Orijinalini görmek için tıklayınız : 'Enkaza dokunmayın'
BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun kaza geçirdiği helikoptere ait enkazın korunması ve kaldırılmaması için İçişleri Bakanlığından talepte bulunduklarını, bu talebin olumlu karşılandığını bildirdi.
Şanverdi, BBP Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasına ilişkin sorularını yanıtladı.
Kazanın neden olduğu noktasında kesin ve resmi bir veri olmadığını ifade eden Şanverdi, Ulaştırma Bakanlığına bağlı bir ekip tarafından kaza kırım raporu hazırlandığını, İçişleri Bakanlığı'ndan enkazın korunması ve kaldırılmaması talebinde bulunduklarını ve talebin kabul edildiğini söyledi.
“BBP olarak ABD ve Almanya'dan iki uzman heyet getireceğiz” diyen Şanverdi, bu heyetlerin verecekleri raporlardan sonra kazanın nedeni konusunda bilgi vereceklerini anlattı. Uzman ekiplerin hafta içinde geleceğini dile getiren Şanverdi, “Elimizde henüz kaza raporu yok” dedi.
şüpheler iyice artmaya başladı
Baldemir
02-04-2009, 19:12
Bu şekilde kazanın ayrıntıları daha çok belli olabilir.:(
sarıkanarya_41
03-04-2009, 01:25
:rtfm: bakalım sonuc ne olacak.
ŞRARSKOZ
03-04-2009, 01:52
sonuç belli
sarıkanarya_41
03-04-2009, 02:10
sonuç belli
evet ama talıhsız kaza.
İşte kazanın suikast olma ihtimalini artıran müthiş gelişme…
BBP’li yetkililerin suikast iddialarının ardından şok bir iddia daha gündeme geldi. Helikopter kazasında ölen Muhsin Yazıcıoğlu’nun Ergenekon savcılarına bilgi ve belge sağladığı öne sürüldü. Fethullah Gülen de suikast imasında bulunmuş, “Kurcalamak gerek” demişti.
8 gün önce Kahramanmaraş’ta düşen helikopter’de hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili her gün yeni bir iddia ortaya atılıyor. Enkaza 3 gün boyunca ulaşılamaması ve kazadaki bazı şüpheler üzerine BBP’li yetkililer suikast iddiasını ortaya atmış
.Fethullah ...de suikast imasında bulunmuştu.
Kanal D’ye ulaşan bir bilgi ise şok etkisi yarattı
Muhsin Yazıcıoğlu, Ergenekon savcılarına bilgi veriyordu. İddialara göre Yazıcıoğlu bilgi vermekle kalmamış, çeşitli belgeleri de soruşturma savcılarına iletmişti. Üstelik bu bilgi belge trafiği defalarca tekrarlanmıştı. Savcılar, Muhsin Yazıcıoğlu’nun sık sık ifadesine başvurmuş, bilgi ve belge almıştı. Yani Yazıcıoğlu, bir anlamda Ergenekon’un gizli tanığıydı.
Gülen ‘Kaza şüpheli’ demişti
Fethullah Gülen, ABD’den .herkul sitesine yaptığı açıklamada Orgeneral Eşref Bitlis’in helikopter kazasıyla ölümü ile BBP liderinin ölümü arasında ilişki kurmuştu: “Yazıcıoğlu örnek bir Anadolu insanı. Anadolu insanı belli bir dönemde İslam’a ve Türk dünyasına karşı gelen şer güçlere karşı koydu. Kendisinin başına da dört-beş defa sürpriz trafik kazası gelmiş ve onları atlatmaya çalışmış. Bir yönüyle şüphelenmek lazım. Her şeyi kurcalamak lazım. Bu helikopter nasıldır? Niye böyle bir şeye itildim, neden ille bununla götürülmek istendim
Bozok: 4 önemli kuşku
BBP Ankara İl Başkanı Hasan Hüseyin Bozok da dün Habertürk gazetesine yaptığı açıklamada “Helikopterin düşmesi kaza değil suikasttır” diyerek 4 önemli kuşkusunu dile getirmişti:
1-LAPTOPU ÇALINDI: Bozok: “Olaydan önce Yazıcıoğlu’nun, evinin üst katında bulunan diz üstü bilgisayarı çalındı, sonra bahçeye bırakıldı. Genel Başkanla ilgili her türlü bilgiye bu bilgisayardan ulaşıldı.”
2- VALİ NASIL BİLİYOR?: “Kazadan hemen sonra Kayseri Valisi ’Kurtarma ekipleri olay yerine ulaştı. Yazıcıoğlu yaralı, şuuru açık. Hastaneye götürülüyor’dedi. Bu ifade kurtarma çalışmalarını yavaşlattı. O bilgi valiye nereden geldi?”
Yazıcıoğlu’ndan liberal ve sol aydınlara davet
3-İHBAR ALMIŞTIK: “15 gün önce genel başkanımıza suikast ihbarı almıştık, ancak doğrulatamamıştık. ”
4- NASIL ULAŞILAMADI: “Yüksek teknolojiye rağmen enkaz 48 saat sonra bulunabildi. Üstelik köylüler buldu. İlk gün GSM şirketinin verdiği koordinatlara rağmen enkaza ulaşılamadı. 3. gün seyyar baz istasyonu kuruldu. Bu işlem neden ilk gün yapılmadı?”
BBP: Enkaza dokunmayın
Seçimlere üç gün kala hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasının üzerinde kuşku bulutları oluşmaya başlayınca, BBP Genel Merkezi harekete geçti. Bir basın toplantısı düzenleyen BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi ulaştırma bakanlığına bağlı bir ekip tarafından kaza kırım raporu hazırlandığını, içişleri bakanlığından enkazın korunması ve kaldırılmaması talebinde bulunduklarını ve talebin kabul edildiğini söyledi.
ABD’den uzman gelecek
“BBP olarak ABD ve Almanya’dan iki uzman heyet getireceğiz” diyen Şanverdi, bu heyetlerin verecekleri raporlardan sonra kazanın nedeni konusunda bilgi vereceklerini anlattı. Uzman ekiplerin hafta içinde geleceğini dile getiren Şanverdi, “Elimizde henüz kaza raporu yok” dedi.
AA’dan 8 gün sonra ‘pardon’
Anadolu Ajansı, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin yaşamını yitirdiği kaza ile ilgili ilginç iptal haberi geçti. Kahramanmaraş’taki helikopter kazasının duyulması 25 Mart 2009 tarihinde 16:30 sularında medyaya yansımış haber kanalları ve internet siteleri flaş haberlerle kazayı duyurmuştu. Bu sırada AA’nın geçtiği bir haber yüreklere su serpmişti. AA, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’nin “Muhsin Yazıcıoğlu yaralı, şuuru açık” açıklamasını abonelerine geçmişti. Geçen Çarşamba günü geçilen bu haber 8 gün sonra “resmi makamlardan kesin teyidi alınamadan oluşturulduğundan” iptal edildi.
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter faciası bir kaza mıydı yoksa suikast mi? İşte cevabı aranan 15 soru...
1- Helikopter faciasından önce Muhsin Yazıcıoğlu'nun evinin üst katında çalınan laptop bahçede bulundu. Yazıcıoğlu'nun programıyla ilgili her türlü bilginin bulunduğu laptopu kim neden çaldı ve neden geri bıraktı?
2- 15 gün önce Yazıcıoğlu'na yapılan suikast ihbarı neydi?
3- Kazadan hemen sonra Kayseri Valisi 'Kurtarma ekipleri olay yerine ulaştı. Yazıcıoğlu yaralı, şuuru açık. Hastaneye götürülüyor' dedi. Bu ifade kurtarma çalışmalarını yavaşlattı. Kayseri Valisi'ne bu bilgi nerden geldi? Neden böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti?
4- Anadolu Ajansı 8 gün sonra valiyle ilgili haberini 'resmi makamlardan kesin teyit alamadıkları" gerekçesiyle geri çekti. Ajans haberin doğru olmadığını açıklamak için neden bu kadar uzun süre bekledi?
5- Yüksek teknolojiye rağmen enkaz 48 saat sonra bulunabildi. Üstelik köylüler buldu. İlk gün GSM şirketinin verdiği koordinatlara rağmen niçin enkaza ulaşılamadı? 3. gün seyyar baz istasyonu kuruldu. Bu işlem neden ilk gün yapılmadı?
6- İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri İsmail Güneş ile 112 Acil Servis hattındaki görevli kişimin konuşmaları orijinal mi yoksa bantlanarak mı kamuoyuna dinletildi? Son konuşmayı yapan kişi neden hiçbir yerde çıkmadı? Konuşmanın bütünü yayınlandı mı?
7- Helikopterde ELT cihazı var mıydı yok muydu? Varsa neden çalışmadı? Pilot Kaya İstektepe'nin kazadan iki gün önce ELT cihazının arızalı olduğu yönünde firmaya bilgi verdiği ancak buna rağmen bir şey yapılmadığı iddiası doğru mu?
8- Muhsin Yazıcıoğlu son mitingini yaparken alanda bulunan helikopter neden ayrılıp geri geldi? Yetkililer yakıt aldığını söylemesine rağmen havalandıktan 20-25 dakika sonra düşen helikopter neden patlamadı?
9- İHA muhabirinin fotoğraf makinesi ve kamerasına ne oldu? Bilinci yerinde olan İsmail Güneş'in sıcağı sıcağına olay yeriyle ilgili çektiği görüntüler var mıydı?
10- Kazazedelerin cep telefonları neden sinyal vermedi? İHA muhabiri telefonunun şarjı bitince neden diğerlerinin telefonlarını kullanmadı? Onların da şarjları bitmiş miydi yada telefonlar kullanılmaz hale mi gelmişti?
11- İHA muhabiri üşümemek için ölenlerin ceketlerini alırken neden diğer cep telefonlarını kullanmayı düşünmedi?
12- İHA muhabiri hem ajansıyla, hem de 112 acil servisiyle yarım saate yakın konuşmasına rağmen neden yerleri tespit edilemedi?
13- Neden enkazı bulan köylülerin cep telefonlarına el kondu? Köylülerin görüntüleri medyaya satacaklarından mı çekinildi yoksa başka bir neden var mıydı?
14- Helikopter rota almadan mı uçuşa çıktı? Rotası belliyse uçuş süresinden kaza yerinin bilinmesi gerekirdi. Rota değiştirdiyse pilot bunun için izin aldı mı?
15- Ve en önemli soru... Bu sorulara cevap verecek olan merci neresi? Ulaştırma yada İçişleri Bakanlığı mı? Yoksa Jandarma bölgesi olduğu için Genelkurmay mı?
Yazıcıoğlu Çevik Bir'i böyle tersledi
Kahramanmaraş'tan Yozgat'a giderken içinde bulunduğu Ali Sabancı'ya ait Medair helikopterinin düşmesi sonucu hayatını kaybeden BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun 28 Şubat'ta kendisine mesaj gönderen darbeci paşa Çevik Bir'i terslediği ortaya çıktı.
TARİHE GEÇECEK MESAJLAŞMA
“28 Şubat sürecinin en haraketli olduğu dönemde, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonu'nda düzenlenen bir etkinliğe kaldım. Salona girdiğimde davetliler arasında yer alan Çevik Bir'i de gördüm. Protokoldeki yerimi aldığımda birisi yanıma yaklaştı ve ‘bu notu size paşam gönderdi' diyerek bir kağıt uzattı. Kağıdın üzerinde ‘Türkiye'nin İran olmasına asla izin vermeyeceğiz?' yazıyordu. Hemen cebimden kalemi çıkarttım. O notun altına aynen şunu yazdım: ‘Biz de Türkiye'nin Suriye olmasına izin vermeyeceğiz.' Kağıdı bir arkadaşımla tekrar Çevik Bir'e gönderdim.”
Çevik Bir ve Muhsin Yazıcıoğlu arasındaki İran-Suriye “atışması” ne anlama geliyordu. 28 Şubat sürecinin kudretli paşası Çevik Bir, Refahyol iktidarını 7 milletvekiliyle ayakta tutan BBP Genel Başkanı'na “irtica” içerikli bir mesaj yolluyor, tabiri caizse ‘ayağını denk almasını” söylüyordu. Muhsin Bey de Türkiye'nin Suriye'deki Baascı rejim gibi bir baskı rejimiyle (ki o dönemde Suriye'de daha baskın bir yönetim vardı) idare edilmesine izin vermeyeceklerini, dolayısıyla darbelere direneceğini söylüyordu.
Hem de kime gönderiyordu bu mesajı?
Bizzat postmodern darbenin komutanı olan Çevik Bir'e. Sözkonusu mesajın anlamı şudur, “siz darbe yapabilirsiniz, ama bizler de bu darbeye direneceğiz. Halkımızın baskıcı bir rejimle ezilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.” Sadece bu söz bile ölümünün ardından bir değil, onlarca kapağın Muhsin Bey'e ayrılmasına yeter de artar bile.
İşte Muhsin Bey böyle bir adamdı. O dönemde istese çok rahat bir şekilde kendisi de dahil bir iki arkadaşı bakanlık koltuğuna oturabilir, bürokraside istediği makama dava arkadaşlarını yerleştirebilirdi. Ama o “Müslümanların iktidarı”na karşılıksız destek verdi. İşte bu yüzden de başta Sivaslılar olmak üzere halk da onu karşılıksız sevdi.
Birşeyi abartmaya geldi mi üstümüze yoktur, millet olarak. 13 yıldır rahmetlinin kendisi dahil, partilileri ve arkadaşları, hatta bu geceki Cevizkabuğu programına katılan BBP li parti yöneticileri hiç kimse dile getirmemiş böyle bir olayıda siz nerden buldunuz Allahaşkına? (Çevik Bir'i savunduğum anlaşılmasın. Onun şimdilerde nerede olduğunu sizlere en çok soran benim. Malum dava nedeniyle bu darbeci paşa neden sorgulanmaz diye.) Geleneklerimizde ölen kimsenin ardından iyi ve güzel konuşulurda, böyle abartılı ve asparagas haberlerle değil. Böyle bir olay gerçek olsaydı şimdiye kadar suyunun suyunu çıkarırlardı tvler.
Saygılar.
Birşeyi abartmaya geldi mi üstümüze yoktur, millet olarak. 13 yıldır rahmetlinin kendisi dahil, partilileri ve arkadaşları, hatta bu geceki Cevizkabuğu programına katılan BBP li parti yöneticileri hiç kimse dile getirmemiş böyle bir olayıda siz nerden buldunuz Allahaşkına? (Çevik Bir'i savunduğum anlaşılmasın. Onun şimdilerde nerede olduğunu sizlere en çok soran benim. Malum dava nedeniyle bu darbeci paşa neden sorgulanmaz diye.) Geleneklerimizde ölen kimsenin ardından iyi ve güzel konuşulurda, böyle abartılı ve asparagas haberlerle değil. Böyle bir olay gerçek olsaydı şimdiye kadar suyunun suyunu çıkarırlardı tvler.
Saygılar. ben televizyonda seyrettım rahmetli aynen şunu diyordu türkiye iran olmaz ama türkiyede suriyede olmaz dıye anısını anlatıyordu sanırım bunu cenaze torenı oldugu gün gosterıyorlardı yani uydurma degil sahitler var cevik bir ile arasına olanlara bu bir kaza degıl soruyorum size kimin basına 17 kaza gelıyor bunlar hep tesadufmu kımse cevapını beklıyen sorulara cevap veremıyor
bugün kü akşam haberlerinden sonra iyice işkillendim...112 1 saat içinde nokta olarak kaza yerini herkese bildirmiş...ama 3 gün boyunca farklı yerlerde arama yaptırmışlar...bu kadarda yanlış olmazki...nedemek yani? adamlar yerini tesbit edi,p söylemişler 1 saat içinde...
sonra hangi vali "yazıcı oğlu yaşıyor hastanede" demişse, çıksaya kardeşim basına açıklama yapsın...
Baştan hiç konduramıyordum...."yok canım sevenleri ölümünü kabullenemedikleri için bu tür sabotaj-suikast teorilerinde- ithamlarında bulunuyorlardır" diyordum...ama şu an çok işkilliyim...herşeyden evvel 3 gün neden farklı yerlerde arandı?
Dün akşamki ceviz kabuğundada bu olay konuşuluyordu...hepsini seyredemedim- fakat sadece işkillenen ben değilim...
selametle...
sarıkanarya_41
04-04-2009, 22:43
Birşeyi abartmaya geldi mi üstümüze yoktur, millet olarak. 13 yıldır rahmetlinin kendisi dahil, partilileri ve arkadaşları, hatta bu geceki Cevizkabuğu programına katılan BBP li parti yöneticileri hiç kimse dile getirmemiş böyle bir olayıda siz nerden buldunuz Allahaşkına? (Çevik Bir'i savunduğum anlaşılmasın. Onun şimdilerde nerede olduğunu sizlere en çok soran benim. Malum dava nedeniyle bu darbeci paşa neden sorgulanmaz diye.) Geleneklerimizde ölen kimsenin ardından iyi ve güzel konuşulurda, böyle abartılı ve asparagas haberlerle değil. Böyle bir olay gerçek olsaydı şimdiye kadar suyunun suyunu çıkarırlardı tvler.
Saygılar.
hocam suyunu sıkıp portakal suyu gıbı tvler cıkartırdı dıyorsunuz o*** ama.bakın zmanında cem uzan,aydın dogan,ve bu ergenekoncu sanatcı rutbelı asker v.s ler ıcınde cok ıddıa atıldı belgeler duzenlendı ama ne tansu hanım ne mesut bey nede rahmetlı ecevit.yok abi siyaset yapmıyorum ama bugun r.tayyıp erdogan cem uzanı aydın doganı ve ergenekonu yıllardır hıc bır baskanın yapamadıgını yapıp turk halkından sygınlık kazanmıstır bu kısımda.tv ler gazeteler sadece para magazın traj amaclı varlıklardır kuruluslardır.ama bakın gercekten ıktıdar partı baskanı ve hukumet devlet bunu suan ıcın arastırıyor ve elbet asıl sonuc elbt belkı yarın belkıde yarındanda yakın meydana cıkartacaklar snuc ıyı veya kotu olur bılemeyız.saygılar.:photo:
BBPnin ABD ve Almanya'dan getirteceği teknik ekiplerin raporlarını görmeden birşey diyemeyiz. Suikast ikinci planda kalıyor. Ama bu olayda da gördük ki bir devlet nasıl yönetilemez onu anladık. Üç tane kriz merkezi oluşturuluyor ve bunlar birbirinden bağımsız çalışıyorlar. Rezaletin resmidir bu, başka birşey değil. Tıpkı geçen ay Hollanda da düşen uçak olayı ve 1999 Marmara depreminde olduğu gibi. Tüm iktidarlar, devlet kurumlarındaki işi bilen, kaliteli elemanları çıkartıp yerine eş, dost, akraba ve partidaşlarını doldurursa olacağı bu. Başka ne bekliyoruz ki? En ufak bir olayda sorumluların eli ayağı çarşafa dolanıyor. Yazıklar olsun. Başka ne diyelim ki?
Saygılar.
emmi herşeyde hükümeti kötülüyorsun...kabak tadı verdi artık...tamam bende sevmiyorum baştakileri ama insaf...iyi olan taraflarınada iyi de...arama tarama faaliyetlerinde hükümet in kusuru bence yoktu... (şayet bu iş suikast çıkarsa o zaman başka)
veyselbakan
06-04-2009, 11:21
BBPnin ABD ve Almanya'dan getirteceği teknik ekiplerin raporlarını görmeden birşey diyemeyiz. Suikast ikinci planda kalıyor. Ama bu olayda da gördük ki bir devlet nasıl yönetilemez onu anladık. Üç tane kriz merkezi oluşturuluyor ve bunlar birbirinden bağımsız çalışıyorlar. Rezaletin resmidir bu, başka birşey değil. Tıpkı geçen ay Hollanda da düşen uçak olayı ve 1999 Marmara depreminde olduğu gibi. Tüm iktidarlar, devlet kurumlarındaki işi bilen, kaliteli elemanları çıkartıp yerine eş, dost, akraba ve partidaşlarını doldurursa olacağı bu. Başka ne bekliyoruz ki? En ufak bir olayda sorumluların eli ayağı çarşafa dolanıyor. Yazıklar olsun. Başka ne diyelim ki?
Saygılar.
emmi dediklerine harfi harfine kelimesi kelimesine katılıyorum dün gazi mahallesinde çıkan olayları ve ne kadar erken olaylara müdahale edildiğinide gördük umarım erkenden kastımı herkez anlamıştır o yüzden kimse bana anlatmasın bir müdahalede bulunacak o onu arıyor o ona danışıyor derken zaten iş işten geçiyor peki soruyorum şimdi arkadaşlara bir devletin valisi nasıl çıkıpta rahmetli vefat ettikten sonra çıkıp yalan beyanat veriyor ve hafif yaralı olarak kurtulmuştur deyipte olaylar geçtikten sonra parti çalışanlarını ve polisleri suçlayabiliyor ondan sonra diyorsunuzki devletimi suçlayalım ben devletimi asla suçlamam sadece bu mercide çalışan insanların acemiliklerini ve saçmalıklarını eleştirebilirim bu da benim en doğal vatandaşlık hakkım diye düşünmekteyim saygılar!:49:
emmi dediklerine harfi harfine kelimesi kelimesine katılıyorum dün gazi mahallesinde çıkan olayları ve ne kadar erken olaylara müdahale edildiğinide gördük umarım erkenden kastımı herkez anlamıştır o yüzden kimse bana anlatmasın bir müdahalede bulunacak o onu arıyor o ona danışıyor derken zaten iş işten geçiyor peki soruyorum şimdi arkadaşlara bir devletin valisi nasıl çıkıpta rahmetli vefat ettikten sonra çıkıp yalan beyanat veriyor ve hafif yaralı olarak kurtulmuştur deyipte olaylar geçtikten sonra parti çalışanlarını ve polisleri suçlayabiliyor ondan sonra diyorsunuzki devletimi suçlayalım ben devletimi asla suçlamam sadece bu mercide çalışan insanların acemiliklerini ve saçmalıklarını eleştirebilirim bu da benim en doğal vatandaşlık hakkım diye düşünmekteyim saygılar!:49:
sence devlet tum kurumlarına hakım mi bence hayır bu ortada suan devlet işinde güç dengeleri var bunları anlamak zor
Osman, işini yapmaktan aciz insanları elbette eleştireceğiz. Telekümasyon Kurulu ilk birinci saatte yerini tesbit edip, başbakanlık müsteşarına bildiriyor. Bu açıklamanın üstüne yatıp, uyumaya bıraktılar. Nasıl olsa bu millet bir haftalık hafızayla yaşıyor düşüncesindeler. Unuturuz iki gün sonra değil mi? Benim dediklerim sadece bu iktidara has bir olgu değil. Yazıyı dikkatli okursan tüm felaketlerde aynı kepazelik, aynı rezalet. Peki o kadar askeri, polisi ve vetandaşı eksi 20-25 derecede donacakları düşünülmeden sürmediler mi dağlara? Az kalsın onlarda donmuyorlar mıydı? Kabak tadı veren bu beceriksizlerdir. İşlerini yapamıyorlarsa çekip gitsinler. İki, üç senede bir olay olacak ama bizim arama-kurtarma ekipleri evlere şenlik. Deveye sormuşlar boynun niye eğri diye; o da demişki, nerem düz ki boynum eğri olmasın. Bizim işlerde o hesap.
Saygılar.
Osman, işini yapmaktan aciz insanları elbette eleştireceğiz. Telekümasyon Kurulu ilk birinci saatte yerini tesbit edip, başbakanlık müsteşarına bildiriyor. Bu açıklamanın üstüne yatıp, uyumaya bıraktılar. Nasıl olsa bu millet bir haftalık hafızayla yaşıyor düşüncesindeler. Unuturuz iki gün sonra değil mi? Benim dediklerim sadece bu iktidara has bir olgu değil. Yazıyı dikkatli okursan tüm felaketlerde aynı kepazelik, aynı rezalet. Peki o kadar askeri, polisi ve vetandaşı eksi 20-25 derecede donacakları düşünülmeden sürmediler mi dağlara? Az kalsın onlarda donmuyorlar mıydı? Kabak tadı veren bu beceriksizlerdir. İşlerini yapamıyorlarsa çekip gitsinler. İki, üç senede bir olay olacak ama bizim arama-kurtarma ekipleri evlere şenlik. Deveye sormuşlar boynun niye eğri diye; o da demişki, nerem düz ki boynum eğri olmasın. Bizim işlerde o hesap.
Saygılar.
bugün kü akşam haberlerinden sonra iyice işkillendim...112 1 saat içinde nokta olarak kaza yerini herkese bildirmiş...ama 3 gün boyunca farklı yerlerde arama yaptırmışlar...bu kadarda yanlış olmazki...nedemek yani? adamlar yerini tesbit edi,p söylemişler 1 saat içinde...
sonra hangi vali "yazıcı oğlu yaşıyor hastanede" demişse, çıksaya kardeşim basına açıklama yapsın...
Baştan hiç konduramıyordum...."yok canım sevenleri ölümünü kabullenemedikleri için bu tür sabotaj-suikast teorilerinde- ithamlarında bulunuyorlardır" diyordum...ama şu an çok işkilliyim...herşeyden evvel 3 gün neden farklı yerlerde arandı?
Dün akşamki ceviz kabuğundada bu olay konuşuluyordu...hepsini seyredemedim- fakat sadece işkillenen ben değilim...
selametle...
Adamlar işlerini yaptı (gibi gözüküyor...tekrar ediyorum, şayet suikast değilse...)
Haa suikast olduğu çıkarsa o zaman bu 3 günlük rotarın hesabını hükümetede sormak gerek... gerçi suikast değilse bile yine sormak lazım...ama kardeşim işin içinde askerde var...genel kurmayda mesele ile yakından ilgilendi...kime laf etmeli şimdi?
saygı bizden..
selametle...
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.