak, kayıplara karıştı. Düzgün'ün ev arkadaşı Derya Tuzcu, kendi telefonu ile gasp edilen arkadaşının numarasını aradı. Çaldığı cep telefonunu kapatmayan gaspçı Atak, telefona cevap verdi. Atak, telefonu kendilerine vereceğini ancak önce MSN yoluyla internetten konuşmak istediğini söyledi. İki üniversiteli durumu polise anlatınca, gaspçıya MSN tuzağı kuruldu. Kızlar yerine polisle chat yapan Atak, telefonu vermek için geldiği buluşma yerinde yakalandı. Mahkemeye sevk edilen Hakan Atak, cinsel taciz ve gasp suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
/Fatih ŞENDİL - SABAH
KAYMAKAMDAN MEMURLARA 'CHAT' YASAĞI!..
"Memurun, vatandaşın işlerini yapması gerekir."
06 Mart 2006 Pazartesi 07:32
Manisa’nın Kırkağaç İlçesi’nde kamu kurumlarındaki bilgisayarlarda ’messenger’ ve benzeri sohbet programlarının kullanılması Kaymakam Şevket Cinbir tarafından yasaklandı.
Cinbir, "Memurun, vatandaşın işlerini yapması gerekir. Mesaisini sohbet programlarıyla boşa harcamasına izin vermeyeceğiz" dedi.
/Erdinç ALKAN - DHA, HÜRRİYET
ANKARA-KONYA KARAYOLU'NDA TRAFİK KAZASI: 2 ÖLÜ, 1 YARALI...
Ankara-Konya Karayolu'nda meydana gelen trafik kazasında 2 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi de yaralandı.
06 Mart 2006 Pazartesi 00:10
BAYAZIT CEBECİ
ANKARA - Ankara-Konya Karayolu'nda meydana gelen trafik kazasında 2 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi de yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, Ankara-Konya Karayolu'nun 75. kilometresinde meydana gelen trafik kazasında, sürücüsü belirlenemeyen 06 YAK 30 plakalı özel otomobil, Ankara istikametine giderken kontrolden çıkarak, aynı istikamete giden Osman Dereli yönetimindeki 06 VMD 66 plakalı minibüse çarptıktan sonra karşı şeride geçti.
Kontrolden çıkan otomobil, Kamber Karakaya yönetimindeki, Konya istikametine giden 06 SAY 95 plakalı TIR'a çarptı. Otomobile çarpmamak için manevra yapan TIR sürücüsü, TIR'ın devrilmesine engel olmadı. Kazada otomobilde bulunan 3 kişi yaralandı. Yaralılar, Gölbaşı Devlet Hastanesi'ne kaldırılmak üzere olay yerine gelen ambulansa konuldu. Ambulans hastaneye doğru yola çıktığında, kimliği belirlenemeyen 2 yaralı hayatını kaybetti. Olayda yaralanan ve ismi belirlenemeyen küçük yaştaki bir çocuğun ise hastaneye kaldırıldığı ve tedavisinin sürdüğü öğrenildi. Kazada devrilen TIR'ın yükünün yola boşalması nedeniyle Ankara-Konya Karayolu'nda trafik bir süre kontrollü olarak verildi.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Rüşvete kestane şekeri savunması
A.A
Kapıkule Gümrük Kapısı'nda teşekkül halinde örgüt kurmak ve irtikap iddiasıyla 19'u tutuklu 27 polis memurunun 3 Mart Cuma günü yapılan yargılamasında, sanıkların fazlalığı nedeniyle savunmaları alınamayan 8 polis memurundan 7'si savunmasını yaptı.
Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3 Mart Cuma günü savunmaları alınan 19 polis memurunun ardından, bugün de aynı konuda tutuksuz yargılanan 8 polis memurundan duruşmaya katılan 7'sinin savunmaları alındı ve 1 tanık dinlendi.
Operasyon çerçevesinde gizli kamera ile tespit edilen 7 ayrı görüntü kaseti, tutuksuz yargılanan polis memurlarına tek tek izletildi ve isnat edilen suçlara ilişkin sorular yöneltildi.
Polis memurlarından M.Ö.Ş, 12 yıllık meslek yaşamının 5 yılını Kapıkule gümrük kapısında görevli olarak sürdürdüğünü, görüntülerde yer alan para alışverişinin yedikleri yemek bedeli olduğunu ve yasal olmayan şekilde herhangi bir yolcuyu yurtdışına çıkarmadığını söyledi.
Polis memurlarından A.T. de Kapıkule Emniyet Şube Müdürlüğü'nde görev yaptığını, burada amirinin verdiği görev listelerinin hazırlanması, izinli polis memurlarının izin ve dış görev takiplerini sürdürdüğünü belirterek, para karşılığı hiçbir iş yapmadığını savundu.
KESTANE ŞEKERİ PARASI
Görüntülerde bir meslektaşından para aldığının gösterilmesi üzerine A.T, “Eşim hamile olduğu için aynı şubede görev yapan bayan polis memuru meslektaşımız A.K'ye memleketi Bursa'dan kestane şekeri ısmarlamıştım. Arkadaşımız kestane şekerini getiremeyince, ona önceden verdiğim 20 YTL'yi bana iade etti. Bu görüntü onu gösteriyor” dedi.
A.K, F.B, H.A, M.C, C.A, ve K.Ö. de görevleri süresince menfaat karşılığı kimseden herhangi bir para almadıklarını, örgüt ve irtikap suçlamalarını reddettiklerini, peronlarda görev yapan meslektaşlarının geçiş yapan kişilerden para aldığını görmediklerini söyledi.
Tanık olarak dinlenen Edirne Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru H.Ç. de 1999 yılından 2006 yılının Ocak ayına kadar Kapıkule'de Emniyet Şube Müdürlüğü'nde büroda görev yaptığını ifade ederek, peronlarda şüpheli görülen, pasaportlardaki mührü okunmayan ve sahtecilik olabileceği şüphesiyle kendisine gönderilen pasaportların kontrolünü yaptıktan sonra, pasaportların içine 'giriş veya çıkış verin' yazılı gayri resmi kağıtları koyarak, perondaki meslektaşlarına gönderdiğini söyledi.
Pasaportların içine konulan kağıtları saklama zorunluluğu olmadığını bildiren H.Ç, bu uygulamayı giriş ve çıkışları hızlandırmak için geliştirdiklerini belirterek, “İşin yoğunluğuna göre, günde bu şekilde yaklaşık 30-35 civarında pasaporta girişi ve çıkışı iletilen yazılı kağıt konuluyordu” dedi.
Kapıkule Sınır Kapısı'nda görev yapan gümrük ve polis memurlarına yönelik, teşekkül halinde rüşvet ve irtikap suçlaması ile 22 Aralık 2005'te yapılan operasyonda, 62'si gümrük, 28'i polis memuru olmak üzere toplam 90 kişi gözaltına alınmıştı.
Polis memurlarından biri, takipsizlik kararı sonucu serbest bırakılmıştı. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen zanlılardan 55 gümrük memuru ile 19 polis memuru tutuklanmış, 7 gümrük memuru ile 8 polis memuru tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Darbeyi öven Kenan Evren'e suç duyurusu
İSTANBUL (A.A)
“78'liler Girişimi” üyesi bir grup, bir TV programında yaptığı konuşmada “suç ve suçluyu övdüğü, Anayasayı ihlal ettiği” iddialarıyla 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Sultanahmet'teki Mehmet Akif Ersoy Parkı'nda toplanan yaklaşık 20 kişilik grup, ellerindeki pankartlarla İstanbul Adalet Sarayı'na yürümek istedi.
Polisin güvenlik gerekçesiyle adliye binası önüne gitmelerine izin vermediği grup adına bir basın açıklaması yapan Celalettin Can, “Ne söylerlerse söylesinler, 26 yıl sonrasının tarihi gerçeği şu; demokrasiyi kurma ve kollama adına yaptıkları darbeden demokrasi çıkmadı. Suçludurlar, Türkiye'ye ve insanlığa karşı sayısız suç işlediler” diye konuştu.
Açıklamaya destek amacıyla katılan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin de, “Türkiye'de militarizmin yasama, yürütme ve yargı üzerinde her zaman etkisi olduğunu” öne sürdü.
Grup üyeleri daha sonra, pankartsız ve küçük gruplar halinde İstanbul Adalet Sarayı'na girerek, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında, özel bir TV kanalında 2 Mart 2006 tarihinde yayınlanan programda 12 Eylül ile ilgili yaptığı konuşmalarında “suç ve suçluyu övdüğü”, “Anayasayı ihlal ettiği” iddialarıyla gerekli yasal işlemler yapılmasını içeren suç duyurusu dilekçelerini savcılığa verdiler
PKK’lı cenazelerini taşıyan 2 belediyeye suç duyurusu
Şeyhmus ÇAKAN/DİYARBAKIR, (DHA)
Mardin’in Dargeçit İlçesi'nde güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda öldürülen PKK’lı 7 teröristin cenazelerini ambulanslarla taşıyan Diyarbakır Büyükşehir ile Batman Belediyesi hakkında emniyet müdürlüğü, suç duyurusunda bulundu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından ambulansla daha önce PKK’lı teröristlerin cenazelerinin taşındığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı'nca başlatılan soruşturma sürerken, polis PKK’lı teröristlerin cenazelerini kısa süre önce ambulanslarla taşıdıkları gerekçesiyle Diyarbakır ve Batman Belediyesi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Mardin’in Dargeçit ilçesinde güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada öldürülen İdris Yakut, Yoldaş Özel, İdris İmir, Hüseyin Özkaya, Ergin Ekinci ile Suriyeli Abbas Baran ve Eşref Kahraman’ın cenazelerinin taşınması için ambulans tahsis eden Diyarbakır Büyükşehir ve Batman Belediyesi'nce polisin yaptığı suç duyurusu savcılık tarafından incelenmeye alındı.
Savcılık, cenazelerin taşınması sırasında belediyelere ait ambulansların cenazeleri taşıdığına yönelik emniyet müdürlüğü tarafından çekilen görüntüleri izleyecek.
Kozan'da trafik kazası: 1 ölü
A.A
Adana'nın Kozan ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
Kozan'dan Adana yönüne giden Eyüp Karatosun yönetimindeki plakasız traktör, Sanayi Sitesi yakınlarında, karşı yönden gelen İbrahim Kubul idaresindeki 33 VH 290 plakalı kamyonla çarpıştı.
Kazada, traktör sürücüsü Eyüp Karatosun (44) öldü, yaralanan Cennet (16) ve Tuğba Karatosun (13), Kozan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Kamyon sürücüsü ise gözaltına alındı.
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2024 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.