PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Malûm ekip şimdi Taraf’ta...



ahmeTTaşar
15-04-2008, 23:41
Malûm ekip şimdi Taraf’ta...

Only the registered members can see the link




Büyükanıt, TSK’ya saldırıda polis bağlantısına da işaret etmişti. Soros parasıyla çıkan 2005 Almanağı yazarlarından biri de Polis Akademisi’nde görevli Doç. Dr. Önder Aytaç. O şimdi malum Taraf’ta atışa devam ediyor.

Almanak’tan Taraf’a transfer
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldıran Soros destekli TESEV Almanağı’nda yazısı bulunan Polis Akademisi’nden Doç. Dr. Önder Aytaç, Taraf gazetesinde hakimler ile askerleri suçlayan yazılar kaleme alıyor

Büyükanıt’ın sert tepki gösterdiği Almanak’ta Türklüğe hakareti suç sayan 301. maddeyi eleştiren Önder Aytaç, dünkü Taraf’ta yargı ve TSK’nın ’ulus’a vurgu yapan açıklamalarından duyduğu rahatsızlığını dile getirdi

Haber : Selda Öztürk KAY
“Az trajı ile nasıl hayatta kaldığı” merak edilen Taraf gazetesinin ilginç bağlantıları günyüzüne çıkıyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın 2006 yılında eleştirdiği, ABD’li ünlü spekülatör Gerorge Soros’un desteklediği TESEV almanağını hazırlayanların içinde yer alan Polis Akademisi’nden Doç. Dr. Önder Aytaç, Taraf gazetesinde yargıyı ve TSK’yı hedef alan yazılar yazıyor. Bu durumun ortaya çıkması “Soros’un Açık Toplum Enstitüsü aracılığı ile Türkiye’ye gönderdiği 2 milyon doların ne kadarının Taraf’a aktarıldığı” sorusunu gündeme getirdi.


’Ulus’ vurgusunu beğenmediler!
Önder Aytaç, Taraf gazetesi’nde dün Emre Uslu ile birlikte kaleme aldığı “Hakimler ve generaller” başlıklı yazısında yargı ve TSK’nın ’ulus’a vurgu yapan açıklamalarındaki benzerlikten rahatsızlık duyduğunu anlattı. İşte o yazının giriş bölümü: Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu gayretlerini son dönemde artırdıkları müşahede edilmektedir.
...Bu faaliyetler; temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve beraberliğinin simgesi olan milli bayramlarımıza alternatif kutlamalar tertip etmeye kadar değişen geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. “ (27 Nisan 2007 TSK açıklaması) Demokrasinin bir veya birçok kuralına uymayan veya cumhuriyetin temel ilkelerinden olan laik ve üniter yapıyı, demokrasiyi yok etmeyi amaçlayan ve de demokrasının tanıdığı hak ve özgürlükleri yasa dışı yorumlarla tarif ederek oluşturulan siyasi projeleri öne süremeyecekleri, bu nitelikteki beyan ve eylemlerin gerek iç hukuk gerekse de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi korumasından yararlanamayacağı gözetilmelidir.” (18 Ocak 2008 Yargıtay Açıklaması)


Yargıtay’a saldırdılar
Yukarıdaki iki açıklama arasındaki benzerliğin farkında mısınız? Biri TSK’nın diğeri Yargıtay’ın açıklaması. Bir de şu cümleye bakalım: ’Bu ulus bu ülkede huzur içinde yaşamayı hak etmiştir. Bu hak kimse tarafından bahşedilmemiş, Kutuluş Savaşı’yla ve cephede bedeli can olarak ödenmiştir’Normalda askerden beklenebilecek ’savaş’, ’can’, ’bedel’vurgulu bu açıklamanın sahibi de Yargıtay. O halde tartışılması gereken şu: Hakimler ile generaller arasındaki bu benzeşme neden? Komplo teorisyeni olsak vurgulardaki benzeşmelerin arkasında organik bir ilişki arardık ama benzeşmenin arkasındaki neden TSK ile yargı arasında olabilecek organik bir ilişkiden daha köklü bir sorun.


Bu dünyadan böyle yargılama çıkar
Bu girişin ardından Aytaç ve Uslu, temel sorunun her iki kurumunda çalışanlarının kariyerlerine taşrada başlamasının olduğunu savunarak, tavla kardeşliğinden “devleti koruma ve kollama” duygusuna dönüşen bir sürecin yaşandığını ileri sürdü. Aytaç ve Uslu şöyle devam etti: “(...) Taşra kardeşliğine dayanmayan her türlü ilişkiye de kuşkuyla yaklaşıyorlar. (...) Kendileri gibi düşünmeyeni ’düşman kuvvet’ ya da ’suçlu’olarak görmenin doğurduğu sonuç, demokrasiye de memleket ekonomisine de büyük zarar veriyor... Dolayısıyla ’savaşlı’, canlı kanlı açıklamaların yargıçlardan gelmesine şaşırmamak gerekiyor. Beğenelim beğenmeyelim bu dünyadan böyle yargılama çıkar.”

301 ile 305’i hedef almıştı
Soros destekli TESEV Almanağı’nda 8 sayfa medya üzerine ’Arka Plan’ başlıklı bir yazı kaleme alan Önder Aytaç, Türklüğe hakareti yasaklayan TCK’nın 301. maddesi ile ’milli çıkarları’ koruyan 305. maddeyi eleştirmişti. İşte o yazıdan bir bölüm: (...) 2005 yılında, medya çalışanları yaygın bir biçimde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesi nedeni ile hapis tehdidi altında yaşadılar. (...) Yine aynı Kanun’un 305. maddesinde yer alan “milli güvenlik” kavramının da açık ve net bir tanımı yoktur. Bu nedenle de bir eleştirinin “milli güvenlik” kavramının içine girip girmediği konusunda verilecek olan karar da bütünüyle subjektif ve günün koşullarına göre değişken olabilmektedir.







Yeniçağ...