Giriş

Orijinalini görmek için tıklayınız : Lozan Antlaşmasının Yıldönümü Basın Açıklaması



ibalaban
25-07-2008, 09:57
Only the registered members can see the link

Değerli basın mensupları, değerli yurttaşlar ;

Öncelikle 1. Dünya Savaşından sonra yüzyılın, en uzun süre yürürlükte kalan tek barış antlaşması olan Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanışın 85. Yılını anımsatmak gereğine olan inancımızı sizlerle paylaşmak isteriz.


Söze unutulmaya çalışılan bir özelliğimizi vurgulayarak başlamak en doğrusu :

Türk Ulusunun Karakteri Atasınınki gibi BAĞIMSIZLIKTIR.!


Ancak 10 Ağustos 1920'de karakterimizle hiç bağdaşmayan,

Türk Milletinin Ölüm Fermanı olarak da nitelendirilen,

tarihin en utanç verici antlaşması Sevr,

imzalanmıştı.


Antlaşmaya göre VATAN TOPRAKLARI

Yunanistan,

İtalya,

Fransa,

Ermenistan

ve

İngiltere'ye paylaştırılıyor,

Boğazlarımızdaki Türk Egemenliğine el konulması

ve

ordu mevcudunun azaltılması başta olmak üzere

çok ağır şartlarla devletin tüm gücü eritilmek isteniordu.


Peki Türk Milleti vurdurur muydu ellerine bu kelepçeleri?

Esirliği kabul ettirebilirler miydi ONURLU ulusumuza ?

Atalarımız buğday kokan bu toprakları ele geçirmek isteyenlere karşı mücadelelerin ŞEREFLİSİNİ vereceklerdi elbet�

Yoksullaştırılmış halkımızın vereceği bu kutsal mücadeleyi tarih altın harflerle yazacak,

TÜRK Devrimi

tarihin en köklü devrimi olacaktı�

Bu devrimin kahramanı Yüce Mustafa Kemal,

onurlu Türk Halkına tutsaklığın kader olmadığını anlatmayı başaracak,

ümmetten - millet,

kuldan - vatandaş yaratacaktı.

Türk Halkı kendisine yakıştıramadığı ezilmişlik ve esarete karşı,

dünyaya egemen olan devletleri karşısına alarak başlattığı onurlu mücadeleyi bir

'Kurtuluş Zaferi'ne dönüştürecekti.

Bu zaferi

24 Temmuz 1923'de imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile pekiştirecek,

Türk Halkının hiçbir şekilde tutsak edilemeyeceğini dünyaya açık bir şekilde kanıtlamış olacaktı.

Yaşanan zaferler sonrası dünya dengeleri tamamen bozulmuş, ve Türkiye Cumhuriyeti saygınlığını dünya çapında göstermişti.





ve bugün �

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bıraktığı yüce mirasa sahip çıkamayanların hatta onu yıkmaya çalışanların işbirliği ve cesaretlenmesiyle ,

dünyanın ilk Ulusal Kurtuluş Savaşı ve bu zaferin siyasi simgesi olan Lozan, çiğnenmeye çalışılıyor.



1920'lerde İngiliz ve Fransız işgali altına alınmaya çalışılan TÜRK TOPRAKLARI,;
şimdi de doğuda Ermenistan'ın,
Güneydoğu'da sözde Kuzey Irak'ın çıkarlarına alet edilmeye çalışılıyor,
hatta AB ülkelerinde Kurtuluş Savaşını yok sayarcasına sınırları ONURLU TÜRK ULUSUNUN ASİL KANIYLA ÇİZİLEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ HARİTASI bazı bölgeleri çıkartılarak ve bölünerek,
masa başında çıkar çatışmalarıyla hazırlanan,
gerçek dışı (sahte) bir Türkiye Haritası gösterilmektedir.


Bunun da yanı sıra,
1. Dünya Savaşından sonra yüzyılın, en uzun süre yürürlükte kalan tek barış antlaşması olan Lozan Barış Antlaşması,
ABD tarafından bugün hala tanınmamaktadır.


Bu olay sözde müttefikimiz ABD'nin Türkiye'ye olan samimiyetsizliğini açıkça ortaya koymaktadır.




Büyük ATATÜRK'ün de dediği gibi :

Biz Türk Ulusu, Bütün Tarihimiz Boyunca , Hürriyet ve İstiklale Simge Olmuş Bir Milletiz.



Gün durmak, susmak, kabullenmek günü DEĞİLDİR .!




Gün tarihin bütün dayatmalarını reddetmek GÜNÜDÜR.!




Gün "vatan"a dört elle sarılmak GÜNÜDÜR.!




İşte bugün, KURTULUŞ MÜCADELESİNİ YENİDEN ZAFERE ÇEVİRMEK GÜNÜDÜR .!





Biz de Büyük Atatürk'ün yolunu kendisine ilke edinmiş Cumhuriyet Gençleri olarak , başta İsmet İnönü olam üzere Lozanı imzalayan Atalarımıza şükranlarımız sunar; Tarihin Utanç Belgesi Sevr'e ve 88 yıl sonra Sevr'i imzalatmak isteyen sömürgeci iç(!) ve dış düşmanlara yanıt olarak , tarihin bu en ağır dayatmasını , 85. Yılında yeniden TARİHİN ÇÖP SEPETİne gönderiyoruz.



BÖLÜNMEYECEK BİR TÜRK MİLLETİ,



TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE İÇİN !!!!!






-İstanbul İli Üniversiteler Gençliği -

ahmeTTaşar
25-07-2008, 11:49
ve bugün �

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bıraktığı yüce mirasa sahip çıkamayanların hatta onu yıkmaya çalışanların işbirliği ve cesaretlenmesiyle ,

dünyanın ilk Ulusal Kurtuluş Savaşı ve bu zaferin siyasi simgesi olan Lozan, çiğnenmeye çalışılıyor.


1920'lerde İngiliz ve Fransız işgali altına alınmaya çalışılan TÜRK TOPRAKLARI,;
şimdi de doğuda Ermenistan'ın,
Güneydoğu'da sözde Kuzey Irak'ın çıkarlarına alet edilmeye çalışılıyor,
hatta AB ülkelerinde Kurtuluş Savaşını yok sayarcasına sınırları ONURLU TÜRK ULUSUNUN ASİL KANIYLA ÇİZİLEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ HARİTASI bazı bölgeleri çıkartılarak ve bölünerek,
masa başında çıkar çatışmalarıyla hazırlanan,
gerçek dışı (sahte) bir Türkiye Haritası gösterilmektedir.

Bunun da yanı sıra,
1. Dünya Savaşından sonra yüzyılın, en uzun süre yürürlükte kalan tek barış antlaşması olan Lozan Barış Antlaşması,
ABD tarafından bugün hala tanınmamaktadır.

Bu olay sözde müttefikimiz ABD'nin Türkiye'ye olan samimiyetsizliğini açıkça ortaya koymaktadır.



Büyük ATATÜRK'ün de dediği gibi :

Biz Türk Ulusu, Bütün Tarihimiz Boyunca , Hürriyet ve İstiklale Simge Olmuş Bir Milletiz.

Gün durmak, susmak, kabullenmek günü DEĞİLDİR .!


Gün tarihin bütün dayatmalarını reddetmek GÜNÜDÜR.!


Gün "vatan"a dört elle sarılmak GÜNÜDÜR.!


İşte bugün, KURTULUŞ MÜCADELESİNİ YENİDEN ZAFERE ÇEVİRMEK GÜNÜDÜR .!


Biz de Büyük Atatürk'ün yolunu kendisine ilke edinmiş Cumhuriyet Gençleri olarak , başta İsmet İnönü olam üzere Lozanı imzalayan Atalarımıza şükranlarımız sunar; Tarihin Utanç Belgesi Sevr'e ve 88 yıl sonra Sevr'i imzalatmak isteyen sömürgeci iç(!) ve dış düşmanlara yanıt olarak , tarihin bu en ağır dayatmasını , 85. Yılında yeniden TARİHİN ÇÖP SEPETİne gönderiyoruz.



BÖLÜNMEYECEK BİR TÜRK MİLLETİ,



TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE İÇİN !!!!!






-İstanbul İli Üniversiteler Gençliği -

:present: :present: :present:

GENÇLİĞE HİTABE

Ey Türk gençliği ! Birinci ödevin ; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır .
Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli güven kaynağındır. Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen kötücüller bulunacaktır . Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan; ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar , bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler. Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine düşman girmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve daha korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık içinde olabilirler. Üstelik, hainlik de yapabilirler . Daha kötüsü, iş başında bulunan kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin gençliği! İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır ! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır!

M.K.ATATÜRK
20 Ekim 1927