bulletfromhell
08-04-2008, 19:28
Bütün değerlerimiz gibi , son çılgın Türk'ümüzü , Kurtuluş Savaşımızdan geriye kalan son GAZİMİZİ de yitirdik :(
Only the registered members can see the link
SON GAZİ'NİN SON NASİHATİ
'Bu vatanı çok zor kurtardık, kıymetini bilin'
Gazi Yakup, bulanık zihninde eski anılar tüm berraklığıyla canlanırken, "Bir kulağımda düşmanın, diğerinde bizim askerin kurşunu. Mermiler vızır vızırdı ama korkmuyorduk" diyordu...
Yakup Satar, 1314 Kırım doğumluydu. Yani günümüzün takvimine göre 1898 yılında o dönemde Rusya İmparatorluğu'nun topraklarında olan Kırım'da Hızır Bey ve Bahtlı Hanım'ın oğlu olarak geldi dünyaya. Rusya İmparatorluğu'nun Türklere yaptığı baskı nedeniyle, 5 yaşındayken ailesiyle birlikte Eskişehir'e göç etti. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girdiği yıllarda askere başladı, sonra da Milli Mücadele'ye katıldı. Son yıllarında kendisini ziyarete gelen gazetecilere bir anısını şu sözlerle anlatıyordu: "Polatlı tarafında sabaha karşı düşman gelip bizim istihkâmlara yerleşmiş. Nöbetçiler de sabah görünce 'Düşman geldi, düşman geldi' diye uyardı. Bizim asker geri kaçtı. Ben kaçamadım. Bizim askerle benim aramda bir kurşunluk mesafe var. Düşman ateş etmeye başladı. Teslim olsam eziyet edip öldürürler. Bizim askere doğru koşuyorum. Bir kulağımda düşmanın, bir kulağımda bizim askerin kurşunu. Kafama çarpsa ölürüm. Ama Allah tarafından korundum. Kurşun yemeden bölüğüme katıldım. Mermiler vızır vızır uçardı. Ama biz korkmazdık düşmandan." Son gazi o günlerin gururuyla eklemişti. "Yaa biz bu vatanı, bu zor şartlarda kurtardık. Siz siz olun, kıymetini bilin." Son gününe kadar Eskişehir'de 71 yaşındaki kızı Zekiye Satar ile birlikte yaşayan Yakup Satar, 1. Dünya Savaşı'nda Bağdat-Musul'da savaştıktan sonra, İstiklal Harbi'nde de yer aldı.
6 çocuk, 48 torun sahibi
Zaferden sonra ömrünün geri kalanın memleketi Eskişehir'de geçirdi. 6 çocuk, 48 torun sahibi Yakup Satar, hatıralarını anlatırken duygulanıyor, İstiklal Gazisi madalyasını gururla taşıyordu.
:praying: :praying: :praying: .........Allah mekanını Cennet eylesin.....:praying: :praying: :praying:
Only the registered members can see the link
SON GAZİ'NİN SON NASİHATİ
'Bu vatanı çok zor kurtardık, kıymetini bilin'
Gazi Yakup, bulanık zihninde eski anılar tüm berraklığıyla canlanırken, "Bir kulağımda düşmanın, diğerinde bizim askerin kurşunu. Mermiler vızır vızırdı ama korkmuyorduk" diyordu...
Yakup Satar, 1314 Kırım doğumluydu. Yani günümüzün takvimine göre 1898 yılında o dönemde Rusya İmparatorluğu'nun topraklarında olan Kırım'da Hızır Bey ve Bahtlı Hanım'ın oğlu olarak geldi dünyaya. Rusya İmparatorluğu'nun Türklere yaptığı baskı nedeniyle, 5 yaşındayken ailesiyle birlikte Eskişehir'e göç etti. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girdiği yıllarda askere başladı, sonra da Milli Mücadele'ye katıldı. Son yıllarında kendisini ziyarete gelen gazetecilere bir anısını şu sözlerle anlatıyordu: "Polatlı tarafında sabaha karşı düşman gelip bizim istihkâmlara yerleşmiş. Nöbetçiler de sabah görünce 'Düşman geldi, düşman geldi' diye uyardı. Bizim asker geri kaçtı. Ben kaçamadım. Bizim askerle benim aramda bir kurşunluk mesafe var. Düşman ateş etmeye başladı. Teslim olsam eziyet edip öldürürler. Bizim askere doğru koşuyorum. Bir kulağımda düşmanın, bir kulağımda bizim askerin kurşunu. Kafama çarpsa ölürüm. Ama Allah tarafından korundum. Kurşun yemeden bölüğüme katıldım. Mermiler vızır vızır uçardı. Ama biz korkmazdık düşmandan." Son gazi o günlerin gururuyla eklemişti. "Yaa biz bu vatanı, bu zor şartlarda kurtardık. Siz siz olun, kıymetini bilin." Son gününe kadar Eskişehir'de 71 yaşındaki kızı Zekiye Satar ile birlikte yaşayan Yakup Satar, 1. Dünya Savaşı'nda Bağdat-Musul'da savaştıktan sonra, İstiklal Harbi'nde de yer aldı.
6 çocuk, 48 torun sahibi
Zaferden sonra ömrünün geri kalanın memleketi Eskişehir'de geçirdi. 6 çocuk, 48 torun sahibi Yakup Satar, hatıralarını anlatırken duygulanıyor, İstiklal Gazisi madalyasını gururla taşıyordu.
:praying: :praying: :praying: .........Allah mekanını Cennet eylesin.....:praying: :praying: :praying: