PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 22/04 Türkiye'de Neler oluyor



muzo
22-04-2006, 09:26
DAYAKTAN ÖLEN ER İÇİN TÜMGENERAL'İN 2 YIL HAPSİ İSTENDİ

Genelkurmay Askerî Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, davaya müdahil olan Ahmet Fenkli'nin ağabeyleri Mehmet ve Fatih Fenkli ile sanık avukatları katıldı.
22 Nisan 2006 Cumartesi 00:00



Kırklareli'nde, Ahmet Fenkli adlı erin 2001 yılında dayak sonucu beyin kanamasından ölümüne sebep oldukları iddiasıyla, dönemin Tugay Komutanı Tümgeneral Emin Ünal'ın da aralarında bulunduğu 5 kişinin yargılandığı dâvânın bugünkü duruşmasında, Askerî Savcı Volkan Şahin, esas hakkında mütalaasını verdi.



Genelkurmay Askerî Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, davaya müdahil olan Ahmet Fenkli'nin ağabeyleri Mehmet ve Fatih Fenkli ile sanık avukatları katıldı.



Duruşmada, müdahil Mehmet ve Fatih Fenkli'den esas hakkındaki talepleri soruldu. Mehmet ve Fatih Fenkli, sanıkların, iddianamedeki eylem ve nedenlerden dolayı cezalandırılmasını istediler.
Duruşmada daha sonra, Askeri Savcı Volkan Şahin, esas hakkındaki mütalaasını verdi.

"OTOPSİ ZAMANINDA YAPILMAMIŞ"
Şahin, duruşmada dinlenilen tanık beyanlarından, Fenkli ile 3-4 askerin, 2001 yılının Haziran ayı başında sahte telefon kartı kullandığının belirlenmesi üzerine Fenkli'nin üstlerince dövüldüğünü ve 4 Temmuz 2001'de fenalaşarak hastaneye kaldırıldığının belirlendiğini söyledi.
Fenkli'nin, beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiğinin söylendiğini hatırlatan Şahin, Fenkli'nin cenazesine zamanında otopsi yapılmadığını, ancak teşhisi koyan bir doktor binbaşının ölümün "akut kanamadan" meydana geldiğini söylediğini aktardı.



Şahin, esas hakkındaki mütalaasında Bölük Komutanı Yüzbaşı İsmet Yetkin'in Fenkli'yi sahte telefon kartı kullandığı gerekçesiyle dövdüğünün tanık beyanlarından anlaşıldığını belirtti. Savcı Şahin, somut etken ve başka bir neden bulunmadığından Yetkin'in, müessir fiil nedeniyle Fenkli'nin ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürdü.



Dönemin Tugay Komutanı Tümgeneral Emin Ünal'ın da aynı nedenle Fenkli'yi tokatladığının tanık beyanlarından anlaşıldığını savunan Şahin, Kurmay Albay Recai Elmaz'ın da daha sonra aynı nedenle koğuşların önünde Fenkli'yi "bacaklarına tekme atarak" dövdüğünü ileri sürdü.
Uzman Çavuş İlhan Önal'ın da ölümünden önce Fenkli'ye karşı müessir fiilde bulunarak suç işlediği iddia edilen mütalaada, diğer sanık Merkez Komutanı Yüzbaşı Nahit Balcı'nın somut bir fiilinin bulunmadığı belirtildi.

"MÜESSİR FİİL VE ASTININ ÖLÜMÜNE SEBEBİYET"
Mütalaada, İsmet Yetkin'in ayrıca, astlarına, "sanık sıfatı vererek soruşturma yapmak ve tanıklık yapıp yapmama konusunda baskı kurmak amacıyla bölük komutanı olarak adli görevini suiistimal ettiği, zaman içinde bu eyleminin görevi kötüye kullanmayı oluşturduğu" iddia edildi.


Savcı Volkan Şahin, bu nedenlerle İsmet Yetkin'in Ahmet Fenkli'ye karşı müessir fiil ve astının ölümüne sebebiyet vererek ve müteselsilen memuriyet görevini suiistimal suçlarından eylemine uyan, Askeri Ceza Kanunu'nun (ACK) "müessir fiillerle ölüme sebep olan failin 10 seneden az olmamak üzere ağır hapis cezasına mahkum olacağı"na ilişkin 118/4 maddesi ile "görevini kötüye kullanan memurun derecesine göre 1 yıldan 3 yıla kadar hapsolunacağına" ilişkin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 240. maddesi ve "kanunun aynı hükmünün bir kaç defa ihlal edilmesinden dolayı cezanın altıda birden yarıya kadar artırılacağına" ilişkin 80. maddesi gereğince cezalandırılmasını istedi. Böylece mütalaada Yetkin için 14.5 yıl hapis cezası istenmiş oldu.

TÜMGENERAL İÇİN 2 YIL İSTENDİ
Mütalaada, Emin Ünal, Recai Elmaz ve İlhan Önal hakkında ise "işledikleri anlaşılan asla müessir fiil suçundan eylemlerine uyan" ACK'nın "madununu kasten itip kakan, döven 2 seneye kadar hapsolunur" hükmünü içeren 117/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.



Savcı Şahin, dönemin Merkez Komutanı emekli Yüzbaşı Nahit Balcı'nın ise unsurları itibariyle müspet suçunun oluşmadığını ve beraatını talep etti.



Savcının esas hakkındaki mütalaasının ardından söz verilen sanık avukatları, mütalaaya katılmadıklarını belirterek, esas hakkındaki savunmalarını yapmak üzere süre istediler.
Duruşma, sanıkların esas hakkındaki savunmalarını yapmaları için 16 Mayıs'a bırakıldı.

muzo
22-04-2006, 09:28
OKTAY EKŞİ'NİN ARABASI KORUMALARININ YANINDA ÇALINDI

Hürriyet Gazetesi başyazarı Oktay Ekşi'nin arabası Eskişehir'de yol üzerinde bir benzinlikte çalındı.
22 Nisan 2006 Cumartesi 00:03


Hürriyet Gazetesi başyazarı Oktay Ekşi'nin arabası Eskişehir'de yol üzerinde bir benzinlikte çalındı.
Korumaları ile beraber seyahat eden Oktaş Ekşi bir süre dinlenmek için Eskişehir'de yol üzerindeki bir benzinliğe girdi. Korumaları ve kendisi mola verdiği sırada hırsızlar Oktay Ekşi'nin arabasını çaldı.Korumaları olmasına rağmen Oktay Ekşi'nin arabasının çalınması Türkiye'de hırsızlığın ne boyutlara ulaştığını gözler önüne serdi.

muzo
22-04-2006, 09:29
İHRAÇ EDİLEN SAVCI SIKI KORUMAYA ALINDI

Şemdinli olaylarıyla ilgili iddianameyi hazırlayan ve HSYK'nın kararıyla meslekten ihraç edilen savcı Ferhat Sarıkaya, bugün Van Adliyesi'ne geldi.
22 Nisan 2006 Cumartesi 00:03


Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla meslekten ihraç edilen Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, bugün geldiği Van Adliyesi'nden çıkışta, yoğun güvenlik önlemleri altında sivil araçla ayrıldı.

Şemdinli olaylarıyla ilgili iddianameyi hazırlayan ve HSYK'nın kararıyla meslekten ihraç edilen savcı Ferhat Sarıkaya, bugün Van Adliyesi'ne geldi.

Savcı Sarıkaya'nın adliyeden çıkışı sırasında polis ekipleri, basın mensuplarının görüntü almasını engelledi. Daha sonra yoğun güvenlik önlemleri altında Van Valiliği protokol girişinden çıkan Savcı Sarıkaya, sivil araçla adliyeyi terketti.

muzo
22-04-2006, 09:30
SAPIK YAKALANDI!..

Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince bir parkta oynayan 7 yaşındaki bir kız çocuğunu kolundan tutup götürmek isterken yakalanan Hıdır A. sorgulamasının ardından adliyeye sevk edildi.
22 Nisan 2006 Cumartesi 00:03


Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde son 8 ayda 5-9 yaşları arasındaki 8 çocuğa cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan zanlı, tutuklandı.

Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince bir parkta oynayan 7 yaşındaki bir kız çocuğunu kolundan tutup götürmek isterken yakalanan Hıdır A. sorgulamasının ardından adliyeye sevk edildi.

Son 8 ayda 5-9 yaşları arasındaki 8 çocuğa cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen Hıdır A, nöbetçi mahkemece tutuklandı.

muzo
22-04-2006, 09:35
TECAVÜZLE SUÇLANAN YÜZBAŞIYA İSTENEN CEZA 72 YILA ÇIKTI!..

Cinsel istismarla suçlanıp 56 yıl hapsi istenen yüzbaşı Bülent A. için, Y.A.'ya taciz davasında 16 yıl daha istendi.
22 Nisan 2006 Cumartesi 06:45


Bahçelievler'de bisikletiyle takip ettiği ilköğretim okulu öğrencisi 12 yaşındaki Y.A.'ya, bir apartmanın bodrum katında tecavüz etmek istediği iddiasıyla yakalanan yüzbaşı Bülent A.'nın Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturması tamamlandı. Yüzbaşının "Cebir ve şiddet kullanarak küçük yaştaki çocuğa cinsel istismara teşebbüs" suçundan, 16 yıl hapis cezası alması istendi. Hazırlanan iddianamede Y.A.'nın, tecavüz girişimini gözyaşları içinde anlattığı belirtildi.


İKİ TANE DAHA VAR


Hadımköy 1. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda görevli olan piyade yüzbaşı Bülent A. için, daha önce de küçük yaştaki çocuklara "cinsel istismar" ve "cinsel istismara teşebbüs" suçlarından çeşitli davalar açılmıştı. Bülent A.'nın daha önce Bahçelievler'de biri 11 diğeri 14 yaşında iki küçük kıza cinsel istismarda bulunmaktan 40 yıl yedi ay hapsi istenmişti. Yine aynı yüzbaşıya, Büyükçekmece'de sekiz yaşındaki T.G.'ye ve yedi yaşındaki C.Ü.C.'ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 16 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı. Bahçelievler'de Y.A.'ya yapığı iddia edilenler de eklenince, piyade yüzbaşı için istenen toplam hapis istemi 72 yıl altı aya çıktı. Yüzbaşının cinsel tacizde bulunduğu diğer iki küçük kızın soruşturmalarının ise hâlâ devam ettiği öğrenildi.


/Gökay USANMAZ - SABAH

muzo
22-04-2006, 09:37
SAVCININ MESLEKTEN İHRACINA BU PARAGRAF MI SEBEP OLDU?

Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın ihraç edilmesinde bardağı taşıran damlanın Jandarma Genel Komutanlığı'na yolladığı bir yazı olduğu ortaya çıktı.
22 Nisan 2006 Cumartesi 08:15



Savcıyı ihraç kararı alan kurulda oylama öncesi dağıtılan yazıda, Sarıkaya "Silahlı kuvvetlerimizin terör örgütüyle bağlantılı Orhan Tekin'le çalışma sebeplerinin bir rapor halinde savcılığımıza iletilmesi rica olunur" diyor.


Van Savcısı'nı bu paragraf götürdü


HSYK'daki dengeyi Savcı'nın Jandarma Genel Komutanı Türkeri'ye gönderdiği 780 sayfalık yazıdaki şu ifadeler bozdu:"Terörle mücadele gibi çok ciddi konuda daha duyarlı ve daha dikkatli çalışma yapması gereken silahlı kuvvetlerimizin terör örgütü ile bağlantısı olan Orhan Tekin isimli kişi ile çalışma sebeplerinin, kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklanarak, durumun bir rapor halinde Başsavcı Vekilliğimize gönderilmesi hususunda gereği rica olunur".


Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten atılması kararında, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan terörle mücadele konusunda hesap soran yazısının etkili olduğu ortaya çıktı. SABAH'ın ele geçirdiği belge, 24 Ocak'ta Van Savcısı tarafından Jandarma Genel Komutanlığı'na gönderilmiş. Yargı kaynaklarına göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeleri, önceki gün Savcı'ya verilecek cezayı tartışırken, üyelerden biri, Şemdinli soruşturması dosyasının içinde olan bu yazıyı dağıttı. Masada sessizlik oldu ve yazının bazı bölümleri yüksek sesle okundu.



780 SAYFALIK YAZI


Tamamı 780 sayfalık yazıda, itirafçı Orhan Tekin'in aynı anda hem Ankara-Güvercinlik Eşref Bitlis Kışlası'ndaki askerlerle, hem de teröristlerle ilişki içinde olduğuna dikkat çeken Sarıkaya, bu iddiasını güçlendirmek için, itirafçı Tekin'in kullandığı telefondan aranan askerlerin ve terör örgütü üyelerinin kullandığı telefon numaralarını sıralıyor. Tekin'in teröristlerle ilişkisini ispatlamak için bir konuşma detayını da aktaran Savcı, itirafçının Şemdinli'de 1 Kasım'daki büyük patlamadan sonra bir örgüt üyesine "O, olan patlama var ya, üzerinize almayın, söyleyin biz yapmamışız. Çünkü millet çok zarar görmüş" dediğini belirtti.


"RAPOR VERİN" RİCASI


Sarıkaya, Tekin'in, Eşref Bitlis Kışlası'ndaki askerlerle ilişkili olduğunu da iddia etti ve bu kişilerin isimlerinin bildirilmesini de istedi. HSYK üyelerine göre, yazı buraya kadar bir Savcı için "anlaşılabilir" üsluptaydı. Ancak devamı, tepki aldı. Savcı yazısının sonunda TSK'nın terörle mücadeledeki çalışma yöntemine ilişkin hesap soruyor ve "rapor rica ediyordu". İşte bu ifadeler HSYK'daki oy dengesini değiştirdi. Yazıyı şaşkınlıkla dinleyen kurul üyeleri, "Yetkisini aşıyor" dediler ve ardından yapılan oylamada beklentinin aksine, 1'e karşı 6 oyla "meslekten ihraç" kararı çıktı.


Savcının yazıdaki "rica ederim" ifadesi, resmi yazışmaların arz mı, yoksa rica ile mi biteceği tartışmasına da yol açtı. 4 Aralık 2004'te yayımlanan ve Cumhurbaşkanı Sezer'in de imzasını taşıyan "Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında" yönetmeliğe göre, alt makama yazılan yazılar "Rica ederim", üst ve aynı düzey makama yazılan yazılar "Arz ederim", üst ve alt makamlara ortak yazılar "Arz ve rica ederim" biçiminde bitirilir. Hakim ve savcıların bir üst makama gönderdiği yazının "rica ederim" şeklinde bitirilebilmesinin istisnasının, makamın soruşturma niteliği olduğu belirtiliyor.


Jandarma Genel Komutanlığı, Savcı'ya cevap yazısında "Bu şahısla irtibatlar normaldir" dedi.


Şemdinli dosyasındaki belgelere göre Savcı'ya cevap, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Çertön'in imzasını taşıyan ve "Jandarma Genel Komutanı namına" yazılan 30 Ocak tarihli yazıda şöyle verildi: "Terör örgütü ile dolaylı ve doğrudan hiçbir irtibatı bulunmayan haber elemanlarından terör örgütleri ile ilgili bilgi elde edilemeyeceği açıktır." "GİZLİ" damgalı yazıda, Şemdinli'de mobilyacılık yapan itirafçı Orhan Tekin'in görüşme yaptığı asker kişilerin, Şemdinli bölgesinde görev yaptıkları, görüşülen telefonların kişisel olduğu belirtildi ve Tekin'in görüştüğü her kişi için "Bu şahısla irtibat kurması normaldir" denildi. Jandarma Genel Komutanlığı, Savcı'nın iddia ettiği gibi, Tekin'in Ankara-Güvercinlik'teki hiçbir askerle ilişki kurmadığını da "Bunun dışında hiçbir TSK personelinin iddia edildiği şekilde Orhan Tekin isimli şahısla çalışması ve irtibat kurması söz konusu değildir" sözleriyle anlattı.


/ERSAN ATAR - SABAH

muzo
22-04-2006, 10:06
BATMAN'DA TEKEL BAYİLERİ ÖNÜNDE BOMBA PATLADI...

Batman'da, iki TEKEL bayii önünde piknik tüpüne monte edilen bomba patladı.
22 Nisan 2006 Cumartesi 09:40


BATMAN (İHA) - Olayda ölen ve yaralanan olmazken, TEKEL bayileri ve çevredeki işyerlerinin camları kırıldı.
Alınan ilk bilgiye göre olay, saat 03.00 sıralarında meydana geldi. Turgut Özal Bulvarı'nda 500 metre arayla bulunan 2 TEKEL bayii önüne bırakılan piknik tüpü destekli bombalar patladı. Patlama neticesinde iki TEKEL bayiinin ve çevredeki bazı işyerlerinin camları kırıldı. Patlamalar çevrede korkuya neden olurken, olay yerine gelen bomba ekipleri, 2 bayi önünde patlamamış birer piknik tüpü daha buldu. Polis, olayı gerçekleştiren şahıs veya şahısların yakalanması için geniş çaplı soruşturma başlattı.

muzo
22-04-2006, 10:06
Maliye Bakanlığına 'evrak' tuzağı 22.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün, Çorum Valiliğine geçtiği ''Öğretim yılına hazırlık ödeneği'' yazısında, bazı öğretmenler için 'ücret ödenmemesi' yönündeki ibarenin 'ödenmesi' şeklinde tahrif edildiğini açıkladı.

Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünce, Çorum Valiliğine önceki gün gönderilen yazıda, 27.10.2005 tarihinde ''öğretim yılına hazırlık ödeneği''ne ilişkin görüş yazısının tarihi, gönderilen valiliğin ismi ve 'olumsuz' olan içeriğinin 'olumluya', imza kısmında da Milli Eğitim Bakanlığında Daire Başkanı olarak görev yapan Tahir Kılıçaslan'ın adının kullanılmak suretiyle sahte görüş yazısının ortaya çıkartıldığı bildirildi.

bugün

muzo
22-04-2006, 13:39
TİNERCİ KENDİ ATEŞİYLE YANDI

Kâğıt toplayarak geçinen gençten para isteyen tinerci olumsuz yanıt alınca, karşısındakini tinerle yakmaya çalıştı, ama...
22 Nisan 2006 Cumartesi 13:15


GÜNGÖREN'de geçimini kâğıt toplayarak sağlayan Ümit Yılmaz'dan sigara ve para isteyen madde bağımlısı Onur Kılıç, kendisine olumsuz yanıt verilince, karşısındakini tiner dökerek yakmaya çalıştı. Yılmaz ile tinerin üzerine sıçramasıyla alevler içinde kalan madde bağımlısı Kılıç yerde kıvranarak alevleri söndürürken hastaneye kaldırıldı.
Olay Eski Edirne Asfaltı 63 numara önünde meydana geldi. Ümit Yılmaz atık kâğıt toplarken yanına madde bağımlısı Onur Kılıç gelerek sigara ve para istedi. Yılmaz, Kılıç’a olumsuz yanıt verince aralarında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ardından kavga etmeye başlayan 2 kişiden Onur Kılıç, yanında taşıdığı tineri, Ümit Yılmaz’ın üzerine döktü ve çakmakla tutuşturdu.Yılmaz ile üzerine tiner sıçrayan Kılıç'ın elbiseleri alev alırken, belden yukarı bölümü yanan iki kişi acı içinde yerde kıvranmaya başladı. Bunları görenler polise haber verdi. İki kişi çağrılan ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Onur Kılıç Vakıf Gureba, Ümit Yılmaz ise Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Okan Kılıç olayın nasıl olduğunu soran gazetecilere “Bizden sigara ve para isteyen tinerciler bizi yaktı' dedi. Mahalle sakinleri ise, cadde üzerindeki harabe halindeki binada birçok madde bağımlısı kişinin kaldığını kendilerinin de bu durumdan tedirgin olduğunu söyleyerek yetkililerden yardım istedi.

KÖPEĞİ YALNIZ BIRAKMADI
Atık kâğıt toplayarak geçimini sağlayan Ümit Yılmaz'ın köpeği olaylar sırasında sahibini yalnız bırakmadı. Ümit Yılmaz’ın vücudu yanıklar içinde yerde yatarak ambulansın gelmesini beklediği sırada köpeği de başucundan ayrılmadı. Sahibini yalnız bırakmayan köpek, Ümit Yılmaz’ı ambulansın alarak götürmesi ardından sahibinin kağıt topladığı el arabasının yanına giderek oturdu ve burada durmaya başladı.
Okan Kılıç, bir süre önce Bahçelievler Polis Merkezi'nden ‘Ford’ marka minibüs çalmış ve polis ekipleriyle arasında kovalamaca yaşanmıştı. Madde bağımlısı genci durdurmak için ateş eden polis ekipleri, minibüsü Haliç Köprüsü çıkışında durdururken, Kılıç'ı gözaltına almıştı.

muzo
22-04-2006, 13:39
Sağlık Bakanı Akdağ'ın oğlu taburcu oldu 22.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nihat Tosun, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın oğlu Ramazan Akdağ'ın, babasının isteğiyle dün gece taburcu edildiğini, sağlık durumunun iyi olduğunu ve hastaneden yürüyerek çıktığını bildirdi.
Prof. Dr. Tosun, Ramazan Akdağ'ın, evlerinde banyo ile oda arasında düştüğünü, hastaneye şuuru kapalı getirildiğini hatırlattı.

Ramazan Akdağ'ın, şuurunun ertesi gün açılmaya başladığını belirten Tosun, Akdağ'ın, ayrıca düşme nedeniyle alnında ve sol kalçasında hafif ezikler olduğunu anlattı.

Prof. Tosun, uygulanan tedavinin ardından Akdağ'a yapılan tüm tetkik sonuçlarının normal olduğunu bildirdi. Ramazan Akdağ'a, ultrason, tomografi, EEG (beyin dalgaları kontrolü) gibi birçok tetkik yapıldığını anlatan Tosun, "Sonuçlar normal çıkınca Bakan beyin talimatıyla dün gece hastamızı taburcu ettik. Durumu gayet iyiydi, hastaneden yürüyerek ayrıldı" dedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın 17 yaşındaki oğlu Ramazan Akdağ, 19 Nisan'da evde tansiyon sorunu nedeniyle düşmüş ve bu düşme sonucu kafa travması nedeniyle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınmıştı.

muzo
22-04-2006, 15:13
AĞRI'DA AÇIK ECZANE KALMADI!

Sahte reçeteden 13, eczacı yokluğundan 25 eczane mühürlendi.
22 Nisan 2006 Cumartesi 14:53


Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde yaklaşık bir ay önce düzenlenen sahte reçete operasyonu kapsamında 10 eczane kapatıldı. Alınan bilgiye göre, Doğubayazıt'ta 1 ay önce düzenlenen sahte reçete operasyonu çerçevesinde İlçe Sağlık Grup Başkanlığı'nca başlatılan incelemeler sonucunda, ilçede faaliyet gösteren 10 eczane bugün kapatıldı.
İlçe Sağlık Grup Başkanı Vihat Avat, güvenlik güçleriyle birlikte kapatılma kararı alınan eczanelerin faaliyetinin durdurulması için eczaneleri gezdi.
Avat, gazetecilere açıklamada bulunurken, eczanelerin sahte reçete düzenlemesi ve eczane sahiplerinin iş yerlerinde durmaması sebebi ile böyle bir karar aldıklarını kaydetti.
Bu karar doğrultusunda 10 eczanenin kapatılmasının kararlaştırıldığını dile getiren Avat, bu sayıyla birlikte toplam 13 eczanenin kapatıldığını ve şu an için 5 eczanenin hizmet verebildiğini bildirdi.

ECZACISI OLMAYAN 25 ECZAHANE DE KAPATILDI
Ağrı Valiliği de, il merkezi ile ilçelerinde faaliyet gösteren, ancak eczacısı bulunmayan 25 eczaneyi kapattırdı.
Sabah saatlerinde Ağrı şehir merkezi ve ilçelerinde başlatılan operasyon kapsamında daha önceden teftiş olunan ve eczacısı eczanede olmadığı tespit edilen Ağrı şehir merkezinde 14, Patnos İlçesi'nde 9, Diyadin ve Taşlıçak İlçeleri'nde 1'er olmak üzere toplam 25 eczane kapatılarak mühürlendi.
Eczanelerin ne zaman açılacağı konusunda herhangi bir tarih verilmedi.

muzo
22-04-2006, 15:13
'TÜRBANLI DOMUZ' KARİKATÜRÜNE SUÇ DUYURUSU

Ardahan Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Ali İhsan Ballı, bir karikatüründe İslam'a ve Müslümanların kişilik haklarına hakaret edildiği iddiasıyla karikatür sanatçısı Turan Selçuk hakkında suç duyurusunda bulundu.
22 Nisan 2006 Cumartesi 14:45



Ballı, dün Ardahan Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu dilekçesi verdi. Dilekçede, 19 Nisan Çarşamba tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan Turan Selçuk'a ait 'Türbanlı domuz, Avrupa Birliği yolunda' başlıklı karikatüre yer verildiği belirtildi.

İslam inancına göre eti tüketilmesi haram sayılan domuzun başörtüsüyle birlikte kullanıldığı karikatürde İslam'a ve Müslümanların kişilik haklarına hakaret edildiği iddia edilen dilekçede, Turhan Selçuk'un başörtülü Müslümanlardan özür dilemesi de istendi.

muzo
22-04-2006, 16:03
Vali: Mercedes bana değil Devlete hibe edildi 22.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Kocaeli Valisi Erdal Ata, kendisine bölgedeki Organize Sanayi Bölge yönetimlerinin 350 bin YTL değerinde Mercedes marka makam otomobili hibe ettiğinin ortaya çıkması, ayrıca Organize Sanayi Bölgeleri’nden ‘Müteşebbis heyet başkanı’ sıfatıyla ‘Huzur hakkı’ adı altında para alması haberleri üzerine otomobilin kendisine değil devlete hibe edildiğini söylledi. Vali Ata, kendisine ödenen paraların da yüksek meblağ tutmadığını, vergisinin de beyan edildiğini belirtti.

Vali Ata, hakkında yayınlanan haberlere çok üzüldüğünü, bölgede çevreyi kirleten sanayi kuruluşlarına ayırım gösterilmeden gereken cezaların uygulandığını belirtirken, makam otomobilini bölgedeki 6 organize sanayi bölgesinin hibe ettiğini söyledi. Vali Erdal Ata, “Otomobilin hibe edildiği doğru. Yanlış olan ve hedef gösterilen Dilovası Organize Sanayi Bölgesi'dir. Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’nin makam aracı alımına tek kuruş katkısı yoktur” dedi.

Kocaeli Valisi Erdal Ata, şöyle devam etti: “Otomobil, İMES Kimyacılar, Plastikçiler, Kömürcüler, İstanbul Makinacılar ve Mermerciler Organize Sanayi Bölgeleri yönetimleri tarafından alındı. Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi'nde sanayi kuruluşları var. Mermercilerde birkaç tane sanayi kuruluşu var. Diğerlerinde çakılmış olan tek bir çivi, tek bir fabrika yok. Getirip de tehlikeli atıkların makam aracıyla bağlantı kurulması adice bir yalandan başka birşey değildir. Bunu yayınlayan gazete, yazarlar ve muhabirleri hakkında hukuki mücadelemi yapacağım.”

Vali Erdal Ata, açıklamasının devamında, spor kulübüne, okullara yardım yapanlara ceza yazılmadığının iddia edildiğini belirterek, “Kesinlikle böyle bir şey yok. İsteyene belgelerini sunabilirim. Okul yaptırıp da bizden defalarca ceza almış birçok sanayi kuruluşu var. Asla ve asla, kim olursa olsun hangi kuruma yardım yaparsa yapsın çevreyle ilgili yanlış yaptığı takdirde müsamaa göstermemiz mümkün değildir” dedi.

Sanayi kuruluşlarına kesilen cezaların listesini de veren Vali Erdal Ata, ‘Huzur hakkı‘ adı altında kendisine ödenen paranın yasal olduğunu, bunu birçok valinin de yasal hak olarak aldığını söyleyerek şöyle devam etti: “Huzur hakkında yasal olmayan hiçbir şey yok. Organize Sanayi Bölgeleri Yasası'nda verilen bir haktır. Bunu almamızda yasal olmayan hiç bir şey yok. Miktar, yapılan toplantı sayısına bağlıdır. Miktar olarak bir şey söylemek mümkün değil. Maliye'ye beyanlarını verdik ve vergisini de ödüyorum. Yapılan toplantıya göre 3- 5 milyar arasında değişiyor.”

‘ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ DAHA DÜZENLİ’

Vali Erdal Ata, Kocaeli’ndeki tüm sanayi kuruluşlarının organize sanayi bölgelerinde olmadığını anlatırken, şöyle devam etti: “Organize Sanayi Bölgesi’nde olan kuruluşlar daha düzenli, daha disiplinli ve kontrol altında. Bizim ilimizde Sanayi Odası’na kayıtlı 1700 civarında sanayi kuruluşu var. 1'inci sınıf gayri sıhhi müessese ruhsatı almış 400, büyük ve küçüklü ikinci ve üçüncü sınıf işletme ruhsatı almış 7 bin işyeri olduğunu biliyoruz. Organize Sanayi Bölgesi’nde olanlar bu rakamın yüzde 10-15, bilemediniz yüzde 20’sini teşkil eder. Kalanlar organize sanayi bölgesi dışında. Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılmış olan sanayi kuruluşları daha disiplinli, daha düzenli ve çevreye saygılı. Bunlar içersinde Dilovası hariç. Çünkü Dilovası’nda ‘an organizeden’ (Düzensiz Organize) organizeye geçilmiştir. Diğerlerinde hemen hemen hiç bir sorunumuz yoktur.”

Vali Erdal Ata açıklamasında, zehirli varillerle ilgili açıklanan kuruluşun da organize sanayi bölgeleri dışında faaliyet gösterdiğini belirtirken, şöyle konuştu: “Muhtemelen gayriresmi olarak kaçak üretim yapan firmalar var. Gerekli izinleri almamış veya depo ruhsatı almış, ama fabrika olarak çalışan yerler var. Gebze ve diğer bölgelerde var. Bir kısmının ruhsat alamamalarının sebebi mülkiyet alamamak. Bir kısmı sanayi alanı olarak belirlenmemiş yerlere sanayi kuruluşu kurmuş. Bir kısmı 2 B olayı olabilir. Bunlar çok eski yıllarda yapılmış sanayi kuruluşları. Benim dönemimde ruhsat verilmiş kuruluşlar değil.”

muzo
22-04-2006, 17:17
BAŞKENT'TE METRO İNŞAATINDA GÖÇÜK

Çayyolu Metrosu çalışmaları çerçevesinde Ümitköy İstasyonu ile Çayyolu bağlantı yolu arasında açılan tünelin 150 metrelik bölümünde göçük meydana geldi.
22 Nisan 2006 Cumartesi 16:42


ANKARA - Alınan bilgiye göre, Ümitköy Kavşağı'ndan başlayarak Çayyolu bağlantı yoluna kadar uzayan metro tüneli, gece geç saatlerde, bağlantı yoluna 15 metre kala çöktü. Göçme, tünelin 150 metrelik bölümünde oluştu.
Yetkililer, göçüğün, işçiler çay molasındayken meydana geldiğini, bu nedenle can kaybı ve yaralanma yaşanmadığını ifade ettiler.
Tünelde, göçük meydana gelmesinin nedenlerini araştırdıklarını belirten yetkililer, taş zeminin kırılarak ilerlendiğini, bu işlem sırasında meydana gelen titreşimin göçüğe neden olabileceğini kaydettiler. Tünel çalışmasının yapıldığı alanda, bina inşaatları nedeniyle hafriyat çalışmaları yapıldığını anlatan yetkililer, göçüğün bu çalışmalar nedeniyle meydana gelmiş olabileceği ihtimali üzerinde de durulduğunu belirttiler.
Yetkililer, göçük nedeniyle çökme yaşanmasının engellenmesi amacıyla çevredeki binaların zemin etütlerin de yapıldığını, her türlü önlemin alındığını kaydettiler.
Bu arada, olay nedeniyle bölgede asfaltta da göçme olması nedeniyle yol trafiğe kapatıldı. Göçük yüzünden yolun kapanması nedeniyle trafik Çayyolu'nun içine kaydırıldı.

muzo
22-04-2006, 17:18
İzmir'in Bornova ilçesine bağlı Gökdere köyü yakınlarına içi kimyasal madde dolu 6 varilin bırakıldığı, bu varillerin zehirli madde içerip içermediğinin araştırıldığı bildirildi.
22 Nisan 2006 Cumartesi 16:42


İZMİR - İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, gazetecilerin, söz konusu varillerle ilgili sorusu üzerine, İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne yapılan ihbar sonucu varillerin bulunduğunu ve Büyükşehir Belediyesinin gerekli tedbirleri aldığını söyledi.
İlk yapılması gerekenlerin gerçekleştirildiğini belirten Vali Köksal, şöyle dedi:
'Varilleri Büyükşehir Belediyesi ekipleri karantina altına aldı. İlk yapılması gerekenler yapıldı, tahlil neticesi bekleniyor. Duruma göre yön tayin edilecek. Varillerin içindeki maddeler zehirli mi, zararlı mı, başka bir şey var mı, öyle ise nereden geldi, ne şekilde atıldı, bütün mesele önce tahlil sonuçlarını almak.'
Vali Köksal, çok yönlü tahlil yapıldığını, sonuçların birkaç gün içinde alınacağını sözlerine ekledi.
Aynı kapsamdaki soruları yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da varillerin Harmandalı'ndaki çöp deponi alanına götürüldüğünü belirterek, şunları söyledi:
'Variller TIR'ın üzerinde kapalı şekilde tutuluyor. Neticeye göre İzmit'teki zehirli atık bertaraf tesisine göndereceğiz veya Harmandalı'nda gömerek bertaraf edeceğiz. Gereken her türlü tedbiri aldık, tahlil sonuçlarına göre hareket edeceğiz.'

muzo
22-04-2006, 17:19
GALATASARAYLI TARAFTARLAR OTOBÜS TAŞLADI

Fenerbahçe ile Galatasaray futbol takımları arasında bu akşam yapılacak derbi maç öncesi Mecidiyeköy'de otobüs taşlandı.
22 Nisan 2006 Cumartesi 16:39


İSTANBUL - Ali Sami Yen Stadı çevresinde toplanan Galatasaraylı taraftar grubu, içinde Fenerbahçe taraftarı oldukları bildirilen birkaç kişinin bulunduğu otobüsün camlarına sert cisimlerle vurarak, camlardan birinin kırılmasına neden oldu.
Olaya müdahale eden polis ekipleri, 3 kişiyi gözaltına alarak, polis merkezine götürdü.
Olayın, otobüsteki kişilerin Galatasaray taraftarlarına yönelik el işareti yapması sonucu çıktığı iddia edildi.

muzo
22-04-2006, 17:19
UZUNKÖPRÜ'DEKİ ŞÜPHELİ BİDONLAR DA ZEHİRLİ ÇIKTI

Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde boş bir arazide bulunan 20 plastik bidon ile 30 küçük tenekenin içindeki maddelerden alınan numunelerin 'zehirli' çıktığı bildirildi.
22 Nisan 2006 Cumartesi 16:44


EDİRNE - Edirne Valisi Nusret Miroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uzunköprü'nün Demirtaş Mahallesi'nde boş bir alanda bulunan plastik bidon ve tenekelerden alınan numunelerin, İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme AŞ'ye (İZAYDAŞ) gönderildiğini hatırlatarak, 'Maalesef alınan numuneler pozitif çıktı, yani zehirli görülüyor' dedi.
Miroğlu, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirterek, 'Bu maddeleri kimin attığı araştırılacak. Jandarma tarafından bölgede gerekli tedbir alındı. İzmit'e taşınmalarıyla ilgili çalışmalara başlanıldı. Kısa süre sonra bulundukları yerden alınıp, İzmit'e götürülecekler' diye konuştu.
Sıvı şeklindeki atık maddenin, bulunduğu yerde insanları tehdit etmeyeceğini kaydeden Miroğlu, 'Radyasyon yayması söz konusu değil. Ancak suya karışınca tehlikeli olabilecek türden bir madde olduğu anlaşılıyor' dedi.
Uzunköprü ilçesinde boş bir arazide bulunan 20 plastik bidon ile 30 küçük tenekenin içindeki maddelerden şüphelenen vatandaşlar, önceki gün ihbarda bulunmuş ve yetkililer inceleme başlatmıştı.