PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Atatürk'ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik?



ibalaban
09-07-2008, 23:48
Only the registered members can see the link

ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK?


*Atatürk'ün ölümünden hemen sonra, Türkiye; 19 Ekim 1939' da İngiltere ve Fransa ile " üçlü ittifak anlaşması" imzaladı.
*23 Şubat 1945: Türkiye BM'm üye olabilmek için Almanya ve japonya'ya savaş ilan etti.
*23 Şubat 1945: ABD ile ilk ikili anlaşma imzalandı. TC ile ABD arasında imzalanan Ödünç Verme ve Kirala Kanunu'ndan yararlanmak için yapılan anlaşma 4780 sayılı yasayla yürürlüğe girdi.
*19 Mayıs 1945: ismet İnönü; " savaş zamanlarını gerektirdiği sıkı önlemlerin kaldırılacağını ve demokrasi ilkelerinin uygulanacağını" söyledi
*29 Haziran 1945: Türkiye; san Francisco'da BM anlaşmasını imzaladı.
*15 ağustos 1945: BM anlaşması TBMM'de görüşülürken DP adına konuşan Adnan Menderes, Kemalizm'i kastederek, Türkiye'deki rejimin bu anlaşmaya aykırı olduğunu söyledi.
*7 Ocak 1946: Celal Bayar, Refik Koraltan ve Adnan Menderes "liberal kapitalist" rejimi öngören DP'yi kurup faaliyete geçirdi.
*27 Şubat 1946: 4882 sayılı yasayla ABD ile 10 milyon dolarlık kredi anlaşması kabul edildi.
*23 Mart 1946: Türk Sosyal Demokrat Partisi hükümet tarafından kapatıldı.
*6 Nisan 1946: Amerika'nın Missuri zırhlısı ve 2 savaş gemisi İstanbul demirledi. Amerikan donanması boğaza demir atmadan önce resmi makamlar Amerikalı denizcileri rahatlatacak önlemleri aldılar. ABD missuri zırhlısını hediye ederek İstanbul'dan ayrıldı." Amerika, refahımızı sağlayacak kurtarıcımız olarak ulus bilincine yerleştirildi.
*13 Nisan 1946: hükümet, ABD'den 500 milyon dolar istedi. ABD rakamı fazla buldu ve görüşmeler başladı.
*7 Eylül 1946: Türk Lirası ilk kez devalüe edildi.
*23 Kasım 1946: ABD filosu İzmir'i ziyaret ederek gövde gösterisine girişti.
*6 Aralık 1946: TC Hükümeti ve ABD ile imzalanan ikili anlamaya ek anlaşma ile ABD'ye Türkiye'de mülk edinme ayrıcalığı verildi.
*3 Mart 1947: Truman Doktrini gereğince Türkiye'ye yardım yapılmasına karar verildi.
*11 Mart 1947: Türkiye, uluslar arası İskân ve Kalkınma Bankasına (dünya bankası) ve uluslar arası para fonu -IMF'ye- resmen girdi.
*12 Nisan 1947: inceleme heyetleri, danışmanları, barış gönüllüleri, misyonerleri ile inceleme yapmak üzere bir ABD heyeti Türkiye'ye geldi.
*22 Mayıs 1947: 20 kişilik bir ABD askeri yardım kurulu General Oliver başkanlığında Türkiye'ye geldi.
*24 Mayıs 1947: Türk ordusunda kara kuvvetleri subay üniformaları ABD modeline göre değiştirildi.
*14 Haziran 1947: ABD ekonomi heyeti Türkiye'ye geldi.
*12 Temmuz 1947: ABD ile ilk askeri yardım anlaşması imzalandı.
*8 ağustos 1947: Türk subaylarının eğitim görmesi için ilk kez ABD'ye götürülüşü.
*21 Eylül 1947: bir ABD yardım kurulu Türkiye'ye geldi.
*31 Ekim 1947: bir başka ABD yardım kurulu daha Türkiye'ye inceleme yapmak üzere gönderildi.
*15 Şubat 1947: ilkokullarda isteğe bağlı olarak din dersleri başlanması önerildi. Bu tarihte ve öncesinde diğer dinsel ödünler gündeme geldi.
*4 Temmuz 1948: 2004'lerde AKP hükümetinin ABD ile stratejik anlaşmasına kadar giden ekonomik ve işbirliği anlaşması imzalandı.
*12 Temmuz 1948: Hasan Saka kabinesinde bayındırlık bakanı olan Nihat Erim, ABD'li uzmanların bakanlıkta çalıştığını ve Türkiye'yi topografik, ekonomik ve askeri açıdan incelediklerini kamuoyuna açıkladı.
*8 Ekim 1948: Dünya Bankası'ndan 50 milyar dolar kredi alınması için girişim başlatıldı.
*1948-1949: ilkokullarla, ailelerin isteğine bağlı olmak koşuluyla, okul içinde ve ders saatleri dışında din dersleri konuldu.
*MEB'e bağlı "imam hatip yetiştirme kursları" açıldı.
*Hacca gideceklere döviz verilmesi için izin çıktı.
*Ankara Üniversitesine bağlı İlahiyat Fakültesi açıldı.
*İmam-hatip kursları okula dönüştürüldü.
*4 ŞUBAT 1949: iki "meczup" mecliste ezan okuyor.
*Dinci çevrelere ödünler veren gelişmeler ve kararlar dönemi açıldı.
*22 Ocak 1949: Dünya Bankası 2 kişilik bir kurulu incelemede bulunmak için Türkiye'ye gönderdi.
*27 Aralık 1949: Türkiye ve ABD hükümetleri arasında eğitim komisyonu kurulması hakkında anlaşma yapıldı.
*1 Mart 1950: (27 Mart seçimlerine 2 ay 27 gün kala)CHP'nin tek başına iktidar olduğu tarihte, hükümet, Atatürk'ün kaldırdığı tekke ve türbelerin kapatılmasına dair 677 sayılı yasa yürürlükten kaldırıldı. M.E. B.'nca halka açıldı. İlk aşamada açılan türbe sayısı 19.
*12 Nisan 1950: Mareşal Fevzi Çakmak için düzenlenen cenaze töreninde gericiler dinci siyasete alet edilerek gövde gösterisi yaptı.
*27 Mayıs 1950: genel seçimler yapıldı. DPO tek başına iktidara geldi.
*16 Haziran 1950: ezanın Arapça okunma yasağı kaldırıldı.
*5 Temmuz 1950: radyoda dini program yayınlanmaya başladı.
*21 Ekim 1950: MEB okullarda din dersinin zorunlu olmasına karar verdi.
*1950: tekke ve zaviyelerle türbelerin kapatılmasına ilişkin kanun'da değişiklik yapıldı. Türk büyüklerine ait ve sanatsal değeri taşıyanlar MEB'ce halka açıldı.
*3 Aralık 1950: Arap harfleriyle tedrisat yapmak için gizli ya da aleni dershane açanlar hakkında 23 Eylül 1931 günlü, 12073 sayılı kararnamedeki yasaklar kaldırıldı. Böylece kuran kursu ve imam-hatip okullarına yeşil ışık yakıldı.
*1950'lerde önü açılan ve yasal olarak ülkenin dört yanını saran Kuran kurslarında genç beyinlere ezberletilen yemini tam metni:
" Ben, Muhammet Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye'yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allah'ım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim"
*1953: köy enstitüleri, ilköğretmen okullarına dönüştürüldü.
*1953: yasa değişikliği ile "siyasi yayın ya da beyanlarda bulunmak, öğretim üyeliğinden çıkarılmaya neden olan bir suç" sayılmaya başlandı.
*1954: 25 yılını dolduran öğretim üyelerinin emekliye ayrılmasını sağlayan yasa ile öğretim görevlilerini bakanlık emrine almayı ya da görevden uzaklaştırmayı sağlayan yasa çıkarıldı.
*1955: Başbakan Adnan Menderes, DP meclis grubunda " siz öyle güçlüsünüz ki şu anda isterseniz Anayasa'yı bile değiştirebilir, hilafeti bile getirebilirsiniz" dedi.
*13 Eylül 1956: ortaokullarda seçmeli din dersi konuldu.
*1957: Adnan Menderes Ödemişte; " Allah, münafıkların şerrinden bizi korusun", genel seçimler yaklaşırken seçmenlere şu vaatlerde bulundu; "İstanbul'u ikinci Mekke, Eyüp Sultan Camii'ni ikinci Kâbe yapacağız" dedi.
*19 Mayıs 1958: Adnan Menderes Kayresi'de " 7 yılda 15.000 camii inşa edildi" dedi.
*1957-1958: liselere seçmeli din dersi kondu.
*1959: din dersleri öğretmeni yetiştirmek için Yüksek İslam Enstitüsü açıldı.
*27 Mayıs 1960: askeri müdahale etti, DP devrildi.
*12 Eylül 1980'deSilahlı Kuvvetler yönetime üçüncü kez el koydu
*26 Haziran 1986: cumhurbaşkanı Evren ve başbakan Özal katıldığı Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurulu toplantısında:
Türk-İslam Sentezi devletinin resmi kültür politikası olarak benimsendi.
*29 Aralık 1989: türban takılması YÖK'ün aldığı kararla üniversiteler bırakıldı
*27 Mart 1994: RP'nin yerel seçimlerde yükseliş ivmesi devam etti. Çoğu ilde belediyelerin, Ankara, İstanbul anakent belediyelerinin tüm olanakları RP eline geçti.
*Erbakan; " Refah iktidara gelecek" diyordu "sorun ne? Geçiş dönemi kanlı mı olacak? Kansız mı= 60 milyon buna karar verecek"
*10 Kasım 1994: Anıtkabir'de Atatürk'e çirkin bir saldırı yapıldı. Saldırgan "Taşlara, kemiklere secde etmeyin. Taşlar sizi kurtarmaz. Kuran'a davet ediyorum" sloganı attı.
*28 Haziran 1996: Erbakan'ın başbakanlığında DYP-RP koalisyonu kuruldu.
*1997: Ankara'da Sincan'da belediyenin düzenlediği, İran'ın Ankara büyükelçisi Bagheri'nin konuşma yaparak katıldığı, "şeriat" gösterilerinin sergilendiği bir gecede ve sonra, "laiklere şeriat enjekte edileceği" söylendi.
*28 Şubat 1997: İrticai, gerici eylemlerin kaynaklarını izlemeyi geri plana attık. Bir boşluk doğdu ve 29 Şubat'ta _askerin öncülüğünde_ bağnaz yobazlara dur diyebildik.
*1997: genelkurmay ikinci başkanı Çevik Bir Sincan'da tankların yürüyüşünü "Demokraside balans ayarı yaptık" diye tanımladı.
*18 Nisan 1999: birinci parti önderliğinde DSP genel başkanı Ecevit'in başbakanlığında hükümet kuruldu.
*3 Kasım 2002: AKP tek başına iktidara geldi.

İMAM-HATİP OKULLARI

*1924: Tevhidi-i tedrisat kanunu'na dayanılarak 28 merkezde "imam-hatip mektepleri" açıldı.
*1949: CHP hükümeti, "imam-hatip kursları" adı altında 10 ay süreli kurslar açtı.
*10 Ekim 1951:DP döneminde müdürler komisyonu kararı ile 7 ilde "imam-hatip okulları (İHO)" açıldı.
*1963-1964 öğretim yılında İHÖ' ya ilk kez parasız ve yatılı öğrenci alındı.
*12 Mart 1971 askeri müdahalesi ile imam-hatiplerin orta kısımları kapatılarak öğretim süresi 7 yıldan 4 yıla indirildi.
*1973: imam-hatip okulları, imam-hatip lisesi olarak adı değiştirildi ve mezunlarına fark dersleri vermelerine gerek kalmadan üniversitelerin edebiyat kollarına girebilme hakkı tanındı.
*1976: Danıştay kararı ile ilk defa İHF'lere kız öğrenci alınmaya başlandı.
*26 Ocak 1974: CHP-MSP hükümeti İHF'lerin iki yıl önce kapatılan orta kısımlarını yeniden açtı.
Süleyman Demirel yönetimindeki Milli Cephe hükümetleri 2 dönemde(3yıl 9 aylık dönem) 230 İHL açtı.
*12 Eylül askeri yönetimi MEB temel kanunun 32. maddesinde yeniden düzenleyerek; İHL mezunlarının üniversitelerin tüm bölümlerine girebilmesine olanak tanıdı.
*Turgut Özal döneminde Anadolu İHF'leri açıldı. Var olan okullar şubeler şeklinde bölündü.
*28 Şubat sürecini ardından 8 yıllık kesintisiz eğitim ile İHF'lerin orta kısımları kapatıldı.
*30 Temmuz 1998:YÖK genel kurulunun getirdiği katsayı düzenlemesi ile İHL mezunlarının ilahiyat fakülteleri dışındaki fakültelere girmeleri engellendi.
*2001 yılında faaliyet gösteren resmi Kuran kursu sayısı 3664 iken bu rakam *2002'de başlayan AKP hükümeti döneminde yüzde 65 artarak 5654'e ulaştı.
*2002 yılından itibaren İHL'den mezun AKP Başbakanı R.T.E. bu kararı kaldırmaya ve İHF'lerden mezun olanların normal fakültelere girmesini sağlamaya çalışıyor.

İMAM-HATİP OKULLARI AÇAN HÜKÜMETLER
1951-1959:A. MENDERES: 19 ADET
1962-1963:İ. İNÖNÜ: 7 ADET
1965-1971: S. DEMİREL: 46 ADET
1974-1975: B. ECEVİT: 29 ADET
1975-1978:S. DEMİREL: 233 ADET
1978-1979:B. ECEVİT: 4 ADET
1979-1980:S. DEMİREL: 36 ADET
1984-1989:T.ÖZAL: 90 ADET
1990-1992:M. YILMAZ: 23 ADET
1992-1993:S. DEMİREL: 12 ADET
1994-1995:T.ÇİLLER: 13 ADET
1995-1997:DİĞER HÜKÜMETLER: 97 ADET
REKOR SÜLEYMAN DEMİRELDE:327!


1950 ADNAN MENDERES KONUŞUYOR

"�irticai tahrike asla müsaade etmemekle beraber din ve vicdan hürriyetlerinin icaplarına riayet edeceğiz. Hakiki laikliğin manası biz böyle anlamaktayız. Programımızda da sarahaten ifade edildiği gibi hakiki laikliği, dinin devlet siyasetiyle hiçbir ilgisi bulunamaması ve hiçbir din düşüncesinin kanunların tanzimi ve tatbikinde müessir olmaması şeklinde anlıyoruz. Bu itibarla gerek din dersleri meselesinde gerekse din adamlarını yetiştirecek yüksek müesseselerin faaliyetine geçmesi hususunda icap eden tedbirleri süratle ittihaz etmek kararındayız."(28 Mayıs 1950)
"� Millete mal olmamış, millet vicdanına bir değirmen taş ağırlığıyla çökmüş olan bazı tedbirleri ortadan kaldıracağız. 15-20 sene sonra üzerinde bekçi gibi duracağız; onları mutlaka muhafaza edeceğiz demek doğru mudur?..." (13 Haziran 1950)
"� Maddi bakımdan ne kadar ilerlemiş olursa olsun, milli ahlak sarsılmaz esaslara dayanmayan, bugünkü karışık dünya şartları içinde kötü akıbetlere sürükleneceği tabiidir"
" Allah, münafıkların şerrinden bizi korusun",
Genel seçimler yaklaşırken seçmenlere şu vaatlerde bulundu; "İstanbul'u ikinci Mekke, Eyüp Sultan Camii'ni ikinci Kâbe yapacağız" dedi.

R.T. ERDOĞAN KONUŞUYOR

"Ben laik değimli, devlet laik"
"� AKP iktidarı, Cumhuriyet tarihinin ileride *sessiz devrim* olarak hatırlanacak çok önemli birikimlerine imza atmış bir icraat hükümetidir�"
"� Kendi yaptıkları Anayasa'ya sahip çıkmıyorlar. Demek ki ayık kafayla değil sarhoş hazırlamışlar. Dört senede delik deşik olmasını nedeni bu�"
"� Atatürk'ün önünde sap gibi duruyorlar�"
Yahu bu millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek yahu� Sen bunun önüne geçemezsin ki� Yani zorla bu milleti elinde tutmaya gücün yetmez. Millete rağmen bu iş yürümez zaten�"
"� Bu adam dürüst bir adam� Lütfen şunu yapmaya çalışın� Sömürmek kötü bir kelime, ama kullanmak� Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı koymak yerine onu kullanın� Burada ve Avrupa'da bundan yararlanmalısınız� Teklifim budur�"
"� Hem laik hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın ya laik ikisi bir arada ters mıknatıslanma yapar�"
"� Ben diyorum ki insanlar laik olmaz. Nitekim Anayasamızda T:C: vatandaşları laiktir demiyor. T:C: devleti laiktir diyor. Bizim yaklaşımımız bu. Laik din midir, değil midir? Değil, o zaman Müslümanlığın karşısına laikliği oturtamazsınız�"
"� Türkiye'de yaşayanlarım yüzde 99'u Elhamdülillah Müslüman olduğunu söylüyor. O zaman 'Elhamdülillah şeriatçıyım,' demeside lazım. Ben Elhamdülillah şeriyatcıyım�"
"� Benim referansım İslam'dır�"
Milli egemenlik, milli devlet, laiklik gibi kavramların "kimsenin tekelinde" olmadığını söyleyen R.T. Erdoğan: "BU kavramların demokratik gelişmeye paralel şekilde yeni alanlar kazandıkları ve hayatın ve dünyanın bütünü ile değişime açık oldukları unutulmamalıdır�" diyor.
"� Biz referansı İslam olan Türkiye'yi temsil ediyoruz."
"� Türkiye Cumhuriyeti'nin 70 yıllık tarihine baktığımızda rejimin yüz akı ile çıktığını söyleyemeyiz. Hatta Türkiye din konusunda aynı şeyi seçmiş, kendisine din olarak Kemalizm'i (Atatürkçülük, laiklik, devrimler�) almış, başka hiçbiri dine (Müslümanlık dâhil) hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirilmiştir�"
"� Türkiye Cumhuriyeti 1923'ten bu yana sürekli gerileyiş içindedir. Türkiye'nin 70 yıllık tarihi boşa harcanmış bir zamandır�"
"� En üs belirleyici İslam ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir�"
"� Bize göre demokrasi amaç değil araçtır. Hangi sisteme girmek istiyorsanız, bu düzenin seçiminde bir araçtır�"
"� Türkiye kendisine din olarak Kemalizm'i (Atatürkçülük, laiklik, devrimler�) almış, başka hiçbiri dine (Müslümanlık dâhil) hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirildi�"
"� Türkiye'yi İslam'ın devlet planı içinde düşünüyorum�"
"� Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor. Yani millet istedikten sonra tabiî ki elden gidecek yahu!"
"� İrtica yoktur, bundan nemalananlar vardır�"
"� Şehit değil, kelle!..."
"� Askerlik yan gelip yatma yeri değildir�"
"� Ananı da al git�"
"� Türkiye'de İslam devrimi olmaz çünkü, Türkiye modern bir islam devletidir�"
"� Büyük Orta Doğu Projesi içinde Diyarbakır merkez olacaktır�"
(Almanya'da bir Türk'e): "� Söyleyin şu sahtekâra ne istiyormuş�"
Rauf Denktaş'a "� Neyse ki, yaşına başına saygı duyuyorum. Ağzı olan konuşuyor be!..."
Çiftçilere "� Yahu, bu millet yatıp kalkıp size mi çalışacak�"


*BUGÜNLERE NASIL GELDİĞİMİZİ HALA DÜŞÜNÜYORMUSUNUZ???

KAYNAK: Cüneyt ARCAYÜREK; ATATÜRK'TEN SONRA BU GÜNLERE NASIL GELDİK

Age_of
10-07-2008, 09:00
ansiklopedi gibi maşşallah oku oku bitmiyo !

osmann
10-07-2008, 09:52
şimdi sana suç işleyenlerin (şu an herhangi bir sebepten dolayı hapiste olanlar) okudukları okulları bir yaz bakalım desem ne yazacaksın?
o okullarda okudular diye laikliği ve atatürkü suçlamalımıyız?
bir din düşmanlığına bürünmüşsünüzki gırla...
daha bugünkü bir mesajda soyadı baykal olan bir ite ve ekibine özel harekat girişmiş.
İçlerinde "Emekli subay, emniyet müdürleri, Danıştay hakimi, askeri savcı, iş adamı, avukat..!" varmış...bunlar imam hatiplimi? olsaydı neler yazacağını tahmin ediyorum. emmide aynısını yapardı...hangi okulda okumuş bu zat lar???
Dini bir eğitimlerimi varmış? şimdi o okulları kuran larımı yoksa o ideolojiyimi suçlamalı senin gibi? nasıl yapmalı ibalan. cevabını alıntı yaptığın kişiyede sorup öyle yazabilirsin....
Bir insan "bende müslümanım" diyerek dinini öğrenebilecek yerlere neden karşı çıkar? samimimidir?
öldükten sonra sorguya inanırmısınız? münkar ve nenkir nedir? kimdir bilirmisiniz?
hepimiz ölünce tanışacağız. orada "kahrolsun şeriat" diye bağırında bakın neler oluyor...
selametle...

tike®
10-07-2008, 11:39
Onlarca defa bu tür gerilimi arttırabilecek siyasi konulardan uzak durun diye uyardık.Artık yeter lütfen!!!

Bizde uyarı yapmaktan bıktık usandık.!

Konu kapatılmıştır....