Orijinalini görmek için tıklayınız : 15.12.2008 Günün Haberlaeri.
sarıkanarya_41
15-12-2008, 19:22
Hatay Samandağ’da 3 ay önce karaya oturan demir tozu yüklü gemi, önümüzdeki fırtına döneminde parçalanırsa çevreye büyük zarar verecek
Hatay’ın Samandağ ilçesi açıklarında yaklaşık 3 ay önce karaya oturan ve yükü olan demir tozu ve yakıtı boşaltılmadığı için tehlike yaratan Kris adlı gemi, batma veya parçalanma riski nedeniyle çevreyi tehdit ediyor. Çevreciler, 4 yıl önce İskenderun’da zehirli atıklarıyla denize gömülen İspanyol bandıralı Ulla gemisini hatırlatarak, yeni bir çevre felaketi yaşanmaması için tedbir alınmasını istiyor.
Komor Adaları bandıralı Kris isimli gemi, 27 Eylül 2008’de İskenderun Limanı’ndan aldığı demir tozunu İsrail’e götürürken fırtınaya yakalanmış, Samandağ-Çevlik açıklarında karaya oturmuştu. Geminin 9 mürettebatı kurtarılırken, yüküne ve yakıtına müdahale edilmemişti.
2 bin 300 grostonluk geminin, merkez tankında yırtılma olduğu ve ortadan ikiye ayrılma tehlikesinin bulunduğu belirlendi. Geminin gövdesinde büyük bir çatlak meydana gelirken, İskenderun Liman Başkanlığı, çevre kirliliği tehlikesi olduğunu rapor etti.
Bu arada 3 Aralık’ta geminin ön kısmı gövdesinden tamamen ayrıldı. Akaryakıtın ve motor yağının bulunduğu ana gövde ve arka taraftaki yarık çevrecileri tedirgin etti.
Çevreciler, 13 ton motorin ve 1250 kilogram motor yağının tahliyesinin bir an once yapılmasını isterken, geminin yükü olan 2 bin 375 kilogram demir tozunun da tehli***i artırdığına dikkat çekti.
Deniz canlıları yok olabilir
Samandağ’da yaşayan çevre gönüllülerinden Necdet Uygur, şu ana kadar Kris gemisinden herhangi bir sızıntının olmadığını ama önümüzdeki günlerde başlayacak fırtınalarla geminin tümümün parçalanabileceğini belirtti.
Uygur, şunları anlattı:
“Geminin daha fazla parçalanması akaryakıtın sızmasına sebep olacak. Oysa bu sahiller ‘Caretta caretta ve Chelonia Mydos’ kaplumbağalarının yaşam alanlarıdır. Önlem alınmadığı için gemi kaderine terk edildi. Ulla’nın yaşattığının benzeri bir çevre felaketiyle karşılaşabiliriz. Yağın ve yakıtın denize karışması deniz canlılarının yaşamını yok edecektir, demir tozu ise dip yapısındaki canlıları tamamen sonlandırabilir.”
sarıkanarya_41
15-12-2008, 19:23
Ermeni soykırımını reddettiği için ırkçılık karşıtı bir kuruluş tarafından Türkiye’den para almakla suçlanan 85 yaşındaki ABD’li bilim adamı Lewy, 8 milyon dolarlık tazminat davası açtı
ABD’li bilim adamı Guenter Lewy (85), Ermeni soykırım iddialarını reddettiği kitabı için Türkiye’den para aldığı suçlamasında bulunan Amerikalı tanınmış insan hakları savunucusu örgüt aleyhine 8 milyon dolarlık tazminat davası açtı.
Siyahların eşitlik hareketinin önderlerinden olan, Alabama merkezli sivil toplum örgütü “Southern Poverty Law Center” (SPLC), Ku Klux Klan ile mücadelede de etkin rol oynadı. SPLC yayın organı Intelligence Report’un 2008 sayısında yayımlanan, ‘İnkâr Devleti’ başlıklı makalede ve “Tarih Hakkında Yalan Söylemek” başlıklı başyazıda Türkiye’nin Ermeni soykırım iddialarına karşı yürüttüğü kampanyalar eleştirildi.
Ayrıca, Ermeni tezlerine aykırı görüş ifade eden Amerikalı akademisyenler de ağır bir biçimde hedef alındı.
David Holthouse’ın makalesinde, “Osmanlı Türkiyesi’nde Ermeni Katliamları: Tartışmalı bir Soykırım” kitabının yazarı olan Massachusetts Üniversitesi öğretim görevlisi Prof Lewy için, şu iddialarda bulunuldu:
‘Türkiye finanse ediyor’
“Türk hükümeti tarafından her yıl yüz binlerce dolarla finanse edilen ve Ermeni soykırımının inkârını destekleyen Amerikalı bilim adamları, kanaat önderleri ve web sitesi yöneticilerinin en aktif üyelerinden biri.”
Lewy, hakkında ‘karalama’ yapıldığı gerekçesiyle derginin sahibi olan SPLC aleyhine Washington DC mahkemelerinde 8 milyon dolarlık bir tazminat davası açtı. Lewy’nin avukatlığını, Türklere karşı yürütülen kampanyalara karşılık vermek için kurulan Turkish Legal Defence Fund’ın (Türk Yasal Savunma Fonu) iki Amerikalı avukatı üstlendi.
Hitler’den kaçtı
Lewy’nin avukatı David Saltzman Milliyet’e, “Bu dava, Ermenilerin en önemli korkutma metodunu ellerinden alacak. ‘Ermeni iddialarını inkâr eden herkes Türk hükümetinden para alıyor’ şeklindeki suçlamanın yalan olduğu ortaya çıkacak” dedi.
Saltzman, “SPLC, hepimizin saygısını kazanmıştı. Bu yaptıkları bizi çok şaşırtıyor. Onlar, 40 yıllık geçmişlerinde ilk kez bu tür iftiralara başvurdu” diye konuştu.
Musevi asıllı Lewy 1923’te Almanya’da doğdu. Hitler’in organize ettiği Kristalnacht’da dövüldü. Amerika’ya kaçtı.
Lewy, Nazi dönemindeki Çingeneler, yerli Amerikalılar ve Osmanlı Ermenileri üzerine çalışmalarıyla tanınıyor.
2005 yılında yayımlanan kitabında Ermenilerin ‘soykırım’ iddialarının doğru olmadığını yazdı.
sarıkanarya_41
15-12-2008, 19:23
“Yalanlar Üstüne” filminin senaryosu romanından uyarlanan Ermeni asıllı ABD’li gazeteci Ignatius, “Ermeni soykırımının tanınmasını ben de istiyorum” dedi
Harputlu bir Ermeninin oğlu ve ABD’nin saygın gazetesi Washington Post’un önde gelen köşe yazarlarından ve editör yardımcısı olan David Ignatius, Ermeni meselesinin “Türkiye’nin kendi içinde halletmesi gereken bir konu olduğunu” söyledi. Türkiye’de önümüzdeki hafta vizyona girecek olan “Body of Lies” (Yalanlar Üstüne) filminin senaryosuna konu olan romanın yazarı David Ignatius Milliyet’in sorularını yanıtladı.
Obama yönetimi neyi değiştirecek?
Hukuka bağlı olduğumuzu gösterecek. Ben iktidarının ilk 100 gününde Müslüman çoğunluğu olan bir ül***e gitmesini ve “Yeni bir başlangıç yapalım” demesini bekliyorum. Bu kent Ankara da olabilir.
Ankara, nasıl yaklaşmalı Obama’ya?
Bir ölçüde yapay diyebileceğim, “Ermeni Soykırım Tasarısı” krizinden sonra bir yılda ilişkiler biraz düzelme sürecine girdi. Bu kriz, aslında iki tarafın da ilişkinin temellerine daha sağlıklı bakmasını sağladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Erivan’a gitmesi ve sonrasında başlayan süreç için umutluyum.
Ermeni asıllı bir Amerikalı olarak bu meselede objektif kalabiliyor musunuz?
Bir gazeteci olarak dengeli olabilmeye çalışıyorum. Duygularınızı bir noktada kapıda bırakmanız gerek. Dedem Harput’ta doğmuş, ABD’ye 1903’te gelmiş. Annemin babası da Harput’taki Fırat Koleji’ne gitmiş. Ermeni asıllı bir Amerikalı olarak umudum, Türkiye’nin geçmişini anlamasıdır.
Ama, biliyorum ki başkalarına istediğinizi zorla yaptıramazsınız. Ermeni Soykırımı’nın tanınmasını ben de istiyorum. Ama, bunu dışarıdan birilerinin size zorla yaptırmaya kalkması doğru değil.
Bu konuda bir kriz daha yaşanabilir mi?
Pek sanmam. Meselenin özü, bunu Türklerin kendi içinde halletmesidir. İnsanlar, Kongre’nin kendilerine bir şeyleri “yap” veya “yapma” demesinden hoşlanmıyor.
Kitap nasıl ortaya çıktı?
Üst düzey bir CIA görevlisine bizimle işbirliği yapan istihbarat teşkilatlarını sormuştum. “Ürdünlüler bu konuda süperstar” yanıtını vermişti. Amman’a gittiğimde Kral’dan rica ettim ve Muhaberat’ta birkaç gün geçirdim, oradan başladı. Sahnelerin bir kısmı tamamen hayali, ama, kitaba ve filme gerçekliği katan bölümler de onlar oldu.
İncirlik’i kullandınız. Olayda gerçeklik payı var mıydı?
Yok. Üssü görmeden yazmıştım. Daha sonra gezdim. Bir parça Ankara’yı da koydum tabii romana.
Film, kitabı yansıttı mı?
Genel anlamda memnunum. Ana teması korundu. O da şuydu: Biz Amerika olarak Ortadoğu’yu bu kadar derin müdahale edecek kadar iyi tanımıyoruz. Onun için dostlarımıza güvenmek zorundayız. Ürdünlüler ve Türkler gibi.
Kitaptaki Roger Ferris, (Leonardo di Caprio’nun canlandırdığı CIA ajanı) hep birilerinden ABD için risk almalarını istiyor ondan sonra da onları koruyamıyor, ölüme gönderiyor. Sonunda buna dayanamıyor ve CIA’dan kopuyor.
sarıkanarya_41
15-12-2008, 19:24
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı AKP’li Zafer Üskül, Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliğiyle ilgili iptal kararının yeni anayasa yapmayı zorlaştırıldığını belirterek, “Anayasa Mahkemesi bir anlamda ‘Benim uygun görmediğim değişiklikleri yapamazsınız’ diyor” dedi.
Üskül, yeni bir anayasa için partilerin bir araya gelmesi ve büyük bir kesimi temsil eden uzlaşma sağlanması gerektiğini de dile getirdi.
Kars’ta yerel yayın yapan Serhat TV’de açıklamalarda bulunan Üskül, 1982 Anayasası’nın değişmesi gerektiğini savundu. Üskül, evli mahkûmlara cezaevinde cinsel birliktelik hakkı tanınması yönündeki taleplerin hatırlatılması üzerine şu yanıtı verdi:
“Ben bir araştırma yaptırdım, başka ülkelerde bununla ilgili nasıl bir yaklaşım sergileniyor, bu olabilir mi, olamaz mı diye. Şunu gördük; dünyada bazı ülkelerde bu uygulamalar yapılıyor fakat herkese böyle bir hak verilmiş değil. Hatta bu bir hak değil. Hak geneldir. Böyle bir hak yok. Olsa olsa belki ödül olabilir. Doğru, insanların ihtiyacı var ama sen mahkumsun. Mahkûm olmak demek belli hürriyetlerinden kısıtlanmış olmak demek. Sen dışarıdaki insanlar gibi her özgürlükten yararlanamazsın.”
sarıkanarya_41
15-12-2008, 19:24
Avcılar’da polis yeleği giyenler tarafından kaçırılarak tecavüz edilen A.C.’ye bir grup kadın, “Bizler sesimizi onun sesine katıyoruz” diyerek destek verdi.
Olayın yaşandığı Avcılar’da toplanan yaklaşık 40 kişilik “Feministler” adlı grup, “Erkek şiddetine son”, “Taksim’de cinsel saldırı kabahat oldu” şeklinde pankartlar taşıdı. Atatürk Anıtı önünde toplanan grup adına konuşan İlke Gökdemir, “Kadınlara yönelik her türlü şiddeti teşvik eden indirimler kaldırılmalı” dedi. Bazı kadınlar katılımın az olduğunu belirterek ağladı.
sarıkanarya_41
15-12-2008, 19:24
Mardin’deki Süryani vatandaşlar da Hıristiyan bayramlarında, Suriye’deki yakınlarıyla karşılıklı ziyaretlerde bulunabilecek.
Nusaybin Kaymakamı Yücel Gemici, “sınır ötesi bayramlaşma” uygulamasının, Süryani vatandaşlar için de geçerli olacağını söyledi. Noel’de 2300 Süryani’nin Suriye’ye gideceği belirtildi. Metropolit Saliba Özmen, “Bayramlaşmanın sadece Müslüman kardeşlerimize dönük yapılması hoşgörü ortamına zaten uygun değildi” diye konuştu.
sarıkanarya_41
15-12-2008, 19:25
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ve Adana İl Çevre Orman Müdürlüğü’nün 2 yıl önce ortaklaşa başlattığı, ‘Bir deniz kaplumbağası evlat edinin’ kampanyası dahilinde bu yıl yuvalardan çıkan 24 bin yeşil deniz kaplumbağasından 3 bini kendilerini hiç göremeyecek aileleri tarafından evlat edinildi.
WWF Deniz ve Kıyı Programı Sorumlusu Ayşe Oruç, her kaplumbağa için 10 YTL vererek kampanyaya katılmanın bir türün yaşam alanlarının iyileştirilmesine katkı için çok önemli olduğunu söyledi. Karaya nadiren çıkan kaplumbağalardan 2 bin tanesine daha aile bulunması hedefleniyor. Evlat edinmek isteyenler ‘Only the registered members can see the link; internet sitesine başvurabilir.
sarıkanarya_41
15-12-2008, 19:25
Doğu Anadolu’da, bayramın ikinci günü yaşanan yoğun kar yağışının ardından dondurucu soğuklar etkili oluyor.
Erzurum’da en düşük hava sıcaklığı -32 olarak ölçüldü. Batı’da ise güneş yüzünü gösterdi. Antalya Belek’te güneşi gören turistler sahilde yürüyüş bile yaptı.
sarıkanarya_41
15-12-2008, 19:25
Ezine peynirine lezzetini veren Kaz Dağı’nda yetiştirilen koyun ve keçi ırkı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya...
Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde, meşhur ‘Ezine peynirinin süt ambarı’ olarak bilinen Kaz Dağı’nın 70 köyünde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği 10 yıllık sürede yüzde 60 oranında azaldı. Bunun küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde maliyetlerin yüksek olmasının yanında, çok düşük olan süt fiyatlarının dengeyi sağlayamamasından kaynaklandığı belirtildi.
Bayramiç İlçe Tarım Müdürü Vasfi Karaca, “İlçe genelinde 2000 yılında keçi ve koyun olmak üzere toplam 60 bin küçükbaş hayvan bulunurken, son yapılan tespit çalışmalarında bu sayının 29 bine düştüğü ortaya çıktı. Azalmanın önüne geçmek için İlçe Tarım Müdürlüğü ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın ortak projesiyle yıl içinde 50 kişiye 500 ‘Saanen’ keçisi dağıtıldı” dedi.
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.