PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : MHP'den Erdoğan'a cevap geldi



HCakir
26-03-2008, 15:47
MHP'den Erdoğan'a cevap geldi

MHP Genel Başkan Yardımcısı Toskay, Erdoğan'ın Bosna'da, 'Bahçeli 2 hafta önce farklı konuşuyordu" sözlerine cevap verdi: ''Sayın Başbakan sorumsuz davranıyor.''

Only the registered members can see the link Only the registered members can see the link
Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Anayasa değişikliğiyle ilgili, 10 gün ara ile kamuoyuna açıklanan görüşleri arasında farklılık olduğunu söylemenin mümkün olmadığını ifade ederek, ''Sayın Başbakan ve partisinin sorumsuz politika, eylem ve söylemleri ile Türkiye'nin içine düşürüldüğü açmaz ve kaos ortamında sayın Başbakan'ın sorumsuz davranışlarını sürdürdüğü görülmektedir'' dedi.

Toskay, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Saraybosna'da gazetecilerin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, ''Sayın Bahçeli'nin bundan iki hafta evvel, cumartesi söylediği başkaydı, şimdi demek ki başka şey söylüyor. Ben onu bilemem...'' ifadelerini kullandığını belirtti.

Toskay, Bahçeli'nin 15 Mart Cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ''Anayasa'nın 68. ve 69. maddelerinin gözden geçirilerek, siyasi partilerin 68. maddenin 4. fıkrasına aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılması yerine, bu fiilleri işleyen parti üyeleri, yöneticileri ve milletvekillerinin bireysel olarak sorumlu tutulmasını ve bunlar hakkında cezai soruşturma ve yaptırım uygulanmasını öngören yeni bir düzenleme yapılması üzerinde durulabilecektir. Terörle organik bağı ve eylem birliği olan ve terörü bölücü amaçlar için bir vasıta olarak gören siyasi partilerin durumu ayrı bir değerlendirme konusu olabilecektir'' ifadelerini kullandığını anımsattı.

Tunca Toskay, Bahçeli'nin dün MHP Grup Toplantısında yaptığı konuşmada ise aynı konuda şu ifadeleri kullandığını belirtti:

''Siyasi Partilerin kapatılarak cezalandırılması yerine, Anayasa'nın temel ilkelerine aykırı hareket eden parti yöneticisi ve üyelerinin sorumlu tutularak cezalandırılmasını öngören yaklaşımımızın temelinde yatan düşünce ve hassasiyet bu bakımdan çok iyi değerlendirilmelidir.

Siyasi partilerin kapatılması halinde bu partilere oy veren seçmenler ve bu konuda sorumluluğu olmayan parti yöneticileri ve teşkilatları da cezalandırılmış olmaktadır.

Bu bakımdan partinin hükmi şahsiyeti, sorumlu davranan üyeleri, yöneticileri ve teşkilatları ile kapatılmayı gerektirecek fiillerin sahiplerinin ayrı tutulması, aynı kefeye konularak kurunun yanında yaşın da yanmasının önlenmesi önem taşımaktadır.

Bu çerçevede, sadece bireysel sorumluların siyasi yaptırımla cezalandırılması, bunların eylemlerinin yürürlükteki kanunlara göre ayrıca takibat gerektirmesi halinde yargı sürecinin önünün açılmasının en makul, adil ve hakkaniyete uygun yöntem olacağı düşünülmektedir...

Şiddeti ve terörü siyasal bir araç olarak gören ve anayasal düzeni yıkmak amacıyla şiddeti ve şiddet kullanmaya dayalı faaliyetleri savunan siyasi partilerin bu çerçevenin dışında tutulması, işlenen bu fiillerin ve sonuçlarının ağırlığı ışığında, adalete ve hakkaniyete aykırı bir durum sayılamayacaktır.''

Devlet Bahçeli'nin 10 gün ara ile kamuoyuna açıklanan bu görüşleri arasında farklılık olduğunu söylemenin mümkün olmadığını ifade eden Toskay, şunları kaydetti:

''Sayın Başbakan ve partisinin sorumsuz politika, eylem ve söylemleri ile Türkiye'nin içine düşürüldüğü açmaz ve kaos ortamında Sayın Başbakan'ın sorumsuz davranışlarını sürdürdüğü görülmektedir.

Yukarıda aynen aldığımız görüşler arasında farklılık olduğunu söylemek için ya okuduğunu anlamamak veya sorumsuz olmak gerekir. Sayın Başbakan'a Türkiye'nin içinde bulunduğu özel şartları dikkate alarak olabildiğince soğukkanlı ve duyarlı davranmayı tavsiye ediyoruz.''

AA