PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : karayılan ve bayık yakalandı ama



beydemir
25-12-2009, 04:08
Güneydoğu'da uzun yıllar TSK'ya tercümanlık yapan, Genelkurmay'a bağlı Özel Kuvvetler'in yanı sıra Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nda da görev alan Yıldırım Beğler, terör örgütü PKK konusunda Cihan'a ilginç açıklamalar yaptı. Beğler'in iddiaları, PKK'nın derin ilişkileri konusunda önemli ipuçları veriyor.

Abdullah Öcalan hariç, Murat Karayılan ve Cemil Bayık gibi PKK'nın en üst düzey elebaşlarını Kuzey Irak'ta yakaladıklarını söyleyen Beğler; ancak yukarıdan gelen bir emirle serbest bıraktıklarını savunuyor.

Bölgede birçok kere PKK'ya göz yumulduğuna; hatta çoğu kez örgüte yardım edildiğine şahit olduğunu söyleyen Beğler şöyle konuşuyor: "İstesek PKK'yı bitirirdik. Bitirmedik, çünkü bizim işimize geliyordu. Biz derken, Özel Kuvvetler... PKK'ya erzak veriyorduk, ilaç veriyorduk. PKK'ya silah veriyorduk."

PKK ELEBAŞLARININ SERBEST BIRAKILMASINA ŞAHİT OLDUM

Oslo'da Cihan'a verdiği mülakatta, Kuzey Irak'ta TSK adına ajan olarak görev yaptığı dönemde Murat Karayılan'dan Cemil Bayık'a kadar birçok üst düzey PKK'lının yakalandığını savunan Beğler, şu önemli ayrıntıları ekliyor:

"Kuzey Irak'ta M. Yarbay'a bağlı olarak çalışıyorduk. M. Yarbay da o dönemde Şırnak Tugay Komutanlığına bağlıydı. 92 yılında Apo hariç hepsini yakaladık. Ne yaptılar? 'Aman Türkiye'ye götürmeyelim, beklesin' dediler. Buna ben bizzat şahit oldum. Başlarında nöbet tutanlar arasında ben de vardım. PKK'nın bütün merkezi kadrosunu Zaho'daki Talabani'nin karargâhı olan komite denilen yere getirdik. Burada bu gece kalsınlar, yarın götürelim şeklinde yukarıdan emir aldık. Başlarında biz duruyorduk. Daha sonra bir emir daha geldi: 'Siz çekilin, Peşmergeler onları korur, yarın erkenden götürürüz.' dediler."

Yakaladıkları PKK'lıları gece Peşmergeler'in korumasına bıraktıklarını, fakat sabah geldiklerinde hiçbirini göremediklerini ve kendilerine "Kaçtılar" denildiğini kaydeden Beğler, "Bir baktık Süleymaniye'ye Zala kampına gitmişler. Talabani almış götürmüş." diye konuştu. PKK elebaşlarının âdeta serbest bırakılarak terör örgütüne büyük fırsat verildiğini söyleyen Beğler, şu anda Ergenekon davasında yargılanan bir subayın da bu ihanetin içinde olduğunu öne sürüyor.

4 BİN KALAŞNİKOFU, PKK'YA 'KIZILAY YARDIMI' OLARAK GÖNDERDİK

Silahsız haldeki bu kaçak PKK'lılara silahların da yine asker eliyle ulaştırıldığını savunan Beğler, Macaristan'dan gelen 4 bin Kalaşnikof ile teröristlerin tekrar silahlandırıldığını söylüyor. Beğler şöyle devam ediyor:

"Bu silahlar 2-3 sene limanda kalmış ve bize gelmişti. 'Bunları bir şekilde, ortaya çıkmayacak şekilde, PKK'ya ulaştırın' emri geldi. 4 bin tane keleş. Şu anda bir PKK'lıyı dağdan al, elindeki keleşi al, bak. Keleşin kabzaları kahverengi. Seri numaralarının hepsini silmişiz biz. Hiçbirinin seri no'su yok. PKK'nın elindeki keleşlerin seri no'su yok. Kabzaları kahverengi olan dipçiği de böyle içeri doğru."

Binlerce kalaşnikofu PKK'ya ulaştırmak için nasıl bir yol izlediklerini de şu şekilde açıklıyor Yıldırım Beğler: "Sıfır kutularda bunları kamyonlara yükledik. Üzerine de battaniye koyduk. Bir de Kızılay'ın bayraklarını yapıştırdık. 'Bunlar Kızılay'ın yardımı' şeklinde lanse ettik. Zaho'da bu silahları Barzani, Talabani ve korucu A.U. yoluyla PKK'ya ulaştırdık."

Bütün bunların Genelkurmay emriyle yapıldığı iddiasında ısrar eden Beğler, "Biz kimiz ki orada? Biz komple Mete'nin (Ergenekon sanığı L.G.) emrindeyiz. Mete de E. paşanın emrinde. O da Genelkurmay'dan direkt emir alıyordu." diyor.

ASKERE SALDIRIP, PKK SÜSÜ VERİYORDUK; ORTALIĞI KARIŞTIRDIKTAN SONRA EVLERİ BASIP İŞKENCE YAPIYORDUK

Görev yaptıkları dönem içerisinde PKK ile iç içe olduklarını ileri süren Beğler, PKK'nın üst yönetimiyle bazen buluşup yemek bile yediklerini anlatıyor. Doğudaki birçok kargaşayı kendilerinin çıkardığını öne süren Beğler, şöyle devam ediyor:

"PKK gelip de şehrin içinde falan çatışma yapmıyordu. Bakardık biz ortam sakin, çatışma yok. 'Ortamı kızdırın' diyorlardı yukardan. Bizden 2-3 kişi çıkıyordu. Roketatarları atıyordu. (Ergenekon sanığı) L.G. diyordu ki, 'Silopi'yi kızdırın biraz.' Kızdırın derken tepeye çıkıyorduk iki roket alayın bahçesine salıyorduk. İki roket saldık mı hemen koş gel karakola. Herkeste silah vardı. Millet sanıyordu ki bunu (askere saldırıyı) PKK yaptı. Herkes silahını havaya ateş açarak sevinç gösterisinde bulunuyordu. Ortalık toz dumana karışıyordu yani. Ondan sonra biz ne yapıyorduk? Tankları çıkarıyorduk, evleri basıyorduk. Evlerden silah mermisi çıkıyor haliyle. Milleti topluyorduk, işkence yapıyorduk, asıyorduk, kesiyorduk. Bu yani. Ortalık kızıştırmak bu."

HİZBULLAH DA BİZE BAĞLIYDI

Beğler ayrıca,14 sene boyunca Habur'la Silopi arasındaki 15 kilometrelik mesafeyi her gün elini kolunu sallayarak geçtiğini, gecenin ikisinde bile PKK'lıların evine asker elbisesiyle girip çıktığını savunuyor. PKK'lılara her türlü desteği verdiklerini de sözlerine ekleyen Beğler, "PKK'nın ilacı bitseydi, bildiriyorduk komutana. Komutan da diyordu: 'Şu iki koli ilacı götürün, Cudi'nin eteklerinde iki PKK'lı gelecek, onlara verin. Onlar da size zarf verecek, zarfı alın.' İşte toplantı ne oldu, kongre ne oldu; bunlarla ilgili notlar, bilgiler. Yani tamamen PKK da bizim bir kuruluşumuz gibi." diyor.

Bölgede terör estiren Hizbullah konusunda ise şu ifşaatı yapıyor Yıldırım Beğler: "Hizbullah da bizim emrimizdeydi. Hadi Birge vardı, Hizbullah'ın Silopi sorumlusu. O da bizim emrimizdeydi. Herkes Hizbullah diye biliyordu ama bizim emrimizle hareket ediyorlardı. Bunlar 10-15 kişilerdi."

ERGENEKONCU KOMUTANLAR HÂLÂ GÖREVDE VE ÇOK GÜÇLÜLER; TANIDIKLARIM VAR; AMA SÖYLEMEYE KORKUYORUM

Yıldırım Beğler'e, Ergenekon iddianamesinde ismi geçmeyip de kendisinin bildiği "Ergenekoncu" subay var mı diye soruyoruz. Aldığımız cevap şaşırtıcı: "Var da, şu anda isimlerini söyleyemem. Niye? Çünkü hâlâ çoğu görevde, çok faaller ve çok güçlüler. Çekiniyorum biraz açıkçası. Ailem için çekiniyorum biraz, kendim için değil. Çocuklar var, akrabalar var, yeğenlerim var Türkiye'de; onlar için. Şöyle diyebilirim: 2 general var, 1 yarbay var, 1 albay var. Bunlar yüzde 100 ergenekoncu, hâlâ da faaller. Onlarca da başçavuş var, onlarca."

DEMOKRASİ İÇİN KONUŞUYORUM

Son yıllarda Türkiye'de bu tür kanunsuzlukların iyice azaldığına vurgu yapan Beğler, daha önce kanun diye bir şeyin olmadığını, AK Parti hükümetiyle kanunların işlemeye başladığını dile getirerek şunları ifade ediyor:

"Ben kendim kanundum daha önce. Herkes bir kanundu. İsteyen alırdı şüpheliyi içeriye. 5 dakikada emrini verirdi; idam edin, asın, kesin veya serbest bırakın. Bu hükümet demokrasi için çalışıyor. Biz ise tam tersiydik, bir nevi demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışıyorduk."

Kimseyle bağlantısı olmadan, kimseden emir almadan konuştuğunun altını çizen Beğler, "Şu anda konuşmamın tek nedeni var. Sadece demokrasi için konuşuyorum. Bu tren rayına otursun ve demokratik bir ülke olalım, Avrupa gibi olalım diye konuşuyorum. O kadar yıl bu halka zulmettik. Ha Kürt, ha Arap ha Türk ne olacaktı yani? Bak burada (Norveç) herkes eşit şartlarda yaşıyor. Herkes okuluna gidiyor, herkes parasını alıyor, kimse kimseye bir şey yapmıyor." diyor.
Mynet haber 25 aralık 2009

MUTAF
25-12-2009, 05:02
Bunlar gerçekse eğer......

Diyecek bi şey bulamıyorum..

gacvokem
25-12-2009, 09:42
demokrasi için konuşuyormuş arkadaş ,gülüyorum sadece paranın satın alamayacağı alçak yoktur ,buda o türlerden biri

tamer41
25-12-2009, 09:59
Bunlar gerçekse eğer......

Diyecek bi şey bulamıyorum..

yaşadıklarımızı yani bahsettiği zamanda yaşananları düşünüyorum çok inandırıcı şeyler anlatmış gerçeklerle olanlarla örtüşüyo eğer doğru ise ALLAH bize yardım etsin bizden sonrakilere nasıl bi TÜRKİYE kalacak merak ediyorum

kossa42
25-12-2009, 11:58
Demokrasi için konuşuyorum diyor çık adalet önüne ne biliyorsan anlat devletin tanık koruma yasası var seni korur ne hariçten gazel okuyorsun

yıldırım_hy
25-12-2009, 13:42
vay halimize

MUTAF
25-12-2009, 14:49
Demokrasi için konuşuyorum diyor çık adalet önüne ne biliyorsan anlat devletin tanık koruma yasası var seni korur ne hariçten gazel okuyorsun


akp hükümeti ergenekoncu ilan eder onuda.

ayran
25-12-2009, 16:26
yazdıkları hepsi pek azı yalan olabilir neden daha önce bu itiraflar çıkmadı...?
ikincisi bu Türkiyemizi ezelden beri geride bırakmayı çökertmeyi yok etmeyi
isteyenler sayısız içimizde olsun dışarıdan olsun var...! allah aşkına dünyada bizim kadar en kral ülke yok.yer üstü ve yer altı zengin kaynaklarımız üç taraflı denizlerle çevrili ada dört mevsimi yaşan tek ülke yiz vs..saymakla bitmez. pkk (şerefsizi) gelince erzağını vaya silahını
tüm cephanesini diyarbakırdan temin ediyor.
Örnek:ekili esrar tarlaları saymakla bitmez!
Ama sonlarını yaklaştığını biliyorlar tırnaklarıyla kendilerini parçalıyorlar....

ManisaliMG
25-12-2009, 17:15
anlattiklarinin hepsi samanyolu tv nin tek türkiye dizisinde aynen yayinlaniyor.

hasan
25-12-2009, 19:39
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz! Devlet ve hükümet; dolaylı yoldan Türk Milletimize söven ne B.B. larımız varmış meğer... Anlaşılan sığındıkları inlerine çomak sokuldukça kızışıyorlar...Bunları bayıltacak ilaçlarlar ne zaman üretilecek onu merak ediyorum......

ibrahim6872
25-12-2009, 21:10
bana da gerçek gibi geldi.öbür türlü böyle bir terör örgütü nasıl yıllarca ayakta kalabilir ki...

ferudun123
26-12-2009, 00:16
TSK yıpratılmaya devam ediyor onlarda biliyorlarki bu memleketin yegane bekçisi TSK dır
Ben güney doğuda görev yaptım Askerin çektiğini bir allah birde kendi bilir burada oturduğumuz yerden ahkam kesmesi kolay çevremizde okadar çok terörü destekleyen unsurlar varki bunun bitmemesi bu güne uzaması ondandır demokrasinin etekleri altında kendilerine yer edinilen unsurlar malesef göğüs göğüse çarpışmaktansa böylesine haysiyetsiz onursuz oyunlara devam ediyorlar sakın olaki bu tip oyunlara kanmayınız mahşer gününde genç yaşta toprağa düşen fidanlarımızın yüzüne nasıl bakarız
Allah ordumuzu korusun.

kaptan-8
26-12-2009, 03:42
ben inanmıyorum bunca şehit verdik biz buralarda rahat yaşarken o ralarda askerlik yapan birçok kardeşlerimiz şehit oldu gazi oldu bunlar doğru olamaz sadece yıpratma sindirme ve suçlama taktikleridir ya niye son zamanlarda tsk ya çeşitli suçlamalar ve ithamlar geliyor tsk dan rahatsız olanlarmı var varsada mutlaka yaptıkları işleri tsk ya yıkmaya çalışıyorlar ne yaparlarsa yapsınlar tsk yı asla sindiremezler yıpratamazlar çünkü bu halkın tek güvencesi her zaman olduğu gibi tsk dır gerisi yalan

demir2768
26-12-2009, 08:50
şe***siz şimdimi aklın başına ben olsam bu şe***sizleri dar agacına çeker sallandırırım

satelcom
02-01-2010, 00:05
yalan ve iftiranın daniskası.tsk ya karşı başlatılan iftira kampanyasının bir örneği.

hasan
02-01-2010, 01:24
Din ve Vatan uğruna bin defa canım feda..... Ben de bu oluşum çıkmadan 1979'da Kıbrıs Larnaka sınrında yeşilhatta yaptım askerliğimi...Bu gün çağırsalar giderim...Elbette sırası gelen bu görevi yapacak. Hangi doğrulara inanacağız onu tespit etmemiz lazım. Herkes ortaya ben doğrucuyum diye çıkıyor. Ya o zaman asker aklına estiğinde veya yönetmek istediğinde alsın eline silahı ben yönetime el koyuyorum desin. Sivillerde hiç bişey olmamış gibi (S.D) evine gitsin. yani seçilmişliğin verdiği işin gereğini yapmasın. Bu Millet onları sandığa gömmedi mi? İnanın artık bu millet yarın bugünkü hükümetten daha demokrat bir iktidar olacak birini bulsun; bunlara bir gün bile tahammül etmez.