PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 19/04 Türkiye'de Neler oluyor



muzo
19-04-2006, 08:54
KLAUS: 'TÜRKİYE'NİN AB'YE KABÜLÜ POZİTİF VE GEREKLİ ADIM'

Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, Türkiye'nin AB'ye kabulünün hem AB hem de Türkiye için pozitif ve gerekli bir adım olduğunu kaydetti.
19 Nisan 2006 Çarşamba 00:01


ANKARA - Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, Türkiye'nin AB'ye kabulünün hem AB hem de Türkiye için pozitif ve gerekli bir adım olduğunu kaydetti.
Klaus, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Çankaya Köşkü'nde onuruna verdiği akşam yemeğinde yaptığı konuşmada ziyaretinin, Türkiye'nin AB'ye girmek için görüşmelere başlamasıyla iki ülke arasındaki geleneksel dostluk ilişkilerine yeni perspektifler açtığı bir döneme rastladığını söyledi.
'Türkiye'nin AB'ye kabulünün hem AB hem de Türkiye için pozitif ve gerekli bir adım olduğuna inanıyoruz' diyen Klaus, bu nedenle bundan sonraki sürecin başarılı geçmesini dilediklerini belirtti.
Bu konunun bazı Avrupa ülkelerinde karşı görüşlerin ileri sürüldüğü tartışmalarda yer aldığını ifade eden Klaus, şunları kaydetti:
'Karşı olanlar birçok konuda özellikle ülkenizin coğrafi veya kültürel açıdan Avrupa'ya ait olup olmadığı gibi gerçekçi olmayan konularda endişelerini dile getiriyorlar. Bence bu kötü bir gerekçe. AB Avrupa değildir. AB politik bir projedir. Coğrafi ya da kültürel olarak tanımlanmamıştır. Ancak sadece tek tek ülkelerin benzer politik ve sosyoekonomik sistem temelinde, ortak çalışma istekleri temelindedir. Ülkeniz de sadece ve sadece buna göre değerlendirilmelidir.'
Türk dış politikasının bugün dünyanın sorunlu bölgelerindeki (Yakındoğu, Irak, Balkanlar) önemine değer verdiğini de belirten Klaus, 'Uluslararası terörizme karşı savaşta aldığınız kararlı tavrınızı takdir ediyorum' dedi.

muzo
19-04-2006, 08:58
KIZ, KIZI BÖYLE BIÇAKLADI!..

Çanakkale'de, birlikte yaşayan 2 kızın arasında yaşanan kavgada kızlardan biri, sırtına saplanan bıçakla yaralandı.
19 Nisan 2006 Çarşamba 00:03



AYHAN ÖNCÜ
ÇANAKKALE - Çanakkale'de, birlikte yaşayan 2 kızın arasında yaşanan kavgada kızlardan biri, sırtına saplanan bıçakla yaralandı. Genç kız, sırtına saplanan 20 santimetrelik bıçakla getirildiği Çanakkale Devlet Hastanesi'nde ameliyata alındı.


Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)



Edinilen bilgiye göre, Barbaros Mahallesi'ndeki Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı kız öğrenci yurdunda, özel bir güvenlik şirketinin görevlisi olarak çalışan ve bir süre önce işten çıkarılan Emine K. (24) isimli genç kız, aynı evde yaşadığı iş arkadaşı B.D. (21) ile işten çıkarılmasının nedeni konusunda tartışmaya başladı.


İddiaya göre, tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine B.D., eline geçirdiği bıçağı arkadaşı Emine K.'nın sırtına sapladı. Olduğu yerde yığılan genç kız, olayı haber alan vatandaşların durumu polise bildirmelerinin ardından ambulansla Çanakkale Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralı genç kıza anında müdahale eden doktorlar, genç kızın sırtına saplanan bıçağı ameliyatla çıkarmayı başardı.
Olayla ilgili tahkikat, çok yönlü olarak sürdürülüyor.

muzo
19-04-2006, 08:59
PALTOLU ÖĞRENCİ HAMİLE ÇIKTI!..

14 yaşındaki F.Ö, öğretmenleri tarafından sağlık ocağına götürüldü.
19 Nisan 2006 Çarşamba 08:24



Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde hasta olduğu gerekçesiyle sürekli sınıfta paltosuyla oturan ilköğretim okulu 8. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki F.Ö, öğretmenleri tarafından sağlık ocağına götürüldü.

Yapılan muayenede öğrencinin yaklaşık 7,5 aylık hamile olduğu belirlenince jandarmaya haber verildi. F.Ö’nün, sürekli evlerine gelen komşularının kendisine tecavüz ettiği iddiası üzerine evli M.D. gözaltına alındı. Mahkemece tutuklanan M.D.’nin daha önce de benzer bir olaydan cezaevinde yattığı öğrenildi.


/HÜRRİYET

muzo
19-04-2006, 09:00
YETİM KIZLARA FUHUŞ BASKINI

Polis, bu kez devletin himayesindeki yetim kızları pazarlayan çeteyi çökertti.
19 Nisan 2006 Çarşamba 00:05


Polis, bu kez devletin himayesindeki yetim kızları pazarlayan çeteyi çökertti

FUHUŞ yuvası İstanbul Pendik'te basıldı. Ünlü mankenlerin adının karıştığı fuhuş olayını telefon takibiyle ortaya çıkaran polis, bu kez ihbar üzerine harekete geçti. Müşteri kılığına giren bir polis, Gülperi C. adlı patroniçeye ulaştı.

POLİS İKİ KIZ SEÇTİ
EVİNE gidip, 100 YTL karşılığında iki kız istedi. Patroniçe, 17 yaşındaki L.K ile 16 yaşındaki T.M'yi gönderdi. Müşteri polis, kızlar odasına gelince, sessiz olmalarını isteyip telsizle hazır bekleyen ekibi uyardı. Ev basıldı.

ABLASINI DA SATMIŞ
EVDE, Gülperi C. ile yardımcısı Serhat Ö. ve 4 kadın yakalandı. Polise gönderilen, 2 kızın Taksim'deki Çocuk Esirgeme Yurdu'ndan kaçtıkları ortaya çıktı. Evdeki sermayelerden birinin patroniçenin ablası olduğu belirlendi.

muzo
19-04-2006, 09:03
3 GENCİ KATLETTİ UTANMADAN SIRITTI!..

Türkiye'yi dehşete düşüren yarış kazasında aracı kullanan pilot hafif yaralı olarak gittiği hastanede kameralara böyle poz verdi.
19 Nisan 2006 Çarşamba 00:06


Türkiye'yi dehşete düşüren yarış kazasında aracı kullanan pilot hafif yaralı olarak gittiği hastanede kameralara böyle poz verdi.

Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)

YARIŞ MERAKI SONLARI OLDU...
Antalya'daki otodrag yarışlarında akıllara durgunluk verecek bir kaza yaşandı. Levent Kesen'in kullandığı araç, starttan hemen sonra yoldan çıkarak seyircilerin arasına daldı. Kazada İbrahim Özer, İbrahim Uzun ve Orhan Bozkurt adlı 3 genç hayatını kaybetti. Olay, ihmaller yüzünden meydana gelmiş olsa da 'kaza'ydı.

YÜZÜNDE GÜLLER AÇIYORDU!
Ancak sürücü Levent Kesen'in yandaki görüntüsü, acılı aileleri bir kez daha yıktı. Kazayı sıyrıklarla atlatan Kesen, tedavi için götürüldüğü hastanede hiçbir şey olmamış gibi, objektiflere pis pis sırıtıyordu. Onun bu halini görenlerin aklına, Mehmet Akif'in meşhur dizesi geldi: Ey Nadan! Ağlamazsan, bari gülmekten utan!

İnsanları havada uçuran adamın keyfi pek yerinde!
İşte kaza anı... Levent Kesen'in kullandığı otomobil, seyircilerin arasına dalıyor. Seyirciler çarpmanın etkisiyle havalarda uçuşuyor. Kesen ise hastanede bu pozu veriyor. Yarışları izlerken ölen 3 gencin (solda), aynı mahallede oturdukları öğrenildi.

muzo
19-04-2006, 09:06
İNTERNETTE KISA METRAJLI ŞÖHRET...

Barış Bayraktar, bitirme tezi olarak çektiği "Pamuk Prenses 2" adlı film sayesinde şöhret oldu.
19 Nisan 2006 Çarşamba 06:07



Sinema Bölümü öğrencisi Barış Bayraktar'ın çektiği 24 dakikalık "Pamuk Prenses 2" adlı filmi, internetten iki milyon kişi indirdi.


Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Bölümü'nden mezun olan 25 yaşındaki Barış Bayraktar, bitirme tezi olarak çektiği kısa metrajlı "Pamuk Prenses 2" adlı film sayesinde şöhret oldu. Bayraktar'ın, hocalarından "100" almasına neden olan filmi internetten iki milyon kişi indirdi. Genç yönetmen böylece, "Hayalet Sevgilim" adlı şarkısı bir milyon kişi tarafından indirilen Koç Üniversitesi öğrencisi İrem Yağcı gibi internette şöhret oldu. 24 dakikalık filmde Erkan Can, Serhat Özcan, Levent Tülek, Hakan Gerçek gibi ünlü oyuncular ücretsiz oynadı. Bayraktar böylece "pingiz.com/pp2" adresinde İngilizce, Almanca ve Fransızca altyazıyla yayımlanan filmini, sadece 300 YTL'ye mal etti.


YAPIMCILAR PEŞİNDE


Birçok yapım şirketi, Bayraktar'ı bünyesine katmak için çalışıyor. Fakat genç yönetmen, hedefinin Hollywood olduğunu söylüyor. Bayraktar, "Bitirme tezimi arkadaşlarım izlesin diye ufak bir fragman halinde internette bir siteye koydum. Fakat baktım ki forumlarda konuşulur bir film haline gelmiş, ben de tamamını yayınlamaya başladım" dedi.


/SABAH

muzo
19-04-2006, 09:06
TERÖRİSTİN AVUKAT PARASI POLİSTEN!..

Terörle mücadele birimi kendi arasında 134 YTL toplayarak, bombacı teröristlere avukat tuttu.
19 Nisan 2006 Çarşamba 06:15


Adalet Bakanlığı ile Barolar Birliği arasında başgösteren ödenek krizi terör sorgusunu etkiledi. İstanbul Barosu "Para yoksa, bizden avukat yok!" dedi. Bunun üzerine terörle mücadele birimi kendi arasında 134 YTL toplayarak, bombacı teröristlere avukat tuttu.




Emniyet’ten üst düzey bir yetkili, şunları söyledi: "Aksi halde sorguya ve savunmaya örgüt avukatları geliyor. Bu avukatlar ne yazık ki parti komiseri gibi. Zanlının samimi pişmanlığını, itirafını önlüyor. Manevi baskı uygulayarak konuşmasını engelliyor. Buna çözüm bulmaya çalışıyoruz."

ÖDENEK BİTTİ

1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) ile, ağır cezalık zanlıların polise verdikleri ifade sırasında avukat bulundurulması zorunlu hale getirildi. Yasanın uygulanmasıyla birlikte, müdafiye sahip olmayan zanlılara avukatlar, barolarca sağlanmaya başlandı. Yasa uyarınca bu avukatların ücretleri, Adalet Bakanlığı tarafından ödeniyordu. Ancak bakanlığın bu iş için ayırdığı ödenek bitince, barolar da avukat gönderme uygulamasına son verdi.

AVUKAT POLİSTEN

Bunun en son ve en çarpıcı örneği, geçen hafta İstanbul’da yaşandı. Hakim ve savcıları taşıyan belediye otobüsüne bomba koydukları gerekçesiyle yakalanan PKK terör örgütü militanlarına, İstanbul Barosu müdafi göndermeyince, polisler kendi aralarında para toplayarak avukat tuttu.

İstanbul’daki operasyonda, belediye otobüsünde patlamadan bulunan bomba düzeneğindeki sim kartı inceleyen polis, önce kadın zanlı Ş.Ş.’ye ulaştı. Daha sonra yapılan operasyonda Ş.Ş. ile birlikte toplam 5 kişi yakalandı. Gözaltına alınan zanlılar, polisin topladığı delilleri görünceye kadar susma haklarını kullanarak ifade vermekten kaçındı. Zira polis bomba düzeneğinde, zanlılardan E.Ö.’nün parmak izini bulmuş ve cep telefonunun bataryasını sıkıştırmak için kullanılan karton parçasının geri kalan kısmı da, Ş.Ş.’nin evindeki aramada ele geçmişti. Bu deliller üzerine ifade vermeyi kabul eden zanlılar, bombayı kendilerinin koyduklarını itiraf ettiler.

AVUKATSIZ İFADE GEÇERSİZ

Ancak bu itirafların mahkemede delil olarak kabul görmesi için, yasa gereği ifadelerin avukat nezaretinde alınması gerekiyordu. Zanlılar daha önce de örgüt militanlarının savunmasını üstlenen bir avukatı kabul etmeyince polis, İstanbul Barosu’ndan avukat talebinde bulundu.

BARO: ÖNCE PARA

Baro’nun emniyetin avukat talebine yanıtı ise olumsuz oldu. CMK müdafiliği yapan meslektaşlarının Adalet Bakanlığı’ndan ücretlerini alamadığını söyleyen Baro yetkilileri, "Para yoksa savunma da yok!" diyerek avukat göndermedi.

134 YTL TOPLADILAR

Soruşturma dosyasını mahkemeye eksiksiz göndermekte kararlı olan polis, sonuçta çarpıcı bir çözüm buldu. Kendi aralarında 134 YTL toplayan İstanbul Terörle Mücadele Müdürlüğü"nde görevli polisler, bu parayla bomba zanlılarına özel avukat tuttu. Tutulan avukatın yanında zanlı ifadelerini kayda geçiren polis, böylece itirafları yasal duruma getirdi. Bu itiraflar doğrultusunda mahkemeye sevkedilen 5 zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

YASA NE DİYOR?

Ceza Muhakemeleri Kanunu, "İfade alma ve sorguda yasak usuller" başlıklı 148. maddenin 4. bendinde, avukat olmadan alınan ifadenin mahkemede geçersiz sayılacağı hükmünü içeriyor. Maddede "Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz." deniliyor.


/Uğur DÜNDAR, Ertuğrul ERBAŞ - HÜRRİYET

muzo
19-04-2006, 09:07
KIZ ÖĞRENCİYE CİNSEL TACİZDEN TUTUKLANDI!..

Öğretmenin yanlış anlaşıldığını belirterek suçlamaları kabul etmediği kaydedildi.
19 Nisan 2006 Çarşamba 06:38



Adana Remzi Oğuz Arık İlköğretim Okulu'nda sınıf öğretmeni olarak görev yapan öğretmen C.Ö. (41), 2'nci sınıf öğrencisi 4 kıza cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı. Olayın öğrencilerin ailelerine durumu anlatması ve ailelerin okul müdürüne başvurmasıyla ortaya çıktığı belirtildi. Okul müdürünün başvurusuyla da çocuk polisi öğrencilerin ifadelerine başvurdu. Çocukların dördünün de öğretmenin geçtiğimiz yıldan beri kendilerine cinsel tacizde bulunduğu yönünde ifadeler verdiği öğrenildi. Bunun üzerine öğretmen gözaltına alındı. Öğretmenin 14 yıllık evli olduğunu, çocuğu olmadığı için çocukları sevdiğini ve yanlış anlaşıldığını belirterek suçlamaları kabul etmediği kaydedildi. Adliyeye sevk edilen öğretmen 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.


/Nazan ERDEM - SABAH

muzo
19-04-2006, 09:08
MİNİBÜS BALKONDA ASILI KALDI!..

Üzerinde kontak anahtarı bulunmayan minibüsü boşa alarak hareket ettiren hırsızlar yokuş aşağı doğru gitti.
19 Nisan 2006 Çarşamba 06:44


ARİF ÇAYAN
İZMİR (İHA) - İzmir'de bir minibüsü çalan zanlılar kaza yapınca aracı bırakıp kaçtı.
Edinilen bilgiye göre gece saat 03.00 sıralarında, Eşrefpaşa 575 sokak üzerinde park halindeki 35 S 68020 plakalı servis minibüsünün kapısını zorlayarak içine giren hırsızlar, daha sonra aracı çalıştırmak istediler. Üzerinde kontak anahtarı bulunmayan minibüsü boşa alarak hareket ettiren hırsızlar yokuş aşağı doğru gitti. Ancak minibüsün direksiyonun kilitli olduğu akıllarına gelmeyen hırsızlar, manevra yapamadılar. Bunun üzerine eğimli yolda yokuş aşağı giden servis minibüsü 6 numaradaki Orkide Apartmanı'nın 2. kat balkonuna çarparak durdu.
Balkona asılı olarak ve boşlukta kalan servis minibüsünün içinden çıkan kimliği belirsiz kişi ya da kişiler kaçtı. Çarpma sonucu uykularından uyanan ve deprem olduğunu sanan apartman sakinleri ise büyük bir korkuyla sokağa döküldü. Uzun süre balkonda asılı kalan minibüs olay yerine gelen kurtarma ekipleri tarafından vinç takılarak kurtarıldı. Kazada balkonu hasar gören boyacı Feridun Kargılı, "Geceleyin uyuyorduk. Bir anda büyük bir gürültüyle uyandık. Deprem olduğunu zannederek balkona çıktım. Minibüsün balkonumuza çarptığını görünce gözlerime inanamadım" diye konuştu. Servis minibüsünün şoförlüğünü yapan 67 yaşındaki Bağkur emeklisi Doğan Tengizdeniz ise BMC firmasına işçi servisi yaptığını belirterek, "Akşam minibüsü evimin önüne park ettim. Geceleyin gelip minibüsü çalmak istemişler. Aracın ruhsatı ve kontak anahtarı bendeydi. Direksiyon kilitli olduğu için de hareket ettiremeyip apartmana çarpmışlar. Beni komşularım uyandırarak haber verdi. Bu hırsızların artık iyice gözleri döndü. Bu ne cesaret" diye konuştu.

muzo
19-04-2006, 10:45
TERÖRLE MÜCADELEYE GÜÇLÜ YAPTIRIMLAR GELDİ

Terörle Mücadele Yasası Taslağı'nda terör örgütüne gelir sağlayıp destek olacak her fiil terör suçu sayıldı. AB'ye uyum yasalarıyla gelen bazı hakların, terör suçlarında uygulanmamasına karar verildi.
19 Nisan 2006 Çarşamba 09:24



Güvenlik güçlerinin talepleri dikkate alınarak hazırlanan Terörle Mücadele Yasası (TMY) taslağında yeni yasalarla getirilen bazı haklar terör suçları açısından daraltılırken, önleyici yetkiler artırıldı. Taslak yasalaşırsa tutuklu ve hükümlü cezaevinden alınıp sorgulanabilecek; zanlının gözaltında tutulacağı, ancak ifadesinin alınmayacağı ilk 24 saatte avukatıyla görüştürülmeyebilecek. Dün TBMM'ye gönderilen taslakta yer alan düzenlemeler şöyle:

'TCK'daki cezalar yarı oranda artacak'
Doğrudan terör suçları dışındaki çok sayıda suç, terör örgütlerine yardım amacıyla yapılıyorsa "terör suçu" sayılacak. Böylece TCK'daki şu suçlar da "işlenme amacı" nedeniyle terör suçu sayılabilecek:
Cinayet, yaralama, göçmen-insan kaçakçılığı, intihara azmettirme, çocukların cinsel istismarı (çocuk *****su vb.), alıkoyma, eğitim öğretimin, sendikal-mesleki faaliyetlerin, düşünce hürriyetinin engellenmesi, hırsızlık, radyasyon-atom enerjisi kullanma, tehlikeli maddeler bulundurma (bomba imali vb. için), çevrenin kasten kirletilmesi (zehirli varillerin gömülmesi vb.), uyuşturucu üretip satma, sahtecilik suçları, korku ve panik yaratma amaçlı tehdit (esnafa kepenk kapattırma vb.), suç işlemeye tahrik (çocukları, gençleri eyleme yönlendirme vb.), suçu ve suçluyu övme (Sayın Öcalan ifadesi vb.), fuhuş (bu yolla gelir sağlanması), ihaleye fesat karıştırma (devlet ihaleleri), bilişim ve bankacılık suçları, devletin egemenlik alametlerini aşağılama (bayrağın yakılması vb.), halkı askerlikten soğutma, orman yakma, kaçakçılık, tarihi eser kaçırma, olağanüstü hal ilanına neden olan eylemler.
Bu suçlara TCK'da öngörülen cezalar yarı oranında artırılarak uygulanacak.

Bildiri yayınına hapis cezası
Terörle mücadele edenlerin, ihbarcı ve muhbirlerin kimliklerini açıklayanlar, örgüt bildirilerini yayımlayanlara artık para cezası değil, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Örgüt propagandasını; amblem ve işaretini taşıyarak, üniformaya benzer giysiler giyerek, eylemlerde yüzlerini kapatarak, afiş, pankart taşıyarak, slogan atarak yapanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası alacak. Suç, basın yoluyla işlenirse ceza yarı oranında artırılacak.

Silahsız örgüt üyeliğine 22.5 yıl
"Silah kullanmadan anayasal düzeni yıkma amacı taşıyan" örgütleri "kuranlara" verilecek cezanın üst sınırı 10 yıldan 22.5 yıla çıkarıldı. Nur cemaatinin önde gelen ismi Fethullah Gülen daha önce bu maddeden yargılanmıştı.

Cezaevindeyken sorgulama geliyor
Tutanağa, ifadeyi alan kolluk gücünün adı değil, sicil numarası yazılacak.
Soruşturma tehlikeye düşecekse, avukata dosya inceletilmeyecek. Örgüte haber gönderdiğine yönelik bulgu varsa avukatın belgelerine el konabilecek. Tutuklu ve hükümlüler cezaevinden alınıp sorgulanabilecek.

'Şiddet' koşulu aranmayacak
Propaganda cezası verilmesi için AB'ye uyum kapsamında getirilen "şiddete teşvik" koşulu aranmayacak.
Propaganda suçu siyasi parti, dernek binalarında, yurtlarda işlenirse, ceza iki kat artacak.
Örgütlere bilerek ve isteyerek maddi yardımda bulunanlar, örgüt bunu kullanmasa da 5 yıla kadar ceza alacak. Suçu kamu görevlisi işlemişse ceza 7,5 yıla çıkacak.
Propaganda suçlarını işleyenler ancak bir kez etkin pişmanlıktan yararlanabilecek.

Propagandaya da dinleme geliyor
Telefonların dinlenmesi, ajan kullanma, teknik takip gibi uygulamalar sadece silahlı terör örgütleri için değil, propaganda dahil "terör suçu" sayılan tüm suçlar yönünden kullanılabilecek. Terör suçlarına bakan yargıçlar ve savcıların korunma talepleri ivedilikle karşılanacak.

Haklarda 'terör' daralması olacak
Yeni yasaların tanıdığı bazı haklar, terör suçlarında uygulanmayacak. Soruşturma tehlikeye düşecekse gözaltındaki zanlı hâkim kararıyla 24 saat avukatıyla görüştürülmeyecek. Zanlının bu sürede ifadesi de alınamayacak.
Gözaltına alındığı sadece bir yakınına haber verilecek olan zanlının sorgusuna da sadece bir avukatı katılabilecek.

Şemdinli sanıklarına tahliye yolu açıldı
Taslakla, terörle mücadele sırasında suç işleyen ve tutuklanan güvenlik güçlerinin TCK'daki "adli kontrol" sisteminden faydalanabileceği belirtildi.
TCK'da bir tutuklunun tahliye edilerek adli kontrolden yararlanabilmesi için; cezası 3 yıla kadar hapis cezası olan bir suçtan yargılanması gerektiği belirtiliyor. Güvenlik güçleri için bu sınırlamayı kaldıran taslaktaki düzenlemeye göre ise, örneğin ömür boyu hapisle yargılanan Şemdinli sanıkları astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz, ceza sürelerine bakılmaksızın tahliye edilerek uygulamadan faydalandırılabilecekler.

Teslim olmayan vurulacak

Yeni düzenleme yasalaşırsa, terör örgütlerine karşı icra edilecek operasyonlarda "teslim ol" emrine uymayarak silah kullanmaya teşebbüs edilmesi halinde kolluk görevlileri tehlikeyi etkisiz kılabilecek ölçü ve orantıda duraksamadan hedefe karşı silah kullanmaya yetkili olacak. Anayasa Mahkemesi, bu konudaki bir düzenlemeyi 1999'da iptal etmişti. Yeni düzenlemede, iptal edilenden farklı olarak "tehlikeyi etkisiz kılabilecek ölçü ve orantıda" ifadesi yer alıyor.
Eski düzenlemede güvenlik güçlerinin ateşli silah kullanabileceği belirtiliyordu. Yenisinde sadece silah kullanabileceği ifade edildi. Anayasa Mahkemesi, iptal kararının gerekçesinde, "ateşli silah kullanmanın operasyonlarda başvurulacak son çare olduğunu" belirtmişti.
Mahkeme, "teslim ol" çağrısına uymayanların kullandıkları silahın ateşli silah olup olmadığına bakılmaksızın sadece teşebbüs halinde bile ateşle karşılık verilmesini "olağanüstü bir yetki" olarak yorumlamıştı.

Özgür Gündem maddesi

Taslakta, terör örgütü faaliyeti çerçevesinde yayın yapan, işlenmiş suçu ve suçluyu öven, örgüt propagandası içeriğine sahip yayınların, hâkim kararı ile ya da acil durumlarda savcı talimatıyla 15 günden 1 aya kadar durdurulabileceği yer aldı. Ancak Başbakanlık'ın bu düzenlemeyi üzerinde oynama yaparak, daha dar kapsamlı hale getirebileceği belirtildi.
Örneğin terörist Abdullah Öcalan'ı öven bir haber nedeniyle gazetenin kapatılabilmesini sağlayacak düzenlemenin, terör örgütünün lideri için "Kürt halk önderi" türünde ifadeler kullanan "Ülkede Özgür Gündem" çizgisinde yayın yapan organları hedef aldığı yorumları yapıldı.



(miliyet)

muzo
19-04-2006, 10:45
EMEKLİLERİN AYLIKLARI DÜŞÜYOR

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı'nda, 2041 yılında, üç sosyal güvenlik kurumunda da emekli aylık bağlama oranlarının toplamı eşitleniyor.
19 Nisan 2006 Çarşamba 09:49


Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK'lıları "Sosyal Güvenlik Kurumu" (SGK) çatısı altında birleştiren Sosyal Güvenlik Reformu, sigortalıların aynı kriterlerle emekli olmasını sağlamasının yanı sıra sosyal güvenlik açığını kapatmaya yönelik önlemler içeriyor.
Önlemlerin temelini, "sigortalıları daha geç emekli olmaya teşvik ederek prim tahsil edilen sürenin yaşlılık aylığı ödenen süreden fazla olmasına" ilişkin sistem oluşturuyor.
Tasarı, aylık bağlama oranlarında ve buna bağlı olarak emekli aylıklarında düşüş öngörüyor.
Ancak emeklilik koşullarını sağladığı halde çalışma hayatına devam eden sigortalılar için aylık bağlama oranları mevcut mevzuata göre yükseliyor.
Tüm sigortalıları tek çatı altında toplayan Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun geçen hafta TBMM'de kabulünün ardından, gözler emeklilik sisteminin yaş, aylık bağlama oranı ve aylık hesaplama yöntemleri gibi temel parametrelerine ilişkin düzenlemeler içeren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'na çevrildi. Yeni düzenlemenin 1 Ocak 2007'de yürürlüğe girmesi hedefleniyor.

Sistem nasıl işleyecek?
Emekli aylıkları halen Emekli Sandığı'nda yüzde 3, SSK ve Bağ-Kur'da yüzde 2.6 olan "yıllık emekli aylığı bağlama oranı" ile belirleniyor. Buna göre Bağ-Kur ve SSK'lılar çalıştıkları her yıl için emekli aylığının "ücretlerinin yüzde 2.6'lık bölümü"nü, Emekli Sandığı iştirakçileri de "yüzde 3'lük bölümü"nü kazanıyor.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı'yla bu oranların 2016'ya kadar her 360 gün için yüzde 2.5, 2016'dan sonra ise yüzde 2 olarak uygulanması öngörülüyor.
Böylece kanun yürürlüğe girdikten sonra emekli olan Bağ-Kur ve SSK'lının daha önce 9 bin prim ödeme gün sayısı için yüzde 65, Emekli Sandığı iştirakçisinin yüzde 75 olan aylık bağlama oranı, 2016'da sırasıyla yüzde 65.90, 64.70 ve 70.50'ye düşecek.
9 bin prim ödeme gün sayısı örneğinde aylık bağlama oranları 2041'de her üç sosyal güvenlik kurumunun iştirakçisi için yüzde 50'de eşitlenecek.

Kimler etkilenecek?
Tasarıdan mevcut sigortalılar ile yasa yürürlüğe girdikten sonra çalışma hayatına girecekler etkilenecek. Mevcut emeklilerin aylıklarında herhangi bir değişiklik olmayacak. Mevcut sigortalıların emekli aylıkları hesaplanırken kazanılmış hakları korunacak.
Söz konusu çalışanlar aylık için hesaplaması, eski ve yeni sistemde geçirdikleri süreye göre ayrı ayrı gerçekleştirilecek.
Yani şu anda sigortalı olanların 1 Ocak 2007'den önceki çalışma yıllarına ilişkin hesaplamalar mevcut mevzuata göre, bu tarihten sonraki yıllara ilişkin hesaplamalar da yeni düzenleme çerçevesinde yapılacak.
Aylık bağlama oranlarındaki azalma, yasa yürürlüğe girmeden önceki çalışma dönemi fazla olan sigortalıların emekli aylığına daha az yansıyacak. Yani çalışanlar aylık bağlama oranlarının düşüşünden çalışma hayatına ne zaman başladığına ve çalışma yılına göre farklı düzeyde etkilenecek.

Zamlar TÜFE'ye göre, büyüme payı yok
Yeni sistem erken emekli olmayı teşvik ediyor. Emeklilik için öngörülen süreden fazla çalışılan her ek yıl için aylık bağlama oranları düşüyor.
Buna göre, Emekli Sandığı'nda ilk 25 yıl için aylık bağlama oranı yüzde 3 iken, 25 yıldan sonra her yıl için aylık bağlama oranı yüzde 1'e iniyor.
Bağ-Kur ve SSK'da ilk 10 yıl için aylık bağlama oranı yüzde 3.5 iken, bu oran 25 yıldan sonra çalışma hayatına eklenen her yıl için yüzde 1.5 olarak hesaplanıyor.
Reformla emeklilik için gerekli koşullar sağlandıktan sonra çalışma hayatına eklenen yıllar için uygulanan aylık bağlama oranları mevcut düzenlemeye göre artıyor. Aylık bağlama oranları 2016'ya kadar yüzde 2.5, bu tarihten sonra yüzde 2 olarak uygulanıyor.
Yasa yürürlüğe girdiğinde emekli aylıklarına yapılacak zamlarda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) baz alınacak. Böylece emekli aylıklarına yapılan zamlar büyüme ve gelişmeden pay alamayacak.




Örnek aylık hesaplamaları
Yasanın 1 Ocak 2007'de yürürlüğe gireceği göz önünde bulundurularak, yasa yürürlüğe girdikten sonra yapılacak TÜFE ve prime esas ortalama kazanç artış oranı sıfır kabul edilerek, farklı maaş ve çalışma sürelerine sahip kişilerin düzenlemeden nasıl etkileneceğini gösteren bazı örnekler şöyle:

25 yıl çalışan SSK'lı:
Bugün 357.5 YTL aylık alan
SSK'lı 299.7 YTL alacak
Bugünkü mevzuata göre aylık ortalama prime esas kazancı (çalışma hayatı boyunca aldığı aylıkların ortalaması) 550 YTL olan ve 25 yıl çalışan bir SSK'lı yaklaşık 357,5 YTL emekli aylığı alıyor.
Aynı SSK'lının kanun yürürlüğe girdikten sonra çalışma hayatına girdiğini varsayarsak; ilk 9 yıllık hizmetinin her yılı için yüzde 2.5 üzerinden (9x2.5) yüzde 22.5, diğer 16 yılın her yılı için yüzde 2 üzerinden (2x16) yüzde 32 olmak üzere toplam aylık bağlama oranı yüzde 54.5 oluyor. Böylece bağlanacak aylık tutarı, (550x54.5/100) 299,7 YTL olacak.

35 yıl çalışan SSK'lı:
Mevcut sistemde 560 YTL
Yeni sistemde 521.5 YTL
Prime esas kazancı 700 YTL olan ve 35 yıl çalışan bir SSK'lıyı ele alırsak, mevcut düzenlemeye göre 560 YTL, 2007'den sonra sigortalı olması durumunda ise 521,5 YTL emekli aylığı alacak.
Prime esas kazancı 700 YTL olan ve 35 yıl çalışan söz konusu SSK'lı çalışma hayatının 20 yılını mevcut mevzuat yürürlükteyken, 15 yılını ise 1 Ocak 2007'den sonra geçirdiyse emekli aylığı 548,5 YTL olacak. (Eski kanuna göre çalışılan dönem için 325, yeni kanuna göre çalışılan dönem için 223,5 YTL olmak üzere)
Aylık prime esas kazancı 600 YTL olan ve 45 yıl çalışan bir SSK'lının mevcut düzenlemeye göre aylık bağlama oranı yüzde 95, emekli aylığı ise 570 YTL oluyor. Aynı çalışan, sisteme 2007'de dahil olursa aylık bağlama oranının yüzde 90'ı geçemeyeceği hükmü çerçevesinde, hesaplama yüzde 90 üzerinden yapılacak. Emekli aylığı 540 YTL'ye düşecek. Söz konusu çalışan 20 yıl eski sistemde, 25 yıl yeni sistemde çalışırsa emekli aylığı 553 YTL olacak.

25 yıl çalışan memur:
Mevcut sistemde 525 YTL
Yeni sistemde 382 YTL
Prime esas kazancı 700 YTL olan bir Emekli Sandığı mensubu (derece ve ek gösterge dikkate alınmadan) mevcut sistemede 25 yıl çalışırsa 525 YTL, 35 yıl çalışırsa 532 YTL emekli aylığı alıyor. Yani emeklilik için zorunlu olan süreyi doldurduğu yıldan sonra çalışma hayatına eklenecek yıllar daha az kazandırıyor. Söz konusu memur yasa yürürlüğe girdikten sonra sigortalı olarak 25 yıl çalışırsa, yaklaşık 382 YTL emekli aylığı alacak.



2041'de emekli aylığı net ücretin yüzde 68'i kadar olacak (Aylık bağlama oranlarının değişimi)

muzo
19-04-2006, 10:48
ÜNLÜ TİYATROCUYU PARA İÇİN ÖLDÜRMÜŞ

Mümtaz Sevinç'i öldüren Banu Daldır'ın yargılanmasına başlandı.
19 Nisan 2006 Çarşamba 10:11



Mümtaz Sevinç'i öldüren Banu Daldır'ın yargılanmasına başlandı.



Daldır, Sevinç ile 6 yıl birlikte yaşadıklarını, olay günü eşyalarını almak için eve gittiğini söyleyerek şöyle devam etti: 'Bir Çift Sözümüz Var Aşka Dair' adlı oyun dolayısıyla 35 bin YTL telif parası vermesi gerekiyordu. Vermek istemedi. Tartışma çıktı. Tek bıçak darbesiyle vurdum. Haraket etmeyince şaka yapıyor sandım.”


Sevinç'in kızı Şirin Sevinç ise, sanığın daha önce Mümtaz Sevinç'e 'Benden ayrılırsan seni öldürürüm' derken duyduğunu ileri sürdü. Şirin Sevinç, 'Yazdığını söylediği oyun, Nazım Hikmet'in şiirlerinin sıralanmasıdır' dedi.












(bugün)

muzo
19-04-2006, 10:49
ŞEHİT OLMADAN AİLESİYLE HELALLEŞMİŞ

Siirt’in Pervari ilçesinde şehit olan er Birhan Göven, operasyondan önce babasını telefonla arayarak helalleşmiş.
19 Nisan 2006 Çarşamba 10:08


Siirt’in Pervari ilçesinde terör örgütü PKK’ya yönelik düzenlenen operasyonda 1 terörist ölü ele geçirildi, 1 er de şehit oldu.



Doğan köyü kırsalında güvenlik güçlerince terör örgütü PKK’ya yönelik gerçekleştirilen operasyonda bir grup teröristle sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada bir terörist ölü olarak silahıyla birlikte ele geçirildi.


BABASINI TELEFONLA ARADI


Çatışmada Denizli Sarayköy doğumlu er Birhan Göven (21) şehit oldu. Şehit erin babası Abdullah Göven, oğlunun operasyondan önce telefonla arayarak kendileriyle helalleştiğini söyledi. Oğlunun zaman zaman telefonla aradığını ifade eden Göven, 'En son aradığında 'Operasyona çıkıyoruz' diyerek hepimizle helalleşti. Bir daha da haber alamadık' dedi. Göven'in şehit düştüğü haberi Denizli’nin Altındere köyünde yaşayan ailesini yasa boğdu. Ayakta durmakta zorlanan baba Abdullah Göven, oğlunun 8 aylık asker olduğunu, en son yüz yüze Ramazan Bayramı'nda izne geldiğinde görüştüklerini söyledi.

muzo
19-04-2006, 10:50
ZEHİRLİ VARİLLERE ÇİÇEK EKMİŞLER

Tuzla Orhanlı'da ortaya çıkarılan zehirli varillerle ilgili her gün yeni bir tradeji yaşanıyor.
19 Nisan 2006 Çarşamba 10:04



Zehirli varillerin çıkarılması sırasında, atık bulaşmış çuvallara da rastlandı. Bu çuvalların çıkarılmasıyla, bölge halkının bahçe ve inşaatlarda kullandığı, üzerinde "ölüm tehlikesi" ibaresi bulunan varillerin nereden geldiği sorusu da netleşmiş oldu.


Bölgedeki hurdacıların depolarında ele geçirilen varillerin çoğu çevre fabrikalardan hurdacılar vasıtasıyla toplandı. Bu variller daha çok şebeke suyunun olmadığı mahallelerde satın alındı. Vatandaşlar, üzerinde "ölüm tehlikesi" yazısı bulunan varilleri, çamaşır yıkama, bahçe sulama, çiçek yetiştirme işleriyle inşaatlarda kullanıyor.


Çevre fabrikalarda ve boş alanlarda bulunan variller hurdacılar tarafından toplanarak, temizlenebilir olanları hemen satılmakta, kirli olanlar ise varil yıkama fabrikalarına verilmekte. Burada yıkanan variller, boyanarak yeniden ikinci el olarak piyasaya sürülüyor. Bölgedeki hurdacılar, "Korkulacak birşey yok. Bunlar temizlenebilir variller" diyerek tehlikenin boyutunu göremiyor.


HERKES TEDİRGİN


Bingöl Mahallesi sakinlerine bu varilleri nereden aldıklarını sorduğumuzda aldığımız cevap şöyle:


Beyhan Uzunyayla: 11 senedir burada oturuyorum. Hep o yeşilliklere gidip piknik yaparız, hayvanlarımızı orada otlatırız. Bu olay duyuldu, korkmaya başladık. Hepimiz tedirginiz. Sonumuz Karadeniz'deki insanlar gibi mi olacak? O varillerin içinde çiçek yetiştiriyoruz.

muzo
19-04-2006, 15:53
UYANIK JAPON TÜRKİYE'DEN ÇALDI, ŞİMDİ PARAYA PARA DEMİYOR

Sivas'taki dünyaca ünlü 'doktor balıkları' ülkelerine götüren Japonlar, şifa merkezi açtı.
19 Nisan 2006 Çarşamba 10:40



'Çekik gözlüler' Sivas'ın dünyaca ünlü 'Dr. balıklar'ından çaldı ve Tokyo'da şifa merkezi açtı. 'Dr. Fish' adlı dev tesis, para basıyor....

Isırdığı yeri iyileştiriyor
Sivas'ın Kangal ilçesinde bulunan Yılanlı Çermik Kaplıcaları'ndaki "Dr. balıklar" şifa dağıtınca, Japonlar devreye girdi. "Çekik gözlüler", Sivas'a gelip "beni balığı" (cyprinion macrostamus) ve "yağlı balık" (garra rufa) çaldı ve başkent Tokyo'da "Dr. Fish" adlı tesis açtı. Bu özel balıklar, ısırdığı her sorunlu yeri iyileştiriyor. Başta cilt hastalıkları ve özellikle halen çaresi olmayan sedefe, bu balıklar şifa veriyor.

Lale ve dönerden sonra!
Balıkları kısa sürede çoğaltan Japonlar, şimdi bunları kendi özel projeleriymiş gibi dünyaya pazarlamaya başladı. Bu konuda çalışmalarını son aşamaya getiren Japonlar, Türkiye'den çaldıkları balıklar konusunda ise susmayı tercih ediyor. Dönere sahip çıkan Yunanlılar, lalenin Hollanda'ya özgü olduğunu iddia edenlerden sonra, şimdi de Sivas'taki "Dr. balıklar' elimizden gitmek üzere.

muzo
19-04-2006, 15:54
GENEL SAĞLIK SİGORTASI DÖNEMİ BAŞLIYOR

TBMM Genel Kurulu'nda, emeklilik yaşını ve prim gün sayısını yeniden düzenleyen "tek çatı" ile sağlık sigortalarının önemli ayaklarından birini oluşturan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı'nın 4 bölümü, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
19 Nisan 2006 Çarşamba 12:20


ALİ ULURASBA
ANKARA - TBMM Genel Kurulu'nda, emeklilik yaşını ve prim gün sayısını yeniden düzenleyen "tek çatı" ile sağlık sigortalarının önemli ayaklarından birini oluşturan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı'nın 4 bölümü, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Tasarının temel yasa olarak görüşmelerine bugün devam edilecek. TBMM Genel Kurulu'nda Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı'nın görüşülmesine saat 15.00'dan itibaren başlanacak. Yasa tasarısının dünkü görüşmelerinde şu hükümleri içeren 4 bölümü kabul edildi:
"- Adına prim ödensin veya ödenmesin, 18 yaşına kadar sağlık hizmetinden ücretsiz yararlanabilecek.
- Yüksek öğrenim görmüş 25 yaşından büyük kız çocukları, kendisine bakmakla yükümlü olduğu kişinin sağlık sigortasından yararlanamayacak.
- Sigorta kapsamındakilere iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde, iş kazası ve meslek hastalığı hallerinde, sigortalıya geçici iş göremezlik süresince günlük ödenek verilecek. Sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak. Bu nedenlerle ölen hak sahiplerine gelir bağlanacak, cenaze yardımı ödenecek. Gelir alan eş ve çocuklara evlenme yardımı verilecek.
- Hastalık, analık hallerinde, geçici iş göremezlik süresince günlük ödenek verilecek. Geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi için 120 gün olan kısa vadeli sigorta primi bildirilme şartı, 90 güne çekiliyor.
- Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun yaşaması şartıyla doğumdan sonraki 6 ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli asgari ücretin üçte biri tutarında emzirme yardımı verilecek.
- Kanun yürürlüğe girdikten sonra sigortalı sayılacak olanlar, kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9 bin günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından yararlanabilecekler.
- Sigortalılar, yaş hadlerine 3 yıl eklenmek ve adlarına en az 5 bin 400 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak koşuluyla yaşlılık aylığı alabilecek.
- Yeni düzenleme, erken yaşlanmayı da öngörüyor. Buna göre, 50 yaşını dolduran ve 'erken yaşlanma' nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanması gereken yaşa ulaştığı tespit edilen kişiler, yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından yararlanacak.
- Sigortalıların, işsizlik sigortası ödeneği aldıkları süre içerisinde malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi, prime esas asgari kazanç üzerinden hesaplanacak ve bu, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak.
- Emeklilik yaşı 2036'dan itibaren kademeli olarak artırılacak.
- Emeklilik yaşı 2048'de kadın ve erkek için eşitlenerek 65 olacak."

muzo
19-04-2006, 15:55
CİNNET GEÇİREN KOCA, EŞİNİ OTOMATİK SİLAHLA VURDU

Yalova'nın Armutlu İlçesi'ne bağlı Fıstıklı Köyü'nde bir şahıs, tartıştığı eşini otomatik silahla vurarak öldürdü.
19 Nisan 2006 Çarşamba 14:19


HARUN ÖZTÜRK
YALOVA - Yalova'nın Armutlu İlçesi'ne bağlı Fıstıklı Köyü'nde bir şahıs, tartıştığı eşini otomatik silahla vurarak öldürdü.
Eşi Sevencan Ururlay ile önceki gece saat 02.00 sıralarında tartışan Fikret U. cinnet geçirdi. Kendisine ait otomatik av tüfeğini alan Ururlay, eşine 2 el ateş etti. Vücuduna saplanan saçmalarla kanlar içerisinde yere yığılan Sevencen Ururlay, olay yerinde can verdi. Cinayetin ardından jandarmaya teslim olan Fikret U. gözaltına alındı. Olay sırasında çiftin 2 çocuğunun evde olmadığı öğrenildi.
Cinayetle ilgili tahkikat sürüyor.

muzo
19-04-2006, 17:59
BAKAN AKDAĞ'IN OĞLU YOĞUN BAKIMDA

Evde merdivenlerden inerken dengesini kaybederek düşen Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın oğlu Ramazan Akdağ, yoğun bakıma alındı.
19 Nisan 2006 Çarşamba 15:35


YUSUF ZİYA ERARSLAN
ANKARA - Evde merdivenlerden inerken dengesini kaybederek düşen Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın oğlu Ramazan Akdağ, yoğun bakıma alındı.
Edinilen bilgiye göre, lise son sınıf öğrencisi Ramazan Akdağ (18), evde merdivenlerden inerken dengesini kaybederek yere düştü. Başını merdiven korkuluklarına çarpan Akdağ, kısa süreli baygınlık geçirdi. Annesi Şeyda Akdağ, yerde baygın halde yatan Ramazan'ı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Yoğun bakıma alınan Ramazan Akdağ'ın hayati tehlikesinin bulunmadığı ve tepki vermeye başladığı öğrenildi.
Öte yandan Uluslararası Bulaşıcı Kongresi'ne katılmak üzere dün Afganistan'a giden Sağlık Bakanı Akdağ'a oğlunun kaza geçirdiği telefonla bildirildi. Akdağ'ın Afganistan'daki toplantıyı yarıda kesip Türkiye'ye dönüp dönmeyeceği ise henüz netlik kazanmadı. Bakan Akdağ'ın ODTÜ'de okuyan oğlu Muhammet Akdağ (19) da 18 Şubat 2006 tarihinde trafik kazası geçirmişti.

muzo
19-04-2006, 18:01
CEM YILMAZ İLE FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK ONA PAHALIYA MALOLDU

Türkiye Opet Otodrag Şampiyonası’nda kazayı yapan pilotun yerine, gazetelerde, ünlü komedyen Cem Yılmaz ile çektirdiği hatıra fotoğrafı yayınlanan Konyalı modifiye ustası Fatih Sevilmiş, yanlışlığın şokunu yaşıyor.
19 Nisan 2006 Çarşamba 15:55



Türkiye Opet Otodrag Şampiyonası’nda kazayı yapan pilotun yerine, gazetelerde, ünlü komedyen Cem Yılmaz ile çektirdiği hatıra fotoğrafı yayınlanan Konyalı modifiye ustası Fatih Sevilmiş, yanlışlığın şokunu yaşıyor.
Sevilmiş, pazar günü Antalya’da yapılan yarışlara kendisinin de modifeye ettiği otomobiliyle katıldığını söyledi.
3 kişinin ölümü ve 2 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan kazanın
yarışmak için sırasını beklerken meydana geldiğini söyleyen Sevilmiş, yarışa hiç katılmadığını ileri sürdü. Yarış alanına gelen ünlü komedyen Cem Yılmaz ile yarış öncesi hatıra fotoğrafı çektirdiğini, organizasyonu izleyen gazetecilerin de bu anı fotoğrafını çektiğini ifade eden Sevilmiş, "Kazayı yapan kişi, ben olmamama rağmen, kazadan bir gün sonra çok sayıda ulusal gazete, Cem Yılmaz ile çektirdiğim fotoğrafımı, kazayı yapan pilotun fotoğrafı olarak bastı" dedi. Gazetelerin bir çoğunda, hem de yüzünün daire içine alınarak, "kazayı yapan pilot" olarak lanse edildiğini ancak, fotoğrafların karıştırılmasının kendisini mağdur ettiğini ifade eden Sevilmiş, şunları kaydetti: "Ben Konya Eski Motor Sanayisinde mütevazı tamir atölyemde araçlara modifiye yapmaya çalışan ustayım. Kazadan bir gün sonra, geçen yıl kendi böbreklerimden birini verdiğim ve halen Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde tedavi gören annemi ziyaret için gittim. Ancak, gazetelerde yayınlanan fotoğraflarımı görüp beni, kazayı yapan pilot sanan pek çok kişinin olumsuz tepkisiyle karşılaştım. Annem halen Antalya’da hastanede yatıyor. Herkes bana kazayı yapan kişi olarak baktığı için Antalya’ya gidemiyorum. Kazayı yapan pilot arkadaşım için de çok üzgünüm, ancak herkes bilsin ki, o kişi ben değilim." Sevilmiş, kazayı yapan kişi olmadığını kanıtlamak zorunda kaldığı için üzgün olduğunu, ancak bunu nüfus kağıdı, kendisini bizzat tanıyan kişiler ve kazayı yapan pilotun halen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altında olmasıyla kanıtlayabileceğini belirtti. Fotoğraflarını yayınlayan gazetelerden bu yanlışı düzeltmelerini isteyen Sevilmiş, "Cem Yılmaz ile fotoğraf çektirmem bana pahalıya mal oldu. Bilerek ya da bilmeyerek fotoğrafımı yayınlayıp beni adam öldüren kişi ilan eden basın yayın kuruluşlarını dava etmeyi de düşünüyorum. Ancak buna bir kaç gün sonra karar vereceğiz" dedi. Pazar günü Antalya’da Karain Havaalanında yapılan Opet Otodrag Şampiyonası’nda, Levent Kesen’in kullandığı yarış otomobilinin kontrolden çıkarak seyircilerin arasına girmesi sonucu İbrahim Özer (20) ve İbrahim Uzun (18) olay yerinde, Orhan Bozkurt ise kaldırıldığı Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde hayatını kaybetmişti. Kazada, yarış otomobil sürücüsü Levent Kesen ile seyircilerden Murat Yıldırım da yaralanmıştı.



(milliyet)

muzo
19-04-2006, 18:01
TUNCELİ'DE GÖZALTINA ALINAN 11 DTP'Lİ SERBEST

Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nün Demokrat Toplum Partisi (DTP) İl Örgütü'ne yaptığı baskının ardından gözaltına alınan ve aralarında DTP İl Başkanı Özgür Söylemez'in de bulunduğu 12 kişiden 11'i, Cumhuriyet Savcılığı'nda ifadeleri alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
19 Nisan 2006 Çarşamba 17:33


HAYDAR YAVUZAK
TUNCELİ - Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nün Demokrat Toplum Partisi (DTP) İl Örgütü'ne yaptığı baskının ardından gözaltına alınan ve aralarında DTP İl Başkanı Özgür Söylemez'in de bulunduğu 12 kişiden 11'i, Cumhuriyet Savcılığı'nda ifadeleri alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. DTP Üyesi Ercan Kocamış ise, 'sahte kimlik bulundurmak' suçundan tutuklanarak Tunceli Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
Önceki gün DTP Tunceli İl Başkanı Özgür Söylemez'in de aralarında bulunduğu 12 kişi, Tunceli Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar, bu sabah saatlerinde savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan DTP İl Başkanı Özgür Söylemez'in de aralarında bulunduğu 11 kişi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Ercan Kocamış adlı DTP çalışanı, çıkarıldığı Asliye Ceza Mahkemesi'nce "Şahin Kerem adına düzenlenmiş sahte kimlik bulundurmaktan" tutuklanarak Tunceli Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
Öte yandan, 12 Şubat tarihinde Adana'da yakalanan terör örgütü PKK üyesi Ahmet Yalçın'ın ifadeleri doğrultusunda, Tunceli merkez ve Pertek İlçesi'nde 7 kişi, terör örgütüne yardım ve yataklık ettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Tunceli Valiliği tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, 12 Şubat tarihinde Adana'da yakalanan terör örgütü üyesi Ahmet Yalçın'ın ifadeleri doğrultusunda, örgüte yardım ve yataklık yaptıkları iddiasıyla Tunceli merkez Geyiksuyu Köyü'nde 5 ve Pertek İlçesi'nde de 2 kişinin, emniyet ve jandarmanın ortak operasyonu sonucu gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, söz konusu kişilerin Tunceli Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgularının sürdüğü bildirildi.
Ayrıca, 14 Mart 2006 tarihinde "Dersim Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği"nde yapılan arama neticesinde, dernekte yapılan aramayı protesto etmek amacıyla 'güvenlik güçlerine, araçlarına ve çevredeki işyerlerine taşlı sopalı saldırılarda bulundukları' iddiasıyla haklarında Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama kararı bulunan Ö.D, A.D. ve C.D. isimli 3 kişi, Malatya'da yakalanarak, Tunceli Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi

muzo
19-04-2006, 18:02
BENZİN KAZIĞI!..

DÜNYANIN EN PAHALI PETROLÜ TÜRKİYE'DE SATILIYOR

IMF'nin Dünyanın Ekonomik Görünümü raporuna göre, dünyada en pahalı benzin Türkiye'de satılıyor. Bir galon benzin ortalama 7 $'a satılıyor. Bunun maliyeti yaklaşık 2 $ iken, bir galonluk benzine 5 $ vergi ödeniyor. Raporda, cari açık uyarısı yapılıyor.
19 Nisan 2006 Çarşamba 17:05


Washington'da Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın hafta sonunda ortaklasa düzenleyeceği yıllık Bahar Toplantıları öncesinde IMF'nin yayımladığı Dünyanın Ekonomik Görünümü raporunda, Türkiye'nin yüksek cari açığı, ekonominin önündeki ana risk olarak gösterildi.

Raporun Türkiye'ye ilişkin verilerinde, büyümenin bu yıl yüzde 6, gelecek yıl da yüzde 5 oranında gerçekleşeceği tahminine yer verildi.

Türkiye'de tüketici enflasyonu beklentisi de, bu yıl için yıllık ortalama yüzde 6,5, 2007 için de yüzde 4,4 olarak dile getirildi.

muzo
19-04-2006, 18:02
Emlak ve çevre temizlik vergisi 1. taksitleri Mayıs'ta 19.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Emlak ve çevre temizlik vergilerinin 1. taksitleri, Mayıs ayı sonuna kadar ödenebilecek.

Çankaya Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, yılda iki taksit olarak ödenen emlak vergilerinin "2006 yılı 1. taksitleri", 31 Mayıs Çarşamba gününe kadar ödenebilecek.

Açıklamada, vatandaşların vergilerini ödemeyi son güne bırakmamaları uyarısında bulunuldu. Çankaya Belediyesi hizmet binası içinde bulunan merkez tahsilat şubesinin yanı sıra, Dikmen, Yıldız, Emek, Küçükesat, Ümitköy, Yüzüncüyıl ve Maltepe'de de tahsilat hizmeti şubesi bulunduğu ifade edilen açıklamada, vatandaşların hafta içi her gün 08.00-17.00 saatleri arasında istedikleri şubeye ödeme yapabilecekleri bildirildi.

muzo
19-04-2006, 18:03
Bağ-Kur'un 2 trilyon lirası yanlış hesaba yatınca... 19.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Bağ-Kur’un, Konya Dr. Faruk Sükan Çocuk ve Doğum Hastanesine olan yaklaşık 2 trilyon lira tutarındaki borcunun, yanlışlıkla bir çiftçinin hesabına aktarıldığı, hastanenin ancak 1 yıl sonra hesabına para yatırılmadığını fark etmesi sonucu ortaya çıktı.


Dr. Faruk Sükan Çocuk ve Doğum Hastanesi, Bağ-Kur’a, ödenmemiş alacaklarının Ziraat Bankası Merkez Şubesindeki hesabına yatırılmasını istedi.
Bu talep üzerine 2005 Ocak ayından itibaren bir yıl süreyle borçlarını bankaya yatıran Bağ-Kur, kimden kaynaklandığı henüz belli olmayan karışıklık nedeniyle farkında olmadan bir vatandaşı trilyoner yaptı.


Meram ilçesinde çiftçilikle uğraşan Hüseyin S’nin (31) hesabına yanlışlıkla bir yıl içinde belli aralıklara yaklaşık 2 trilyon lira yatırıldı.
Hüseyin S, hesabına yatırılan paralarla ilgili bankaya itirazda bulunmadığı gibi, 194 milyar 273 milyon lirayı bankadan çekerek, otomobil, ev ve tarla gibi gayrimenkuller satın aldı.


Aradan geçen bir yıl içinde hesabında Bağ-Kur tarafından yatırılan para olmadığını fark eden hastane yetkililerinin Bağ-Kur’u arayarak, durumu bildirmesi sonucu gerçek ortaya çıktı.


Bağ-Kur yetkilileri, hatanın tamamen Ziraat Bankasından kaynaklandığını ileri sürdü.


Bankanın, Dr. Faruk Sükan Çocuk ve Doğum Hastanesinin eski hesap numarasını başka birine verdiğini ve paranın da bu hesaba yatırıldığını ileri süren yetkililer, "Para aslında ’Dr. Faruk Sükan Çocuk ve Doğum Hastanesine ödenmek üzere’ şeklinde gönderiliyordu. Halen konuyla ilgili araştırma sürüyor. Bir yanlışlık yüzünden bu durum yaşandı" dedi.


Ziraat Bankası Konya Şubesi yetkilileri ise, elektronik ortamda gönderilen hesap numarasına göre para yatırıldığını iddia ederek, "Hata kesinlikle bankanın değil. Bağ-Kur’un, yanlış hesap numarası iletmesi nedeniyle para Hüseyin S’nin hesabına yatırılmış. Bizim 180 bin müşterimiz var. Bu kişi, parayı hep dışardan çekmiş bankaya hiç uğramamış..." diye konuştu.


Banka yetkilileri, kalan paranın bloke edildiğini, olayın aydınlatılması için çalışma yapıldığını bildirdi.


Hesabına yatan paranın 194 milyar 273 milyon lirasını çekerek, kendisine ev ve otomobil aldığı belirtilen Hüseyin S’nin polis tarafından yakalandığı ve borcunu ödeyeceğini söylediği öğrenildi. Hesapta 1 trilyon 900 milyar lira bulunduğu bildirildi.


Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

muzo
19-04-2006, 18:39
*** HIRSIZ KADINLARIN İÇ ÇAMAŞIRLARINI ÇALIP ERKEKLERLE **** YAPIYORMUŞ

Erkeklerin bulunmadığı 15 ayrı eve giren ve burada silah zoruyla kadınları elle taciz ettikten sonra ziynet eşyaları ve kadın iç çamaşırlarını alan N.Y. adlı homoseksüel sapık, jandarmanın başarılı operasyon sonucu yakalandı.
19 Nisan 2006 Çarşamba 18:20



RIZA YANIK
ANTALYA - Alanya'da son bir aydır işlenen gasp ve tecavüz olaylarının faili yakalandı. Erkeklerin bulunmadığı 15 ayrı eve giren ve burada silah zoruyla kadınları elle taciz ettikten sonra ziynet eşyaları ve kadın iç çamaşırlarını alan N.Y. adlı homoseksüel sapık, jandarmanın başarılı operasyon sonucu yakalandı. Sapığın bir kadına da tecavüz ettiği öğrenildi.
Son bir ay içerisinde Alanya ve beldelerinde ev kadınlarının korkulu rüyası haline gelen sapık, sonunda yakalandı. Mersin nüfusuna kayıtlı olduğu ve 20 yıldır Alanya'da yaşadığı öğrenilen N. Y, yaklaşık 2 ay önce vatani görevini yaptığı birlikten kaçarak Antalya'ya geldi. Burada kısa süre kaldıktan sonra Alanya'ya geçen N.Y., ilçe ve beldelerinde ev kadınlarının korkulu rüyası haline geldi. Alanya şehir merkezinde tespit ettiği evlerin kapısını çalan ve evde erkek olmadığını öğrendikten sonra daha önceden bir polisin evinden çaldığı Kırıkkale marka silahla eve girerek kadınlara elle tacizde bulunan sapık, ziynet eşyalarının yanı sıra yatak odalarından kadın iç çamaşırlarını alıp ortadan kayboluyordu. N.Y., bu yöntemle bir ay içerisinde Alanya'da 4, jandarma bölgesinde 11 olmak üzere 15 eve girdi. Taciz ve gasp edilen kadınların utançlarından dolayı şikayette bulunmamaları, N.Y.'nin bu yöntemi devam ettirmesini sağladı.
13 Nisan 2006 tarihinde Oba Beldesi'nde yine aynı yöntemle bir eve zorla giren eli silahlı sapık, burada bayanların üzerindeki takıları aldıktan sonra bir genç kıza tacizde bulunup, kadınların iç çamaşırlarını alarak kayıplara karıştı. Olayın ardından ev sahibinin şikayette bulunması üzerine failin eşgalini belirleyen jandarma ekipleri, sapığın 15 ayrı eve girdiğini tespit etti. Jandarma ekipleri tarafından sapığın robot resmi çizildi. Jandarma, başarılı bir çalışma sonunda 3 gündür izini sürdüğü sapığı yakalayarak gözaltına aldı. İfadesi alındıktan sonra adliyeye sevk edilen N.Y., gazetecilere yaptıklarından dolayı pişmanlık duyduğunu söyledi. Nöbetçi savcılıkça ifadesi alınan ve çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan N.Y., Alanya Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
Girdiği evlerden kadın iç çamaşırları da çalan N.Y.'nin hemoseksüel olduğu, hırsızlık yapamayınca kadın çamaşırı giyerek dağlık bölgelerde kendini erkeklere para karşılığı sattığı öğrenildi. Jandarmanın yaptığı aramalarda N.Y.'ye ait sırt çantası ve dağlık bölgelerde çalılıklar içerisine sakladığı 50'nin üzerinde iç çamaşırı ortaya çıktı. Gasp ve tacizlerden sonra yakalanma korkusu yaşayan N.Y.'nin, bunun için saçlarını sarıya boyadığı ortaya çıktı.

Simba
19-04-2006, 18:42
3 GENCİ KATLETTİ UTANMADAN SIRITTI!..

Türkiye'yi dehşete düşüren yarış kazasında aracı kullanan pilot hafif yaralı olarak gittiği hastanede kameralara böyle poz verdi.
19 Nisan 2006 Çarşamba 00:06


Türkiye'yi dehşete düşüren yarış kazasında aracı kullanan pilot hafif yaralı olarak gittiği hastanede kameralara böyle poz verdi.

Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)

YARIŞ MERAKI SONLARI OLDU...
Antalya'daki otodrag yarışlarında akıllara durgunluk verecek bir kaza yaşandı. Levent Kesen'in kullandığı araç, starttan hemen sonra yoldan çıkarak seyircilerin arasına daldı. Kazada İbrahim Özer, İbrahim Uzun ve Orhan Bozkurt adlı 3 genç hayatını kaybetti. Olay, ihmaller yüzünden meydana gelmiş olsa da 'kaza'ydı.

YÜZÜNDE GÜLLER AÇIYORDU!
Ancak sürücü Levent Kesen'in yandaki görüntüsü, acılı aileleri bir kez daha yıktı. Kazayı sıyrıklarla atlatan Kesen, tedavi için götürüldüğü hastanede hiçbir şey olmamış gibi, objektiflere pis pis sırıtıyordu. Onun bu halini görenlerin aklına, Mehmet Akif'in meşhur dizesi geldi: Ey Nadan! Ağlamazsan, bari gülmekten utan!

İnsanları havada uçuran adamın keyfi pek yerinde!
İşte kaza anı... Levent Kesen'in kullandığı otomobil, seyircilerin arasına dalıyor. Seyirciler çarpmanın etkisiyle havalarda uçuşuyor. Kesen ise hastanede bu pozu veriyor. Yarışları izlerken ölen 3 gencin (solda), aynı mahallede oturdukları öğrenildi.
ne utanmaz adamlar var ya :smiles22: :smiles22: