PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 21/04 Türkiye'de Neler oluyor



muzo
21-04-2006, 08:55
NÜFUS İŞLERİNDE YENİ DÖNEM...

Her çocuk, doğumdan itibaren yurtiçinde 30 gün içinde nüfus müdürlüğüne, yurtdışında ise 60 gün içinde dış temsilciliğe bildirilecek.
21 Nisan 2006 Cuma 00:03



ALİ ULURASBA
ANKARA- TBMM Genel Kurulu'nda bugün yasalaştırılması beklenen ancak karar yeter sayısı bulunamadığı için son oylaması gelecek haftaya kalan yasa tasarısıyla vatandaşların kişisel, medeni durumu ve uyruğunda meydana gelebilecek değişikliklerin belirlenip saptanmasını, ulusal adres ve veri tabanının oluşturulmasını ve nüfus kayıtlarıyla adres bilgileri ilişkilendirilecek.



Temel Yasa olarak görüşülerek bütün maddeleri kabul edilen tasarıyla, vatandaşların doğumundan ölümüne kadar kişisel, medeni durumu ve uyruğunda meydana gelebilecek değişikliklerin belirlenip saptanmasını, kütüklere yazılmasını, elektronik ortamda ulusal adres ve veri tabanının oluşturulmasını, nüfus kayıtlarıyla adres bilgilerinin ilişkilendirilmesini öngörüyor.


Tasarıya göre, Türkiye'de aile kütüğü bulunmayan ve yabancı ülkelerde oturan vatandaşlar, İçişleri Bakanlığı'nın göstereceği bir nüfus müdürlüğünde açılacak aile kütüğüne kaydedilecek. Nüfus kayıtları ve ilgili belgeler gizli olacak. Türk vatandaşları, nüfus kütüğüne kaydolmak ve nüfus cüzdanı almakla zorunlu olacak.


Her çocuk, doğumdan itibaren yurtiçinde 30 gün içinde nüfus müdürlüğüne, yurtdışında ise 60 gün içinde dış temsilciliğe bildirilecek. Tasarıya göre, nüfus müdürlükleri, süresi içinde bildirilmeyen çocuk veya nüfusa işlenmeyen erginlerin varlığını haber almaları halinde, erginlerin kendilerini, çocukların ise veli, vasi veya kayyımlarını, bunların bulunmaması halinde ise büyükanne, büyükbaba, kardeşlerini veya muhtarları, beyan için davet edecek.


Nüfus müdürlüklerinin uyarısına rağmen süresinde bildirimde bulunmayanların, emniyet güçlerince zorla getirtilmesi için gereken işlemler yapılacak. Tasarı, babanın evlilik dışı çocuğunu tanıması, babanın yazılı başvurusu üzerine, mahkemece ya da noterce tanımanın yapıldığı tarihten itibaren 10 gün içinde nüfus müdürlüğüne bildirilmesini öngörüyor.


Bu tanıma, vasiyetnamedeki beyanla olursa, bu durum, vasiyetnameyi açan hakim tarafından bildirilecek. Evlat edinme kararı, bu kararı veren mahkemenin yazı işleri müdürünce nüfus müdürlüğüne bildirilerek, aile kütüğüne tescil edilecek.


İlgili kişi ya da kurumlar, ölümleri, yurt içinde ölüm tarihinden itibaren, yurt dışında ise 10 gün içinde bildirmekle yükümlü olacak. Öldüğü halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanakları, ölüm olayını gösteren belgeyle başvurulması halinde nüfus müdürlüklerince düzenlenecek. Aile kütüklerinde din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak kaydolunacak, değiştirilecek, boş bırakılacak veya silinecek.



Tasarıyla, nüfus cüzdanının kapsamı, şekli, ebadı ile yürürlük, değiştirme ve geçerlilik tarihlerini belirlemeye, taklit, tahrif ve sahtecilikten korumak maksadıyla nüfus cüzdanı üzerine konulacak güvenlik unsurlarını, basım ve vatandaşa teslimat aşamasında uygulanacak sistem ve teknolojiyi cüzdanın kaybı ve değiştirilmesi halinde yapılacak işlemleri tespit etmeye, İçişleri Bakanlığı yetkili olacak. Nüfus cüzdanlarına, kanunla öngörülenlerin dışında kayıt ve işaret konulamayacak. Nüfus cüzdanları, hiçbir kişi ve kurum tarafından alıkonulamayacak.

"BİR KİŞİNİN NÜFUS KAYDI HAKKINDA ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN BİLGİ VEYA ÖZET ALMASI ENGELLENİYOR"
Tasarıya göre ayrıca, aslına uygunluğunun nüfus müdürlüğünce onanmasıyla elde edilen nüfus kayıt örneklerinin, aksi ispat edilene kadar geçerli olacağını öngören yasaya göre, düzenlendikleri tarihten itibaren 180 gün içinde kullanılmayan nüfus kayıt örnekleri, geçerliliğini kaybedecek.


Bu kurum ve kişilerin dışındakiler, yazılı olarak başvurmak ve isteme nedenini açıkça belirterek, İçişleri Bakanlığı veya mülki idare amirinin emriyle nüfus kayıt örneği alabilecekler. Yine aynı tasarıyla, özel hayatın gizliliği prensibi doğrultusunda, bir kişinin nüfus kaydı hakkında üçüncü kişilerin bilgi veya özet almaları de engellendi.


Üçüncü şahıslar, medeni hal bilgisi dışında bir kişinin nüfus kaydına ilişkin örnek veya bilgi alamayacaklar. Tasarıyla, İçişleri Bakanlığı'na bağlı kimlik ve adres paylaşım sistemleri kurulacak.


Bu sistemlerin, veri tabanındaki bilgilerin tamamı veya bir kısmı, bakanlık tarafından belirtilen esas ve usuller çerçevesinde kurumlar ile diğer kişilerin hizmetine açılabilecek.


Bu bilgiler, toplu halde hiçbir kurum veya diğer kişilere verilemeyecek. Kimlik numarası, kişiye bir defa verilecek ve değiştirilemeyecek. Yasaya göre, Türkiye'de kaydı tutulan yabancılara da kimlik numarası verilecek.


Kişiler adına düzenlenecek her türlü form, beyanname, kimlik kartı, ehliyet, pasaport gibi bütün tanıtıcı belgelerde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası yer alacak. Yerleşim yeri adres değişiklikleri, 20 gün içinde nüfus müdürlüklerine bildirilecek.


Konut sahipleri ile apartman ve site yöneticileri, sorumluluk alanlarında ikamete ilişkin değişiklikleri muhtara bildirecek. Muhtarlar ise nüfus müdürlüğünce kendilerine iletilen yerleşim yeri adres değişikliği bildirim listelerini inceleyerek, bildirilmemiş olanları, her ayın son haftası içinde bağlı ilçe müdürlüğüne bildirecek.



Tasarı, sahteciliğin önlenmesi için yeterli inceleme yapmaksızın gerçeğe aykırı ikamet veya cüzdan talep belgesi veren muhtarlar ile gerçek dışı beyanda bulunan kişilere cezai hükümler getiriyor. Gerçeğe aykırı ikametgah veya cüzdan talep belgesi veren köy veya mahalle muhtarı ile herhangi bir işlem nedeniyle nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunanlar ve bunlara tanıklık edenler, 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.



Tasarıya göre, nüfus olaylarını bildirme yükümlülüğü olup da bu yükümlüğünü belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, nüfus ve aile cüzdanlarını kaybedenlere ve nüfus cüzdanlarını geçerlilik süresinin son bulmasından itibaren 2 ay içinde değiştirmeyen kişilere veya bu durumdaki çocukların veli veya vasilerine 50 YTL para cezası verilecek. Adres bildirimi yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere 250 YTL, gerçeğe aykırı adres bildirenlere ise 500 YTL para cezası uygulanacak.

muzo
21-04-2006, 08:58
İŞTE TECAVÜZ ETTİĞİ 2 ÇOCUĞU DİRİ DİRİ YAKAN SAPIK

Malatya'nın Yazıhan İlçesi'nde 2 çocuğun yakılarak öldürülmesi olayıyla ilgili dava sonuçlandı. Katil zanlısına 2 kez müebbet hapis cezası verildi.
21 Nisan 2006 Cuma 00:04



BURHAN KARADUMAN
MALATYA - Malatya'nın Yazıhan İlçesi'nde 2 çocuğun yakılarak öldürülmesi olayıyla ilgili dava sonuçlandı. Katil zanlısına 2 kez müebbet hapis cezası verildi.


Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)



Malatya'nın Yazıhan İlçesi'nin Bozluk Köyü'nde 24 Eylül 2005 tarihinde, 9 yaşındaki Umut Ünsal ile 9 yaşındaki Hüseyin Aksüt isimli çocukları dövdüğü, tecavüz ettiği, daha sonra da yakarak öldürdüğü iddiasıyla suçlanan İbrahim Şengün'ün (23) yargılandığı dava sonuçlandı.


"Kasten canavarca hisle eziyet çektirerek bir suçu gizlemek için 2 çocuğu öldürmek, 2 çocuğa fiili livatada bulunmak" iddiasıyla Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan İbrahim Şengün'e 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bu arada, katil zanlısı İbrahim Şengün'e Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde cezayi ehliyeti olduğu yönünde rapor verdiği öğrenildi.



Öte yandan davanın iddianamesinde, olay yerinde elleri ve ayakları bağlanmış ve yakılmış şekilde bulunan Umut Ünsal ile Hüseyin Aksüt'ün otopsi raporlarında çocukların kunt kafa travmasına bağlı beyin kanaması ve yanma sonucu öldüğü, fiili livataya uğramış olduklarının belirtildiği kaydedilmişti.

muzo
21-04-2006, 09:00
ALMAN KADININ KELİME-İ ŞAHADET GÖZYAŞI

Alanya Müftüsü Muhammet Gevher, İslam Dini'nin şartlarını anlattıktan sonra Alman Gebauer'e içten bir şekilde bu şartları kabul edip etmediğini sordu ve birlikte Kelime-i Şahadet getirdiler.
21 Nisan 2006 Cuma 00:04



RIZA YANIK
ANTALYA - Alanya Müftülüğü'nde düzenlenen törenle Müslüman olan Alman kadın, mutluluktan ağladı.



Alanya Müftülüğü'ne başvurarak Müslüman olmak istediğini söyleyen 54 yaşındaki Alman bayan Edith Gebauer, Kelime-i Şahadet getirdikten sonra gözyaşlarını tutamadı.


Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)


Müslüman olduktan sonra adı "Edibe" olan Alman kadın, sürekli Alanya'ya gelip gittiğini, Alanya'da okunan ezanların büyük etkisi altında kaldığını söyledi. Edith (Edibe) Gebauer tercümanı vasıtasıyla kısa bir konuşma yaptı.


Gebauer, "1998 yılında eşimle birlikte ilk defa Alanya'ya geldim. 2002 yılında eşim vefat ettikten sonra çok büyük bir üzüntü yaşadım ve manevi bir boşluğa düştüm. Bir Türk aileyle tanışmam benim için dönüm noktası oldu. Onların evine gidip gelmeye başladım ve orada aile yapılarının ne kadar düzgün olduğunu, ne kadar saygılı olduklarını, ibadetlerini ne kadar düzenli yaptıklarını gördüm ve çok etkilendim. Daha önce Katolik'tim. O dönemlerde ruhum çok bunalmıştı. Bu Müslüman aile ve Alanya'da okunan ezanlar benim İslamiyet'i seçmemde büyük rol oynadı" dedi.


Alanya Müftüsü Muhammet Gevher, İslam Dini'nin şartlarını anlattıktan sonra Alman Gebauer'e içten bir şekilde bu şartları kabul edip etmediğini sordu ve birlikte Kelime-i Şahadet getirdiler.


Müftü Gevher, "İslam Dini'ni seçmiş olmak ve Müslüman olmak demek ebedi mutluluğu seçmiş olmak demektir. Bundan daha güzel bir şey olamaz. Allah geçmiş günahlarını affedecektir, dualarımız bu yönde. Hayırlı olur inşallah" diye konuştu. Müftü Gevher'in bu sözlerinin ardından kendini tutamayan ve gözyaşlarının yanaklarından süzülmesine mani olamayan Edith (Edibe) Gebauer, "Şimdi kendimi çok mutlu ve hafiflemiş hissediyorum. Müslüman olmakla iç huzuru buldum ve rahatladım" şeklinde konuştu.



Daha sonra Müftü Gevher kendisine İbtida (Hidayeti Bulma) Belgesi verdi. Edibe önümüzdeki günlerde Alanya'ya yerleşmeyi düşünüyor.

muzo
21-04-2006, 09:01
KAPKAÇA UĞRAYAN ÖĞRENCİ KORKUDAN ÖLDÜ!..

İzmir'de, kimliği belirsiz iki kişi tarafından tehdit edilerek cep telefonu gasp edilen Buca Tuğsavul İlköğretim Okulu öğrencisi 14 yaşındaki Muhammet Yusuf Yardımcı, sabah yatağında ölü bulundu.
21 Nisan 2006 Cuma 00:07



İzmir'de, kimliği belirsiz iki kişi tarafından tehdit edilerek cep telefonu gasp edilen Buca Tuğsavul İlköğretim Okulu öğrencisi 14 yaşındaki Muhammet Yusuf Yardımcı, sabah yatağında ölü bulundu.


Hastaneye kaldırılmasına rağmen hayata döndürülemeyen Muhammet'in gasp olayından sonra yaşadığı aşırı korku ve heyecandan kalp krizi geçirmiş olabileceği ihtimali üzerinde durulurken, cesedi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsiye gönderildi.



Olay, bugün saat 07.00 sıralarında 477 sokak 20 numarada meydana geldi. Tuğsavul İlköğretim Okulu öğrencisi olan 14 yaşındaki Muhammet Yusuf Yardımcı, dün okul çıkışı sınıf arkadaşı Berkay Yılmaz'la dolaşmak için Kemeraltı çarşısına gitti. Bir süre dolaşan iki arkadaş, daha sonra evlerine gitmek için yola çıktı. Varyant yakınlarında, 17.30 sıralarında Berkay ve Muhammet'in yolunu kesen kimliği belirsiz 2 kişi, bıçakla tehdit etti. İki zanlı Muhammet Yusuf Yardımcı'nın elindeki cep telefonunun alarak kaçtı.

YAŞADIKLARINI BABASINA ANLATTI
Olaydan sonra büyük korku yaşayan Muhammet, arkadaşından ayrılarak evine döndü. Akşam yemeğinden sonra yaşadıklarını anlattığı babasıyla bir süre sohbet eden Muhammet Yusuf Yardımcı daha sonra odasına gidip yattı. Sabah okula gidecek oğlunu uyandırmak üzere odasına giren anne Nurdan Yardımcı, hareketsiz yatarken buldu. Anne Nurdan Yardımcı'nın çağlıklarına koşan manifaturacılık yapan baba Veysi Yardımcı oğlunu Buca Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Doktorların müdahalesine rağmen hayata döndürülemeyen Muhammet'in gece uyuduğu sırada hayatını kaybettiği belirlendi.
Hastanedeki ilk incelemede, gasp olayı sonrasında yaşadığı yoğun korku ve heyecandan kalp krizi geçirdiği ihtimali üzerinde durulurken Muhammet'in kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için cesedi Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Muhammet Yusuf Yardımcı'nın otopsinin ardından Kaynaklar Mezarlığı'nda toprağa verileceği bildirildi.

ACI HABER BABAYI YIKTI
Hastane önünde umutla beklerken acı haberle yıkılan baba Veysi Yardımcı, yakınlarının desteğiyle ayakta durdu. Oğlunun birden hayatını kaybetmesine bir anlam veremediklerini söyleyen acılı baba, "Dün gelip yaşadıklarını anlattı. Ben de kendisine nasihatlarde bulundum. Bir süre okuldan, arkadaşlarından konuştuk, daha sonra uyumak için odasına gitti. Sabah da bu halde uyandık' dedi.

muzo
21-04-2006, 09:02
KORSANA CEZA İNDİRİMİ GELİYOR!..

AB'ye uyum için hazırlanan, ceza yasası tasarısında korsan yayın üreticilerini sevindirecek düzenlemeler var.
21 Nisan 2006 Cuma 00:10



Tasarıda korsan kitap, CD, DVD suçlarında halen iki yıldan altı yıla kadar olan cezaların 'altı aydan beş yıla kadar' olması öngörülüyor. Cezalar genelde alt limitten uygulandığı için korsan yayıncıların bir yılın altında cezalar alması bekleniyor.


Yayıncıların talepleri ve uluslararası baskılarla Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda daha önce yapılan değişiklikler korsana caydırıcı cezalar getirilmişti. Bu cezalar arasında 50 bin YTL'den 200 bin YTL'ye kadar para cezası da yer alıyordu. Şimdi bu para cezasının da kaldırılması tasarlanıyor. Para cezasının yerine sıfırdan 5 bin güne kadar adli para cezası getirildi. Bir yılın altındaki hapis cezaları paraya çevrilebildiği için, pek çok korsan yayıncı hiç hapis yatmayacak. Anavatan Partisi milletvekili Ömer Abuşoğlu tasarıyı, 'Sokakta korsan yayınların serbestçe satıldığı döneme geri dönülecek' diye eleştirdi.


Tasarıda, polisin korsancılara re'sen müdahale etmesine ilişkin hüküm de kaldırılarak, şikâyete bağlı kılınıyor. Bu durumda yayınevi sahibi kendi olanaklarıyla korsancıları tespit edip şikâyette bulunamadığı takdirde polisin müdahalesi de sınırlı kalacak. Bu da eski yasanın çok eleştirilen uygulamalarından biriydi.


/AHMET KIVANÇ - RADİKAL

muzo
21-04-2006, 09:02
"BAKİRE DEĞİLİM" DEDİ TERKEDİLDİ, BIÇAKLANDI VE VURULDU

Diyarbakır'da nişanlısı N.A.'nın nişanı bozması üzerine 24 yaşındaki Neşe Ö., ıssız bir yere götürülerek önce kardeşi 17 yaşındaki M.E.Ö. tarafından kalçasından bıçaklandı.
21 Nisan 2006 Cuma 00:10



Diyarbakır'da nişanlısı N.A.'nın nişanı bozması üzerine 24 yaşındaki Neşe Ö., ıssız bir yere götürülerek önce kardeşi 17 yaşındaki M.E.Ö. tarafından kalçasından bıçaklandı.


Daha sonra babası Faruk Ö. tarafından tabancayla vurulan 24 yaşındaki Neşe Ö. ağır yaralı olarak kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.



Diyarbakır'da N.A.'yla bir süre önce nişanlanan Neşe Ö. evlilik hazırlıkları yaptı. Ancak N.A. henüz bilinmeyen bir nedenle nişanı bozdu. Neşe Ö. bunun üzerine kardeşi ve babası tarafından Yeniköy mezarlığı yakınlarına götürülerek kendisi ile konuşuldu.


Bu sırada M.E.Ö. çıkardığı bıçağı ablasının kalçasına sapladı. Yaralanıp yere yığılan Neşe Ö'ye bu kez babası Faruk Özer taşıma ruhsatlı tabancasını çekerek bir el ateş etti.



Kardeşi M.E.Ö. tarafından bir araçla Devlet Hastanesi acil servisine bırakılan Neşe Ö., burada yapılan ilk tedavisinden sonra Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisine kaldırıldı. Ağır yaralı olan Neşe Ö'nün son sözleri tutanağa geçti.


"Babam beni vurdu' diyen genç kız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Neşe Ö., ailesi tarafından dün gece toprağa verildi. Neşe Ö'nün, önceden başka birisiyle ilişkiye girdiği, bu durumu nişanlısına itiraf edince, N.A.'nın nişanı bozduğu, nişan bozma nedenini öğrenen kardeş ile babanın da genç kızı öldürdükleri iddia edildi.



Olayla ilgili soruşturmayı sürdüren polis, kaçan baba- oğulun yakalanması için çalışıyor.

muzo
21-04-2006, 09:03
ÇATIŞMADA ARKADAŞLARINI YİTİREN ASKER AKLINI OYNATTI

Silvan'da askerken teröristlerle girdiği çatışmada arkadaşlarını şehit veren Ali Yetlergül büyük acıyla akli dengesini kaybetti. Ali, 22 yıldır bir kümeste yaşıyor.
21 Nisan 2006 Cuma 00:10



Silvan'da askerken teröristlerle girdiği çatışmada arkadaşlarını şehit veren Ali Yetlergül bu büyük acıyı kaldıramadı. Akli dengesini kaybettiği için vatani görevini tamamlamasına 3 ay kala evine gönderilen Ali, 22 yıldır bir kümeste yaşıyor

Bundan tam 22 yıl önce vatani görevini yapmakta olan Ali Yetlergül ve arkadaşları bir gece teröristlerle çatışmaya girer. Çatışma sırasında 20 yaşındaki Ali, arkadaşlarını kaybeder. Şehit askerlerin başında şoke olmuş bir şekilde bekleyen Ali, bu büyük acıyı atlatamaz. Öyle ki akli dengesini kaybeden Ali, askerlik görevini tamamlamasına 3 ay kala evine gönderilir.
Ali Yetlergül şimdi 42 yaşında. Durumunda en ufak bir düzelme yok. Hâlâ 20 yaşındayken arkadaşlarının şehit olmasına şahit olmanın psikolojisi içinde. Hatta maddi imkansızlıklar nedeniyle tedavi göremeyen Ali'nin durumu her geçen yıl biraz daha ağırlaşmış. İnsanlarla iletişimini koparan Ali ev yerine kümeste yaşıyor.

ANNESİ ÇARESİZ
Konya'nın merkez Meram İlçesi Lalebahçe Mahallesi Yeniyol Caddesi numara 9'da bulunan müstakil evin avlusundaki kümeste yaşayan Ali Yetlergül'ün annesi Fatma Yetlergül, 22 yıldır oğlunun ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Oğlunun tedavisi için uzun süre eşiyle mücadele verdiklerini belirten anne Yetlergül şöyle konuşuyor: "Eşimle birlikte uzun sürü çabaladık ama ne yazık ki bir şey değişmedi.

Evimizin yanında bulunan kümeste kalmaya başlayan oğlum her geçen gün daha kötü oldu. Bu sırada eşimi de kaybettim. Sonra 6 çocuğumla yalnız kaldım ve onlara bakmakta zorlanmaya başladım. Oğlum için hiçbir şey yapamıyorum. Şu anda aldığımız 3 ayda bir 300 YTL eşimden kalan maaş, başka hiçbir şeyimiz yok. Durumumuz çok kötü, benim tek istediğim oğluma yardımcı olunması ve en azından bir özürlü maaşı bağlanmasıdır. Şimdi sürekli sokaklarda geziyor ve sigara içiyor."



YENİŞAFAK

muzo
21-04-2006, 09:04
OTELDE YANGIN PANİĞİ!..

Adana'da 3 katlı bir otelde bilinmeyen bir neden çıkan yangın paniğe neden oldu.
21 Nisan 2006 Cuma 01:19



ABDULLAH COŞKUN
ADANA (İHA) -Alınan bilgiye göre, Pazarlar Caddesi üzerindeki Mercan Oteli'nin kazan dairesinde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Otelin her tarafı dumanla kaplanırken, aralarında Yunan uyruklu 3 kişinin de bulunduğu 30 kadar otel müşterisi otelden bavullarıyla birlikte dışarıya çıkarıldı. İtfaiye ve Cankur ekipleri yaklaşık yarım saat süren bir çalışmanın ardından yangını söndürdü. Otelden çıkamayan 2 otel görevlisi ise pencereden yan taraftaki binaya geçerek aşağı inebildi. Dumandan etkilenen otel müşterileri tek tek dışarıya çıkarılırken, otel personeli ise kapıda durup dışarıya çıkan müşterilere ayran ve su servisi yaptı.


Yangının çıkış nedeni henüz belirlenemezken, otelde küçük çapta maddi hasar meydana geldi.

muzo
21-04-2006, 09:06
KOÇBANK TARİH OLUYOR...

Yapı Kredi ve Koçbank yönetim kurulları, gerçekleştirdikleri toplantılarında birleşme sürecinin başlatılması için karar aldı.
21 Nisan 2006 Cuma 07:09



Koç Finansal Hizmetler CEO'su Kaya, Koçbank'ın Yapı Kredi çatısı altında birleştirileceğini belirterek, "Bu sektörü çok olumlu etkileyecek" dedi.


Yapı Kredi ve Koçbank yönetim kurulları, gerçekleştirdikleri toplantılarında birleşme sürecinin başlatılması için karar aldı. Koçbank'ın tüzel kişiliğinin sona erdirilmesi ve Yapı Kredi'ye devredilmesi suretiyle Yapı Kredi çatısı altında faaliyetlerine devam etmeye karar veren grup, resmi onay ve izinlerin alınması amacıyla gerekli yasal prosedürü bu çerçevede başlatıyor. Koç Finansal Hizmetler CEO'su ve Yapı Kredi/ Koçbank Genel Müdürü Kemal Kaya, ekip olarak son altı aylık dönemde çok çalıştıklarını ve her iki bankanın bu süreçte birbirini tanıyarak mükemmel bir uyum yakaladığını belirtti. Hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlediklerini ifade eden Kaya, "16 binden fazla çalışanı ile yeni bir yapının yaratılması amacıyla çok önemli bir aşamayı daha bu karar ile başlatıyoruz. Resmi izinlerin alınması ile birlikte hızlı ve etkin bir şekilde iki bankanın yasal olarak birleşmesini sağlayacağız. Bu birliktelik hiç kuşkusuz Türk bankacılık sektörünü olumlu yönde etkileyecek, müşterimize birçok imkanı beraberinde getirecek ve en önemlisi güçlü yapısı ile örnek gösterilecek bir kurumun doğmasını sağlayacak." dedi.


/SABAH

muzo
21-04-2006, 09:43
Pahalı diye arıtma tesisi kurmayan sanayiciler valiye Mercedes aldı 21.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

'Paramız yok' diyerek arıtma tesisi kurmayan Dilovası Organize Sanayi Bölgesi'ndeki sanayicilerin, Kocaeli Valisi Erdal Ata'ya 350 bin YTL değerinde makam aracı hediye ettiği ortaya çıktı. TBMM'nin çevreyi kirlettiği gerekçesi ile hakkında araştırma komisyonu kurduğu bölgeyi Erdal Ata sanayicilerin hediyesiyle denetliyor.


Çevreye yatırım yapmama gerekçelerini parasızlık olarak gösteren Gebze Dilovası'ndaki sanayicilerin Kocaeli Valisi Erdal Ata'ya 350 bin YTL'lik Mercedes marka makam aracı hediye ettiği ortaya çıktı. Kocaeli Valisi Ata son iki aydır Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) soruşturma komisyonu kurduğu Dilovası'ndaki sanayicileri denetlemeye hediye Mercedese 350 S makam aracı ile gidiyor.

Erdal Ata aynı zamanda Kocaeli'inde bulunan 16 organize sanayi bölgesinin de başkanlığını yürütüyor. Her bir OSB'den milyarlarca lira maaş alan Erdal Ata, Kocaeli bölgesinde faaliyet gösteren binlerce firmanın başındaki en büyük denetçi.


OSB'ler valilerin geçim kaynağı

Kocaeli'nde yaşanan bu durum aslında Türkiye'nin genel sorunlarından biri. İlin en büyük mülki amiri konumunda olmasına rağmen düşük maaşlarla çalışan valiler için Organize Sanayi Bölgeleri önemli geçim kaynağı olarak görülüyor. Türkiye'nin 80 ilinde yer alan 236 OSB'nin 165'inin başında illerin valileri bulunuyor. Yaklaşık 3 milyon YTL maaş alan valiler bu bölgelerden 6-10 milyon YTL arasında ek gelir elde ediyor.

Konu ile ilgili görüşlerine başvurmak istediğimiz Kocaeli Valisi Erdal Ata ve Dilovası OSB yetkilileri telefonlarımıza çıkmadı.



Dilovası araştırması valiye takıldı

Öte yandan Dilovası'nda kanser ile ilgili yapılan bir araştırmanı da valiye takıldığı idda ediliyor. İddialara göre vali ticari sır gerekçesi ile araştırmayı durdurdu. Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre Türkiye’deki ölümlerin yüzde 12.5’i kanser nedeniyle meydana geliyor. Bölgedeki kanserden ölüm oranı Türkiye ortalamasının yaklaşık üç katı. Araştırmayı Dilovası Belediyesi'yle beraber Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi yapmış. Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu bu rakamları doğrulamak için nüfus ve hastane gibi sekiz ayrı kaydı kontrol ettiklerini belirtiyor. Hamzaoğlu, Kocaeli'nde kullanılan hammaddelerin nereden geldiğini ve hangi süreçlerden geçtiğini araştıramadıklarını söylüyor. Hamzaoğlu, "İtfaiye Müdürlüğü'ne bile verilmeyen bilgiler var. Bir yangında, itfaiye bile bazı işletmelerde hangi maddeyle karşılaşacağını bilmiyor. Bunları bilsek hangi önlemler alınacağını da tahmin edebiliriz" diyor.


Valiler OSB’lerden çekilmeli

METİN CAN / ANALİZ
Kocaeli, 16 organize sanayi bölgesi ile Türkiye'nin en büyük sanayi şehirlerinden biri. Şehirde 4 bine yakın büyük firma faaliyet gösteriyor. Peki özel sektörün böylesine güçlü olduğu bir şehirde nasıl oluyor da devletin valisi tüm özel sermayeyi yönetiyor. Cevabı aslında çok basit. OSB'ler gelir kapısı olmuş durumda. Bazı uyanık sanayicileri için de valilik ve yerel yönetimin diğer organları sürdürülebilir kalkınmanın yeni modeli. Vali Erdal Ata'nın bugün makam arabası olarak kullandığı aracın sahibi sanayiciler. Birden fazla organize sanayi bölgesindeki sanayiciler bir araya gelerek Ata'ya 350 bin YTL değerinde makam arabası alıyorlar.

Devletle böylesine ilişkilerin olumlu sonuçları olmasa kılı kırk yaran sanayicilerin bu tarz yatırımlar yapmayacağı hepimizin malumu. Bu yapı Türkiye'de çevreyi katletmenin, çevreyi kirletmenin bedeli çok kolay ödenir hale getiriyor. Bugün vali istedi diye okul yaptıran sanayicilerin nasıl bir koruma zırhına kavuştuğunu da herkes biliyor. Bugün Kocaeli’nde yaşanan kaosta bir nebzede olsa bu ilişkilerin yani denetçinin maaşını ve aracını denetlenenin vermesi yatıyor. Bu yüzden Türkiye özel sermayesi ile devlet arasındaki ilişkileri tekrar gözden geçirmeli ve Organize sanayi bölgelerinden valiler elini eteğini bir an önce çekmeli.

referans

muzo
21-04-2006, 09:44
AKP'li vekil Bağ-Kur'u çok sayıda kişiyi fazla ödeme yapmaktan kurtardı 21.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

- Prim borçlarına yönelik getirilen 'yeniden yapılandırma' uygulamasına başvurular sürerken, Bağ-Kur'un bilgisayar programında yapılan bir hatayı fark eden AKP İstanbul Milletvekilli Ünal Kacır, çok sayıda Bağ-Kur'luyu fazla ödeme yapmaktan kurtardı.

SSK ve Bağ-Kur'a olan prim borcunun yeniden yapılandırılmasını öngören yasayla ilgili başvurular 31 Nisan'da sona erecek. Borçları 60 aya kadar taksitle ödeme kolaylığı getirilen yasayla hükümet, Bağ-Kur'da 8 milyar, SSK'da da 3.5 milyar YTL olmak üzere yaklaşık 11.5 milyar YTL dolayında tahsilat bekliyor. Yeniden yapılanma için Bağ-Kur'a başvuran çok sayıda vatandaş borçlarıyla ilgili çıkarılan ödeme planı karşısında şaşkına döndü. Prim borçlarında yasada belirtilen oranlarda indirim yapılmadığını gören bazı vatandaşlar Çalışma Bakanlığı ile milletvekillerine telefon ederek yakındı. Bu şikâyetler Bağ-Kur'un yeniden yapılanmayla ilgili yanlış hesap yaptığını ortaya çıkardı.

Borç azalmadı arttı
İbrahim Güven isimli vatandaş 3 bin 234 YTL'lik borcunu yeniden yapılandırarak ödemek için Bağ-Kur'a başvurdu. Ancak bu borcun yeniden yapılandırma kapsamında 4 bin 277 YTL'ye çıktığını gören Güven, yardım için, tasarının hazırlık çalışmalarına katılan AKP İstanbul Milletvekili Ünal Kacır'a başvurdu. Yasadaki hükümler çerçevesinde böyle bir yapılandırmanın olamayacağını ifade eden Kacır, yapılan hesapta bir hata olabileceği düşüncesiyle hemen harekete geçti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ve Bağ-Kur yetkilileriyle görüşen Kacır, Bağ-Kur bilgisayar programının yanlış yüklendiğini fark etti. 2001 tarihinde beş yıldan fazla prim borcu bulunanlarla ilgili yapılacak hesaplama yönteminin bilgisayara yanlış yüklendiğinin ortaya çıkması üzerine Bağ-Kur, yeni bir programla bunu düzeltti.

1000 YTL'lik fark
Yanlışlığın ortaya çıkmasına neden olan İbrahim Güven'in prim borcu, doğru programın yüklenmesinden sonra yeniden hesaplandı. Güven'in 3 bin 234 YTL'lik borcu bu sayede 2 bin 543 YTL'ye indirildi. Böylece Bağ-Kur prim borçlusu İbrahim Güven hem fazla para ödemekten kurtuldu, hem de borcu yaklaşık 1000 YTL daha indirilmiş oldu.

AKP İstanbul Milletvekili Ünal Kacır, yeniden yapılandırma düzenlemesiyle vatandaşın mağduriyetini gidermeyi amaçladıklarını, ancak Bağ-Kur'un bir hesaplama hatası yüzünden prim borcunun yapılandırma öncesi borca oranla fazla çıktığını kaydetti. Kacır'ın ortaya çıkardığı bu hatanın düzeltilmesiyle Bağ-Kur'a prim borcu bulunan çok sayıda kişinin mağduriyeti de giderildi.

radikal

muzo
21-04-2006, 09:45
İstediği hastaneye giden % 30'unu kendisi ödeyecek 21.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Yasaya göre sevk dışında özel bir hastaneden sağlık hizmeti almak isteyen sigortalı, harcamanın yüzde 30'unu kendisi ödeyecek.
CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Elemanı İrfan Önel, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 18 yaşından küçüklerin ücretsiz sağlık hizmeti alacağı yönündeki bilgisinin doğru olmadığını belirttiler.
18 yaşından küçükler de dahil herkesin belli miktarda katkı payı ödeyeceğini belirten Önel, daha sonra oluşturulacak primsiz ödemeler sistemiyle yeşil kartlılar ve ailesi katkı payını ödeyemeyen 18 yaşından küçüklerin devlet güvencesine alınmasının düşünüldüğünü söyledi.

Sistem nasıl işleyecek?
Sigortalı önce sağlık ocağına gidecek. İkinci basamak devlet hastanesi, üçüncü basamak üniversite hastanesi, her aşamada sevk gerekiyor. Sevk dışında özel hastaneye gitmek isteyen sigortalı, harcamanın yüzde 30'unu kendisi ödeyecek.

Devlet hastanesine gidilirse ne olur?
Sadece katkı payını ödeyecek.

Askeri hastaneden yararlanmak mümkün olacak mı?
İsteyen her sigortalı askeri hastaneye gidemiyor. Ancak diğer hastanelerde tedavisi mümkün olmayan hastalıklarda sevk yoluyla hizmet alabiliyor.

Askeri hastane hizmeti için ek ödeme yapılacak mı?
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yapacağı sözleşmeye bağlı. Sözleşmede eğer bir otelcilik hizmeti, öğretim üyesinden sağlık hizmeti alınıyorsa bedelini sigortalı ödeyecek. Aynı şey üniversite ve özel hastaneler için de geçerli.

Yurtdışında tedavi olmak mümkün olacak mı?
Sigortalının tedavisi Türkiye'de mümkün değilse tedavinin mümkün olmadığına dair hastane raporu gerekiyor.
Rapor, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ilgili yönetim kurulunda onaylanıyor. Sonra hakem hastane olan Numune Hastanesi'nden onay alınması gerekiyor.

Otelcilik hizmeti nedir?
Özel veya ikili odada ameliyat sonrası yapılan tedavi.

İlaçlar nasıl alınacak?
Sigortalı, eczaneden eş değer ilacı alacak. Eğer sigortalı eş değer ilacı değil, pahalı ilacı almak isterse aradaki farkı kendisi ödeyecek.

milliyet

muzo
21-04-2006, 09:46
KAÇIRDIĞI KIZ ÖLDÜRDÜ!

Evinde başına sert bir cisimle vurularak öldürülen Hilmi Güven'in katilinin kaçırdığı 16 yaşındaki kız olduğu anlaşıldı.
21 Nisan 2006 Cuma 09:36


ANTALYA'nın Alanya İlçesi'nde, önceki salı gecesi başına sert bir cisimle vurularak öldürülen 33 yaşındaki Hilmi Güven'in katilinin, 15 gün önce kaçırdığı 16 yaşındaki nişanlısı S.T. olduğu ortaya çıktı.
Alanya'ya bağlı Dere Türbelinas Köyü'nde oturan inşaat işçisi Hilmi Güven, önceki salı gecesi evinde ölmüş halde bulundu. Güven ile aynı evde oturan 16 yaşındaki S.T, durumu nişanlısının ailesine bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, Güven'in başına sert bir cisimle vurularak öldürüldüğünü belirledi. Hilmi Güven'in cesedi Alanya Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Jandarma olayla ilgili S.T'yi gözaltına aldı. Önce Güven'in cesedini yatak odasında bulduğunu belirten S.T, daha sonra cinayeti itiraf etti. S.T, olay gecesi kavga ettiklerini, ardından da başına sert bir çisimle vurarak nişanlısını öldürdüğünü söyledi.
Güven'in, yaklaşık 1 yıldır nişanlı olduğu S.T'yi, 15 gün önce kaçırdığı açıklandı. S.T, sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak Alanya Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
Cinayetle ilgili gözaltına alınan ve aynı köyde yaşayan 25 yaşındaki V.K ise ilk sorgusunun ardından serbest bırakıldı.

muzo
21-04-2006, 10:54
İZMİR'DE BOMBALI SABAH!

Konak'ta bir çöp konteynerine bırakılan bomba patladı. Olayda şans eseri ölen ve yaralanan olmadı. Konteyner parçalandı, binaların camları kırıldı.
21 Nisan 2006 Cuma 10:17


Konak İlçesi Yeşilyurt semtinde bir çöp konteynerine bırakılan bomba patladı. Ölen ve yaralanan kimsenin olmadığı olayda çevredeki binaların camları kırıldı. Patlama saat 07.00'de, 9002 sokak ile 9184 sokağın kesiştiği yerde meydana geldi. Çöp konteynerine konulan bomba büyük bir gürültüyle patladı. Patlamanın etkisiyle konteyner parçalanırken, çevrede bulunan beş evin camları kırıldı. Çevredekiler patlamanın ardından büyük korkuyla sokağa çıktı. Patlamanın olduğu saate sokaktan askeri personeli taşıyan servis otobüslerinin geçtiği, büyük ihtimalle hedefin bu servisler olduğu iddia edildi.

Terörle Mücadele Şubesi Bomba Ekipleri çevre güvenliğini alıp, bombanın türünü saptamak için çalışma başlattı. Sokakta vatandaşlar olaya tepki gösterdi ve evlerine bayraklar astı.

muzo
21-04-2006, 10:54
BAZI AYLIKLAR ASGARİ ÜCRETİN ALTINA DÜŞEBİLİR

Emeklilik sisteminde yapılan değişikliklerin ardından, bazı emekli aylıkları asgari ücretin altına düşebilir.
21 Nisan 2006 Cuma 10:34


Sosyal Güvenlik Reformu çerçevesinde emeklilik sisteminde yapılan değişiklikler, bazı emekli aylıklarının asgari ücretin altına düşmesi riskini doğurdu. Bu sonuçta, aylık bağlama oranlarının düşürülmesi, emekli aylıklarındaki mevcut 'alt sınır'ın kaldırılması ve yeni düzenlemeye aylık bağlama oranının yüzde 90'ı geçemeyeceği yönünde hüküm konulması etkili oldu.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, önceki gün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Yasa 1 Ocak 2007'de yürürlüğe girecek.

Özel bir yöntem
Yeni yasaya göre, mevcut düzenlemede emekli aylıkları için uygulanan 'alt sınır' yürürlükten kalkacak. Yani çalışanların kanun yürürlüğe girdikten sonraki dönem için hesaplanacak aylıkları 'alt sınır'dan az olsa bile, bugüne kadar olduğu gibi yukarı çekilmeyecek. Özel bir yöntemle hesaplanan ve uygulamasına son verilecek olan 'alt sınır'ın bugüne kadar asgari ücret düzeyi ve üzerinde belirlendiğine işaret edildi.

Bağlama oranı
Emekli aylıkları halen Emekli Sandığı'nda yüzde 3, SSK ve Bağ-Kur'da yüzde 2.6 olan yıllık emekli aylığı bağlama oranı ile belirleniyor.
Buna göre Bağ-Kur'lu ve SSK'lılar çalıştığı her yıl için emekli aylığının yüzde 2.6'sını, Emekli Sandığı iştirakçisi yüzde 3'ünü kazanıyor. Yasayla birlikte bu oranlar 2016'ya kadar her 360 gün için yüzde 2.5, 2016'dan sonra ise yüzde 2 olarak uygulanacak. Bu da emekli aylıklarının düşmesinde etkili olacak.




Aylık neydi, ne olacak?
Yasanın yürürlüğe gireceği 1 Ocak 2007'den sonra yapılacak TÜFE ve prime esas ortalama kazanç artışları sıfır kabul edilerek, memurlar için ek gösterge ve derece dikkate alınmaksızın yapılan hesaplamalar emekli aylıklarındaki düşüşü net bir şekilde gösteriyor.

Bir örnek
Yukarıdaki varsayımlara göre yapılan hesaplara göre, 30 yıl çalışan ve aylık ortalama prime esas kazancı 600 YTL olan SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı iştirakçilerinin emekli aylıkları eski ve yeni sistem uyarınca şöyle olacak:


Mevcut düzenlemeye göre bu şartlardaki memur 480 YTL, işçi ve esnaf ise 435 YTL emekli aylığı alıyor. Yeni düzenlemeye göre 2037'de emekli olacak işçi, memur ve esnaf 387 YTL alacak.

Bugünkü mevzuata göre aylık ortalama prime esas kazancı (çalışma hayatı boyunca aldığı aylıkların ortalaması) 500 YTL olan ve 25 yıl çalışan bir SSK'lı yaklaşık 325 YTL emekli aylığı alıyor. Söz konusu çalışan 1 Ocak 2007'de sigortalı olursa ve 25 yıl çalışırsa 272.5 YTL alacak.



Asgari ücretten az aylık
Tasarı yasalaştığında aylık bağlama oranı yüzde 90'ı geçemeyecek. Örneğin, 50 yıl boyunca çalışan ve prime esas kazancı 600 YTL olan bir SSK'lının oranı yüzde 120.5 olmasına karşın, şimdi bu yüzde 90'ı geçemeyecek. Böylece aylık ortalama prime esas kazancı 600 YTL olduğu kabul edilen bir çalışan yüzde 102.5 üzerinden hesaplandığında 615 YTL aylık alırken, bu miktar 540 YTL'ye düşecek. 30 yıl çalışan bir asgari ücretli (prime esas kazancı 550 YTL) mevcut mevzuata göre 398 YTL, yeni düzenlemeye göre ise 354 YTL alacak.

Genel Sağlık Sigortası
Bu çerçevede, tüm çalışma hayatını asgari ücrete tabi olarak tamamlayan bir sigortalıya, 50 yıl çalışsa dahi asgari ücretten düşük bir emekli aylığı bağlanabilecek.
Öte yandan, Genel Sağlık Sigortası ile de birçok yeni düzenleme getiriliyor. Buna göre, eşi doğum yapan erkeğe 6 ay emzirme yardımı ödenecek. Çocuğu olmayan kişinin 2 kere tüp bebek tedavi masrafı karşılanacak. Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi için 2 YTL alınacak. Estetik amaçlı sağlık hizmeti ise kapsam dışı olacak.

(MİLLİYET)

muzo
21-04-2006, 12:06
'DOLMUŞ UÇAKLAR' HAVALANIYOR

Küçük meydanların bulunduğu illerdeki vatandaşlara da havayoluyla seyahat etme imkanı sağlayacak 'dolmuş uçaklar' yaz başında sefere başlıyor.
21 Nisan 2006 Cuma 11:09


ANKARA - 50 kişilik uçaklar, büyük havalimanları ile küçük meydanlar arasında ya da küçük meydana sahip iller arasında çapraz uçuşlar gerçekleştirecek.
Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 'dolmuş uçak' projesinin detaylarını belirleyerek, projeyi şekillendirdi.
Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Sivil Havacılık Genel Müdür Vekili Barış Tozar, artık insanların gitmek istediği yere en kısa sürede ulaşmayı hedeflediğini, zaman ve hız faktörlerinin yurtiçi ve yurtdışı ulaşımda havacılık sektörünün önemini artırdığını belirtti.
Bu nedenle en pahalı taşımacılık türü olan hava taşımacılığında 'maliyet verimliliği' sağlama gereğinin ortaya çıktığını vurgulayan Tozar, bu zorunluluktan dolayı havacılık sektöründe büyük ölçekli faaliyetlerin küçük ölçekli ve bölgesel faaliyetlerle desteklenmesi gereğini gündeme getirdiğini kaydetti.
Barış Tozar, önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin AB'ye adaylık süreci nedeniyle Avrupa-Türkiye arasındaki iş bağlantılarının artacağını, bunun da özellikle iş amaçlı yolcu trafiğini ve kargo trafiğini arttıracağını vurguladı.

muzo
21-04-2006, 12:07
'TELEVİZYONU KAPAT, HAYATI AÇ'

Televizyon izlemenin yol açtığı olumsuzluklara dikkat çekmek üzere dünyanın bir çok ülkesinde düzenlenen 'Turn off TV/ Turn on Life' kampanyası, tüketiciler birliğinin öncülüğünde 25 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Türkiye'de de gerçekleştirilecek.
21 Nisan 2006 Cuma 11:04


ANKARA - Tüketiciler Birliği'nin 'Only the registered members can see the link' internet sitesinde yer alan bilgilere göre, 1995'ten bu yana dünyanın bir çok ülkesinde yürütülen kampanya, 'Turn off TV / Türkiye' başlığı ile bu yıl 4. kez düzenlenecek.
Kampanyayla televizyonun insan yaşamındaki yeri sorgulanarak, aşırı televizyon izlemenin olumsuzluklarına dikkat çekilmesi amaçlanıyor. Kampanya kapsamında düzenlenecek yarışmayla da televizyonlarını kapatarak en ilginç etkinliği gerçekleştirenler ödüllendirilecek.
Yarışmaya ilişkin detaylı bilgiler 'Only the registered members can see the link' internet adresinden alınabilecek.
Birliğin internet sayfasında yayınlanan Turn off TV / Türkiye deklarasyonunda ortalama izleyicinin günde 3, yılda ise bin 95 saatini, başka bir ifadeyle 45 gününü ekran karşısında geçirdiği bildirildi. Bu oranın Türkiye'de günlük 3 saat 36 dakika olduğu belirtilen deklarasyonda, Türkiye'nin televizyon izleme süresinin uzunluğu bakımından ABD'nin ardından 2. sırada geldiğine dikkat çekildi.
Çocukların 14 yaşına kadar 11 bin cinayet sahnesi, 18 bin cinsel saldırı ve taciz sahnesi izlediği kaydedilen deklarasyonda, 'Her ne kadar televizyon yayıncılığını gerçekleştirenlerce reyting, 'halk bunu istiyor' gerekçeleri öne sürülse de eğitim, bilgilendirme ve eğlenme işlevinin dışına taşan televizyon yayıncılığı kamuoyunu rahatsız etmektedir' denildi.
Turn off TV / Türkiye kampanyasını bu yıl 20 kadar sivil toplum örgütü destekliyor.

muzo
21-04-2006, 12:08
SİGORTA NUMARASININ YERİNİ KİMLİK NUMARASI ALACAK

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nca verilen sigorta numaralarının yerine TC kimlik numaraları kullanacak.
21 Nisan 2006 Cuma 11:07


ANKARA -TBMM'de önceki gün kabul edilen ve 1 Ocak 2007'den itibaren yürürlüğe girecek olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'na göre, sigortalılar ile hak sahiplerinin tescil ve diğer tüm işlemlerinde, sosyal güvenlik sicil numarası olarak Türk vatandaşları için TC kimlik numaraları, yabancı uyruklu kişiler için ise Sosyal Güvenlik Kurumu'nca verilecek sicil numaraları kullanılacak.
Yasadaki hüküm doğrultusunda, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nda uzun süreden bu yana TC kimlik numaraları, sigorta numaraları ile eşleştiriliyordu. Yetkililer, bu çalışmanın büyük ölçüde tamamlanmış durumda olduğunu bildirdiler.

muzo
21-04-2006, 12:29
OKAN KOÇ'UN AĞABEYİ HARAÇ İÇİN Mİ ÖLDÜRÜLDÜ?

Ankaragücü'nde forma giyen eski Beşiktaşlı futbolcu Okan Koç, menajerliğini yapan ağabeyi Orhan Koç'un öldürülmesi olayının şokunu yaşarken, cinayetin haraç isteme yüzünden işlendiği iddia edildi...
21 Nisan 2006 Cuma 11:44



Ankaragücü'nde forma giyen eski Beşiktaşlı futbolcu Okan Koç, menajerliğini yapan ağabeyi Orhan Koç'un öldürülmesi olayının şokunu yaşarken, cinayetin haraç isteme yüzünden işlendiği iddia edildi. İstanbul Gaziosmanpaşa'da bulunan Kardeşler Otopark'ta işlenen cinayetin zanlısı Cesim Murat'ın polisteki ifadesinde Orhan Koç'un kendisinden haraç isteğini söylediği öğrenildi. Polis, olayın arkasında başka isimlerin de olabileceğini belirterek çok yönlü soruşturma başlattı. Öldürülen Orhan Koç'un ilişkilerini de mercek altına alan polis, Koç'un katil zanlısı Cesim Murat için savcılıktan gün aldı. Bu arada, dün futbolcu Okan Koç da emniyete gelerek polisle görüştü.





(vatan)

muzo
21-04-2006, 15:53
OKAN KOÇ'UN AĞABEYİ HARAÇ İÇİN Mİ ÖLDÜRÜLDÜ?

Ankaragücü'nde forma giyen eski Beşiktaşlı futbolcu Okan Koç, menajerliğini yapan ağabeyi Orhan Koç'un öldürülmesi olayının şokunu yaşarken, cinayetin haraç isteme yüzünden işlendiği iddia edildi...
21 Nisan 2006 Cuma 11:44



Ankaragücü'nde forma giyen eski Beşiktaşlı futbolcu Okan Koç, menajerliğini yapan ağabeyi Orhan Koç'un öldürülmesi olayının şokunu yaşarken, cinayetin haraç isteme yüzünden işlendiği iddia edildi. İstanbul Gaziosmanpaşa'da bulunan Kardeşler Otopark'ta işlenen cinayetin zanlısı Cesim Murat'ın polisteki ifadesinde Orhan Koç'un kendisinden haraç isteğini söylediği öğrenildi. Polis, olayın arkasında başka isimlerin de olabileceğini belirterek çok yönlü soruşturma başlattı. Öldürülen Orhan Koç'un ilişkilerini de mercek altına alan polis, Koç'un katil zanlısı Cesim Murat için savcılıktan gün aldı. Bu arada, dün futbolcu Okan Koç da emniyete gelerek polisle görüştü.





(vatan)

muzo
21-04-2006, 15:56
Öğrencilerin döner bıçaklı kavgası: 3 yaralı 21.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Konya’nın Akşehir ilçesinde, Meslek Yüksekokulu (MYO) öğrencisi iki grup arasında çıkan kavgada 1’i ağır 3 kişi yaralandı.


Edinilen bilgiye göre, MYO öğrencisi Demir A. (21) ve Yusuf Y. (21), kiraladıkları 42 D 9067 plakalı otomobille dolaşırken, daha önce kız meselesi yüzünden tartıştıkları kişilerin de içinde bulunduğu bir öğrenci grubuyla Akşehir MYO önünde karşılaştı.


Sözlü sataşmayla başlayan bıçaklı kavgada, Fikret M. (21), Yasin V. (21) ve Serdar B. (22) yaralandı. Akşehir Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan hayati tehlikesi bulunan Fikret M, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.


Kavgaya karıştıkları iddia edilen Demir A. ve Yusuf Y’nin de aralarında bulunduğu 7 kişi yakalanarak Akşehir Adliyesine çıkarıldı.


Polis, ayrıca, kavgada kullanıldığı sanılan 4 döner bıçağı ele geçirdi.


Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

muzo
21-04-2006, 15:57
Vali Yardımcısı açlışta kurdela yerine yanlışlıkla parmağını kesti 21.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

BALIKESİR Vali Yardımcısı Ahmet Soley, Zafer Dersaneleri Balıkesir Şubesi'nin açılış töreninde, eşine ender rastlanacak bir kazaya uğradı. Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Haydar Aydın, açılış sırasında kurdeleyle birlikte Vali Yardımcısı Ahmet Soley'in sol elinin orta parmağını da kesti. Soley'in parmağına 2 dikiş atıldı. Şanssız bir an yaşayan Vali Yardımcısı Soley, “Böyle bir olay sanırım hiç yaşanmamıştır. Görünmez kaza buna denir. Makas, tahmin ettiğimden çok daha keskinmiş'' dedi.


Zafer Dersaneleri Balıkesir Şubesi Yöneticisi Alaattin Yalçın, geçen çarşamba günü yapılan dersanenin açılış törenine, ilkokul arkadaşı, Balıkesir Vali Yardımcısı Ahmet Soley'i de davet etti. Ahmet Soley açılış törenine Vali Yardımcısı Kadim Doğan ile birlikte gitti.


Halk oyunları ekiplerinin gösterileri ve konuşmaların ardından, açılış kurdelesi kesilirken inanılmaz bir kaza yaşandı. Vali Yardımcısı Kadim Doğan, kurdele kesmeye Vali Yardımcısı Ahmet Soley, Balıkesir Belediye Başkan Yardımcısı İlyas Kapusuz ve Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Haydar Aydın'ı davet etti.


Hep birlikte kurdeleyi keserken Ahmet Soley şanssız bir an yaşadı. Haydar Aydın, elindeki makasla Ahmet Soley'in sol elinin orta parmağını kurdeleyle birlikte kesti. Ahmet Soley açılış kokteyli sırasında parmağını peçeteyle sararak kanı durdurmaya çalıştı.


Spor ve izcilikten sorumlu Balıkesir Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Haydar Aydın, görünmez kaza için Ahmet Soley’den özür diledi, Soleyin kesilen parmağına baktı. Kan durmayınca Balıkesir Devlet Hastanesi'ne giden Ahmet Soley'in parmağına dikiş atıldı. İlginç kaza kentte günün konusu oldu.

muzo
21-04-2006, 15:57
İSTANBUL'DAKİ CEZAEVLERİ ŞEHİR DIŞINA TAŞINACAK

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, cezaevlerinin uygun mekanlara taşınabilmesi noktasında yoğun bir yatırım faaliyeti sürdürüldüğünü belirterek, "İstanbul'da cezaevlerinin büyük kısmı şehir dışına taşınacak" dedi.
21 Nisan 2006 Cuma 15:02


ESRA ŞİMŞEK
İSTANBUL - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, cezaevlerinin uygun mekanlara taşınabilmesi noktasında yoğun bir yatırım faaliyeti sürdürüldüğünü belirterek, "İstanbul'da cezaevlerinin büyük kısmı şehir dışına taşınacak" dedi.
Bakan Çiçek, Bakırköy Özgürlük Meydanı'ndaki Belediye Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda düzenlenen "Kütahya Ceza ve İnfaz Kurumu El Sanatları Sergisi'nin" açılışını yaptı. Açılış öncesinde konuşan Bakan Çiçek, tutuklanan insan sayısının her geçen gün arttığını belirterek, "Cezaevlerimizde maalesef 62 bin civarında tutuklu ve hükümlü var. Biz böyle olmasını istemiyoruz. Çıkardığımız yasalar bunun içindir. Esas olan kurallara uygun yaşamak fakat cezaevleri de toplumun bir parçası. Bu cezaevlerini daha farklı bir anlayışla toplumun hizmetine sunmak istedik. Yürürlükte olan infaz sistemimizin esas amacı, suç işlemiş insanları cezaevinde kaldıkları sürede eğitmek, tekrar aramıza döndüklerinde hem topluma uyumlarını sağlamak hem de meslek sahibi olarak bu müesseslerden ayrılmalarını temin etmek" dedi.
Cemil Çiçek, cezaevine giren mahkumların, çıktıktan sonra olumsuz işler yaptığını söyledi. Bu konunun önüne geçmeyi amaçladıklarını belirten Çiçek, "Yaralamadan içeriye giriyor, sonra adam öldürecek kadar beceri sahibi olarak aramıza geri dönüyorlardı. Biz bu insanları tekrar topluma nasıl faydalı hale getirebiliriz diye ciddi çabalar sarf ediyoruz. Şu an Türkiye'nin muhtelif yerlerindeki cezaevlerinde eğitim olumlu anlamda yapılıyor. Cezaevlerimiz, meslek edindirme kurslarıdır. Bir taraftan insanlarımız hem cezaevlerinde boş vakit geçirmiyorlar, vasıf sahibi oluyor, aramıza döndüğünde hangi iş kolunda çalışacaksa o alanda iş bulma imkanını elde etmiş oluyorlar. Boş kalmış olmaktan doğan ruhi bir kısım sıkıntıları da ortadan kalkmış oluyor. Bu yöndeki çabalar bütün dünyada takdir toplamaktadır" diye konuştu .
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, önceki yıllarda cezaevlerinin, Türkiye'nin aleyhine kullanılan meseleler olduğunu ifade ederek, "Biz, insan onuruna yakışan ve insanların ıslah edilmesini mümkün kılan bir yapıyla insanları hem meslek sahibi, hem de yaptıklarından pişman olarak dışarıya çıkmalarını sağlamaya çalışıyoruz. İstanbul'da cezaevlerinin büyük kısmı şehir merkezi dışına taşınacak. Cezaevlerinin uygun mekanlara taşınabilmesi noktasında yoğun bir yatırım faaliyetini sürdürüyoruz. Ödenek sıkıntımız yok. Bayrampaşa Cezaevi'ni önümüzdeki yıl şehrin dışına taşıyabiliriz" açıklamasında bulundu.
Açıklamasının ardından Bakan Çiçek, serginin açılışını gerçekleştirerek eserleri inceledi.
Bakan Çiçek çıkışta, basın mensuplarının Van Cumhuriyet Savcısı Fikret Sarıkaya ile ilgili sorularını ise yanıtsız bıraktı.

muzo
21-04-2006, 15:58
ARKADAŞLARI SARIKAYA'NIN BORÇLARI İÇİN KAMPANYA DÜZENLEDİ

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihracına tepkiler sürüyor.
21 Nisan 2006 Cuma 15:16


ŞABETTİN AKKUŞ
VAN - Van Bölge Barosu Başkanı Ahyan Çabuk, görevden ihraç edilen Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın, 15 yıllık memuriyet hayatı boyunca sadece geçen yıl krediyle 15 yaşında bir özel otomobil aldığını belirterek "Sarıkaya halen kredileri ödemiş değildir. Öğrendiğim kadarıyla da dünden itibaren meslektaşları bu ekonomik mağduriyetini gidermek anlamında kendi içlerinde, borçlarını ödemek yönünde bir kampanya başlatmışlar" dedi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihracına tepkiler sürüyor. Van Bölge Barosu Başkanlığı'na üye yaklaşık 40 avukat, bölgedeki 15 baronun eşzamanlı olarak yapmayı planladığı basın açıklaması için Van Adalet Sarayı önünde toplandılar. Avukatlar adına basın açıklamasını yapan Van Bölge Barosu Başkanı Ayhan Çabuk, HSYK'nun Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya hakkında verdiği kararı kınadıklarını belirterek sözlerine başladı. Bu kararın yargı bağımsızlığı açısından kabul edilemez olduğunu ifade eden Çabuk, HSYK tarafından verilen kararın, Türkiye'de yargının bağımsız ve tarafsızlığının önündeki en büyük engellerden birinin "bürokratik ve siyasetçi niteliklere sahip resmi ideolojinin oluşturduğu devlet iktidarı" olduğunu ortaya çıkardığını iddia etti. Böyle bir ortamda demokrasi ve hukukun üstünlüğünden söz etmenin, yargının tarafsız ve bağımsız olabileceğini iddia etmenin mümkün olmadığını savunan Çabuk, "Hukuk devletinin en temel unsuru olan yargının bağımsız olmadığı bir ülkede yurttaşların hukuki güvenliğinden söz etmek mümkün değildir. Sayın Savcı ile ilgili verilen kararın kesinleşme süresinde geri alınmasını bekliyoruz. Başta Türkiye Barolar Birliği ve bütün barolar olmak üzere herkesi hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına sahip çıkmaya çağırıyoruz" diye konuştu.
Bir gazetecinin Van Bölge Barosu'nun yapabileceği bir çalışmanın olup olmadığı sorusuna ise Çabuk, verilen karar için 10 günlük bir itiraz süresi olduğunu, bu kararın henüz kesinleşmemiş bir karar olduğunu hatırlatarak, "Eğer Sayın Savcı Sarıkaya, bugün istifa edip, ben Van Bölge Barosu'na üye olmak istiyorum derse, biz büyük bir onurla onu kendi baromuza kaydederiz. Savcı ve hakimlik yasasında HSYK'nun verdiği disiplin kararı kesinleşmişse herhangi bir baroya üye olmak mümkün değildir. Ancak bu disiplin cezası kesinleşmeden önce böyle bir müracaatı söz konusu olursa, baro hakim veya savcıyı avukat olarak kaydedebilir. Henüz kesinleşmemiş bir karar söz konusudur. Kendisi eğer bugün itibarıyla istifa ederek, büromuza müracaat ederse biz onu seve seve büyük bir mutlulukla baromuza kaydederiz. Sarıkaya gibi değerli bir hukukçunun baromuzun mensubu olmasından da büyük bir mutluluk ve onur duyarız" dedi.
Bir başka gazetecinin ihraç kararının mahkeme sürecini etkileyip etkilemeyeceği sorusunu ise Çabuk, "Şüphesiz etkileyecek" diye yanıtladı. HSYK'nun iddianameyi hazırlayan savcı hakkında verdiği kararın yargılamayı ve yargılamayı yapan yargı mensuplarını da etkileyeceği iddiasında bulunan Çabuk, "Yargı mensupları bu yargılama sürecinde asker kişilere bizim kanaatimizce ceza vermek konusunda büyük bir sıkıntı içine gireceklerdir. Yargı bağımsız ve tarafsız hareket edebilme olanaklarına şu anda hali hazır sistemle sahip değildir. Bu yargılama sürecinde de çok çekingen davranacaklarını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Şemdinli dosyasına 50'den fazla avukatın katılacağını düşündüğünü de ifade eden Çabuk, ancak su anda kaç avukatın katılacağını bilmediğini kaydetti. Öğrendiği kadarıyla Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır ve bölgede bir çok ilde avukatların müdahil tarafın vekaletini aldığını ve duruşmanın çok sayıda avukatla takip edileceğini anlatan Çabuk, Sarıkaya için başlatılan kampanya ile ilgili olarak da, "Savcı Sarıkaya, 15 yıllık memuriyet hayatı boyunca geçen yıl krediyle 15 yaşında bir özel otomobil aldı. Ancak halen kredileri ödemiş değildir. Sayın Sarıkaya, böyle bir maddi imkansızlığa da sahiptir. Öğrendiğim kadarıyla da dünden itibaren meslektaşları bu ekonomik mağduriyetini gidermek anlamında kendi içlerinde borçlarını ödemek yönünde bir kampanya başlatmışlar" şeklinde konuştu.

muzo
21-04-2006, 15:58
TV'DE AKILLI İŞARETLER DÖNEMİ BAŞLIYOR

Çocuk ve gençleri cinsellik, şiddet, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar gibi zararlı yayın içeriğine karşı korumak için geliştirilmiş olan görsel ve işitsel uyarı sistemi "Akıllı İşaretler Sembol Sistemi", 23 Nisan'da yayınlarda kullanılmaya başlanacak.
21 Nisan 2006 Cuma 14:30


MÜGE TUTCALI
ANKARA - Çocuk ve gençleri cinsellik, şiddet, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar gibi zararlı yayın içeriğine karşı korumak için geliştirilmiş olan görsel ve işitsel uyarı sistemi "Akıllı İşaretler Sembol Sistemi", 23 Nisan'da yayınlarda kullanılmaya başlanacak.
Sistemin tanıtımı, bugün Bilkent Otel'de düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı. Toplantıya, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, projenin tasarımcılarından Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Çaplı ve çok sayıda öğrenci katıldı. Akıllı İşaretler'in tanıtımı için hazırlanan ve televizyonlarda yayınlanacak olan spot filmlerin gösteriminin ardından bir konuşma yapan RTÜK Başkanı Akman, 23 Nisan öncesinde çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimleri açısından çok önemli olduğuna inandıklarını bir projeyi başlatmaktan dolayı çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Akman, bugüne kadar televizyon yayınlarının içeriklerinin ve saatlerinin belirlenmesinde, programların hangi zaman diliminde ve kimler için yayınlanacağı noktasında belirleyici unsurların, televizyon yöneticilerinin düşünceleriyle izleyicilerinin televizyon izleme alışkanlıkları ve reklam gelirleri olduğunu ifade etti.
RTÜK olarak özellikle izleyicilerin yayın içerikleri hakkında bilgilendirilmesi noktasında çalışma yapmaya başladıklarını belirten Akman, Hollanda'daki uygulamanın Türkiye'nin şartlarına uygun olabileceğinin görüldüğünü anlattı. Hollanda ile 5 yıldır süren çalışma sonrasında, Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısını, eğitim düzeyini ve çocukların yapısını çok iyi bilen öğretim üyeleri ile birlikte bu sistemin hazırlandığını ifade eden Akman, "Bilim insanları olarak Türkiye'nin şartlarını dikkate alarak, televizyon yayın içerikleri ve bugüne kadar olan yayınlardan edinilen tecrübeleri göz önüne alarak, çocuk ve gençlerin zararlı, olumsuz yayınlardan etkilenmelerini önleyecek, en azından bu konuyla ilgili ciddi bilgilendirme sağlayacak sistemi kurulumuza önerdiler" dedi.
Söz konusu uygulamanın televizyon kanallarının yeni yayın dönemine başladıkları Eylül ayına kadar test aşamasını sürdüreceğini belirten Akman, bu sürecin gözlemleneceğini, ve izleyicilerin de görüş ve önerileri ile sistem hakkındaki yönetmeliğin de Eylül ayında yayınlanacağını kaydetti. Bu sürede yayın kuruluşlarıyla daha yakından görüşeceklerini belirten Akman, "Müeyyideler uygulayarak, cezalar vererek, yayıncı kuruluşların yayın içerikleriyle ilgili yapmış oldukları ihlallerin ortadan kaldırılmasının zor olduğu yönünde bir kanaat var Kurul üyelerimizde. Elbette ihlal olursa kanunun verdiği yetkiyle yine cezalar vereceğiz. Ancak ceza çok fazla benimsenecek bir şey değil. Karşılıklı hoşgörü, diyalog ile ülkemize hizmet etmenin daha doğru ve uygun bir yol olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Akıllı İşaretler Sembol Sistemi'nin yayın içerikleriyle ilgili olarak yaşanan sorunları tamamen ortadan kaldırmayacağına de dikkat çeken Akman, "Ekranları çiçek bahçesine döndürecek bir şey değil. Akıllı İşaretler Simge Sistemi, yayıncı kuruluşlara 'Nasıl olsa içerik hakkında bilgi verdik.

YASAKLAMA, DENETLEME YERİNE ÖZDENETİM
Artık ihlalde bulunma hakkımız var' gibi bir düşünce getirmemeli. Sistem, A'dan Z'ye bugünkü ihlallerle ilgili yayın içeriklerinde ne oluyorsa, yine o yapılan yanlışları, ihlalleri, RTÜK olarak takip etmemizi ortadan kaldıran bir çalışma değil. Bu sistem A'dan Z'ye yayın içerikleriyle ilgili ebeveynleri bilgilendirmeye yönelik bir çalışma" açıklamasında bulundu.
Akman, yayın içeriklerinin hangi yaş grubuna uygun olduğunun belirlenmesinden sonra, ekran başındaki kişilerin yaş durumunu dikkate alarak, yayın akışının belirlenmesinin de amaçlandığını belirterek, tek sorumluluğun RTÜK'e ait olmadığını simgelerin ekranda gören ebeveynlere de önemli görevler düştüğünü anlattı. Akman, "Bu sistemin başarılı olmasını ilk şartı yayıncı kuruluşlarımızın simge atamalarını doğru yapmaları, ikincisi de simgeleri ekranda gören anne babaların mesajları dikkate alarak, evlatlarını ekran başında tutmaları ya da uzaklaştırmalarıdır" dedi.
Çocuklara da seslenen Akman, "Sizin için olumsuz yayınlar söz konusu olursa, bu simgelerden biri ekranda göründüğünde, televizyonu kapatın ya da kanal değiştirin. Çok beğenseniz de, sizler için olumsuz olan yayınlar sizi kötü etkileyebilir. Lütfen bu simgelerin verdiği mesajları dikkate alın" diye konuştu.
Akıllı işaretler, programların hangi yaş grubuna uygun olduğunu gösteren 4 sembol (7+,13+,18+, genel izleyici) ile programdaki zararlı içeriği tanımlayan iç sembol (şiddet/korku, cinsellik, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar) olmak üzere, toplam 7 sembolden oluşuyor. Televizyon ekranı şeklindeki bir gözbebeği ise sistemin logosu olan TELE'yi temsil ediyor. Sistemin uygulamaya geçmesiyle birlikte, çocuklara ve anne babalara televizyon izlerken yedi akıllı işaret rehberlik edecek. Akıllı İşaretler, yasaklayıcı ya da denetleyici değil, esas olarak yayıncı kuruluşların çocukları ve gençleri televizyonun olası zararlı etkilerinden koruma sorumluluğuna işlerlik kazandıran bir özdenetim mekanizması. RTÜK'ün geliştirdiği sistemle, televizyon kanallarının görevlileri programları önceden izleyip, elektronik ortamda kodlama formunu dolduracak. Bu işlem sonucunda sistem tarafından verilen yaş ve içerik sembolleri programın başında 5 saniye süreyle ekranın tümünde ve her kesintiden sonra da 15 saniye süreyle ekranın sağ üst köşesinde olacak şekilde yayınlanacak.

muzo
21-04-2006, 16:52
ÖĞRETİM ÜYESİ OKULUN MERDİVEN BOŞLUĞUNDA KENDİSİNİ ASTI

Muğla Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğretim üyesi Mursayettin Eksen (49), okulda intihar etti.
21 Nisan 2006 Cuma 16:41


BEKİR TOSUN
MUĞLA - Muğla Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğretim üyesi Mursayettin Eksen (49), okulda intihar etti.
Edinilen bilgiye göre, bu sabah saatlerinde odasının yanındaki merdiven boşluğuna elektrik kablosuyla kendisini asarak intihar eden Eksen'in ailesine ve yakınlarına mektup yazdığı ortaya çıktı. 12 yıldır Muğla Üniversitesi'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Mursayettin Eksen'e üniversite idaresinin uzun zamandır ders vermediği, bu yüzden bunalıma girdiği ileri sürüldü. Sabah saat 08.00 sıralarında meydana gelen olayda, Mursayettin Eksen, erken saatlerde okula geldi. Bir süre odasında oturan Eksen, daha sonra elektrik kablosuyla okulun 3. katında odasının bulunduğu merdiven boşluğuna kendisini asarak intihar etti. Muğla Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğrencileri sabah saatlerinde okula geldiklerinde öğretim üyesinin cesediyle karşılaştı.
1996 yılından bu yana Muğla Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Yüksekokulu ve Muğla Sağlık Yüksekokulu'nda vekaleten ve asaleten müdürlük görevini yürüten Yrd. Doç. Dr. Mursayettin Eksen, 2004 yılından bu yana ise Muğla Sağlık Yüksekokulu'nda Yrd. Doç. Dr. kadrosunda çalışıyordu. Eksen'e üniversite idaresince uzun süredir ders verilmediği, bu nedenle bunalıma girdiği ileri sürüldü. Yrd. Doç. Dr. Murseyettin Eksen'in intihar etmeden önce ailesine mektup yazdığı ortaya çıktı. Savcılık tarafından el konulan mektupta, intiharından kimsenin sorumlu olmadığını, ailesine ve çocuklarına iyi bir baba olamadığını yazdığı öğrenildi.
Sağlık Meslek Yüksek Okulu binasında intihar eden Eksen'in ailesi okulda tören yapılmasını istemedi. Evli ve 2 çocuk babası Eksen'in cenazesinin, otopsiden sonra doğum yeri olan Muğla'nın Yatağan İlçesi Turgut Beldesi'nde toprağa verileceği öğrenildi.

muzo
21-04-2006, 16:53
KOCAELİ'NDE 10 ADET ŞÜPHELİ VARİL BULUNDU

Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'nde, bir köy yolu üzerine bırakılmış 10 adet şüpheli varil bulundu.
21 Nisan 2006 Cuma 16:45


GÖKHAN AYAR
KOCAELİ - Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'nde, bir köy yolu üzerine bırakılmış 10 adet şüpheli varil bulundu. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, varillerin etrafını güvenlik şeridiyle çevirdi.
Kandıra İlçesi Tekke Köyü yolu üzerinde açıklık bir alanda 10 adet şüpheli varil bulundu. Varilleri gören vatandaşların durumu köy muhtarına bildirmesi üzerine olay yerine jandarma ekipleri geldi. Ekipler şüpheli varillerin bulunduğu alanı güvenlik şeridiyle çevirdi. Varillerin görülmesinin ardından İzaydaş yetkilileri olay yerine beklenirken, vatandaşlar ise varillerin içerisinde katı atık gördüklerini iddia etti.

muzo
21-04-2006, 16:53
TÜRKİYE'DEKİ VARİL KRİZİNİN BİR BENZERİ KKTC'DE DİREK KRİZİ OLARAK YAŞANIYOR

Türkiye'de varil krizi ile ortaya çıkan çevre felaketinin bir benzeri KKTC'de yaşanıyor.
21 Nisan 2006 Cuma 16:50


MESUT GÜNSEV
LEFKOŞA - Türkiye'de varil krizi ile ortaya çıkan çevre felaketinin bir benzeri KKTC'de yaşanıyor. Ancak bu kez söz konusu olan variller değil, KKTC elektrik kurumunun ithal ettiği ve zehirli oldukları ifade edilen elektrik direkleri.
Devlet Laboratuarı'nın verdiği rapor, direklerin ihtiva ettiği kreosote-solingo maddesinin ölümcül sonuçlar doğurabileceğine işaret edildi. Konu ile ilgili olarak KKTC Çevre Dairesi ile Elektrik Kurumu karşı karşıya geldiği belirtildi. Çevre Dairesi'nin 9 ay önce verdiği sakıncalı rapora rağmen Elektrik Kurumu stoklarını arttırmaya devam ettiği ifade edildi. Bölgede çalışanlar, geçtiğimiz günlerde TIR'lar dolusu yeni direğin alana depolandırıldığını belirterek, boğaz yanması, baş ağrısı gibi şikayetlerinin çoğaldığını söyledi. Devlet Laboratuarı'nın direklerle ilgili raporunda, Kreosote maddesinin bilinen özellikleri arasında yüksek dozlarının alerji, kalp ve damar yetmezlikleri ile ölümlere neden olabileceği belirtildi. Raporda ayrıca, konu elektrik direklerinin kreosote maddesiyle doyurulmuş olduğu varsayılırsa, sıcak havalarda artacak kreosote emisyonunun bölgede uzun süre duran kişiler için zararlı olabileceği ifade edildi.

muzo
21-04-2006, 18:17
POLİS, PARK ETMEKTE ISRAR EDEN TAKSİCİYİ VURDU

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun bulunduğu Adalet Bakanlığı ek binası önünde saldırıya uğradığı iddia edilen polis, bir taksiciyi vurdu.
21 Nisan 2006 Cuma 17:56


BAYAZIT CEBECİ
ANKARA - Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) bulunduğu Adalet Bakanlığı ek binası önünde saldırıya uğradığı iddia edilen polis, bir taksiciyi vurdu. Olay sırasında bir görevlinin de kolu kırıldı.
Alınan bilgiye göre, Milli Müdafaa Caddesi'nde HSYK'nın bulunduğu Adalet Bakanlığı ek binasının önünde meydana gelen olayda, görevli polisler bina önünde müşteri bekleyen 06 T 6282 plakalı taksinin sürücüsü Selahattin Gül'ü uyardı. Bunun üzerine taksi şoförüyle görevli polis memuru Resul Özsoy arasında kavga çıktı. Taksi sürücüsünün sopayla memura saldırması üzerine polis memuru silahla karşılık verdi. Polis memurunun ateş açması sonucunda taksi sürücüsü ayağından vuruldu. Olay sırasında taksicinin hışmına uğrayan Adalet Bakanlığı'nda görevli Recep Ceylan'ın da kolu kırıldı. Taksi sürücüsüyle başından yaralanan polis memuru ve kolu kırılan Recep Ceylan, ambulanslarla Numune Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

muzo
21-04-2006, 19:39
İZMİR'DE YAKALANAN BOMBACI TUTUKLANDI

İzmir'de 2 ay içerisinde Emniyet Müdürlüğü lojmanlarının bulunduğu İkmal Şube Müdürlüğü'ne simit arabasıyla bombalı saldırı ve Varyant çıkışına saksı içerisinde bomba konulması olayını gerçekleştiren ve polis tarafından yakalanan terörist, çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
21 Nisan 2006 Cuma 18:24


MEHMET İNMEZ
İZMİR- İzmir'de 2 ay içerisinde Emniyet Müdürlüğü lojmanlarının bulunduğu İkmal Şube Müdürlüğü'ne simit arabasıyla bombalı saldırı ve Varyant çıkışına saksı içerisinde bomba konulması olayını gerçekleştiren ve polis tarafından yakalanan terörist, çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından, Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kadifekale semtinde polis lojmanlarının bulunduğu İkmal Şube Müdürlüğü'ne simit arabasıyla bombalı saldırı ve Varyant çıkışına konulan saksı içerisindeki bombayı koyduğu belirlenen bölücü terör örgütü PKK üyesi Kemal Yiğit (24) ve arkadaşı A.S. sorguları tamamlandıktan sonra 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Savcı tarafından sorgulanan Kemal Yiğit tutuklanarak cezaevine gönderilirken, A.S. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

muzo
21-04-2006, 19:40
SON DAKİKA!.. ERBAKAN CEZASINI EVDE ÇEKECEK

Cumhurbaşkanı Sezer, eski Başbakan Erbakan'ın cezasını evinde çekmesine de olanak sağlayan 5485 sayılı 'Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u onayladı.
21 Nisan 2006 Cuma 19:18



ANKARA - Cumhurbaşkanı Sezer, eski Başbakan Erbakan'ın cezasını evinde çekmesine de olanak sağlayan 5485 sayılı 'Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u onayladı.

Simba
21-04-2006, 19:45
SİGORTA NUMARASININ YERİNİ KİMLİK NUMARASI ALACAK

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nca verilen sigorta numaralarının yerine TC kimlik numaraları kullanacak.
21 Nisan 2006 Cuma 11:07


ANKARA -TBMM'de önceki gün kabul edilen ve 1 Ocak 2007'den itibaren yürürlüğe girecek olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'na göre, sigortalılar ile hak sahiplerinin tescil ve diğer tüm işlemlerinde, sosyal güvenlik sicil numarası olarak Türk vatandaşları için TC kimlik numaraları, yabancı uyruklu kişiler için ise Sosyal Güvenlik Kurumu'nca verilecek sicil numaraları kullanılacak.
Yasadaki hüküm doğrultusunda, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nda uzun süreden bu yana TC kimlik numaraları, sigorta numaraları ile eşleştiriliyordu. Yetkililer, bu çalışmanın büyük ölçüde tamamlanmış durumda olduğunu bildirdiler.
Bu haber çok iyi oldu :clap2: :clap2: :clap2: :pepper: :pepper: :pepper:

Simba
21-04-2006, 19:47
ÖĞRETİM ÜYESİ OKULUN MERDİVEN BOŞLUĞUNDA KENDİSİNİ ASTI

Muğla Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğretim üyesi Mursayettin Eksen (49), okulda intihar etti.
21 Nisan 2006 Cuma 16:41


BEKİR TOSUN
MUĞLA - Muğla Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğretim üyesi Mursayettin Eksen (49), okulda intihar etti.
Edinilen bilgiye göre, bu sabah saatlerinde odasının yanındaki merdiven boşluğuna elektrik kablosuyla kendisini asarak intihar eden Eksen'in ailesine ve yakınlarına mektup yazdığı ortaya çıktı. 12 yıldır Muğla Üniversitesi'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Mursayettin Eksen'e üniversite idaresinin uzun zamandır ders vermediği, bu yüzden bunalıma girdiği ileri sürüldü. Sabah saat 08.00 sıralarında meydana gelen olayda, Mursayettin Eksen, erken saatlerde okula geldi. Bir süre odasında oturan Eksen, daha sonra elektrik kablosuyla okulun 3. katında odasının bulunduğu merdiven boşluğuna kendisini asarak intihar etti. Muğla Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğrencileri sabah saatlerinde okula geldiklerinde öğretim üyesinin cesediyle karşılaştı.
1996 yılından bu yana Muğla Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Yüksekokulu ve Muğla Sağlık Yüksekokulu'nda vekaleten ve asaleten müdürlük görevini yürüten Yrd. Doç. Dr. Mursayettin Eksen, 2004 yılından bu yana ise Muğla Sağlık Yüksekokulu'nda Yrd. Doç. Dr. kadrosunda çalışıyordu. Eksen'e üniversite idaresince uzun süredir ders verilmediği, bu nedenle bunalıma girdiği ileri sürüldü. Yrd. Doç. Dr. Murseyettin Eksen'in intihar etmeden önce ailesine mektup yazdığı ortaya çıktı. Savcılık tarafından el konulan mektupta, intiharından kimsenin sorumlu olmadığını, ailesine ve çocuklarına iyi bir baba olamadığını yazdığı öğrenildi.
Sağlık Meslek Yüksek Okulu binasında intihar eden Eksen'in ailesi okulda tören yapılmasını istemedi. Evli ve 2 çocuk babası Eksen'in cenazesinin, otopsiden sonra doğum yeri olan Muğla'nın Yatağan İlçesi Turgut Beldesi'nde toprağa verileceği öğrenildi.
Okuldakiler şok olmuşlardır vay canını.İnsan kendi canına kıyarmı ya:smiles22:

muzo
21-04-2006, 20:07
ARI SOKTU ADAM ÖLDÜ

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nde görevli Yunus Arıkboğa (47), dinamit deposu önünde saat 16.00 sıralarında tuttuğu nöbet esnasında dudağını arı soktu.
21 Nisan 2006 Cuma 19:45



MURAT ÇAKA
BİNGÖL - Bingöl'de arı sokması sonucu 1 kişi hayatını kaybetti.



Edinilen bilgiye göre, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nde görevli Yunus Arıkboğa (47), dinamit deposu önünde saat 16.00 sıralarında tuttuğu nöbet esnasında dudağını arı soktu.


Fenalaşan Arıkboğa, mesai arkadaşlarının yardımıyla kurum ambulansı ile Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Arıkboğa, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bingöl Devlet Hastanesi'nde tutulan Arıkboğa'nın cesedinin, yapılan otopsiden sonra yakınlarına teslim edileceği bildirildi.