PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 07/04 Türkiye'de neler oluyor



muzo
07-04-2006, 09:39
ŞEMDİNLİ KOMİSYONU'NDA 'EVRAKTA TAHRİFAT' İDDİASI!..

"Komisyon evrak kayıt defterinin 6 Mart tarihli sayfasında bir evrak daksil ile silinerek, iddianamenin geldiği tarih kaydedilmiş."
07 Nisan 2006 Cuma 06:20



TBMM'de Şemdinli olaylarını araştırmak için kurulan Komisyon'a bu kez de "evrakta tahrifat" iddiası damgasını vurdu.


CHP'li Ahmet Ersin, Van Savcısı'nın hazırladığı iddianamenin mahkemeden önce Meclis'e gönderildiğini söyledi ve şöyle dedi:


"Adalet Bakanlığı ilk talebimize, dosya üzerindeki gizlilik kararını anımsatarak olumsuz yanıt verdi. 26 Mart'ta soruşturma dosyasını ikinci kez talep ettik. İddianame ve ekler bize 20 Mart'ta posta yoluyla gönderildi. Dosyanın Adalet Bakanlığı'ndan talep edilmesine karşın, Savcılıkça gönderilmesi manidar. Ayrıca, komisyon kayıtlarına göre iddianame 6 Mart'ta e-mail ile gönderilmiş. Oysa mahkemeye sunuluş tarihi 7 Mart'tır. Komisyon evrak kayıt defterinin 6 Mart tarihli sayfasında bir evrak daksil ile silinerek, iddianamenin geldiği tarih kaydedilmiş. Silinen evrakın ne olduğunu sordum. 'İptal edilen evrak' yanıtı aldım. Nedeni ne?"


CHP'li Ersin'in, "Olaylar lokal değildir" diyen Başbakan'ın komisyonda dinlenmesi talebi ise oy çokluğuyla reddedildi.


/Hülya KARABAĞLI - SABAH

muzo
07-04-2006, 09:39
CEZAEVLERİNE YENİ KURALLAR: SİGARA VE KÜFÜR YASAK!.

Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza İnfaz Kurumları Tüzüğü'yle getirilen önemli düzenlemeler şöyle...
07 Nisan 2006 Cuma 06:11



Cezaevlerine yeni kurallar geldi: Koğuşta sigara içilemeyecek. Küfür yasak. Hükümlüler dürüst davranmak zorunda olacak. Suç türü ve cinsiyet dışında cinsel tercihe göre de sınıflama yapılacak.

Cezaevlerinde koğuş sisteminin kaldırılması gibi güvenlik amaçlı bir dizi düzenlemenin ardından, şimdi de tutuklu ve hükümlülerin sağlığını koruma amacıyla sigara yasağı getirildi. Ceza İnfaz Kurumları Tüzüğü, sigara yasağının yanı sıra hükümlü ve tutukluların cinsel tercihlerine göre ayrılması, yüksek sesle ve 'ahlaka aykırı' konuşmaların yasaklanması gibi düzenlemeler de içeriyor. Resmi Gazete'de dün yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza İnfaz Kurumları Tüzüğü'yle getirilen önemli düzenlemeler şöyle:

* CİNSEL TERCİH: Cinsel yönelimi farklı hükümlülerin diğerlerinden ayrı odalarda kalmaları sağlanacak.

DÜRÜSTLÜK ZORUNLU

* SESSİZLİK: Hükümlüler başkalarını rahatsız edecek şekilde konuşamayacak. Yazı, resim ve işaretlerle gizli ilişki ve ahlaka aykırı söz ve hareketlerde bulunamayacak. Parola gibi anlaşılmaz sözler kullanamayacak.

* DÜRÜSTLÜK: Hükümlüler birbirlerine karşı dürüst davranmak zorunda olacak ve diğerleri üzerinde hiçbir surette nüfuz icra edemeyecek.

* SİGARA: Hükümlüler, yatılan yerlerde, atölyelerde, yemekhanelerde ve eğitim kurumlarında sigara içemeyecek. Gündüzleri havalandırma bölümlerinde, geceleri ise koğuşun uygun bölümünde ve pencereler açılarak sigara içilebilecek.

ZORLA BESLENME

* AÇLIK GREVİ, ÖLÜM ORUCU: Açlık grevi veya ölüm orucunda olanlar, hayati tehlike veya bilinç kaybının cezaevi doktorunca tesbiti halinde, isteklerine bakılmaksızın kurumda, olanak yoksa derhal hastaneye kaldırılarak gerekli tedbirler uygulanacak. Zorlayıcı tedbirler onur kırıcı nitelikte olmayacak.

* İBADET: Hükümlü ibadetlerini, düzeni bozmayacak biçimde serbestçe yerine getirebilecek, gerekli kitap ve eşyaları muhafaza edebilecek. Dini görevlilerin hükümlüyü ziyaretine, tehlikeli değilse izin verilecek.

TIRAŞ STANDARTI

* DENEY YASAK: Kurumda, hükümlünün muayene veya tedavisi sırasında cezaevi doktoru istemedikçe güvenlik görevlisi bulundurulmayacak. Rızası olsa bile hiçbir hükümlü üzerinde tıbbi deney yapılamayacak.

*HİJYEN VE TIRAŞ: Hükümlülerin sağlık ve hijyen kurallarına uymaları, kısa aralıklarla yıkanmaları sağlanacak. Toplum içinde alışılmışın dışında saç, bıyık ve sakal uzatılmasına izin verilmeyecek.

*TELEFON TÜRKÇE: Kapalı cezaevlerinde, belgelendirmeleri koşuluyla hükümlünün eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ve vasisi ile 10 dakika telefon görüşmesine izin verilecek. Telefon görüşmeleri Türkçe yapılacak. Ancak, hükümlünün veya yakınının Türkçe bilmediği tesbit edilirse, konuşmaya kayıt yapılması koşuluyla izin verilecek.

* SAVUNMA SERBEST: Kurumlara giren avukatlarca savunmaya ilişkin olduğu yazılı olarak beyan edilen belge ve dosyalar incelemeye tabi tutulmayacak. Konusu suç teşkil etmemekle birlikte kurumlara sokulması yasak olan her türlü eşya, çıkışta sahibine verilmek üzere idare tarafından muhafaza altına alınacak.

*DIŞARI ÇIKMA İZNİ: F tipi cezaevi dışındaki hükümlülere mazeret izni, özel izin veya iş arama izni verilebilecek ve izinde geçen süreler hükümlülükte geçmiş sayılacak.

* GÖREVLİLER: Cezaevi personeli, tüm hükümlü ve yakınlarına dil, din, mezhep, ırk, renk, cinsiyet ve düşünce ayrımı gözetmeksizin eşit işlem yapacak. İnsanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunamayacak. Personel hükümlü veya yakınlarından para, hediye alamayacak, alım-satım işlemleri yapamayacak.

ARAMA ŞARTLARI

*KOĞUŞ ARAMA: Hükümlünün üstü ve eşyaları, önceden haber verilmeksizin, her zaman aranabilecek. Her ay mutlaka kurumun tümü aranacak. Aramalarda bir hükümlü de bulundurulacak.

*ÇIPLAK ARAMA: Hükümlü, üzerinde yasak madde eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi işaretlerin olması ve cezaevi en üst amirinin gerekli görmesi halinde, çıplak olarak aranabilecek. Hükümlünün utanma duygusu ihlal edilmeyecek, başka kimsenin görmemesi sağlanacak ve bedene dokunmamaya özen gösterilecek. Beden çukurlarındaki arama, cezaevi tabibi tarafından yerine getirilecek.

*MÜEBBETLİKLER: Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olanlar, hayat boyunca tek kişilik odada kalacak. Günde bir saat açık havaya çıkma ve spor yapma hakkı tanınacak. İyi hale göre, bu süre uzatılabilecek ve diğer hükümlülerle temasta bulunmasına sınırlı izin verilebilecek. Gözlem Kurulu uygun görürse, 15 günde bir kez 10 dakika telefonla konuşabilecek. Eşi, altsoy ve üstsoyu, kardeşleri ve vasisi, 15 günde 1 saat süreyle ziyarete gelebilecek.


/SABAH

muzo
07-04-2006, 09:41
AĞLAYA AĞLAYA TEŞHİS ETTİ!..

Piyade Yüzbaşı Bülent A.’nın 2002’den 2006’ya kadar yaşları 9 ile 14 arasında değişen 6 kız çocuğuna tecavüz ettiği kesinleşti. İlkokul 4. sınıf öğrencisi S.Z., zanlıyı teşhis ederken ağladı.
07 Nisan 2006 Cuma 04:56



Kriminal Şube Müdürlüğü’nde yapılan incelemede, tecavüze uğrayan 6 çocuktan alınan örneklerle Bülent A.’dan alınan sperm örneği aynı çıktı.

BAHÇELİEVLER’de küçük yaşta kız çocuğuna tecavüze kalkıştığı iddiasıyla yakalanıp önceki gün tutuklanan Hadımköy 1. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda görevli Piyade Yüzbaşı Bülent A.’nın 2002 yılından 2006 yılına kadar yaşları 9 ile 14 arasında değişen 6 kız çocuğuna tecavüz ettiği kesinleşti. Kriminal Şube Müdürlüğü’nde yapılan incelemede, tecavüze uğrayan 6 çocuktan alınan örneklerle Bülent A.’dan alınan sperm örneği aynı çıktı.

BAYANIN PEŞİNDEYDİM

Üst düzey bir emniyet yetkilisi seri tecavüz ve cinayet olaylarında suçlu kişinin yakalanana kadar suçu tekrar ettiğini belirterek, "Bu olayda da aynı teori karşımıza çıkıyor. Suç bir kez işlendikten sonra sürekli tekrar edilmiş. Polis kayıtlarına geçen ve sperm örnekleri alınan vakalar aydınlatıldı" dedi. İki gün önce Bahçelievler’de apartman girişinde tecavüze kalkıştığı 12 yaşındaki Y.A. ve asansörde tecavüz ettiği S.Z. tarafından kesin teşhis edilen, 2 kız çocuğunun da benzettiği Bülent A.’nın üzerinden 2 plastik kelepçe çıktı. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nda 6 tecavüz olayıyla ilgili susma hakkını kullanan Bülent A., Y.A.’ya tecavüze teşebbüsten verdiği ifadesinde şöyle konuştu: "Bisikletimi tamire götürüyordum. Yolda daha önce ayak üzeri konuştuğum bir kadını gördüm, tanışmak için peşinden gittim. Ancak olay mahallinde bayanı kaybettim. İlk sırada bulunan giriş kapısı açık olan binanın önüne bisikleti park ettim ve içeri girdim. Burada mavi önlüklü bir kız öğrenciyi gördüm. Giren ablanın nerede oturduğunu sordum. Kız korkuya kapıldı ve elindeki kitapları atarak, ’Ne varsa alırsın’ dedi. Beni hırsız zannetti. Yere sindi. Koltuk altlarından tutup kaldırdım. Bu sırada sağ taraftan kapı açıldı. Açan bana bağırdı ve küfür etti. Elinde sopa gibi bir şey vardı. Kendimi açıklayamam, ifade edemem paniğine kapılarak kaçmaya başladım. O adam, ’Yakalayın, sapık, hırsız’ diye bağırınca vatandaş galeyana geldi."

2 sapık kayıp

Ümraniye’de 2001 yılından itibaren yaşları 7 ile 11 arasında değişen erkek çocuklarına aynı kişi tarafından tecavüz edildiği belirlendi. Erkek çocuklarına yönelik tecavüz olayları 2002 yılında son buldu, ancak sapık hala yakalanamadı. Kadıköy’de de 6 kız çocuğunun aynı kişi tarafından tecavüze uğradığı belirlendi. 2002 yılında başlayan tecavüz olayları 2004 yılında son buldu ancak bu olayların faili de yakalanamadı.

Utanç takvimi

OLAY YERİ Büyükçekmece polis bölgesi. Suç tarihi; 2 Temmuz 2002. Kurban; 9 yaşındaki M.F.

OLAY YERİ Büyükçekmece Jandarma bölgesi. Suç tarihi; 26 Mayıs 2003. Kurban; 11 yaşındak A.T.

OLAY YERİ Bahçelievler. Suç tarihi; 5 Mayıs 2004. Kurban; 14 yaşındaki Ç.C.A.

OLAY YERİ Bakırköy. Suç tarihi; 10 Mayıs 2004. Kurban; 12 yaşındaki M.E.

OLAY YERİ Bakırköy. Suç tarihi; 10 Ekim 2004. Kurban; 12 yaşındaki F.A.

OLAY YERİ Bahçelievler. Suç tarihi; 6 Aralık 2005. Kurban; 11 yaşındaki S.Z.

Ağlaya ağlaya teşhis etti

Bülent A.’nın 6 Aralık 2005 tarihinde tecavüz ettiği ilkokul 4. sınıf öğrencisi S.Z., babasıyla birlikte gittiği karakolda zanlıyı teşhis ederken ağladı. "Bu yüzü asla unutmam. Evet kesinlikle buydu" diye gözyaşı döken S.Z.’nin Aralık ayında polis merkezinde çizdirdiği robot resim, Bülent A.’yla birebir örtüşüyordu. Uğradığı tecavüzden sonra psikolojik tedavi görmeye başlayan S.Z., bir psikolog gözetiminde, tecavüzü bir kez daha hıçkırıklarla şöyle anlattı: "Apartmana girdiğimde birisi, ’Asansör sever misin?’ diye sordu. Sevdiğimi söyledim, bindik. Kaçıncı sınıfta olduğumu da sordu. Asansördeyken ’Benimle bodruma geleceksin’ dedi. Kabul etmedim. Gri bir bıçak çıkardı ve ’Sesini çıkarırsan seni öldürürüm’ dedi. Ellerimi kaldırarak, yüzüm asansörün duvarına gelecek şekilde beni çevirdi ve duvara yasladı. Külotlu çorabımı indirdi, kendisinin de pantolonunu indirdi. Pisliği üzerime döküldü. Bu sırada apartmanın otomatiği yanınca kaçtı."


/Toygun ATİLLA, Esma ÇAKIR - HÜRRİYET

muzo
07-04-2006, 09:41
EMEKLİLERE MÜJDE

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çetinkaya'dan, emeklilere müjde: Adaletsizlikler giderilecek, emekliler ile ilgili reform sayılacak düzenlemeler geliyor'
07 Nisan 2006 Cuma 00:34


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya, emeklilerin yaşadıkları sorunları değerlendirerek, "Emekliler ile ilgili reform sayılacak düzenlemeler geliyor' dedi.

Memur-Sen çatısı altında faaliyet gösteren Emekli Bir-Sen Genel Başkanı İsrafil Odabaş ve yönetim kurulu üyeleri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya'yı ziyaret etti.

Sendika üyeleri, memur emeklilerine yapılan haksızlıkları sıralayıp, Avrupa Birliği (AB) kriterleri gereği kendilerine de sendikal hakların neden verilmediğini sordu. Başkan Odabaş, ayrıca, çalışan memurlara ve emekli polislere verilen denge tazminatının emekli memurlara verilmemesinin, emekli camiasını iyice bunalıma soktuğunu vurgulayarak, bu ayrımcılığın giderilmesini istedi.

Genel Başkan Yardımcısı Çetinkaya ise emeklilerle ilgili reform sayılacak düzenlemeler hazırladıklarını vurgulayarak, 'Başbakan konuyla ilgileniyor, eğer bir adaletsizlik varsa giderileceğinden emin olunuz' şeklinde konuştu.

muzo
07-04-2006, 09:42
"BENİ TEHDİT ETTİKLERİ İÇİN 5'İNİ BİRDEN ÖLDÜRDÜM"

Giresun'un Güce ilçesinde cinnet geçirerek 5 kişiyi tabancayla öldürmek ve 1 kişiyi de yaralamak suçlamasıyla yargılanan sanık, söz konusu kişileri, kendisini ölümle tehdit ettikleri için öldürdüğünü öne sürdü.
07 Nisan 2006 Cuma 00:15



Giresun'un Güce ilçesinde cinnet geçirerek 5 kişiyi tabancayla öldürmek ve 1 kişiyi de yaralamak suçlamasıyla yargılanan sanık, söz konusu kişileri, kendisini ölümle tehdit ettikleri için öldürdüğünü öne sürdü.



Giresun Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 'tasarlayarak kasten adam öldürmek' suçundan tutuklu bulunan sanık M.A. katıldı.
M.A. yaptığı savunmada, kendisinin sürekli ölümle tehdit edildiğini öne sürerek, ölüm tehdidi altında olmasından dolayı psikolojisinin bozulduğunu ve söz konusu kişileri, kendisini öldürmek istedikleri silahla öldürmeye karar verdiğini ileri sürdü.



Mahkeme heyeti, sanığın savunmalarında geçen olaya tanıklık edenlerin dinlenmesine ve M.A'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.



Giresun'un Güce ilçesine bağlı İlit köyünde 8 Ağustos 2005'te cinnet geçiren M.A, tabancayla Musa Özay (50), eşi Hanım (50), çocukları İbrahim (26) ve Esra Özay (17) ile Sultan Aktaş'ı (27) öldürmüş, ağabeyi İbrahim Arslan'ı da ağır yaralamıştı

muzo
07-04-2006, 09:43
DİYARBAKIR BELEDİYE BAŞKANI HABERVİTRİNİ'NE AÇIKLAMA GÖNDERDİ : BEN BARIŞ İSTİYORUM

Bir kez daha ülkemizde yaşayan Türkler ve Kürtler olmak üzere tüm zenginliklerimizin bir arada barış içinde yaşam sürdüreceklerine olan inancımı paylaşmak istiyorum.
07 Nisan 2006 Cuma 00:07



Tempo dergisinin (06.04.2006) tarihli kapak, özetler ve iç sayfalarında yer verdiği Doğan Ertuğrul imzalı ve yapılan mülakatın okunabilmesi nedeniyle olduğunu sandığım bir amaçla kaleme alınmış, bana isnat edilen ya da sonuç açısından bana aitmiş gibi gösterilmeye çalışılan, “Türklerle Kürtler bir arada Yaşayamaz” sözleri kesinlikle bana ait ifadeler değildir.





Haberin devamı okunduğunda bu açıkça anlaşılabileceği gibi çeşitli gazeteler ve internet sayfalarına da yansıyan; “Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ‘Kürtlerin duygu dünyası’nı bu cümleyle özetledi: ‘Kürtlerle Türkler beraber yaşayamaz” sözleri haberin yazarı tarafından tasarlanmıştır. İçerisinden geçtiğimiz zorlu ve hassas dönemde kaleme alınmış ve bana aitmiş gibi gösterilmeye çalışılmış bu ifadeler son derece talihsiz bir yaklaşımdır.





Pek çok kez çarpıtılan, içerisinden belli bölümleri alınan ve tahrif edilerek bana aitmiş gibi gösterilmeye çalışılan haberler, bölgede ortaya koymak istediğimiz barış, huzur ve sağduyu olgusunu zedelemekle birlikte kamu vicdanında da farklı algılanmamıza yol açmaktadır. Bu nedenle dikkatle seçtiğimiz ifadelerin değiştirilip, olduğundan farklı gösterilmesi tüm bu samimi çabalarda derin yaralar açmaktadır.





Artık medyada ne yazık ki alışkanlık haline getirilen ve editörlerin habere istedikleri şekli verme yetkisini kendilerinde gören yaklaşım giderek içerisinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Bu basın ahlak ilkelerine kesinlikle sığmamaktadır. Sürekli gündeme gelen ve her seferinde mağduru olduğumuz yaklaşım için bu güne kadar koruduğumuz suskunluğumuzu bundan sonraki süreçte asla devam ettirmeyeceğiz. Basın-yayın örgütlerini bu anlamda göreve davet ediyoruz.





Ne kadar talihsizdir ki; medyada yer alan ve doğruluğu kesinlikle tartışmalı bu ve bunun gibi haberler, bu ülkenin siyasi, ve çoğu kez hukuk otoriteleri tarafından doğru olarak kabul edilmekte ve bakış açılarını bu haberlere göre şekillendirmektedirler.





Bir kez daha ülkemizde yaşayan Türkler ve Kürtler olmak üzere tüm zenginliklerimizin bir arada barış içinde yaşam sürdüreceklerine olan inancımı paylaşmak istiyorum.





Bu gerçeklerin ışığında kamuoyunu doğru bilgilendirmeyi kendimize borç sayıyor, ilgililerin bu ve benzeri haberleri düzeltmelerini talep ediyoruz.





Av. Osman BAYDEMİR


Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı

muzo
07-04-2006, 09:43
İŞ ADAMINI ÖLDÜRÜP, SEKRETERİNE DE TECAVÜZ ETTİĞİ İLERİ SÜRÜLEN ŞAHIS YAKALANDI

Bursa'nın Avdancık Köyü yakınlarında, bir iş adamını öldürüp, sekreterine de tecavüz ettiği ileri sürülen zanlı yakalanarak adliyeye sevk edildi.
07 Nisan 2006 Cuma 00:04



ORHAN AKIN
BURSA - Bursa'nın Avdancık Köyü yakınlarında, bir iş adamını öldürüp, sekreterine de tecavüz ettiği ileri sürülen zanlı yakalanarak adliyeye sevk edildi.



Edinilen bilgiye göre, Bağlarbaşı'nda bir müşterisine gitmek üzere 16 Z 8957 plakalı otomobiliyle işyerinden ayrılan Özkan Kapsan'ı (34), bir daha evine dönmedi. Kapsan'a telefonla da ulaşamayan yakınları durumu polise bildirdi.


Bunun üzerine harekete geçen polis ve jandarma ekipleri, iş adamına ait otomobili Demirtaş Beldesi yakınlarında yakılmış olarak buldu. Bunun üzerene soruşturmayı genişleten Osmangazi Jandarma Bölük Komutanlığı ekipleri, genç iş adamının sekreterini gözaltına aldı.


Olayı 3 gün boyunca korktuğu için saklayan sekreter M.M.'nin yer göstermesi sonucu iş adamının cesedi Avdancık yakınlarında çalılıkların içerisinde bulundu. İş adamını, yanlarına gelen maskeli 2 kişinin öldürüp kendisine de tecavüz edildiğini iddia eden M.M.'nin ifadeleri doğrultusunda harekete geçen ekipler, Yunus K. isimli zanlıyı Sakarya'nın Kaynarca İlçesi'nde yakaladı.


Bursa'ya getirilen Yunus K., Demirtaş Jandarma Karakol Komutanlığı'nda iki gün boyunca sorgulandı. Susma hakkını kullanan Yunus K.'nın cinayetle ilgisinin olmadığını söylediği öğrenildi. Sabıka kaydı bulunduğu tespit edilen Yunus K.'nın, tekstilcinin sekreteri M.M. ile bölgede darp edilerek 20 YTL parası alınan Mehmet K.'nın verdiği bilgiler doğrultusunda çizilen robot resimden yola çıkılarak yakalandığı öğrenildi.



Yunus K. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, cinayetle ilgili bir kişinin daha arandığı bildirildi.

muzo
07-04-2006, 17:28
FLAŞ!.. FLAŞ!.. BAŞKENTİN GÖBEĞİNDE KANLI SALDIRI: 8 YARALI

Danıştay binasının yanında bulunan taksi durağına pompalı tüfekle saldırıda bulunuldu. Olayda, biri Danıştay hakimi 8 kişi yaralandı.
07 Nisan 2006 Cuma 15:51


BAYAZIT CEBECİ-EDA HAN
ANKARA - Danıştay binasının yanında bulunan taksi durağına pompalı tüfekle saldırıda bulunuldu. Olayda, biri Danıştay hakimi 8 kişi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, 1 gün önce disiplin cezası alan M.Ş. isimli bir taksici, 2 arkadaşıyla birlikte, Danıştay binasının yanında bulunan Ihlamur Taksi Durağı'na pompalı tüfekle baskın yaptı. Olayda, Ömer Çelik ve Haşim Akyol isimli taksicilerle Ali Bilalcı ve Mehmet Dişli isimli vatandaşların yanı sıra Şükrü Erışık, Mehmet Ahizer, Muzaffer Ağıllı isimli Danıştay çalışanları ve Danıştay Hakimi Şenol Polat yaralandı. Yaralılardan Ömer Çelik, Haşim Akyol, Ali Bilalcı ve Mehmet Dişli, Numune Hastanesi'ne, Şükrü Erışık, Mehmet Ahizer, Muzaffer Ağıllı ve Danıştay Hakimi Şenol Polat Hacettepe Hastanesi'ne kaldırıldı.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor

muzo
07-04-2006, 17:32
KADIN HIRSIZ FARKI BU OLSA GEREK!

Konya'da dilencilik, bohçacılık ve misafirlik yöntemiyle kontrol ettikleri evlerin kapılarını özel sert yapılmış saç tokalarıyla açtığı iddia edilen hırsızlık şüphelisi 2 kız çocuğu ve 3 kadın yakalandı.
07 Nisan 2006 Cuma 14:44


HALİL İBRAHİM VARLI - ALİ TALAT ÖZEFE
KONYA - Konya'da dilencilik, bohçacılık ve misafirlik yöntemiyle kontrol ettikleri evlerin kapılarını özel sert yapılmış saç tokalarıyla açtığı iddia edilen hırsızlık şüphelisi 2 kız çocuğu ve 3 kadın yakalandı.
Edinilen bilgiye göre, Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Bürosu ekipleri, aldığı istihbarat çalışmaları sonucunda 2'si kız çocuğu, 3'ü kadın 5 kişiyi takibe aldı. 5 kişinin de, evleri gözetledikten sonra dilencilik, bohçacılık ve misafir görünüşünde evleri kontrol ettiğini gören polis, şüphelileri Dedekorkut Mahallesi'nde bir eve girmeye çalışırken yakaladı. Polis, yakalanan Y.Z. (14), T.V. (17), Meryem A. (34), Raziye Y. (20) ve Kiraz K'nin (36) Meram İlçesi'nde 3 katlı bir evde ikamet ettiklerini, 2 adet minibüs, 1 adet otomobilleri olduğunu tespit ederken, sağlık giderlerinden faydalanmak için yeşil kartları olduğunu ortaya çıkardı. Yeşil kartların iptali için gerekli yerlere başvuran polis, evde ve yakalanan şüpheliler üzerinde yaptığı aramada 2 adet pompalı tüfek, özel yapılmış sert saç tokası, 6 ayrı evden çalındığı belirlenen çok sayıda ziynet eşyası, tornavida buldu.
Olayla ilgili gözaltına alınan Y.Z. serbest bırakılırken, T.V. Çocuk Şubesi'ne teslim edildi. Diğer 3 şüpheli kadın ise adliyeye sevk edildi.